Skip to playerSkip to main content
  • 10 hours ago
Resullere Olan İhtiyaç ve Kur'an'ı Kerim'in Allah'tan Olması

Category

📚
Learning
Transcript
01:00Ya da bir diğer tabirle İslam'ın akidesinin nasıl olduğundan bahsettik.
01:06Öyle ki buna büyük düğümün çözümü olarak da tarif etmiştik bunu.
01:13İslam akidesinin insan aklını ikna eden bir akide olduğunu etraflıca ve derin düşünme suretiyle ele almıştık.
01:24Yani diğer tabirle aydın bir düşünme neticesinde İslam akidesinin nasıl akli bir akide olduğunu, akla uygun bir akide bir fikir olduğundan bahsettik.
01:38Dolayısıyla yaratılmış olan hususlar üzerinden yani insan hayat ve kainat üzerinde aydın bir düşünceyle, derin bir tefekkür ile bunları var eden, bunları yaratan bir yaratıcı olduğunu ispat ettik.
01:55Şimdi bugünkü dersimizde, bugünkü sohbetimizde inşallahü teala söz konusu yaratıcımız ile aramızdaki ilişkileri bize bildirecek.
02:07Rabbimizi bize tanıtacak, Allah'ın bizden ne istediğini, neyi talep ettiğini bildirecek elçilerin, yani Nebi ve Resullerin olması gerekliliğine değineceğiz.
02:23Dolayısıyla Nebi ve Resuller Allah'tan vahyi alırlar, Allah'tan mesaj alırlar ve biz kullara bildirirler.
02:34Şimdi, İslam akidesinin üç temel taşı vardır ki, bunların aklen iman edilmesi, aklın ispat edilmesi gerekiyor.
02:46Ki bunların birincisi, insan hayat ve kainatın yaratıcısı olan Allah-u Teala'nın varlığına aklına iman etmek.
02:52İkincisi, Allah'tan bize vahyi getirip, bizi Allah'ın buyrukları ile aydınlatan Resullerin varlığına aklına iman etmek gerekir.
03:03Üçüncüsü ise, Allah'tan geldiğine, geldiği iddia edilen kitabın ya da bizim dinimizin kitabı olan Kur'an-ı Kerim'in Allah'tan olduğuna aklına iman etmek gerekiyor.
03:16Aklımız bu üç esasta ikna olması halinde, ondan sonra bizim Müslümanlığımız, yani teslimiyetimiz başlar.
03:25Dolayısıyla biz, bir önceki sohbette Allah-u Teala'nın varlığına dair akli delilere getirerek aklen iman edilmesi gerektiğini vurguladık.
03:35İnşallah-u Teala bugün de Resullerin ve kitapların Allah'tan olduğuna ve gerekliliğine dair bir takım değerlendirmelerde bulunacağız.
03:45Şimdi, ilk etapta Resullerin olması gerekliliği hususuna değinmek istiyorum.
03:54Yani, Allah ile aramızda bir elçinin ya da elçilerinin var olması gerekliliğini aklen bir takım delillerle ortaya koymak istiyorum.
04:05Şimdi, biz dedik ki, biz aklımız ile bir yaratıcının varlığına iman edebiliyoruz.
04:11Bunda problem yok.
04:13Ama, sahip olmuş olduğumuz, düşünebilme kabiliyetimiz, yani aklımız ile yaratıcımızın vakasını, zatını bilemeyiz, idrak edemeyiz.
04:23Çünkü yaratıcı, biz insanların hiss edebileceği hususların dışındadır.
04:30Biz ancak hiss edilebilenler üzerinde akledebiliyoruz.
04:34Hissettiklerimiz insan hayat ve kainatı.
04:38Bunlar üzerinde düşünmek suretiyle biz bir yaratıcının varlığına iman ederiz.
04:43Ama yaratıcının nasıl biri olduğuna, zatının nasıl olduğuna, bizden neyi talep edip etmediği noktasında hiçbir fikir ortaya koyamayız.
04:53Onun için, burada Resullerin var olması gerekliliği ortaya çıkıyor.
05:00Yani, Rabbimiz, yaratıcımız bize kendisini tanıtacak, bize bizden ne istediğini bildirecek ve insanlardan bir takım elçiler seçer.
05:11Bu elçiler bize, Rabbimizin buyruklarını bize iletirler.
05:16Rabbimizin nasıl olduğunu, neyi sevdiğini, bizden neyi talep ettiğini ancak elçiler bize bildirir.
05:23Onun için, elçilerin olması gerekliliği noktasında önce bir takım dediğimiz gibi, aklı hususları ifade etmek istiyorum.
05:34Şimdi, yine hatırlarsanız, insanı tanımlarken, insanın bir takım işgüdülere sahip olduğunu ve herkese insanın fiziksel ihtiyaçlara sahip olduğundan bahsettik.
05:47Ve dolayısıyla insan, hayatı boyunca, yaşantısı boyunca bu işgüdü ve özgü ihtiyaçlarını tatmin etmeye, doyurmaya çalışır.
05:58Bu işgüdülerini doyurmak isterken, doğal olarak insanlarla da ilişki içerisine girer ve onlarla bir arada yaşama ihtiyacını hisseder.
06:09Şimdi, Resullerin var olması gerekliliğine dair iki temel ihtiyaç vardır, iki temel husus vardır.
06:18Bunlardan birincisi, insanın sahip olmuş olduğu tedeyyün işgüdüsüdür.
06:23İkincisi ise, insanın sahip olduğu diğer işgüdü ve fiziksel ihtiyaçlarıdır.
06:29Hatırlarsanız, insanın tedeyyün işgüdüsüne, yani dindarlık, yani bir yaratıcıya tapınma ihtiyacı, işgüdüsü olduğundan bahsettik.
06:40Şimdi, fıtraten insan zaten böyle bir işgüdüye sahiptir.
06:44Bir de aklıyla yaratıcısını bulduktan sonra, akletmek suretiyle insan hak ve kainatı var eden bir yaratıcı olduğunda,
06:53inandıktan sonra, doğal olarak kendi tedeyyün işgüdüsünü Rabbine tapınmak suretiyle gerçekleştirmek isteyecektir.
07:01Tedeyyün, bütün insanda fıtridir ve insanın kendisine söküp atmaya da gücü yetmez.
07:07Eğer insan, tapınmayı gerçek yaratıcıya atfetmezse, ona tapınmazsa, o zaman ki gönlümüzde de ve tarihte de şahitlik ettiğimiz üzere,
07:20insanlar hayatında tapabilecek bir şeyler icat ederler ya da var olan bir şeylere taparlar.
07:27Ki, tarihte sürekli ifade edilir.
07:30İnsanların aya, güneşe, yıldıza, ateşe, toprağa, taşa vs. hususlara taptığını, onlara bir takım ibadetler ettiklerini,
07:43bir takım saygıda bulunduklarında görebiliyoruz.
07:48Dolayısıyla, insanın içerisinde, içinde var olan bu tedeyyün işgüdüsünü zaten bir şekilde doyurmak gerekecektir.
07:55Bir de aklen bunu, inanmış olduğu yaratıcısıyla tatmin etme yoluna gitmesi gerektiği anlayışı vardır.
08:03İşte burada, elçilere ihtiyaç duyulmaktadır.
08:07Yani, yaratıcı, insanların kendisine nasıl tapması gerektiğini, kendisine nasıl ibadet etmesi gerektiğini,
08:14ancak bize gönderici elçiyle bildirir.
08:17Ve biz de artık, bütün insanlar için ortak bir ibadet anlayışına varırız.
08:25Eğer, insanların kendi o tedeyyün işgüdüsünü doyurma keyfiyetini insanın kendisine bırakılırsa,
08:33her insan farklı bir şekilde onu tatmin etme yoluna gider ki,
08:37hem tatmin olmaz, hem de kaosa ve kargaşaya sebebiyet verir.
08:42Düşünün, yani bir insan Rabbisini razı etme adına kendi kafasına bir ibadet uydurduğunu düşünün.
08:50Ve herkes böyle bir ibadet anlayışını geliştirdiğini düşünün.
08:54Ne olacak?
08:55O zaman, birine göre ibadet olan bir şey, başkasına zarar veren bir hususa dönüşebilir.
09:01Onun için, insanlar Allah'tan, yaratıcıdan gelen ibadet anlayışına sahip olmak zorundadır.
