- 4 gün önce
YAŞANAN DEĞİŞİĞİM İNSAN HAYATINI NASIL ETKİLİYOR? “DÜNYA DEĞİŞTİKÇE”
Başarılı sunucu Eda Özdemir’in sunduğu “Dünya Değiştikçe”, her geçen gün küreselleşen dünyanın toplum üzerindeki etkilerini masaya yatırıyor. Popüler kültürden teknolojik gelişmelere, alternatif tedavi yöntemlerinden tıp alanındaki gelişmelere kadar birçok konuyu uzmanlarına soran Dünya Değiştikçe, izleyenleri için önemli bilgiler paylaşıyor.
Dünya Değiştikçe’de; alışkanlıklar, yaşam tarzları, sağlıklı gıda tüketmenin önemi, ekolojik dengedeki değişiklikler gibi pek çok konu, uzmanların değerlendirmeleri ışığında ele alınıyor. Dünya değiştikçe neler değişiyor? Bu değişim insanların yaşamını nasıl etkiliyor? Değişime ayak uydurmak için neler yapmalıyız? Tüm bu sorular, Dünya Değiştikçe ile Ülke TV ekranlarında yanıt buluyor.
Dünya değiştikçe insanların hayatında yaşanan değişimi gözler önüne seren program “Dünya Değiştikçe” her pazar 15.00’te Ülke TV’de…
Başarılı sunucu Eda Özdemir’in sunduğu “Dünya Değiştikçe”, her geçen gün küreselleşen dünyanın toplum üzerindeki etkilerini masaya yatırıyor. Popüler kültürden teknolojik gelişmelere, alternatif tedavi yöntemlerinden tıp alanındaki gelişmelere kadar birçok konuyu uzmanlarına soran Dünya Değiştikçe, izleyenleri için önemli bilgiler paylaşıyor.
Dünya Değiştikçe’de; alışkanlıklar, yaşam tarzları, sağlıklı gıda tüketmenin önemi, ekolojik dengedeki değişiklikler gibi pek çok konu, uzmanların değerlendirmeleri ışığında ele alınıyor. Dünya değiştikçe neler değişiyor? Bu değişim insanların yaşamını nasıl etkiliyor? Değişime ayak uydurmak için neler yapmalıyız? Tüm bu sorular, Dünya Değiştikçe ile Ülke TV ekranlarında yanıt buluyor.
Dünya değiştikçe insanların hayatında yaşanan değişimi gözler önüne seren program “Dünya Değiştikçe” her pazar 15.00’te Ülke TV’de…
Kategori
📺
TV ve DiziDöküm
00:00Müzik
00:00Ülketi ve ekranlarından herkese mutlu bir gün diliyorum.
00:18Dünya Değiştikçe programına hoş geldiniz değerli izleyiciler.
00:21Dünya değişiyor ve yaşam alanlarımız onunla birlikte dönüşüyor.
00:24Artık sadece dört duvar değil bizi yansıtan bize nefes aldıran mekanlar da arıyoruz ve işte tam da bu noktada iç mimarlık devreye giriyor.
00:34Bugün hem estetiği hem de işlevi konuşacağız.
00:38Tüm bu dönüşümün mimarı stüdyo konuğum Murat Patat iç mimarlık firmasının kurucusu Sayın İç Mimar Murat Patat bizlerle hoş geldiniz.
00:46Hoş bulduk.
00:46Nasılsınız Murat Bey?
00:47Teşekkür ediyorum siz nasılsınız Eda Hanım?
00:49Çok teşekkürler eksik olmayın.
00:50Şimdi iç mimarlık aslında yaşam alanlarımıza çok etkili ama neden bu kadar önemli olduğunu ve bu mesleğin perde arkasını biraz anlatır mısınız?
00:58Tabii ki şimdi şöyle iç mimarlık çıkış noktası zaten insan odaklıdır.
01:02Dolayısıyla daha mikrodur ve insanların yaşam alanları, insanların sirkülasyon alanları, insanların kullanım alanları, bu tabii ki mekanın nevisine göre de değişik konut olabilir, iş merkezleri olabilir, hastaneler olabilir veya özele yönelik, kişilerin mesleklerine yönelik muayenehaneler olabilir, ofisleri olabilir gibi mekanları planlayan, düzenleyen,
01:30bunları sanat akımlarına göre tasarlayan ve yaşanır hale getiren ve bunları yaparken de sanatsal dokunuşları da eksik etmeyen meslek grubunun en baştaki temsilcisi iç mimarlardır.
01:47En temelden başlarsak nasıl ifade edeceksiniz mesleğimizi?
01:50Şöyle biraz önce zaten onu ben tanımını yaptım.
01:53Yani mekanın nevisine göre planlamalarını yapan, tasarımlarını yapan ki zaten tasarım kısmı işin en son ki kısmıdır.
02:05Öncelik zaten bir sirkülasyondur, fonksiyondur.
02:08Yani bu mekanın bir yaşam şekli vardır.
02:12Önce bunu bir planlar iç mimar.
02:14Ondan sonra tasarıma geçer.
02:16Yani bu mekanın ne olduğu çok önemli.
02:18Yani bir muayenehane olabilir, bir restoran olabilir.
02:22Öncelikle bu mekanı bir sirkülasyon olarak bir tasarlar, bir işleyiş olarak tasarlar, kurgular.
02:29Ondan sonra da işi tasarımsal noktaya getirir.
02:33Yani tasarımsal kısmı işin sonraki noktasıdır.
02:36Bu aşamaların hepsinde mekanı önce çözümlemelere gider, fonksiyonel hale getirir.
02:43Sonra teknik çözümlemeler yapar, bunları çizer, sunar, anlatır.
02:48En sonunda da tasarımsal noktasıyla da finalize eder.
02:52Tabi buradaki en önemli unsurlardan bir tanesi mekanı daha böyle sürdürülebilir bir hale getirir.
02:59Trendlere bakar, eğer modern bir yapıysa modern trend malzemeleri takip eder, ona göre hareket eder.
03:06Eğer dönemsel bir proje yapıyorsa, biraz daha böyle country dediğimiz şeyse onlara göre malzeme seçimleri yapar.
03:15Ve bunların hepsini bir araya getirip müşterisine sunar.
03:19Sunduktan sonra da yapar ve teslim eder.
03:21Peki sizi etkileyen ilk mekan neydi, ilham kaynağı ne oldu?
