- 2 gün önce
Kategori
🛠️
Yaşam tarzıDöküm
00:00:00Günaydın diyeceğim.
00:00:01Balile sabah kahveniz başladı.
00:00:04Biliyorsunuz ki benle beraber kumandaları bırakıyorsunuz.
00:00:07Ben gidene kadar kanal değiştirmek yok.
00:00:09Hepsini izliyorum.
00:00:10Sabah kahvem gelsin Selen Geçim.
00:00:12Getir aşkım.
00:00:13Bu kadar becerikli kahve getiren bir kız.
00:00:15Ah canım hep.
00:00:16Burada seni yordum hep.
00:00:18Ben aldım kahveleri.
00:00:19Siz de aldıysanız ne yapıyorsunuz?
00:00:21Beni izlediğinizi kahvenizle beraber çekip gönderiyorsunuz.
00:00:24Sabahkahvesi.tv'ye yolluyorsunuz.
00:00:27Ben hepsini tek tek bakıp beğenip sizin evinizde hediyeler gönderiyorum.
00:00:32Bugün harika bir program sizleri ve bizleri bekliyor.
00:00:35Eğer hazırsanız başlıyoruz.
00:00:40Evet herkesin sabah kahvesi hazır.
00:00:42Tekrar günaydın efendim.
00:00:44Yanımda çok kıymetli konuğum var.
00:00:45Güne birlikte başlayacağız.
00:00:47Göğüs cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Sezai Çelik.
00:00:50Hocam hoş geldiniz.
00:00:51Hoş buldum. Teşekkür ederim.
00:00:53Bugün sizinle çok kıymetli konular konuşacağız.
00:00:55Çok önemli konular konuşacağız.
00:00:58Belki de yanlış bilinen şeyleri düzeltmenizi rica edeceğiz.
00:01:02Plevral efüzyon ve perikardiyel efüzyon nedir?
00:01:07Ben söylerken zorlandım.
00:01:08Halk doğru mu biliyor?
00:01:10Öğrenmek isteriz.
00:01:11Tabii ki.
00:01:12Şimdi perikardiyel ve plevral efüzyon aslında bir vücutta oluşan bir sıvının tanımı.
00:01:19Bu sıvı nerede?
00:01:21Perikardiyel dediğimiz zaman kalp zarlar arasında.
00:01:24Plevral dediğimiz zaman akciğer zarlar arasında oluşan sıvının tanımıdır.
00:01:30Biz Türkçe'ye çevirdiğimiz zaman akciğer sıvısı ve kalp sıvısı diye kısaca betimleyebiliyoruz.
00:01:41Aslında akciğerde ve kalpte oluşan sıvı anlamına geliyor.
00:01:47Peki bu hastalıkların belirtileri ve şikayetleri nelerdir?
00:01:52Plevral efüzyon yani akciğer zarları arasında sıvı birikimi ve perikardiyel efüzyon yani kalp zarları arasındaki sıvı birikimi hemen hemen ortak semptom ve belirtilere sahiptir.
00:02:05Bunların başında da nefes darlığı, göğüs ağrısı gelir.
00:02:10Her ikisinde de yerler farklı olmasına rağmen sıvının oluşturduğu karakteristik özelliklerden dolayı benzer semptom ve belirtiler oluşur.
00:02:19Tabii burada meseleyi daha iyi anlamak için şu tanımlamayı da yapmam gerekir.
00:02:25Akciğerin iç zarı var bir de dış zarı var.
00:02:27Kalpte de aynı şey var.
00:02:29İç zarı ve dış zarı var.
00:02:30Akciğerin iç zarı ve dış zarı arasında sıvı toplanmasını konuşuyoruz zaten.
00:02:37İç zar akciğerin şişmesini balon gibi üzerindeki balonun üzerindeki zar kabul ederseniz bir de onun dışında onu koruyan bir tabak olduğunu farz ederseniz sıvı o ikisinin arasında toplanıyor.
00:02:51Dolayısıyla burada toplanan sıvının miktarı arttıkça ilk ortaya çıkacak semptom ve belirti de nefes darlığıdır.
00:02:58Yani akciğerin şişip oksijeni alıp karbondoksiti dışarı atma vazifesi varken sıvı yer kaplayarak akciğeri köşeye sıkıştırır ve nefes darlığı yapmaya başlar.
00:03:10Zor nefes almaya başlar.
00:03:11Zor nefes almaya başlar.
00:03:11Ama bu birçok diğer hastalıklarla da karışabilir mi peki?
00:03:15Tabii ki karışabilir.
00:03:17Ama örneğin akciğer damarlarına emboli dediğimiz pıhtıyla tıkandığı zaman orada da hasta nefes darlığıyla gelebilir.
00:03:26Dolayısıyla benzer semptom ve belirtiler akciğerin kendi hastalıkları içinde de var.
00:03:32Kalp zarlar arasında da aynı şey geçerli.
00:03:34Onu da şöyle açarsak kalbin kas kısmını kapatan saran iç zarı var.
00:03:41Bir de kalbi dışından koruyan bir zar daha var.
00:03:45Ki bu zarların çok büyük önemi var aslında.
00:03:48Bu zarlar sayesinde içeride kalp rahat çalışır.
00:03:54Yani o iki zar arasında yaklaşık 20 ile 40 cc kadar bir kaygan sıvı var yaratılıştan.
00:04:01Ve bu sıvı sayesinde kalbiniz her saniye attığı zaman sürtülmez.
00:04:06Ve bu sıvı sayesinde o iki zar boşluğunu potansiyel boşluğu kullanır ve rahat çalışır.
00:04:12Eğer o potansiyel boşluğa gereğinden fazla sıvı dolmaya başlarsa işte o zaman kalbiniz o atımları kanı pompalama birinci görevi işte o görevi yapmakta zorlanmaya başlar.
00:04:24Burada da nefes darlığı oluşabiliyor ve göğüs ağrısı oluşabiliyor dolayısıyla.
00:04:29Tabii toplama yani hastalığın neden oluştuğuna dair etiyolojik faktöre göre de bu semptom ve belirtiler farklılık gösterebilir.
00:04:38Burada göğüs ağrısı, nefes darlığı her ikisinin ortak semptom ve belirtisi olsa da örneğin akciğerde biraz evvel bahsettiğim gibi farklı şekilde kalpte örneğin bunun karşılığında göğüs ağrısı, nefes darlığı ama öksürük daha nadir görülür.
00:04:58Ama akciğerde topladığı zaman hasta daha fazla öksürük de gelir.
00:05:01Takdir edersiniz ki öksürük temel olarak akciğer fonksiyonlarının bozulmasıyla veya korunması için oluşturulan bir semptom ve belirtidir.
00:05:11Kalpte bunu çok nadir görürüz.
00:05:12Kalp zararlar arasında sıvı topladığı zaman öksürük çok daha az olur.
00:05:16Ama örneğin kalp zararlar arasında aşırı sıvı topladığı zaman bu defa sizde hıçkırık da görülebilir.
00:05:23Yutma güçlüğü de görülebilir.
00:05:25Diyeceksiniz ki ne ilgisi var kalple?
00:05:28Çok ilgisi var.
00:05:29Şöyle ki kalpteki o potansiyel boşluk aşırı miktarda sıvıyla dolar.
00:05:34Kalp potansiyel olarak genişler ve şişerse çevre dokulara baskı yapar.
00:05:39Hıçkırık sinirine, yutma sinirine baskı yapması dolayısıyla yutma güçlüğü de duyabilirsiniz.
00:05:46Hıçkırık gibi daha az görülen semptom belirtilerler de hastalarımız bize gelebiliyor.
00:05:51Bunun dışında kalp zararlar arasındaki sıvı toplamasının nedeni örneğin bir bakteriyse yani bir enfeksiyonsa ateş, yüksek ateşle de gelirsiniz.
00:06:00Aaa yani aslında semptomların nedeni nedenlerine de hastalığın nedenlerine göre de değişebilir çeşitleri.
00:06:07Peki o zaman şöyle yapalım.
00:06:10Akciğere sıvı toplanmanın nedeni ne olabilir ile başlayalım mesela?
00:06:14Plevral efizyon yani akciğer zarlar arasında sıvı topladığı zaman bu sıvı bir iyi huylu nedenlerle bir de kötü huylu nedenlerle toplayabiliyor.
00:06:24Genel sınıflamamız bu şekilde.
00:06:27İyi huylu nedenlerin başında akciğer enfeksiyonları geliyor.
00:06:31Yani viral virüslerle, bakterilerle, parazitlerle oluşan enfeksiyon türleri akciğer zarlar arasında sıvı oluşturur.
00:06:40Örneğin covid döneminde virüslere bağlı gördüğümüz şey uzun yıllardır gördüğümüz akciğerin tüberküloz verem hastalığında da bir bakteri olarak aynı enfeksiyonu yapar ve akciğer zarlar arasında sıvı oluşumuna yol açar.
00:06:56Bunun dışında önemli ve bir sık neden de akciğerin kendine özgün hastalıkları var.
00:07:05Yani örneğin akciğer zarının mezotelioma dediğimiz bir kanser türü var.
00:07:13Burada toplayan sıvının karakteri de daha kötü huylu sıvıdır.
00:07:18Veya akciğerin kendi kanseri var.
00:07:20Akciğer kanserleri de maalesef akciğer zarı arasında sıvı toplamasına yol açabiliyor.
00:07:25Bunun dışında akciğer zarları sıvı toplattıran otoimmün hastalıklar var.
00:07:31Lupus gibi, romatoid artrit gibi halk arasında bilinen hastalıklar da akciğer zarlarının maalesef sıvı toplayarak akciğerin çalışmasını bozabiliyor.
00:07:43Ama akciğer embolisi gibi hayatı tehdit eden diğer başka nedenler de var.
00:07:47Örneğin akciğerinizi damarınıza pıhtı attığı zaman akciğer sıvısı bu defa kanlı sıvı olarak da karşımıza gelebiliyor.
00:07:57Bunun dışında da tabii maalesef halk günümüzde de travmalarla yani trafik kazalarıyla beraber künt ve keskin travmalarla da akciğer boşluğu içerisinde kan toplanması da bir plevral efizyon çeşididir.
