Skip to playerSkip to main content
Programımızın sekizinci konusu Şer-î Delillerin dördüncüsü olan "Kıyas"

İslami Şahsiyet "Şer'i Delil Kıyas"

İslami şahsiyeti oluşturan ve onun devamını sağlayan esaslar büyük bir saldırı altında. "Şahsiyeti oluşturan esaslar nelerdir? Şahsiyetimizi nasıl koruyacağız?" gibi pek çok soruya cevap bulacağınız “İslami Şahsiyet” programı Serdar Yılmaz ile sizlerle.

Programımızın sekizinci konusu Şer-î Delillerin dördüncüsü olan "Kıyas"

- Fıkıh usulünde şeri deliller
- Kıyas'ın şer'i delil olma yönü
- Kıyas'ı kim yapabilir?
- Kıyas konusundaki tartışmalar
- Kıyas konusunda saptırmalar nelerdir?
- Kıyas'ın hayatımızdaki yeri

Ve daha pek çok konu İslami Şahsiyet derslerimizde...

#İslamiŞahsiyet #DeğişimiTakipEdin

Category

📚
Learning
Transcript
00:00Euzubillahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim.
00:05Elhamdülillah. Es salatu ve selamu ala Resulillah.
00:09Amma vat. Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuh.
00:12Kıymetli kardeşlerim bildiğiniz gibi fıkıh usulüne ilişkin konuları
00:16ana hatlarıyla ele aldığımız İslami şahsiyet derslerimizde
00:20en son icma konusunu ele almıştık.
00:23İcma nedir? Ümmetin icma, müşehitlerin icma ve
00:26sahabelerin icma gibi hangi icmaın şer'i delil olduğunu
00:30ve hangilerinin olmadığı üzerinde değerlendirmelerde bulunmuştuk.
00:34Bu dersimizde ise kaldığımız yerden devam edeceğiz ve
00:37şer'i delillerden dördüncüsü olarak bilinen
00:40kıyas konusunu anlamaya çalışacağız inşallah.
00:43Tabi kıyas ve kıyasın en önemli unsuru olan
00:47millet konusu çok geniş ve teferruatlı bir konudur.
00:50Biz bu sınırlı sürede tüm yönleriyle konuyu ele almamız mümkün değildir.
00:55Ancak mümkün olduğunca en önemli hususlarıyla konuyu
00:59olabildiğince açık ve anlaşılır bir şekilde
01:01ortaya koymaya çalışacağız inşallah.
01:04İlk olarak kardeşlerim her zamanki gibi kavram tahliliyle başlayacağız.
01:08Ve kıyas ne demek? Tanımı nedir?
01:11İlk olarak bunu ortaya koyarak başlayacağız.
01:14Evet kıyas, lügatta ölçmek ve takdir etmek anlamına gelir.
01:19Örneğin bir kumaşı mezureyle metreyle ölçmek bu kumaşın uzunluğunu takdir etmek demektir.
01:26Yani kumaşın uzunluğunu metrenin uzunluk ölçüsüyle kıyas ederek takdir ediyor.
01:31Zira ölçmek, kıyas etmek birbirine nispet edilecek iki şeyin varlığını gerektirir.
01:38Dolayısıyla kıyas sözlükte bir şeyi bir şeyle takdir edip ölçmek anlamında kullanılır.
01:45Usulcilerin ıslığında ise kıyas birçok farklı tanımlar yapılmakla birlikte
01:51en geniş kabul gören tanım aslın hükmünü aralarındaki illet birlikteliğinden dolayı
01:59fer'in hükmüne ilhak etmektir.
02:02Tekrar edelim aslın hükmünü aralarındaki illet birliğinden dolayı fer'in hükmüne ilhak etmektir.
02:11Dolayısıyla kıyasın tanımında üç şey var.
02:14Asıl hüküm, fer'i hüküm ve illet.
02:17Daha iyi anlaşılması açısından bu tanımı açacak olursak
02:21kitap, sünnet ya da sahabe ecmasında hükmü açıklanan ve bilinen hususa asıl denilir.
02:27Yani asıl hükmü bilinen şeydir.
02:30Hükmü açıklanmayan ya da bilinmeyen hususa ise fer'i denilir.
02:35Hükmü açıkça bilinen bir kısım asıl hükümler o hükmün teşriğine sevk eden illetlerle
02:43birlikte gelmiştir.
02:45Ki illeti biraz sonra açıklayacağız.