03:25Şöyle söyleyeyim, ben açık konuşmak gerekirse hastane yaptım önce.
03:31İlk olarak hastane yaptın.
03:32Evet, ilk olarak hastane yaptım.
03:34Ben hastane yaparken şunu fark etmiştim.
03:37Bir güreşçi bir kardeşimiz vardı, milli sporcuydu.
03:41Aslında burada şunu fark etmiştim ben.
03:45Bu arkadaşımız ameliyat olmuştu, çok gençti, çok da güçlüydü.
03:49Madalyaları falan da var.
03:52Ben bu arkadaşımızın ameliyattan sonra serumla şeye çıkamadığını gördüm.
03:58Siz söyleyin, duşa.
04:01Yaklaşık olarak belki ayağını yerden bir 6-7 santim kaldıracaktı.
04:06Bu 6-7 santimin o milli güreşçinin kaldıramadığını, gücünün yetmediğini gördüm.
04:12İşte bu noktada ben çok etkilenmiştim.
04:14Evet, mesela biz şimdi yaşlılar için de duşları sıfır zemin yapıyoruz.
04:19Çünkü niye?
04:20Ayaklarını kaldıramıyorlar.
04:24Allah göstermesin.
04:26Bir ayak kayması, denge kaybı olduğu vakit, bu sefer düşme sonrası, kalça kırıkları meydana gelebiliyor.
04:33Benim mesela çok etkilenmiş olduğum şey, evet bu iç mimarlığı gerçekten çok önemli ama çok önemli.
04:39Çünkü niye? Bizim çıkış noktamız insandır.
04:43İnsanın davranışlarıdır.
04:45İnsanın yaşam şeklidir.
04:48Mesela ben bir müşterimin boyu kısaydı.
04:51Mesela oturduğu yerden şey yapmıştım, bacak boyunu ölçmüştüm.
04:55Çünkü dikkat ettim ki sandalyeye oturduğunda şey yaptı.
04:59Sıkıntı yaşıyor.
04:59Sıkıntı yaşıyor, masa yüksekte kalıyor.
05:02Bu sefer ben masasını bir 1,5-2 santim kadar daha düşük yaptım.
05:05Ki hani daha rahat çalışabilsin üzerinde diye.
05:09Evet biz bazen de böyle terzi gibiyizdir.
05:11Yani takım elbiseyi kişinin tam bir provasını alıp ona göre üzerine ceketini, pantolonunu dikeriz.
05:18Bizim çıkış noktamız insandır.
05:20İnsana göre hareket ediyoruz.
05:22Tam da bunu söyleyecektim aslında.
05:23Sadece şık değil, işlevsel alanlar istiyoruz biz.
05:26Ve siz iş mimarı olarak kullanıcı ihtiyaçlarınızı projeye bu şekilde yansıtıyorsunuz.
05:31İnsanı baz alarak her şeyden önce değil mi?
05:33Doğru anladıysam eğer.
05:34Peki tasarım süreci nasıl başlıyor?
05:36Yani bir mekana baktığınızda ilk olarak nereye odaklanıyorsunuz?
05:40Şöyle söyleyeyim.
05:40Öncelikle mekanın ne olduğu önemli.
05:43Yani evet atıyorum 600-700 metrekare, 1000 metrekare bir alanımız var.
05:48Burası ne yapılacak öncelikle?
05:49Müşteri bize geldiğimizde.
05:51Evet ben buraya bir muayenehane yapmak istiyorum.
05:52Poliklinik yapmak istiyorum.
05:54Ofis yapmak istiyorum.
05:55İşte bizim dış ticaret işlerimiz var.
05:58Yurt dışı alım satımlarımız olacak.
06:00Dolayısıyla da burada çalışacağımız, çalıştıracağımız satış personeli arkadaşlarımız var.
06:06Gibi, gibi, gibi.
06:07Öncelikle mekanın ne olduğu önemli.
06:09Ondan sonra departmanları ayırıyoruz.
06:14Diyoruz ki işte hangi bölümde kaç kişi çalışacak?
06:17Açık ofisler mi olacak?
06:19Kapalı ofisler mi olacak?
06:20Mesela benim uzmanlık alanım yönetim ofisleridir.
06:23Dolayısıyla da bir markanın kurumsal yüzünü çok iyi yansıtabilirim.
06:28Firmanın logosuna kadar tasarım yapabiliyorum.
06:30Dolayısıyla da çıkış noktamız, projenin ne olduğu ile alakalı belirlendikten sonra
06:36çalışan personel sayısı, bu personel sayılarının departmanları,
06:41departmanlar açık mı, kapalı mı gibi, gibi gibi.
06:44Tabi burada bizim müşteri de, proje sahibi de bizi çok bağlıyor.
06:50Çünkü niye?
06:51Ben her zaman şunu söylerim.
06:52Bir projenin yarısı benimdir, yarısı da müşteridir.
06:55Çünkü benim bir vizyonum vardır, bir şeyler hayal ederim.
06:59Bu hayal ettiğimi çizerim, sunarım.
07:01Ama karşı taraftaki insan da, müşterim de buna cevap verebilmeli.
07:06O da cevap verip frekanslarımız uyuştuğunda,
07:09bu sefer ortaya gerçekten güzel bir şey çıkmış oluyor.
07:11Biraz tabi bu noktalarda, biraz bütçe de bizi çok zorluyor.
07:15Bu planlamaları yaptıktan sonra ne yapıyoruz?
07:19Ondan sonra iki boyutlu çizimler üzerinden başlıyoruz ve sunumlarımıza başlıyoruz.
07:26Biz bunları hep fonksiyon ve sirkülasyon diyoruz.
07:29İşte Isak Hacinber burada, yönetim kurulu başkanı veya patron odası dediğimiz alan burada.
07:36Onun altındaki genel müdürü, müdürleri, direktörleri ve bunların ekipteki arkadaşları gibi planlamaları yapmaya başlıyoruz.
07:46Bu planlamalar neticesinde, çünkü bazen şöyle de oluyor.
07:50Patron diyor ki mesela, ben toplantıya çağırdım da daha hızlı ulaşılabilir olması gerekiyor.
07:58Evet işte Ahmet Bey, Mehmet Bey toplantı yapıyoruz, Ayşe Hanım toplantı yapıyoruz dediğimde hemen bir an önce bir araya gelip ve bu toplantı odasının da tabi fonksiyonları çok önemli.
08:08Çünkü çağımız zaten biliyorsunuz hep dijital çağ.
