Oynatıcıya atlaAna içeriğe atla
  • 2 gün önce
EKRANLARIN SEVİLEN YÜZLERİ KENDİ MEMLEKETLERİNİ“MEMLEKET GİBİSİ YOK” İLE GEZİYOR

Yıllardır insanların kalplerine taht kuran ünlü isimler, siyasetin önemli yüzleri, spor dünyasının kahramanları “Memleket Gibisi Yok”, her pazar saat 16:20’de, sevenlerini kendi memleketlerine davet ediyor.

Televizyon dünyasının en sevilen yüzleri yepyeni bir programla Kanal 7 ekranlarında, kendi memleketlerinde sevenleriyle buluşuyor. Memleket Gibisi Yok, her biri kendi alanında ünlü isimleri memleketlerine götürüp çocukluğunun sokaklarında, gençliğinin izlerinde ve hayatına yön veren hatıralarında bir yolculuğa çıkarıyor. Sadece o yörenin yemekleri, gelenekleri ve kültürü değil; haftanın ünlüsünün hayata bakışı, değerleri ve iç dünyası da Memleket Gibisi Yok ile ekranlara yansıyor.

Programın ilk bölümünde türküleriyle kulakların pasını silen Mustafa Uğur, memleketi Gaziantep’i sevenlerine tanıtıyor. Baba ocağına giden Mustafa Uğur’un ailesiyle sohbeti, futbolcu olma hayallerini kurduğu sokaklar ve memleketinden duygu dolu anılar Memleket Gibisi Yok ile ekrana taşınıyor.

“Memleket Gibisi Yok”, bir şehrin ruhunu, oradan çıkıp milyonlarca insana hitap eden bir insanın gözünden anlatıyor. Sıcacık sohbetler, tanıdık mahalleler, nostaljik hikâyeler ve yerel renklerle dolu bu yolculuk, ekran başındakilere hem duygusal hem kültürel bir deneyim yaşatıyor.

Her memlekette başka bir hikâye, her durakta başka bir yüz… “Memleket Gibisi Yok”, her pazar saat 16:20’de Kanal 7’de.



Döküm
00:00:00Müzik
00:00:00Elazığ'dayız yani benim memleketim Elazığ
00:00:19Gakkoşlar diyarı diyebiliriz
00:00:21Böyle zengin çarşı gördünüz mü hiç bak
00:00:32Burada her çeşit orjik var
00:00:34Bu çarşıya ilk peynir geldiği zaman
00:00:36Millet hemen koşar alır ve doğru fırına gider
00:00:39Peynirli ekmek yaptırır
00:00:40Yadeliler de Melül Mahsun gezerken
00:00:42Gökyüzünde bulutları süzerken
00:00:44Kara kuşlar hayalimi bezerken
00:00:46Gönlüm düştü memleketin ağına
00:00:48Hasret kaldım bizim göllü bağına
00:00:50Ağın evlepsi işte
00:00:52Altın renginde
00:00:53Dünyanın her yerini gezdik hemen hemen
00:00:55Ama memleket gibisi yok
00:00:57Bu dediklerimi kulak ardı etmeyin
00:00:59Buraları gezmeden gitmeyin
00:01:02Müzik
00:01:03Elazığ'da gelmek benim için çok önemli
00:01:18Elazığ'da gelmek benim için çok önemli
00:01:30Memleketim annem babamlar hepsi burada
00:01:33Metfunlar burada yatıyorlar
00:01:34Cümle geçmişlerim burada
00:01:36Elazığ 100 yıllık şehir
00:01:37Harput
00:01:38Milattan önce 2000 yıllarının şehri
00:01:41Yani kadim bir şehir
00:01:42Çok kültürlü bir şehir
00:01:44Kimler yaşamış
00:01:45Kimler zapt etmiş
00:01:46Bir sürü tarihsel geçmişi var
00:01:48Onun için Harput
00:01:49Gerçekten
00:01:50Görülmeye değecek bir yer
00:01:52Tarihi eserleri çok
00:01:53Harput süt kalesi
00:01:54Tabii
00:01:55Harput'un kalesine süt kalesi derler
00:01:57Niye?
00:01:58Su bulamamışlar
00:01:58İçeride hayvanların sütüyle
00:02:00Yıkılan yerleri
00:02:01Onarmak için
00:02:02Sütü kullanmışlar
00:02:02Harcına süt katmışlar
00:02:05Derler
00:02:05Derler
00:02:06Ne kadar doğru
00:02:07Onu da bilemiyorum
00:02:08Onun için adı süt kalesi olmuş
00:02:09Biz Harput'luyuz
00:02:11Bağımız bahçemiz Harput'ta
00:02:13Dedem Harput'ta
00:02:14Sarı Hatun Camii vardır
00:02:15Uzun Hasan'ın annesinin yaptırdığı
00:02:17Sarı Hatun Camii
00:02:18O camide görev yapmış
00:02:20Faraj Ömer Efendi
00:02:21Derler benim dedeme
00:02:23Rahmetli
00:02:23Elazığ'a geldiğim zaman
00:02:25Harput'a çıkarır
00:02:26Orada bağımızda
00:02:26Bahçemizde yatarız kalkarız
00:02:28Elazığ'a pek vuramam
00:02:29Çünkü orayı çok özlüyorum
00:02:31Elazığ deyince akla gelen
00:02:32Başta bir orciyimiz var
00:02:34Üzüm ve cevizle yapılan
00:02:36Öyle ipe dizilen
00:02:37Orcik var
00:02:38Kofi'yimiz var
00:02:39Biber kurusu
00:02:40Patlıcan kurusu
00:02:41Harput köftemiz var
00:02:43İçli köftemiz var
00:02:44Suda haşlanan
00:02:45Ağın leblebimiz var
00:02:47Kavurmamız
00:02:47Elazığ'ın zaten kavurma lokantalarımız meşhur
00:02:50Keban Barajımız var
00:02:51Kara Leylek Mağarası var
00:02:53Baskil tarafında
00:02:54Baraj Gölü şiştikten sonra
00:02:56Ortaya çıkmış oluşum
00:02:58Mesela Keban'daki çırçır şeyleri
00:03:00Hazar Gölü
00:03:01Hazar Baba Dağı'nda
00:03:03Kayak Merkezi
00:03:04Ve bizim Kapalı Çarşımız
00:03:06Kasaplar derdik biz oraya
00:03:07Kapalı Çarşı
00:03:08Orada yeresel ürünlerin hepsini
00:03:11Kapalı Çarşı'da bulabilirsiniz
00:03:13Gezip gördüğünüz zaman
00:03:14Musiki Müzesi
00:03:16Basın Müzesi
00:03:17Fincan Müzesi
00:03:18Bir kahvenin 40 yıl hatırı varsa
00:03:30Elazığ'daki kahve fincanı müzemizde
00:03:33Bize fincan armağan edenlerin
00:03:35Sonsuza kadar hatırı kalacak
00:03:37Elazığ Harput kahve fincanı müzesinde
00:03:39Sizleri kahve içmeye bekliyorum
00:03:41Yani gerçekten memleketim
00:03:51Çok güzeldir
00:03:52Beklerim
00:03:53Bu dediklerimi
00:03:55Kulak ardı etmeyin
00:03:56Buraları gezmeden
00:03:57Gitmeyin
00:03:58Gakkoşlar diyarı diyebiliriz
00:04:05Efendim şimdi bunu da açıklık getireyim
00:04:07Gakko ve Gakkoş meselesi
00:04:09Gakko bir kere kardeş demek
00:04:11Gakko büyüye denir Gakko
00:04:13Çok küçüklere de Gakkoş denir
00:04:15Yani küçültme deyimi
00:04:17Gakko abidir, kardeşdir
00:04:19Ama Gakkoş da küçüğe derler Gakkoş
00:04:22Onun için tartışmaya gerek yok
00:04:24Benim dediklerim kesinlikle doğrudur
00:04:26Gakko da olur Gakkoş da olur
00:04:28Gakkoşların giyim tarzı şudur
00:04:30Yumurta topuk, sivri burun, kravize ceket
00:04:33Zincirli saatler, köstekli saatler derler
00:04:36Şal var, ipek kuşak takar Elazığlılar
00:04:38Sekiz köşe şapkası vardır
00:04:40Elazığ'da da halen daha şapka yapılır
00:04:42Elazığlı genelde budur
00:04:44Sekiz köşe şapka Elazığ'a özgü olan bir şapka modelidir
00:04:55Her bir köşesi Selçuklu motiflerinden esinlenerek
00:04:58ve Harpuk'ta yaşayan sekiz tane medeniyetini temsil eder
00:05:01Bu köşelerin anlamları Selçuklu motifinde olduğu gibi
00:05:05Yiğitlik, mertlik, doğruluk, dürüstlük, misafirperverlik, alçak günlük, cömertlik, çalışkanlık
00:05:10Bu anlamları barındırıyor ve göre insanı tarafından en yaygın şekilde kullanılan şapka modelidir
00:05:17Önceleri Elazığ'da 18 tane şapka imalatçısı vardı
00:05:20Şu anda 2 taneye düştük
00:05:21Yani bu şapka mesleğinin kaybolacağını işaret ediyor
00:05:25Bizim temelimiz şapka kültürünün yaşatılması
00:05:28Ve bunun için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz
00:05:31Biz babadan gördüğümüz bir mesleği yaşatıyoruz
00:05:35Ve bizden sonrası olmayan bir meslek
00:05:37Çünkü kayboluk bilecek kültürel miras değerine düşmüş bir meslek
00:05:41Temelimiz şapkanın devamlı kullanılması ve giyinilmesi
00:05:45Özellikle Elazığ'ın yerlisi olan ve daha önceleri yaşlılarımız gayet güzel kullanıyordu günlük hayatında
00:05:54Fakat şu anda kültürel miras olduğu için hediye anlamında dışarıya yön veriyoruz
00:06:00Elazığ yöresinin şalvarı yeleğinin üzerine tamamlayıcı bir eleman
00:06:04Yapımı 2.500 saat gibi bir zaman alıyor
00:06:07El işçiliği fazla olduğundan
00:06:09Elazığ şapkasının tutulmasının sebebi de yöresel bir ürün ve el işçiliği olduğu için
00:06:14Elazığ'ı ancak kreathanede anlarsınız
00:06:28Birisinde oturur diğer sandalyeye kolunu koyur
00:06:31Üçüncü sandalyeye de ayağını koyduğu zaman işte derler ki bu Elazığ'ı
00:06:35Ne oldu?