02:48İşte bu asıl hükmün sahip olduğu illetteki birliktelikten dolayı hükmü bilinmeyen fer'i bir
02:56meseleye, aslın hükmünü vermeye kıyas deniliyor.
03:01Dolayısıyla kıyası var eden şey birbirine kıyas edilen iki şeyin bir meseledeki ortaklığıdır.
03:09Yani ikisini bir araya getiren bir şeyin varlığı söz konusudur.
03:14İşte birbirine kıyas edilenler arasında birlikteliği sağlayan bu şey hükmün geliş sebebi,
03:23hükmün teşriği sebebi olan illettir.
03:27Buna binaen aralarındaki herhangi bir benzerlikten dolayı bir hükmün bir hükme kıyası şer'i
03:32anlamda kıyaslardan değildir.
03:33Çünkü her ne kadar ikisinden birisi diğerine bir hususta benzese de bu husus o hükme sevk eden değildir.
03:43Sadece bir benzemedir.
03:45Onun için o şer'i kıyastan sayılmaz ve değildir.
03:48Ve kıyasa da delil olmaz.
03:50Bilakis fer'i ile asıl arasını birleştiren hususun hükme sevk eden olması zaruridir, kaçınılmazdır.
04:00Burada hemen kısaca akli kıyas ile şer'i kıyas arasındaki farka da değinmek gerekiyor.
04:08Akli kıyas aralarında sadece aklen görülen bir benzerlikten dolayı bir hükmün diğerine kıyas edilmesidir.
04:16Akli kıyasta şer'i binas olmaksızın veya şeriatın getirdiği o hükme sevk eden bir etken,
04:23yani hükmün geliş sebebi olmaksızın yapılan bir kıyastır.
04:27Oysa ki şer'i kıyas sadece şer'i nasların getirdiği hükme sevk eden bir illet birlikteliği dolayısıyla yapılan bir kıyastır.
04:38Şer'i kıyasla akli kıyasının arasındaki farkı bu şekilde bir parantezle ifade etmiş olalım.
04:46Şimdi kardeşlerim kıyasın tarifinde ne dedik?
04:49Asıl hükmün sahip olduğu illetteki birliktelikten dolayı hükmü bilinmeyen fer'i bir meseleye aslın hükmünü vermeye kıyas denilir dedik.
05:00Örneğin işte Cuma suresinde Rabbimiz şöyle buyuruyor.
05:04Diyor ki
05:04Ey iman edenler Cuma günü namaza çağrıldığınızda alışverişi bırakın ve Allah'ın zikrine koşun buyuruyor.
05:16Şimdi bu ayet Cuma namazı vaktinde alışverişin haramlılığına dair hükmü beyan eden bir nastır.
05:24İşte buna aslım hükmü diyoruz.
05:27Peki Cuma namazı vaktinde spor yapmak, yazı yazmak gibi alışveriş dışındaki faaliyetlerin hükmü nedir?
05:35İşte bu da hükmü bilinmeyen ve hükmü sorulan fer'i, furat olan meseledir.
05:42Cuma vaktinde alışverişin haram kılınması hükmüne sevk eden bir illet söz konusudur.
05:50Ki bu illet Cuma namazından alıkoymasıdır.
05:54Dolayısıyla bu ayeti kerimede geçen Cuma namazı esnasında, Cuma namazına çağrıldığınızda alışverişi terk edindeki kasıt Cuma namazından o alışverişin alıkoymuş olmasıdır.
06:09Dolayısıyla Cuma vaktinde yazı yazmak, spor yapmak veya alışveriş akdi değil de mesela kira akdi gibi herhangi bir işlemde ve faaliyette bulunmak da ne yapar?
06:22Cuma namazından kişiyi alıkoyar.
06:26İşte illetlerindeki bu birliktelikten dolayı, aslın hükmü olan Cuma vaktinde alışveriş yapmanın haramlılığı fer'e,
06:38yani alışveriş dışındaki faaliyetlere de ilhak edilir ve kıyas edilir.
06:45Bunlar da haramdır.
06:46Bu hükmü nereden veriyoruz?
06:48Bu hükmü kıyasen veriyoruz.
06:50Tabii konumuz içerisinde birçok kıyas örneği vereceğiz ve konu daha anlaşılır olacak ama ben şimdi kıyasın şer'i bir delil olma yönüne değinmek istiyorum.
07:04Şimdi kardeşlerim kıyas, kitap, sünnet ve sahabe icmal gibi şer'i bir delildir.
07:10Yani bir hükmün şer'i bir hüküm olduğunu ispat etmek için bir delildir.
