Oynatıcıya atlaAna içeriğe atla
  • 8 saat önce
Döküm
00:00Elif Melek'le her şeyi konuşalımdan harika bir cumartesi selamı gelsin bütün Beyaz TV izleyenlerine.
00:06Efendim bugün birbirinden uzman konuklarımızla ve konularımızla yeniden sizlerle beraberiz.
00:11Efendim öncelikle konuğum sosyolog ve aile danışmanı Esra İzgi bizlerle olacak ve özellikle eşler arasındaki iletişimi dengeleyebilmek için danışmanlık hizmetlerinin öneminden bahsedeceğiz ve tabii ki ebeveynine değineceğiz.
00:24Sonrasında fitoterapist uzman doktor Şenoz Şensoy bizlerle olacak ve kanserde fitoterapinin öneminden bahsedeceğiz.
00:32O yüzden ekranlarınızın başından ayrılmayın hemen başlıyoruz.
00:35Hocam hoş geldiniz.
00:36Hoş bulduk.
00:37Nasılsınız?
00:38Çok teşekkür ederim gayet iyiyim.
00:41Sizlerle burada bir arada olmak benim için büyük bir gurur.
00:44Teşekkür ederim.
00:44Rica ederiz biz de çok mutluyuz.
00:46Genelde hani evlendikten sonra veya çiftler bir takım problemler yaşadıktan sonra terapi almayı düşünüyorlar ya da işte boşanmadan önceki son çıkış gibi adlandırılabiliyor.
00:57Ama son zamanlarda evlenmeden önce de danışmanlık hizmeti alan bazı çiftler görüyoruz.
01:03Bu tarz bir destek almak gelecekte yaşanabilecek boşanmaların önüne geçebilir mi?
01:07Büyük ölçüde önlenebilir.
01:10Doğru zamanda doğru içerikle verilmiş bir danışmanlık desteği çiftlerin evlilik sürecinde daha bilinçli ve daha hazırlıklı olarak evliliğe giriş yapmaları için gerçekten etkili bir danışmanlık desteği.
01:26Hatta bu danışmanlık desteğin yanı sıra eğitim programları da mevcut.
01:30Evlilik öncesi ve sonrası süreçler için.
01:32Burada da ben özellikle çiftlere arkadaşlık dönemlerinde o ciddi beraberlik aşamasında adını koydukları o ciddi beraberlik aşamasında böyle programlara katılıyor olmalarını özellikle öneriyorum.
01:48Çünkü birbirlerinin gelecekteki beklentilerini de görünür kılıyor açıkçası.
01:53Yani bu evlilik öncesinde de olsun sonrasında da olsun danışmanlık desteği alıyor olmaları lüks değil tamamen bir ihtiyaçtır.
02:02Şöyle bir topluma göz gezdirdiğimizde sizler de farkındasınızdır ki bizler de ne yazık ki önleyici danışmanlık kültürü biraz zayıf.
02:11Ne zaman sorunlar içerisinde düğüm oluyoruz son noktaya geliyoruz ancak o zaman bir danışmanlık desteği alma ihtiyacı duyuyoruz.
02:20Ve çoğu zaman da bu desteği hep bizim çevremizdeki dışarıdan ikinci üçüncü kişiler aracılığıyla alınması gerektiği konusunda bir ikazda bulunuluyor genelde.
02:30Senin artık bir destek alman gerekmiyor mu?
02:32Bir destek mi alsan acaba gibi yönlendirmelerle kişi genelde gelmeyi istiyor.
02:37Oysa ki dediğim gibi daha böyle arkadaşlık döneminde ciddi olan o beraberlik aşamasında veya nişanlılık süreçlerinde bu tarz destekler alınıyor olmak tabii ki ileride o evlilikte yaşanabilecek krizleri doğru yönetebilmek adını etkile.
02:54Hocam bence bir yerde boşanmak şifa insana iyi gelebilir enerjisini artırabilir daha mutlu hissedebilir değil mi?
03:01Bu danışmanlıklarda belki de boşanmaları gerektiğini veya tam anlamıyla boşanamamış hani ayrılmış kağıt üzerinde ama boşanamamış şiflerde de mesela gerçekten problemli ilişkilerin olduğunu burada saplayabilmelerinde de yardımcı olabilir.
03:15Tabii ki yani evlenmek kadar boşanmak da gayet normal burada bir sıkıntımız yok ama bizim amacımız bu evlilik öncesi süreçte böyle bir destek alınıyor olması evlilik gibi bu ciddi müessese kurumunda daha böyle kalıcı olarak yapılandırmayı inşa etmek amacımız açıkçası.
03:35Evet gerekiyorsa da boşanılabilir aslında bir yerde.
03:37Efendim günümüz evliliklerinde sizce asıl sorun ne mesela değişen değerler mi yoksa zayıflayan bağlar mı yoksa insanların karakterleri mi nedir etki eden insanların beklentileri mi?
03:51Şimdi ikisi de demek istiyorum tek başına değerlerin değişmesi ya da bağların zayıflaması değil değişen değerlere rağmen bağların korunamaması demek daha etkili olacak.
04:02Sizler de farkındasınızdır ki değerlerimiz modernleşirken bağlarımız gittikçe ne yazık ki zayıflamaya başlıyor.
04:10Mesela erkeklerin kadın gibi davranması, kadın rolüne girmeleri veya kadınların tam tersi daha maskülen olmaları.
04:18Evet dişil özellikten eril karaktere daha çok yaklaşmış olmamız demek galiba.
04:24Şöyle söylemek istiyorum teknoloji çok güzel bir nimet doğru kullanmayı bilene.
04:29Ve hayatımızı ciddi oranda da kolaylaştırıyor.
04:33Ama bu teknolojinin yani bilgisayar başında geçirdiğimiz zaman ekran karşısında telefon tablet karşısında geçirdiğimiz zaman eşimizle çift partner olarak geçirdiğimiz zamandan oran olarak daha fazla olmaya başladığı zaman ne yazık ki evliliklerde bir kısım çatırdamalar başlıyor.
04:51Amaç burada zaten evliliğin ömrünü uzatıp daha sağlıklı kaliteli bir yaşam sunmak değil mi çiftlere?
04:58Ben hep şunu söylüyorum eşlerin birbirleriyle uzun vadede anlaşıp anlaşamayacakları yani onların aynı fikirde olmaları değil aynı yöne bakabilmeleridir önemli olan.
05:12Değerlerimiz değişir insanlar değişiyor dünya değişiyor.
05:16Yani önemli olan bağlar korunursa bu değişen değerler evlilikte bu değerlerin içerisinde büyüyebilir.
05:23Evet özellikle de bu tarz danışmanlık hizmetleri veya terapiler alınırken de eşlerin ikisinin de istekli olması değil mi?
05:32Tabii ki tabii ki her çözüm bulmaya istekli olması önemli ya da tam tersi eşlerden bir tanesi gerçekten çare çözüm bulmaya çalışırken diğerinin de her şey zaten senin yüzünden sen yaptın gibi tavırları tabii ki daha çözümsüzleştirebiliyor.
05:47O yüzden ne yapmak lazım bir uzmana danışırken de algılarımızı açarak gitmek lazım.
05:53Burada biz istiyoruz ki çiftler olarak böyle bir desteği biz onlara çift olarak verelim ama dediğiniz gibi taraflardan biri daha sıcak samimi bir şekilde durumu yorumlayıp gelmek isterken bu desteği almak isterken diğer taraf hep karşı tarafı suçladığı için sorun bende değil sorun sende gibi ifadeler kullandığı için.
06:14Genellikle çiftleri aynı anda getirmek biraz güç olabiliyor.
06:18Burada da farkındalık çok önemli.
06:19Her iki tarafın içinde bulunduğu o krizi ne kadar onların hayatını olumsuz anlamda etkilediğinin farkına varırlarsa ve biraz da bu bahsettiğim gibi teknolojiyle olan bağlarımızı birazcık daha kontrollü bir şekilde götürebilirlerse ortak paylaşım zamanlarından çalmazlarsa işte o zaman evlilik istenildiği gibi tatlı tuzlu bir şekilde yerinde ideal bir şekilde ilerleyecektir.