08:11İşte bilgisayarlarla bağlanacaklar, monitörler açılacak falan.
08:15Derken bunların hepsini en ince ayrıntısına, yani ben bir masa ayağına bir günüm harcadığımı diliyorum.
08:23O kadar meşakkatli.
08:24Tabi tabi, yani biz mikro çalışıyoruz.
08:26Dolayısıyla da bu planlamaları yaptıktan sonra artık şeye geçiyoruz, üç boyutlulara başlıyoruz.
08:34Üç boyutlularda artık mekanın da nasıl olacağını gösteriyoruz.
08:38Tabi böyle kalabalık mekanlarda, özellikle mesela şimdi hastanelerde de mesela hemodiyaliz mesela çok önemlidir.
08:44Çünkü niye?
08:45Orada hasta makineye bağlanır, böbrekle şey yapması için.
08:49İşte mesela biz böyle noktalarda tavan kodunu çok yüksek tutarız.
08:52Çünkü hasta yatar vaziyettedir.
08:55Uzunca bir süre makineye bağlı kalacağı için boğulmaması gerekiyor.
08:59Orada sıkılmaması gerekiyor.
09:00Ferah bir ortam.
09:01Ferah bir ortam olması lazım.
09:03İş yerlerde de aynı şey geçerli.
09:05Düşünseniz siz yüz yüz elli tane personel çalışıyor.
09:08Birkaç katlı belki yayılmış bir şey de olabilir.
09:12Siz söyleyin bir mekan olmuş olabilir ama insanlar çok fazla sıkı şey kalacağı için
09:19ortamda tavan kodları çok önemli, açıklıklar çok önemli.
09:24Kapalı alanda kalma korkusu olanlar olabilir.
09:27Olabilir.
09:28Onları da göz önünde buluruyor musunuz?
09:30Tabi o da olabilir ama tabi ben bu noktada mesela şöyle yapıyorum.
09:34Sadece direktörle mesela konuşmuyorum.
09:37Veya da o departmanın şefiyle konuşmuyorum.
09:40Gidiyorum şeyle de konuşuyorum.
09:41Çalışanlarla da konuşuyorum.
09:43Hepsinin fikrini alıyorsunuz.
09:46Evet fikrini alıyorum.
09:48Bu benim açımdan aslında mutluluk verici bir şey.
09:51Birincisi oradaki çalışan insanlar şunu şey yapmıyorlar.
09:56Yani işte patronumuz bize şu kadar bir masayı planlamışlar.
10:01İşte bizi burada oturmaya layık görmüşler gibi kavramlardan uzaklaştırıyorum.
10:06Onların fikrini sorup mutluluk almaya başladığımda önemsendiğini hissediyorlar.
10:11Bu da tabi benim açımdan onların daha motivasyonu da bu sefer şey olmuş oluyor, değişmiş oluyor.
10:19Çünkü ben bunları geçmişte çok fazlasıyla yaşadım.
10:22Biz 119 tane personeli bir mekana oturtturduk.
10:26Ama bu mekanı oturtururken hiçbir yeri bölmedik.
10:28Çünkü düşünsenize bir 10 metrekare, 15 metrekare, 20 metrekare alanlarda 2 kişi, 3 kişiye oturtturduğunuzda sıkılıyorlar.
10:39Haliyle dışarıya çıkmak ihtiyacı hissediyorlar.
10:42Ama mekan açık olunca bu sefer sıkılmıyorlar.
10:45Bu sefer ne yapmış oluyorlar?
10:47İşlerine daha fazla odaklanmış oluyorlar.
10:49Gibi şeyleri şey yaparak, tecrübe ederek o yüzden ben patronumdan çaycısına...
10:57En az kademesine kadar.
10:58Tabii tabii.
10:59Ben çaycısına, ben çaycı arkadaşımıza bir yere gidip işte çay ocağını nereye koyalım diye sormuşumdur.
11:04Ki hem bunun gönlü olmuş olsun hem de bazen hiç farkında olmadan bize çok güzel doneler de veriyor.
11:13İşte diyor ki mesela Ahmet Bey diyor ben diyor işte ben çıktım mı diyor.
11:16Hemen diyor çayını götürebilmeliyim diyor gibi böyle ipuçları da veriyor.
11:21Bunların hepsi sirkülasyon açısından çok önemli.
11:23Mekanın fonksiyonu açısından çok önemli.
11:26Bu sirkülasyonu sağladıktan sonra sistemin çalıştığını gördükten sonra projeler üzerinde ondan sonra iş boyutlulara başlıyoruz.
11:34Hayal edilenle uygulanabilir olanı nasıl dengeliyorsunuz?
11:37O da şöyle bu da mimarın tecrübesiyle alakalı bir durum.
11:41Şimdi evet mesela...
11:42Mesela iç mimarın olmazsa olmazı giriyor burada değil mi?
11:44Şimdi şöyle zaten biliyorsunuz bu artık belediye projelerinde de iç mimar şartı aranıyor.
11:53Çünkü niye?
11:54Proje yapılıyor ama işte portmanto koyacak yer yok.
11:58Bu sefer koridora koyuyorsunuz koridor daralıyor.
12:01Dolayısıyla bu projelendirme aşamasında iç mimar da işin içerisinde dahil olmuş olsa bu sefer ne olmuş olacak?
12:07İşte nişler yapılacak başka çözümler getirilecek.
12:10Ben şimdi son zamanlarda mesela bakıyorum kentsel dönüşümle alakalı projelerde artık mimarlığın ana kriterleri olan hani olmazsa olmaz kurallarının mesela önemsenmediğini görüyorum.
12:24Ama orada onun tuğlasıydı, betonuydu o söylemiş olduğunuz süslemelere çok da uygun olmuyor Murat Bey.
12:30İşte nişler yapılacak dediniz ya.
12:31Evet.
12:32Çok da uygun olmayabiliyor.
12:33Neden?
12:33Çünkü o tuğlayı kıramıyor, o nişi yapamıyor.
12:37İşte en başta projenin başında iç mimar da işin içerisinde dahil olmuş olsa bu sefer o nişler oluşturulmuş olur.
12:44Bu sefer o koymuş olduğunuz portma.
12:46Sıfırdan bir bina yaparken sizinle istişare yapılmalı.
12:48Kesinlikle olması lazım ki zaten bu noktada bir çalışma var diye ben biliyorum.
12:52O zaman ne olmuş oluyor?