00:08:12Yani kanama olduğunda da o boşluğa akarsa orada meydana gelirse burada da akciğer zararı arasında sıvı toplamış diyoruz.
00:08:21Peki yine aynı soruyu bu defa da kalp zarı içerisindeki sıvı için soracağım.
00:08:26Neden bu sıvılar kalp zarı içerisinde toparlanır?
00:08:29Evet hastamız diyelim ki yüksek ateşle geldi ve göğüs ağrısıyla geldi.
00:08:34Yüksek ateş ve göğüs ağrısıyla gelen kişi de perikardit dediğimiz yani kalp zararı iltihabı ve ona bağlı kalp zararı arasında sıvı toplanmasını bir hekimin hemen düşünmesi gerekiyor.
00:08:46Bu hastanın hızlı tanınması, teşhis edilmesi ve tedavisinin de hızlı yapılması olanağını verir.
00:08:52Yani demek istiyoruz ki nedenlerden bir tanesi burada da enfeksiyondur.
00:08:57Aynı akciğer zarlarının enfeksiyona maruz kalması gibi kalp zararı da viral, bakteriyel, parazitik enfestasyon ya da enfeksiyonlara maruz kalır.
00:09:08Bu nedenle kalp zararı arasında sıvı birikmeye başlar.
00:09:11Çok özür diliyorum hocam yani bizim böyle basit bir şekilde grip olmuşum ya da işte nezli olmuşum dediğimiz viral durumların uzun süreli olması aslında vücudumuzun bu tarz hasarlarına mı yol açıyor ben doğru mu anlıyorum?
00:09:24Tabii eğer virüs sizde fazla kalırsa örneğin kalp zarınızı tutabilir.
00:09:28İnfluenza virüsü yani bilinen adıyla grip virüsü kalp zararları arasında kalp zararlarını tutarak kalp zararlarında infeksiyon iltihaba yol açarak sıvı toplamasına yol açan önemli nedenlerden birisidir zaten.
00:09:41Bunun dışında perikardiyel efizyonun yani kalp zararlar arasında sıvı toplamasının bir başka önemli nedeni de maalesef yine az evvel akciğer zarları için öylediğimiz delici kesici alet yaralanmalarıdır.
00:09:54Yani bıçakla olan yaralanmalarda kalp dış zarını kesen bıçak kalp zararlar arasında kanamaya yol açar.
00:10:03Sıvı çoğalıyor.
00:10:03Tabii bu tamponat dediğimiz perikardiyel tamponat dediğimiz çok ciddi bir tabloya yol açar.
00:10:09Ölümcüldür. Bu nedenle acil ameliyatta alır ve hastanın hayatını kurtarırız.
00:10:15Bu tabii akut bir olaydır.
00:10:19Bir de yavaş gelişen perikardiyel efizyon var ve onların nedenleri var.
00:10:24Yavaş gelişenlerde sıvı yavaş yavaş topladığı için semptom ve belirtiler az olur.
00:10:29Hasta çok rahat dolaşabilir, gezebilir.
00:10:32Sinsi midir?
00:10:32Evet, sinsidir. Örneğin vücutta oluşan bir kanserin sinsi olması ve onun da kalp zararına yayılması halinde bu sıklıkla karşılaştığımız konulardır.
00:10:44Kalp zararını tuttuğu zaman kanser dokusu oraya ulaştığı zaman yavaş yavaş kalp zararı arasında sivil bliktirir.
00:10:52Ve ilk başlarda siz hiçbir şey anlamazsınız.
00:10:54Ya bir hekim marifetiyle bulunur veya iş ilerlediği zaman artık yokuş rampa çıkarken nefesiniz daraldığını, göğsünüzün sıkıştığını anladığınızda hastalığında ilerlemiş safhasıdır tabii bu.
00:11:08Dolayısıyla bu zarların arasında sıvı toplamasının kalpte de önemli bir sebebi kanserlerdir.
00:11:13Yine kalp zararının kendi kanser türü var, perikardial mezotelioma.
00:11:18Bunun dışında akciğer kanserleri sıklıkla kalp zararını tutar ve sıvı oluşumuna yol açar.
00:11:24Yani aslında bu tarz sıvı toplanmalarında mutlaka hastanın kanser olup olmadığını da teşhis etmek durumda.
00:11:32Kesinlikle doğru.
00:11:34İlk baktığımız parametrelerden birisi bu sıvının içerisinde kanser hücresi var mı?
00:11:40Bunun araştırılması mutlaka yapıyoruz.
00:11:41Bu sıvının içinde bakteri var mı?
00:11:44Onun için belki tedavi seçeneklerini konuşurken bunlara nasıl yaklaşıyoruz onları ifade edeceğim.
00:11:50Öncelikle teşhisini konuşalım o zaman.
00:11:52Nasıl teşhis olduğunu konuşalım sonra tedaviyi konuşalım.
00:11:55Hay hay.
00:11:56Perikardial efizyonda tabii birincisi göğüs döntgeni her zaman çok önemlidir.
00:12:02Göğüs döntgeni basit ve ucuz bir yöntemdir.
00:12:04Aldığınız göğüs yöntemini hem akciğer zarlarını, akciğer bölgesini hem de kalp zarını ve kalp bölgesini çok güzel değerlendirmek mümkündür.
00:12:14Bunu aldıktan sonra tedaviyi destekleyici, teşhisi destekleyici diğer yöntemlerden çok önemli bir tanesi EKG ve ekonur.
00:12:24Yani kalbin çalışmasını test edeceksiniz bu efizyon sıvının kalpte yaptığı bir zarar var mı?
00:12:34Bir onu hem de efizyon var mı?
00:12:36Yani sıvı var mı?
00:12:37En kolay ultrason ve ekokaryografi dediğimiz yöntemlerle gösterilir.
00:12:41Bundan daha da ileri bir yönteme başvurmak gerekirse ki araştırmalarda buna ihtiyaç olur ve tomografi ve hatta magnetik rezonans görüntüleme yöntemiyle kalbin zarı çok iyi değerlendirilebiliyor.
00:12:56Günümüz teknolojileri içerisinde bu bahsettiğim yöntemler perikard hastalıklarının tanınmasında, efizyon anlaşılmasında çok büyük bir yer tutmaktadır.
00:13:06Aynı gün durumu görüp hemen teşhisi koyabiliyoruz.
00:13:11Aslında önemli olan semptomları dinlemek.
00:13:13Tabii oradan yola çıkmak lazım daima.
00:13:16Burada tabii toplayan sıvı yine teşhise götüren yöntemlerden bir tanesi de mahiyeti nedir bu sıvının?
00:13:23Yani iyi huylu mudur, kötü huylu mudur veya başkaca bir nedenem bağlıdır?
00:13:27Burada sıvıyı örnekleme yapıyoruz.
00:13:30Yani bir iğne yardımıyla göğsün ön tarafından, meme altından giriyoruz, iğneyle uyuşturuyoruz lokal anesteziyle.
00:13:38O sıvıyı alıyoruz ve patolojiye, biyokimyaya ve laboratuvar testlerini yaparak sıvının da içeriğini anlamak için önemli bir yaklaşımdır.
00:13:47Ya da herhangi bir sıkıntı var mı?
00:13:49Peki son sorum olsun süremiz bitmeden tedavi yöntemlerini merak ettim.
00:13:52Tedavi yöntemleri tabii plevranın içerisinde yani akciğer zararın içerisindeki sıvıları da yine alıp örnekleyip aynı yöntemlerle anlamaya çalışıyoruz.
00:14:03Tomografinin, akciğer grafilerinin orada da tanınmada büyük etkisi var.
00:14:07Mutlaka bunu yaptıktan sonra tedavide en önemli şey etiyolojidir.
00:14:14Yani altta yatan neden neyse ona göre tedavi etmelisiniz.
00:14:16Yani bakteri varsa bakteriyi tedavi etmelisiniz.
00:14:20Kanser varsa kanseri tedavi etmelisiniz.
00:14:22Eğer sıvı örneğin uzun süre aldığınız radyo terapi şuaya bağlı bir sıvı oluşmuşsa kalpsiler arasında ona dair tedavi etmelisiniz.
00:14:31Sıvının içeriği tedaviyi belirleyen ana unsurdur ve bu sadece boşaltarak değil bazen daha ileri yöntemlerle açık ve kapalı ameliyatlar yapıyor.
00:14:40Video toresik yani video yardımlı torakoskopik cerrahi ile deliklerden kamera yardımıyla giriyoruz.
00:14:48Kalpsilerine pencere açıyoruz ve bir daha sıvı toplamasını engellemeye çalışıyoruz.
00:14:52Ve aynı şeyi akciğer zarlar arasına giriyoruz.
00:14:55Akciğerin içerisinde biriken sıvıyı boşaltıyoruz ve oradan zardan örnekler alıyoruz.
00:14:59Biyopsiler alıyoruz.
00:15:01Hem tedavi hem de teşhise böylece ulaşmış oluyoruz.
00:15:04Hocam ağzınıza sağlık.
00:15:05Çok teşekkür ediyoruz bu kıymetli ve önemli bilgiler için.
00:15:09Profesör Doktor Sezai Çelik anlattı.
00:15:12Lütfen sadece duyduklarınız değil hayatınıza da geçirin ve sentonları mutlaka dinleyin deriz.
00:15:19Çok teşekkür ediyoruz efendim.
00:15:20Ben teşekkür ederim.
00:15:21Ve sabah kahveniz tüm hızıyla devam ediyor efendim.
00:15:26Efendim Bircan Bali ile sabah kahvesi devam ediyor.
00:15:29Geçtiğimiz hafta sohbetimizin en tatlı yerinde süremiz bitmişti.
00:15:32Saliha Hocam tekrar geldi.
00:15:34Hoş geldiniz Doktor Saliha Eren.
00:15:36Hoş bulduk.
00:15:37Hem eğitimci hem yazar hem doktor bayılıyorum sizi böyle lanse etmeye.
00:15:41Geçtiğimiz hafta ilgiden bahsettik anne baba ilgilinden.
00:15:45Bugün de bu ilgiyi görünür kılan en önemli köprü yani iletişimi konuşacağız.
00:15:50Acaba gerçekten doğru iletişim kurabiliyor muyuz?
00:15:53Asıl sorularımız bunlar.