06:46Yani misal geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımın söylediği şey eşiyle aralarında problemler var terapi almaya gitmeleri gerekiyor.
06:54Kadın eşini ikna etmeye çalışıyor eşinin dediği şey de şu önce sen tedavi ol önce sen kendini düzelt gibi gibi bunlar da yıpratıcı oluyor bence o noktada boşanmak lazım.
07:04Eğer karşımızdaki kişi böyle bir cümle kuruyorsa sanki değil mi?
07:09Dolaya tabii ki direkt bu yönden bakamıyoruz ne yazık ama ben genelde çiftlere şunu söylüyorum dediğim gibi taraflardan biri istekli olup diğer taraf bu duruma direnç gösterdiği zaman diğer tarafı da seansa dahil etmek için işte isim olarak Ali Ayşe olsun.
07:26Ali Bey, Ayşe Hanım sorun sizde değil siz hasta değilsiniz Ayşe Hanım da hasta değil merak etmeyin hasta olan evliliğinizin kendisi gelin bu evliliğe ev birliğiyle iyileştirelim demek daha etkili oluyor.
07:38Yani çiftler bu defa birbirlerini konuşurken işaretleyerek konuşmuyorlar en azından.
07:44Evet o yüzden de aslında evlilikte istikrarı sağlayan şey doğru bir iletişim diyebiliriz ama bu eşler arasındaki iletişimi koparan veya yaşanan hataları yapmaya yol açan şeyler neler yani evlilikte iletişim bağını güçlendirebilecek veya tam tersi de deneyebilecek şeyler neler dersek?
08:04Evlilikte iletişim olarak yapılan en çok hatalar aslında çoğu zaman alışkanlık, yorgunluk, yanlış varsayımlardan kaynaklanıyor.
08:14Oysa ki yapılacak küçük bilinçli değişiklikler o evliliğin zarar görmüş olan zedelenen bağını yeniden onaraya diyebilirim.
08:23Bu konuyla alakalı müsaadeniz olursa biraz esneterek açarak insanlarımızın daha aklında kalıcı olabilecek şekilde anlatmak istiyorum.
08:32Mesela evlilikteki iletişim hatalarından ilk sıraya koyacağımız şeylerden birisi savunmacı ve suçlayıcı bir dil kullanmak.
08:40Sen hep zaten böyle yapıyorsun demek yerine böyle olduğu zamanlarda kendimi yalnızlaştırılmış hissediyorum, üzgün hissediyorum demek daha etkili.
08:49Veya bir diğeri pasif agresif davranmak.
08:52Bizler bir şeyi doğrudan söylemek yerine dolaylı olarak ima ederek ifade etmeye çalışıyoruz burada.
08:59Ve bunun karşılığında da bir beklenti içerisine giriyoruz.
09:03Bunun sonucu istediğimiz gibi olmadığı zaman da ne yazık ki hayal kırıklığına uğruyoruz.
09:08Oysa ki olması gereken nedir?
09:11Yerine koyabileceğimiz sağlıklı iletişimde yerine ne koyabiliriz?
09:16Şunu söyleyebilirsiniz.
09:17Yani böyle çok özür dilerim.
09:22Buyurun buyurun.
09:23İzleyenlerimiz de heyecanla bekliyor cümlelerimiz.
09:26Şeymiş programdan sonra boşanma davalarında.
09:29Estağfurullah yok.
09:31Umarım her evlilik güzel bir şekilde devam eder diye söylüyorum.
09:34Yani burada doğrudan kendini açıkça ifade etmek çok önemli.
09:40Örnek veriyorum şu an bir yemek masası hazırlanmasını istiyorsak, eşimizden böyle bir destekte bulunuyorsak bunu açıkça ifade etmek çok daha güçlü olacak.
09:50Bazı çiftlerde ben bunu çift seanslarımda söylediğim zaman da şey söylüyorlar.
09:55Aman hocam homurdana homurdana iş yapıyor.
09:58Öyle homurdanacağını bildiğim için söylemek istemiyorum.
10:02Ben de diyorum ki bırakın homurdansın.
10:04Ya o içten içe erkekte şu duygu oluşuyor.
10:08Onun bana, benim ona ihtiyacım var.
10:12Yani benim gücüme, benim desteğime ihtiyacı var.
10:14Bu bir yerde erkeği aslında motive ediyor.
10:17Veya bir sonrakini söyleyebilirim.
10:19Konuşurken öfkelendiğimiz zaman tehditkar konuşmak.
10:23Diyelim ki eşiniz sizden habersiz eve bir misafir kabul etti.
10:27Belki siz gün içerisinde çok yoğun, yorucu bir gün geçirdiniz.
10:30Ve akşam eve gittiğiniz zaman televizyon karşısında elinize kahvenizi alıp kendinizi dinleyip dinlendirmek istiyorsunuz.
10:37Eşiniz size diyor ki, örnek veriyorum.
10:40Elif akşam Mehmetler geliyor.
10:42Şimdi bizlerde genelde şey yok mudur?
10:44Yani hemen mutfağa gireriz, salona gireriz, orayı burayı toparlar, hazırlarız falan filan.
10:50Sonra biraz daha o yükü hafiflettikten sonra eşimizle çatışmaya geçeriz.
10:54Bir daha bana sormadan eve misafir kabul etmeyeceksin.
10:58Bak kabul edersen sonuna karışmam.
11:01Dediniz mesela.
11:02Öncelikle o parmağı bir indir.
11:04İşaret parmağını öne ite ite konuşuyor olmak bu bir karşı tarafa tehdittir.
11:10Diyelim ki karşı tarafta bu beden dilinizi yanlış kullandığımızdan dolayı,
11:15karşı tarafta bunu ateşleyecek bir şekilde cevap verse,
11:18mesela ne olur?
11:19Söyle bakayım bana.
11:21Eğer ki senden haber çağırsam sonra ne olur gibi.
11:23Bakın burada tartışma tırmanıyor.
11:26Bunun yerine ne koyabiliriz sağlıklı olan?
11:29Senden ricam, eve misafir kabul etmeden önce benim de bir önümden geçebilir misin?
11:34Nihayetinde misafirimi en iyi şekilde ağırlamak isterim gibi.
11:38Daha yapıcı cümleler kullanmak daha etkili yani burada.
11:42Bir diğeri karşımızdaki kişiyi dinlerken yargılayarak dinliyoruz.
11:46Aslında tam olarak da dinlemiyoruz diyebilirim yani.
11:49Karşımızdaki kişi konuşurken beden dilimizi orada da yanlış kullanıyor olmak,
11:55bir konuşmanın önüne geçiyor, konuşmayı sabote ediyor.
11:59Bir kere şunu söyleyebilirim rahatlıkla.
12:02İnsanı kurduğu cümlelerle yargılayıp yüzleştirmek,
12:05onun sorununun ne olduğunu öğrenmeden önce,
12:09karşı tarafın kendini savunmaya geçmesine sebep olacak.
12:12E böyle olduğu durumlarda ne oluyor?
12:14Ne sorun belli oluyor ne de çözüme kavuşuyor.
12:17Yani sağlıklı kurulamayan her iletişim kendi önünü engellediği gibi
12:22çözüme giden yolların önünde tıkıyor diyebilirim.
12:26Burada önemli olan karşılıklı saygıyı da koruyarak
12:29kendimizi ifade etmeyi başarabilmek yani.
12:32Olumlu takdir cümleleri kullanmıyorum.
12:34Sizler de farkındasınızdır umarım.
12:36Bizler de hatalar konuşur, teşekkürler unutulur.
12:39Diyelim ki karşımızdaki insan dokuz iyilik yaptı ama bir tane de eksiği var sıra ona geldiği zaman.
12:47Bizler ne yapıyoruz?
