- 16 saat önce
EKRANLARIN SEVİLEN YÜZLERİ KENDİ MEMLEKETLERİNİ“MEMLEKET GİBİSİ YOK” İLE GEZİYOR
Yıllardır insanların kalplerine taht kuran ünlü isimler, siyasetin önemli yüzleri, spor dünyasının kahramanları “Memleket Gibisi Yok”, her pazar saat 16:20’de, sevenlerini kendi memleketlerine davet ediyor.
Televizyon dünyasının en sevilen yüzleri yepyeni bir programla Kanal 7 ekranlarında, kendi memleketlerinde sevenleriyle buluşuyor. Memleket Gibisi Yok, her biri kendi alanında ünlü isimleri memleketlerine götürüp çocukluğunun sokaklarında, gençliğinin izlerinde ve hayatına yön veren hatıralarında bir yolculuğa çıkarıyor. Sadece o yörenin yemekleri, gelenekleri ve kültürü değil; haftanın ünlüsünün hayata bakışı, değerleri ve iç dünyası da Memleket Gibisi Yok ile ekranlara yansıyor.
Programın ilk bölümünde türküleriyle kulakların pasını silen Mustafa Uğur, memleketi Gaziantep’i sevenlerine tanıtıyor. Baba ocağına giden Mustafa Uğur’un ailesiyle sohbeti, futbolcu olma hayallerini kurduğu sokaklar ve memleketinden duygu dolu anılar Memleket Gibisi Yok ile ekrana taşınıyor.
“Memleket Gibisi Yok”, bir şehrin ruhunu, oradan çıkıp milyonlarca insana hitap eden bir insanın gözünden anlatıyor. Sıcacık sohbetler, tanıdık mahalleler, nostaljik hikâyeler ve yerel renklerle dolu bu yolculuk, ekran başındakilere hem duygusal hem kültürel bir deneyim yaşatıyor.
Her memlekette başka bir hikâye, her durakta başka bir yüz… “Memleket Gibisi Yok”, her pazar saat 16:20’de Kanal 7’de.
Yıllardır insanların kalplerine taht kuran ünlü isimler, siyasetin önemli yüzleri, spor dünyasının kahramanları “Memleket Gibisi Yok”, her pazar saat 16:20’de, sevenlerini kendi memleketlerine davet ediyor.
Televizyon dünyasının en sevilen yüzleri yepyeni bir programla Kanal 7 ekranlarında, kendi memleketlerinde sevenleriyle buluşuyor. Memleket Gibisi Yok, her biri kendi alanında ünlü isimleri memleketlerine götürüp çocukluğunun sokaklarında, gençliğinin izlerinde ve hayatına yön veren hatıralarında bir yolculuğa çıkarıyor. Sadece o yörenin yemekleri, gelenekleri ve kültürü değil; haftanın ünlüsünün hayata bakışı, değerleri ve iç dünyası da Memleket Gibisi Yok ile ekranlara yansıyor.
Programın ilk bölümünde türküleriyle kulakların pasını silen Mustafa Uğur, memleketi Gaziantep’i sevenlerine tanıtıyor. Baba ocağına giden Mustafa Uğur’un ailesiyle sohbeti, futbolcu olma hayallerini kurduğu sokaklar ve memleketinden duygu dolu anılar Memleket Gibisi Yok ile ekrana taşınıyor.
“Memleket Gibisi Yok”, bir şehrin ruhunu, oradan çıkıp milyonlarca insana hitap eden bir insanın gözünden anlatıyor. Sıcacık sohbetler, tanıdık mahalleler, nostaljik hikâyeler ve yerel renklerle dolu bu yolculuk, ekran başındakilere hem duygusal hem kültürel bir deneyim yaşatıyor.
Her memlekette başka bir hikâye, her durakta başka bir yüz… “Memleket Gibisi Yok”, her pazar saat 16:20’de Kanal 7’de.
Kategori
📺
TV ve DiziDöküm
00:00:00Müzik
00:00:00Samsun demek, Milli Mücadele demek, 19 Mayıs demek, bunun da dışında Samsun demek, Vezir Köprü Kanyarı demek, Amisos Tepesi demek, Amazon medeniyetinin yaşandığı yer demek, Samsun demek çok şey demek.
00:00:28Nedir çakalı menemeni? Menemen yapan, Fatiha yapan.
00:00:31Devletimizin temellerinin oluşturulduğu tarih işte bu geminin yolculuğuyla başladı.
00:00:35Atatürk'ün arkadaşları Bandırma Vapuru ile Samsun'a geldiler, işte bu bulunduğum noktada burada Samsun'a ayak bastılar ve buradan Samsun'a giriş yaptılar.
00:00:44Samsun ayrıca Karadeniz bölgesinin en çok sahili olan şehridir.
00:00:48Oyuncak Müzesi'ndeyiz.
00:00:49Ben sazımı ona verdim, o da bisikleti bana verdi.
00:00:51Fakat bisiklet nasıltı biliyor musunuz? Bisikletin lastikleri yoktu.
00:00:54Samsun Baffa fidesi yapıldı. Şimdi neye kaldı hiç? Denemeye, yemeye kaldı.
00:00:58Demin çok lezzetli de ben de kendimi zaten yemek istiyorum.
00:01:01Nefis, pek yerime öyle nefis.
00:01:03Bu sıralarda ben oturdum diyorum, bu tahtaya ben yazdım diyorum, bu tahta çıktım ben bildiklerimi anlattım diyorum.
00:01:24Samsun demek, Milli Mücadele demek, 19 Mayıs demek, Türkiye Cumhuriyeti demek.
00:01:33Bunun da dışında Samsun demek, Vezir Köprü Kanyonu demek.
00:01:36Mutlaka görülmesi gereken yerlerden bir tanesi.
00:01:38Yine Samsun demek, Teke Köy Mağaralar demek.
00:01:40Samsun demek, Amisos Tepesi demek.
00:01:43Samsun demek, Amazon Köyü demek.
00:01:45Amazon medeniyetinin yaşandığı yer demek, bölge demek.
00:01:48Samsun demek, özellikle kayakseverler için söylüyorum.
00:01:50Akdağ, Ladi Kayak Merkezi demek.
00:01:53Samsun demek, aslında Miami demek, plajların mutlaka görülmesi gereken yerlerden bir tanesi.
00:01:57Samsun demek, Bafro Ovası demek.
00:01:59Samsun demek, Kuş Cenneti demek.
00:02:01Samsun Sağlık Müzesi demek.
00:02:02Cerrahi Aletler Müzesi demek.
00:02:04Yine Samsun demek, Samsun Pidesi.
00:02:06Bafro Pidesi demek.
00:02:07Buraya gelmişken, hani ne yenir derler ya,
00:02:10Samsun'un çok güzel yiyecekleri vardır ama
00:02:12Samsun'un pidesi bir kere dünya çapındadır.
00:02:14Lezzeti, tadı çok farklı olur.
00:02:16Özellikle tavsiye ediyorum gelmişken.
00:02:18Samsun Tritini de unutmayın.
00:02:19Özellikle kış dönemlerde, soğuk dönemlerde
00:02:21Samsun Tritini mutlaka tadılması gereken gastronomi özelliklerinden bir tanesi.
00:02:26Hangisini anlatayım ki saymakla bitmez.
00:02:28Yine Samsun Kızılırmak demek.
00:02:29Yeşılırmak demek.
00:02:30Anadolu'nun içlerinden doğup Karadeniz'de Samsun'a dökülen rırmaklardan bahsediyorum.
00:02:34Yine Samsun demek, Çarşamba demek.
00:02:36Çarşamba Ovası demek.
00:02:37Samsun demek, Çok Şey demek.
00:02:39Orhan Gencebay demek.
00:02:40Aynı zamanda Samsun Spor demek.
00:02:42Türküleriyle Samsun demek, Çarşamba demek.
00:02:46Çarşambayı Seladı demek.
00:02:47Yıldıray Çınar demek.
00:02:48Çarşamba Ovası demek.
00:03:18Evet şu an bulunduğum nokta Samsun için, hatta Türkiye için en önemli noktadan bir tanesi.
00:03:36Çünkü Osmanlı İmparatorluğu'nun en zor döneminde milli mücadeleyi başlatmak üzere
00:03:40Atatürk vesile arkadaşları Bandırma Vapırı ile Samsun'a geldiler.
00:03:44İşte bu bulunduğum nokta burada Samsun'a ayak bastılar ve buradan Samsun'a giriş yaptılar.
00:03:49Burası bizim için çok önemli, tarihi bir nokta.
00:03:51Atatürk'ün ve silah arkadaşlarının milli mücadeleyi başlatmak için geldikleri Samsun'da ilk ayak bastıkları noktan adı ilk adımdır.
00:03:59İlk adımı buradan atıldı.
00:04:00Kurtuluş Savaşı'nın, milli mücadelenin.
00:04:02O nedenle de bu bölgenin adı ilk adım olarak geçer.
00:04:05Evet burası yine Samsun'umuzun güzel noktalarından bir tanesi.
00:04:30Buranın şöyle bir önemi var bu lokasyonun.
00:04:32Tabi yıkadım, arkamızda yıkadım liman aynı zamanda ama
00:04:35Samsun Fuarı diye bilinen özellikle belli bir yaş grubunun çok yakından bildiği o fuar bölgesi, meşhur fuar bölgesi burası.
00:04:41Türkiye'nin iki tane en büyük fuarı vardı yıllar önce hatırlar herkes, büyükler özellikle hatırlarlar.
00:04:45İzmir Fuarı ve Samsun Fuarı.
00:04:47Bir ay boyunca bütün Türkiye'nin ünlü sanatçıları burada konserler verirdi, aktiviteler olurdu.
00:04:51Burada bir daha Rus pazarı dediğimiz bizim eski adıyla, şimdi yabancılar pazarı dediğimiz yine Samsun'a geldiğinde mutlaka görülmesi gereken yerlerden bir tanesi.
00:04:59Büyük bir pazaranımız var, tek katlı.
00:05:01Kapalı çarşı gibi düşünebiliriz İstanbul'un.
00:05:03Onun gibi bir pazaranı.
00:05:05Burada onun da görülmesinde fayda var.
00:05:07O 1996'lı yıllarda Sovyetler Birliği'nin dağılma sürecinde, şimdiki Rusya ama eski Sovyetler Birliği'nden gelen birçok insan gelirken eşyalarını da getirdiler.
00:05:16O gün ekonomik koşullar çok ağırdı ülkelerinde.
00:05:19O getirdikleri eşyaları burada satışa sundular ve gelenler Rusya'dan geldikleri için buranın adı da Rus pazarı olarak anıldı.
00:05:26Rus pazarında o yabancılar getirdikleri eşyalarını, ev eşyalarını veya bazı dikkat çekici değerli madeni eşyalarını burada satışa sundular.