12:53Bu sefer koridordan yememiş oluyorsunuz.
12:55Veyahut da dış kapı açıldığı zaman yatak odasına açılmıyor.
13:00Bunlar da mesela bu tür projelerle de mesela karşılaştık.
13:03Bizim en çok dikkat ettiğimiz şey nedir?
13:05Dış kapının mutfak tarafına açılmasıdır.
13:08Çünkü evin hanımı daha çok mutfakta zaman geçirir.
13:11Apartman görevlisi geldiğinde oradaki sirkülasyonun hızlı olması gerekiyor.
13:14Çöp alışverişi veyahut da servislerin yapıldığında ekmek dağıtılıyor, süt dağıtılıyor.
13:20Evin kadının mutfaktan çıkıp çok rahatlıkla o sirkülasyonu sağlaması gerekiyor.
13:24Şimdi şöyle bir şey var.
13:25Son dönemlerde hatta uzun zamandır günümüzün vazgeçilmezi oldu.
13:29Yapay zeka.
13:30Evet, yapay zeka.
13:30İç mimarlıktaki etkilerini merak ediyorum.
13:33Yani bu teknolojiyi iç mimarlıkta nasıl kullanılıyor?
13:36Niye?
13:36Çünkü siz gönderiyorsunuz, kafanızda hiçbir şey oluşmamış bir ekran görüntüsü gönderiyorsunuz, boş bir alan.
13:42Onu hızlı bir şekilde size çiziyor.
13:44Sonrasında doğru kullanılırsa diye bunu tırnak içinde söylüyorum.
13:47Doğru kullanılırsa bana göre ufkunuzu açıyor.
13:50Ama sizin mesleğinizi gölgede bırakıyor mu?
13:52Şöyle söyleyeyim hemen.
13:55Şimdi yapay zekada mekanı birebir çizmez.
14:00Çünkü hani şöyle.
14:02Fikir veriyor size.
14:03Fikir veriyor, evet.
14:04Aslında bu, ben yapay zekadan şöyle faydalanıyorum açık konuşmak gerekirse.
14:09Farzı misal siz diyelim benim müşterimsiniz.
14:11Daireniz var, villanız var.
14:14Rölevi alıyorum, çizimlere başlıyorum.
14:17Sizi tanıyorum, sizinle konuşuyorum, sohbet ediyorum.
14:19Zaten bir iç mimar aynı zamanda bir psikologtur.
14:22Şöyle ki tabii ki şey de yapmayalım.
14:24Şimdi psikolog arkadaşlarım da şey yapmasınlar, rencide olmasınlar.
14:29Ben sizi tanımaya çalışıyorum.
14:31Sizin tarzınızı anlamaya çalışıyorum.
14:32Doğrudan da soruyorum.
14:33Sizi gözlemliyorum.
14:34Biraz önce söyledim ya mesela bir ofis yaparken personelin hepsiyle konuşuyorum, sohbet ediyorum diye.
14:41Burada amacım insanları tanımak, müşterimi tanımak.
14:45Müşteriyi tanınca da tarzını ortaya çıkartıyorum.
14:47Evet, yapay zekaya bir görsel attığınızda size orayla alakalı bir öneri de bulunuyor.
14:53Ben şöyle faydalanıyorum yapay zekadan.
14:56Sizin projenizle ben çizim yaparken nasıl ilerliyor sürecimiz?
15:00İki boyutlu çizimler yapılıyor, görüşülüyor, sunum yapılıyor.
15:04Üç boyutlular hazırlanıyor.
15:06Ben bu üç boyutların hazırlanması noktasına, çünkü bizim render dediğimiz bir olgu var.
15:12Yapmış olduğumuz çalışmayı üç boyuta aktarıyoruz.
15:15Ve orada artık görselleştiriyoruz.
15:19Bu çok meşakkatli.
15:20Çok zaman alıyor.
15:21İnanılmaz.
15:22Tabii orada insan eli giriyor.
15:23Işık ayarları var.
15:24Ayar yücü giriyor.
15:25Evet, ışık ayarları geliyor.
15:27Efendime söyleyeyim, o işte dokular, kumaşlı parkeydi, onların işte yansımaları, refleksiyonlar falan.
15:35Şimdi meslektaşlarım da bilir.
15:36Çok meşakkatli ve tabii şey almak lazım, gerçekçi renderlar almak lazım müşterinin karşısına çıkarken.
15:44Evet.
15:44İşte ben bu noktada yapay zekayı kullanıyorum.
15:47Evet, ben çünkü biz sürekli işi finalize edene kadar veyahut da işe başlayana kadar sizinle birkaç defa görüşüyoruz.
15:55Çizim, sunum, görsel.
15:57Çizim, sunum, görsel.
15:59Revize, çizimler.
16:00Oturtana kadar artık.
16:01Tabii bunlar oturtana kadar, evet budur deyip başlayacağımız noktaya kadar biz bir süreç yaşıyoruz.
16:07Ben bu süreç içerisindeki görselleştirmeyi yapay zekayla çözüyorum.
16:11Dolayısıyla burada ben yapay zekadan böyle faydalanıyorum.
16:14Ama mesela yapay zekadan önce de müşterim ne yapıyordu?
16:21İnternetten görseller buluyordu.
16:22İşte Murat Bey ben böyle bir banyo istiyorum.
16:25Uygulamalardan gösteriyorlar.
16:26Kış bahçemi böyle istiyorum.
16:27İşte ben villamız var, üç katlı işte şey yapalım.
16:30Peyzacı da şunları düşünüyorum.
16:32İşte girişimiz böyle olsun, kapımız böyle olsun.
16:34Görsel, görsel, görsel.
16:36Şimdi biraz bu yapay zeka müşterinin de çok işini yaradı.
16:42O ne yapıyor?
16:44Kendisini daha iyi ifade edebilecek.
16:46Yani bulmuş olduğu fotoğraftan ziyade evinin bir köşesinin fotoğrafını çekip
16:51yapay zekadan, daha basic tabi bu, yapay zekadan işte oraya işte bir öneride bulunduğu zaman
16:59birkaç tane ona fikir veriyor, fikir veriyor.
17:02Bu sefer bana dönüyor ki ya işte ben diyor böyle bir şeyler yaptım diyor.
17:05Bu hoşuma gidiyor.
17:05Aslında bu olabilir.
17:07Şimdi ben de baktığım zaman görselle ne yapmış?