00:15:56Ebeveynler genellikle çocuklarının onları dinlemediğinden ya da sözlerini dinlemediğinden yakınır.
00:16:03Ama bir de çocuk gözüyle bakmak lazım bu işe.
00:16:05O yüzden aile içi iletişimi konuşacağız.
00:16:08Neden bu kadar önemli?
00:16:09Bircan Hanım çoğu zaman hani çocuğum beni dinlemiyor deriz.
00:16:13Ama aslında çocuklar bizi aynı tutar.
00:16:15Yani biz onları gerçekten dinlediğimizde onlar da bizi dinlemeyi öğrenir.
00:16:21Aile içi iletişim de aslında çocuğun ben değerliyim duygusunu hissetmesinin yolu anne baba iletişiminden geçer.
00:16:30Biz çocuğumuzla konuşurken aslında sadece kelimeleri kullanmıyoruz.
00:16:34Ona sevgiyi, ilgiyi ve güveni de veriyoruz.
00:16:37Okul başarısından arkadaş ilişkilerine, duygusal dayanılıktan özgüvene kadar aslında pek çok detayda iletişim ön planda diyebiliriz.
00:16:45Bu noktada eğer çocuk ailesi tarafından dinlenildiğini hissederse kendini daha fazla açar.
00:16:52Ama dinlenmediğini hissederse, değer görmediğini hissederse bu anlamda iletişime kendini daha çok kapatır.
00:16:59Bu yüzden aile içi iletişim oldukça önemli diyebiliriz.
00:17:02Duymak ve dinlemek arasında bir fark var.
00:17:05Biz gerçekten bunu hakkıyla yapıyor muyuz?
00:17:09Evet, duymak ve dinlemek arasında gerçekten bir fark var.
00:17:14Çünkü duymak dediğimiz şey aslında daha pasif bir eylem.
00:17:17Yani sözcükleri duyuyoruz ama orada duyguyu fark edemeyebiliyoruz.
00:17:22Dinlediğimizde ise sözcükleri duyuyoruz, karşı tarafı anlıyoruz ve orada aslında duyguyu da fark etmeye başlıyoruz.
00:17:29Yani seni önemsiyorum, sen benim için değerlisin aslında mesajını veriyoruz dinlediğimizde.
00:17:35Örneğin çocuk bugün teneffüste yalnız kaldım dediğinde duyan ebeveyn orada ne diyebilir?
00:17:43Olur böyle şeyler.
00:17:44Ama dinleyen ebeveyn bu seni hani üzmüş görünüyor.
00:17:47Peki sen ne yaptın gibi yaklaştığında gerçekten dinlediğini ve duygusunu gördüğünü göstermiş olur.
00:17:53Bu anlamda ebeveynlere önerim hani dinleyen ebeveyn olmak için duyguları, duyguları isimlendirmeyi ön plana çıkarabilirler.
00:18:01Peki çalışmalarınızda genellikle koçluk becerilerinizi kullandığını söylemişsiniz.
00:18:07Bu ne demek koçluk becerileri?
00:18:09Şimdi koçluk becerisi, koçluk yaklaşımı aslında sizin sorunlara değil çözümlere odaklanmanızı sağlıyor.
00:18:17Yani başkasından değil çözümü kendinizde buluyorsunuz.
00:18:22Koçlukta amaç hazır reçeteler vermek değil aslında açık uçlu ve güçlü sorularla çözümü bulmasını düşünmesini sağlamak diyebiliriz.
00:18:31Koçvari dinleme de ebeveynle çocuk arasındaki iletişimde güveni pekiştiriyor.
00:18:38Ebeveyn çözüm üretmeden önce dinlemeyi gerçekten yargılamadan ve eleştirmeden o anda olmayı gösterdiğinde çocuğuna çocukta duyulduğunu hissediyor.
00:18:50Ve bu duyulma ve anlaşılma hissi de çocuğun gelişiminde gerçekten büyük katkı sağlıyor.
00:18:55Koçluk yaklaşımını kullanarak ebeveynlerle yürüttüğüm çalışmalarda da çoğu zaman gördüğüm ebeveynler gerçekten dinleme noktasında gerçekten yargılamadan ve eleştirmeden dinleme noktasında desteğe ihtiyaç duyduklarını ifade ediyorlar.
00:19:10Hatta bir annemiz şöyle söylemişti çocuğumu dinliyorum sanıyordum aslında kendi cevaplarımı ona kabul ettirmeye çalışıyormuşum.
00:19:18Hani bu çok sık hani rastlanılan bir durum olabiliyor iletişim sürecinde.
00:19:22Anlamadım ya bu koçvari iletişim tam olarak neyi ifade ediyor?
00:19:26Koçvari iletişimde aslında çocuğunuza açık uçlu ve güçlü sorularla yani.
00:19:31Nasıl nasıl örnek ver ama?
00:19:32Mesela şöyle diyelim ki bugün üstünüzdeki elbise siyah mı diye sorsam cevabı net.
00:19:37Hayır diyeceksiniz.
00:19:38Bunlar kapalı uçlu sorular ama açık uçlu sorular biraz daha daha başka çok net cevaplardan ziyade ne nasıl daha başka gibi ifadelerin içinde olduğu soru kalıpları biraz daha düşündürmeye yarayan soru kalıpları gibi söyleyebilirim aslında.
00:19:57Onu düşündürecek cevaplarını aslında aratacak sorular.
00:20:01Evet yani burada ebeveynin ne yapmalı paniğinden biraz daha uzaklaşıp neye ihtiyacı var merakıyla sorduğu sorular ve çocukların gerçekten doğru cevaplara odaklanmaktan ziyade duyulduklarını hissettiren sorular diyebiliriz.
00:20:16Peki çocuklarda yaptığınız çalışmalarda koçluk yaklaşımını nasıl uyguluyorsunuz?
00:20:22Koçluk yaklaşımını aslında burada ben oyun oynuyorum yani çocuklarla oyunu bir araç olarak kullanıyorum.
00:20:30Koçluk eğitimi haricinde bu konu özelinde de hani aldığım eğitimler var.
00:20:35Bu noktada hani minik bir beyin bilgisi vermek istiyorum konuyu biraz daha hani anlayabilmek ve farkındalık yaratabilmek için.
00:20:41Çünkü baktığınızda bizim yapımızda çocuğun yapısı da hani benzer şekilde çalışıyor.
00:20:47Şimdi beyin nasıl çalışıyor?
00:20:48Sol tarafımız daha analitik hani sağ tarafımız daha yaratıcı ve hayal gücü alanı ve sürüngen beyin dediğimiz noktada hani bizim burada reflekslerimiz var.
00:20:58Aniden verdiğimiz refleksler.
00:21:00Mesela şu anki elimdeki kalemi size fırlatmış olsam diyelim ki hani siz ya kalemi tutmaya çalışırsınız ya da aniden kendinizi çekersiniz.
00:21:07Yani korkuyla yaptığımız hamleler sözcüsü.
00:21:09Sürüngen beyinliği adlandırdığımız noktada orayla düşünmemek gerekiyor o yüzden.
00:21:15Mesela birinci sınıfta olan bir çocuğu düşünelim okumayı yeni öğreniyor.
00:21:19Öğretmen okumasını istedi arkadaşlarının karşısında ve okuyamadı diyelim ki.
00:21:24Ve o an çok farklı duygular yaşama ihtimali var.
00:21:26Kaygı, stres, korku hani bunlarla baş edemediğinde o an hani birden donup kalabilir.
00:21:32Ve hani okuma eylemini orada gerçekleştiremeyebilir.
00:21:34Mesela bir de duygusal beyin var oraya düşündüğümüzde.
00:21:38Burada duygularla ilgili küçük sınıflamalar yapıyoruz.
00:21:41Yani pozitif hissettiren duygular ve negatif hissettiren duygular var.
00:21:45Aslında hiçbir duygu kötü değil ama o negatif hissettiren duygular da olmazsa olmaz.
00:21:50Mesela korkuyu düşünelim.
00:21:51Hani korku olmazsa ne olur?
00:21:53Karşıdan karşıya geçerken çok umursamazca davranabiliriz ve yaşadığımız farklı sonuçlar söz konusu olabilir.
00:22:00Burada önemli olan duyguları yönetme becerisi ve gerçekten yaptığımız çalışmalarla bir çocuğu bunu verebilmek ona vereceğimiz en güzel armağanlardan biri diyebiliriz.
00:22:11Bir de görsel beyin var aslında.
00:22:14Burası biraz daha çözüm üretmeye çalıştığımız taraf.
00:22:19Çünkü biz ilkel bir tarafımız da var ama görsel beyine geçtiğimiz noktada daha farklı süreçleri gözlemleyip çözüm üretebiliyoruz.
00:22:28Mesela diyelim ki çok aşık oldunuz.
00:22:31Çok aşıksınız mesela.
00:22:32Ne hissedersiniz? O an nerede olursunuz?
00:22:34Aslında bulutların üzerinde mi?
00:22:38Nasıl? Nerede olurum?
00:22:39Duygusal beyinde olursunuz.
00:22:40Çünkü bütün duyguları orada farklı şekilde hissedebilirsiniz.
00:22:43Öfke, sinir, aşke, sinir.
00:22:45Orada aslında sıkışıp kalabiliyorsunuz ve bazen görmeniz gereken detayları da göremeyebiliyorsunuz.
00:22:51Ne yapmanız lazım?
00:22:52Oradan çıkıp görsel beyine geçmeniz lazım.
00:22:54Mesela sınav döneminde olan bir çocuğu düşünelim.
00:22:56Stres, kaygı hepsini yaşayabilir.
00:23:00Ne yapacak?
00:23:00Matematik sorularıyla karşılıklı bakışmayacak tabii ki.
00:23:04Görsel beyine geçip aslında bunu nasıl çözebilirim?
00:23:07Bu süreçte neler yapabilirim?
00:23:10Bu sınava nasıl hazırlanabilirim?
00:23:12Gibi sorularla kendine çözüm yolları arayacak.
00:23:15Aslında yaptığımız çalışmalar bunları gösteriyor.
00:23:18Yani çocuklar gerçekten bu çalışmalarla bunları öğrenebiliyorlar.