00:05:34Gelir elde ettiler ve o gelene de ülkelerinde yaşamlarını sürdürmeye çalıştılar.
00:05:38Çok uzun yıllarda burada kaldılar.
00:05:40Daha sonra tabii yavaş yavaş ülkede dönüş yaptılar.
00:05:43Adı da Rus pazarı olarak o zaman anıldı.
00:05:45Türkiye'nin her yerinden insanlar burayı Rus pazarı olarak bildi.
00:05:47Birçok turlar, yabancılar veya yerli turistler mutlaka buraya gezerek buradan alışveriş yapmaktan hoşlanıyorlar.
00:05:53Tekstilden, ufak tefek hediyelik eşyalardan, Samsun'u özgü eşyalardan, birçok şeyden satışların yapıldığı, turistlerin özellikle yabancıların çok ilgi gösterdiği lokasyonlardan birisi haline geldi.
00:06:03Samsun'umuz için dediğim gibi görülmesi gereken yerlerden birisi haline gelmiştir.
00:06:07Samsun'u ayrıca Karadeniz bölgesinin en çok sahili olan şehridir.
00:06:11Bir buçuk milyon nüfusu ama aynı zamanda özelliği sahi ve kıyısı en uzun olan şehridir.
00:06:17Bu anlamda işte güzelliklerimizden bir tanesi denizimiz, doğamız.
00:06:20Evet şu an bandırma vapurunun önündeyim.
00:06:37Bandırma vapuru sadece Samsun'un değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin ve milli mücadelenin en önemli sembollerinden birisi.
00:06:44Atatürk ve silah arkadaşları milli mücadeleyi başlatmak üzere 16 Mayıs'ta İstanbul'da Galata'dan yola çıktılar.
00:06:50Ve 3 gün süren bir yolculuk sonrasında bir pazartesi günü yağmurlu bir günde Samsun'a 19 Mayıs 1919'da ayak bastılar.
00:06:58Ve bizim devletimizin temellerinin oluşturulduğu tarih işte bu geminin yolculuğuyla başladı.
00:07:02Burası bandırma vapurunun tefhis salonu.
00:07:28Atatürk ve silah arkadaşları 16 Mayıs'ta İstanbul'dan işte bu bandırma vapuruyla yola çıktılar.
00:07:34Ve Samsun'a 19 Mayıs'ta silah arkadaşlarıyla birlikte ulaştılar.
00:07:38Bu 3 gün boyunca bulundukları salon işte burası.
00:07:40Tefhis salonu bandırma vapurunun ve bu süre içerisinde milli mücadelenin temellerini, milli mücadelenin detaylarını bu masada arkadaşlarıyla birlikte tartıştılar, detaylandırdılar.
00:07:50O 3 günlük yolculukta Karadeniz'de bandırma vapuru içerisinde işte uykusuz ve yorgun bir şekilde başlatacakları milli mücadelenin detaylarını tartışıyorlar, planlamasını yapıyorlardı.
00:08:01Samsun'da çakallı denilen bölgedeyiz ve burada menemeni ile çok meşhur.
00:08:25Samsun'un çakallı menemeni denildiğinde mutlaka Samsun'a gelindiğinde tadılması, yenilmesi gereken bir şeydir.
00:08:32Öncelikle Nazik Devletin için teşekkür ederim sizlere.
00:08:35Ben teşekkür ederim.
00:08:36Hoş geldiniz.
00:08:36Bu arada bir sahibi olarak, yeni olarak hoş bulduk.
00:08:38Çok teşekkür ederim.
00:08:39Çok sağ olasın.
00:08:40Şimdi bu çakallı menemeni bir kere gerçekten lezzetiyle çok meşhur ve günün herhangi bir sahne de yenebilen bir şey.
00:08:46Tabii ki her vakit yenilebiliyor.
00:08:47Bu kadar çok menemenci var.
00:08:48Ben gördüm etrafta.
00:08:49Yani ben bu kadar dünyanın hiçbir yerinde aynı tıp restorantın yan yana olduğunu görmedim.
00:08:54Sayısız, sağlı sollu var.
00:08:55Menemenciler diyarı burası.
00:08:56Menemenciler diyarı.
00:08:57Evet, aynen.
00:08:57Neye bağlıyorsunuz bu ilgiye alakayı?
00:08:59Buraya özgü bir şey bu.
00:09:01Özgü bir şey.
00:09:02Samsun çakallıya özgü bir yemek.
00:09:04Yani menemene bir hayranlık var.
00:09:06Var değil mi?
00:09:06Evet, bu bir gerçek.
00:09:07Tabii.
00:09:08Bana dünyanın her yerine gelen hastalarım soruyor.
00:09:09Türkiye'nin değişik yerlerinden.
00:09:11Şöyleyeceğim, biz Samsun'a geldik.
00:09:12Yemek istersek neler yiyebiliriz diye.
00:09:13Ben onlara söylediğim şeylerden bir tanesi de çakallı menemeni.
00:09:16Nedir bu?
00:09:17Hakikaten tamam ben az çok biliyorum.
00:09:18Bir de sizin ağzınızdan bu yerin sahibi olarak, mekanını sahibi olarak sizden rica edebilirim.
00:09:22Neden çakallı menemeni yenmeli?
00:09:23Lezzeti güzel.
00:09:25Yani yediriyor kendini.
00:09:26Yediriyor kendini.
00:09:26Bilmiyorum ama.
00:09:27Bir de çok sayıda yer var.
00:09:28Burada gördüm ben.
00:09:29Onlarca diyeyim ben.
00:09:30Onlarca yan yana menemenci var.
00:09:32Bu kadar menemen yeniyor demek ya.
00:09:34Yeniyor evet.
00:09:35Bir hayranlık var menemene karşı.
00:09:37Peki mevsim var mı?
00:09:37Yazın, kışın, baharın herhangi bir dönemi var mı?
00:09:40Her daim yenilebilecek bir yemek yani.
00:09:4112 ay.
00:09:42Evet.
00:09:42Her zaman yenilebilen bir şey.
00:09:44Evet, evet.
00:09:44Bir kere ben de tabii sonuçta ben de yedim, yiyorum.
00:09:47Gerçekten de lezzeti çok güzel.
00:09:48Çok lezzetli evet.
00:09:49Ve buraya mutlaka girdiyse birisi Samsun'a bir nedenle ben bunu da tatsın derim.
00:09:54Siz ne dersiniz?
00:09:55Bence de.
00:09:56Yani tatsın.
00:09:56Sakıncası yok, tatsın diyorsunuz.
00:09:57Yok tabii ki.
00:09:58Aynen.
00:09:59Burada yediğimiz menemenin evde yenilen, yapılan menemenden ne farkı var?
00:10:03Bunu da ustamızdan dinleyelim.
00:10:04Öyle mi?
00:10:05Peki tamam dinleyelim memniyette.
00:10:06Ooo ustamızda menemeni de geldi.
00:10:08Hemen de geldi sağ olsun.
00:10:09Evet, hoş geldiniz.
00:10:10Ooo hoş bulduk, hoş bulduk.
00:10:11Çok teşekkür ederim.
00:10:12Evet, sakin ol ustam.
00:10:13Buyurun isterseniz size şöyle gelin.
00:10:15Ustam öncelikle ellerine sağlık.
00:10:17Teşekkür ederiz.
00:10:17Gerçekten görselliği, görüntüsü çok güzel.
00:10:19Ben biliyorsunuz sonuçta görsellik ve görüntü üzerinde çalışan bir cerrahın ana olarak mükemmel gözüküyor.
00:10:24Nedir çakallı menemenini menemen yapan, fark yaratan?
00:10:28Menemen yapan ortamı, doğası, lezzeti.
00:10:31Evdeki gibi olmuyor.
00:10:33Olmuyor.
00:10:33Hem ortamdan, hem doğaldan, hem el lezzetinden tavanın farkı var.
00:10:37Ateşin farkı var.
00:10:37Ateşin farkı var.
00:10:38Tabii ki.
00:10:39Tavalarımız özel yapım tava.
00:10:40Üç kadebeli.
00:10:41Dışı, içi çelik, ikisinin arasında alüminyum geçiyor.
00:10:44Isıyı özelliğine atıyor diyorsun.
00:10:45Tabii ısıyı özelliğine atıyor.
00:10:46Tereyağısı olsun, biberi olsun.
00:10:48Köy biberinden yapıyoruz.
00:10:50Bir de malzemesi diyorsun yani.
00:10:51Tabii malzemesi çok önemli.
00:10:53Mesela pul biber atılıyor, toz biber atılıyor.
00:10:54Biz onu atmıyoruz mesela.
00:10:56Özel lezzetini vermesi için.
00:10:57Pul, ber toz, ber atılmıyor.
00:10:59Bizim burada atılmıyor şu an.
00:11:00Domatesi yuvarlak yuvarlak kesiyoruz.
00:11:02Güzel bir kızartıyoruz pembeleşene kadar.
00:11:04Arka önünü.
00:11:05Yuvarlak yuvarlak kızarmış şekilde.
00:11:07Ondan sonra güzel güzel eziyoruz.
00:11:09İyicene ezilene kadar.
00:11:10Direndirsek olmaz.
00:11:11O kıvamı yakalaymayız.
00:11:13En güzeli ezmektir.
00:11:14Ondan sonra krema kıvamına geldiği zaman
00:11:16kaşarını atıyoruz.
00:11:17Yumurtanın sarısını atıyoruz.
00:11:19Güzel güzel yavaş yavaş karıştırıyoruz.
00:11:21İnanıyorum ki bazı, başka bazı farklar da vardır pişirmeyle ilgili.
00:11:24Tabii ki.
00:11:25Onlar da sır olarak kalabilir.
00:11:27Ama gerçekten de çakalı menemeni bugün Samsung'un önemli markalarına birisi.
00:11:32Ve Samsung'a gelen birisinin de mutlaka tatması gereken bir şey diye düşünüyorum.
00:11:36Çünkü yıllardır gelen bir şey bu.
00:11:37Yıllardır gelen bir şey.
00:11:38Çocukluğumuzdan beri olan bir şey.
00:11:40Çakalının da yıllardır yapılan bir menemeni bu.
00:11:44Siz asıl buralı mısınız?
00:11:45Çakalılar mısınız?
00:11:46Buralıyız.
00:11:46Bölgenin insanısınız.
00:11:47Aynen.
00:11:48Ne zaman böyle aklınıza geldi?
00:11:49Ben menemen konusunda usta olacağım.
00:11:51Ben menemen yapacağım.
00:11:52Bu konuda ben profesyonelleşeceğim.
00:11:54Demek ne zaman ve nerede aklınıza geldi?
00:11:56Valla hayat onu yönlendirdi diyelim biz aynen.
00:11:59Ve zevk alıyorum tabii yaparak da.