07:17Kıyasın delili illete yani hükme sevk eden, edene, delalet eden nasılsın kendisidir.
07:26O halde kıyasın delil olması illet içeren o delillerin yani Kur'an'ın, sünnetin ve icmağın, icmağın hüccet olmasından gelir.
07:36Zira kitap, sünnet ve icmağın hüccet olduklarını, kat'i deliller olduklarını daha önce bu başlıklardaki derslerimizde ortaya koymuştuk.
07:44Bunlar sabit olduğuna göre bunlara bağlı olarak kıyasın da hüccet olduğu sabit olur.
07:53Yani biraz daha anlaşılması açısından konuyu açacak olursak eğer bir illetin delili kitap ise yani Kur'an'da geçiyor ise bu kıyasın delili de kitabın delildir.
08:05Yani Kur'an'ın delilidir.
08:07Eğer illetin delili sünnet ise bu kıyasın delili de sünnetin delilidir.
08:13Eğer illetin delili işte sahabelerin icmağı ise bu kıyasın delili de sahabenin icmasının delili olur.
08:21Böylece bu kıyasın delili kat'i delil olmaktadır.
08:26Çünkü o hükme sevk edene bizi götüren nas'ın delilinin aynısıdır.
08:34Yani kat'i deliller olan kitap, sünnet ve sahabenin icmağının delillerinin aynısıdır.
08:40Buna binaen kıyasın şer'i bir hüccet olduğuna dair şer'i delil, kitap, sünnet ve sahabenin icmasının şer'i hüccet, şer'i delil olduklarına delalet eden, işaret eden delillerin toplamıdır.
08:58Onun için kıyasın delili kesin ve kat'i bir delildir diyoruz.
09:04Keza yine Resulullah Aleyhissalatü Vesselam'ın kıyasa yönlendirdiği, kıyasa teşvik ettiği, kıyasa sevk ettiği ve kıyası ikrar ettiği de birçok rivayetlerde sabit olmuştur.
09:18Ve bu konuda gerçekten çok rivayet vardır.
09:21Mesela Abdullah İbni Zübeyir'den bir rivayette bir adam Resulullah Aleyhissalatü Vesselam'a gelerek işte babam çok yaşlı iken İslam'a yetişti.
09:32Deveye bilmeye de muktedir değildir.
09:36Halbuki haç da üzerine farz oldu.
09:39O zaman onun yerine haç edeyim mi diye sordu.
09:42Ve Resulullah Aleyhissalatü Vesselam sen en büyük çocuğ musun deyince adam da evet dedi.
09:48İşte Resulullah Aleyhissalatü Vesselam şöyle bir cevap verdi.
09:53Dedi ki söyle bakalım babanın üzerinde bir borç olsaydı onun adına borcu ödeseydin babanın borcu ödenmiş olur muydu?
10:01Buyurdu adam da evet dedi.
10:04Öyleyse onun adına haccet buyurdu.
10:07Şimdi bu hadiste Allah Resulü hükmü kıyasa yönlendirerek ne yaptı ortaya koydu.
10:15Bakın yine Resulullah Aleyhissalatü Vesselam Muaz ve Ebu Musa Aleyhissalatü Vesselam'a her birini bir bölgeye kadı olarak gönderdiğinde onlara ne ile hükmedeceksiniz diye sorduğunda onlar Allah'ın kitabında ve senin sünnetinde hükmü bulamazsak kıyas ederiz ve ederiz ve hakka en yakın olanla amel ederiz cevabını verdiler.
10:39Bunun üzerine Resulullah Aleyhissalatü Vesselam da isabet ettiniz buyurdu.
10:44Yani bunlar gibi Resulullah'ın kıyasa irşad ettiğine ilişkin örnekler çoktur.
10:50Velhasıl kıyas kendisinden hükümler istinbat edilen kat'i şer'i delillerden birisidir kardeşlerim.
10:59Evet şimdi ise kıyasın en önemli rüknü olan illetin açıklamasına geçelim.
11:06İllet kardeşlerim sözlükte bulunduğu yerde değişikliğe yol açan durum demektir.
11:12İşte hastalığa da illet denir değil mi?
11:15Neden?
11:15Çünkü bu hastalık vücutta değişikliğe yol açar.
11:19Kelime anlamı budur.
11:20Usulucuların ıstıvanda ise kendisinden dolayı hükmün teşri edildiği yani hükme sevk eden zahir, munzabıt, münasip bir vasıftır.
11:32Ne demektir bu tanım?