00:06:36Tabii işin şakası bu
00:06:38Sevgili hemşerilerim canlarım ciğerlerim
00:06:49Şu anda Elazığ'ın merkezi olan kapalı çarşıdayız
00:06:53Elazığ'a ait ve Elazığ yöresine ait bütün yöresel ürünleri bu çarşıda bulabilirsiniz
00:06:58Orji'inden kasabına peynirinden dutuna her türlü yiyecek içecek bu çarşıda efendim
00:07:07O kadar girip bir görelim
00:07:08Peynirler, zeytinler, orjikler, bastıklar, üzümler
00:07:13Böyle zengin çarşı gördünüz mü hiç bak kolay gelsin
00:07:20Eyvallah sütlerden şuşnaz şuşnaz
00:07:25Bir gel bakayım anlat bunlar nedir ya
00:07:27Bunlar var Allah
00:07:28Zeytinler, orjikler, bastıklar, üzümler
00:07:30Böyle zengin çarşı gördünüz mü hiç bak kolay gelsin
00:07:35Eyvallah sütlerden şuşnaz şuşnaz
00:07:43Bir gel bakayım anlat bunlar nedir ya
00:07:46Bunlar var
00:07:50Çöğünün ne var ne yokici
00:07:52İyidir, iyidir.
00:07:53Baba rahmetlik duvar duvara komşuduk fırında.
00:07:57Öyle mi?
00:07:57He, fırında.
00:07:58Fırın bitişi.
00:08:00Anladım.
00:08:01Sütkü süt.
00:08:02Çuvalcık ilten.
00:08:03Çuvalcık ilten.
00:08:03Çuvalcık ilten.
00:08:03Çuvalcık ilten.
00:08:04Anladım.
00:08:04Orcuk Elazığ'da hiçbir yerde yokken Orcuk.
00:08:07Bak hiçbir yerde yokken Elazığ'da vardı Orcuk.
00:08:10Başka yerlerde olanların ismi cevizi sucuk mucuk diyorlardı ama onlar da böyle pek lafı olmayan şeylerdi.
00:08:18Şimdi Elazığ'da gerçekten kadim bir kültüre sahip kültür ürünüdür Orcuk.
00:08:24Kesinlikle üzümden olur.
00:08:26Duttan şimdi yapıyorlar, pekmezden yapıyorlar ama kralı en güzeli Elazığ'da üzümden olur.
00:08:32Güz mevsiminde yapılır tabii.
00:08:34Şireli oldu bu zaman.
00:08:35Nasıl olur anlat.
00:08:37Şireli.
00:08:37Şireli.
00:08:38Şireli oldu bu zaman.
00:08:39Şireli olduğu zaman yapılıyor.
00:08:41Tam böyle son zamanlarında.
00:08:43Şire tatlılık demek.
00:08:44Tatlılık daha.
00:08:45Şireli yani tatlı olmuş artık.
00:08:47Üzüm tam tada biniyor.
00:08:49Evet.
00:08:49Küplere koyulup.
00:08:50Tabii eskiden.
00:08:51Eskiden.
00:08:52Şimdi küpü nereden bulacaksın?
00:08:53Altını verip götürürler.
00:08:54Şimdi küp.
00:08:56Küpe basarlar.
00:08:57Üstünü de mühürlerler.
00:08:58Kimse yemesin diye kar kazığa yağana kadar.
00:09:01Kar kazığa yağmadan o açılmaz.
00:09:03Biz de ne yapardık?
00:09:05Aşağıdan küpün alttan kırardık oradan götürdük.
00:09:07Aynen.
00:09:08Kaçırırdık.
00:09:09Aynen.
00:09:09Orjik çok tatlı olduğu için fazla yiyemezsiniz.
00:09:12Onu dengelemek için koruk şerbeti evlerde vardı.
00:09:16Üstüne koruk şerbeti içersin.
00:09:18Rahatlatır o adam.
00:09:20Öyle değil mi usulah?
00:09:20Evet.
00:09:21Yalnız ağzıma nereden attın bunu ya?
00:09:37Burada her çeşit orjik var.
00:09:41Ama bunlar yeniden yapılmış.
00:09:44Daha bu yıllarda icat edilmiş orjikler.
00:09:47Ama eski kadim orjikler şunlar, şunlar işte böyle ve bu ağzı kapatıldığı zaman şekerlenmeye başlar.
00:09:56Ona bitme derler.
00:09:57Ona bitme derler.
00:09:58İşte o zaman gevrekleşir orjik.
00:10:00Eskiden derlerdi ki işte misafirliğe gittiğin zaman hadi orjik yok mu getiresiz veresiz diye.
00:10:05Derler ki orjik bitti.
00:10:07Misafir de der ki bitmişi daha iyidir.
00:10:10Sen getir diye orjikin bitmiş hali güzeldir yani.
00:10:14Üstü beyazlanıyor.
00:10:15Yani var mı burada?
00:10:16İşte bak beyazlanıyor bu.
00:10:19Böyle olduğu zaman işte gevrek olmaya başlıyor.
00:10:22Aslı bunlar şu parlak olanına bakmayın.
00:10:24Orjik parlak olmaz.
00:10:26Elazığ orjik parlak olmaz.
00:10:28Mat olur.
00:10:29Mat olur.
00:10:29Sonradan böyle şekerlenme yapar.
00:10:31Tabii.
00:10:32Ondan sonra şekerlenir beyazlanır.
00:10:34Buna bitmez.
00:10:35Bitme deriz.
00:10:35Bitme.
00:10:36Bir kelimesi özellik üzerine basalım.
00:10:39Hadi kolay gelsin.
00:10:40Eyvallah.
00:10:41Eyvallah.
00:10:41Can dostlar, hemşerilerimle çarşıda hasbal ediyoruz.
00:10:56Geldik peynirci dükkanına.
00:10:58Peynirci derken zeytin de var.
00:10:59Her şey var maşallah.
00:11:01Saramura peynirler var.
00:11:02İşte Elazığ'ın en meşhur peyniri Şavak peyniridir ki baharda aslında göçerlerin peyniridir o.
00:11:09Kalkar, onlar sürülerini hep kara göre ayarlarlar, yürütürler.
00:11:15Hiç gelmezler çarşıya ya da köye.
00:11:17Hep dağlardadırlar.
00:11:18Üretimini dağlarda yaparlar.
00:11:20Yağlı ya da yağsızını Elazığlar şöyle anlardı.
00:11:24Keserler böyle bir ucundan.
00:11:26Şöyle çakmağı çakarlar.
00:11:27O erir, böyle dökülür, erir.
00:11:30İşte o yağlıdır diye bakarlar.
00:11:32Öyle değil mi usta?
00:11:33Aynen öyle.
00:11:34Böyle.
00:11:35Elazığlar ilk peynir çıktığı zaman, yani bu çarşıya ilk peynir geldiği zaman millet hemen koşar alır ve doğru fırına gider peynirli ekmek yaptırır.
00:11:43Peynirli ekmek nasıl yapılır?
00:11:45Onu fırıncılar bilir.
00:11:46Belli bir peynire belli oranda toz şeker peyniri ezdikten sonra dökerler doğru fırına.
00:11:52O fırına peynirli ekmek yapıldık, ısmarladık.
00:11:55Yapıyorlar gidip onu çekeceğiz.
00:11:57Kapalı çarşımızın en kadim, en eski fırınındayız.