00:23:22O yüzden ebeveynlere tavsiyem biraz daha neden sorularını azaltmaları ve eğer koçvari yaklaşıma ilgi duyuyorlarsa ebeveyn yaklaşımı olarak bu anlamda çeşitli eğitimler alarak iletişimlerini daha da güçlendirebilirler.
00:23:37Oyun dili bu kadar önemli mi etkili iletişimde?
00:23:41Oyun çocukların doğal dili.
00:23:44Yani çocuklar duygularını, korkularını, hayallerini baktığınızda oyunla anlatıyorlar.
00:23:49Yani biz yetişkinler olarak kelimelerle paylaşıyoruz ama çocuk oyunlarında bambaşka şeyler gösterebiliyor.
00:23:54İç dünyasını yansıtabiliyor.
00:23:56Örneğin diyelim ki çocuğunuz oyununda sürekli bir oyuncağı yalnız bırakıyor.
00:24:01Bir oyuncak bebeği yalnız bırakıyor.
00:24:03Bu bir şeye işaret olabilir.
00:24:04Yani burada biz ebeveyn olarak hani hep yalnız kaldığını görüyorum bu bebeğin.
00:24:09Ona nasıl yardımcı olabiliriz gibi yaklaştığınız zaman belki de çocuğunuz yaşadığı bir duyguyu, bir hissi sizinle paylaşıyor olacak.
00:24:17O yüzden hani oyun ebeveyn iletişiminde de oldukça önemli.
00:24:21Oyun sırasında ona sorular mı sormamız?
00:24:23Evet yani oyuna eşlik etmek gerekir.
00:24:25Yani oyunu yönlendirmek yerine eşlik etmek.
00:24:28Orada yine açık uçlu ve güçlü sorular dediğimiz o sorulardan sormak süreçte ona eşlikçi olmanızı sağlar.
00:24:36Mesela her soru güçlü mü?
00:24:38Hayır.
00:24:38Bir tane örnek verin.
00:24:39Diyelim ki bana bunu nasıl yaparsın?
00:24:41Bu güçlü bir soru mu?
00:24:42Mesela duyduğunuz zaman kulağa böyle çok güçlü bir soru gibi geliyor.
00:24:46Ama pozitif tanımlanmış mı?
00:24:47Hayır pozitif tanımlanmış değil.
00:24:50Çözüm odaklı da değil.
00:24:51Ya da mesela neden ödev yapmıyorsun?
00:24:53Bu da yine etkisi yüksek bir soru ama pozitif tanımlanmış değil.
00:24:57Biz burada çözüm odaklı ve pozitif tanımlanmış sorular istiyoruz.
00:25:00Mesela şu anda zihninizden neden ve niçin ikisini geçirin lütfen.
00:25:04Mesela hangisi daha pozitife yakın hissettiriyor sizi?
00:25:08Şimdi neden dediğiniz zaman sorgulama var.
00:25:11Ama niçin dediğiniz zaman biraz daha sebebini öğrenmek var.
00:25:14O yüzden özellikle soru sorarken nedenden uzaklaşmak, nedenle ilgili soruları belki biraz daha niçinle yönetmek.
00:25:22Ve bunun dışında ne, nasıl, daha başka, bugün kendini nasıl hissettiğin gibi çeşitli sorular sormak.
00:25:28Bir de varsayım soruları dediğimiz.
00:25:30Hani varsayalım ki İngilizceden tam da istediğin gibi hani puan aldın.
00:25:36Bunu nasıl yapmış olabilirsin?
00:25:38Yani onu gözde canlandırmasını sağlayıp düşündürmek gerçekten ona çeşitli çözümler üretmesini sağlar diyebiliriz.
00:25:45Hocam bunu kaç yaş için konuşuyoruz?
00:25:47Şimdi bunları küçük yaştan itibaren yapabiliriz.
00:25:51Aslında koçluk dediğimiz yaklaşım yetişkinin...
00:25:53Üç mesela üç?
00:25:54Üç yaştan itibaren minik minik tabii ki başlanabilir.
00:25:57Ama asıl beş yaştan itibaren oyunu biraz daha...
00:26:00Çünkü baktığınızda iletişim becerisinin, ifade etme becerisinin de biraz daha geliştiği noktada daha rahat hani ilerleyebilir.
00:26:08Ben şu anda çocuklarla biraz daha beş yaşı itibariyle koçluk oyunları oynayarak bu süreçleri desteklediğim çalışmalar yapıyorum.
00:26:16Ama oyuna her zaman eşlik ediyorum.
00:26:18Oyuna her zaman oyun içerisindeyken onlara çeşitli rehberlik edecek sorular soruyorum.
00:26:23Hani bu noktada ebeveynler aslında en küçük yaştan itibaren baktığınızda her zaman oyunların içinde olması gerekir diye düşünüyorum.
00:26:31Evde hemen başlatabileceğimiz böyle küçük ya da etkili bir şeyler var mı?
00:26:35Yani aslında var.
00:26:37Ben de uyguluyorum.
00:26:38Ben de uygulayacağım.
00:26:39Mesela uyku öncesi sohbet rutueli.
00:26:42Yani bu bize çok iyi geliyor.
00:26:43Bu bizim saygıyla bayıldığımız dedikodu biz.
00:26:46Dedikodu yapıyoruz.
00:26:47Siz ona sohbet diyorsunuz ama ben dedikodu yapıyorum kızlar.
00:26:50Ne yaptın?
00:26:51Okuldaki çocuk ne yaptı sana?
00:26:53Saçın güzel kokuyor.
00:26:54Kim dedi?
00:26:54Kim öyle dedi sana?
00:26:55Anne saçın çok güzel kokuyormuş.
00:26:57Kim dedi?
00:26:57Ben hemen tabii merak ettim.
00:26:59Bu yanlış.
00:26:59Yani hani yanlış demeyelim.
00:27:02Orada da kendi aranızda bir iletişim dili yakalamışsınız belli ki.
00:27:07Ve hani güzel bir şekilde ilerliyor sanırım.
00:27:09Burada hani günün sonunda yaptığınız aslında bu küçük sohbetler hem iletişimi güçlendiriyor.
00:27:15Hem de çocuğun kendisini daha iyi hissetmesini ve duygularını ifade etmesine yol açıyor.
00:27:19Biz mesela genellikle mutluluk üzerine yola çıktığımız bir sohbet ritüeli yapıyoruz.
00:27:24Böylece günü de güzel kapatmış oluyoruz uyku öncesinde.
00:27:28Örneğin hani bugün seni en çok neler mutlu etti diye soruyorum.
00:27:31Ve o bana kendince bir sıralama yapıyor.
00:27:34Bazen bir cevap veriyor.
00:27:35Bazen üç cevap veriyor.
00:27:36Ve kendi içinde bunu en çoktan hani yavaş yavaş aza doğru indiriyor.
00:27:41Ve sonrasında diyorum ki ona bunları hani ifade ederken bazen parkta oynadığı bir oyundan bazen öğretmenin gülümsemesinden bazen arkadaşıyla kurduğu bir iletişimden bahsedebiliyor.
00:27:51Sonra diyorum ki hani bugün seni en çok mutlu eden anı resmedebilir misin?
00:27:56Resmettiği zaman çok daha detaylar devreye giriyor.
00:28:00Ve bu iletişim ilerledikçe sizinle paylaşmak istediği birçok detayı daha paylaşabiliyor.
00:28:05Ve aslında en güzel tarafı da bunlar böyle küçük küçük biriktiğinde çok güzel bir anı oluyor geriye dönüp bakacağınızda.
00:28:11Bunu önerebilirim seyircilerimize.
00:28:14Aslında geçtiğimiz haftadan da sorularım aklımda kalan bir takım sorular var ama
00:28:18Oyun kurma konusunda anne babalar bu konuda becerikli mi?
00:28:22Ya da biz ne yapmalıyız?
00:28:23Şimdi her ebeveyn oyun kurma konusunda zorlanabilir.
00:28:28Bu çok normal.
00:28:29Çünkü hani bizler biraz daha yetişkin noktasına geçtiğimiz zaman oyunlardan uzaklaşıyoruz.
00:28:35Ama buradaki en önemli hani önerim şu olur ebeveynlere.
00:28:40Her zaman oyunların içine dahil olmak.
00:28:42Yani o bahsettiğimiz kaliteli zaman birlikte zaman geçirmek çocuğunuz bir oyun kurdu diyelim.
00:28:49Örneğin bir evcilik oyunu olabilir, bir market oyunu olabilir, itfaiyecilik olabilir.
00:28:53Orada onunla beraber role girmeniz.
00:28:56Onun kurduğu oyuna aslında eşlik etmeniz.
00:28:58Özellikle oyun kuramayan hani oyunu sürdürmekte zorlanan ebeveynlere önerim.
00:29:04Çocuklarının kurduğu oyuna eşlik etmek.
00:29:06Orada eşlikçi olmak.
00:29:07Ve sordukları sorularla oyuna dahil olmak.
00:29:10Bunların da bu tür aslında detaylar da ebeveynlerin kendi çocuklarının da ömesine yardımcı olur.
00:29:17Bu şekilde çok daha keyifli ilerleyebilirler.
00:29:18Oyunun bir yaşı var mı? Son sorum olsun.
00:29:21Oyunun bir yaşı yok aslında.
00:29:22Ben hala oyun oynuyorum.
00:29:24Mecmiyken biz oynuyorsunuz.
00:29:25Hayır.
00:29:26Ben çocuklar haricinde de baktığınızda yetişkinlerin de oynadığı çeşitli kutu oyunları var.
00:29:31Yani oyunu sadece oyuncu haklarla kurguladığımız bir oyun olarak düşünmeyin.
00:29:36Ya da bahçede kurduğunuz bir serbest oyun alanı gibi düşünmeyin.
00:29:41Yetişkin olarak da hala oyun oynuyoruz.
00:29:43Özellikle dikkat geliştirme noktasında yetişkinlerle yaptığım çalışmalarda da sürdürdüğümüz çeşitli kutu oyunları var.
00:29:50O yüzden oyun çok çeşitli.
00:29:52Oyunun bir yaşı yok.
00:29:53Yok diyebiliriz.
00:29:53Ne başlangıç yaşı var ne de bütüş yaşı var.
00:29:56Her zaman hayatın her noktasında var bence.