11:34Önce tanımı anlayalım.
11:35Şimdi kıymetli dostlar illet hükmün kendisinden dolayı var olduğu şeydir.
11:41Yani başka bir ifadeyle illet hükme sevk eden yani hükmün teşriğine neden olan husustur.
11:49Yani hüküm o gerekçeyle teşriğ kılındı, o gerekçeyle geldi.
11:55Örneğin Haşir suresinde fey ile ilgili yani silah kullanmadan elde edilen ganimetler hakkında
12:04Rabbimiz bu feylerin kime verileceğini saydıktan sonra
12:09işte yetimler, yoksullar ya da yolda kalmışlar için dedikten sonra
12:13كَيْلَى يَكُونَ دُولَةً بَيْنَ لَغْنِيَاهِمْ مِنْكُمْ
12:18Yani böylece o mallar içinizde yalnızca zenginler arasında dolaşan bir devlet olmasın diye buyuruyor.
12:26Ardından da
12:28لِلْفُقَرَائِ الْمُحَاجِرِينَ
12:30Yani muhacirler içindir diyor.
12:33Böylece bu ayet feyn fakir muhacirlere verilmesi hükmüne delalet ediyor.
12:40Bundan dolayı Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem fakir olan iki kişi dışında
12:45ensara vermeksizin sadece muhacirlere verdi.
12:48Yani bu ayetlerde fey taksiminin ensara değil de muhacirlere verilmesi hükmünün illeti
12:57mallar sadece içinizde zenginler arasında dolaşan bir servet, bir devlet olmasın diye belirtildi.
13:06İşte burada fey ganimetlerinin ensar ve muhacirlere eşit olarak dağıtılmaması
13:12sadece muhacirlere verilmesi hükmünün gerekçesi ve sebebi
13:17mal ve zenginliğin sadece zenginler arasında toplanan bir servete dönüşmemesi olarak belirtiliyor.
13:26İşte bu illet hükmün konuluşuna sevk eden, o hüküm için gerekçe olan
13:33açık, zahir, münasip ve munzabıt bir vasıptır.
13:38İllet olacak vasfın biraz önce zikrettiğimiz açık ve zahir olması demek
13:43varlığına ve yokluğuna kesin olarak hükmedilebilecek şekilde anlaşılır, açık bir vasıf olması demektir.
13:51Münasip ve munzabıt olması ise illet olmaya uygun olan, kişiden kişiye, durumdan duruma
13:59farklılıklar göstermeyen istikrarlı bir vasıf olması demektir.
14:04Şimdi bunu biraz açalım.
14:05Mesela yolculuk esnasında namazın kısaltılması hükmü var.
14:09Öyle değil mi?
14:10Bu hüküm için bazıları diyor ki, buradaki illet yolculuktaki meşakkatin ve zorluğun varlığıdır diyor.
14:18Yani illeti meşakkat ve zorluk olarak belirliyorlar.
14:21Ancak yolculuktaki meşakkat ve zorluk illet olamaz.
14:25Neden? Zira yolculuktaki meşakkat kişilerin ve durumların değişmesiyle birlikte değişen
14:34belirsiz yani munzabıt olmayan bir vasıfdır.
14:39Fakir ve yaya bir kişinin yolculuğundaki meşakkat ile zengin ve binekli bir kimsenin
14:45yolculuğundaki meşakkat aynı değildir.
14:47Mesela günümüzde otobüsle bir gün süren bir yere uçakla bir saatte gidilmesindeki
14:55meşakkat aynı değildir.
14:57Bundan dolayı meşakkat ve zorluk birer vasıf olmalarına rağmen
15:02zahir, münasip ve munzabıt vasıflar değildir.
15:07Ama mesela
15:08Kadı, hakim, öfkeliyken, kızgınlıyken, kızgınken hüküm vermesin buyuruluyor başka bir hadiste.
15:20Şimdi burada kızgınlığın, öfkenin hüküm vermekten nehyeden bir illet olduğunu getiriyor hadis.
15:27Peki öfke nedir, kızgınlık nedir?
15:29Kızgınlık fikri karışıklık ve ızdırap halidir.
15:33Yani öfke ve kızgınlık varlığına ve yokluğuna kesin olarak hükmedilebilecek şekilde anlaşılır, açık bir vasıftır.
15:43Aynı zamanda kişiden kişiye, durumdan duruma farklılıklar göstermeyen istikrarlı bir vasıftır.
15:49Yani zahir ve munzabıt bir vasıftır.