00:12:09Burada her çeşit tepsi, güveç, her şey pişirilir ve buranın baklava dilimi ekmeği çok meşhurdur.
00:12:17Ustalarımız gördüğünüz gibi harır harır çalışıyor.
00:12:19Ekmeğin kalma ihtimali yok.
00:12:21Böyle bir fırın ve eskiden peynirin ilk çıktığı bahar aylarında peynirli ekmek yaptırtmak fırınlara bir adetti.
00:12:31Yani bir sevinç, bir kutlama, baharı kutlama.
00:12:33Peynirli ekmek şekerli.
00:12:36Peyniri ovalarsın pidenin üstüne.
00:12:39Üstüne de şeker kattığın zaman olur peynirli ekmek.
00:12:42Bizim Elazığ'ın şekerlidir.
00:12:44Başka yerlerde şekerli yapmazlar.
00:12:45Yine aynısını yaparlar ama bizim peynirli ekmeğimiz şekerlidir.
00:12:49Burada başka fırınlarda olmaz tahmin etmiyorum.
00:12:52Bu fırın her an gelip burada peynirli ekmek yiyebilirsiniz, alabilirsiniz.
00:12:57Sıcak alıp sıcak yemek başka bir şey.
00:12:59Tabii soğudu şimdi.
00:13:01Sıcak sıcak yemesi lazım.
00:13:03Yani akıyor bu.
00:13:04Böyle yaptığın zaman akıyor tuttu.
00:13:05Bu şimdi atmayacak.
00:13:06Biraz soğudu.
00:13:07Ama onu sıcakken yemek ayrı bir zevk.
00:13:10Ağzın dilin yana yana yiyeceksin ki tadı çıksın.
00:13:13Peynirli ekmeğimiz böyle bir şey nefistir, lezizdir.
00:13:17Yani tavsiye ediyoruz.
00:13:18Buraya geldiğinizde muhakkak peynirli ekmek yiyin.
00:13:21Şekerli peynirli ekmek hiçbir yerde yok.
00:13:25Bir tek Elazığ'da var şekerli peynirli ekmek.
00:13:28Onu bilsinler seyirciler.
00:13:31Elazığ'a geldiklerinde Kapalı Çarşı'ya gelsinler.
00:13:33Bu fırını bulsunlar ve peynirli ekmek yesinler.
00:13:36Ama başka fırınlar bunu yapmaz.
00:13:38Sadece baharda halkın getirdiği peynirle, şekerle yaptırılırlar fırınlara.
00:13:44Ama burada yılın her günü peynirli ekmek var anladığım kadarıyla.
00:13:48Bizim Elazığ'ın fırınları böyledir.
00:13:50Benim babam da fırıncıydı bu arada.
00:13:52Asker yedi ekmekçi bölüğünde fırıncıydı.
00:13:54Yani askerimizin, Mehmetçiğimizin yediği asker tayinini babam pişirirdi.
00:13:59Babam bu fırının karşısında da bir fırın vardı.
00:14:01O kapandı.
00:14:02Orada da tezgahtarlık yaptı.
00:14:04Yani ekmek şimdi arkadaşımızın yaptığı şeyi babam da yapıyordu.
00:14:08Ekmek satıyordu.
00:14:10Böyle bir anımız vardır bu çarşıda.
00:14:12Elazığ'ı fazla reklam etmez yemeklerini.
00:14:15Bakmayın ben reklam etmeye çalışıyorum.
00:14:18Türkiye'de yemek sayısı bakımından ikinci geliyor Elazığ.
00:14:22Sayı olarak.
00:14:23Şeye karışmam.
00:14:24Lezzetine, tadına, şuna buyuna.
00:14:26Sayı olarak, yemek çeşidi olarak Türkiye'nin ikinci çeşit olarak bol ilidir burası.
00:14:34Başka illeri de biliyorum ben kapalı çarşılarını.
00:14:37Bizim kapalı çarşımız çok güzeldi.
00:14:39Elazığlılar, gurbetteki Elazığlılar diyelim.
00:14:41İstanbul, İzmir, Adana, Ankara, Antalya, Elazığ dernekleri.
00:14:45Her yerde Haziran'ın ilk haftası ya da Mayıs'ın son haftası peynirli ekmek günü yapılır.
00:14:52Şenlikler olur.
00:14:53O pazar bütün illerde hemen hemen peynirli ekmek günü yapılır.
00:14:58Müzikler olur, eğlenceler olur, halaylar olur, eğlenilir.
00:15:03Peynirli ekmek yani bir tek eskiden İstanbul'daydık.
00:15:06Şimdi bütün illere hemen hemen büyük illere şamil oldu.
00:15:09Öbür illerde peynirli ekmek günleri yapıyorlar.
00:15:12Bunu da bildirelim.
00:15:13Geleniklerimizi sürdürüyoruz efendim.
00:15:15Geleniklerimizden vazgeçmeyeceğiz.
00:15:16Kültür bizim kültürümüz.
00:15:18Başka kültürlerin esiri olmayalım.
00:15:20Lütfen yani yok pizzaymış, yok bilmem hamburgermiş, yok bilmem neymiş.
00:15:25Biz, biz olacağız önce.
00:15:26Önce biz olacağız.
00:15:27Biz kendi kültürümüzü satacağız.
00:15:29Onlardan kültür almayalım.
00:15:31Kültür dedikleri üç tane patates yiyor Avrupa.
00:15:34Avrupa hep patates yiyor.
00:15:35Nerede biziz, nerede onlar?
00:15:37Şimdi yönetmenimiz diyor ki neden dört tane pide var?
00:15:40Biz beş tane çekmiştik.
00:15:42Ben dayanamadım.
00:15:43Birisini böldüm, yedim.
00:15:45Var mı diyeceksiniz?
00:15:46İşte ben yedim, onu bitirdim.
00:15:47Ondan sonra yarısını ben yedim, yarısını da eşime verdim yedi.
00:15:53Bu da güveç.
00:15:54Bak kaynıyor ha içinde.
00:15:55Şimdi bu var ya ne kufar öf.
00:15:57Bunu nasıl yeriz biliyor musunuz?
00:15:59Tepsi korular, öyle tabağıma bağlanmaz bu.
00:16:01Bunu direkt tepsiye boca edersin.
00:16:04Herkes ekmeğini alır, başlar etrafında yemeye.
00:16:07Batırarak yer yani, ekmeğini batırarak yer.
00:16:10Öyle kaşık maşıkla yedir, bunu tadım adı biter yani.
00:16:13Tatsız olur.
00:16:13Ne güveci bu?
00:16:14Bu kavurma.
00:16:15Kavurma, ha.
00:16:16Kavurma.
00:16:16Ama güvecin kralı nereden yapılır?
00:16:20Pirzolasından, kaburgasından değil mi?
00:16:22Kuzunun.
00:16:23Tabii kuzu etinden.
00:16:24Güveç en güzeli odur bence.
00:16:26Ben de güveç verdiğim zaman böyle yaparım.
00:16:28Yani kuzu etinden olur.
00:16:30Sadece sayısını verirsiniz.
00:16:32Kaç kişi isteniz?
00:16:33On kişilik güveç istiyorum dersiniz.
00:16:35Kasap ona göre hangi çeşit istediysen güveci.
00:16:40Kasap onu ayarlar, sen hiç ruhun bile duymaz.
00:16:43Abi beşte gel al der, yedide gel al der.
00:16:46Sen gidersin, fırından da değil.
00:16:48O kasaptan gider alırsın, o gider alır fırından güveci.
00:16:52Elazığ'da böyle bir kültür vardır.
00:16:54Bu canlar da o kültürün halkaları devam ettiren dostlar.
00:16:59Kavurmamız, Elazığ'ın zaten kavurma lokantalarımız meşhur.
00:17:03Kavurmacılık, Elazığ'da çok, değil mi dostlar?
00:17:06Kömürhan köprüsü var ya hani şu türkülerde.
00:17:09O Kömürhan köprüsünde bizim kavurmacılar vardır.
00:17:12Çok meşhurdur.
00:17:13Bütün gelip geçenler, şoförler, kamyonlar, otobüsler dururlar.
00:17:18Orada kavurma yerler.
00:17:19Kavurmamız da çok güzel.
00:17:21Türkiye'ye nam saldı kavurmacılıkta Elazığ.
00:17:23Gel bu Elazığ'da kavurmayı ye.
00:17:25Yemeden gitmeyesin.
00:17:26Yine bir dükkandayız şu anda.
00:17:44Orjikler, bastuklar yani pestil.
00:17:47Bastuklar burada.
00:17:48İşte beyaz üzüm pestili, dut pestili ve siyah üzüm pestili.
00:17:53Bu köpük orjik, ben bildiğim kadar anlatayım.
00:17:56Köpük orjik, bulamaç orjik yapmak için kaynatılırken köpük yapar.
00:18:01O köpüğü alırlar, devamlı köpüğü alırlar.
00:18:03Onu başka bir kaba alırlar.
00:18:04İşte o kaba bu sefer ipe dizilmiş cevizi bu köpüğe batırırlar.