00:29:58İnanılmaz bir feedback.
00:29:59Çok teşekkür ediyorum.
00:30:00Ben kendim adım.
00:30:00Rica ederim.
00:30:02Salih Hocamla sohbetimiz tamamladık ama Bircan Bali ile sabah kahveniz devam ediyor.
00:30:07Bakalım bizi hangi konuk bekliyor sırada.
00:30:12Efendim Bircan Bali ile sabah kahvesi devam ediyor.
00:30:15Yanımda çok kıymetli iki hocam var.
00:30:16Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Operatör Doktor Abdurrahman Vural.
00:30:21Hoş geldiniz hocam.
00:30:22Hoş bulduk.
00:30:22Ve yine Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doçent Doktor Hüseyin Gökhan Karağan.
00:30:27Hocam hoş geldiniz.
00:30:27Hoş bulduk sağ olun.
00:30:28Gökhan Hocam diyebilir miyim?
00:30:30Tabii ki.
00:30:31Hüseyin ismi de çok kıymetli.
00:30:33Gökhan Hocam sizin pratikte kullandığınız bir isim.
00:30:35Hoş geldiniz.
00:30:36Şimdi öncelikle bu şarko konusunu konuşacağız.
00:30:40Şarko ayakları konuşacağız.
00:30:41Nedir şarko ayak?
00:30:43Şarko esasında diyabetik ayağın nadir görülen bir komplikasyonu demek lazım.
00:30:48Şimdi diyabetik ayak dediğimiz şey esasında böyle çok fazla önemsenmiyor gibi veya böyle insanların daha az duyduğu bir şeymiş gibi gelebilir.
00:30:59Esasında öyle değil.
00:31:01Bunu yaşayan biliyor.
00:31:02Bununla birlikte yaşayan hastaların yakınları biliyor.
00:31:06Bu zor bir süreç.
00:31:08Türkiye'de yaklaşık 10 milyon diyabetli var.
00:31:1010 milyon rakamı çok ciddi bir rakam.
00:31:132028 yılında 12-13 milyonu bulması bekleniyor bu rakamın.
00:31:18Yani 10 milyon dediğimiz rakam yaklaşık Yunanistan'ın nüfusu kadar.
00:31:22Yani sosyoekonomik olarak diyabetle ve bunların komplikasyonlarıyla uğraşmak gerçekten zor.
00:31:28En zorlu komplikasyonlarından bir tanesi de diyabetik ayak.
00:31:31Diyabetik ayağın oranları da yaklaşık %15-20 civarında dersek yaklaşık Türkiye'de 2 milyon diyabetik ayakla yaşayan hastalığı olan,
00:31:42bunların yarasıyla uğraşan, ondan sonra işte uzuv kayıplarıyla, amputasyonlarıyla uğraşan ve bu minvalde yakınlarıyla mücadele eden insanlar.
00:31:52Şarko ayak artık bunun artık en üst noktası diyebileceğimiz bir alan.
00:31:59Artık kemikler tamamen eriyor, cilt bozulabiliyor, bazen bozulmuyor.
00:32:04Ayak varmış gibi gözüküyor ama içeriden hiçbir kemik doku olmuyor.
00:32:08Hamurumsu bir yapımı.
00:32:09Evet.
00:32:10Gerçekten mi?
00:32:11Kemik artık hamur gibi böyle bir torbanın içine bir vazoyu koyarsınız böyle düşer kırılır.
00:32:17Onun gibi içi sadece tuzla buz bir kemik haline getiriyor bu diyabet.
00:32:21Yani diyabet gerçekten çok tabiri caizse nalet bir hastalık.
00:32:27Evet.
00:32:27Peki neden oluyor hocam?
00:32:29Şimdi burada aslında diyabet hastalığı birçok sistemi bozduğu gibi sinir sistemini de etkiliyor ve nöropati denilen ayağa giden sinirleri etkiliyor.
00:32:40Ayağa giden sinirler etkilendiği zaman diyabet hastaları ayaklarını hissetmiyorlar.
00:32:45Ve ayaklarına aldıkları ufak darbeler bizde bir problem yaratmazken onlarda eklemlerde bozulmaya, çıkıklara, kırıklara sebep olabiliyor.
00:32:56Ancak hasta bunu fark etmiyor, hissetmiyor.
00:32:57Düşünün ayakta bir sürü kemik var ve eklem var.
00:33:01Bu kemikler kırılıyor, çıkıyor yerinden.
00:33:04Hasta hiç fark etmiyor.
00:33:05Hasta size basit bir hocam benim ayağım şişti diyor.
00:33:08Ya da hocam biraz şekli değişti diyor.
00:33:09Normalde biliyorsunuz ayağımızın çukuru vardır.
00:33:11Evet.
00:33:12Bu hastalarda bu tam tersine dönüyor.
00:33:15Yani ayak, rocker button dediğimiz.
00:33:17Görüntüden anlıyor artık.
00:33:18Beşik tabak.
00:33:19Sandal gibi oluyor.
00:33:20Sandal gibi oluyor ayak.
00:33:21Tam tersi hale geliyor.
00:33:22Tam tersi hale geliyor.
00:33:23Bunun sebebi de işte içerideki bu ayağın o kavisini sağlayan tüm eklem ve kemiklerin aslında kırılması ve çıkması süreci.
00:33:31Gökhan hocam bahsettiği gibi tuzla buz olması süreci.
00:33:34Acıyı da mı hissetmiyorlar?
00:33:35Hiçbir şey hissetmiyorlar.
00:33:36Dolayısıyla ayak kemiği ne kadar ağrıyan bir şeydir.
00:33:39Evet.
00:33:40İşte bu nöropati işte buna sebep oluyor.
00:33:42Aslında nöropati ile giden bazı nadir hastalıklarda da görülen bir durum ama ülkemizde Gökhan hocam da bahsetti.
00:33:49Diabet yaygınlığı çok korkunç seviyelerde.
00:33:51Ve aslında nadir görülen komplikasyonları yani binde beş civarlarında görülüyor ama tabi diabetli hasta sayısı çok olduğu için dolayısıyla şarkı ayağı da Türkiye'de oldukça sık rastlıyoruz.
00:34:04En önemli sorusu gelecek o zaman.
00:34:07Madem bu kadar sinsi ve ağrısını bile hissedemiyoruz.
00:34:10Erken teşhis için bize bu o hastalığa çok yakın diyeceğiniz bir görsel ya da bir şey var mı bir etken?
00:34:17Yani erken tanıda burada şu çok önemli aslında daha önceki programda da konuşmuştuk.
00:34:25Ayağın sürekli takip edilmesi.
00:34:28Şimdi bizde aslında buna gerek yok.
00:34:30Çünkü vücudumuzun çok güzel bir koruyucu duyusu var.
00:34:33Tamam.
00:34:33Ağrı duyusu.
00:34:34Tamam.
00:34:34Yani vücutta bir şey yolunda gitmediği zaman.
00:34:36Ağrır.
00:34:37Ağrır.
00:34:37Evet.
00:34:38Ağrı da zaman da siz dersiniz ki bir şeyler yolunda değil yani oraya sizin dikkatinizi çeker.
00:34:42Evet.
00:34:43İşte şeker hastalarında kaybolan sistem en büyük sistem bu.
00:34:47Ağrı duyusu olmadığı için hastalar burada gelişen bu kötü süreçlerin farkına varamıyor.
00:34:52Ve iş işte bu kırıkların çıkıkların olduğu ayağın şeklinin değiştiği noktada geliyor.
00:34:58Hatta ayak şekli değişip normalde yük kaviste almayan bölgeler yük alıp ve buralarda yaralar geliştiği zaman işte hastalar başvuruyor maalesef.
00:35:09Aslında erken evrelerde o ayağın ilk şiştiği evrelerde vesaire gelişse.
00:35:13Şişmeler kızarıklıklar oluşuyor ilk evrede.
00:35:15Esasında uyarıcı bazı şeyler bize veriyor.
00:35:17Tamam.
00:35:18Ama tabii hissizlik en büyük sıkıntı.
00:35:22Hocam yarayı görebiliriz ya da kokusunu alabiliriz belki ama burada dokunarak mı kontrol etmemizi isterseniz?
00:35:29Ayak şekli şöyle yani hastanın ya kendisi ya da yapamıyorsa bir yakını tarafından her gün kontrol edilecek.
00:35:38Gerekirse aynayla kontrol edecek.
00:35:40Altına bakacak yanına bakacak falan.
00:35:42Ayağını kontrol edip bunu fark ettiği anda da gelmesi gerekiyor.
00:35:45Çünkü çok hızlı bir süre içerisinde ilerleyen sinsi bir durum demiştiniz bunu hatırlıyorum.
00:35:49Peki hocam hangi sık hastalıklarda görülür?
00:35:52Daha çok hangi grup hastalıklarda?
00:35:53Yani işte diyabetin bir komplikasyonu bu.
00:35:56Diyabetin?
00:35:56Evet yani nöropati dediğimiz sinir lezyonlarıyla gözüken işte şarkomerutut dediğimiz bazen genetik hastalıklarla birlikte gözüken durumlar da var ama yani bu kadar yaygın diyabetle mücadele eden bir ülkeyiz.
00:36:11Maalesef bu durumla da çok sık karşılaşıyoruz ve çözümü çok zor.
00:36:15Yani biz ortopedistlerin en zorlandığı...
00:36:18Bu zor demeyin hocam ya.
00:36:20Gerçekten çok zor.
00:36:20Şimdi bu tarz hastalıkları olanlar bizi izliyor.
00:36:22Bu seviyede geliyor hastalar.
00:36:24Erken teşhisin önemini uygulayalım.
00:36:26Erken teşhiste çözümü var.
00:36:30Size de şunu sormak isterim.
00:36:31Evrelerini.
00:36:32Hangi evrelerden geçiyor?
00:36:35Biz hangi evreleriyle karşılaşacağız bu hastanın?
00:36:37Şimdi şarkonun aslında kendi içinde bir sürü evrelemesi var.
00:36:40Yani bu bilimsel anlamda da olan bir sürü evrelemesi var.
00:36:44Ancak burada hastalar için en önemli nokta şu.