15:53İşte kardeşlerim illetin tanımı ve tarifi bu şekildedir.
15:57Şimdi gelelim illeti tespit etme yöntemlerine.
16:02Yani şer'i naslardan illet nasıl çıkarılır, nasıl tespit edilir konusuna.
16:08İlk olarak illet ancak vahyin getirdiklerinden alınır.
16:12Bunu biliyoruz.
16:13Vahyin getirdikleri ise kitap, sünnet ve sahabe icmadır.
16:16Ancak bu üçünden birinde geçtiği zaman o şer'i bir illet olur.
16:22Aksi takdirde şer'i bir illet olarak ona itibar edilmez.
16:26Şer'i nasların işte illete delaleti ve illeti göstermesi ise kardeşlerim dört şekilde olur.
16:35Buna sarahaten, delaleten, istimbaten ve kıyasen denilir.
16:41Yani bu dördü şer'i naslarda illeti tespit etme yollarıdır.
16:48Zira illetler bu dört şekil üzere vardır.
16:50Belki isimlerini duyunca karışık gibi gelebilir ama örneklerle açıklayınca anlaşılacaktır Allah'ın izniyle.
16:58Şimdi nedir bunlar?
16:59Birincisi sarahaten olmasıdır.
17:03Yani apaçık olmasıdır.
17:04Yani nas'ın kendisinde apaçık ve sarıh bir şekilde illetin bulunmasıdır.
17:11Bu da herhangi bir incelemeye, araştırmaya veya istinbata ihtiyaç duymaksızın nas'ın illetini lügatta bu anlamda konulmuş bir lafızla göstermesidir.
17:25Yani nas'ın kendisi illet için konulmuş lafızlarla zaten burada illet var diye kendisi sarıh bir şekilde gösteriyor.
17:35İşte bu lafızlar ise lügatta illet için konulmuş olan belirli lafızlardır.
17:42Ne gibi?
17:43Mesela min ecli lafzı.
17:46Lam harfi, key harfi, inne harfi, be harfi lafızları ve harfleridir.
17:53Bunlar aralarında bazı küçük farklar olmakla birlikte Arap dilinde illet için konulmuş harfler ve lafızlardır.
18:02Bundan dolayı bunların manaları işte bunun için, bu sebeple ve bundan dolayı gibi manalara gelirler.
18:11İşte kıymetli dostlar beyan edilen bir hükümde bu lafızlardan sonra hükmün gerekçesi olmaya uygun, açık ve münasip bir vasıf geçerse bunun sarıh bir illet, açık bir illet olduğunu gösterir.
18:31Mesela biraz önce Haşir suresinde fey ganimetlerinin dağıtılmasıyla ilgili zikrettiğimiz ayette nasıl geçiyordu?
18:42Key la yekunu duuleten.
18:45Yani mallar işte sadece içinizde zenginler arasında dolaşan bir devlet, bir servet olmasın diye.
18:54Ney mi? Yani key la yekunu duuleten diyordu.
18:59Bu ayette key lafzından sonra hükme, bitişik, münasip bir vasıf geliyor.
19:06İşte bu illet lafzından sonra hükme, bitişik, uygun bir vasfın gelmesi bunun illet olduğunu gösterir.
19:15Yine mesela Allah Resulü bir dönem kurban etlerinin saklanmasını yasaklıyor.
19:23Sonra bunu serbest bırakıyor ve bu yasaklamanın gerekçesini bir hadiste şöyle ifade ediyor.
19:32Diyor ki,
19:32Kurban etlerini saklamanızı ancak o zaman o bölgeden işte geçen muhtaç bir kafileden dolayı size yasakladım.
19:48Diyor ve devamında artık yiyin, saklayın ya da tasadduk edin buyuruyor.
19:53Şimdi bu hadiste kurban etlerini saklamanın yasaklanması hükmünün illeti min ejli lafzıyla sarıh bir şekilde açıklanıyor.
20:04Min ejli dafe diye bunun bu yasağın neden olduğu ifade ediliyor.
20:11Yine kıymetli dostlar bir başka hadis-i şerifte
20:14Yani izin istemek bakıştan dolayı, gözden dolayı konuldu buyuruyor.
20:24Yani bir eve girildiğinde malum izin istemek hükmü vardır.
20:29Bu hüküm getirildi.
20:31Bu hüküm neden getirildi?
20:32İşte bu hadiste bunun illeti bizzat Nas'ın kendisinde illet ifade eden lafızdan sonra açıkça ifade ediliyor.
20:44Neydi o da?