09:11Yani yaratıcı, ya biz işte şükürlerimizi sunmak isteriz, yaratıcımızdan yardım talep ederiz,
09:18yaratıcımıza derdimizi arz ederiz, yaratıcımızı ne bileyim, kutsamak isteriz, saygı göstermek isteriz.
09:25Ama biz bunu bilemeyiz.
09:27Biz çünkü yaratıcının mahiyetini bilmediğimiz için, yaratıcının ne şekilde talepte bulunabileceğine dair hiçbir fikir ortaya koyamayız.
09:37Dolayısıyla burada, insanoğlu, yaratıcıdan gelen elçi vasıtasıyla, yaratıcıya ne şekilde ibadet edeceğini öğrenmiş olur.
09:48Başka türlü bunun vakası yoktur.
09:51Evet, şimdi malumunuz, yani insanların kendi işgüdüsel olarak bir takım şeylere ibadet etmenin yanında,
10:03yani ne acıdır ki, semavi dinlere iman eden insanlar bile zaman içerisinde yaratıcının bildirmediği bir takım ibadetleri ihdas ettiğini görüyoruz.
10:16Yani İslam inancına göre, işte, ibadet olmamasına rağmen, Allah-u Teala'nın bir ibadet olarak kullarına bildirmemesine rağmen,
10:27insanların kendi kafasından bir takım ibadetlerin icat ettiğini görebiliyoruz.
10:33Oysa ki, ibadetler, ancak yaratıcının belirtmiş olduğu sınırlar ile kayıtlıdır.
10:40İnsanlar, işte, söz gelimi örnek olarak, Allah-u Teala Kur'an'ı indirdi ve bu Kur'an'ın okunmanın sevap olduğunu,
10:52ibadet olduğundan bahsettiğim, ama başka bir kitabı, Kur'an anlayışıyla okuyup sevap kazanacağını düşünmek,
11:01kurafedir, batıldır ve bidattır.
11:03Hakkese Allah-u Teala, Kabe'nin etrafında dönmenin, yani onu tavaf etmenin ibadetlerden sayarken,
11:12insanların daha sonradan, işte, icat ettiği bir takım türbeleri ya da bir takım mescitleri tavaf etmesi,
11:20ibadet değildir, kurafedir, bidattır.
11:22Çünkü bunları Allah-u Teala bildirmedi.
11:25Hakkese namaz, Allah-u Teala'nın bir emri ve kılınış şekliyle, süresiyle, vakitleriyle netleştirilmiş bir ibadet iken,
11:36insanların bir takım ayinsel şekilde kendi etrafına dönmesi,
11:41ya da çeşitli şekilde vücuduna şişlerin batılması,
11:45ya da farklı bir şekilde hareketlerle ibadet edeceği anlayışı,
11:50kesinlikle İslam'ın öngördüğü, kabul ettiği bir ibadet değildir.
11:55Onun için, ibadetlerin Allah tarafından kesin ve net bir şekilde bildirilmesi ve belirtilmesi gerekiyor.
12:02Burada da, işte, Resullerin var olması gerektiği, aklı olarak ortaya çıkabiliyor.
12:08Resullerin olması gerektiği noktasında,
12:13ikinci bir husus ise,
12:16insanların sahip olmuş olduğu diğer içgüdü ve uzvi ihtiyaçlarını tatmin etme zorunluğudur.
12:23Evet, bizler, tedeyyün içgüdüsünün dışında,
12:26beka ve türel içgüdüsüne, ya da nebi içgüdüsüne de sahibiz.
12:30Ve hakeza, fiziksel ihtiyaçlarımız da vardır.
12:34Bizler bunları karşılarken, ya da doyuma, ulaştırma isteği içerisindeyken,
12:40doğal olarak insanlarla iletişim içerisindeyiz ve ilişki içerisindeyiz.
12:45Ve doğal olarak aslında, bizler şunu görmüşüz veya duymuşuzdur.
12:50Ne deriz?
12:52İnsanlar sosyal varlıklardır.
12:54Ne demek bu?
12:56Yani insan, diğer insanlarla bir arada yaşamak zorundadırlar.
13:00Bu, işte, 3-5 haneden oluşan bir mezra olur, bir köy olur,
13:06ya da bir ilçe olur, ya da bir şehir olur.
13:09İnsanlar toplu halde yaşamak zorundadır.
13:12Niye? Çünkü, kendi diğer işgüdülerini ve fiziksel ihtiyaçlarını doyurmak ve tatmin etmek zorundadır.
13:19Bunları doyurmak için de, mutlak manada diğer insanlarla bir arada yaşar
13:23ve diğer insanlarla ilişki içerisinde olur.
13:26Bu, nasıl bir ilişki tarzıdır?
13:28İnsan, diğer insanlarla dostluk ilişkisini kurar,
13:32arkadaşlık ilişkisini kurar,
13:34evlilik ilişkisini kurar,
13:36komşuluk ilişkisini kurar,
13:37ticaret ilişkisi içerisine girer,
13:39vesaire.
13:40Yani, eğitim alır, eğitim verir,
13:43sağlık hizmeti alır, sağlık hizmeti verir.
13:46Bütün bunlar,
13:47insanların birbiriyle olan ilişkileri,
13:49neticesine ya da ilişkiyi,
13:51zorunlu olarak meydana getirmektedir.
13:53Bu ilişkiler gerçekleşirken insan neye muhtaç olur?
13:57Neye ihtiyacı vardır insanın?
13:59Nizama ihtiyacı vardır.
14:01Çünkü, ilişkilerde eğer ortak duygu,
14:05ortak fikir ve ortak bir nizam olmazsa,
14:09ilişki gerçekleşmez.
14:11İki insanın,
14:11insanın aynı şeye sevinmesi ya da aynı şeye karşı buğz etmesi,
14:15nefret etmesi gerçekleşmezse,
14:17bunlar arasında dostluk, muhabbet ya da evlilik ilişkisi meydana gelmez.
14:22Ya da iki insan arasında,
14:24bir nesnenin değeri, ederi üzerinde,
14:27değil mi?
14:28Hem fikirlik sağlanmazsa,
14:30bu iki insan arasında,
14:32ticaret ilişkisi de meydana gelmez.
14:34Dolayısıyla,
14:35ilişkilerin meydana gelmesine etkin olan,
14:37fikirler, duygulardır.
14:39Ve bir de o ilişkinin,
14:41şeklini ifade eden,
14:43ya da,
14:44ilişkinin gerçekleşmesinin akabinde,
14:47ihtilafın olması,
14:48hakka tecavüzün gerçekleşmesi halinde ise,
14:51onu düzeltecek,
14:53onu giderecek,
14:54nizama ihtiyacı vardır.
14:56Bütün bunları,
14:58şunu için anlatıyorum.
15:00İnsanoğlu,
15:02her halükarda,
15:03toplumsal olarak yaşamak zorundadır.
15:06Diğer insanlarla birlikte yaşamak zorunda olduğundan dolayı,
15:09bir nizama ihtiyaç duyar.
15:11O zaman,
15:12burada sorması gereken soru şu,
15:14bu nizamı,
15:15kim belirler?
15:17İşte,
15:17insanoğlunun,
15:18sahip olmuş olduğu,
15:20özellikler,
15:21insanoğlu,
15:22hem kendisi için,
15:23hem de diğer insanlar için,
15:25ortak bir nizam belirlenme noktasında,
15:28acizdir.
15:30Niye acizdir?
15:31Çünkü insan,
15:32sınırlıdır.
15:33Ve çünkü insan,
15:35yaşadığı ortamın etkisinde,
15:37kalan bir varlıktır.
15:38Çünkü insan,
15:40hayat seyri içerisinde,
15:41sürekli fikir,
15:42değişikliğine uğrayabilecek,
15:44duygu değişikliğine uğrayabilecek,
15:46bir yapıdadır.
15:48Yani,
15:48hepimiz kendi üzerimizde,
15:50bu vakayı,
15:51hissedebiliriz.
15:52Ve,
15:53içinde yaşadığımız toplumun da,
15:55üzerinde bunu,
15:56müşahede edebiliriz.
15:5715 yaşındaki bir gencin,
16:00bir meseleye bakışı ile,
16:0225 yaşındaki bir gencin,
16:03bir meseleye bakışı,
16:04aynı değildir.