12:48O dokuz iyiliği alıp çuvala basıyoruz, bir eksiği duvara asıyoruz ve gelip gidip onu partnerimize, eşimizin önüne koyuyoruz.
12:57Oysa ki bunun yerine ne yapılabilir?
12:59Her gün küçük de olsa bir takdir cümlesi kullanmak ilişkiyi canlandırır.
13:04Sevgi dili geliştirmek değil mi?
13:05Tabii ki tabii ki.
13:06Yani bakın sebepsiz bir şekilde eşinize, partnerinize şöyle söyleyebilirsiniz.
13:11Teşekkür ederim.
13:12Ne için?
13:13Hayatımda olduğun için.
13:14En basit.
13:15Bu zor olmasa gerek.
13:16Bu kadar küçük geçişlerle hayatımızı, evliliğimizi daha da canlandırıp daha da güzelleştirebiliriz.
13:23Son olarak bu konuyla alakalı şunu da belirtmek istiyorum.
13:25Sessiz, sessizlik yani duygusal geri çekilme dediğimiz eşler evlilik hali tartışabiliyorlar.
13:35Bu gayet normal.
13:36Tartışmanın sonunda taraflardan biri evden çıkıp daha sonrasında sessiz bir şekilde yani eve geri döndüğünde konuşmamayı tercih ediyorsa işte burada da alarm veriyor sorunlar.
13:48Yani burada ben çiftlere genellikle şunu öneriyorum.
13:51Lütfen. Konuşacağınız konu, baktığınız alevlenmeye başlıyor. Orada siz benzinin, ateşin üstü daha bire benzin dökmeyin.
14:00Müsaade edin. Karşı taraf bir rahatlasın, bir gevşesin. Hatta gerekiyorsa konuşmak için tekrar dönüş için taahhüt. Birbirinize dönüş zaman taahhütü verin.
14:10Biraz sakinleşip tekrar bu konuyu konuşacağız gibisinden.
14:13Dediğim gibi evlilik iki kişilik keyifli bir yolculuk ama tabii ki burada tarafların da aynı oranda açık ve istekli olması gerekiyor.
14:23Ya da evliliğin bir sebebinin olması gerekiyor.
14:25Mesela kimisi sadece bir yuva kurmak için, kimisi keyifli bir hayat yaşamak için, kimisi ekonomisini güçlendirmek için, kimisi zengin bir adam bulayım artık çalışmayayım derdine düştüğü için.
14:35Bir de biyolojik olarak yaş aktinin dolacağından dolayı çocuk amaçlı.
14:40Tabii ki bunu genellemiyoruz ama.
14:42Evet ama var.
14:44Dolayısıyla diyoruz ki evlilikte güzel bir şekilde ilerleyebilmek için sevgi dilini aktifleştirmeliyiz.
14:49Son olarak süremizin sonuna gelirken en altın cümleniz hangisi olur bu konuda?
14:55Evlilikle alakalı mı? Genel olarak mı?
14:58Konuşmadan anlaşılmayı beklemek lükstür.
15:01Bunu söyleyebilirim.
15:02O yüzden trip atarak bunlar pasif direnişlerdir.
15:06Trip atmak, geri çekilmek, sessizliği tercih etmek.
15:09Karşı tarafın bizim tutumlarımızı algılamasını bekliyor olmak da yorucudur.
15:16O yüzden diyorum ki lütfen konuşmadan anlaşılmayı düşünmeyin, beklemeyin.
15:22Bu bir lükstür, bu bir haksızlıktır.
15:24Tamamdır. Evet çok teşekkür ediyoruz.
15:26Ben teşekkür ediyorum.
15:27Sosyolog ve aile danışmanı Esra İzgi bizlerle birlikteydi.
15:30Şimdi sıradaki konuğumuz fitoterapist uzman doktor Şenol Şensoy geliyor.
15:34Kanser tedavi edilebilir mi?
15:41Fitoterapi kanser sürecinde nasıl bir rol oynuyor?
15:45Kemoterapi ve radyoterapi ile birlikte bitkisel tedavi alınabilir mi?
15:49Kanser kök hücresine karşı etkisi ne kadar güçlü?
15:53Fitoterapist uzman doktor Şenol Şensoy, bütüncül tedavi yaklaşımının detaylarını anlatıyor.
16:00Sağlıkla kalmanın doğal yolları az sonra.
16:02Efendim konuğumuz fitoterapist uzman doktor Şenol Şensoy bizlerle.
16:09Hoş geldiniz kıymetli hocam.
16:10Hoş bulduk.
16:10Nasılsınız?
16:11Hoş bulduk. Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim. Sağ olun.
16:12Bizlerdeyiz. Hocam kanser çağımızın hastalığı diyoruz artık.
16:16Kimisi diyor ki şifa bulunabilir, kimisi diyor ki tedavi edilebilir, kimisi diyor yakalanmayabilirsiniz.
16:22Peki biz bu konuda ne düşünüyoruz?
16:23Kanser iyileşebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık mıdır?
16:26Evet. Kanser iyileşebilir bir hastalıktır. Bunu değerlendirirken iyileşen kanser hastalarımız var.
16:34Tıbbi tedavilerle, geleneksel tedavilerle hatta bazen sadece coğrafya değiştirip havası temiz, suyu temiz,
16:44stresten uzak bir hayata dönüp de hiçbir tedavi görmeden bile iyileşen hastalar var kanserde.
16:51Dolayısıyla biz kanseri iyileşmeyen bir hastalık, iyileşmesi mümkün olmayan bir hastalık olarak ifade etmemiz, algılamamız çok yanlış, doğru olmaz.
17:00Burada böyle bir bakış açısı hastaların ve yakınlarının motivasyonlarını da ciddi derecede bozan bir yaklaşımdır.
17:07Dolayısıyla motivasyon düştüğü zaman zaten hastanın eğer iyileşme kabiliyeti varsa bile bu kabiliyeti biz ortaya çıkarmakta zorlanırız.
17:16Yani kanser iyileşebilen bir hastalıktır. İyileşebilir bir hastalıktır. Bu şekilde kabul etmek lazım.
17:20Bütün hastalıklar iyileşebilir.
17:23Kelimeler hep zıttıyla birbirini tamamlayan manaları taşırlar.
17:29Hastalığın karşılığı iyileşmektir.
17:31Kanserde bir hastalık olarak tanımlandığına göre iyileşebilir bir hastalıktır.
17:36Evet efendim. Peki kanser tedavisinde hep böyle bütüncül yaklaşımlar da konuşuluyor.
17:41Buradaki önem arz eden şey nedir? Bütüncül yaklaşım dediğimiz şeyin basamakları nelerdir?
17:46Evet. Yani bütüncül yaklaşım dediğimiz zaman tıbbi tedavilerin yanında geleneksel tedaviler,
17:54hastanın beslenmesi, moral motivasyonu, efendim belki günlük yaşantısındaki bizi kanser hastalığına yakalanma sürecini oluşturan
18:03bir takım yanlış davranış modellerini ortadan kaldırmak, doğru davranış modellerini hayatımıza geçirmeyi başarabilmek şeklinde de tanımlayabiliriz.
18:14Elbette ki biz klinik olarak bir hastalık karşımıza çıktığında o hastalıkla alakalı elimizde bir takım tedavi protokolleri var.
18:22Onları uyguluyoruz. İşte kanser ilk aşamada yakalandıysa ve hastanın genel durumu müsaitse öncelikle cerrahi yaklaşımlar.
18:29Sonrasında işte kemoterapi ve son yıllarda ortaya çıkan hedefe dönük akıl ilaç gibi yöntemler.
18:35Efendim gerekirse radyoterapi dediğimiz ışınla tedavi yöntemleri tıbbi olarak uygulanan yöntemler.
18:41Fakat bunun yanında mutlaka destekleyici yöntemlerden de faydalanmak lazım.
18:45Ne yazık ki biz bu konularda klinik uygulamalarda çok eksiğiz.
18:49Aslında dünyada çok büyük bir eksiklik var bu tür yaklaşımlarda.