00:12:01Hem yapmasından, hem izlemesinden, hem yemesinden.
00:12:04Yemesinden.
00:12:04Tabii çok keyif veriyor.
00:12:06Süper.
00:12:07Ama gerçekten değerlerine sağlık usta.
00:12:08Teşekkür ederim.
00:12:09Göğseldiğim mükemmel.
00:12:10Tabii birazdan tadacağım, bakacağım.
00:12:12İnanıyorum ki lezzetle mükemmel.
00:12:14Peki usta'm şöyle sorayım.
00:12:15Soğanlı mı olursa o sorusunu da soralım o zaman.
00:12:18Bugünlerdeki replikler var ya.
00:12:19Çok tartışmalı.
00:12:20Şimdi damak tadı.
00:12:21Damak tadı.
00:12:22Ben soğanlı severim.
00:12:23Siz soğansız seversiniz.
00:12:24O insanın zevkine göre bir şey.
00:12:26Damak tadına göre bir şey.
00:12:27Çakallı menemeni soğanlı mı soğansız mı olur?
00:12:30Yok.
00:12:30O olmaz.
00:12:31Olmaz.
00:12:31Çünkü o buranın bir has bir lezzeti var, bir görünümü var.
00:12:35Soğanlı olmaz.
00:12:35Aynen.
00:12:36Soğansız olur.
00:12:37Soğansız olur.
00:12:37Soğansız olur.
00:12:37Bir de herhalde bunu çakallı menemenini fark edilen bölgede yetiştirilen ürünlerden yapıyorsunuz
00:12:43anlatayım kadarıyla bunu.
00:12:44Biberlerinizi.
00:12:45Çoğu öyle tabii.
00:12:46Yumurtanızı değil mi?
00:12:47Yumurta köy yumurtası.
00:12:48Köy yumurtası.
00:12:49Organik.
00:12:49Biber zaten köy biberimiz.
00:12:51Köy biberimiz.
00:12:51Bu bölgenin biberi.
00:12:52Tabii bu bölgenin biberi.
00:12:53Matesimiz mevsime göre değişiyor.
00:12:55Değişiyor.
00:12:5612 ay boyunca yapılabiliyor.
00:12:57Tabii ki.
00:12:5712 ay boyunca yapılabiliyor.
00:12:58Sabah kahvaltıda, öğlen yemeğinde, akşam yenilebiliyor.
00:13:01Tabii ki.
00:13:02Böyle bir çeşit yemek de çok.
00:13:04Açıkçası yeniler bunları.
00:13:05Hem sabah yiyeceksin, hem öğlen yiyeceksin, hem akşam yiyeceksin.
00:13:08Menemenin böyle bir özelliği var.
00:13:10Eminim lezzet de çok güzel.
00:13:11Bakalım tadacağım, göreceğim.
00:13:12Ona göre puan vereceğim.
00:13:13Sıfırla on arası puan vereceğim.
00:13:14Tadına bakayım ve on numarayı vereyim erkenden.
00:13:16Ben şöyle lezzetine bakmak istiyorum açıkçası.
00:13:18Değil mi?
00:13:18Şöyle yenir değil mi?
00:13:19Tabii.
00:13:19Şöyle bir ekmekle.
00:13:20Ekmek balacak içine.
00:13:21Balacak içine.
00:13:2610 üzerinden 20 puan veriyorum.
00:13:28Teşekkür ederim.
00:13:29Çok sağ olun.
00:13:29Teşekkür ederim.
00:13:30Elimden gelen bu.
00:13:32Geri kalan siz de.
00:13:33Ellerin emeklerine sağlık.
00:13:34Çok teşekkür ederim.
00:13:34İzleyinlerinde ben mutlaka Samsun'a geldiklerinde takmalarını tavsiye ederim, öneririm.
00:13:39Amerika'nın New York şehrinin sentral parkı varsa Türkiye'nin de Samsun'un batı parkı var diyeceğim.
00:13:59Öyle bir giriş yapayım.
00:14:00İşte batı park içerisinde bir anıt önündeyiz.
00:14:03Burası Samsun'umuzda milattan önce mitolojik hikaye var.
00:14:07Amazonların burada yaşadığı rivayet edilir.
00:14:09Amazon kadınlarının özelliği onların kadın egemen bir medeniyet kurmuş olmaları,
00:14:14çok güçlü kadınlar olmaları, erkeğe ihtiyaç duymamaları, çocuk sahibi olma dışında erkeğe hiçbir ihtiyaç duymamaları
00:14:20tamamen toplumun kadınlardan oluştuğu, egemen oldukları bir medeniyet.
00:14:24Ve bunlar Samsun'a yaşamış.
00:14:26M.Ö. 2000'li yıllardan bahsediyorum tabii size.
00:14:29İşte bir güçlü kadın figürü, Amazon kadını figürü.
00:14:31Ve bu aslanlar da kadının gücünü temsil ediyor.
00:14:34Aslında bu Amazon kadını gücü, Amazon'daki o kadın gücü, Türk kadının gücünü yansıtıyor.
00:14:39Bir hatırlayalım, savaşlarda, İstiklal Savaşı'nda erkeğin de beraber omuz omuza yan yana mücadele vererek
00:14:46ülkemizin milli mücadelede kurtulmasını sağlayan başrol oyuncuları kadınlarımız.
00:14:51İşte o kadınlarımızın tarihsel süreç içerisinde, mitolojide, Samsun'da yaşadığı dönemlerden bir tanesine bir örnek.
00:14:57Amazon kadınları, Samsun'a gelenlerin mutlaka bu Amazon anıtını, bu aslanları, bu batı parkı görmelerini, bu ortamda bir gezmelerini tavsiye ederim.
00:15:07Bir kanalımız var, güzel bir kanalımız var mutlaka görmelerini ve bu havayı teneffüs etmelerini mutlaka tavsiye ederim.
00:15:13Evet, tabii Samsun'a gelindiğinde mutlaka görmesi gereken yerden bir tanesini bahsetmek istiyorum.
00:15:41Amazon heykelini mutlaka görmeliyiz. Amazon kadınını, Amazon kadının gücünü mutlaka bilmeliyiz.
00:15:46Onun haricinde Amazon medeniyetinin o günkü koşula yaşandığı ortamı görmek için de Amazon köyüne gideceğiz.
00:15:53Amazon köyünde gittiğinizde ortamı, o günkü yaşam koşullarını, o günkü kadının gücüyle ilgili tasvirleri, figürleri çok rahatlıkla görebilirsiniz.
00:16:11Çizgi film kahramanlarından, kırış oyuncaklara, sayısız oyuncakların sergilendiği, biz Canik Belediyesi'nin oyuncak müzesindeyiz.
00:16:35Evet çocuklar da geliyorlar. Merhabalar. Nasılsınız? Merhaba. Merhabalar. Merhabalar. Önce bir isminize alalım. İsim ne?
00:16:45Merhabalar. İsim ne? Muhammed Emir. Kaça gidiyorsun? 3'e gidiyorum. Adım Adım Adıki Yıldırım, 5. sıfırda.
00:16:515'tesin? Adım Miraç. Miraç Ayıldız. 4'e gidiyor. Benim adım Eymen Üstük. 4'e gidiyor.
00:16:58Aferin size. Çocuklar, şu an bir oyuncak müzesindeyiz. Siz burayı gezdiniz, görüyorsunuz. Bir şey soracağım ya. En çok hangi oyuncağı beğendiniz? Ve onu sormak istiyorum. Bir de sizin en sevdiğiniz, kendinizin oynadığı, en sevdiğiniz oyuncak hangisi? Sırayla sorabilir miyim? Burada en çok hangi oyuncağı beğendin?
00:17:15Arabalı bir tane çocuk var. Arabalı bir tane çocuk var. Arabalı bir tane çocuk var. Onu beğendin?
00:17:18Büyük. Araba ilgin var senin anlaşıldı. Evet. Arka tarafta bir tane Mickey Mouse'lu şey vardı. Ben onu beğendim. Mickey Mouse'lu be. Hadi bakalım sen? Ben buradaki şeyi beğendim. Hangisini?
00:17:29Şu. Şu araba treni. Evet. Treni beğendin. Sen? Ben futbolu beğendim. Sen futbol oynayan yeri beğendim. O pele vardı arka tarafta gördün. Onu beğendin değil mi? Harika. Herkesin demek ki beğendiği şeyi farklı.
00:17:41Ben kendim de bahsedeyim bunu. Bizim zamanımızda bu kadar çeşitli oyuncak yoktu bir kere onu söyleyeyim.
00:17:45Peki bir de ben biraz erken çalışmaya başladım küçükken. Oyuncağım çok fazla olmadı ama olan oyuncaklarımı da mutlu oluyordum. Küçük de olsa bir tane de bir şey olsa mutlu oluyordum.
00:17:53Siz mutlu musunuz peki oyuncaklarınıza? Mutluyum. Mutlu musun? Daha çok oyuncağım olsun ister misin?
00:17:58İstem. Sen? Ben isterdim. İster miydin? Neyin olsun isterdin? İsterdim ya. Daha çok oyuncağım olsun? Peluş geliyor. Peluşlar seviyorsun. Evet. Harikasın. Peki sen şu an olmayan ama olmazsa izlediğin bir oyuncağın var mı? Var. Ne var?
00:18:14Oyuncak araba görmüştüm o. En çok ne oynuyorsunuz mahallede? Arkadaşlarınızla birlikte oynadığınız oyun ne? Futbol. Futbol. Futbol senin? Futbol. Futbol senin?
00:18:21Futbol senin? Voleybol. Voleybol senin? Futbol.
00:18:24Sporcu bir gençlik. Sporcu bir gençlik geliyor arkadan. Bir oyuncak ilginizi çekti. Beğendiniz, gördünüz. Söylesen anneye babana söylesen. Alırlar mı? Alırabiliyor musunuz onu?
00:18:33Derslerim iyi olursa alıyorlar. Dersler iyi olursa oyuncağı alıyorlar.
00:18:37Şu an çok iyi derslerim bana bisiklet alacaklar. Harikasın. Ooo bisiklet anım var onu anlatacağım şimdi birazdan. Sen bir oyuncak istesen mesela onu alır mı anne mi?
00:18:48Almaz ama zor. Neden almaz? Bilmiyorum ki. Demek ki bazı şeyleri alınabilir bazı şeyleri anlamaz olabilir. Doğru. Evet?
00:18:55Alır. Alır mı? Alır. Sen ne istiyorsun ne alması istersin ne alır? Araba.
00:19:00O onu istersem alır diyorsun süper. Sen istesen annenden babandan. Ya bakarız diyor ya da doğum gününde alırız. Ya bakarız diyor ya da doğum gününde alırız diyor. Süper harika.