16:05Hatta,
16:0640 ya da,
16:0660 yaşında olan insanların,
16:08aynı meseleye dair,
16:10duyguları,
16:10fikirleri,
16:11bakışları farklıdır.
16:13Benzer şekilde,
16:15yani,
16:15eğitim görmemiş bir insanın,
16:17bir meseleye bakışı,
16:18eğitim görmüş birine göre,
16:20farklıdır.
16:20Maddi anlamda,
16:23yoksul olan bir insanın,
16:24zengin olan,
16:25bir insana göre,
16:26görüşü,
16:27duygusu,
16:28fikri farklı olabilir.
16:29Yani,
16:30bu neyi gösteriyor?
16:32İnsanoğlu,
16:33yaşadığı,
16:34hususlarla alakalı,
16:36etkilenen bir varlıktır.
16:38Ve,
16:39etkilendiği için de,
16:40ne kendisi ve,
16:41ne de diğer insanlar için,
16:43ortak bir nizam,
16:45belirleme noktasında,
16:46acizdir.
16:47İşte burada,
16:48yani,
16:49Resullerin,
16:50var olması gerekliği noktasında,
16:52insanın,
16:53ihtiyaç duyduğu,
16:54veya onların,
16:55olması gerektiği noktasında,
16:57aklı olarak,
16:58öne söyleyebileceği,
16:59ikinci husus da,
17:00budur.
17:00Yani,
17:01insanoğlu,
17:02içgüdü ve huzlu ihtiyaçlarını,
17:04tatmin ederken,
17:05bir nizama ihtiyaç duyması,
17:07ve bu nizamın da,
17:08insanın ortaya koyamaması.
17:11En azından,
17:12insanların ortaya koymuş olduğu nizamların,
17:15insanları bir arada tutamadığını,
17:18insanın mutlu edememesi,
17:19demediğini,
17:19insanları kalkındıramadığını,
17:21biz zaten ve maalesef,
17:23yaşayarak görebilmekteyiz.
17:26Beşer ürünleri olan nizamların,
17:29sürekli değişkenlik arz ettiğini,
17:31yine müşahede ediyoruz.
17:32yani,
17:34en azından yaşadığımız ülkede bile,
17:36söz konusu,
17:37eğitimle alakalı,
17:38iki yılda,
17:39üç yılda bir,
17:40sil baştan yeni müfredatların yapıldığını,
17:42sil baştan sürekli,
17:43sınav sistemlerinin değiştirildiğini,
17:45kamuya personel alınma,
17:46alınmama şeklindeki hususlar,
17:50hep değişkenlik arz eder.
17:51herkese,
17:52bir takım suçlara getirilen cezaların,
17:55şekli,
17:56süresi,
17:57sürekli değişiklik arz ediyor.
17:59Peki,
18:00bütün bu değişikliklere rağmen,
18:03insanların gerçekten kendisine mutlu olabileceği,
18:06huzurlu ve adil bir ortamda yaşayabileceği,
18:09ortamı oluşturabiliyorlar mı?
18:12Hayır maalesef.
18:14Bugün,
18:15beşer örünü olan nizamların,
18:18çok az bir kesimi mutlu ettiğini,
18:21ve büyük bir kesimi ise,
18:23mağdur ettiğini,
18:24maalesef,
18:25görebiliyoruz,
18:26ve buna şahitlik edebiliyoruz.
18:29Böylece,
18:32Resullerin,
18:34Nebilerin,
18:35olması gerekliliğine dair,
18:37insan,
18:38aklıyla,
18:39bu sebeplerden dolayı,
18:41ikna olabilmektedir.
18:43Ancak,
18:44söz konusu,
18:46Nebilik ya da Resulik iddiasında bulunan kişinin,
18:50Nebi olup olmadığı,
18:51ya da Resul olup olmadığını,
18:53biz,
18:54nereden ve,
18:55ne şekilde anlayacağız?
18:57Yani,
18:58bir insan gelip,
18:59işte ben Allah'ın Nebisiyim,
19:00Allah'ın Elçisiyim dediğinde,
19:01bizim onu tasdik etmemizin,
19:05gerekçesi nedir?
19:06Sebebi nedir?
19:08Burada,
19:09değerli kardeşler,
19:10yine,
19:11akıl devreye gider ki,
19:13bir insanın,
19:14Nebilik ya da Resulik iddiasında,
19:16bulunduğu zaman,
19:18onun Nebi ve Resulü'nü,
19:19gösterecek,
19:20bir işaret olması lazım.
19:22Bir delil olması lazım.
19:24Nedir bu delil?
19:25Normal insanların,
19:28yapamadığı bir şey yapması lazım.
19:31Normal insanların,
19:33yapmakta,
19:34aciz olduğu,
19:36bir şeyi,
19:37yapabilmesi lazım ki,
19:38biz,
19:39biz evet,
19:39gerçekten,
19:40onun,
19:41üstün güçlere sahip olan,
19:43yaratıcı tarafından,
19:45seçildiğine,
19:46ikna olabilelim.
19:48Dolayısıyla,
19:49bir insanın,
19:50Nebi ya da Resul olmasının,
19:52delili,
19:53mucizedir.
19:55Mucize göstermeyen bir insan,
19:57Nebi ya da Resulü'nü,
19:59iddiasında bulunamaz.
20:01Ya da bulunsa da,
20:03insanların,
20:04onu tasdik etmesi,
20:05gerçekleşmez.
20:07Evet,
20:08Allah,
20:09subhanahu ve teala,
20:10ilk insandan,
20:11Muhammed aleyhissalatü vesselama kadar,
20:13sürekli insanları,
20:15uyarmak adına,
20:16insanlara,
20:17kendisini tanıtmak,
20:19insanlardan,
20:20taleplerini iletmek adına,
20:22Nebi ve Resulü'nü,
20:23Resulü göndermiştir.
20:25Ve hepsini de,
20:27mucizelerle,
20:28desteklemiştir ki,
20:29insanlar,
20:31yani,
20:31davet edilenler,
20:33ona iman edebilsin,
20:34onu tasdikleyebilsin,
20:36ve onların şahsında,
20:37Allah'a kul olabilsin.
20:40Ancak,
20:43Muhammed aleyhissalatü vesselamdan önce,
20:46gelip de,
20:46mucize gösteren,
20:48Resul ve Nebilerin,
20:49hiçbirinin mucizesi,
20:51bize ulaşabilmiş,
20:53değildir.
20:53Yani,
20:55ne Musa aleyhissalatü vesselamın,
20:56asasıyla gösterdiği mucize,
20:58ne İbrahim aleyhissalatü vesselamın,
21:00mucizeleri,
21:01ya da,
21:01Nuh aleyhissalatü vesselamın,
21:03gemi vakası,
21:04ve diğerlerinin.
21:05Ve,
21:06hakeza,
21:06Muhammed aleyhissalatü vesselamın da,
21:08bize,
21:09ulaşan,
21:10rivayet edilen,
21:11birçok haberde,
21:12birçok mucize gösterdiğine de,
21:14inanıyoruz.
21:15Ancak,
21:15bu mucizeler de,
21:16bize ulaşmadı.
21:17Yani,
21:18Muhammed aleyhissalatü vesselamın,
21:19ayı ikiye,
21:20yaradığını görmedik.
21:23Ya da,
21:23parmaklarından,
21:24su akıttığını görmedik.
21:26Ya da,
21:27dokunduğu kötüğün,
21:28ağladığını da görmedik.
21:30Evet,
21:31bu,
21:31hadislerde geçmekte,
21:33ve biz bunları tasdikliyoruz.
21:35Ama,
21:35biz bunların,
21:36mucize olarak,
21:37kendilerine tanınlık etmiyoruz,
21:39edemiyoruz.
21:41O zaman,
21:42biz,
21:42Muhammed aleyhissalatü vesselamın,
21:44Allah'ın Resulü olduğuna,
21:45nasıl iman edeceğiz?
21:48Bize süren,
21:49devam eden bir mucize gerekiyor.
21:52Evet,
21:53Muhammed aleyhissalatü vesselamın,
21:55Allah'ın elçisi,
21:56Allah'ın nebisi ve Resulü olduğuna dair,
21:59bizi aklen ikna eden,
22:00bizi fıtraten,
22:02yani,
22:03tatmin eden,
22:04bir mucizesi vardır ki,
22:06o da,
22:07Allah'ın kelamı,
22:08Kur'an-ı Kerim'dir.