18:53Çünkü kullandığımız tıbbi tedavi yöntemleri zaten yeterince yıkıcı yöntemler.
18:58Burada ister ameliyat olsun, ister kemoterapi olsun, ister radyoterapi yani ışın tedavileri olsun.
19:05Evet kanser hücrelerini ortadan kaldırmak da etkili ama diğer taraftan da bizim sağlıklı dokularımız, sağlıklı hücrelerimiz üzerinde de ciddi travmatize edici, yıkıcı ve onların işlevlerini, fonksiyonlarını bozucu etkileri var.
19:18Dolayısıyla bu etkilerin de minimize edilmesi için hastanın direncinin, bağışıklığının desteklenmesi gerekiyor.
19:25Bu anlamda da hastanın işte ki bizim çalıştığımız alan tam da buna hitap ediyor.
19:29Hastanın beslenmesi çok önemli.
19:30Efendim bir takım fitokimyasal dediğimiz tıbbi bitkilerden faydalanmak çok önemli.
19:35Ki ben her zaman paylaşımlarımda motivasyonu çok ön planda tutuyorum.
19:39Hastanın moral motivasyonunu yüksek tutmak çok önemli.
19:42Efendim işte egzersiz gibi hastanın genel durumuna göre yapabileceği oranda mutlaka günlük bir aktivite içinde bulunması, egzersiz yapma gayreti içinde bulunması çok önemli.
19:53Uyku düzeni çok önemli.
19:54İşte bizim saat akşam 23 ile sabah 3 arası en yüksek oranda melatonin salgılanıyor uykuda.
20:03Ve efendim bu hormonumuz çok kıymetli bir hormon, çok güçlü bir antihoksidan ve antikanserojen etkileri var.
20:10Dolayısıyla uykumuzun bile hastalığın tedavi sürecinde bize faydaları var.
20:14Bütün bunları bir araya getirdiğimizde biz buna işte bütüncül yaklaşım diyoruz.
20:18Yani hem tıbbi tedavilerden hem geneliksel tedavilerden faydalanmak ve vücut direncini de muhafaza etmek bu süreçte.
20:24Evet beslenme, yaşam kalitesini artıracak çeşitli davranışlar, uyku kalitesi değil mi, egzersiz bunların bir arada olması zaten aslında kanserin önlenmesinde de büyük bir faktör.
20:36Kesinlikle.
20:36Kanser tanısı aldıktan sonra da iyileşmede de büyük bir faktör olacak.
20:39Evet çok doğru.
20:40Hatta biz fitokimyasalları hep baharatlarda efendim mevsim sebze yeşillikleri ve meyvelerde vesaire ararken de aynı zamanda dengeli beslendiğimizde o besinlerin sinerjik etkisinden yararlanabiliyoruz.
20:51Mesela tek bir besine insanlar bir hastalık tanısı aldıktan sonra mucize gibi görüyorlar ama oysa ki bütün o besin zinciri bir şekilde tamamlandığında daha etkili sonuçlar alabiliyoruz.
21:05Siz de diyetisyendiniz zannediyorum.
21:07Evet efendim.
21:08Evet yani bizim yaklaşımlarımıza da bu anlamda şeysiniz yabancı değilsiniz aşinasınız.
21:13Evet özellikle bu bazı kanser türlerinin hani beslenmeyle doğrudan ilişkili olduğunu önlenebilir olduğunu biliyoruz.
21:20Fakat hani burada şöyle bir algı da var onu da sizlerden hani destek alarak yine tekrarlayalım.
21:25Ailede görülen herhangi bir hastalığı ailenin diğer bireyleri de kendisi üzerine içselleştirme yapıyor.
21:31Yani bu hastalık bizde var.
21:33X bir hastalık kesin bende de çıkacak zaten diyerek ister istemez onu sanki çağırıyorlar ve yaşamlarda hiçbir şey değiştirmiyorlar.
21:40Biz ne istiyoruz ailenizde böyle bir hastalık varsa hayatınızı değiştirin kendinizi bir güncelleyin sağlıklı beslenme ve yaşam alışkanlıkları geliştirin ki bu hastalık görülmesin öyle değil mi?
21:51Çok doğru.
21:52Aynı efendim yaklaşımı ben özellikle bize danışanlara sürekli ifade ediyorum.
21:58Eğer ailede hani belirgin oranda bir kanser vakası varsa buna dönük bizim önleyici koruyucu önlemleri almamız lazım.
22:08Ki kanserde neredeyse kanserin yarıya yakını yüzde otuz ve elli civarı bizim günlük davranış modellerimizden, gemi alışkanlıklarımızdan, beslenme alışkanlıklarımızdan kaynaklanıyor.
22:18İşte stres yönetiminden, egzersiz yapmamaktan, sebzelerden, meyvelerden fakir beslenmekten efendim bir takım toksik maddeler işte sigara, alkol gibi günlük hayatımızda kullandığımız.
22:32Evet tütünme tütünme anülleri maalesef birçok hastalıkla ilişkili.
22:34Kesinlikle bu tarz yabancı maddelerin hayatımızda olması zaten kanser oranlarını arttırıyor.
22:41Bunlardan uzaklaştığımız zaman toplumdaki istatistik rakamlar kanseri biz yüzde otuz elli oranında azaltmamız mümkün.
22:47Evet efendim tam da bunu sormak istiyordum.
22:50Bu maruziyet faktörlerini biliyoruz ama bir de beslenmede nelere dikkat edelim.
22:54Ondan önce de kıymetli izleyenlerimiz bu arada fitoterapist uzman doktor Şenol Şensoy hocamıza Whatsapp üzerinden sorularınızı iletebilirsiniz.
23:02Beslenme ve kanser ilişkisi veya fitoterapinin kanser üzerindeki etkilerini biz detaylı konuşacağız ama sizlerin de sorularını bekliyoruz.
23:10Buyursunlar efendim.
23:11Evet beslenmede kanser de çok çok önemli.
23:14Kanserin hem tedavi sürecinde önemli hem önleyici koruyucu olarak düşündüğümüz de çok çok önemli.
23:21Bugün maalesef toplumumuz her geçen yıl geleneksel beslenme alışkanlığından geleneksel sofra alışkanlığından uzaklaşıyor.
23:30Ki bizim için en sağlıklı beslenme yöntemi aslında bu geleneksel sofra alışkanlıkları, yeme alışkanlıkları.
23:35İşte fast food yeme alışkanlıkları çok yaygın hale geldi.
23:40Hazır gıdalarla beslenmek çok yaygın hale geldi.
23:42Efendim marketlerde binbir çeşit paketlenmiş hazır gıdalar çok zengin hale geldi.
23:48Evet katkı maddeleri.
23:50Artık işte köye gidiyoruz köyde eskiden herkes ekmeğini yapardı aşını yemeğini yapardı.
23:55Artık köylerde köylerle alakalı hikayelerde bile işte şehirden fırınlardan ekmekler geliyor.
24:01Hazır onlarla besleniyor insanlar.
24:05Yani bu geleneksel yeme alışkanlıklardan uzaklaşmak da ciddi bir risk faktörü.
24:11Hem kanser açısından hem de diğer klinik hastalıklar ve bağışıklığımızın zayıflaması açısından.
24:17Bizim kanserde öncelikle bu geleneksel sofra alışkanlıklarına dönmemiz lazım.
24:21Artık kullandığımız gıdaların da mümkün mertebe temiz olmasına dikkat etmemiz gerekiyor.
24:25Buradaki temizlikten, hijyenden maksat sadece mikrobik anlamda temizlik değil.
24:29Çünkü gıdaların üretiminde maalesef çok yüksek miktarda işte pestisitler, herbisitler dediğimiz ot öldürücüler, tarım zirai ilaçlar bazen bir takım hormonal ilaçlar da kullanılabiliyor.
24:45Dolayısıyla bu tarz toksik maddelere gıdalarla maruz kalmak gibi yaşam boyu, bu maruziyet altında kalmak işte bir takım hastalıkların önünü açıyor.