20:45İnne mâ cûlel-istîzânûh
20:47Yani size izin istemek getirildi, izin isteme hükmü konuldu.
20:52Min ejli şunun için, şundan dolayı el basar.
20:57Yani gözden ve bakıştan dolayı diye ifade ediliyor.
21:03İşte kıymetli dostlar bu şekilde Nas'larda yer alan illetin sarıh açık bir şekilde apaçık lafızlarla ifade edilmesine
21:12sarahaten illet deniliyor.
21:15Nas'lardaki illetin tespit etme yolları ve çeşitlerinden ikincisi ise delaleten illettir.
21:23Nedir bu?
21:25Bu da yani bu durumda bir öncekinde sarahatende olduğu gibi açık bir şekilde bizzat illet harfleriyle bir illet geçmez.
21:36Geçmemiştir.
21:37Ancak illet için konulmuş sarıh açık lafızlar bulundurmamasına rağmen herhangi bir karine yardımıyla
21:47Nas'ta gösterilen vasfın illet olduğu anlaşılmaktadır.
21:53Mesela Allah Resulü Aleyhissalatü Vesselam'ın şu hadis-i şerifi böyledir.
22:00وَلَا يَرَسُوا الْقَاتِلْ
22:03Yani katil hiçbir şeye varis olamaz buyuruyor Allah Resulü Aleyhissalatü Vesselam.
22:09Şimdi bu hadiste illet ifade eden harfler ya da lafızlar yok.
22:13Ancak katil kelimesi, katil lafzı hükme bitişik yani varis olmama hükmüne bitişik, mirastan yasaklanmak hükmüne bitişik, münasip ve anlaşılır bir vasıftır.
22:31Bundan dolayı varis olmamanın illeti katillik vasfı olmuştur deriz.
22:39İşte bu delaleten illetin tespitidir.
22:43Yine mesela biraz önce zikrettiğimiz لَا يَغْطِ الْقَادِ وَهُوَ غَدْبًا hadisinde yani kadı hakim kızgınken, öfkeliyken hüküm vermesin hadisindeki öfke, kızgınlık vasfı
22:55kendisindeki o fikri karışıklık ve ızdırap hali bulunmasından dolayı hüküm vermekten men edilmeye uygun anlaşılır, münasip bir vasıftır.
23:09İşte bundan dolayı illet olmaya uygundur.
23:13Yine kardeşlerim hükmün soru mahallinde ve soruyla birlikte zikredilmesi de illeti ortaya çıkarır.
23:21Mesela Resulullah Aleyhisselatü Vesselam'a yaş hurmanın kuru hurmayla satışı soruluyor.
23:28Nebi Sallallahu Aleyhi Vesselam de kuruduğunda yaş hurma eksiliyor mu diye soruyor.
23:35Onlar da evet deyince bunun üzerine o zaman hayır diyor Allah Resulü Aleyhisselatü Vesselam.
23:40Şimdi burada sorulan soruya karşılık yaş hurmanın noksanlaşması, karşılıklı satışının yani kuru hurmayla yaş hurmanın karşılıklı satışının
23:51caiz olmadığı hükmünün illeti olduğuna delalet yoluyla ne yapıyor?
23:59İllet ortaya çıkıyor.
24:01İşte delaleten illet bir önceki gibi sarih bir lafızla değil ancak karineden dolayı bir delalet ile illet durumudur.
24:13Ve bunlar gibi şekillerde bu karineler yoluyla illet delaleten tespit edilir.
24:22Yine kardeşlerim illet çeşitlerinden ve tespit yollarından üçüncüsü de istinbaten olmasıdır.
24:30Bu nedir? Bu da şudur.
24:31Şimdi hem sarahatende olduğu gibi açık bir illet bildiren lafız ve harfler yoktur.
24:37Hem de biraz önce zikrettiğimiz delaletende olduğu gibi bir karine ile illete delalet eden bir ibare de yoktur.
24:46Ancak hükümdeki bazı özelliklerden dolayı bir hükümdeki illet müştehitler tarafından istinbat edilir, çıkartılır.
24:58Yani naslardan hükmü çıkartmak gibi illet çıkartılır.
25:04Bu da şöyle olur.
25:05Mesela şeriat bir halde bir şeyi emreder ya da nehyeder.
25:11Sonra o halin ortadan kalkmasıyla emrettiği şeyi nehyeder, yasaklar ya da yasakladığı nehyettiği şeyi ise emreder.
25:22İşte bu durumda o halin ve o vasfın hüküm için illet olduğu istinbat edilir, çıkarılır.