17:09Dairesinin köşesini almış, oraya işte atıyorum bir niş var mesela.
17:13Nişin içerisine dolap koymuş.
17:16Ya da televizyonu oturtmuş.
17:17Televizyonu oraya oturtmuş gibi.
17:20Ondan sonra veyahut da mutfak planlıyor ama diyor ki mesela benim mutfağım diyor bir kademe.
17:23Bütün beyaz eşyaları gömme yapıyor.
17:25Evet bir kademe diyor yukarıda olsun diyor mesela mutfağım.
17:29Evet bunlar hakkında bir fikir verir ama bunların hepsi teknikle bağlı olan şeyler.
17:35Dolayısıyla evet ben müşterimden bu doneleri alırım.
17:38Bunların hepsini harmanlarım, müşterimi tanırım.
17:42Müşteri mesela şunu yapabilir.
17:44Bir dolap beğenir ya der çok güzel aslında bir country tazdır.
17:48Ama diğer taraftan bir niş için bir dolap beğenir.
17:51O da modendir.
17:52Bu sefer tezatlık oluşturur.
17:53Ben derim ki ben bu sefer müşterimi tanıdığımda aslında onun modern mi yoksa biraz daha böyle nostaljik mi şey var tutkusu var.
18:02Onun çözümleri mi derim ki evet bu da olabilir ama aslında sizin tarzınız bu deyip bütün bir mekanı.
18:09Perdesine kadar.
18:10Perdesine kadar.
18:13Kumaşına kadar, minderine kadar.
18:15Ben bunlardan çok zevk alıyorum.
18:17Yani bir arkadaşım vardı hatta biz bir müşterimle hemen hemen bir gün boyunca batarya konuştuk.
18:25Yani banyo lavabosunun musluğunu konuştuk diye.
18:28Dedi ki ben hayatta böyle bir şey yapamam dedi.
18:31Ama ben bundan çok keyif alıyorum.
18:32Yani işin finalinde müşterimin evini, ofisini, işte muayenehanesini neresiyse keyifle kullandığını görmek beni çok mutlu ediyor.
18:47Bir müşterimde mesela ben bunu yaşadım.
18:50Bizzat söyledi bana.
18:52Dedi ki ya dedi Murat Bey dedi sabah olsa da dedi ofisime gitsem dedi masamın başında dedi oturup dedi çalışsam.
18:58Bu beni çok mutlu ediyor.
18:59Bir de şöyle de yaparım ben.
19:01Aradan birkaç yıl geçer yanına giderim.
19:05Merhaba demeye.
19:06Bir bakarım mekanda bir değişiklik olmuş mu.
19:08Çünkü mekanlar yaşayarak aslında şekil denir.
19:11Evet.
19:12Burada biz tecrübemizi konuşturuyoruz.
19:15Bir mekan tasarlıyoruz, bir mekan oluşturuyoruz.
19:19Ama işte içeride 20 tane personel var.
19:21Bu 20 personel atıyorum 2 sene sonra nasıl bir şeye geldi, nasıl edebiyatta hani dil canlı bir varlıktır diye tabir edilir.
19:31Mekanda insanlar kullanmaya başladıktan sonra aslında bir anlamda şeklini alıyor.
19:36Bu sefer ben kendimi de buradan çek ediyorum, gözlemliyorum.
19:39Ben masayı böyle koymuştum, böyle planlamıştım.
19:43Ama kişi kullanmaya başlayınca masayı çevirmiş olabiliyor.
19:48Demek ki evet buradan kendisine daha faydalı, daha kısa bir yol buldu.
19:52Daha ergonomik bir yol mu buldu diye.
19:53O zaman siz de kendinizin?
19:54Bunları tabii kendimi çek etmek zorundayım.
19:56Kendinizi güncelliyorsunuz o zaman.
19:57Güncellemek zorundayım zaten.
19:59Değil mi?
20:00Bir sonraki müşterimin karşısına çıktığımda evet ben geçmişte şunu yapmıştım.
20:04Hatta çok çok ünlü bir mimar demişti ki biz demişti sandalyeleri, restoranın sandalyelerini beğeniyoruz, açıklıkları ayarlıyoruz.
20:15Çünkü mesela restoran projesinde şöyle bir hantikap vardır.
20:17Biz biraz daha böyle iki masanın arasını biraz daha ayrık tutarız ki konuşmalar birbirine çok böyle rahatsız etmesin, bölmesin diye.
20:27İşte araları sepere ederiz, bitkiyle sepere ederiz, sesi kessin falan diye.
20:32İşverende ne yapar?
20:34Onları kaldırır, iyice yaklaştırır, daha çok içeriye masa koymaya çalışır.
20:38Daha çok sandalyeye koymaya çalışır.
20:41Bu sefer de bir bakarsınız ki sizin orasının için beğenmiş olduğunuz sandalyeler gitmiştir.
20:47Onun yerine daha işte iç içe geçebilen sandalyeler gelmiş oluyor.
20:52E tabii bunlar mesela hoş şeyler değil.
20:55Yani o mekanın dili, mekanı kullanan insanların bir mahremiyeti de olması gerekiyor.
21:02Tabii benim söylemiş olduğum restoranlar biraz daha üst segment restoranlar.
21:07Dolayısıyla böyle yerlerde çok daha bunlara dikkat ediyor olmak gerekiyor.
21:11Evet onlar müşteri sığdırmanın sıkıntılarını yaşıyorlar anladım ben.
21:16Tabii tabii onlar hiç fark etmiyor.
21:17En küçük bir esnaf lokantasından en ünlü restoranta kadar şeyin zihniyet değişmiyor.
21:28Doğru.
21:29Bir masa daha fazla koyun.
21:30Her zaman var her zaman var.
21:31İki sandalye daha fazla atayım düşüncesi var.
21:35Bugün tatil beldesine de gitseniz, en şık mekana da gitseniz, dışarıda bahçede size yer de açsanız bunu görürsünüz Murat Bey.
21:42Evet.
21:43Değil mi?
21:43Evet.
21:44Şimdi işin içinde bir de sahada yaşananlar var.
21:46Sizi en çok zorlayan proje ne oldu?
21:48Ya da zorlandınız mı hiç?
21:50Şu proje beni çok yordu dediniz mi?
21:52Bu proje beni hiç yordu mu?
21:55Ya da zorladı mı?
21:56Şöyle söyleyeyim aslında ben bunu.