25:00Öncelikle mümkün mertebe elimizden geldiğince doğal beslenmeye dikkat etmemiz gerekiyor.
25:07Bunun yanında beslenme alışkanlıklarımız içinde maalesef işte şekerli gıdaları çok fazla kullanmaya başladık son yıllarda.
25:14Ki bizim o doğal beslenme alışkanlığımız içindeki elbette ki gıdaların içinde de şeker var ama o şekerler mevcut efendim o doğal bitkinin içindeki diğer besinsel elemanlarla birlikte alındığında konsantre şeker gibi bizim metabolizmamızı yoğun şekilde etkileyecek bir metabolik süreci oluşturmuyor.
25:38Dolayısıyla bugün bu alışkanlıktan da mümkün mertebe vazgeçmeye çalışmak lazım.
25:43Yani benim her zaman ifade ettiğim işte şekerden zayıf beslenmek, şekerli gıdaları mümkün mertebe hazır şekerli gıdaları ki bugün işte mısır şurubuyla yapılmış olan gıdalar çok çok fazla.
25:54Efendim bizim belki kristal şeker bile bu anlamda mısır şurubuna göre her ne kadar daha masum görünse de yine ondan bile uzaklaşmanın bize büyük bir faydası olacaktır.
26:03Yani burada bazı doktor arkadaşlarımız işte şekeri hücre kullanıyor o yüzden şekerin kanserde çok da yeri yoktur gibi yaklaşımları var.
26:10Ama glukozun türleri var.
26:11Evet yani biz şekeri konsantre olarak aldığımızda insülin çok hızlı bir şekilde salgılanıyor.
26:17O şeker çok hızlı bir şekilde zaten emiliyor ve bütün aslında metabolik dengeleri ve hormonal dengelerimizi etki ediyor.
26:23Dolayısıyla bizim mümkün mertebe hazır şekerden uzak durmaya gayret içinde olmamız gerekiyor.
26:28Bunun yanında işte belki şekerli yine eşdeğer ama yüksek karbonhidratlı gıdalardan uzak durmaya çalışmak gerekiyor.
26:35Akılcı ve sağlıklı karbonhidratlar seçelim diyoruz.
26:38Evet yani işte bir pirinç pilavını her gün soframızda tüketmeyelim.
26:42Yani tamamen nişastadır aldığımız zaman çok hızlı bir şekilde kanımıza geçer.
26:47İnsülin dengelerini çok hızlı bir şekilde etkiler.
26:49Dolayısıyla bu metabolik dengelerden kaynaklanan sıkıntılarımız da daha sonraki süreçte hastalık olarak bize geri dönecektir.
26:55Sebzelerden zengin mi beslenmek gerekiyor?
26:58Az önce ifade ettik hani sebzelerden meyvelerden fakir beslenmek kanserin risk faktörlerinden bir tanesidir.
27:03Evet.
27:04Ki sebzeler baktığımızda bugün işte soğandır, sarımsaktır, pırasadır bizim böyle günlük hayatımızda çok kolay ulaşabildiğimiz sebzelerin
27:12antikanserojen etkileri oldukça yüksek, antimikrobik etkileri oldukça yüksek,
27:15antidiabetik etkileri oldukça yüksek, efendim işte hiperlipidemik etkileri oldukça yüksek,
27:21hücresel fonksiyonları destekleyici etkileri oldukça yüksek.
27:24Bakıyorsunuz bu gıdalardan zengin beslenenlerde ne efendim kronik hastalıklar ne de kanser gibi
27:30ileri derece problemli hastalıklarla karşılaşma riskimiz yüksek olmuyor, çok minimize oluyor.
27:37Evet.
27:38Yani konuyu çok uzatmak mümkün ama isterseniz diğer sorularla devam edelim.
27:41Tabii tabii şöyle özellikle kanser tanısı alan bireylerin bitkisel destekleri olan ilgisi çok artıyor.
27:48Hani demiştik ya demin de hastalığa karşı mucizevi bir gıda arayışında oluyor insanlar.
27:54İster istemez şifa arayışında oluyorlar.
27:56Dolayısıyla bu bitkisel tedavilerin aslında bir hekim kontrolünde uygulanması değil mi?
28:00Belli bir dozun olması.
28:02Çünkü şunu sıklıkla görüyoruz işte aklara gittim, x otunu aldım, bunu kaynatıp içeceğim,
28:06bu bana iyi gelecek gibi şeyleri var.
28:08Dolayısıyla sizler gibi bu alanda uzmanlaşmış hekimlerden destek almaları çok daha akılcı ve kıymetli.
28:14Çünkü kemoterapi görüyorlar, radyoterapi görüyorlar ama buradaki güvenli kullanım bir soru işareti.
28:20Bu konuda neler düşünüyorsunuz hocam?
28:22Evet, şimdi biz özellikle hastalıkların tedavilerinde, kanser hastalığının tedavisinde
28:27elbette ki bir diyet programı, bir beslenme programı hazırlıyoruz.
28:30Ama bunun haricinde bir takım bizim tıbbi bitkiler dediğimiz içinde
28:35antikanserojen etkisi olan fitokimyasalları, molekülleri taşıyan bitkilerin özlerini, ekstrelerini kullanıyoruz.
28:42Dolayısıyla hem standart dozlar halinde kullanmış oluyoruz bunları,
28:45hem de etkinlikleri çok yüksek olduğu için tedaviye dönük yüksek oranda faydalanmış oluyoruz.
28:52Ekstrak formunda kullanımın dışında elbette ki tıbbi bitkilerin soframızda da kullanılmasında bir sakınca yok.
28:58Her zaman söylüyoruz, zencefildir, zerdeçaldır, enginardır, kerevizdir, karayindibadır bu tarz beslenme usullerimizin de mutlaka dengelenmesi ve düzenlenmesi gerekiyor.
29:11Sigara, alkol gibi alışkanlıklarımız varsa hemen terk etmemiz gerekiyor.
29:13Zaten tütün ve tütün muamirlerine hastalık olmasa bile kullanmamaları, ısıtlıkla öneriyoruz.
29:19Bu konuda bazen hastalardan biz direnç görüyoruz, yıllardır ben kullanıyorum, vazgeçmeyeceğim tarzda özellikle de ifade etmek istiyorum.
29:25Tedavi sürecinde çünkü bizim tedavi protokollerimizi engelleyecek şeyler oluyor bu tarz alışkanlıklarda.
29:33Efendim bunun yanında işte kullandığımız uygulanan tıbbi tedavilerle çakışmaması, çelişmemesi gerekiyor.
29:42Uyguladığımız beslenme programlarının ve kullanmış olduğumuz tıbbi bitki ekstralerinin.
29:46Burada bizim klinisyen arkadaşlarımızla maalesef bunu ifade etmeden de geçmek istemiyorum.
29:53Farklı yaklaşımlarımız var.
29:55Fitoterapi, beslenme ne yazık ki tıp doktorları tarafından veya yardımcı sağlık personelleri tarafından diyetisyenler hariç çok fazla bilinen bir alan değil.
30:06Bizim mesela ne temel eğitimlerimizde ne uzmanlık eğitimlerimizde biz beslenmeyi öğrenmiyoruz.
30:11Biz fitokimyasalları öğrenmiyoruz.
30:14Efendim kullandığımız ilaçların menşe ile alakalı hangi bitkilerden üretilmiştir, temel bitki hangisidir bunları öğrenmiyoruz.
30:20Tabii bir de ilaçların mesela hocam bitki kaynaklı olduğunu biliyoruz böldüm özür dilerim ama ilaçların yani ilaçlar için ayrı ekstra edilecek bitkilerin yetiştirilme alanları var.
30:30Yani havanın neminden tutun da işte rakımın yüksekliği vs bunlar kontrol ediliyor.
30:36Çünkü en basitden bir papatya çayı bile ölümcül olabilir çocuklarda, bebeklerde.