25:33Mesela işte dersimizin başında zikrettiğimiz o Cuma suresinde geçen ayet değil mi?
25:39Rabbimiz ne buyuruyor doğruda?
25:41Ey iman edenler!
25:42Cuma günü namaza çağrıldığınızda alışverişi bırakın ve Allah'ın zikrine koşun buyuruyor.
25:47Şimdi bu ayet Cuma namazı vaktinde normalde mübah olan alışverişi, değil mi?
25:55Alışveriş normalde mübah.
25:57Ama normalde mübah olan o alışverişi yasakladı, nehyetti.
26:01Yani mübahı haram kıldı, yasakladı.
26:05Sonra ayetin devamında ise şöyle buyuruyor işte
26:08فَاِزَا قُزِيَتِ الصَّلَاتُ فَمْ تَشُرُوا فِالْاَرْضِ
26:12Yani namaz bittiğinde yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan arayın buyuruyor.
26:17Şimdi burada namaz bittikten sonra Allah'ın lütfundan aramayı emretti.
26:24Yani biraz önce nehyettiği, yasakladığı o alışverişi tekrardan caiz ve tekrardan mübah kıldı.
26:32Yani alışverişin haram kılındığı halin sona ermesiyle haramlık da sona erdi.
26:39İşte buradan illetin namazdan alıkoymak yani o Cuma günü Cuma namazından alıkoymak olduğu istinbat edilmiştir.
26:50Yani namazdan alıkoymak illeti istinbaten çıkartılmış bir illettir.
26:58İşte bunun gibi birçok naslarda illet istinbat yoluyla bizzat müştehitler tarafından tespit edilir ve çıkartılır.
27:09Ve yine kıymeti dostlar illetin çeşitlerinden sonuncusu da kıyasen illettir.
27:17Yani kıyasen olmasıdır.
27:20Şimdi bunu da açık olması için şöyle ifade edebiliriz.
27:24Yani kıyasen illet, şer'i bir delilin getirdiği illeti, şer'i delilin getirmediği illete kıyas yoluyla tespit edilen illettir.
27:37Ne demek bu?
27:38Bunu da biraz açalım.
27:39Mesela işte biraz önce zikrettik kadı öfkeliyken, kızgınken hüküm vermesin hadisi,
27:45öfke ve kızgınlığın hüküm vermekten nehyeden bir illet olduğunu getirdi.
27:52Öyle değil mi?
27:53Şimdi burada kızgınlığı illet kılan husus neydi?
27:57Fikri karışıklık ve hal ızdırabi yani ızdıraplı hal olmasıydı.
28:03Şimdi bu illet üzerine içerisinde fikri karışıklığın ve ızdıraplı halin meydana geldiği,
28:12hasıl olduğu şeyler kıyas edilir.
28:15Örneğin aynı hal aşırı açlık durumunda da vardır.
28:19Dolayısıyla bir hakim ya da bir kadi fikri karışıklığa ve ızdırap haline sebep olan açlık halinde de açken de hüküm vermez.
28:34Yine diğer bir örnek mesela Nebi sallallahu aleyhi ve sellem bedevilerin ya da işte bazı kervanların pazara getirilmekte olan mallarını karşılamaktan ve pazara gelmeden satın alınmasından nehyetti.
28:50Bunu yasakladı.
28:51Ve devamında da dedi ki eğer bir insan onları karşılar satın alırsa mal sahibi pazara geldiğinde o mal da muhayyerdir.
29:03Yani o satıştan vazgeçebilir.
29:06Şimdi pazara getirilmekte olan malları karşılamak alım satımlarının caiz olmadığının burada neydir?
29:14İlletidir.
29:14Peki onların illet olmasının yani bunun illet olmasının yönü nedir?
29:20Mal sahibinin pazar fiyatından cahil olmasıdır.
29:24Zira hadisin sonunda nasıl geçti?
29:26Pazara geldiğinde dedi.
29:28Yani pazar fiyatını öğrendiğinde demektir bu.
29:32Öyleyse pazara getirilmekte olan malları karşılamayı illet kılan husus pazar ve fiyat bilgisizliğidir.
29:42Cehaletidir.
29:43Onun için pazara getirilmekte olan malları karşılama üzerine şehirde otursa dahi yani bedevi olmasına gerek yok.
29:51Pazar fiyatını bilmeyen herkes ne yapılır?
29:55Kıyas edilir.