22:10Kur'an-ı Kerim'in,
22:12hala mucizevi üzerini koruyor olması,
22:14bunu getirenin de,
22:16Allah'ın elçisi,
22:17Allah'ın Resulü olduğunun,
22:19ispatı olur.
22:20Dolayısıyla,
22:21biz,
22:22Muhammed aleyhissalatü vesselamın,
22:24Allah'ın elçisi olduğuna dair,
22:27imanımız,
22:28onu tasdiklememiz,
22:30öncelikle,
22:31gelen Kur'an'ın,
22:33Allah'ın kelamı olduğuna dair,
22:35ikna olup,
22:36tasdikledikten sonradır.
22:38Çünkü,
22:39bu bir mucize ise,
22:41bunu getiren,
22:43Allah'ın Resulüdür,
22:44Allah'ın nebisidir.
22:46Şimdi,
22:47mesele o zaman,
22:48Kur'an'ın,
22:49Allah'ın kelamı olduğuna dair,
22:51aklımızın,
22:52ikna olması,
22:53ile alakalı bir mesele kaldı.
22:56Evet,
22:56şimdi,
22:57Kur'an-ı Kerim'e baktığımızda,
22:59neyi görüyoruz?
23:01İçerik itibariyle,
23:02dil itibariyle,
23:03lügat itibariyle,
23:04yani,
23:04bütün,
23:05inceliklerini,
23:07ile,
23:07birlikte,
23:08Arapça bir kitaptır.
23:12Ve,
23:13Arapça,
23:14bir kavramı barındırmayan,
23:16bir kelimeyi barındırmayan,
23:17bir kitaptır.
23:18Doğal olarak,
23:20bu kitabın,
23:22nereden olabileceğine dair,
23:24bizim,
23:24ihtimallerimiz,
23:27sınırlanıyor.
23:28O zaman,
23:29Arapça bir kitap olmasından dolayı,
23:31mümkündür ki,
23:33bunu Araplar,
23:34yazmıştır,
23:34diyebiliriz.
23:36Arap,
23:36ya da Arap olan biri yazmıştır.
23:39Ya da,
23:40ikinci bir iddia,
23:41yine,
23:42bir Arap olan,
23:43ve,
23:44Allah'ın kelamı olduğuna dair,
23:47bize,
23:47iddiada bulunan,
23:49Muhammed Aleyhisselatü Vesselam'ın,
23:51yazdığını iddia edebiliriz.
23:53Bir,
23:54üçüncü ihtimalde,
23:55bunun,
23:56Allah'ın kelamı olduğu,
23:58iddiasıdır.
24:00Şimdi,
24:02birinci,
24:02ve ikinci iddianın,
24:05aklı olmadığını,
24:06ve mümkün olmadığını,
24:09gördük,
24:10ve burada da,
24:11tekrar hatırlayabiliriz.
24:13Şimdi,
24:13bizlerin,
24:15bu kelamın,
24:15yani,
24:16Kur'an-ı Kerim'in,
24:16Allah'ın kelamı olduğuna dair,
24:19bir çaba içerisine girmemize,
24:20gerek yok.
24:22Çünkü,
24:22Allah subhanahu ve teala,
24:24kendisi,
24:25bunu iman etme noktasında,
24:28insanlara meydan okumak suretiyle,
24:30ispatlamıştır.
24:32Bununla ilgili,
24:32Hud suresinin,
24:34on üçüncü ayetinde,
24:35Allah subhanahu ve teala,
24:36Bismillah,
24:38Kul fâtu bi aşrin suverin mislihi,
24:43hani,
24:44eğer ki,
24:45kulumuza indirdiğimiz bu kitabın,
24:47bu kelamın,
24:50Allah'tan olmadığına dair bir şüpheniz varsa,
24:52ya da haşa,
24:53Muhammed aleyhissalatü vesselamın,
24:55uydurduğunu düşünüyorsanız,
24:57o da bir insan ya,
24:59o zaman siz de insansınız,
25:00siz de,
25:01Arapçayı kullanıyorsunuz,
25:03size bunun benzerini,
25:05on sure getirin.
25:07İlk etrafta,
25:08Allah subhanahu ve teala,
25:09on sure ile,
25:12o dönemin müşriklerine,
25:14meydan okumuştur,
25:15hitapta bulmuştur.
25:17Madem bunu,
25:18Muhammed aleyhisselamın,
25:19kendi yazdığını iddia ediyorsanız,
25:21siz de getirin,
25:22on sure,
25:23bakın getirebiliyor musunuz?
25:25Akabinde,
25:27Allah subhanahu ve teala,
25:30bu iddiasını,
25:31daha bir ileriye taşıyarak,
25:33şöyle buyurmuştur,
25:34Yunus suresinin,
25:3538. ayetinde,
25:37اَمْ يَقُونُوا نَفْتَرَهِ
25:39Onu uydurduğunu,
25:41iddia ediyorsunuz.
25:43قُلْفَأْتُوا بِسُورَةٍ مِسْلِهِ
25:45O zaman,
25:47benzeri bir süre getirin.
25:49وَدْعُوا مَنِ اسْتَتَعَتُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ
25:52اِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ
25:54Ve,
25:56size yardım edebileceğini düşündüğünüz,
25:58Allah'ın dışında,
26:00kim varsa da,
26:01çağırın.
26:02Eğer sözünüzde,
26:03sadıksanız,
26:05iddianızda,
26:06doğruysanız.
26:07Yani,
26:08Allah subhanahu ve teala,
26:10öyle bir mucizevi kelam indirmiştir ki,
26:12bir beşerin,
26:13benzeri bir kelam ortaya koyamayacağını,
26:16iddia ediyor.
26:17Ve bunu,
26:18iddia eden insanlara,
26:20yani,
26:20bunun Allah'ın kelamı olmadığını,
26:22düşünen insanlara da,
26:23açık ve net bir taleptir,
26:26meydan okumadır.
26:27Eğer,
26:28kulumuza indirdiğimizden,
26:30şüphe içerisindeyseniz,
26:32o zaman siz de,
26:33bir tane,
26:34bir sure,
26:35bir sure getirin,
26:36benzer bir sure getirin.
26:37Şimdi,
26:38hepimiz Kur'an-ı Kerim'de,
26:41en küçük surenin,
26:42Kefser suresi olduğunu ve,
26:44bir satılık,
26:45bir ayet olduğunu,
26:46üç ayetten,
26:47müteşekkil olduğunu biliyoruz,
26:48değil mi?
26:49Düşünün ki,
26:50o günün,
26:52müşrikleri,
26:54yani,
26:55dilde,
26:55edebiyatta,
26:56şiirde,
26:57zirve yapmış,
26:59Arap toplumu,
27:01bunun bir benzerini ortaya koyamıyor.
27:05Dolayısıyla,
27:07bir,
27:07hani,
27:07mucizenin anlamı neydi?
27:09Aciz bırakandır.
27:11Yani,
27:11bir benzerinin yapılamayışıdır.
27:14Allah,
27:14Osmanlı ve Teala,
27:15kendi kelamıyla,
27:16insanlara,
27:17aciz bıraktığını,
27:19göstermektedir.
27:20Kaldı ki,
27:21bu hitap,
27:22sadece o günün,
27:23Arap müşriklerine,
27:25yönelik değildi.
27:26Bu hitap,
27:27son kelam olması,
27:29münasebetiyle,
27:30kıyamete kadar,
27:31bütün insanlaradır.
27:33Yani,
27:33hala da,
27:34iddiası olan varsa,
27:36Kur'an'ın bir benzerini,
27:38ortaya koysun,
27:39cüret etsin.
27:40Değil ki etmediler.
27:42Ettiler,
27:43ama,
27:44hiçbiri buna,
27:45muvaffak kat,
27:46olmadı.
27:48Hiçbiri,
27:48Kur'an'ın bir benzerini,
27:50ortaya koyamadı.
27:53Evet,
27:54değerli kardeşler,
27:54yani,
27:55gördüğünüz üzere,
27:57Allah,
27:57subhanahu ve teala,
27:58kendi kelamının,
27:59kendi katında olduğunu,
28:01insanlara,
28:02böyle bir meydan okuma suretiyle,
28:05ispatlıyor.