30:40Çünkü papatya o bütün ağır metalleri, bileşenleri depolayabilecek bir bitki.
30:46O yüzden her şey bitkisel diye şöyle aa deyip almamak lazım.
30:51Yani bitkiler ne masumdur efendim ne de çok kötüdür.
30:55Şimdi burada benim ifade etmeye çalıştığım biz hekim olarak bunları bilmediğimiz için klinisyen arkadaşlarımızla bu destekleyici tedaviler konusunda
31:03genellikle farklı yaklaşımlar içinde oluyoruz ve hastalarımızın da kafası maalesef karışıyor, kaygıları yükseliyor.
31:09Hani biz bu alanda çalışıyoruz, fitoterapi alanda çalışıyoruz, fitokimyasallarla ilgili çalışmalarımız var.
31:14Uzun zamandır bu alanda emek veriyoruz.
31:16Dolayısıyla fitoterapi ile ilgili aslında yaklaşımları bize bırakılması doğru olduğunu düşünüyorum.
31:23Bu konuda odur olmaz yanlış yorumların yapılması hastaların hem beslenmesine hem efendim tedavi sürecine olumsuz tesirler etkiler yapıyor.
31:32Ki fitoterapi hala hazırda hem bizim Sağlık Bakanlığımız tarafından hem Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul edilmiş,
31:39yönetmelikleri çıkarılmış ve tıp doktorları tarafından uygulanması konusunda efendim herhangi bir yasal problemi olmayan yöntemler.
31:48Ki klinikle işin bu tarafının birlikte eşkütümlü olarak yürütülmesi lazım ki hem bağışıklığımız gerçekten tıbbi tedavi sürecinde yeteri kadar diri olsun,
31:59güçlü olsun hem de hem tıbbi tedavilerin bu anlamdaki etkilerinden faydalanalım hem de fitokimyasall dediğimiz tıbbi bitkilerin etkilerinden faydalanalım.
32:09Birlikte olduğunda zaten iyileşme konusunda çok fazla ümit var olmadığımız hastaların bile iyileştiğini görüyoruz.
32:15Tamamen efendim hastalığın temizlendiğini görüyoruz.
32:19Yani birlikte yürütülmesi lazım, bütüncül yaklaşılması lazım.
32:23İşin bitkisel tarafının da mutlaka bu konudaki uzman arkadaşlar tarafından yönetilmesi lazım.
32:29Evet efendim WhatsApp sorularımız geliyor.
32:31Müsaadenizle onları da sizlerle paylaşmak isterim.
32:33Bu arada yine alt bantta geçen WhatsApp iletişim numaramızdan kıymetli hocamız,
32:38fitoterapist uzman doktor Şenol Şensoy'a sorularınıza iletebilirsiniz.
32:42Kanser, beslenme ve fitoterapi hakkında.
32:45Diyorlar ki annem iki yıldır akciğer kanseri tedavisi görüyor ama PET çekimlerinde
32:50kanserde yani hücrelene ne küçülme ne de büyüme var.
32:53Acaba nasıl bir yol izlenmelidir derler.
32:57Evet şimdi kanser tedavi sürecinde muhtemelen klinik tedavileri iki yıldır devam ediyorlar.
33:03Ama kullanılan tedavilere arzu edilen yanıtı alamamış hastamız.
33:08Burada elbette ki bizim yaklaşımlarımızın da büyük bir katkısı olacaktır.
33:11Bilmiyorum bu tarz bir fitoterapi desteği, beslenme desteği aldı mı hastamız ama
33:16kullandığımız tıbbi bitkilerin antikanserojen etkileri yani kanser hücrelerinin öldürücü etkileri oldukça yüksektir.
33:22Ve tıbbi tedavilerde kullandığımız ilaçlarla birlikte sinerjik etkileri vardır.
33:27Yani kemoterapinin etkinliğini arttırır fitokimyasallar.
33:30Artı yayılımını engellerler.
33:33Mesela antimetastatik özellikleri vardır.
33:34Yayılımını engellerler.
33:35Ante anjiyogenetik özellikleri vardır.
33:37Özellikle tümör dokusunda tümör dokusunun kendisinin hayatiyetini idame ettirmesini engellerler.
33:43Böyle birçok yol ve yolakla birlikte aslında tıbbi bitkilerin kanser üzerinde etkileri var.
33:49Eğer tıbbi tedavilerine biz fitoterapiyi, fitokimyasalları eklersek beslenme programı az önce bahsettiğim o bütüncül yaklaşımlara egzersizinden, beslenmesinden, uykusundan bütün davranış modellerini hayatımıza geçirirsek güçlü bir bağışıklıkla birlikte iki yıldır tıbbi tedavi sürecine rağmen çok ciddi mesafe kat edebildiğimiz hastalıkta tam iyileşmeye doğru ciddi bir mesafe kat edebiliriz.
34:15Mesela hocam yine kanserde akciğer kanseri türüyle ilgili birçok soru gelmiş.
34:22Tütün ve tütün muamirlerine yine buradan bugün tekrar dikkat çekmek istiyoruz.
34:25Kesinlikle.
34:26Bu tütün muamirlerinin içinde bulunduğu her türlü kötü alışkanlığı, alkol ile beraber eğer varsa tabi bunları bir an önce bırakmalarını rica ediyoruz.
34:35Çünkü özellikle sosyal medyadan gelen soruların çoğu da akciğer kanseriyle ilişkili.
34:41Tabi bu da ister istemez tütün muamirlerinin direkt sebep olduğu bir durum.
34:45Akciğer kanseri zaten en yaygın kanser türü.
34:48İşte kadında meme kanseri toplumun genelinde akciğer kanserleri çok yaygın.
34:52Bizim kanserden kaybettiğimiz insanlarımızın hem dünya nüfusunda hem de ülkemizde birinci sırada akciğer kanseri geliyor.
35:01Ve akciğer kanserine baktığınızda evet her sigara içen kanser olmuyor ama her kanser olanın %90'ından fazlasında bir tütün alışkanlığı var.
35:07Bir sigara alışkanlığı var.
35:09Dolayısıyla büyük bir risk faktörü özellikle akciğer kanserlerinde, gırtlak kanserlerinde, mesane kanserlerinde tütün kullanımı.
35:18O yüzden bu konuda hem devletimizin hem medyamızın hem doktorların toplumuna önderlik eden insanların bu tarz kötü alışkanlıkların azaltılması, ortadan kaldırılması konusunda mutlaka kanaatlerini ortaya koymaları lazım.
35:37Mesela erkekler için prostata ya da prostat kanserine doğrudan sebep olan şeylerden birinin yine tütün ve tütün muamelleri kullanımının olduğunu vurgulayalım yeniden.
35:47Bunlar önemli bilgiler.
35:48Dolayısıyla burada gelen sorular arasında da şu var.
35:51Demişler ki akciğer kanseri için ameliyatı olmuş tekrardan nüks edebilir miymiş buradaki kanseri iyileştikten sonra veya nüks etmemesi için neler yapmalı?
36:00Evet. Yani bizim tedavi sürecinde bahsettiğimiz o bütüncül yaklaşım içinde geliştirdiğimiz davranış modelini mutlaka devam ettirmemiz gerekiyor.
36:10Yani beslenme alışkanlıklarımız, egzersizimiz, işte efendim uyku düzenimiz, duygusal formasyonumuz yani stres kontrolümüz.
36:20Bunun yanında bir takım tıbbi bitkileri de günlük hayatımızda mutlaka kullanmamız lazım.
36:25Ben en azından zencefizlerde çal çok kolay ulaşılabilir bir gıdadır, bitkidir aynı zamanda ve tıbbi bitkilerin içindedir.
36:33Mutlaka evimizde her zaman bulunsun. İşte bir takım mor, kırmızı sebzelerde bizim antisyenidinler dediğimiz moleküllerden zengindir.
36:42Antioxidan etkileri yüksektir. Hem enfeksiyonlardan hem de kanserden koruyucu etkileri yüksektir.