00:18:09Bu beyaz köpük orjik olur o zaman.
00:18:12Ve bu şu anda diğer orjiklerden daha pahalı satılır.
00:18:15Çünkü emeği çok, hafiftir.
00:18:17O birine göre köpük orjik daha hafiftir, daha yiğimi güzeldir.
00:18:22Biz yapıyoruz bastık.
00:18:23Üzüm kaynatılır suyu, kaynatılır un katılır.
00:18:26Orjik'e toprak katılır, onlara toprak katılmaz.
00:18:29Hakiki orjik'e toprak katılır, beyaz toprak.
00:18:32Onun gevrek olmasını sağlar beyaz toprak.
00:18:34Mayalandırır.
00:18:35Pestil yapacaksan eğer yani pastık yapacaksan,
00:18:38onu hasavan dediğimiz bezlere döker, ince ince annem malayla düzeltirdi.
00:18:465-6 gün içinde zaten kurur o.
00:18:48Hatta 5-6 gün de sürmez.
00:18:49Kurur onu kolay çıksın diye arkasını ıslatırsın bezle.
00:18:53Çevirirsin, sonra ayırırsın kumaştan.
00:18:55Hasavan deriz biz onlara, hasavanlardan.
00:18:58Bastık çok yaptık.
00:18:59Gel ben yanlış anlatmış olmayayım.
00:19:01Gel köpük orjini bir de sen anlat.
00:19:03Gel, gel, gel, gel.
00:19:05Bir sizin lafınızın üstüne.
00:19:06Öztürk, Öztürk, Öztürk'e anlat nasıl oluyor?
00:19:09Şimdi bu bulamacı ilkin şeyle kazanda kaynatırlar.
00:19:12Kaynatırlar.
00:19:13Bu beyaz üzümün bulamacıdır.
00:19:15Evet.
00:19:16Bulamaç kaynarken bunu güzelcene çırparlar.
00:19:18Çırparlar.
00:19:19Bizde şey vardı, süpürge, çalı süpürgeleri vardır.
00:19:22Çalı süpürgeleriyle bunu bulamacı güzelcene çırparlar.
00:19:26Çırptıktan sonra bu köpürür.
00:19:28Köpürdükten sonra cevizi bu sefer aynı kazanda köpürür, çıkartırlar.
00:19:33Çıkartır zaman battırıyorsun.
00:19:34Bak ben demin dedim ki buna herhalde başka bir kazana alıyorlar.
00:19:38Teşekkür ediyorum.
00:19:39Ben teşekkür ederim.
00:19:40Hadi eyvallah.
00:19:40İsim neydi ya?
00:19:41Allah'a emanet olun.
00:19:41İsmim Zülfü.
00:19:42Zülfü kardeşim.
00:19:43Tabii Elazığlı olup Zülfü olmaz mı ya?
00:19:44Hadi.
00:19:45Allah'a emanet olun.
00:20:15Tabi evliyalar yatağı Elazığ, Harput.
00:20:20Harput gerçekten evliyalarıyla çok ünlüdür.
00:20:23İmam Efendi, Kazım Efendi, Beyzade Efendi.
00:20:27Bir de Arap Baba var eski yatırlarımızdan.
00:20:30Fethi Ahmet Baba, Anguzu Baba, Nadir Baba ve Üryan Baba.
00:20:34Tesbihli hep babalarla Harput anılır.
00:20:37Arap babamız var ki onun başka bir hikayesi var.
00:20:41Bir hanım bir rüya görüyor.
00:20:43İşte hiç yağmur yağmıyor.
00:20:45Şu adamın başını kesip seli atarsan yağmurlar yağar o zaman diye.
00:20:50Kafası kesiliyor.
00:20:52Suya atılıyor.
00:20:53Bir yağmur başlıyor.
00:20:54Artık neredeyse Harput'u sel götürecek.
00:20:56Sonra tekrar rüyasına geliyor.
00:20:58Bildiğim bu.
00:20:59Yanlış olabilir.
00:20:59Götür o kafayı vücuduna yanına yanaştır ki yağmur kesilsin diye rüyasına gelir.
00:21:06Kadın gider kestiği yerden başı getirir vücudunun yanına koyar ve yağmurdan kurtulur.
00:21:11Böyle bir hikayesi var.
00:21:12Tahminen anlattım.
00:21:13Arap Baba böyle.
00:21:15Ve rahmetli amca Kabaklı Hoca derdi ki yani eski tip bir mumyalama şekli de olabilir.
00:21:20Yani vücudu canlı, çürümemiş bir vücut, insan vücudu.
00:21:24Mumya da olabilir diye böyle Kabaklı Hoca bir fikir beyan etmişti.
00:21:27Orayı da çok görmeye gelirler.
00:21:29Yad ellerde melül mahzun gezerken, gökyüzünde bulutları süzerken,
00:21:34kara kuşlar hayalimi bezerken, gönlüm düştü memleketin ağına,
00:21:38hasret kaldım bizim göllü bağına.
00:21:41Gıdik taşı, buzluk taşı sarpkaya, çıkardık üstüne bakardık suya.
00:21:46Sindon enem burada söylemiş maya, türküleri, koyratları coş idi.
00:21:51Gettik baktık, Ozan gölü boş idi.
00:21:54Şuşnaz yokuşunda merkepler inler, yolcu koyrat söyler, daşaltı dinler.
00:22:00Katırların servet olduğu günler, arabalar çıktı, yollar toz oldu.
00:22:06İşte o tabiat böyle bozuldu.
00:22:08İt yokuşundan çıkan yorulur, yorulanda dar kapıda durulur.
00:22:12Fehmi çavuş harput senden sorulur, iki çay ver kabaklının sıtkıya, rahmet olsun kafafların hakkıya.
00:22:22Gönlü bağım, geldim sende kalan ben, öz canımı torpağıma salan ben,
00:22:27Gakkoşların duasını alan ben, benim ruhum ancak o vakt dinlenir,
00:22:33Belki torpağımın üstü güllenir.
00:22:36Efendim buralar benim çocukluğumun geçtiği topraklar, tam benim ön tarafta arkada kalan yerler Gönlü Bağ semti ve bahçeleri.
00:22:46Harput'un en güzel bahçeleri diye adlandırıyoruz.
00:22:50Memleket gibisi yok.
00:22:51Şimdi Esat Kabaklı nerede diyeceksiniz?
00:22:54Esat Kabaklı kendi memleketinde ve köyünde Gönlü Bağ semtindeyiz.
00:22:59Gönlü Bağ, bulunduğumuz yer Gönlü Bağ mahallesi diye geçiyor artık.
00:23:03Arkamda gördüğünüz uzak dağlar, Tunceli ve Munzur dağları, Kebam Baraj suları,
00:23:09Aşağıda da Şuşnaz köyü, Kurtdere köyü, Buzluk bağları böyle sağ tarafa doğru Bingöl tarafına doğru gider.
00:23:18Burada sayısız köyler var.
00:23:20Bu yokuşa Şuşnaz yokuşu derler.
00:23:23Şuşnaz yokuşu.
00:23:24Arabalar yokken hayvanlarla bu yokuşu çıkarlardı Elazığa sebze, meyve götürdü köylüler.
00:23:30İşte gördüğünüz şu aşağılardan buraya kadar çıkarlardı ve Elazığa devirlerdi yüklerini.
00:23:37İşte buralarda komşuların davarıyla birlikte bir 50'ye yakın keçi, koyun, büyükbaş hayvan, sürümüz vardı.
00:23:45Bir de komşuların çocukları vardı.
00:23:47Onlarla davar utarıldık.
00:23:49Çeşitli oyunlar oynardık.
00:23:51İşte sabahları serin olur üşürdük.
00:23:53Üşüdükçe dağda gıllik döşürdük.
00:23:55Kuşluk vakti, kenger kökeşerdük.
00:23:59Güneş gelir orta yere dallanır.
00:24:01Sürü kalkar, eve doğru yollanır.
00:24:04Tut büşürür, damda bastuk yapardık.
00:24:07Bulamaca aluçalar katardık.
00:24:10Korkumuzdan bulutlara bakardık.
00:24:13Yağmur gelir, bastuk toplanır damdan.
00:24:16Anam derdi, ben usandım bucağından.
00:24:19Her yıl en az bir 10 gün kalmak için gelirim buraya.
00:24:22İşte bu çocukluğumu, bu anıları, iliklerime kadar yaşarım.
00:24:26O heyecanı, halen daha çocukluk günlerim aklımdadır.
00:24:32Kayanın başına otururum.
00:24:34Oradan o kol sapan dediğimiz, Filistinli çocukların taş attığı sapanlarla bizim de sapanımız vardı.
00:24:41Onlarla sağa sola taş atardık.
00:24:43Böyle bir çocukluğumuz vardı.
00:24:45Kenger sakızı kanatırdık.
00:24:46Kuşluk vakti, kenger kökeş erdik.
00:24:49Çok güzel geçerdi çocukluğumuz.