21:59Tabii ilk gençlik yıllarımızda daha böyle daha mesleğe ilk atıldığımız yıllarda evet çok böyle zangır zangır titriyordum.
22:08Çok korkuyordum.
22:09Çünkü niye?
22:09Bu anahtar çizmekten başladığınız dönemler mi?
22:12Evet benim lisedeyken bir hocamız vardı Bedir Rahmi Eyvoğlu'nun da atölyesinde çalışmış ressamdı.
22:24Lisede de şeydi, idare dedi, müdür maviniydi.
22:27Evet o bize aslında çok şey vermiş.
22:31Sonundan fark ediyorum ben.
22:32Bize çok şeyler çizdi.
22:35İşte o masanın üzerine sandalyeler koyup, sandalyenin üzerine objeler koyup.
22:39İşte bu objeyi çizin.
22:40Herkes kendi görüş açısına göre çizsin.
22:43Sonra onun yanında da şunu hayal ederek çizin.
22:46Bunlar tabii biliyorsunuz Güzel Sanatlar Fakültesi'nde yapılan, anlatılan şeyler, çizilen şeyler.
22:52Ben bunları biraz şansımdan dolayı lise yıllarımda almaya başladım.
22:56Mesleğimin ilk yıllarında tabii çok gençsiniz şantiyede.
23:04Şantiye bu işin şeyidir.
23:07Şöyle söyleyeyim mesela bir konut projesi yapıyorsunuz.
23:09Diyelim ki nitelikli bir proje yapıyorsunuz.
23:11Yani lüks bir proje yapıyorsunuz.
23:14Bir iş mimarı olarak diyelim ki şantiyede görev aldınız.
23:17Bu şantiyede diyelim ki 80 tane daire var.
23:23Veyahut da 120 dairelik bir konut projesi yapıyorsunuz.
23:27Aslında siz 120 tane dairede çözümlemeler yapıyorsunuz.
23:31Sonra serbest hayata geçtiğinizde bir daire tadilatı yapmış olduğunuzu varsayalım.
23:37Aslında sizin geçmişten bir 120 tane daireniz var.
23:39120 tane dairede seramik, mutfak dolabı, banyo dolabı, parke, boya, duvar kağıdı gibi gibi gibi gibi bir sürü şeyleri yapmış ve çözmüş oluyorsunuz.
23:51Evet ben de şantiyemin ilk yıllarında, genç zamanlarımda şimdi bir proje müdürü var 50 yaşında.
23:59Yani ben bir şeyler anlasam, anlasam, anlasam, konuşamam ama zangır zangır titriyorum.
24:03Dolayısıyla da çünkü karşımdaki insan çok tecrübeli.
24:09Sen de hiç hata yapmamaya çalışma gayreti içerisindesin.
24:13Dolayısıyla da korkuyorsun, panik yapıyorsun.
24:17Ama bu da şunu getiriyor, işinde daha da şey yapmaya başlıyorsun.
24:22Titiz olmaya başlıyorsun.
24:23Mesela ben hiç unutmam, bir kısa hemen anlatayım.
24:26Evet.
24:26Meral abla vardı, bana demişti ki işte 7. kat o zaman hastane yapıyorum, ölçülerini al dedi şu şeylerin.
24:37Hastanenin tam köşesinde.
24:40Onun dedi ölçülerini al dedi, rölevesini al dedi.
24:43Bana dedi getir dedi, bir bakalım dedi, şey yapayım.
24:46Ben de gidip tabii metreyle ölçüyorum.
24:48İşte kaç geliyor?
24:48Diyelim ki 2.41 geliyor.
24:51Ben de hesap düz çıksın diye 2.41, 2.40 yaptım.
24:54İşte ölçü aldım, 3.78, 3.75 yaptım.
24:58Yaptım, 3.80'e yuvarladım.
25:00Neyse, geldim Meral abla dedim, aldım dedim ölçüyü dedim.
25:03Allah Allah dedi, hep dedi böyle dedi, tam ölçü mü dedi.
25:07Hep dedi tam mı çıkmış dedi ölçüler dedi.
25:09Yok dedim, ben dedim onları aşağıya yukarıya yuvarladım dedim, hesap düz çıksın diye.
25:14Aa dedi, olmaz.
25:16Neyse dedi, çok utandım.
25:19O günden sonra, şimdi farkında olmadan,
25:22çünkü stajyerler çalışıyor, yanımda geliyorlar.
25:25İşte genç mimar arkadaşlarım geliyor.
25:27Ölçü aldırırken, net, milimetresine varana kadar diyordum, net yazın gelin.
25:33Oradan kalmıştır mesela bende.
25:35Bunlar çok önemli şeyler.
25:36Büyük şantiyelerde mesela bu santimlerin, milimetrelerin hesaba vurulduğu zaman o kadar büyük bütçeleri çıkıyor ki.
25:43Dolayısıyla da, evet bunlar da çok dikkat edilmesi gereken şeyler.
25:47Şantiyecilik böyle bir şey.
25:49Büyük şantiyeciliğin getirmiş olduğu, şimdi burada da tecrübeli insanlar da var.
25:56Şimdi mesleğe ilk adım atan çocukların, gençlerin şantiyede görev alması,
26:01onların için çok büyük bir şans.
26:03O kadar böyle dört elle sarılması gerekiyor ki.
26:05Ama maalesef fakültelerde çocuklara işte hep,
26:09e tabii o da gerekli yani tasarım açısından,
26:11hayal dünyalarının gelişmesi açısından onlar da önemli şeyler ama
26:16çocuklar hep kendilerini çizim programlarında geliştirmeye çalışıyorlar.
26:23İşin mutfağında değiller aslında.
26:25Değiller.
26:26Şimdi oradan çocuklar bunları evet,
26:28öğreniyor, öğreniyor, öğreniyor, öğreniyor, öğreniyor ama o kadar çok yoruluyor ki.
26:33Bu sefer şantiyeye geldiğinde belki de birçok şeyi kaçırmış oluyor.
26:37O simyacıda bir örnek var ya,
26:39işte sarayın etrafında diyor,
26:42şey yap,
26:43kaşığın ucunda diyor, yumurtayı diyor,
26:46kırmadan diyor,
26:48getir diyor.
26:50O da diyor,
26:51çocuk da şey yapıyor,
26:53yumurtayı kırmadan,
26:55sarayın etrafında geliyor,
26:58diyor ki evet diyor, tebrik ederim.