36:47Yani burada çok teferruatlı bilgiye de gerek yok. Kırmızı, mor renkli sebzelerden, meyvelerden bol miktarda faydalanalım.
36:54Zencefil, zerdeçal, soğan, sarımsak gibi efendim bizim günlük hayatımızda çok tükettiğimiz sebzelerden bol bol faydalanalım.
37:01Motivasyonumuzu yüksek tutalım. Egzersiz mutlaka hayatımızın içinde olsun ki efendim nükslerle alakalı riski biz minimize edelim.
37:10Bunun yanında işin fitoterapi tarafına baktığımızda ben her yıl böyle bir durumda 3 aylık, 4 aylık fitoterapi kürlerinin uygulanmasını tavsiye ediyorum.
37:18Yani ekstrak formunda bir takım tıbbi bitkilerin kullanılmasını tavsiye ediyorum.
37:21Doktor kontrolünde.
37:22Evet, doktor kontrolünde bunun da yapılmasını tavsiye ediyorum.
37:25Böyle olduğu zaman biz gerçekten nüks riskini çok aşağılara çekmiş oluruz, minimize etmiş oluruz.
37:31Kıymetli hocam, özellikle de anlatımınızda en çok beğendiğim noktalardan bir tanesi hepsi çok güzel ama
37:36mesela herhangi bir besini ya da besin grubunu özellikle önermediniz.
37:41Çünkü kanserin farklı farklı türleri var. İzleyenlerimiz böyle genel çerçeveden izliyorlar.
37:46Ve herhangi bir besini, bitkiyi, mucize gibi lanse etmediğiniz için de çok teşekkür ederim.
37:52Çünkü her hastanın hastalık protokolü, tedavi protokolü kendine özel.
37:56O yüzden hani sorularda da görüyorum mesela meme kanseri geçirdim, beslenmem nasıl olmalı?
38:01Efendim akciğer kanseri sonrası neler yemeliyim gibi soruları ancak ve ancak doktor muza danışarak yapabiliyoruz.
38:09Buradan tek bir şey söylemek mümkün değil.
38:11Bununla beraber fitoterapi alanında uzmanlaşmış bir hekim desteğiyle beslenme, sağlık, sağlıklı yaşam önerileri daha kıymetli.
38:20Ben bunun özelinde böbrek kanseri tanısı konan bir izleyicimiz varmış.
38:26Fitoterapi uygulaması yaptırmak istiyoruz.
38:28Henüz daha tanın net değil. Neler yapılabilir diyorlar mesela.
38:33Evet yani tanın net değilse bile biz fitoterapi uygulamalarına başlayabiliyoruz.
38:37Fitoterapi aynı zamanda koruyucu, önleyici bir tedavidir.
38:39Eğer bir kanser riski taşıyorsak veya bir takım efendim belirtileri ortaya çıktıysa tıbbi tahlil tedavi, tahlil teşhis ve tedavi süreci başlamadan biz fitoterapiye başlayabiliriz.
38:52Bu anlamda bir sıkıntımız yok.
38:54Dolayısıyla koruyucu olarak da başlayabiliriz.
38:56Daha sonraki süreçte tanı konulduktan sonra efendim bir tedavi protokolü olarak da devam edebiliriz.
39:02Burada tabii ki hastanın mutlaka öndeğerlendirmesini yapmak, tahlillerini incelemek, efendim mevcut yapılan tahlillerini incelemek, kan tablosunu gördükten sonra ona göre bir yaklaşım ortaya koymak gerekiyor.
39:14Evet hocam.
39:15Peki bir de kanser kök hücresi dediğimiz bir husus var.
39:18Bu nedir ve neden bu kadar önemli?
39:21Evet son yıllarda özellikle kanser kök hücresi, uyuyan kanser hücreleri gibi kavramlar üzerinde çok fazla duruluyor.
39:29Çünkü yapılan tıbbi tedavilere rağmen biz hala hazırda kanserle mücadelede çok başarılı bir noktaya gelemedik.
39:39Mesela Türkiye'de hala hazırda yılda 250 bin civarında yeni kanser teşhisi yapılıyor ve biz bunun 130 binini maalesef kaybediyoruz.
39:48Yani 250 bin, 130 bin değil her yıl 130 bin kişiyi kanserden kaybediyoruz.
39:53Yaklaşık 5'te 1'e tekabül ediyor yıllık ölüm oranlarının içinde.
39:58Dolayısıyla dünyada da oranlar hemen hemen aynı.
40:01Dolayısıyla kanser üzerine çalışmalar devam ediyor, niçin metastazlar yapıyor, niçin tekrar nüksediyor, efendim gibi arayışlar sürecinde işte kanser kök hücreleri bizim önümüze çıkan oluşumlardan bir tanesi.
40:14Kanser kök hücresi aslında kanseri ortaya çıkaran hücredir.
40:17Efendim kanserin tedavilere direnç göstermesinin arka planındaki hücresel yapılardır.
40:25Kanser kök hücresi hem kemoterapi hem radyoterapi gibi işin tedavilerine dirençli olan hücreler.
40:30Bizim aslında vücudumuzdaki somatik kök hücrelere veya normal vücudumuzdaki kök hücrelere benzer yapıları var.
40:38Dayanıklı hücreler, yeni üretme hücre kabiliyeti olan hücreler ama yapısı bozulmuş olan hücreler olduğu için bunlar kanser hücresi üretiyorlar.
40:45Dediğim gibi hem radyoterapi hem kemoterapi gibi klinik uygulamalara direnç gösterdikleri için,
40:53evet biz tedavi sürecinde bazen kitle ortadan kalkıyor, kanser tamamen temizlenmiş gibi görünüyor.
40:58Ama aradan aylar geçtiğinde veya bazen yıllar sonra işte kanser kök hücreleri tekrar aktif olabiliyor.
41:03Vücudumuz, bünyemiz, bağışıklığımız bir zayıf duruma düştüğünde ve baktığınızda hemen mevcut daha önce geçirdiğiniz kanser nüksedebiliyor.
41:12Veya formasyon değiştirip başka kanser türlerine de geçiş yapabiliyor.
41:16Burada fitokimyasallar üzerinde yapılan çalışmalarda tıbbi bitkilerin kanser kök hücrelerine de etki ettiğine dair çalışmalar var.
41:23Ne yazık ki bu çalışmalar kliniğe yansımıyor.
41:25Yani hala hazırda fitoterapi, fitokimyasallar olduğu şekliyle klinik uygulamaların içine girmiş değil.
41:32Daha çok ilaç üretiminde kullanılan, daha doğrusu ilaç üretimi aşamasında yapılan çalışmalarda
41:39diyelim ki bir bitkiden herhangi bir molekül elde edildiği de o molekül izole ediliyor.
41:44Tek bir molekül olarak kullanılıyor.
41:45Ama biz ekstrak formunda kullandığımız zaman yani bir bütüncül yaklaşımla birlikte
41:49o bitkinin bütün içindeki moleküllerden faydalandığımız zaman birbiriyle sinerjik etkiye sahip olan
41:56çok sayıda molekülün daha etkili olduğunu görüyoruz.
42:00Ve işin maalesef klinik tarafına da bitkilerin olduğu şekliyle veya ekstrakların yapısal formlarıyla birlikte kullanımı geçmediği için
42:10bununla alakalı klinik şeylerimiz yok, deneyimlerimiz yok.
42:14Ama deneysel çalışmalarda kanser kök hücreleri üzerine fitokimyasalların ciddi etkileri var.
42:19Bunu biliyoruz ve bizim söylemlerimizle de bunu kullanıyoruz.
42:24Fitokimyasallar kanser kök hücreleri üzerine de etkilidir.
42:27Tıbbi tedavilerde ne yazık ki biz bu etkinliği göremiyoruz.
42:30O yüzden mutlaka fitoterapi desteği, beslenme desteği bu sürecin içinde olması gerekir diye ifade etmeye çalışıyoruz.
42:36Çok güzel açıkladınız Kıymetli Hocam.