00:19:10Şimdi bisiklet dedin ya hiç unutmuyorum çocukluk yıllarımda. Benim çocukluk çok fazla bir oyuncak ama o günün koşulları öyleydi ama bugünün koşulları gibi değildi.
00:19:17O zaman yokluklar vardı, sıkıntılar vardı, işsizlik vardı falan filan. Hiç bisikletim olmamıştı. Hayalim oynama benim bir sazım vardı.
00:19:23O sazı götürdüm. Bisiklet olan bir çocukla değişik sokuş yaptım. O da çocuk. Onun da hayali saz sahibi olmakmış. Benim hayalimde bisiklet sahibi olmaktı.
00:19:31Ben sazımı ona verdim. O da bisikleti bana verdi. Fakat bisiklet nasıldı biliyor musunuz? Bisikletin lastikleri yoktu. Demir yüzünden, cantın üzerinde dönüyor.
00:19:39Yani hiçbir şey yoktu. Sizin bugünkü hayal ettiğiniz bisiklet değil. Eskimiş, bir lastikler getirilmiş. Sadece cantlar metal üzerine dönüyor.
00:19:48Onu aldım ama öyle bir mutlu oldu. Bak onu hala unutmuyorum. Şu yaşama geldim.
00:19:52Hala o bisikleti aldığımdaki o tadı unutmuyorum o oyuncağımı. Bu benim için önemli bir oyun. Ama eve getirdim.
00:19:57Annem bana bir kızdı, bir kızdı. Sen o sazı verdin. O bisikletin neyi aldın? Bunun lastiği yok, bunun bilmem neyi yok diye bana kızdı.
00:20:06Ben tekrar götürdüm. Çocuğu buldum. Sazımı aldım. Bisikleti tekrar iade ettim. Benim böyle bir bisiklet hanım oldu.
00:20:12Böyle bir kızdı. Anım benim bari bisiklet. Senindir değil mi o bisiklet hanım? Bisiklet istemiştin ailemden. Evet.
00:20:17Şimdi bizim zamanımızda şimdiki kadar sizin sahip olduğunuz kadar imkanlar bir kere yoktu.
00:20:23Oyun bahçeleri yoktu. Çocuk parkları yoktu. Bizim için kapıdan çıktık ya her yer parkta.
00:20:30sokaklar, her yer boş alan yeri biz park olarak görürdük. Koşardık, saklambaç oynardık.
00:20:36Birbirimizle birbiri oynardık. Seksek oynardık, misket oynardık, bilge oynardık, gazoz kapağı oynardık.
00:20:45Onları toplardık, biriktirirdik. Topaç sallardık, atardık, oynardık.
00:20:49Ama sizinki kadar şanslı olmasak da sizden şanslı olduğumuz yönümüz belki bir gün o anlamda doğayla içecektik.
00:20:57Tamamen arkadaşlarımızla birlikte akşama kadar gönül rahatlığıyla sokakta, bahçede oynayabiliyorduk.
00:21:03Güvenlik çok daha iyiydi. Teknoloji arttı, imkanlar arttı ama biliyorsunuz tehlikeler de arttı değil mi?
00:21:08Bilgisayarlar var şimdi. Onlara da dikkat etmemiz lazım. O bilgisayarlar üzerine çok girmememiz lazım.
00:21:13Her yere girmememiz lazım. Ayarlamayı zaman ayarlamasını çok iyi yapmamız lazım.
00:21:18İşte bazı zamanların kendine özgü avantajları ve dezavantajları var. Sizin de kendinizi çok iyi korumanız lazım değil mi?
00:21:24Teknoloji ilerledikçe IQ seviyesi de düşüyor.
00:21:28Ooo çok mükemmel bir şey söyledi. Çünkü her şey hazır alınmaya başlanıyor değil mi?
00:21:33İnsanlar hiç arkadaşlarla konuşmuyor, sohbet etmiyor, kafasını yormuyor. Her şey hazır alıyor bilgiyi.
00:21:39O da insanın zekasını düşürüyor diyorsun değil mi? Evet.
00:21:42Hiç internete giriyor musunuz? Evet. Bence girmeyin. Bana sorarsanız şöyle yapın.
00:21:47Öğretmenleriniz mutlaka size özgü, sizin yaşınıza uygun programları, kanalları mutlaka belirleyeceklerdir.
00:21:54Onları belirleyin. Sadece onlara girin. Onların dışında kendiniz sakın yanlış yerlere girmeyin olur mu?
00:21:59Olur.
00:22:00Anlaştık mı? Anlaştım. Süper. Hadi beraber gezelim o zaman hadi.
00:22:04Şimdi Samsun'da gelmişken mutlaka görülmesi gereken yerlerden bir yerdeyiz. Canik beliyesi oyuncak müzesindeyiz.
00:22:25Yanımda bu oyuncak müzesinin yetkilisi arkeolog Ümühan Hanım. Değil mi? Evet.
00:22:30Nasılsınız Ümühan Hanım? İyiyim çok teşekkür ederim.
00:22:32Şimdi çok ilginç bir şey. Burası Samsun için çok ilginç güzel yerlerden bir tanesi.
00:22:36Çünkü müze denildiğinde, oyuncak denildiğinde insanın aklına birçok şey geliyor ama nedir bu? Bu müzeyi ortaya çıkaran şey nedir? Özellikle nedir?
00:22:44Müzemiz yaklaşık yedi yıldır faaliyette. Bunun mühenk taşını oluşturan yani burada kurulmasını, açılmasını sağlayan şey aslında çocuklarla çok fazla ilgilenmek istemiş belediğimiz zamanında.
00:22:54İşte onlara ücretsiz faaliyetler, alanlar oluşturmak istemiş. Ve düşünülmüş ki Karadeniz bölgesinde de oyuncak müzesi yok. Bu konseptte daha önce bir müze kurulmamış.
00:23:03Bu zihniyette de bir müze açmak istemişler. Sunayakın'la görüşmeler sağlanmış. Sunayakın'ın koleksiyonu burası aslında. Onun oyuncakları satın alma yoluyla getiriliyor ve müzeye yerleştiriliyor.
00:23:13Yerleştiriliyor. Çok güzel. Böyle bir geçmişi var. Amacı da geçmişten geleceği çocuklarla, oyuncaklarla bağ kurarak o köprüye iletimi söndürmek değil mi?
00:23:23Evet. Yetişkinlerin de baya ilgisi çıkıyor.
00:23:25Çünkü çocukluğumuz hepimiz yaşadık. Hepimiz zamanla oyuncaklarla oynadık. Onları da bir hak atmada bulunmak belki.
00:23:30Koleksiyonun detayları hakkında bilgi verirseniz çok mutlu oluruz.
00:23:33Öncelikle ahşap oyuncaklarımız var. Daha tarihi eskiye dayanıyor ama Dolholm dediğimiz bebek evlerimiz çok dikkat çekiyor.
00:23:39Çünkü çok ufak parçacıkların çok aynen özenle işlendiğini görüyoruz ve güzel bir şekilde günümüze kadar korunabildiğini görüyoruz.
00:23:45Bir de el yapımı zaten çoğu.
00:23:46Evet ve gerçek malzeme kullanıyor.
00:23:47Gerçek malzeme.
00:23:48Ahşap, metal vs.
00:23:49Onun haricinde meslek edindirme amaçlı yapılmış aslında çoğu.
00:23:53Dikiş makineleri olsun işte setler olsun, erkek çocuklarına işte iş makineleri olsun gerçek malzemeler kullanarak yapılmış ve onların eline oyuncak diye verilmiş ki mesleki açıdan tercih yapabilme hakları olsun.
00:24:05Mesleki anlamda düşüncelerini de geliştirmeyi hedeflemişler aslında.
00:24:08Çok güzel.
00:24:09Çok sayıda insan geliyor ziyaret ediyor.
00:24:11Onlar gördüklerinde özellikle çocukların tepkileri neler oluyor bir de büyüklerin tepkileri neler oluyor müziği gezdikten sonra veya gezerken.
00:24:17Çocukların tepkisi abla bunu siz mi yaptınız?
00:24:19Evet.
00:24:20Ben de diyorum ki bunları benim yapmak için yaşım kurtarmıyor.
00:24:22Kurtarmıyor.
00:24:23Çünkü evet 245 yaşında bile oyuncağımız var.
00:24:26Burada 245 yıllık bir oyuncak var.
00:24:28Orijinal eserler yani gerçek malzeme kullanılarak bizzat el üretimi olan oyuncaklar olduğu için büyüklerin çok dikkatini çekiyor.
00:24:37O porselenler o ebatta nasıl yapılmış, bu evler nasıl bu kadar özenli yapılmış ve korunabilmiş.
00:24:42Onlar çok dikkat çekiyor.
00:24:44Bu oyuncak müzesi büyüklerinde, küçüklerinde hemen hemen hepsi ilgisi çekiyor.
00:24:47Dikkatini çekiyor.
00:24:48Büyükler genelde işte orijinal mi gerçekten, nasıl korunabilmiş, işte bu kadar parçayı nasıl bir araya getirdiniz?
00:24:53Getirdiniz.
00:24:54Aynen.
00:24:55O soruları soruyorlar genelde.
00:24:56Çocuk müzesi olunca kız çocukları ve erkek çocukları da geliyorlar, görüyorlar.
00:25:00Tabii.
00:25:01Onların ilgileri, bakış açıları, erkek çocukların ilgileri, bakış açıları fark var mı veya nasıl bir şey oluyor?
00:25:06İlla oluyor.
00:25:07Genel çok böyle sevdikleri oyuncaklar, ortak oyuncaklar, piluçlar oluyor.
00:25:11Ama geri kalan işte Barbie'lerimiz, bebek evlerimiz kızların çok dikkatini çekiyor.
00:25:15Kızlarlar çok dikkatini çekiyor.
00:25:16İşte askeri bir yer, tankların olduğu yerler.
00:25:18Onlar da genelde erkeklerin dikkatini çektiği alanlar.
00:25:20Erkekler daha çok böyle şeylerle ilgili duyuyorlar, doğru.
00:25:22Tabii siz bu oyuncak müzesinin de yetkilisiniz değil mi?
00:25:25Size bir şey özel sormak istiyorum.
00:25:27Siz ilk oyuncağınızı hatırlıyor musunuz?
00:25:29Sizin ilk oyuncağınız neydi?
00:25:30Mavi renk peruş bir ayıcıktı.
00:25:32Çok seviyordum onunla uyuyordum sürekli.
00:25:34Çok güzel.
00:25:35Kaybettiğimde çünkü çok üzülmüştüm.
00:25:37Çok üzülmüştüm.
00:25:38Kaç yaşlarındaydın hatırlıyor musun?
00:25:39Sanki 9 yaşında falan kaybetmiş olabilirim ama 4 yaşında falan.
00:25:43Örce sahip oldun.
00:25:44Aynen.
00:25:45Çok güzel.