00:24:51Çok özlüyorum, çok özlüyorum burayı.
00:24:53Çok özlüyorum.
00:24:53Ormanlar oluştu.
00:24:55Orman müdürlüğümüz gerçekten buraları orman ürünleriyle, ağaçlarıyla donattılar.
00:25:01Ve çok daha güzel oldu burası.
00:25:02Şimdi eskisinden daha hoş.
00:25:04İşte şu soldaki gavurdaşı.
00:25:06Onun tepesine kadar davar çıkartmışız.
00:25:09Tepesine kadar.
00:25:10En tepesinde su vardır, su.
00:25:12Su hatta yukarıya doğru fışkırır.
00:25:14Öyle bir antika bir yerdir orası.
00:25:16Nereden o su oraya gider?
00:25:18O su oradan fışkırarak nasıl çıkar?
00:25:20Bunu da Allah'ın bir hikmetidir.
00:25:23Gavurdaşı.
00:25:23Orada gayrimüslim dostlar.
00:25:26Orada gelir yılın bir gününde.
00:25:29Sabaha kadar ateş yakarlardı.
00:25:31Beklerlerdi.
00:25:32Artık neyi kutluyorlarsa ya da neyi bekliyorlarsa onu bilmiyorum.
00:25:35Onun için biraz oraya işte o ismi vermişlerdi.
00:25:37Oraya iki arkadaş, üç arkadaş oluyorduk.
00:25:40Keyif edeyi de giderdik.
00:25:41Eğlene eğlene giderdik.
00:25:43Yani korku diye bir şey yok.
00:25:44Gençlik, çocukluk.
00:25:46Gözümüzü budaktan esirgemezdik.
00:25:48Yılanın arkasından koşardık.
00:25:50Yani bizim için yılan, mılan, böyle akrep, korku verecek yaratıklar değildi.
00:25:57Onlarla dalga bile geçerdik.
00:25:58Yılanla, akreple.
00:26:00Abartmayayım da yani korkmazdık.
00:26:03Bilmiyorum Gakkoşlar, Gakkolar ne olur, nasıl korkarlar.
00:26:08Korkmazız ya, korkmayız.
00:26:10Burada dedim ya kayalar, taşlar çok efsanevi destanlar barındırırlar bünyelerinde.
00:26:16Gelirken Harput'tan ejderha taşı diye bir yerden geçtik.
00:26:19Tabii Harput'u, ejderha taşını bilmeyen greyder operatörü bıçağı vurmuş, yolu genişleteceğim diye o ejderha taşını yarısını götürmüştü, kırmıştı.
00:26:29Bu da çok zorumuza gitmişti.
00:26:30Kabaklı hocanın çocuklar için yazmış olduğu ejderha taşı destansı bir kitabı vardır.
00:26:36İşte o ejderha taşı orasıdır.
00:26:38Güya Harput'u yutmaya geliyormuş o ejderha.
00:26:42Sonra bir kadıncağız dizüstü çökmüş, dua etmiş ne olur Allah'ım bu bizi yutmasın diye.
00:26:47İşte orada taş kesilmiş.
00:26:49Böyle bir hikayesi vardır o taşın.
00:26:59Efendim şu anda Keban Köprüsü'ndeyiz.
00:27:08Fırat Nehri üzerinde Keban Köprüsü ve arka tarafında Keban Barajı.
00:27:12Şu anda görünmüyor onu da çekeceğiz.
00:27:14Fırat Murat karışımından sonra Fırat oluyor bu nehir.
00:27:18Arkamda gördüğünüz çok güzel bir manzara var.
00:27:20Fırat'ın o muhteşem akışını görüyorum.
00:27:23Aşağıda dolana dolana geliyor.
00:27:25Şu Fırat'ın suyu akarserindir.
00:27:27Yarımı götüren kanlı zalimdir dedikleri Fırat.
00:27:30Çok müthiş bir tabiat bu.
00:27:32Müthiş bir coğrafya.
00:27:33İnanıyorum ki bu dağların altı da madendir.
00:27:36Üstünün maden olduğu gibi.
00:27:38Burada gümüş yatakları var.
00:27:40Gümüş işletmeleri var.
00:27:42Etkileniyoruz tabii.
00:27:43Bura memleketimiz çok güzel.
00:27:45Çok güzel.
00:27:46Çok güzel.
00:27:46Memleket gibisi yok.
00:27:48Gerçekten memleket gibisi yok.
00:27:49Memleketimizin her yeri cennet.
00:27:51Burayı bize vatan yapan geçmişlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
00:27:55Ne mutlu ki biz bu vatanda yaşıyoruz.
00:27:57Dünyanın her yerini gezdik hemen hemen.
00:27:59Ama memleket gibisi yok.
00:28:21Büyük Kebem Barajı biz Elazığlıların övüş kaynağıydı.
00:28:24Gene halen öyle.
00:28:25Elazığ'ın tek barajı Fırat Nehri üzerinde.
00:28:29Çok köyümüzü suyun altına aldı bu baraj.
00:28:32Onun için kayıplarımız doldu burada.
00:28:34Gene de övünüyoruz.
00:28:35Memleketimize herhalde üçte bir civarında elektrik veriyoruz.
00:28:40O bakımdan övüşlüyüz.
00:28:42Baharda sular coştuğu zaman Kebem Barajı tam dolduğu zaman savaklardan suları bırakıyorlar ve müthiş bir görüntü oluyor.
00:28:49Burada pülverize olmuş suların şöyle bulut gibi oluşu müthiş bir manzara kesmediyor.
00:28:55Gerçekten o zaman görmeniz lazım Kebem Barajı'nın güzelliğini.
00:28:59Elazığ Fırat Üniversitesi rahmetli Mustafa Temizler hocamızın su ürünleri fakültesini aşmasıyla Kebem Barajı'nda bayağı balık üretimi yapılmakta.
00:29:11Burada çeşitli balık ürünleri üretiliyor, satılıyor.
00:29:15Hatta ağında bile balık üretiliyor.
00:29:17Ağın, Kebem, Ulova tarafındaki balık üretme çiftlikleri var.
00:29:22Mutlu oluyoruz tabii.
00:29:23Katma değer katıyor Türkiye'mize Elazığ'ımız.
00:29:26O bakımdan gururluyuz ve Elazığ'lıyız.
00:29:30Memleket gibisi yok.
00:29:56Kim düşman, kimse zor.
00:30:00Söz ver bana, geç karşıma söz olur.
00:30:03Vay be!
00:30:17Bir mucize olaydı kırk yıl geri gideydim.
00:30:20Anamın yazmasını çekiştirip gideydim.
00:30:23Sabah namazdan sonra dedem bize geleydi.
00:30:25Bana öğüt vereydi, bir de beni seveydi.
00:30:28Sofu dedem, can dedem, ne olaydı sen olaydın.
00:30:33Vita yağına kızıp anama bağıraydın.
00:30:36Bakardın serki sofu'a, kılardın namazını.
00:30:39Benden başka kimsenin çekmezdin nazını.
00:30:43Haber aldım ki sana sağlığın cipi çarpmış.
00:30:46Gözlerin az görürdü.
00:30:48Çok görenler ne yapmış?
00:30:49Adım kardeşin adı, eset derdin sen bana.
00:30:57Ne kadar özgemişim, ne kadar hasret sana.
00:31:04Gene bana geleydin, kalp ağınla mesinle.
00:31:10Anama sesleyeydin, doyulmaz gür sesinle.
00:31:15Bir mucize olaydı, kırk yıl geri gideydim.
00:31:24Anamdan harman edip, dağda davar yüdeydim.
00:31:30Sereylük yatakları damın orta düzüne,
00:31:35Uyanaydı harputun doyumsuz gündüzüne.
00:31:38Canım anam, tez gittin bizden uzak ellere.
00:31:46Kokuna hasret kaldım, ver getirsin yerlere.
00:31:52Senin kokun cennetten, cennetin bağlarından.
00:31:58Çıkıp gelemez misin öpem ayaklarından?
00:32:01Çok yattın kara yerde, di hadi çıkıp da gel.
00:32:08Ha düştüm, ha düşeceğim.
00:32:12Yok tutacağım bir el.
00:32:16Bilirim mucize yok.
00:32:20Ana yok, dede de yok.
00:32:22Bilmez misin sen Esat?
00:32:28Giden çok,
00:32:31Hiç dönen yok.
00:32:32Güzel Elazığ'ımızın ağın ilçesi ve güzel ağındayız.
00:32:52Ağın leblebisiyle meşhur, doğal yöntemlerle, geleneksel yöntemlerle leblebi üretimi yapacak hanımlar,
00:33:00Ağınlı hanımlar, şöyle sıradan, herkes bu işin içinde bir kooperatifler ve tüm Türkiye'ye ağın leblebisini ihraç ediyorlar.
00:33:10Ve çok büyük katma değerleri var Elazığ'a ve Türkiye'mize, memleketimize.
00:33:16Allah hepsinden razı olsun.
00:33:17Önce kimden başlayayım?