28:06Bunun bir benzerinin ortaya konulmayışı,
28:08şüphesiz ki,
28:09bu kelamın,
28:10Allah'tan olduğuna,
28:11kat'i bir şekilde,
28:13delalet eder.
28:14Ve bizim de,
28:15aklımızın,
28:17bunun Allah'ın kelamı olduğuna,
28:18dair,
28:19ikna olmasının akabinde,
28:21bizim ondan sonra teslimiyetimiz,
28:23başlar,
28:24veya,
28:24var olan teslimiyetimiz,
28:25gerçek anlamda,
28:27kuvvetlenir.
28:29Çünkü,
28:29insanın,
28:30aklının,
28:30ikna olmadığı bir şeye,
28:32boyun bükmesi,
28:33ona teslim olması,
28:35insanla çelişen bir şeydir.
28:37Yani,
28:37insanın,
28:38tatmin olmadığı,
28:39bir şey yapması,
28:41ya yapamaz,
28:42ya yarım yamalık yapar,
28:43ya da belli bir süre yapar,
28:45sonra,
28:45bir zorluk ile karşılaştığında ise,
28:47onu terk eder.
28:49Dolayısıyla,
28:49iman öyle bir şeydir ki,
28:51insanla bütünleşmesi gerekiyor.
28:52Yani,
28:53insanın zihninde,
28:54hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde,
28:57kat'ilik ve kesinlik taşıması lazımdır ki,
29:00sonuna kadar,
29:01o iddiasının arkasında,
29:03durabilsin.
29:03Dolayısıyla,
29:05biz de diyoruz ki,
29:06İslam ahidyesinin,
29:07bu üç unsuru,
29:08aklın,
29:09ikna olacağı şekilde,
29:10insanın iman etmesi gerekiyor.
29:12Birincisi,
29:13insan,
29:13hayat ve kainatı var eden,
29:15yaratan bir yaratıcı olduğunu,
29:17ikincisi,
29:18bu yaratıcıdan gelen kelamın,
29:20yani,
29:20Kur'an'ın,
29:21onun kelamı olduğuna,
29:23ve üçüncüsü,
29:25bu kelamı getiren,
29:26Muhammed Aleyhisselam'ın ise,
29:28onun elçisi,
29:29yani,
29:30nebisi ve Resulü olduğuna,
29:32kesin,
29:32kes,
29:33kesin ve katilikle,
29:35iman etmesi gerekiyor.
29:37Bunlara iman ettikten sonra,
29:39artık kişide,
29:40şöyle bir anlayış başlar.
29:41Hani,
29:42Allah s.a.v.
29:43ve teala'nın müminlerde,
29:44görmek istediği vasıf,
29:46nedir?
29:48Onlara bir şey emredildiğinde,
29:50onlar,
29:51semiyana ve teana eder.
29:53Yani,
29:53işittik,
29:55ve itaat ettik.
29:56Budur.
29:56Yani,
29:57böylesi bir teslimiyet,
29:59ancak,
30:00kat'i bir şekilde,
30:01imandan sonra gerçekleşir.
30:04Eğer insanın,
30:04zihninde şüphe varsa,
30:07eğer kalbinde bir,
30:08nifak varsa,
30:09bu iddiayı,
30:11gerçekleştiremez.
30:12Yani,
30:12bu,
30:13semiyana ve eteana,
30:14teslimiyetini,
30:15gösteremez.
30:16Dediğimiz gibi,
30:17yani,
30:18Allah s.a.v.
30:18ve teala,
30:20Kur'an'ın,
30:20kendi kelamı olduğu noktasında,
30:22kendisinin,
30:23açık bir şekilde,
30:24beyanı,
30:26ve açık bir şekilde,
30:27meydan okuması ile,
30:29karar getiriyoruz ki,
30:31Kur'an,
30:32Allah'tandır,
30:33diye.
30:34Ancak,
30:35hani,
30:35insanoğlu,
30:36Kur'an'ın üzerinde,
30:37tefekkür ettiğinde,
30:39Allah s.a.v.
30:39t.a.v. tabiriyle,
30:41onun üzerinde,
30:41tedbir ettiğinde,
30:43derinlemesine,
30:43ve etraflıca,
30:45düşündüğünde,
30:46Kur'an'ın,
30:47kendisinin,
30:48her yünün,
30:49mucizeliğini,
30:49ortaya çıkartabilir insan.
30:51Örneğin,
30:53Kur'an-ı Kerim'in,
30:54uslubu,
30:55yani,
30:56Kur'an-ı Kerim,
30:56zaten,
30:57benzerinin,
30:58ortaya konulmayışının,
30:59en temel,
30:59sebeplerden biri de,
31:01uslubudur.
31:03Örneğin,
31:03mesela,
31:03Allah Resulü,
31:04a.s.v.
31:05ayet okuduğu gibi,
31:08hadisler de söylüyor,
31:09yani,
31:09bir beşer olarak,
31:10kendisinden konuşma da,
31:11sudur ediliyor.
31:13Ve,
31:13bize,
31:14sahih bir şekilde,
31:15ya da,
31:15mütevatir bir şekilde,
31:17ulaşan,
31:17haberlerine,
31:18Resul'un konuşmalarına,
31:19ve hadislerine baktığımızda,
31:20hadisler ile,
31:22Kur'an arasında,
31:23çok,
31:24bariz bir,
31:25uslu farklılığı vardır.
31:27Yani,
31:29bu,
31:29belki,
31:30Arapça bilmeyen bizler için,
31:31ya da bilmeyenler için,
31:33çok,
31:33anlam,
31:35ifade etmeyebilir ama,
31:36bugün,
31:37bütün,
31:37Arap dil bilginleri,
31:39bunu,
31:39net bir şekilde,
31:40ifade,
31:41edebiliyorlar.
31:43Şimdi,
31:43bu noktada,
31:44şunu da görebiliyoruz ki,
31:48Kur'an'ın,
31:48bir benzerini,
31:49ortaya konulmayışındaki,
31:50temel sebeplerden,
31:51bir usluf dedik ya,
31:53şimdi,
31:54Arap toplumu,
31:56yani,
31:56acaba,
31:57yani,
31:57bu noktada,
31:58zaten,
31:59çok,
31:59aciz miydi ki,
32:01bunu yapamadı,
32:02diye,
32:02düşünebiliriz.
32:03Yani,
32:04eskiler öyleydi ama,
32:05günümüzde belki yapılabilir,
32:06diye,
32:06insan düşünebilir.
32:08Aslında,
32:09Allah,
32:09sümrana ve teala,
32:11bir toplumun,
32:12en iyi olduğu,
32:14noktadan vuruyor.
32:14nasıl ki,
32:17Süleyman Aleyhisselam'ın,
32:18toplumunu,
32:19ya da Musa Aleyhisselam'ın,
32:20toplumunu,
32:20toplumları,
32:21daha çok,
32:22zihirle,
32:23iştihal olurken,
32:24Allah,
32:24sümrana ve teala,
32:25o yönüyle,
32:26mücizeler gösterdi ya,
32:28işte,
32:29Kur'an'ın indiği,
32:30Arap toplumu da,
32:32kendilerinde var olan,
32:33en üstün,
32:34özellikleriyle,
32:34Allah-u Teala,
32:35onlara meydan okudu.
32:36Yani,
32:37Allah,
32:37sümrana ve teala,
32:38bir takım teknolojik,
32:39veya bilimi gerektiren,
32:42şeylerle,
32:43Allah Resulü göndermedi.
32:45Mesela,
32:46biz bakıyoruz o dönemde,
32:47Arap toplumuna,
32:49Arap toplumu,
32:50böyle,
32:51kayda değer bir,
32:52medeniyet kurmuş bir toplum değildi.
32:54Mesela,
32:54o dönemde,
32:55Persler var değil mi,
32:56Rumlar var,
32:57Habeşliler bile var,
32:59yani,
32:59onların birer devletleri,
33:00kurulu düzenleri var,
33:02kurulu orduları var,
33:03ne bileyim,
33:04kendi şehirlerinde,
33:05kendi anlayışlarına göre,
33:06birer mimarileri var,
33:08yasaları var,
33:08her biri,
33:10birer imparatorluk.
33:12Araplarda bu yok.
33:13Araplar,
33:14bölük pırçık,
33:15kabileler halinde yaşayan,
33:16her bir kabile,
33:17kendi içerisinde bir site devleti,
33:19görünümlü yapılardı.