00:25:46Valla ben şimdi kendimi düşünüyorum.
00:25:47Çocukluğuma gidiyorum.
00:25:48Hani bu oyuncakları da gördükten sonra daha çok düşünmeye başladığım benimle değil
00:25:51ama bu kadar bir kere oyuncak seçeneğimiz hiç olmadı, yoktu.
00:25:54O günün koşulları öyleydi tabii ama biz daha çok böyle hani bilyeler olurdu.
00:25:59Bilyeler, gazoz kapakları diyelim.
00:26:02Ben de oynadım onu.
00:26:03Oynadım değil mi bak onlarla oynardık.
00:26:05Top aç denirdi.
00:26:06O tür şeylerle oynardık.
00:26:08Bizim alanlarımız daha çok hayatın içinde ama öyle çok özellikli oyuncaklarımız hiç olmadı.
00:26:14Çocuklar o anlamda şanslı tabii ama şunu da anlıyorum ben ki bundan 100 yıl önce de,
00:26:19150 yıl önce de çocukların hep oyuncakları olmuş.
00:26:22Öyle veya böyle farklı şeylerle ilgi duymuşlar.
00:26:24Gerçek insanların da bilmesi de önemli.
00:26:26Buna her gün açık mı bir de ücretli mi bu konuda bilgi verirseniz.
00:26:29Sadece pazartesi günleri kapalıyız.
00:26:31Pazartesi günleri kapalı diğer günler açık.
00:26:32Saat 10 ve 4 buçuk saatleri arasında resmi tatillerde değişiyor.
00:26:35Böyle 6'ya kadar uzadığı da oluyor da biz onu bildiriyoruz sistem üzerinden.
00:26:39Müzemiz ücretsiz bu arada genel kitleye.
00:26:41Hani öğrenci büyük ayırt etmiyoruz.
00:26:42Ücretsiz.
00:26:43Çok güzel o da önemli.
00:26:44Ücretsiz olması da önemli.
00:26:46O zaman eminim ki çok insan buraya gelip bu müzeyi
00:26:49Samsun belediye, Samsun içerisinde Canlik Belediyesi'nin
00:26:52Oyuncak Müzesi'ni gezecekler diye tahmin ediyor.
00:26:54Evet bekliyoruz.
00:26:56Türkiye'nin Miami'si Samsun'un en özel ve en güzel yerlerinden birisindeyiz şimdi.
00:27:06Atakum sahillerindeyiz.
00:27:07Burası 40 kilometrelik uzunluğuyla Türkiye'nin ender kumsallarından bir tanesi.
00:27:12Karadeniz'in en güzel yerlerinden bir tanesi.
00:27:14Buraya gelenlerin gece gündüz hiç fark etmez.
00:27:16Gönül rahatlığıyla gezip restoranlarda, balık restoranlarında, kafelerde oturup dinlenebileceği
00:27:22yürüme yollarıyla, oturma dinlenmeleriyle, gastronomisiyle gerçekten Samsun'da özel yerlerden bir tanesi.
00:27:29Ve işte Türkiye'nin Miami'si ve işte sahillerimiz.
00:27:32Samsun'a geldik, bu şehirde ne yemeliyiz, mutlaka ne yemeliyiz diye bir sorakla gelebilir.
00:27:49Her şey yenebilir ama mutlaka olması gereken, yenmesi gereken pidemiz.
00:27:53Samsun'umuzun pidesi sadece Türkiye'mizde değil, dünyamızda artık bilinen, tanınan bir marka.
00:27:58Yani Samsun'un markalarından bir tanesi de Samsun'un pidesidir.
00:28:01Bafra pidesi diye bilinir, Samsun'umuzun pidesidir.
00:28:04Şimdi ustamız muhtemelen bize bu Samsun'umuzun lezzetiyle meşhur, güzeliyle meşhur pidesinin nasıl yapıldığını gösterecek değil mi?
00:28:11Evet.
00:28:12İslâm Hocam, hadi bakalım.
00:28:13Ustamız Bafra'lı değil mi?
00:28:14Evet, Bafra'lı.
00:28:15Bafra pidenin tam merkezi, kaynağı diyelim, doğru mu?
00:28:18Kesinlikle.
00:28:19Ama Samsun'un pidenin şöyle bir özelliği var, Samsun pidesi olarak biliniyor ama kendi içinde kendi rakiplerini barındırıyor.
00:28:25Bakın Bafra pidesi, bugün birazdan göreceğiz, çok bilinen ama bir de çarşamba pidesi var, bir de terime pidesi var.
00:28:32Bunlar Samsun kendi pideleri, rekabet halindeler ama ustam herhalde en iyisinin siz olduğunu söylüyorsunuz, doğru mu?
00:28:37Evet, kesinlikle.
00:28:38Evet, en azından göreceğiz, bakalım nasıl yapıyorsun, nasıl ediyorsun? Deneyeceğiz, göreceğiz ama mutlaka yenmesi gereken, Samsun'un marka yiyeceği Samsun pidesi, Bafra pidesini görüyoruz.
00:28:48Peki bu kadar kıymaya, hakikaten işlerini bayağı bir doldurdun. Bunu benim hatırıma mı o kadar çok oluyor?
00:28:52Hayır, kesinlikle.
00:28:53Bütün müşterilerimize bu şekilde.
00:28:55Herkese ayrımcılık yok diyorsun, herkese böyle yapıyoruz, evet.
00:28:58Peki şimdi bunu hazırladın, ne kadar süre fırın içerisinde kalacak bu pişmek için?
00:29:0115 ile 20 dakika arasında.
00:29:03Süresi 15-20 dakika.
00:29:04Evet, kesinlikle.
00:29:05Şimdi bu Bafra pidesi diyoruz, çok lezzetli diyoruz, çok güzel diyoruz, herkes yemesi, tatması lazım diyoruz.
00:29:10Özelliği nedir? Yani Bafra pidesini, Bafra pidesi yapan şey nedir?
00:29:13Bol yağlı ve çıtır çıtır gevrek olması. Hamuru çok önemlidir.
00:29:18Hamuru çok önemli.
00:29:19Hamurun hazırlanması, belki o kıymanın, soğanın, bunların dozu bile belki ayrılır tahmin ediyorum değil mi?
00:29:23Hamurun yapılması, sonraki süreçte dinlendirilmesi, kesildikten sonra tekrar dinlenmesi.
00:29:28Bunların hepsinin aşamaları var.
00:29:30Evet.
00:29:31Bir de fırının muhtemelen özelliği vardır.
00:29:32Kesinlikle.
00:29:33Yani 20 dakikadan önce çıkarmıyoruz.
00:29:35Çıkarmamak lazım.
00:29:36Evet, gelerek olması için.
00:29:37Demek ki farklı şeyleri var.
00:29:38Sadece bir kısmını söyledi tahmin ediyorum.
00:29:40Evet.
00:29:41O diğer kısımlarını söylemiyor.
00:29:42O da yedikten sonra biz tahmin edeceğiz.
00:29:44Bafra pidesi sadece Bafralılar tarafından mı yapılıyor?
00:29:47Yoksa artık her yerde yapılabiliyor mu?
00:29:49Şu şekilde.
00:29:50Genelde Bafralılar yapıyor ama sonraki süreçte çıraktan yetişme.
00:29:55Yetişme başka memleketlere gelenlerden.
00:29:57Kesinlikle.
00:29:58Artık büyüdük diyorsun.
00:29:59Artık Bafra'ya sığmıyor ünü.
00:30:00Evet.
00:30:01Bafra'ya sığmıyor.
00:30:02Artık şunu da duydum ben.
00:30:03Yakında Dubai'de Bafra pidesi ile ilgili bir işi başlayacakmış.
00:30:06Evet.
00:30:07Kimden tebrik ediyorum, kutluyorum.
00:30:08Şimdi bu pide, Bafra pidesi, Samsun'a ev ortamında yapılabilir mi?
00:30:11Ona özgü bir düzene kurulabilir mi?
00:30:13Köyde taş fırınlar olur.
00:30:15Taş fırınlarda daha güzel hani,
00:30:18daha lezzetli bir şekilde çıkartabilirsiniz.
00:30:21Ama hem de istediğiniz kıvamı yakalamayabilirsiniz.
00:30:24Yakalayamazsın.
00:30:25Peki siz bunu hiç annenizden böyle bir pide yediniz mi?
00:30:29Çocukluğunuzda böyle pide ile ilgili bir anınız var mı?
00:30:31Nasıl bir pide işine girdiniz?
00:30:32Bu sizi nereden çekti bu meslek?
00:30:34Okuldan sonra ekstra bir iş olarak yapıyordum.
00:30:37Yapıyordum.
00:30:38Yaz tatilleri.
00:30:39O süreçte okulu bitirdikten sonra bu mesleği öğrenmeye karar verdim.
00:30:43Babaannem eskiden taş fırınlarda yapardı.
00:30:47Bizim köyde taş fırınımız var.
00:30:49Haftanın bir günü o şekilde ayrılacak yer.
00:30:51Bir şey daha sorayım.
00:30:53Şimdi bu çok önemli bir şey tabi.
00:30:54Gastronomi dünyada gelişiyor.
00:30:55Türkiye'de gelişiyor.
00:30:56İnsanların mutfağı ilgisi daha da artıyor.
00:30:58Türk mutfağı ilgi artıyor.
00:30:59Peki gençlere bu mesleği öğrenmeleri,
00:31:01vap rapidesi yapmayı öğrenmeleri,
00:31:02bu konuda kendini geliştirmeleri tavsiye eder misin?
00:31:05Bir meslek olarak bunu tavsiye eder misin herkese?
00:31:07Kesinlikle tavsiye ederim.
00:31:08Gerçekten çok güzel bir meslek,
00:31:11çok beğendiğim bir meslek.
00:31:12Yani doğru tercih yapıyorum.
00:31:13Yani hem zevk alırsın,
00:31:14hem tadını alırsın,
00:31:15hem de ekmeğini kazanırsın
00:31:17diyebilir misin bu meslekten?
00:31:18Kesinlikle o şekilde.
00:31:19Çünkü bulunmuyor.
00:31:20Usta bulunmak kolay değil mi?
00:31:21Diğim kadarıyla.
00:31:22Yani bunun ustasını bulmak,
00:31:23sizin gibi hiçbir şey almama kolay değil mi?
00:31:25Diğim kadarıyla.
00:31:26Son 5-7 yıldır daha zor.
00:31:28Daha zor.
00:31:29O yüzden gençler,
00:31:30hem para kazanmak istiyorlarsa,
00:31:31hem de güzel bir meslek sahibi var.
00:31:33Bunu düşünebilirler diyorsun.
00:31:34Özellikle ilgi duyanlar diyorsun adım kadarıyla.
00:31:35Evet.
00:31:36Kokusu da, parası da yeter.
00:31:38Çok güzel, harika.