00:33:18Hocam sizden başlayayım.
00:33:20Hadi sizden başlayayım.
00:33:21Tabii ki.
00:33:22Siz anlatın.
00:33:22Öncelikle hoş geldiniz diyoruz.
00:33:24Hoş bulduk.
00:33:25Ağınımıza, güzel ağınımıza.
00:33:26Sizi burada görmek çok güzel.
00:33:28Sağ olun.
00:33:28Sizi çok seviyoruz.
00:33:30Eyvallah, eyvallah.
00:33:31Teşekkür ederiz.
00:33:32Ayaklarınıza sağlık.
00:33:33Bizi de böyle görünür kılmanız çok güzel.
00:33:36Çok teşekkür ederiz.
00:33:38Biz burada Ağın Kadın Kooperatifiyiz.
00:33:40Bu kadınlarımızla birlikte leblebi üretiyoruz.
00:33:44Aslında 22 kadınız biz.
00:33:4622?
00:33:47Tabii 22 ortağımız var.
00:33:48Ama arkadaşlarımızın çoğu işleri var.
00:33:51Bir kısmı şenliğe gitti.
00:33:53İstanbul'u bir şenlikteler.
00:33:54Şimdi arkadaşlarımızla geleneksel yöntemlerle yaptığımız leblebi.
00:33:58Leblebi'yi görecekler, izleyecekler.
00:34:00Tabii.
00:34:00Arkadaşlarım size daha iyi anlatırlar.
00:34:02Peki.
00:34:03Döneyim ben başkasına mı yapıyoruz?
00:34:04Tabii ki.
00:34:05Hoş geldiniz.
00:34:05Hoş bulduk.
00:34:06Kadın Kooperatif.
00:34:07Eyvallah.
00:34:07Sizleri ağırlamaktan onur duyarız.
00:34:09Sağ olun.
00:34:10Hadi başlayalım isterseniz.
00:34:11Şöyle ne olacak?
00:34:12Önce bir herhalde haşlanmış, hafif haşlanmış bu nohutu.
00:34:17Bizim hocam şimdi kendi yöremize ait tüylü nohutumuz var.
00:34:22Her nohutla neblebi olmuyor.
00:34:24Olmaz.
00:34:24Tüylü nohut olacak.
00:34:26O nohutu burada haşlama dediğimiz işlemi yapıyoruz.
00:34:31Haşlanan neblebi bu kumda, ısınan kumda.
00:34:34Evet, evet.
00:34:36Şimdi görüyoruz.
00:34:41Nohutun burada kumla buluştuktan sonra dansını göreceğiz.
00:34:45Dansını göreceğiz.
00:34:46Şimdi nohut dans edecek kumun içinde.
00:34:49Vay sen neredeydin ya bugüne kadar diyecek.
00:34:52Efendim ben söyleyeyim.
00:34:53Beni de burada.
00:34:56Bu sesi dinleyin.
00:34:57Bak çatır çutur.
00:35:00Hay maşallah.
00:35:01Hay maşallah.
00:35:02İşte bizim kadınlarımızın ne kadar maharetli olduğu.
00:35:06Böyle ateşten leblebi çıkartmaları, kumun içinden leblebi yapmaları müthiş bir şey.
00:35:12Sanki su oldu ya.
00:35:14Kum su gibi oldu.
00:35:16Kaynıyor.
00:35:17Değil mi? Kaynıyor.
00:35:18Siz karıştırmasanız böyle biraz kaynasak yanar mı?
00:35:21Yanar.
00:35:22Ha yanar. Peki.
00:35:23Eskiden her evin önünde böyle ocaklar olurdu.
00:35:27Nohut hasadından sonra.
00:35:29Her ev kendi mi?
00:35:29Eylül ayında tabii. Tüm anneler, babaanneler, herkes kendi kışın yiyeceği leblebisini yapardı.
00:35:37Yapardı.
00:35:37Evet. Ondan sonra da işte kışın çeret yerine her türlü içecekleri.
00:35:42Zaten çaydan başka bir şey olmaz sanki.
00:35:45Değişik renkte bir kum.
00:35:46Evet.
00:35:46Ve tahmin ediyorum özel bir kum.
00:35:49Tabii tabii.
00:35:50Burada mı çıkan bir kum bu?
00:35:51Tabii.
00:35:51Coğrafi işaretinin almış olmasının nedeni de hem tüylü nohut olması hem de bu kumun özel bir kumu.
00:35:58Bu yöreye ait bir kum.
00:35:59Tabii.
00:35:59Bademli köyümüz var burada.
00:36:01Evet.
00:36:02Mağarada çıkar bu kum.
00:36:03Özelliği de karbonat içeriklidir.
00:36:06Nohutu attığınızda nohut kabarır.
00:36:09Hiçbir zararı olmayan.
00:36:11Evet.
00:36:11Daha çok faydası olan, mide için çok güzel mide suyunu alan ve faydalı bir deblebe oluyor bu kumun sayesinde.
00:36:18Anladım.
00:36:19Anladım.
00:36:19Coğrafi işareti de zaten bu iki ürünler.
00:36:23Şimdi ustamız şu anda elini aldı.
00:36:26Evet bir bakalım oldu mu?
00:36:28Hocam.
00:36:29Ne kadar da kaç?
00:36:30Üç dakika mı?
00:36:31Üç tane nohutu böyle ovalayacağız.
00:36:34Yumuşak değilse o olmuştur.
00:36:38Haa.
00:36:39Sert olacak değil mi?
00:36:40Piştiği zaman.
00:36:41Pişmemiş.
00:36:42O yumuşak nohut sertleşecek haliyle.
00:36:45Aynen.
00:36:45Peki biz nohutu haşlayarak suda haşlardık, yerdik Elazığ'da.
00:36:52Burada böyle kumda kızartıyorsunuz.
00:36:55Evet.
00:36:56Yani bu kızartma alevlebi.
00:36:57Haşlamanın da hocam tüm olarak haşlanmıyor nohutumuz.
00:37:02Kabuğu mu şey?
00:37:03İkiye böldüğümüz zaman nohutu orta kısımda bir mercimek kadar kuru kalmış olması lazım.
00:37:10Anladım.
00:37:10Özelliği o.
00:37:11Tam haşlanmadan atıyorsunuz buraya.
00:37:13Evet.
00:37:14Anladım, anladım, anladım.
00:37:16Şimdi bu leblebi oldu.
00:37:18Oldu.
00:37:19Oldu.
00:37:20Bu leblebi oldu.
00:37:21Arkadaşlarım o elekten olan leblebileri eleyecekler.
00:37:26Kuğundan ayıracaklar.
00:37:27Ayıracaklar.
00:37:28Leblebi tek kalacak.
00:37:29Tabii.
00:37:30Ondan sonra da bir süre sonra da şimdi şu anda arkadaşım ediyor.
00:37:34Sonra bir temiz bir bezle onun kabukları alınacak.
00:37:38Kabuksuz kalacak yani.
00:37:40Tabii, şu anda kabuklu.
00:37:41Anladım.
00:37:42Bunun kabukları alınacak.
00:37:44Ondan sonra leblebimiz değinecek hale gelecek.
00:37:48Kabuk kendiliğinden düşüyor zaten değil mi?
00:37:50Tabii tabii.
00:37:50Şöyle biraz safif şey yok.
00:37:51Sallayınca, biraz ovalayınca.
00:37:52Evet, evet.
00:37:53Aroma dedikleri yeni moda tabirlerle.
00:37:57Evet.
00:37:57Koku nefis.
00:37:59Tabii.
00:37:59Doğal olması her şeyin katkısız olması çok daha güzelleştiriyor.
00:38:06Efendim tekrar kum kullanılmak üzere geriye geldi.
00:38:11Evet ateşin üzerine geldi.
00:38:14Böyle böyle üretiliyor.
00:38:15Şimdi ikinci postayı atıp ondan sonra işte ne kadar miktar yapılacaksa.
00:38:20Bu birinci postaydı daha var değil mi o?
00:38:22Tabii tabii.
00:38:23Tekrar yapacaklar.
00:38:24Tabii şimdi aslında makinelerle yapmaya başladık bizler.
00:38:28Anladım.
00:38:28Çünkü talebe yetiştiremiyoruz.
00:38:31Leblebimiz çok güzel.
00:38:32Onun için makinelerle yapmaya başladık.
00:38:35Makinelerle yine aynı kumu koyuyoruz.
00:38:38Yine altında odun ateşi yanıyor.
00:38:40Yine sobada haşlanıyor.
00:38:42Şekil aynı.
00:38:43Şekil aynı.
00:38:44Ama daha seri.
00:38:45Tabii daha seri hem de daha homojen.
00:38:48Yani daha hepsi bir...
00:38:50Bir kerede oluyor.
00:38:52Yani yine doğal bir şekilde konuşuyor ama çok miktarda.
00:38:55Değerli dostlar, izleyenlerimize söyleyelim.