33:21Ve Arapların,
33:22kendisiyle övünebilecekleri,
33:24hiçbir meziyetleri yoktu o anlamda.
33:26Yani,
33:26bir devlet anlamda,
33:27mimari anlamda,
33:28ilmi anlamda,
33:29askeri anlamda,
33:31hiçbir şey yoktu.
33:31Ha,
33:32övündükleri,
33:33bir husus vardı,
33:34neydi o da?
33:35Yani,
33:36daha önce,
33:37İbrahim Aleyhisselam ve,
33:38İsmail Aleyhisselam'ın inşa ettikleri,
33:41ve Müslümanlar için,
33:42bir mescid olarak,
33:44bir tevhidi,
33:45sembol,
33:45lize eden,
33:46Kabe vardı.
33:48Ama biz bakıyoruz ki,
33:49Araplar bile,
33:50Kabe'nin,
33:51yapılış anlayışından,
33:53uzaklaştırıp,
33:54kendi ticaretleri için,
33:56bir araç haline getirmişlerdi.
33:57yani,
33:58bir onunla övünüyordu,
33:59hani,
34:00bir Kabe'leri vardır,
34:01insanları gidip,
34:02hac ettikleri,
34:03ama Kabe bile,
34:05mescid-i haram bile,
34:06onlar için,
34:07ilahi anlamda,
34:08bir kutsallıktan ziyade,
34:11artık,
34:11ticari bir,
34:12araç haline gelmişti.
34:14Dolayısıyla,
34:15baktığımızda,
34:16Arapların,
34:17normal şartlarına,
34:18medeni anlamda,
34:19devleti anlamda,
34:20hiçbir meziyetleri yokken,
34:22onlarda,
34:22çok bariz bir meziyet vardı.
34:24Dil,
34:26dili kullanma tarzları.
34:28Araplarda,
34:29son derecede,
34:31edebiyat gelişmişti,
34:33şiir gelişmişti,
34:34ve,
34:35dilin bütün inceliklerini,
34:36en usta bir şekilde,
34:37kullanabilecek bir toplumdu.
34:40Onların,
34:40kendisiyle övündüğü nokta buydu.
34:43Öyle ki,
34:43kendi aralarında,
34:45şiir geceleri düzenler,
34:46ya da şiir yarışmaları düzenler,
34:48ve bu noktada,
34:49işte,
34:49birinci gelenin,
34:50şiirinin,
34:50Kabe'ye asılması gibi,
34:52böyle bir şereflendirme,
34:53onurlandırma,
34:54eylemleri vardı.
34:56Bakın,
34:57onların,
34:58en iyi oldukları nokta ile,
35:00Allah s.w.t. onlara meydan okudu.
35:02Başka bir şeyle değil.
35:05Başka bir şeyle olsaydı,
35:06denilebilirdi ki,
35:07ya onlar zaten bunu bilmiyordu,
35:09benzerini koyamadılar.
35:10Ama onların,
35:11en iyi olduğu,
35:13husus ile ilgili,
35:14Kur'an geldi onlara,
35:15meydan okudu,
35:16ve onlar,
35:18buna,
35:18galip gelemedi.
35:20Çünkü,
35:21Kur'an'ın uslubu,
35:22hakikaten,
35:23hiçbir beşerinin yaklaşamadığı,
35:25bir benzerini ortaya koyamadığı,
35:27bir usluptu.
35:28Öyle ki,
35:29o dönemin meşhur şairlerinden,
35:31Üneyz,
35:31vallahi ben şiirin her türlüsünü bilirim,
35:34ama,
35:35Kur'an hiçbirine benzemiyor.
35:38Yine hatırlarsınız,
35:39Velid bin Mughire'nin,
35:41işte,
35:42Darul Netve'de,
35:44Muhammed Aleyhisselatü Vesselam ile ilgili,
35:46ona nasıl yaptırım yapalım,
35:49nasıl onunla mücadele edelim,
35:51tartışması içerisindeyken,
35:53hani,
35:53iddialardan biri neydi,
35:55ona şair diyelim.
35:57Gelen,
35:58insanlara karşı,
35:59böyle bir kara propaganda yapalım diye.
36:02Velid bin Mughire şunu diyor,
36:03vallahi ben şiirin her türlüsünü bilirim ama,
36:06bunun söylediği şair değil,
36:07şiire benzemiyor.
36:09Değil mi?
36:11Yine,
36:11hepinizce malum bir vaka vardır.
36:14Hani,
36:14Ebu Cehil,
36:16Ebu Sıfyan,
36:18ve,
36:18Ahanes bin Şureykin,
36:20birbirlerinden habersiz bir şekilde,
36:23Resulullah Aleyhisselatü Vesselam,
36:24kendi evinde,
36:25yüksek bir sesle,
36:26Kur'an tilavet ederken,
36:28okurken,
36:29onların gizliden gizle gidip,
36:30onun dinleme vakası vardı.
36:33Bütün insanlar etkileniyordu,
36:35Kur'an'ın tilavetinden,
36:37uslubundan.
36:38Ve bu insanlar,
36:39işte,
36:40Allah Resulü,
36:41ibadetini bitirdikten sonra,
36:43kendi saklanmış oldukları yerden çıkıp,
36:46evlerine doğru giderken,
36:48kavşakta,
36:50birbiriyle karşılaşırlar.
36:52Ve herkes aslında,
36:53birbirinden habersiz bir şekilde gidip,
36:54her birbiri köşede,
36:55Allah Resulü dinlediği,
36:56ortaya çıkar.
36:57hatta bu hareketlerinden dolayı,
37:01birbirlerini kınarlar da.
37:03Bir daha yapmayalım.
37:04Çünkü biz bu toplumun öncüleriyiz.
37:06Bizler,
37:07Resulün,
37:08Muhammed Aleyhisselam'ın,
37:09bu büyüsüne kaplırsak,
37:10tabirce ise,
37:11insanlarla ne deriz diye.
37:14Ama geliyor ki,
37:16ertesi gün,
37:17yine bu üç adam,
37:19yine,
37:19bir önceki gecede,
37:21oturup dinledikleri yerde,
37:23tekrar gidip,
37:24Allah Resulü'nü dinlediler.
37:25İkinci gün,
37:27yine birbirini kınadılar.
37:29Ve bu,
37:29onların,
37:30üçüncü kere gelmelerine,
37:32engel olmadı.
37:33Çünkü,
37:33Kur'an'ın usluğu,
37:35bu kadar,
37:35bu denli,
37:36etkileyiciydi.
37:38Ve hatta,
37:39en son,
37:39o dar,
37:40net ve de çıkan karar,
37:42şuydu.
37:43Biz diyelim ki,
37:44bu büyülü bir söz söylüyor.
37:46Bu büyülü sözü,
37:48insanları,
37:49birbirinden ayırıyor.
37:51Baba ile evladı,
37:52kardeşleri,
37:54birbirini arasında,
37:54ayıran bilen,
37:55büyülü bir sözdür.
37:57Bunu,
37:58bunun propagandasını yaparken,
38:01Mekkeli olmayıp,
38:02ama Mekkelilerce,
38:03bilinen,
38:04önlü bir şair vardır.
38:06Değil mi?
38:07Amr bin Tufeyl.
38:09Buna öyle bir propaganda yaparlar ki,
38:12Amr,
38:12der ki,
38:13ben öyle bir,
38:14inandım ki,
38:16artık,
38:16Mekke sokaklarında,
38:18Muhammed ile,
38:19yüz yüze gelmemeye çalışırdım.
38:21Ya o konuşmaya başladığında,
38:23onu duymamak için,
38:24evden geleni yapardım ve,
38:25hatta,
38:26kulaklarına,
38:27pamuk bile koymuştu.
38:29Ama sonra,
38:30bu kendisi anlatıyor.
38:32Sonra diyor ki,
38:33ya ben akıllı bir insanım.
38:35Ben,
38:35bilinçli bir insanım.
38:36Ben bilgin,
38:37şair bir insanım.
38:39Ben,
38:39kötü söz ile,
38:41iyi sözü,
38:41doğru sözü,
38:42birbirinden ayırt edebilecek,
38:44ferasette ve yetenekteyim der.
38:47Ve neticede,
38:47Muhammed Aleyhisselatü Vesselam'ı,
38:48takip ederek evine gider,
38:50ve ondan,
38:52İslam'ı,
38:53dinler.