00:31:41Çocukluğumuzda,
00:31:42küçüklüğümüzde hatırladığım,
00:31:43tandırda yapılırdı.
00:31:44Bizde tandırda.
00:31:45Biz bükme denirdi.
00:31:47Bizim yöremizde bükme.
00:31:48Yani hamur açılır,
00:31:49içerisine yumurta konulur
00:31:51veya ıspanaklı patates konulur,
00:31:54o üzeri katlanır,
00:31:55üçgen şekilde saç üzerinde kızartılırdı.
00:31:58Çok lezzetli olurdu.
00:31:59Onu da aslında kapalı pideyi andırıyor aslında sizin.
00:32:02Ama değişik bir format tabii.
00:32:03O fırında değil.
00:32:04O saçın üzerinde.
00:32:05Evet.
00:32:06Ama bu lezzeti vermesi tabii ki çok zor.
00:32:08Fakat o da bizim damağımızda,
00:32:09bizim çocukluğumuzda,
00:32:10kalan bir lezzet olduğu için,
00:32:12onun lezzeti de benim için.
00:32:13Ayrı çünkü çocukluktan kalan bir lezzet o.
00:32:15Fakat Samsun pidesi,
00:32:16mafra pidesi tabii ki
00:32:17daha farklı boyutlarda.
00:32:18Buradan ben doğduğum topraklara,
00:32:20Yozgat'a da selamlarımı gönderiyorum.
00:32:22Ben orada Aydoğan köyünde doğdum,
00:32:23Yozgat merkezin.
00:32:24Yozgat merkezin.
00:32:25Çocukluğumuz 3-4 yaşına doğru da geçti.
00:32:27Ama daha sonra da yasla saatinde giderdik.
00:32:29O bükmeleri,
00:32:30o sebzeli bükmeleri,
00:32:31yumurtalı bükmeleri zevkle yerdik.
00:32:33Tadı hala damağımızda.
00:32:34Samsun'dan Yozgat'a da sevgilerimi,
00:32:36selamlarımı gönderiyorum bu arada.
00:33:04Afiyet olsun.
00:33:06İyi günler.
00:33:07Evet.
00:33:08Sam Usta öncelikle ellerine sağlık.
00:33:10Afiyet olsun.
00:33:11Müthiş bir görüntü.
00:33:12Çok güzel bir...
00:33:13Operasyon Başarı ile tamamlandı değil mi?
00:33:15Evet.
00:33:16Çok lezzetli artık, afiyet olsun.
00:33:17Bundan sonrası yemeğe kaldı.
00:33:18Afiyet olsun.
00:33:19Dediğin gibi kokusu çok güzel.
00:33:20Kesinlikle.
00:33:21Artık hesap ederken paranın güzelliğini orada anlayacağız.
00:33:25Evet.
00:33:26Samsun'da,
00:33:27Samsun pidesi yapıldı değil mi?
00:33:28Evet evet.
00:33:29Şimdi neye kaldı?
00:33:30Hiç denemeye, yemeğe kaldı.
00:33:31Eminim çok lezzetli.
00:33:33Ben de kendim bizzat vermek istiyorum.
00:33:40Nefis.
00:33:41Tek kelime öyle nefis.
00:33:43Sadece bu pide için bile Samsun'a gelinir kesinlikle.
00:33:46Ama mutlaka tekrar söylüyorum.
00:33:47Samsun'a gelindiğinde mutlaka yenilmesi gereken, tadılması gereken bir lezzet.
00:33:52Samsun Bafra Pides.
00:34:03Evet şu an Samsun Kent Müzesi'ndeyim.
00:34:09Samsun'a gelenlerin mutlaka görmesi ve mutlaka gezmesi gereken bir yerdeyim.
00:34:14Klasik müzenin dışında Samsun Müzesi, Samsun'la ilgili Samsun'un tarihini, Samsun'un kültürünü, geçmişini, dünün ve bugününü öğrenmek isteyen, merak eden herkesin mutlaka görmesi gereken bir yer.
00:34:26Buyurun beraber gezelim.
00:34:33İlk defa gelecekler için mutlaka ve mutlaka gelmelerini ve görmelerini tavsiye ederim.
00:34:52Çünkü burası Samsun'umuzun tarihinin, doğal güzelliklerinin, yaşadığı tarihsel süreçlerin, doğal afetlerin, geleneklerin, göreneklerin, gastronomisinin hepsinin bir arada görülebileceği, öğrenilebileceği, bilinebileceği bir yer.
00:35:04Mesela burası şu an tarihsel süreç içerisinde bundan 30 yıl, 40 yıl, 50 yıl, 100 yıl önce insanların yemek yediği atmosfer, ortam.
00:35:13Bakın kullanılan tabaklar, yer örtüsü, yer sofrası.
00:35:17Ben Yozgat'ta doğdum, 4 yaşımda Ankara'ya taşındım ama 35 yıldır Samsun'dayım, artık Samsunluyuz.
00:35:24Çünkü bundan sonraki süreçte, iş ve yaşam sürecimde burayı kendime edinmişim, ev sahibi edinmişim.
00:35:30Bakın yufkası, karalahana dolması, kuymak, trit, keşkek, çarşamba sürüfını dikli kıpırmata, karahana, karalahana çorbası.
00:35:39Bunlara dikkat edelim, Samsun'a özel şeyler.
00:35:41Şöyle mutfağa baktığımızda, şu görsellik, hemen hemen aslında Türkiye'nin her yerinde, Yozgat'ında, Ankara'sında, başka yerlerinde de benzer versiyonları var.
00:35:51Fakat burası Samsun versiyonu.
00:35:53Burası Samsun'a özgü bir atmosfer, Samsun'a özgü bir ortam.
00:35:57Mutlaka görmenizi tavsiye ediyorum.
00:35:59Samsun Kent Müzesi'nde beni en çok etkileyen yerlerden bir tanesi de burası oldu.
00:36:16Bizim çocukluğumuzun okullarına, sınıflarına götürdü.
00:36:19Bizim zamanımızda kalatahta vardı.
00:36:21Bir gün öğretmen, matematik öğretmeydi.
00:36:22Burada matematik kitaplar da var, o döneme ait.
00:36:24Matematik öğretmeni bir soru sordu ve arkadaşlar kim cevap verecek, kim bu sonucu bulacak dedi.
00:36:29Şimdi ben parmak kaldırdım.
00:36:30O zaman sınıflar çok kalabalık.
00:36:3170-80 kişilik sınıflardaydık.
00:36:33Yani biz sırada, biz 3 kişi, bazen 4 kişi otururduk şu gördüğümüz sıralarda.
00:36:37Neyse ben kalktım tahtaya.
00:36:38O uzun bir yolla ben çözdüm.
00:36:41Sonuç doğru çıktı.
00:36:42Fakat dedi ki öğretmen, arkadaşlar dedi öğrenci de Hayati sonucu doğru buldu.
00:36:46Fakat hangi yolla olduğunu ben anlamadım.
00:36:48Benim bizim size öğrettiğimiz klasik yolun dışına bir yol dedi.
00:36:51Hoşuna gitti hocanın sonucu bulmamı.
00:36:52Ben de nasıl çözdüğümü hatırlamıyorum.
00:36:54Öyle bir uzun yoldan çözmüştüm ki o problemi.
00:36:56Öğretmen de anlamadı ama sonuç doğru çektiği için onu da çok hoşuna gitti.
00:36:59Beni tebrik etti.
00:37:00Ben de o gündeki anımı hiç unutamam.
00:37:02Hala aklımdadır.
00:37:03Tebeşir kokusu unutulur mu?
00:37:05Tebeşir kokusu hala da belki bizim burnumuzdadır.
00:37:07Hala tutar.
00:37:08O silgi, tebeşir yazı yazardık.
00:37:10Silgiyle silerdik.
00:37:11Biraz toz olurdu.
00:37:12Eğlenceli tebeşir savaşlarımız vardı bizim.
00:37:15Bizim sınıflarda, teneffüsler aralarında tebeşir savaşlarımız olurdu.
00:37:19Biz sıraları teneffüs olurdu.
00:37:205 dakika, 10 dakika maksimum.
00:37:22O arada çıkardık, siper yapardık.
00:37:24Yaramazdık tabii.
00:37:25Çocuk bu sonuçta.
00:37:26O günün düşünün bir sınıfda 70-80 kişi var.
00:37:28Sınıf arası tebeşir savaşları yapardık.
00:37:31Ve öğretmen geldi.
00:37:31Sınıfı karışık bulurdu.
00:37:32Kulağımızı böyle bir hafif çekerdi.
00:37:34Bizi biraz okşardı.
00:37:36Onları da unutmuyorum.
00:37:37Onları da tatlı bir an olarak benim hafızamda yerini aldılar.
00:37:39Samsun Kent Müzesi'nde hem gençliğimi, hem çocukluğumu, öğrencilik yıllarımı çok rahatlıkla hatırladım.
00:37:51Bu sıralarda ben oturdum diyorum.
00:37:53Bu tahtaya ben yazdım diyorum.
00:37:54Bu tahta çıktım ben bildiklerimi anlattım diyorum.
00:37:57Hatta bazen öğretmen ceza verirdi bize.
00:37:59Bakın o tahtanın kenarında tek ayak üstünde dururduk.
00:38:02Bazen ceza öyleydi.
00:38:03Çıkardık.
00:38:04Böyle çıkacaksınız, kalkacaksınız.
00:38:06Tek ayak üstünde.
00:38:07Tek ayak şu şekilde birkaç dakika duracaksınız.
00:38:11Sonra cezan bittiği zaman ayaklarını indirip yerine oturacaksın.
00:38:14Biz bunlar da yaşadık.
00:38:16Bunlar da bizim hatıralarımızda, hafızalarımızda yerini aldık.
00:38:32Çocukların oyunları.
00:38:33Bakın burada yağ satarım, bal satarım.
00:38:36Ustam ölmüş, ben satarım.
00:38:37Ustamın kökü sarıdır, satsam 15 sarıdır.
00:38:40Bunlar hepimizin çocukluğunda bildiği sokaklarda mırıldanılan sözler.
00:38:45Yine bakın aç kapıyı, bezirgen başı, bezirgen başı.
00:38:48Kapı hakkı ne verirsin, ne alırsın.
00:38:50Bir sıçan, iki sıçan, üçüncüde kapanı yakalan gibi.
00:38:53O mırıldanmalar, o hikayeler, o müzikler hep kulaklarınız açınlar.
00:38:56Bakın yine seksek oynamalar, gazoz kapakları, bilgeler.
00:39:02Benim çocukluğumda uçurtma vardı.
00:39:04Bakın uçurtma bugünlerde biraz belki bu dönemden az görüyoruz.
00:39:06Çocuklar daha çok eve kapanıp bilgisayarla aşileşir oluyorlar.