29:56Mesela işte uzun bir süre cezaevinde kalmış ve cezaevinden yeni çıkmış bir kimseden de bir ürün almak buna kıyasen caiz olmaz.
30:06Niye? Çünkü o kişi aynı pazara gelen o bedevi de olduğu gibi pazar fiyatlarından nedir?
30:14Bilgisizdir, cahildir.
30:15İşte kıymetli dostlar bunlar illetin çeşitleri ve illeti tespit etme yolları ve yöntemleridir.
30:22Ve İslam şeriatında kendisine itibar edilen illet ancak bu dört şekilde tespit edilen şer'i illetlerdir.
30:31Ve şer'i kıyasın rükünlerinden, en önemli rükünlerinden olan illetin vakası da budur.
30:40Bir kısım şer'i hükümler illetleriyle beraber gelmiştir ki bir kısım hükümler de illetlendirilmemiştir.
30:48Yani burada bahsettiklerimiz illetle beraber gelmiş olan hükümlerdir ama birçok hüküm illetsiz gelmiştir.
30:54Yani şer'i o meselede teşriğin sebebini açıklamamıştır.
30:57Bundan dolayı bu tür hükümler tevkifi şer'i hükümler olarak isimlendirilir.
31:03Şer'i hükümleri incelediğimizde işte ibadet, ahlak, yiyecekler ve giyecekler ile alakalı hükümlerin tamamının tevkifi hükümler olduklarını görürüz.
31:12Yani bu hükümler illetsizdir.
31:14Allah subhanahu ve teala bunların teşriğindeki sebebi bizlere açıklamamıştır.
31:20Dolayısıyla bu tür hükümlerde illet aramak caiz değildir.
31:23Yani Allah subhanahu ve teala'nın namazı, zekatı ve ibadetlerden olan diğer hükümleri neden şer'ileştirdiğini araştırmamız caiz değildir.
31:34Yine şari'in işte erkeğe ipeğin giyilmesini veya altının haram kıldığı halde kadına neden mübah kıldığını,
31:43işte ölü etini haram kıldığı halde alı neden helal kıldığını araştırmak doğru değildir.
31:48İşte bu hükümler gibi ibadet, ahlak, yiyecek, giyecek hükümleri tevkifi hükümlerdir.
31:55Yani illetsiz hükümlerdir.
31:57Bize düşen Allah subhanahu ve teala'nın emrettiklerini anlamak, itaat etmek, teslim olmak ve onlara sarılmaktır.
32:05Kaldı ki akıl zaten kendisinden illet koyamaz, aksi takdirde Allah'a iftira etmiş olur.
32:12Zaten akıl hükümler için illet koyamayacağı gibi hükümler de koyamaz.
32:16Çünkü tek şari yani kanun koyucu Allah subhanahu ve teala'dır.
32:22Ama maalesef ne üzücüdür ki bugün insanların bir kısmı maslahat adı altında hükümlerin tamamını menfaatçilik ile illetlendirmeyi alet edindiler.
32:35Yani bu kişilerin sözleri İslam ile tamamen çelişen, menfaate dayalı, kapitalist ideolojiden etkilenmiş sözlerdir.
32:43Oysa ki Rabbimiz Müslümanların sadece şer'i hükümlere bağlı kalmasını emretti ve bunun dışında bizleri de muhayyer bırakmamıştır.
32:53Rabbimiz Allah ve Resulü bir işe hükmettiğinde iman eden mümin bir kadın ve mümin bir erkek için seçme hakkı yoktur buyurdu.
33:03Evet kıymetli dostlar böylece kıyas konusunda bilmemiz gereken ana hatları ortaya koymuş olduk.
33:09En başta da dediğim gibi tabi ki bu konunun birçok detayları vardır.
33:13Ancak burada hepsini ele almamız mümkün değil.
33:16Zaten biz burada İslam kültürüne ait konularda daha detaylı olarak asıl kaynaklara müracaat edilmesi ve bu konularda geniş araştırma ve incelemeler noktasında bir teşvik olması ve bir ön bilgi olması açısından konuları ele alıyoruz.
33:34Rabbimiz inşallah bu derslerimizi İslam kültürünün derinlemesine araştırılması ve incelenmesi noktasında az da olsa bir vesile kılar.
33:44Ve böylece şer'i deliller bahsinde dört delil olan kitap, sünnet, icma ve kıyas konusunu ele almış olduk.
33:53Farklı konulara ilişkin diğer derslerimizde buluşmak üzere hepinizi Allah'a emanet ediyorum.
34:00Esselamu Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu.

Recommended