42:38Özellikle Whatsapp'tan değerli izleyenlerimizin sorularını sürekli alıyorum.
42:42Bu arada yayınımızı tamamlamamıza çok az bir süre kaldı.
42:45Kıymetli Hocam'ıza sosyal medya üzerinden de yine sorularınızı iletebilirsiniz.
42:50Çünkü o kadar çok soru birikti ki benim en çok dikkatimi çeken akciğer kanseri ve metastazıyla ilgili korkular olmuştu.
42:57Sanırım yine ölümlerin de kanser kaynaklı ölümlerin de en büyük yelpazesi akciğer, kolorektal kanserler diye meme kanseri takiben gidiyor.
43:06Böyle bir durum var.
43:09Dolayısıyla insanların sorduğu şey metastazı nasıl önleyebiliriz?
43:13Bunun için de sanırım bağışıklık sistemini güçlendirmemiz lazım.
43:16Kesinlikle, kesinlikle.
43:17Önerileriniz nelerdir?
43:19Şimdi bizim her gün sağlıklı insanların da bünyesinde 1 milyon civarında kanser hücresi ortaya çıkıyor.
43:24Ve bizim bağışıklığımız bu kanser hücrelerini bertaraf ediyor, ortadan kaldırıyor.
43:28Yani bağışıklığımız aslında bütün hastalıkların hem önlenmesinde hem de bertaraf edilmesinde ana mekanizmadır.
43:34Ne yazık ki bugünkü klinik uygulamalarda biz bağışıklığı nasıl destekleyelim diye yaklaşımlarımız yok.
43:40Burada beslenme ön plana geliyor.
43:42İşte kullandığımız, fitoterapide kullandığımız fitokimyasallar ön plana çıkıyor.
43:46Bağışıklığımızı en güzel şekilde destekleyecek olan şey, tıbbi bitkiler dediğimiz o içinde iyileştirici etkileri olan moleküllerden zengin bitkilerin günlük hayatımızda hem gıda olarak kullanılması hem hasta olduğumuzda bunların ekstralarından ilaç değil ama ilaca yakın etkilerinden dolayı tedavi protokollerine eklenmesi.
44:10Burada biz bağışıklığı güçlendirmiş oluyoruz.
44:13Yani hem kanserin önlenmesinde bir fayda sağlamış oluyoruz hem de tedavi sürecinde ciddi bir fayda sağlamış oluyoruz.
44:20Ki bitkisellerin kullanımı özellikle kanser hastalarında ve kemoterapi sürecinde kemoterapinin yan etkilerini de ciddi oranda azaltıyor.
44:29Çok önemli.
44:59fayda sağlamış oluyoruz.
45:00Evet kıymetli hocam bugünkü katılımınız yoğun iş temponuzdan bize de vakit ayırıp geldiniz.
45:05Hem böyle kanser tedavisi gören veya ailesi de kanser hastası olan bireyler için de bence oldukça umut verici bir program oldu.
45:13Teşekkür ediyorum.
45:14Ben teşekkür ederim.
45:15Yeniden yeni bölümlerde sizleri görmeyi çok isteriz.
45:17Efendim konuğumuz fitoterapist uzman doktor Şenol Şansoy bizlerleydi.
45:21Şimdi kısa bir aranın ardından devam edeceğiz.
45:23özellikle genel olarak kadın sağlığı üzerindeki etkileri nelerdir?
45:32Bunlara biraz değinelim istiyoruz.
45:34Fitotrojenler doğada besinlerde bulunan veya bitkisel kaynaklarda bulunan östrojene bağlanabilen çeşitli reseptörleri içeren bileşenlerdir.
45:42Ve bunlar sayesinde östrojen dalgalanmaları biraz kontrol altına alınabilir.
45:47Özellikle menopoz dönemi ve sonrasında sıcak basmalarının veya farklı hormon değişikliklerinden kaynaklı sorunların biraz olsun rahatlatılabilmesi için bir çözüm olabilir diye yaklaşımlar var.
45:59Özellikle soya kullanımı, keten, tohumu veya farklı meyve ve sebzelerin bir arada olması kişiye özel hazırlanan beslenme ve diyet programlarında oldukça etkili sonuçlar almamıza yardımcı oluyor.
46:10Özellikle bir takım etki mekanizmaları var. Genellikle menopozal durumlar üzerinde etkileri var. Neyi sağlıyor?
46:17Mesela menopoz döneminde kalp ve damar hastalıkları kadınlarda görülme sıklığı bakımından artıyor.
46:23Neden? Östrojen düzensizliğinden dolayı. Örneğin aynı yaşta bulunan bir erkek bireye göre kadınların kalp ve damar hastalıkları menopoz sonrası daha da artabiliyor risk olarak.
46:33Yine kemik sağlığı bakımından menopozda biliyorsunuz daha dezavantajlı durumdayız ama özellikle kadınların 40'lu yaşlarda menopoza girdiğini varsayarsak 30'lu yaşlardan itibaren beslenme ve yaşam kalitesini iyileştirmemiz gerektiğinin altını çizmek gerekiyor.
46:48Bunun için de öncelikle asitli gazlı içeceklerden, kafeinden, yüksek yağlı ürünlerden, enerjisi yüksek kalori bakımından çok çok fazla enerji içeren besinlerden uzak dururken de daha çok Akdeniz tarzı bir beslenme modelini eklememiz gerekiyor.
47:03Bunun için de özellikle soya sütü, soya ürünleri, soyadan elde edilen besinler, keten tohumu, susam, nohut, mercimek gibi tam tahıllar ve baklagillerin eklenmesi yine güzel olacaktır.
47:16Özellikle meyvelerden nar, üzüm ve elma bu durumda daha fazla antioksidan bileşeni sağlayarak östrojenin dengelenmesine biraz daha yardımcı olur.
47:26Yine yeşil çayın da fitoöstrojenik etkileri olduğunu söyleyebiliriz.
47:31Genellikle kemik sağlığı, kardiyovasküler riskler, meme sağlığı, özellikle meme kanserine karşı da bir takım koruyucu özellikleri olabilir diye bazı sonuçlar var.
47:43Tabii ki tiroid hormonları da bu dönemde çok değişkenlik gösterebiliyor.
47:47Yine burada tiroidi de düzenli olarak kontrol etmekte fayda var.
47:52Genellikle yulaf, zeytinyağı gibi besinlerin de beslenme rutinlerinde kontrollü tüketiminin iyi gelebileceğini söylemekte fayda var.
48:01Genel olarak neler yapabiliriz?
48:03Kardiyometabolik etkileri artırabilmek için fitoöstrojenlere sığınabiliriz.
48:08Günlük beslenmemize sağlıklı olacak şekilde kendi ihtiyacımız kadar bir beslenme uzmanının kontrolünde fitoöstrojenleri dahil ettiğimizde özellikle dediğimiz gibi hormon dengesini sağlayabiliriz.
48:21Bunlar da doğanın bize doğal olarak sunduğu ama belli dozlarda kullanabileceğimiz birer işlevsel besin özellikleri olduğunu söyleyebiliriz.
48:32Biyoyararlanımı artırabilmek için de yine dediğimiz gibi bireysel faktörler çok önemli olmakla birlikte özellikle kadınların 30 yaşlardan itibaren kendilerine bir miktar daha özen göstermeleri,
48:43yaşam kalitelerini artırıp beslenme kontrollerini sağlamaları lazım ve en büyük problemde fazla olan yağ dokusu ve o beslenin altında çizelim bu dönemde.
48:53Efendim Elif Menek'le her şeyi konuşalım da bugün de programımızın sonuna geldik.
48:57Önümüzdeki cumartesi saatler 12 gösterdiğinde beyaz tibi ekranlarında buluşalım.
49:02Merak ettikleriniz için bizlere sosyal medyadan ulaşabilirsiniz.
49:05Hoşçakalın.
İlk yorumu siz yapın
Yorumunuzu ekleyin

Önerilen

1:07:51
Sıradaki