00:39:09Bu doğru değil ama uçurtma bizim çocukluğumuzda en çok severek oynadığımız oyuncaklardan bir tanesiydi.
00:39:14Değişik versiyonlar, değişik şekilleri vardı, değişik renkleri vardı.
00:39:17Ebatları vardı, büyüklükleri vardı.
00:39:19Burada bir tanesini görüyoruz.
00:39:21Bu oyuncakları, buradaki atmosferi gördüğünde şöyle insan etkileniyor.
00:39:25Ben mesela kendi hayatımda 7 yaşımdan itibaren ben çalışmaya başladım.
00:39:30Çocuk işçi olarak.
00:39:31Çünkü o günün koşulları bugünkü gibi değildi.
00:39:33Çok daha ağırdı.
00:39:34Çocuklar çalışmalı, evine ekonomik katkı götürmeliydi.
00:39:38Ben de onları yaşayanlardan birisiyim.
00:39:39Gerçi bundan da pişman değilim.
00:39:41O dönemlerde biz oyuncakları, oyuncaklarla oynamayı çok fazla tadamadık.
00:39:47Hissedemedik onu.
00:39:47Çünkü ömrümüz biraz daha hayat meşguliyeti içerisinde, yaşam şartları içerisinde hayat mücadelesi şeklinde geçti.
00:39:54Bu da ayrı bir konu ama olsun olduklarımızla bile mutlu oluyorduk.
00:39:57O küçük şeylerle, o küçük oyuncaklarla çok fark edilmese bile inanılmaz derecede hayatımıza renk katıyordu diyebilirim.
00:40:03Çocuk işçi olarak Ankara'da sitelerde ağaç uyumacılığı işine başladım.
00:40:07Yani ağaca şekil verme, ağaca desen yapma.
00:40:10Eskiden, eskiden hatırlarlar mobilyalarımızın üzerinde ağaçtan motifler olurdu.
00:40:14Evdeki koltukların üzerinde, yatak odalarında, yemek odalarında.
00:40:18İşte o yağ, onların üzerindeki o motifleri, o ağaç uyumaları, o şekilleri, figürleri biz yapardık.
00:40:23Çocuk işçi olarak başladım.
00:40:24Çırak olarak başladım.
00:40:26Sonra yavaş yavaş kalfa oldum.
00:40:27Sonra usta oldum.
00:40:28O dönemde okurken de kışın okun, yazın mutlaka çalışma.
00:40:32Hatta o ara dönemlerde 10 günlük, 15 günlük tatil dönemlerinde yine çalışma ve evin ekonomisine katkı vardı.
00:40:38Aslında benim bir çocuk işçi olarak çalışmam o günün koşullarında muhtemelen gerekliydi.
00:40:42Çünkü o ekonomiye öyle veya böyle benim katkı yapmam gerekiyordu.
00:40:46O sitelerde, Ankara'da, mobilya atölyelerinde, oymacılık atölyelerinde çıraklara ihtiyaç vardı.
00:40:51Bu da bir ihtiyaçtı belki.
00:40:53Ve biz de bunu çalıştık.
00:40:54Bu benim hayatımda olumsuz bir şey yapmadı.
00:40:57Aslında beni o dönemdeki o çalışma şartları, koşulları belki de beni hayata hazırladı.
00:41:02Hani çıraklık, kalfalık, ustalık diyoruz ya, ben açıkçası o dönemdeki o çıraklığımın, o kalfalığımın, ustalığımın benim daha sonraki hayatımda bana bir üniversite gibi, bir ilkokul, ortakul, lise, üniversite gibi bir hayat dersi verdiğini düşünüyorum.
00:41:15Ve bu günlere gelmemde belki de benim için o günlerin çok büyük bir emeğinin olduğunu düşünüyorum, katkısının olduğunu düşünüyorum.
00:41:21Orada çalışıyorduk ama belki de hem oynuyorduk hem çalışıyorduk.
00:41:24Yani çocukluğumuz oyunla işi aslında birleştirmişti bir nokta mecburiyet kaynaklı.
00:41:28Ama dediğim gibi güzel günlerdi, güzel anlardı.
00:41:32Şimdiki çocuklar şanslı mı? Biz mi şanslıyız? Bu tartışma götürür.
00:41:35Ben geçmişe dönük baktığımda o günün koşulları öyleydi.
00:41:39Asla kendimi şanslı olarak görmüyorum.
00:41:40O günün koşullarında olması gereken yaşandı.
00:41:43Ama bugünün çocuklar da farklı şeyler yaşıyor.
00:41:46Sadece şunu ifade etmek istiyorum.
00:41:48Çocuklarımızı biraz insanlarla, doğayla, tabiatla, arkadaşlarıyla bir arada tutmanın yollarını geliştirmemiz lazım.
00:41:55Aksa takdirde içe kapanık, sadece bilgisayarlarla oynayan, bilgisayarlarla yetişen bir nesil bizim için iyi bir nesil olmayacaktı diye düşünüyorum.
00:42:02Bunları da hatırlatmak lazım.
00:42:03Çocuklarımızı getirmemiz lazım buralara.
00:42:05Çocuklar bunları görmesi lazım.
00:42:06Yani babalarımız nelerle oynuyordu?
00:42:08Annelerimiz nelerle oynuyordu?
00:42:10Eskiden neler vardı?
00:42:11Nasıl bir ortam vardı?
00:42:12Bunu görmeleri açısından da bence çocuklarımızı mutlaka alıp böyle yerlere götürmemiz lazım.
00:42:17Mesela Samsun'a gelmişsek mutlaka kent müzesinde görmemiz lazım diye düşünüyorum.
00:42:21Şimdi Samsun kent müzesinde bir diğer bölüme geçiyoruz.
00:42:37Burada unutulmaya yüz tutmuş mesleklerle ilgili bir kısım var.
00:42:41Mesela bakın burada bakır kapların eskiden kalaylandığı kalacılık mesleği var.
00:42:45Bu onu tasvir ediyor.
00:42:47Burada evlerimizi süpürdüğümüz, evlerimizin temizliğini sağladığımız o süpürgelerin yapıldığı yer, süpürgecilik mesleği ile ilgili bir kısım.
00:42:54Yine burada demire şekil vermek, demircilik mesleği demire şekil vererek oradan bir takım aletler yapma işinin tasvir edildiği bölge.
00:43:01Yani bazı mesleklerin artık unutulmak zor olduğunu görüyoruz.
00:43:04İşte unutulmasın diye, hatıraları canlansın diye Samsun'un kent müzesinde bunlar bu şekilde gösteriliyor.
00:43:10Burada Samsun'un sevilen sanatçısı, Samsun'un sevilen Yeşilçam oyuncusu Yıldıray Çınar'ın köşesi var.
00:43:29Samsun'da Yıldıray Çınar denildiğinde, Çarşamba'yı selamlı meşhur türküsü mutlaka akla gelmeli ve dinlenmelidir de.
00:43:36Evet Samsun'umuzu hatırlatan, Samsun'umuzu anlatan değerlerden bir tanesi de Yıldıray Çınar.
00:43:41İşte bize de onun yeri.
00:43:42Yıllarca sinan edem, gezdirdiğin beni, helal et akınem, helal et alamay.
00:44:06Samsun demek aynı zamanda Samsun demek.
00:44:36Samsun Spor demek.
00:44:38Bunu özellikle belirtmek istiyorum.
00:44:39Samsun'umuzun en büyük markalarından bir tanesi.
00:44:42Fakat Samsun Spor'umuzun acı bir hatırasını da burada paylaşmak istiyorum ve saygıyla ve rahmetle almak istiyorum.
00:44:481989 yılında deplasmana maça giderken takım bir trafik kazası geçirdi ve bazı focularımızı ve teknik türetimimizi kaybettik.
00:44:55Bu da acı bir an olarak hafızalarında yerimizi aldı.
00:44:58Samsun Spor'umuzu unutmamak istiyorum.
00:45:01Unutamayız, unutmayacağız da.
00:45:02Ayrıca Yaşar Doğu dünyanın en büyük güreşçisi, dünya şampiyonu Yaşar Doğu yine Samsun'da.
00:45:09Ve Samsun'umuzun en büyük değerlerinden, tarihi şahsiyetlerinden bir tanesi.
00:45:14Onu da saygıyla, rahmetle alıyorum.
00:45:31İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:46:01İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:46:31İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:47:01İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:47:31İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:48:01İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:48:31Evet, özellikle tebrik ediyorum sizleri.
00:48:34Teşekkür ederiz.
00:48:35Tabii Samsun Kent Lisesi önündeyiz.
00:48:38Burası arkadaşları tartmak istiyorum özellikle size.
00:48:41İstiklal Ticaret Lisesi'nin merasim bölüğü ile birlikteyiz ve bando takılmak değil mi?
00:48:46Doğru söylüyorsunuz.
00:48:48Bu gençler, bu güzel çocuklarımız, gençlerimiz, geleceğimiz onlar özellikle milli bayramlarda, özel günlerde, milli günlerde Samsun'da insanları coşturuyorlar bu heyecanlı, bu güzel gösterileriyle, bu marşlarıyla.
00:49:01Onları tebrik ediyorum hocam başta siz olmak üzere.
00:49:03Ve hepinize tebrik ediyorum hayat hocam.
00:49:05Çok sağ olun.
00:49:06Çok teşekkür ediyorum.
00:49:14Samsun aynı zamanda bir liman şehri.
00:49:17Karadeniz'in en büyük şehri olması sebebiyle burası hava yoluyla sahip olduğu havalimanı, kara yollarıyla ve aynı zamanda da sahip o demir yoluyla Karadeniz'i Anadolu'ya, oradan Ankara'ya, oradan İstanbul'a bağlayan bir geniş başımağına sahip.
00:49:33Burası bu demir yolları 1924 yılında Atatürk ve eşi Latife Hanım'la birlikte Samsun'a ziyarete geliyor ve ilk kazmayı bu demir yolu yapım çalışmasını 1924 yılında başlatıyor ve günümüze kadar da burası hizmet veriyor.
00:49:45Son nokta demir yollarında çarşamba da Samsun'da bitiyor.
00:50:03Burası Samsun denildiğinde Samsun'a farklılık katan, özellik katan yerlerden bir tanesi Türkiye'nin ilk ve tek cerrahi aletler ve sağlık müzesi.
00:50:17Bu yapıya dikkat edersek 1926 yılında ilk olarak demir yollarında lokomotif bakım merkezi olarak kurulmuş ve o dönemin mimarisini 1926 yılında Cumhuriyet'in ilk döneminin mimarisini yansıtan bir bina.
00:50:29Ben de kendim cerrah olduğum için benim özellikle ayrı bir dikkatimi çekiyor ama özellikle sağlığa ilgi duyan öğrenci, doktor, sağlıkla ilgili herhangi bir duygusu, düşüncesi herkesin mutlaka Samsun'a geldiğinde ziyaret etmesini görmesini avzu ederim.