00:36:46Yani dediğim gibi burada ayağın şekli bozulmaya başladığı anda aslında ilk burada yapılması gereken şey bizim için öncelikle hastalığı kontrol altına almak.
00:36:57Bunun için de ilk yapılması gereken şey biz de zaten görür görmez hastalara diyoruz ki üzerine basma.
00:37:04Basma.
00:37:05Basma.
00:37:06Yani ilk dediğimiz şey bu ve basmayacak işte dışarıdan özel alçılarla ya da özel botlarla, aparatlarla hastanın basmasını bir kere durduruyoruz.
00:37:15Çünkü bastıkça o yükü taşıyan eklemler bozulmaya devam edip.
00:37:18Kırılmaya da devam ediyor.
00:37:20Kırılmaya ve çıkmaya devam ediyor.
00:37:21Neden diabetin bu ayakla ilişkisi?
00:37:24Diabet esasında dediğimiz gibi bir damar hastalığı.
00:37:28Damarlar bozulunca sinir sistemi de bozuluyor.
00:37:31Tabii oksijenlenmesi azalmaya başlıyor sinir dokusunun.
00:37:34Ama niye el değildi ayak mesela?
00:37:36En uzak kalbe en uzak organ orası.
00:37:38Şimdi kan gitmediği için.
00:37:40Evet. Yani üst ekstremite dediğimiz yani ellerimiz, kollarımız kanlanması kalbe yakın.
00:37:47İlk damarımız buraya çıkıyor.
00:37:49Ama uzak organ ayaklarımız olduğu için.
00:37:52Hatta bazen bacak kesmeye kadar değil mi?
00:37:54Doğru mu biliyorum?
00:37:55Evet. Maalesef.
00:37:56Şarkon'un çoğunluk görülen tarafı aslında ayağın orta kısmını tutan formu.
00:38:01Ama bazı durumlarda nadir görülen kısmı ayak bileğini de tutuyor.
00:38:05Yani ayak bileğinizdeki tüm kemiklerin parçalandığını ve yok olduğunu düşünün.
00:38:10Ve bu durumda ayağı bacağa bağlayan eklemler ortadan kayboluyor.
00:38:15Ve bu durumda zaten hastanın yürümesi hiç mümkün olmuyor.
00:38:18İmkansız oluyor.
00:38:19İmkansız oluyor.
00:38:19Ayak zaten şekli de bozuluyor.
00:38:20Torba gibi, poşet gibi bir şey haline geliyor.
00:38:23Maalesef.
00:38:24Ay çok kötü. Rabbim şifa versin.
00:38:26Peki.
00:38:28Şarko ayak ile enfeksiyon arasındaki farkı nasıl anlayacağız?
00:38:32Yani şimdi şöyle ayakta zaten bir deformasyon gelişiyor.
00:38:37Çok şekli bozuluyor ayağın.
00:38:38Tamam.
00:38:38Çok şekli bozulduğu zaman bu şekilde yaşamaya devam ederse tabii ayakkabı giymeye çalışıyorlar.
00:38:47Ayak hissiz.
00:38:48Ondan sonra yürümeye devam ediyorlar.
00:38:50Mutlaka bir yara açılıyor.
00:38:52Yara açılınca bu sefer enfeksiyonla birlikte şarkoyla mücadele etmeye çalışıyoruz.
00:38:57Bir de enfeksiyon işin içine geliyor.
00:38:59Bir de diabetik ayak dediğimiz diabetik yaralar ortaya çıkıyor.
00:39:02Bu sefer iş amputasyona katlanarak gidiyor.
00:39:06Peki şarko ayakta amputasyon gerçekleşiyor mu?
00:39:09Gerçekleşmesin diye çok uğraşıyoruz.
00:39:13Evet gerçekleşmesin diye uğraşıyoruz.
00:39:14Çok uğraşıyoruz.
00:39:14Bu anlamda çok zorlu cerrahiler yapıyoruz.
00:39:17Zaten yani bu iş aslında bir ekip işi.
00:39:21Yani çok tecrübe de gerektiren.
00:39:22Genelde desek temasında oluyorsunuz değil mi?
00:39:24Hastalara bakan konusunda her zaman öyle.
00:39:26Peki bir de en sık hangi kemik ve eklemlerde görülüyor?
00:39:35Yani ayakta aslında bir sürü kemik var.
00:39:37Biz ayak üç bölümü ayırıyoruz kabaca.
00:39:39Ön, orta ve arka ayak şeklinde.
00:39:42Şarko aslında en çok orta ayağı tutuyor.
00:39:44Ha şu kavisin olduğu.
00:39:46O kavisin en tepesi.
00:39:47Yani onu biz köpür ediyoruz.
00:39:48O köprünün en tepesi.
00:39:50Bu ne diyorduk ya şeyde point mi?
00:39:53Şurası.
00:39:54Hayır o ayak kemerinin üstü.
00:39:57Evet biz alt tarafından mı bahsediyoruz?
00:39:59Doğru üst tarafından.
00:40:00İşte bu üst kavis.
00:40:01Tamam.
00:40:01Bu hastalarda tam terse dönüyor.
00:40:04İşte o beşik taban ayağı hale geliyor.
00:40:06Aslında ters dönmüyor.
00:40:07Burası kırılıyor.
00:40:07Evet.
00:40:08Kırılıyor içinde yük biniyor.
00:40:09Aynen biniyor.
00:40:10Ve dolayısıyla.
00:40:10Taşıyamıyor.
00:40:11Ve dolayısıyla burada normal basınçta hiç yük almayan bir cilt bir anda yük almaya başlıyor.
00:40:17Ki ciddi bir yükün altına giriyor ve bunu da kaldıramıyor.
00:40:20Dolayısıyla o bölgelerde yaralar açılıyor maalesef.
00:40:23Tedavi seçenekleri ve ne zaman cerrahi müdahale gerektirir?
00:40:27Bu ikinize ortak sorum olsun.
00:40:29Emin olun bir uzvu kurtarmak, bir uzvunuzu sizinle beraber yaşatmak en önemli kısım.
00:40:37İnsanların psikolojisi ve fizyolojisi de buna gerçekten kaldıramıyor bu amputasyon olayına.
00:40:43Ve biz bunu yaşatmak için elimizden geleni yapıyoruz.
00:40:47Ama birazcık ihmal etmemelerini rica ediyoruz ki başlangıç aşamalarında alçılama tedavileri, yükten kurtarma, özel botlar, en önemli kısım yani ortopedik açıdan da alçı kısmı.
00:41:01Daha sonraki aşamalarda da yakaladığımız zaman bu işlere işte ameliyatlarla birazcık yol alabiliyoruz.
00:41:10Ama lütfen ihmal etmesinler.
00:41:12İkinizin de surat ifadesinde sanki bu tanıya geç varılmış ve geç tanınmış gibi bir üzüntü görüyorum.
00:41:20Neden bu kadar geç tanısı oluyor?
00:41:22Ya şimdi bu konu tabii dediğim gibi aslında nadir görülen bir alan.
00:41:28Evet.
00:41:28Şimdi ülkemizin büyük şehirlerinde dahi yani doktora ulaşmak fark edilse bile işte bu işiyle uğraşan kişilere ulaşmak bazen zaman alabiliyor.
00:41:41Dolayısıyla hani ülkemizin de böyle bir durumu var maalesef.
00:41:46Ama ülkemizdeki en önemli problem burada hasta sayısı korkunç fazla.
00:41:51Ve dolayısıyla da hasta sayısı muazzam fazla oluyor.
00:41:56Hani bizim gibi özellikle bu alanda uğraşan hekim sayısı da Türkiye'de çok fazla değil.
00:42:01Dolayısıyla da hastaların doğru tedaviye ve doğru şekilde tedaviye ulaşmaları her zaman mümkün olmuyor.
00:42:09Çünkü cerrahi tedavisi çok özel.
00:42:11Oradaki o tüm erimiş artık işlevsiz kemikler.
00:42:15Çünkü biliyorsunuz kemikler tüm vücudumuzu taşıyan zincir şeklinde yapılar.
00:42:20Siz aradan bir zincir çıkardığınız zaman işlemiyor.
00:42:23Aradaki o zincir hani kırıklardaki gibi de değil tekrar birleştirilemiyordu.
00:42:29Yerine sizin vücudun başka bir yerinden bazen alıp tamamlamanız ve onu oraya uydurmanız gerekiyor.
00:42:36Ve tüm bu diabetik süreçleri de göz önünde bulundurduğunuzda bu süreçler gerçekten çok zorlu.
00:42:42Çok uzun zaman alabilecek yöntemler.
00:42:44Ama Gökhan Hocam'ın da bahsettiği gibi eğer hasta çok geç kalmamışsa ne olursa olsun ayakları bir şekilde kurtarmak her zaman mümkün olabiliyor.
00:42:54Enfeksiyondan daha mı ileri derecede enfeksiyondan daha kolay kurtarabiliriz diyebiliyoruz.
00:43:00Peki aslında söylediğiniz şeyler çok kıymetli.
00:43:04Fakat ben komplikasyonları da merak ediyorum.
00:43:07Tedavi sırasında bir komplikasyonla karşılaşabilir mi hasta?
00:43:10Karşılaşabilir yani şöyle bu işin zaten geneli cerrahi işin genelinde komplikasyonlar vardır ama zaten bu ayak genellikle fonksiyonunu yitirmiş olduğu için komplikasyonları çok çok daha nadir görüyoruz.
00:43:29Çünkü yaptığımız işler sonrası fonksiyonellik çok daha iyi bir şekilde hastaya dönüyor.
00:43:35Hızlı.
00:43:36Hızlı.
00:43:36Tek ayakta mı olur iki ayakta mı ya da ikisinin birden olduğu...
00:43:40Çoğu zaman tek ayakta görüyoruz.
00:43:41Çoğu zaman tek ayakta görüyoruz.
00:43:42İki ayakta gördüğümüz çok nadir oluyor.
00:43:44Nadir oluyor.
00:43:46Tabii iki ayakta.
00:43:47Ama yine de tek ayakta olsa bile o söylediğiniz o tedavi yöntemlerini diğer ayakta hayati olarak sosyal olarak çok etkileniyor.
00:43:54Etkileniyor.
00:43:55Onlar da yük alıyor.
00:43:56Bu arada bir daha o tedavi yöntemleri alçı bir ayak bir şey anlattınız.