26:59yumurtayı kırmadın ama diyor,
27:01bütün o güzelliklerin hiçbirini de görmedin diyor.
27:05Dolayısıyla bir şeye dikkat ederken,
27:07belki de başka şeyleri de kaçırıyoruz.
27:09Dolayısıyla da evet,
27:12üniversite ortamı çok önemli,
27:13çocukların gelecekleri açısından çok önemli.
27:16Derslerini inanılmaz iyi takip ediyor olmaları gerekiyor.
27:19Çok fazla araştırma yapmaları gerekiyor.
27:22Ki hani hayal dünyaları gelişsin,
27:24o fotoğraflar beynin arkasına hep atmalı, atmalı, atmalı.
27:29Ondan sonra şantiye tecrübeleri olmalı,
27:32ben artık serbest hayata geçiyorum,
27:35diyecek noktaya kadar,
27:38büyük tecrübeleri kazanmaları da gerekiyor.
27:40Kazanmaları da almış.
27:40Şimdi bir konuğum gelmişti,
27:42konuğumun yanına,
27:44gençler geliyor çalışmak için,
27:45sizin yanınıza gelenler gibi.
27:47Demiş ki ben inşaat mühendisiyim,
27:49hani masam,
27:49hani odam,
27:50nerede oturacağım?
27:52Beyefendi de barati çıkarmış,
27:53demiş ki sen şantiyeye gidiyorsun.
27:55Şantiyeye gidiyorsun, evet.
27:56Bu işi mutfağıta öğreniyorsun,
27:58okulunda değil.
28:00Ben Marmaray'da bir Japon inşaat mühendisi gördüm.
28:04Arkadaşımın yanına gitmiştim ben,
28:06çağırmıştı.
28:07Onun yanına hem ziyarete gittim,
28:08hem de Japon bir inşaat mühendisi,
28:12tulum giymişler,
28:13naylon tulumlar giymişler.
28:16Çamurun içindeler.
28:18Kaynakçı,
28:20kaynak yapıyor,
28:21kaynak ustası.
28:23O Japon mühendis de onun yanında duruyor.
28:25İkisi de şeye kadar,
28:27göğüslerine kadar çamurun içindeler.
28:29O da ona tarif ediyordu.
28:30Şurayı şöyle kaynat,
28:31burayı böyle kaynat diye.
28:33Evet, o çamurun içine girmek lazım.
28:35Sahada,
28:36mesela tiyatroda,
28:37tiyatroda mesela,
28:39duayen bir sanatçı arkadaş ne der?
28:41Der ki işte,
28:42tiyatroda sahnenin tozunu yutacaksın.
28:44Evet.
28:44Şantiyenin tozunu yutacaksın.
28:46Doğru.
28:47Dolayısıyla da bunlar sana büyük tecrübeler kazandırıyor.
28:50Ondan sonra serbest hayata geçtiğinde,
28:53istediğin müşterinin villasını da yaparsın,
28:57ofisini de yaparsın,
28:59yatırımsal projelerini danışmanlıkta yaparsın.
29:02İşte bunların hepsi maalesef bu aşamalardan geçiyor.
29:06Siz sahada kalıyor musunuz?
29:07Efendim?
29:08Siz sahada kalıyor musunuz?
29:09Ben şu anda bu yaşımda,
29:11gene ben sahaya çıkıyorum.
29:12Çıkmaz zorundayım.
29:13Gidiyorsunuz değil mi?
29:13Tabii.
29:14Ha tabii evet,
29:15onda da hemen bir öz eleştiri yapalım.
29:18Yani haftanın diyelim ki,
29:19bir gün şantiyeye gidiyorsam,
29:22bir sahaya dolaşırım,
29:24sonra ofisime gelelim, çalışırım.
29:26Valla doğru söylüyor şahidim.
29:27Aradım dedim ki,
29:27Murat Bey,
29:28şu gün program var,
29:29de ki İda Hanım valla şantiye değil.
29:31Hatırlar mısın?
29:32Biz ne konuşmuştuk?
29:33Akşam beşten sonra daha çok müsait olurdum demiştim.
29:36Evet, biliyorum.
29:36Gün içerisinde çok fazla handikap var.
29:39Yani şöyle söyleyeyim,
29:41şantiye ortamının güzel tarafı şu,
29:44yani evet arkadaş,
29:46bugün de hiçbir şey olmadı.
29:48Diyeceğiniz bir gün yok.
29:49Yok.
29:49Anlık, dakikalık, saatlik,
29:51bir problem çıkıyor, çözüyorsun.
29:53Bir problem çıkıyor, çözüyorsun.
29:55Tam bir aksiyon ama çok keyifli.
29:58Benden çok burada,
30:00şu çok hoşuma gidiyor,
30:02bir projeyi bitirdiğimizde,
30:04eğer doğrudan hani bireysel olarak müşterimin bir işini almadıysa,
30:08almadıysa, böyle şantiye bazlıysa,
30:11ve o şantiyenin sonunda,
30:13dediğim gibi gene nevisine göre,
30:14mesela hastane yapıyorum,
30:16çok hastane yaptım,
30:17hastane yapıyorum,
30:18personel geliyor,
30:20kullanmaya başlıyorlar,
30:21mutlu oluyorum.
30:22Ne güzel, ne mutlu size.
30:23İşte daire yapıyoruz,
30:25bitiyor.
30:26Evet.
30:26İşte daire sahipleri,
30:28dairelerini gezmeye geliyorlar.
30:30Onları görüyorum,
30:31mutlu oluyorum.
30:32İşte,
30:33hiç şey yapmamak lazım,
30:34yüksünmemek lazım.
30:36Yani en şeyine kadar,
30:38en ince ayrıntısına kadar ilgilenmek lazım.
30:41Ben her hastane yaptığım zamanlarda,
30:43hep söylemişimdir,
30:44her santimetre kalesine kadar emeğim vardır.
30:48Ben bundan keyif alıyorum.
30:50Ben de,
30:50benim çalışma tarzım da bu şekilde,
30:52böyle yani.
30:53Peki,
30:53şimdi sosyal medyada herkes bir şeyler paylaşıyor ki,
30:56sizin de önünüze mutlaka çıkıyor.
30:57İç mimarlıkla ilgili fikirler var,
30:59videolar var.
31:00Efendim,
31:00herkes kendince,
31:01evet,
31:02herkes kendince bir şeyler gösteriyor.