00:38:59Kavuşturamıyorlar yani ağın kadınlarının bu yaptığı leblebiler tüm Türkiye'ye tam ulaştıramıyorlar.
00:39:04Yani kalmıyor ellerinde.
00:39:06O kadar teşkilatlanmışlar.
00:39:07Bu da sevindirici bir şey.
00:39:09Elazığ adına, ağın adına.
00:39:10Bravo sizlere.
00:39:12Bu arada ağında 7-8 tane böyle bizim gibi atölye var.
00:39:16Leblebi yapıyorlar.
00:39:172-3 tanesi de kadın yine.
00:39:19Kadın girişimci.
00:39:20Evet.
00:39:21Ağında leblebicilik daha...
00:39:22Bir tek şey değil yani.
00:39:24Burası değil.
00:39:25Tabii yok değil tabii ki.
00:39:26O halde kavuşturamıyorsunuz.
00:39:27Tabii o halde yetiştiremiyoruz.
00:39:29Leblebimiz artık yemeye hazır.
00:39:32Altın gibi görünüyor böyle.
00:39:33Fakiyet olsun.
00:39:34Gerçekten tüm içeceklerin yanında.
00:39:37Çok lezzetli, çok faydalı, çok güzel bir...
00:39:39Kuru yemiş.
00:39:40Evet.
00:39:41Elinize kolunuza sağlık.
00:39:43Teşekkür ederiz.
00:39:44Hocam yalnız sizden buraya gelmişken bir güzel bir türkü istiyoruz biz.
00:39:50Olur tabii.
00:39:50Başım gözüm üstüne.
00:39:51Ne okuyalım?
00:39:52Sizin bütün türküleriniz çok güzel.
00:39:54Bugünlerde dağlarına kar olur mu istiyorlar?
00:39:56Evet.
00:39:57Olur mu?
00:39:57Evet çok güzel.
00:39:58Zaten dağlarda kar da var.
00:39:59Evet çok güzel olur.
00:40:00Şak köşesi de söylediğiniz var.
00:40:02Ha?
00:40:02Böyle şak köşesi yapmıştınız.
00:40:04Haa.
00:40:04O çok güzel evet.
00:40:06Hazır mıyız ama bana katılın.
00:40:08Tamam.
00:40:08Dağlarına kar olurum kısmında katılın ama.
00:40:10Çok güzel olur.
00:40:11Teşekkür ederim.
00:40:12Alınım alevlebi olurum.
00:40:13Olmazım olmaz.
00:40:14Haa.
00:40:15Haa.
00:40:16Evet.
00:40:17Hadi buyurun okuyorum.
00:40:19Evet.
00:40:20Sen baharsan ben de yazım.
00:40:23Başkasına geçmez nazım yar.
00:40:27Beni sensiz çalamazsın.
00:40:31Sen mızrapsın ben de sazım yar.
00:40:34Dağlarına kar olurum yar.
00:40:40Aşkına bahar olurum yar.
00:40:46İstersen yar olurum yar.
00:40:52Dağlarına kar olurum yar.
00:40:57Aşkına bahar olurum yar.
00:41:01İstersen yar olurum yar olurum yar.
00:41:09Ağaç olsan dal olurum.
00:41:12Çiçek olsan bal olurum yar.
00:41:17Gurbet olsan yol olurum.
00:41:20İnan benden kaçamazsın yar.
00:41:25Dağlarına kar olurum yar.
00:41:29Aşkına bahar olurum yar.
00:41:36İstersen yar olurum yar.
00:41:39Dağlarına kar olurum yar.
00:41:47Aşkına bahar olurum yar.
00:41:52İstersen yar olurum yar.
00:41:56Alkış.
00:42:01Memleket gibisi yok.
00:42:03Memleket gibisi yok.
00:42:05Ağın gibisi yok.
00:42:07Elazığ gibisi yok.
00:42:09Sağ olasınız hanımlar.
00:42:11Ellerinize kollarınıza sağlık.
00:42:13Çok güzel görseller çok güzel.
00:42:15Konuşmalar aldık inşallah.
00:42:16Memleket gibisi yok.
00:42:19Sen baharsan ben de yazım.
00:42:22Başkasına geçmez nazım yar.
00:42:27Beni sensiz çalamazsın.
00:42:30Sen mızrapsın.
00:42:31Ben de sazım yar.
00:42:35Sen baharsan ben de yazım.
00:42:38Başkasına geçmez nazım yar.
00:42:41Beni sensiz çalamazsın.
00:42:45Sen mızrapsın.
00:42:47Ben de sazım yar.
00:42:51Dağlarına kar olurum yar.
00:42:56Aşkına bahar olurum yar.
00:43:00Aşkına bahar olurum yar.
00:43:16Aşkına bahar olurum yar.
00:43:18Aşkına bahar olurum yar.
00:43:20Aşkına bahar olurum yar.
00:43:26Hay maşallah.
00:43:27Yanıyor.
00:43:30Elim yanıyor.
00:43:32Ağın levlevisi işte.
00:43:34Altın renginde.
00:43:36Gerçekten kumda pişmiş.
00:43:38Ağın levlevisi hiçbir yerde yok.
00:43:40Bu kadar otantik, bu kadar geleneksel pişirme şekliyle olan bir renge baksanıza.
00:43:46Hazretin yeme de yanımda yat diyor.
00:43:48Ağınlı kadınlar yapıyor.
00:43:50Arkamdalar.
00:43:51Hepsi birer dev.
00:43:52Hepsi Türkiye'mize ağına değer katan insanlarımız.
00:43:56Allah hepsinden razı olsun.
00:43:58Teşekkür ederim.
00:43:59Evet, evet.
00:44:00Sizleri tebrik ediyorum.
00:44:02Evet.
00:44:02Leblebi yapımından orada değerli kadın ustalardan konuşurken işte mantımız var, mantı da yapıyoruz dediler ya batırma da yapıyoruz dediler.
00:44:24Dedim ki ya batırmayı ben çok severim.
00:44:26Annem yapardı, biz de yerdik.
00:44:28Çok hoş bir şeydir.
00:44:30Hemen sağ olsunlar işte Anadolu felaseti.
00:44:33Anadolu kadının misafirperverliği ben hemen seviyorum deyince tuttular.
00:44:38Batırma yaptılar.
00:44:39Şu anda masada batırmalar var.
00:44:41Batırma derken hafif sulu bırakılmış bulgur pilavı.
00:44:44Üstüne böyle soğan, salata da koyulur, limon sıkılır.
00:44:48Bizim Harput'ta limon sıkılmaz ama gene böyle soğan koyulur.
00:44:53Sıcak pilavın üstüne ama sonra üzüm yaprağına şöyle elinden ben göstereyim.
00:44:59Şöyle korsun hiç böyle dolama yapmadan böyle böyle böyle böyle direkt gider ağza.
00:45:09Ben şimdi göstermiyorum.
00:45:10Afiyet olsun.
00:45:11Afiyet olsun.
00:45:12Böyle yenir bu.
00:45:13Hanım tabii ki Trabzonlu bakpikabirli.
00:45:16Ama ona da alıştırdık.
00:45:18O da çok seviyor değil mi?
00:45:19Yapmasını da biliyorum, severek de yiyorum.
00:45:22Hanım Elazığ Öğretmen Okulu'nda oradan tanışmıştık.
00:45:25Gençken geldiği için Trabzon yemeklerini yapıyor ama Elazığ yemeklerine daha bir aşine oldu.
00:45:31Efendim hemen söyleyeyim.
00:45:33Elazığlı olmuş.
00:45:34İşli köfte bir de Malatya'nın analı kızı var ya hani.
00:45:37Onu da çok seviyor.
00:45:39Onları da yapar yeriz.
00:45:41Bunu yapıyor bir de ayranlı küfte.
00:45:44Ayranlı çorba mı diyorsun?
00:45:47Ayranlı çorba da var.
00:45:49Hani nohutlu mu nohutlu.
00:45:50Evet.
00:45:51Onu da yapıyor.
00:45:52Gerçekten çok zengin bir menüsü var.
00:45:55Ve ben hepsini hemen hemen yapıyorum.
00:45:57Severek de yiyorum.
00:46:00Hanım içi köfte bile yapar.
00:46:01Ne diyorsunuz siz?
00:46:02İşli köfte.
00:46:03İşli köfte yaparım.
00:46:05Harput köfte yaparım.
00:46:07Batırmasını yapıyorum.
00:46:09Özel çorbaları var.
00:46:11Onları yaparım.
00:46:12Hepsini yapıyorum.
00:46:13Alıştım.
00:46:14Karadeniz ile Elazığ karıştı birbirine.
00:46:17Evet.
00:46:17Çok güzel olmuş.
00:46:19Yaşıyoruz yani.
00:46:20Anadolu'yu yaşıyoruz.
00:46:21Bugün Ağanda'da Anadolu'yu yaşıyoruz.
00:46:23Batırma dediğimiz budur.
00:46:25Basit bir yemektir.
00:46:26Hemen öğün arasında çıkacak bir yemektir.