00:44:00Onu bir tek tek tek tekrarsanız.
00:44:02Şimdi temeli yükten arındırmak yani hastanın üzerine basmıyor.
00:44:07Ama çok.
00:44:07Evet.
00:44:07Tamam.
00:44:08Görür görmez bir şarko hastasını görür görmez hemen bir çift koltuk değine ya da neyse kanat yani neyi kullanabiliyorsa hemen yükten kısıtlıyoruz.
00:44:16Üzerine basmaması gerekiyor.
00:44:18Ve hemen ayağın da şeklini aynı zamanda en azından mevcut pozisyonunu koruyacak.
00:44:23Alçı.
00:44:23Hemen bir alçılama.
00:44:24Akabinde tabii alçılamayı çok uzun süre yapamıyorsunuz.
00:44:27Akabinde uygun işte ortezlerle yani botlar.
00:44:30Botlarla.
00:44:30Ama hastaya uygun üretilmiş.
00:44:32Çünkü bu insanların ayakları şeklen değiştiği için normal ayakkabıları vesaire giymeleri çok mümkün olmuyor hayatlarının geri kalanında da.
00:44:41Dolayısıyla bu insanlar her zaman için hayatlarının geri kalanında cerrahiye ihtiyaç duymasalar bile sonrasında ayaklarında yara gelişmemesi ve enfeksiyon gelişmemesi için mutlaka özel ayakkabılar ve ortezler kullanması gerekiyor.
00:44:54Çok teşekkür ediyorum.
00:44:56Çok önemli gerçekten.
00:44:57Çok kıymetli bilgiler verdiniz.
00:44:58Ben de inanın sizinle beraber bu kavramı öğrenmiş oldum.
00:45:02İnşallah hayatımda tecrübe etmem ama bilmekte fayda var.
00:45:05Çok kıymetli bilgilerin için çok teşekkür ediyoruz.
00:45:07Rica edersin.
00:45:08Birlikte reklam'a gidelim.
00:45:09Dönüşte sabah kahveniz devam edecek efendim.
00:45:11Efendim bir ricam boyunca sabah kahveniz devam ediyor.
00:45:14Yine çok kıymetli hocam.
00:45:15Hoş geldiniz.
00:45:17Fitoterapist Doktor Hakan Özkul.
00:45:20Merhabalar.
00:45:20Geçen hafta sohbetimiz en kıymetli, en heyecanlı dizi gibi.
00:45:24Dizi gibi yarıda kaldı.
00:45:26Bu hafta da çok merak ediyorum.
00:45:28Çünkü tam da geçtiğimiz hafta hangi hastalıklara iyi geliyor konusunu konuşurken çok önemli hastalıklara değindik.
00:45:36Bunlardan bir tanesi tabii ki kanser hastalığıydı.
00:45:40Kanserlidir ve gerçekten de ülkemizde ya da işte dünya çapında çoğaldı mı?
00:45:45Kanser bir hastalık.
00:45:46Halk arasında da bilindiği üzere ölümcül olabilen bir hastalık.
00:45:53Vücudun kendi hücresinin yani her birimizin herhangi bir hücresinin vücudun içindeki bütünlüğünden, yapısından çıkarak, bozularak kendi kendine çoğalması.
00:46:07Tabii ki kendi kendine derken bir mekanizması var ama çoğalması, bir kitle oluşturması, başka yerlere de vücudun yayılması suretiyle insanın sağlığını tehdit eden ölümcül olabilen bir hastalık.
00:46:23Bu hastalık nasıl diğer hastalıklar var olduğu gibi bu da aslında tarihten beri insanoğlunun karşı karşıya kaldığı hastalıklardan bir tanesi.
00:46:33Yani çok antik incelemeler yapıldığında, arkeolojik incelemeler yapıldığında da geçmiş insanlarda da kanser hastalığının var olduğu, görüldüğü biliniyor.
00:46:44Ama tabii ki burada bir hücre bozulmasından bahsediyoruz.
00:46:49Hücrenin gen yapısının bozulması ve kontrolsüz üremeye başlamasından bahsediyoruz.
00:46:57Kanser böyle bir hastalık ama bakıldığında genetik, daha doğrusu kalıtsal yönü çok az olan bir hastalık.
00:47:06Yani anne babada bir hastalık kanser var diye kanser olma olasılığı genelde çok düşük.
00:47:12Yani %5, %10 kanserlilerin %5'i, %10'u kalıtsal.
00:47:18Ama genle ilgili yani kanser genle ilgili bir hastalık.
00:47:23Genlerdeki bir bozulma, bir mutasyon, çoğalma etkisi.
00:47:28Peki bu nasıl oluyor?
00:47:29Kalıtsal değil.
00:47:31Yani anne babadan gelerek oluşan bir hastalık değil.
00:47:35Çoğu kez bakıldığında yaşam tarzı, beslenme ve çevreden maruz kaldığımız zararlı etmenlerin hücrelerin gen yapısını bozup kanserleşmeye sebep olmasının en önemli sebep olduğunu görüyoruz.
00:47:51Bu faktörler de günümüz insanında, günümüz yaşam koşullarında veya son 50 yılda da çok bariz bir şekilde arttığı, kişinin sağlığını tehdit eder bir şekilde kötüleştiği için kanser vakalarında da bu manada artış görülmektedir.
00:48:11Çoğaldı diyebiliriz.
00:48:12Çoğaldı. Kanser vakaları çoğaldı.
00:48:16Kanserden ölüm oranlarında kısmen düşmeler var.
00:48:21Erken teşhis faktörü, tedavi faktörlerinin devreye girmesi dolayısıyla her kansere yakalanan hastanın ölüm oranlarında düşmeler var.
00:48:30Ama kanser vakası çoğalıyor.
00:48:32Tüm dünyada da, Türkiye'de de.
00:48:34Türkiye'de 250 bine yakın insan her sene kanser olduğunu öğreniyor.
00:48:39100 binin üzerinde insanı da biz kanserden kaybediyoruz.
00:48:43Yani tehlikeli bir hastalık, hala kötü bir hastalık, hala insanların asla yakalanmak istemeyeceği, yakınlarının adını bile zikretmek istemeyeceği, evden uzak derler ya, dediğimiz bir hastalık maalesef.
00:48:58Yani sayının artmasına rağmen ölüm oranının azalması da yine tedavi yöntemlerinin başarısını gösteren bir şey.
00:49:04Ama tam bu esnada kanser tedavisindeki zorlukları da konuşmak isterim.
00:49:09Yani hastalar açısından nasıl zorluklar var?
00:49:11Şimdi kanser tedavisinin en büyük bence birinci zorluğu bir kere bu hastalığın ortaya çıkma olasılığının, karşılaşma olasılığının çoğalması.
00:49:19Var olması çok mükemmel.
00:49:20O dediğimiz gibi.
00:49:21Doğru dürüst, sağlıklı bir beslenme yapıyor muyuz?
00:49:23Hayır yapmıyoruz.
00:49:25Obezite toplumda çok mu yayıldı?
00:49:27Evet bunlar hepsi kanseri kolaylaştırıcı faktörler.
00:49:31Kötü alışkanlıklar, başta tütün alışkanlıkları, alkol alışkanlığı gibi alışkanlıklar toplumda çok yaygın.
00:49:40Hareketsiz bir hayat var.
00:49:42Toksik maddelere, zararlı maddelere sürekli maruz kalıyoruz.
00:49:46Yani hava kirli, su kirli, çevremizde dokunduğumuz, giydiğimiz eşyalara, süründüğümüz malzemelere kadar her şeyde kanser yapıcı, kanseri kolaylaştırıcı unsurlar var.
00:50:01Dolayısıyla bir anlamda hani kanserden kaçamıyoruz.
00:50:06Diğer bir kanserin zorluğu erken dönemde teşhis edilmesi.
00:50:10Bu çok önemli bir konu.
00:50:12Yani kanseri biz ne kadar zaman erkende tespit edebilirsek, erken evre dediğimiz evrelerde tespit edebilirsek, tedavide başarı şansı son derece yükseliyor.
00:50:21Tersi de doğru, geç evrelerde evre 4 dediğimiz evrede hastalığı tespit edebildiysek, bu insanın tam sağlığına kavuşması gerçekten problemli oluyor.
00:50:34Tedavisi hem hasta için zor oluyor hem de doktorlar açısından zor oluyor.
00:50:38Yani kanserin olabildiği kadar erken teşhis edilmesi lazım.
00:50:42O yüzden kanserin belirtileri konusunda aslında herkesin bilgi sahibi olması lazım.
00:50:48Bunları açıp inceleyip okumak lazım, bilgi sahibi olmak lazım.
00:50:50Vücudumuzdaki belirtileri anlayıp kendimiz de aslında şüphelenip değil mi?
00:50:54Şüphelenelim ki doktora gidelim.
00:50:56Veya özellikle belirli yaşlarda, 40 yaşından sonra bazı kontrolleri kadınlarda ve erkeklerde, mamografi, serviks kontrolü veya işte gayta kontrolü, kan tahlilleri gibi.
00:51:09Yani erken teşhisi kolaylaştıracak tetkikleri de yapmak, kontrolleri de düzenli yapmak bu açıdan önemli.
00:51:16Kanserin en önemli zorluğu dediğimiz gibi ileri evrelerde tespit edildikten sonra tedavide kullanılan yöntemlerin, yani diyelim ki kemoterapinin, ciddi ağırlıklar, ciddi yan etkiler de oluşturması.
00:51:30Ağrılı mı?
00:51:30Kemoterapiden dolayı bir ağrı yok ama kanserin kendisi ağrı yapabilir.
00:51:36Bazen işte zorluklardan bir tanesi de bu aslında.
00:51:40Bazı kanser tipleri var ki mesela akciğer kanseri çok büyük bir kitleye ulaşana kadar, belki kitle kanser kitlesi 5 santim olmuş, 7 santim olmuş.
00:51:51Hiçbir belirti vermemiş olabiliyor.
00:51:54Bu da bu hastalığın maalesef zor taraflarından bir tanesi.
00:51:58Bazen de tam tersi küçük belirtiler verebiliyor.
00:52:02İşte bir mesane kanserlerinde mesela erken evrelerde bile idrarda kan gelebiliyor.