31:03İç mimar olup olmaması hiç önemli değil,
31:05sosyal medya için söylüyorum.
31:07Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
31:08Fayda sağlıyor mu?
31:09Yapay zeka ile eşdeğer gibi mi görünüyor yoksa?
31:11Ya şöyle,
31:13biraz önce zaten yapay zeka için,
31:14ben aslında,
31:16biz müşterilerimiz açısından iyi olduğunu söyledim.
31:20Çünkü kendilerinin daha iyi ifade edebilecekleri nokta,
31:23geldiler.
31:23Çünkü ismini bilmezler,
31:24tasarımladığını bilmezler,
31:25noktalayamazlar.
31:26Evet,
31:27dolayısıyla da bizim açımızdan da,
31:29görselleştirme açısından bize biraz zaman kazandırdı ama,
31:32tabii bu yapay zekanın ucu nereye gidiyor?
31:35Bu yapay zeka sonra ultra zekaya dönerse,
31:39hani insanın...
31:41Korkutuyor değil mi?
31:42Ya şöyle,
31:44yani ben geçen bir video izliyorum,
31:48yapay zeka ile yapılmış,
31:49fark etmedim.
31:50İzledim,
31:51izledim,
31:51üçüncü bölümde mi,
31:53dördüncü bölümde mi,
31:54koyunla konuşmaya başladılar.
31:55Koyunla cevap vermeye başlayınca,
31:57ben o zaman anladım ki,
31:59diğer üç tanesi hep bir şeymiş,
32:00kurguymuş,
32:01yapay zekaymış.
32:02Şöyle,
32:02aslında yapay zekayı,
32:04insana yardımcı olacağı noktasında kullanmak lazım.
32:09Çok fazla ileriye giderse,
32:11nasıl handikaplar doğurur,
32:12onu bilemiyorum ama,
32:13bugün bakıyorum,
32:15işte biraz önce mesela,
32:17işte evin sahibinin hanımefendi işte,
32:19köşeyi atıyor,
32:21işte ben buraya bir mutfak dolabı istiyorum,
32:25örnek veriyorum.
32:26Ama öbür taraftan,
32:27yapay zekaya iddianame yükleyenler var.
32:31Avukatlık hizmeti almaya başlıyor.
32:33Evet.
32:33Oradan mesela,
32:35bilgi alıyor.
32:37Şimdi,
32:38dolayısıyla bu biraz böyle,
32:40tehlikeli boyutlara doğru gidiyor gibime geliyor ama.
32:42Doğru kullanılırsa işte tehlikeli değil.
32:44Yani bunu işte biraz böyle.
32:45Bunu nasıl kullandığımızla alakalı aslında.
32:48Bunu biraz böyle yardımcı oyuncu gibi kullanmak lazım.
32:51Evet.
32:51Nasıl kullandığımız önemli.
32:52İnsan,
32:53çünkü bizim işimizin en önemli,
32:55kıssaslarından bir tanesi de şu.
32:58Biz,
32:58insanların duygularının sonucudur sanat.
33:03Evet.
33:03Şimdi,
33:04evet,
33:06şimdi yapay zekayla sizi bir orkestra da çaldırabilirsiniz.
33:09Doğru mu?
33:10Evet.
33:10Ama o müzikteki notalar,
33:14belki falsolar olacak.
33:16Şimdi bir orkestra var ama,
33:17orkestra belki eseri yüzde 98 başarıyla icra ediyor.
33:21Çünkü orkestranın içerisinde falsolu basanlar da var notaya.
33:24E tabii detoneler, sürtoneler oluyor.
33:26Hepsi oluyor.
33:27Dolayısıyla,
33:28ama şimdi sen yapay zekaya verdiğin zaman,
33:29yapay zekaya kusursuz çalacak.
33:31Tabii canım,
33:31aramızdan ayrılan sanatçıların,
33:33biliyorsunuz seslerinden çok güzel şarkılar söylettiler.
33:36Bir,
33:37ben de Instagram'da çıktı karşıma,
33:41feci kötü söylüyor.
33:43Benim bir de müzisyenlik tarafım da var liseden.
33:46Dolayısıyla da,
33:47inanılmaz kötü söylüyor.
33:49Eyvay vay.
33:50Ama programlar,
33:51mükemmel tizleri falan süper çıkıyor.
33:56Ben biraz burada şuna değinmek istiyorum.
33:58Çok kısa alayım,
33:59programı bitiriyorum.
34:00Tamam.
34:00Hemen şunu söyleyeyim.
34:02Yapay zeka,
34:03evet,
34:04bir şeyleri,
34:05fikrini verebilir,
34:07noktasal çözümler verebilir.
34:09Ama,
34:11mimarlık bir sanat dalıdır.
34:13Evet,
34:13doğru söylüyorsunuz.
34:14Mutlaka insan eli,
34:15ayağın gücü.
34:16İnsan eli olmalıdır.
34:17Ben çok müşterimle şunu karşılaşmışımdır.
34:19Ya Murat sen bir gör.
34:22Yani,
34:23ben diyorum ki mesela fotoğraf atın.
34:25Çünkü fotoğraftan ölçü çıkartma tekniği de var.
34:28Ben gider bakarım diyorum mesela bir yer ama,
34:30ya sen önden bir gör.
34:31Çünkü kiralama aşamasında,
34:34bir mekanı gör,
34:35bir kokla.
34:35Evet,
34:36ama o da haklı.
34:36Dolayısıyla bunlar çok önemli.
34:37Evet, çok haklı.
34:38Peki,
34:39çok teşekkür ediyorum.
34:39Rica ederim.
34:40Valla konuşacaklarımız bitmedi ama program bitti.
34:42Başka programı tekrar sizi beklerim.
34:44Yolunuz açık,
34:44başarınız daim olsun.
34:45Teşekkür ediyorum.
34:46Çok sağ olun.
34:47Efendim,
34:47Ülke TV'de Dünya Değiştikçe programının sonuna geldik.
34:50Sayın İç Mimar,
34:51Murat Patat bizlerle beraber de
34:53haftaya farklı bir misafirimizle
34:55sizleri Ülke TV ekranlarında bekliyoruz.
34:57Mutlu günler diliyorum.
34:58Hoşçakalın.
34:58İzlediğiniz için teşekkür ederim.
35:08İzlediğiniz için teşekkür ederim.
35:10İzlediğiniz için teşekkür ederim.
35:18İzlediğiniz için teşekkür ederim.
İlk yorumu siz yapın