00:46:29Öyle oturup kelli felli bir yemek değildir.
00:46:32Alel acele yapılacak.
00:46:34Buna açlık bastıran denilebilir.
00:46:35Açlık bastıran.
00:46:38Açlık bastıran.
00:46:39Doğru.
00:46:42Afiyetler olsun.
00:46:43Hadi buyurun yiyelim.
00:46:44Soğumasın.
00:46:44Çünkü ben soğursa yiyemem.
00:46:47Peki.
00:46:47Teşekkür ediyoruz.
00:46:48Kusura bakmayın yiyeceğiz.
00:46:49Harput'un musiki müzesindeyiz.
00:47:02Biliyorsunuz Elazığ Harput müziği dillere destan bir müziktir.
00:47:06Hem şehir kültürü, şehir musikisi hem kırsal müziği içinde barındıran işlenmiş bir şehir musikisidir.
00:47:14İç içe geçmiştir.
00:47:15Fasıl gibi yürünür çoğu zaman.
00:47:18Şimdi değerli belediye başkanımız ve yetkililer çok güzel bir müze açmışlar burada.
00:47:24Çok güzel Harput müziğiyle ön safhada Elazığ musikisinin enstrümanları, icra nasıl edilir, kürsü başı görüntüleri.
00:47:33Gerçekten çok muhteşem bir müze olmuş.
00:47:36Siz değerli izleyenleri Harput'a geldiğinizde, Elazığ'a geldiğinizde muhakkak bu müzeyi görmenizi istiyorum efendim.
00:47:43Bekliyoruz efendim.
00:48:48M.K.
00:48:49M.K.
00:48:50M.K.
00:48:51M.K.
00:48:52M.K.
00:48:53M.K.
00:48:54M.K.
00:48:55M.K.
00:48:56M.K.
00:48:57M.K.
00:48:58M.K.
00:48:59M.K.
00:49:00M.K.
00:49:01M.K.
00:49:02M.K.
00:49:03M.K.
00:49:04M.K.
00:49:05M.K.
00:49:06M.K.
00:49:07M.K.
00:49:08M.K.
00:49:09M.K.
00:49:10M.K.
00:49:11M.K.
00:49:12M.K.
00:49:13M.K.
00:49:14M.K.
00:49:15M.K.
00:49:16M.K.
00:49:17M.K.
00:49:18M.K.
00:49:19M.K.
00:49:20M.K.
00:49:21M.K.
00:49:22M.K.
00:49:23M.K.
00:49:24M.K.
00:49:25M.K.
00:49:26M.K.
00:49:27M.K.
00:49:28M.K.
00:49:29M.K.
00:49:30M.K.
00:49:31M.K.
00:49:32Yaşına, başına
00:49:35Küçük yaşta bir yar sevdim oynanmış
00:49:42Küçük yaşta bir yar sevdim oynanmış
00:49:48O da girdi çoğun yaşına, yaşına, yaşına
00:49:57O da girdi çoğun yaşına, yaşına, yaşına
00:50:27Mezire'den çıktım, ağrıyor başım
00:50:46Mezire'den çıktım, ağrıyor başım
00:50:53Kalenin dibinde serildi başım
00:51:00Kalenin dibinde serildi başım
00:51:07İmdada gelmiyor kalın kardaşı
00:51:15İmdada gelmiyor kalın kardaşı
00:51:22Bir değme değme değme yaram benimdir
00:51:29Yaramıyorsa nevlam kerimdir
00:51:37Bu kez ağır kurma kardaresiyim
00:51:44Anlamın babamı bir daresiyim
00:55:08M.K.
00:55:50ансı
00:55:53oh
00:55:59olduk
00:56:01c
00:56:14t
00:56:17memleket
00:56:17gibisi yok
00:56:18programının
00:56:19sevdekar izleyenleri
00:56:21hepinizi saygı, sevgiyle, hürmetle selamlıyoruz.
00:56:24Bugün Elazığ'ın
00:56:25eski şehri olan Harput'tayız.
00:56:28Yukarı şehir derler.
00:56:29Aslında şehir burasıydı.
00:56:31Yüzyıllık bir şehirdir Elazığ'ız.
00:56:33Elazığ şehir oldu. Burası şu anda maalesef ki
00:56:35mahalle, Harput mahallesi oldu.
00:56:38Bu da bizim zorumuza gidiyor açıkçası.
00:56:39Onu da söyleyeyim. Şimdi kürsü başını
00:56:41size icra edeceğiz. Kürsü başı
00:56:43aynı. İşte
00:56:44diğer illerde hanımların
00:56:47ya da erkeklerin beraber oturup
00:56:49hasfal ettikleri. Musiki de
00:56:51yapabilirler. Efendim ben söyleyeyim.
00:56:54Şehriye geceleri, şehriye kesilir.
00:56:56Sohbetler edilir. Bazı
00:56:57önemli insanlar gelir. O
00:56:59muhabbeti şenlendirir.
00:57:02Kendisini dinletir.
00:57:03Kürsü başı kürsü vardır.
00:57:05Büyük odalarda, evlerin büyük
00:57:07odalarında dört ayaklı masa
00:57:09vardır. Bu altı da olabilir ama büyük olsun.
00:57:11Bir de kürsü yorganı vardır.
00:57:13Kürsü yorganı o kürsünün
00:57:15üstüne yani şu yükseklikte
00:57:17diyelim. Dibinde
00:57:19mangal var. Mangal sobadan
00:57:21ya da başka yerde o
00:57:23ateş alıştırılır.
00:57:25O kömür mangala çekilir.
00:57:27Mangal o kürsünün altına
00:57:29konur yani masanın. Üstüne
00:57:31de kürsü o yorganı
00:57:33örtülür. Herkes yorganı
00:57:35göğsüne kadar çeker.
00:57:37Mesela dört köşe diyelim. Yorganı herkes
00:57:39göğsüne kadar çeker.
00:57:42Ayaklar, gövdenin bir kısmı
00:57:44sımsıcak.
00:57:45Muhabbeti hazır bu vaziyette
00:57:46üşümezler.
00:57:48Sohbet halinde.
00:57:49Yukarılar da serin olur.
00:57:51Hani derler ya
00:57:52ayağını sıcak tut başını serin.
00:57:55Kendine bir iş bul.
00:57:56Düşünme derin.
00:57:57İşte kürsü başı böyle bir
00:57:59şartı aiz.
00:58:00Düşünmez.
00:58:01Kış gecelerinde o ateş
00:58:03topluca ısınmamızı sağlar
00:58:05o kürsü.
00:58:06Kürsü budur efendim.
00:58:07Kürsü masa,
00:58:09yorgan ve insanlar
00:58:10bu kürsüyü oluştururlar.
00:58:12Olmazsa olmazı müzik değildir.
00:58:14Sohbettir,
00:58:15muhabbettir.
00:58:16Sevde anlatılır.
00:58:17Yengeler arasında,
00:58:19hanımlar arasında kendilerine göre
00:58:20has muhabbetler yapılır.
00:58:21Kısacası kürsü başımız
00:58:24zenginlik,
00:58:26kültür zenginliğimizi
00:58:27aktardığımız
00:58:27mecralardır.
00:58:29Şimdi biz o kürsü başının
00:58:30müzik kısmını
00:58:32icra edeceğiz sizlere.
00:58:33Değerli bizim Elazığ'ımızın
00:58:35seçkin sanatkarları
00:58:37eşliğinde ve seçkin
00:58:39ses sanatçıları
00:58:40aramızdalar.
00:58:42Ben de onlara böyle
00:58:43ufaktan katılmaya çalışıyorum.
00:58:45Hepsi pırlanta maşallahları var.
00:58:47Bakalım
00:58:48bahtınıza ne çıkacak?
00:58:50Yine Elazığ türküleri
00:58:51tabii okuyacağız.
00:58:52Elazığ'lıyız,
00:58:53Harput'luyuz.
00:58:54Sizleri
00:58:54kürsü başıyla
00:58:56baş başa bırakıyorum.
00:59:13Müzik
00:59:14Bir şu izi temkar yine sandı
00:59:21Beni derde aman aman
00:59:25Bir şu izi temkar yine sandı
00:59:30Beni derde aman aman
00:59:34Koydu niteki başımı bir türlü kederde
00:59:42Aman aman koydu niteki başımı bir türlü kederde
00:59:51Ağlar gezerim her gece var.
00:59:58Tüser'de aman aman
00:59:59Tüser'de aman aman
01:00:02Ağlar gezerim her gece var.
01:00:07Tüser'de aman aman
01:00:11Sevdim seveni terk edemem
01:00:16Hayır ile şerde
01:00:18Aman aman
01:00:20Bir misli melek
01:00:23Zatı beni
01:00:25Üzdü
01:00:26Beşer'de
01:00:28Zatı beni
01:05:28Samancılar
01:05:30Samancılar
01:06:00Samancılar
01:06:30Samancılar
01:07:00Samancılar
İlk yorumu siz yapın
Yorumunuzu ekleyin

Önerilen