00:52:09Hasta mesane işte idrar yaparken kan geldi dediğince incelendiği zaman onun bir mesane kanserin başlangıcı olduğu belir olabiliyor.
00:52:18Bu güzel.
00:52:19Yani belirtileri bilebilirsek mesela kadınlarda meme kanseri ile ilgili işte memenin düzenli kontrolü, şekil değişikliği, şişlikler, koltuk altında muayene edilip fark edilebilir.
00:52:33Rutin kontrollerinin dışında sürekli dikkatli olmak lazım.
00:52:37Yani kanserin ileri evresinin kişi açısından tedaviler açısından ciddi zorlukları var.
00:52:44Tedavilerin yan etkilerinin var olması tedaviyi zorlaştırıyor.
00:52:50Kişi hem kanserden dolayı problem yaşıyor hem de tedavilerden dolayı problem yaşayabiliyor.
00:52:56O yüzden en güzel olan şey erken dönemde.
00:53:00Erken dönemin yalnız manası şu.
00:53:03Çok sıkça yanlış bilinen şeylerden bir tanesi şu husustur.
00:53:08Erken kanser demek şu demek.
00:53:10Kanser bir yerde oluşmuş ve başka bir yere yayılmamış.
00:53:15Yani akciğerde oluşmuş, akciğerde oluştuğu yerde bir kitle oluşturmuş, akciğerin diğer yerlerine veya başka organlara sıçramamış veya memede oluşmuş sadece memede bir kitle olarak kalmış.
00:53:29Erken evre demek bu demek.
00:53:31İleri evre kademe kademe bu hastalığın başka yerlere, başka organlara yayılması.
00:53:37Erken evrenin avantajı şu aslında.
00:53:39Erken evrenin en büyük avantajı erken evrede cerrahi tedavilerin yani o dokuyu, kanserli dokuyu kesip vücuttan atarak hastalığın tedavi olasılığının çok büyük oranda sağlanabilmesi.
00:53:55Bu bir fırsattır.
00:53:56İnsanlar çoğu kez kanserliysen bıçak değdirmeyeyim deyip tedavi olmayı geciktirip birinci evredeyken ameliyatla tedavi olup büyük oranda kurtulma şansları varken aman ben dokundurmayayım buna bıçak dediklerinde bu kötü huylu tümör orada durmaz.
00:54:17Belki gecikir ama eninde sonunda başka yerlere yayılır ve evre dörde geldikten sonra ameliyat ile tedavi olmak yani yüksek bir tedavi oranında iyileşme şansına kavuşmak geçmiş gitmiş olur.
00:54:32Ben onu soracaktım.
00:54:34Geçmiş gitmiş olur.
00:54:34Yani evre dört iyileşimi zor.
00:54:36Ameliyat yapılamaz ve tedavisi sıkıntılı, iyileşme oranları düşüktür evre dördün.
00:54:42Evre bir ile kıyaslanmayacak kadar kötüdür.
00:54:44Buralara getirmemek lazım.
00:54:47Erken teşhis çok önemli.
00:54:49Evre dört evet tabii ki iyileşilebilir ama çok çok zorlaştırabilir durumumuzu diyor.
00:54:53Peki.
00:54:55Peki fitoterapi kanser tedavisine nasıl bir destekleyici rol üstleniyor?
00:55:00Asıl merak ettiğim konuya geldim.
00:55:01İki haftadır geldim yani.
00:55:03Bizim sahamız.
00:55:04Evet buyur.
00:55:04Şimdi tabii ki kanserin tedavisi ile ilgili günümüzün teknik imkanları da dahil olmak üzere hem erken teşhis ile ilgili imkanlar hem de tedavi.
00:55:14Tedavisi ile ilgili işte cerrahi imkanlar, ilaçlar, kemoterapi eskiden beri kullanılan ilaçlar, ışın tedavisi, radyoterapi değişik durumlarda ve şekillerde kullanılıyor.
00:55:26Hedefe yönelik tedaviler, akıllı ilaçlar, imunoterapiler son dönemlerde özellikle birçok bilimsel inceleme ve araştırmalarla ortaya konulan tedavilerle kansere çok yönlü tedavi yaklaşımları modern günümüzde gerçekleşiyor.
00:55:43Ama dediğim gibi bütün bunlara rağmen evre 4 olduktan sonra işimiz problemli.
00:55:48Tam tedavi olmaz değil.
00:55:50Evre 4 kanser tedavi olmaz değil.
00:55:53Bunu bir kere altını çizelim.
00:55:54Onu mutlaka söyleyelim.
00:55:55Bu moral bozukluğuna da sebep olmamış.
00:55:57Yani evre 4 olduk artık iyileşmeyeceğiz ve mutlak bir ölüm var değil.
00:56:01Bu evre 4 de olsa tedavi edilmez değil.
00:56:05Tabii ki daha zor.
00:56:06Evre 1'e kıyasla tabii ki daha zor.
00:56:08Ama bu iyileştirilemez demek değil.
00:56:11Bir kere bunu bilsinler.
00:56:12Fitoterapinin bu konuda da çok büyük etkisi ve faydaları var.
00:56:16Fitoterapi, Dünya Sağlık Örgütü'nün onayladığı, biz de Sağlık Bakanlığımızın onayladığı geleneksel ve tamamlayıcı tıbbi bir tedavi yöntemidir.
00:56:24Tedavideki kullandığımız şeyler nedir?
00:56:27Tıbbi bitkilerdir.
00:56:29Tıbbi bitkileri biz hastalıkların tedavisinde kullanıyoruz fitoterapistler olarak.
00:56:33Kanser de hastalara çok büyük katkıların olabildiği, fitoterapiyle beraber katkıların olabildiği bir hastalık grubu.
00:56:44Sadece hastalığın tedavisinde değil, fitoterapinin bir güzel tarafı o.
00:56:48Koruyucu hekimlik açısından da fitoterapi önemlidir.
00:56:51Önleyiciliği de var.
00:56:51Yani hasta olmamak için de, hastalık olmayalım diye de fitoterapiden, tıbbi bitkilerden faydalanmak mümkündür.
00:57:01Yani hem kanser olmayalım, vücudumuzun direnci yüksek olsun, bağışıklığı yüksek olsun, o bahsettiğimiz genlerdeki bozulmalar olmasın, bunlar önlenebilsin, doğal yollarla bunları engelleyebilelim diye biz fitoterapiden faydalanıyoruz.
00:57:17Yani kanserin olmasın aşamasında da fitoterapiden faydalanıyoruz.
00:57:23Kanser olunduğunda da fitoterapinin etkinliği son derece fazla ve yüksek.
00:57:29Tıbbi bitkilerin kanser hücreleriyle ilgili yapılmış pek çok bilimsel araştırmaları var.
00:57:34Kanser kök hücreleri, kanser kitlesinin içerisinde var olan, kanser hücresi üreten, kanseri başlatan, kanser yayılmasından sorumlu olan,
00:57:45kanserin yeniden nüks dediğimiz oluşmasından sorumlu olan tehlikeli kötü hücreler.
00:57:52Kanser kök hücreleri.
00:57:54Dikenin kökü, hastalığın kökü.
00:57:57Bu hücreler yani kanser kök hücreleri pek çok özelliklerinin yanında kemoterapiye ve radyoterapiye de çok dirençli olan hücreler.
00:58:10Bu hücreler ölmezse, öldürülmezse, var olmaya devam ederlerse hastalık metastaz yapar, hastalık nükseder, yeniden oluşur.
00:58:22Biz özellikle kanserin kökü olan kanser kök hücrelerine etkinliği bilimsel olarak ispat edilmiş tıbbi bitkileri de fitoterapi protokollerine mutlaka koyuyoruz.
00:58:37Hatta ben size şunu söyleyeyim, bunların dışında kemoterapi gibi tedavilere kanser hücreleri direnç geliştirebiliyor.
00:58:46O direncin kırılmasında tedaviye yardımcı bir unsur olarak da tıbbi bitkilerin etkinliği pek çok bilimsel araştırmada konulmuş.
00:58:58Biz de kendimiz de mesela biz çok bilimsel araştırma yapıyorum.
00:59:01Burada sonuçları var.
00:59:02Burası tabi uzun uzun konuşacağımız bir ortam değil.
00:59:04Evet.
00:59:05Neyi gözlemledik biz kendi üniversitede bir devlet üniversitesinde ortak yürüttüğümüz çalışmada uygulanan fitoterapi protokollerinin kanser hücrelerini öldürmedeki etkinliğini biz bu incelemede gözlemledik.
00:59:19Kemoterapi ile beraber kullanıldığında laboratuvarda dört kanser tipinin üzerinde çalıştık biz.
00:59:27Mide kolorektal, barsak kanseri, rahim kanseri, akciğer kanseri üzerinde çalışma yaptık.
00:59:35Burada kemoterapi ile beraber sinerjik yani birleşik olarak kanser hücrelerini daha kolay öldürücülüğünü biz laboratuvarda gözlemledik.
00:59:45Araştırmalar sonucunda gözlemledik.
00:59:46Birçok araştırma bunları zaten ortaya koyuyor. Kısacası demek istiyoruz ki kanser hastaları evre dört bile olsa tedavilerini aksatmasınlar.
00:59:55Bu konudaki yetkili bir hekimin danışmanlığında mutlaka fitoterapiden de faydalansınlar.
01:00:00Çok teşekkür ediyorum.
01:00:01Ben teşekkür ederim.
01:00:02Yine su gibi aktık ve programımızın sonuna geldik. Haftaya da merak ediyorum bu bitkileri aslında. Belki çeşitlerini konuşuruz.
01:00:09Hocam çok teşekkürler kıymetli bilgileriniz için.
01:00:11Efendim yarın yine aynı saatte görüşmek üzere. Sabah kahveniz bitti. Hoşçakalın.
Önerilen
1:01:18
|
Sıradaki
1:01:13
1:01:27
45:58
14:43
45:36
1:32:08
1:08:31
1:37:26
1:29:39
1:24:53
1:38:25
1:13:12
1:09:01
1:13:11
1:12:08
1:24:51
58:46
1:25:20
1:43:32
1:05:34
58:16
1:25:04
1:41:59
54:14
İlk yorumu siz yapın