38:54Kur'an ayetlerini,
38:55dinlediği gibi,
38:57o,
38:57şairin aslında,
38:59bunun bir beşer sözü olmadığını,
39:01hemen,
39:01o anda,
39:02iman ettiğini,
39:03görebiliyoruz.
39:04İşte bunun için,
39:05Kur'an'ın bir benzenini ortaya koyulmamasının temeline,
39:10bu uslubu yetiyor.
39:13İkinci olarak,
39:14bizler,
39:15Kur'an-ı Kerim'in,
39:16yani,
39:17bir mucize olarak da değerlendirilebilir ama,
39:19mucizenin,
39:21desteklenmesi noktasında da değerlendirilebilir.
39:24Mesela,
39:25Allah,
39:25Resulü Aleyhisselatü Vesselam,
39:27ümmi olmasına rağmen,
39:29hani,
39:29Kur'an ayetiyle ifade edildiği gibi,
39:32sen daha önce,
39:33herhangi bir kitap okumuş değildir,
39:36ya da sen sağ eline yazmış değildin,
39:38yani ümmiydin.
39:40Ümmi bir insan olmasına rağmen,
39:43diğer semavi dinlere ait bilgileri,
39:47birebir doğru bir şekilde aktarabilmiştir.
39:50Kur'an bu hususları içeriyor.
39:52Kur'an,
39:53daha önce toplumları,
39:54Allah'ın nuruyla,
39:56vahiyyuyla aydınlatmak için gelen,
39:59Ad,
39:59Semud,
40:00Nuh Aleyhisselam,
40:01İsa,
40:02Musa Aleyhisselam ve diğer birçok,
40:04Nebi ve Resulü'ne dair,
40:05haberleri,
40:06birebir doğru bir şekilde aktarmaktadır.
40:09Yani doğrudan kastımız,
40:11Resulü Aleyhisselam'ın bilmemesine rağmen,
40:14ancak diğer din,
40:15alimlerince bilinen,
40:17bilgilerin aynısını getirmektedir.
40:20öyle ki,
40:21gerçek anlamda,
40:23kendi dinlerine vakıf olan,
40:25o günün Hristiyanları ya da Yahudileri,
40:28aslında Muhammed Aleyhisselam'ın,
40:30asla vakata yalan söylemediğini,
40:32ve ortaya koyduğu hakikatlerin,
40:34gerçekten de,
40:36Allah'ın kelamı olduğuna kanat getiriyorlardı.
40:38bunu ek olarak,
40:40şunu diyebiliriz,
40:41üçüncü olarak,
40:44Kur'an-ı Kerim,
40:46daha olmadığı halde,
40:48gelecekte olabileceğini,
40:50olacağını,
40:51belirttiği bir takım olaylardan bahseder.
40:53Yani olmamış olayları,
40:57önceden olacağını bildirmiştir.
41:00Örneğin,
41:01Rum Suresinde,
41:02ifade edildiği gibi,
41:03Allah S.W.T.
41:05Rumların önce,
41:06İranlılara yenileceğini,
41:08akabinde birkaç yıl sonra,
41:10Rumların galip geleceğinden bahsediyor.
41:14Ve bu olaylar,
41:15celen etmeden önce,
41:18Allah S.W.T. ayette de bunu bildirdi,
41:19ve bu meseleler daha sonra,
41:22vuku buldu,
41:22Allah'ın bildirdiği şekilde gerçekleşti.
41:25Yine,
41:27Allah S.W.T.
41:29Bedir Savaşı'nın,
41:31Bedir Zaferi'nin,
41:32daha önceden,
41:34bildirdiğini görüyoruz,
41:34Enfal Suresinde.
41:36Allah, siz,
41:37iki tayfeden kolay olanı,
41:39tercih ediyordunuz.
41:40Diyordu ya.
41:42Evet.
41:43Ve yine Allah S.W.T.
41:45aynı şekilde,
41:47Hudeybiye,
41:48anlaşmasından sonra,
41:51Mekke'nin,
41:52fethedileceğine dair,
41:54Fetih Suresinde,
41:55ayetler geliyordu.
41:57Siz,
41:57öyle bir günde,
41:59başlarınızı tıraşlı bir şekilde,
42:00ve güven içerisinde,
42:01gireceksiniz,
42:02Mescidi Haram'a demişti.
42:04Rabbimizin,
42:05daha nice noktalarda,
42:07önceden,
42:07bildirdiği haberlerin,
42:08hepsi,
42:09tek tek,
42:10gerçekleşti.
42:11Bu da yine,
42:12Kur'an'ın,
42:13bir beşer sözünün,
42:14ötesinde,
42:15Allah'ın,
42:15kelamı olduğuna dair,
42:17insanla,
42:18kanaatini pekiştiren,
42:19olaylardan bir tanesidir.
42:20Dördüncüsü olarak,
42:23değerli kardeşlerim,
42:26Kur'an'ın,
42:26hiçbir zaman,
42:27hiçbir çağda,
42:29insanoğlunun,
42:31bilim,
42:32keşfetmiş olduğu,
42:33bilim bile,
42:33çelişmediğini görüyoruz.
42:35Hatta,
42:36tam tersine,
42:37insanoğlunun,
42:38sonradan,
42:39icat ettiği,
42:40bir takım,
42:41aletler ile,
42:42ya da,
42:43varmış olduğu,
42:44bir takım,
42:44bilgiler ile,
42:46Kur'an'ın,
42:47daha,
42:47bin dört yüz sene önce,
42:48ifade ettiği,
42:49hususlar ile,
42:50aslında,
42:50birebir örtüştüğünü,
42:51gördü insanlar.
42:53Örneğin,
42:55daha,
42:56ne bileyim,
42:57insanların,
42:57iç organlarını gösteren,
42:59ultrasyonlar,
43:01icat edilmemişken,
43:03Allah,
43:03s.w.t,
43:04insanın,
43:06ana karnından,
43:07hangi aşamalardan,
43:08geçtiğinden bahsediyor,
43:09detaylı bir şekilde.
43:10Allah s.w.t,
43:13insanların,
43:14her türlüsüne,
43:14daha doğrusu,
43:15mahlukatın,
43:16her türlüsüne,
43:17çiftler yaratığından bahsediyor.
43:19Allah s.w.t,
43:21dağların,
43:22dünyanın dengesini,
43:24koruduğundan bahsediyor.
43:26Allah s.w.t kitabında,
43:28farklı tatlı ve renkte olan suların,
43:31yan yana olup,
43:32birbirine karışmadığından bahsediyor.
43:36Allah s.w.t,
43:37yine kitabında,
43:38ayın,
43:39güneşin,
43:39ve diğer yıldızların,
43:41belli yürüngelerde,
43:42hareket ettiğinden bahsediyor.
43:44Ve daha nice ayetler.
43:46Hepsi de,
43:48o günün teknolojisiyle,
43:49o günün bilimiyle,
43:51ortaya çıkarılması,
43:53mümkün olmayan,
43:54ilmi,
43:55bir hakikatlardı.
43:56Ve bugün insanlar,
43:58bunları çok daha rahat bir şekilde,
44:00keşfedebiliyor.
44:01bir önceki dersimizde de ifade etmiştik.
44:06Yani,
44:07özellikle insan hayat ve kainat üzerinde,
44:09derinlemesine bir tefekkür ettiğimizde,
44:12o yaratılıştaki,
44:13harikuladenin,
44:14vakası,
44:16nasıl bir yaratıcıyı,
44:18işaret ediyorsa,
44:20muhakkak ki,
44:20bu yaratıcı,
44:21aynı şekilde,
44:22insanın kendisiyle,
44:24hayatını düzenleyeceği,
44:25nizamı belirlemede,
44:27ve bu nizamı,
44:27insanlara göndermede,
44:29böyle bir titizlik,
44:30sergilemesi,
44:31kaçınılmazdır.
44:33Değerli kardeşler,
44:34bu meseleye dair,
44:35son bir husus da ifade edeyim inşallah.
44:39O da şudur,
44:41Kur'an'ın,
44:43biz insanlara getirmiş olduğu,
44:45nizamdır.
44:47Hayat nizamdır.
44:49Yani,
44:51diğer bütün hususları,
44:52görmezsek bile,
44:54onları anlamazsak bile,
44:57Kur'an'a bakıp,
44:58Allah'ın,
44:59insanlar için,
45:00tayin etmiş olduğu,
45:01nizamın mükemmelliğini,
45:04görebiliyoruz.
45:05Hani,
45:06dedik ya en başta,
45:07Resullere olan ihtiyaçta,
45:08insanın bir nizama ihtiyaç duyması yatıyor.
45:12Çünkü,
45:12insanoğlu,
45:12kendi nizamını belirleme noktasında,
45:14aciz kalıyor.
45:16Belirlediği nizam,
45:17mutlak manada,
45:18birilerine zulüm,
45:20ettiriyor.
45:22Ama,
45:23Allah subhanahu ve teala'nın nizamı öyle değil.
45:25Allah subhanahu ve teala'nın,
45:26insanlar için belirlemiş olduğu nizam,
45:28insanın fıtratına,
45:30birebir,
45:31uymaktadır.
45:32İnsanı,
45:33hem bu dünya hayatında,
45:35ve hem de öbür dünyada,
45:37mutluluğa eriştirebilen,
45:38kalkındıran,
45:39yegane nizamdır.
45:40düşünün ki,
45:43insanların,
45:44karanlık bir çağda yaşadığını,
45:47yani daha doğrusu yaşadığı o dönem,
45:49bir nevi karanlık çağ denilebilir.
45:52Çünkü,
45:53her türlü haksızlığın,
45:55her türlü hukuksuzluğun,
45:56vuku bulduğu bir dönem.
45:58Küçük kız çocukların,
46:00diri diri toprağa gömüldüğü bir dönem.
46:02Kadınların,
46:03mal gibi alınıp satıldığı bir dönem.
46:06faizin işletildiği ve faiz neticesinde,
46:09insanların köleleştirildiği bir dönem.
46:12Kısacası evet,
46:13nizam yok muydu?
46:14Vardı.
46:15Ama nizam buydu.
46:18Bir benzeri,
46:19süreci aslında,
46:21Ortaçak Avrupa'sı da yaşadı.
46:23Ve vahiy ulaşmadı aslında,
46:25bütün toplumlar bunu yaşadı.
46:29Günümüz insanları kendisini,
46:31işte,
46:32medeniyetlerin,
46:34son halkası olarak gördüğü,
46:36bu zaman diliminde bile,
46:38cahili hayatı aratmayacak şekilde,
46:40çirkinlikler gerçekleşmiyor mu?
46:42Zulümler gerçekleşmiyor mu?
46:44Bir zamanlar insanlar,
46:46evet nasıl bir uygulama vardı?
46:47Borç para verdiği,
46:48faizli olarak,
46:50borçlu faizini ödeyemezdi.
46:52Ne yapardı?
46:53Dolayısıyla,
46:54borç sahibi,
46:55alacaklı,
46:56onu ya da onun çocuğunu,
46:58köle edinebiliyordu.
47:00Bugünkü sistem çok mu farklı?
47:02Bugün sistem,
47:03bankalar aracılığıyla,
47:05insanlara krediler verilir,
47:07yüksek faizlerle,
47:08ya da fark etmez,
47:08faizle veriyor,
47:09düşük yükseyi fark etmiyor.
47:11Sonra insanlar onu ödeyemez,
47:13ödemesi için gece gönül çalışması lazım.
47:15Ya da,
47:16ödemediği zaman,
47:17sahip olmuş olduğu bir mal varlığını,
47:20ne yapılacaktır?
47:21Bankaya haciz edilecektir.
47:23Ya da haciz edilecektir.
47:23Banka haciz edecektir.
47:24Herkese bugün insanların,
47:29kadına bakış açısı,
47:31cahili hayatının kadına bakış açısından,
47:32çok mu farklıydı?
47:34Hayır.
47:36O gün de kadın,
47:37cinsiyet,
47:38cinselliğiyle,
47:40değerlendiriliyordu.
47:42Bugünkü nizam da,
47:43kadına bu özelliğiyle yaklaşıyor.
47:46Bu özelliğiyle,
47:46kadını kullanmaktadır.
47:48O gün insanlar,
47:50doğmuş kız çocuklarını,
47:52diri diri toprağa gümerlerdi.
47:54Bugünkü insanlar,
47:55karınlarındaki diri diri,
47:57çocukları,
47:58körtajla alıp öldürmüyorlar mı?
48:00Ne farkı var?
48:02Evet.
48:03Cahili nizamların,
48:04yani beşer ürünü olan nizamlar,
48:07şekil değiştirse de,
48:08aslında her türlü,
48:10zulüm doğurmaktadır.
48:12Oysa Allah S.W.T.
48:14indirmiş olduğu kitabında,
48:16insanı ve insanın,
48:17sahip olduğu bütün her şeyi değerli kılmıştır.
48:20İnsanın canını değerli kılmıştır,
48:22dokunulmaz kılmıştır.
48:24İnsanın malını,
48:25mülkünü değerli kılmıştır,
48:26dokunulmaz kılmıştır.
48:28İnsanın haysiyeti,
48:29şerefi, izzeti,
48:30değerli kılmıştır,
48:32dokunulmaz kılmıştır.
48:33İnsanın namusu,
48:34ırzı,
48:35nesli,
48:36koruma altına almıştır,
48:37temiz kılmıştır.
48:38İnsanın aklını,
48:40koruma altına almıştır.
48:43Evet.
48:44Allah S.W.T.
48:45insana dair,
48:46bütün bu değerleri,
48:47hem koruma altına almıştır,
48:48hem de bunlara yönelik olarak olacak olan,
48:51her türlü,
48:53saldırı ise,
48:54şiddetli bir şekilde,
48:55kesmektedir,
48:56veya cezalandırmaktadır.
48:58Ve herkese,
49:00İslam'ın,
49:00iktisada dair,
49:02insanların,
49:03işte,
49:03katin erkek arasındaki ilişkiye dair,
49:05aile yaşantısına dair,
49:06aile yaşantısına dair,
49:07ticarete dair,
49:09getirmiş olduğu,
49:10bütün nizamlar,
49:11tamamıyla,
49:12adalet ilkesini barındıran,
49:14insanların birbirine karşı,
49:16haksızlık etmesini,
49:18önleyen,
49:19nizamlardır.
49:20Dolayısıyla,
49:22dediğim gibi,
49:23yani,
49:25salt bir,
49:26beşer gözüyle bakılsa,
49:28salt bir,
49:28hukukçu gözüyle bakılsa,
49:30dahil İslam'a,
49:31İslam'ın getirmiş olduğu,
49:33bu hayat tarzı,
49:34Kur'an'ın sahip olduğu,
49:36kapsadığı bu nizam,
49:37bir insanın,
49:38ona,
49:39tevessül etmesi,
49:41ona iman edip,
49:42onunla amel etmesi için,
49:43hakikaten,
49:44tek başına da,
49:45yeterlidir.
49:45Evet,
49:47böylece,
49:48değerli kardeşlerim,
49:50Kur'an'ın,
49:50Allah'ın kelamı olduğu noktasında,
49:52bizler,
49:53aklen,
49:54ikna olup,
49:55kanaat getirdikten sonra,
49:57muhakkak ki,
49:57bunu getiren kişi de,
49:59Allah'ın Resulüdür.
50:00Böylece,
50:01biz Kur'an ile,
50:03Muhammed Aleyhisselatü Vesselam'ın,
50:05Allah'ın kulu ve elçisi olduğuna da,
50:07iman ederiz.
50:09Bunlara iman ettikten sonra,
50:11Allah Resulü Aleyhisselatü Vesselam'ın,
50:14söylemiş olduğu her sözü,
50:15tasdikler,
50:16iman ederiz.
50:18Kur'an'ın barındırdığı,
50:20bize emrettiği,
50:21bize bildirdiği,
50:22her hususu da,
50:23aynı şekilde,
50:24iman eder,
50:25ve onu,
50:26tasdikleriz.
50:27Çünkü bu,
50:28Allah'tan gelmiştir.
50:31Evet,
50:31değerli kardeşler,
50:33bu haftaki,
50:34sohbetimiz de,
50:37bitti inşallah,
50:38Rabbim,
50:40bir dahaki sohbete,
50:42buluştursun diyelim.
50:43ve ahirul de'vanı,
50:45elhamdülillahi rabbil alemin.

Recommended

1:05:53