00:50:42Çünkü son 200 yılın kullanılan bir takım cerrahi aletlerini, bir takım enstrümanlarını burada görmek mümkün.
00:50:48Ayrıca şunu da söyleyeyim, Samsun bugün Türkiye'nin bir cerrahi alet üretim merkezi ve ben de ameliyatlarımda Samsun'da üretilen cerrahi aletleri kullanıyorum.
00:50:57Samsun bu anlamda bu müzenin o yönünü de dikkatli olarak izlemekte fayda var, izlemekte fayda var.
00:51:02Birazdan ben içeriye geçip bazı yerleri göstermek istiyorum sizlere.
00:51:10Bu müziği mutlaka görmelisiniz.
00:51:12Çünkü düşünün ki son 200 yıllık bir süreçte ameliyatlarda kullanılmış aletler, fizik tedavide kullanılmış aletler,
00:51:19kadın doğum amacıyla kullanılmış aletler, yine diş çekimi veya diş tedavisi için kullanılmış aletler,
00:51:26yine anestezi vermek için kullanılmış aletler,
00:51:29sağlıkla ilgili son 200 yılda kullanılmış olan cerrahi aletlerin ve ona bağlı yan aletlerin sergilendiği büyük bir müze, güzel bir müze.
00:51:40Mutlaka bu müzeyi bence Samsun'a geldiğinizde görmek için o gezi rehberinize, gezi turunuza mutlaka ilave edin diye nazizane tavsiye ediyorum.
00:51:49Tekeklik sandalyeler, masaj aletleri, enjektörler, cerrahi aletler bu topraklarda, ameliyatlarda, sağlıkta kullanılmış materyaller sergileniyor.
00:52:05Bu çok anlamda özellikle sağlıkla ilgisi olanların, sağlığa ilgi duyanların Samsun'a geldiklerinde,
00:52:11özellikle sağlık profesyonellerinin zaten mutlaka görmesi gereken yerlerden bir tanesi.
00:52:15Bu müzenin burada olmasının başka bir anlamı var.
00:52:17Çünkü Samsun bugün Türkiye'nin değil sadece dünyanın da belki cerrahi alet üretiminde önemli merkezlerden bir tanesi.
00:52:23Türkiye'nin en büyük cerrahi alet üretim merkezi Samsun'da.
00:52:26Dolayısıyla bu anlamda da bu müzenin farklı bir anlamı var.
00:52:29Mutlaka görmenizi, buraları izlemenizi tavsiye ederim.
00:52:32Bakın burada doğum masaları, ameliyat masaları gibi o günün koşullarında, Cumhuriyet'ten önceki dönemlerden bahsediyorum tabii.
00:52:49Kullanılan aletleri görüyoruz.
00:52:50Yine burada ameliyatlarda kullanılan büstürüler, bıçaklar, amputasyon bıçakları.
00:52:57Bugün bizim kullandığımız aletlerin, ameliyatlarda kullandığımız aletlerin o günkü versiyonlarını,
00:53:02yani 150 yıl önceki tarihi atalarını görüyoruz aslında burada.
00:53:05Ve bunlar Samsun'da sergileniyor.
00:53:07Bunlar çok güzel.
00:53:09Yani tıbbi gelişimi, sağlığın Türkiye'deki gelişimini, teknolojinin gelişimini göstermesi anlamında da bize ışık tutan şeyler.
00:53:16Bugün Samsun, Türkiye'nin cerrahi alet üretim üstüdür, üretim merkezidir.
00:53:21Dünyanın yanılmıyorsam 140'tan fazla ülkesine Samsun'dan cerrahi aletler üretilerek satış yapılmaktadır, oralara göndermektedir.
00:53:28Evet, şimdi burada Cumhuriyet'ten önceki döneme götürüyoruz.
00:53:39Burada bir ameliyathane koşullarını gösteren bir fotoğraf.
00:53:42Dikkat edin, o günkü masalar, o günkü hastanın uyutulması, o oksijen verme maskeyi görüyorsunuz.
00:53:50Yine ameliyathane ortamını görüyoruz.
00:53:52Aletlerin konulduğu şartları, ortamları görüyoruz.
00:53:56Yani bir 150 yıllık önce diye söyleyebilirim ben bunu.
00:54:00Dikkat edin, o dönemde henüz daha maskeler çok fazla, evet bilinemiyor.
00:54:04Ama sterilizasyon koşulları, sterilizasyon şartları o günün koşullarında olabileceğin en iyisi imkanlar içerisinde yapılmış tabii ki.
00:54:11Ama bugün bunların hemen hemen büyük bir kısmının yerli ve milli olarak Samsun'da üretildiğini söylemek benim için ayrı bir gurur.
00:54:17Ayrı bir direkt bir plastik cerrah, bir doktor, bir cerrah olarak.
00:54:26Çanakkale Destanı'nda, Çanakkale Zaferi'nde bunun ne demek olduğunu bütün Türkiye Cumhuriyeti yaşayan herkes bilir.
00:54:44İşte o gün yazılan destanda işte bu sedyenin de büyük önemi var.
00:54:49Çünkü o günkü şehitlerimiz, gazilerimiz bu sedyeyle taşındılar.
00:54:54Bu gerçek sedye üzerinde taşındılar.
00:54:56Ve hala onların kanları bu sedyenin üzerinde.
00:55:00Bunu gördükten sonra duygulanmamak, etkilememek mümkün değil.
00:55:02Çoğu çarşı bana ben gidiyorum düşmana karşı of gençliğim eyvah.
00:55:19Çoğu çarşı bana ben gidiyorum.
00:55:49Hele erim aman aman, hele erim aman aman, dumanı darlar.
00:55:59Al burayı toprağını, hele erim aman aman, hele erim aman aman, dumanı darlar.
00:56:12Sen döndükçe ardın sıra mele erim aman, hele erim aman, hele erim aman, dumanı darlar.
00:56:36Sen döndükçe ardın sıra mele erim aman, dumanı darlar.
00:56:50Dola sinir mi karanlık ardın var, ardın var.
00:57:14Dola sinir mi karanlık ardın sıra mele erim aman, hele erim aman, dumanı darlar.
00:57:16Dola sinir mi karanlık ardın sıra mele erim aman, hele erim aman, hele erim aman, dumanı darlar.
00:57:18Dola sinir mi karanlık ardın sıra mele erim aman, hele erim aman, hele erim aman, dumanı darlar.
00:57:24Dola sinir mi karanlık ardın sıra mele erim aman, hele erim aman, hele erim aman, dumanı darlar.
00:57:28Dola sinir mi karanlık ardın sıra mele erim aman, hele erim aman, dumanı darlar.
00:57:30Dola sinir mi karanlık ardın sıra mele erim aman, hele erim aman, hele erim aman, dumanı darlar.
00:57:42Dola sinir mi karanlık ardın sıra mele erim aman, hele erim aman, hele erim aman, hele erim aman, hele erim aman, hele erim aman, hele erim aman, dumanı darlar.
00:58:06Benim yoksuz kalışım ahmedeyim aman, hele erim aman, dumanı darlar.
00:58:19Evet aslında hepimizin yurdu var işte bizim de yurdumuz Samsun. Samsun'dan sesleniyoruz isimde.
00:58:25Samsun'da çok özel bir yerdeyiz, çok güzel bir yerdeyiz.
00:58:28Samsun'umuzun simgelerinden, mutfağının en lezzetli yerlerinden, Tiris'in merkezinden, Kavak'tan değil mi?
00:58:34Samsun'un Kavak ilçesinden başkanımız, belediye başkanımız Şerif Bey sağolsun bizi böyle ağırladı.
00:58:40Bu Tiris, Samsun'umuzun simgelerinden biri. Özelliği nedir?
00:58:44Gerçekten Tiris bölgemizin 5 tane ilçenin işaretli yemeği TSE'den alınmış Kavak, Asarcık, Ladik, Havza, Vezir Köprü.
00:58:54Bu 5 ilçenin TSE'de alınmış olarak işaretli yemeğimizdir.
00:58:58Belgede işaretli yemeğimizdir.
00:59:00Belgede işaretli yemeğimizdir.
00:59:01Bu biliyorsunuz kaz tiridi, kazın etini biz burada fırına koyuyoruz.
00:59:06Fırındıktan sonra bizim pilavımız bulgur pilavı var.
00:59:10Bulgur pilavı.
00:59:11Yanında da üçgen şeklinde yufka ekmeklerimiz var.
00:59:14Genelde elle yenilen bir yemek türümüz bu.
00:59:17Yemenin bile usulü var yani.
00:59:18Evet hocam.
00:59:19Genelde üçlü parmakları elle, çersine bandıra bandıra dediğiniz gibi.
00:59:23Bunun yanında tabi...
00:59:24Şey oradan mı geliyor?
00:59:25Tritine, tritine bandı mı?
00:59:26Evet hocam.
00:59:27Tritine bandı mı?
00:59:28Oradan geliyor.
00:59:29Tahmin edin hocam.
00:59:30Yanında tabi daha rahat etme seçimidenin dal turşusu var.
00:59:34Kocabaş turşusu deriz biz.
00:59:36Kırmızı turşumuz var bunun yanında.
00:59:38Biber turşusu var.
00:59:39Yine yöremizin pancer pekmezi var.
00:59:42Acık ekşisi var.
00:59:43Acık elmanın doğalı olanı daha da ham hali diyelim.
00:59:48Acık ekşisi var.
00:59:49Kuşburnumuz var.
00:59:50Yine bölgemizde üretilen.
00:59:52Tritine yerken yanında bunlar da var.
00:59:54Onlar da yanında.
00:59:55Onlar zenginleştiriyor.
00:59:56Zenginleştiriyor.
00:59:57Gerçekten kavağımızın ve bu bölgenin en meşhur yemeklerinden birisidir.
01:00:02Şakallı menemeni de bizim bölgemizin, yöremizin yemek suydu.
01:00:07Kavak yöresel yemek anlamında bu bölgede cazibe merkezi haline gelecek.
01:00:14İnşallah künefeyi burada meşhur etmeye çalışıyorum.
01:00:17İnşallah.
01:00:18Samsun'uz künefesi.
01:00:19Samsun'a özgü olacak ama.
01:00:20Hocam işte tabi artık kavağın künefesi bundan sonra tabi tritten sonra o da meşhur olacak.
01:00:25Tabi kıymetli hocam kavağımızın Yaşar Doğu'su.
01:00:28Dünya tarihinde Yaşar Doğu'muz meşhurdur.
01:00:30Dünya ve olimpiyat şampiyonumuz olan Kavak deyince önce akla Yaşar Doğu gelir.
01:00:36Tabi bunun yanında Kavak son zamanda gelişiyor ve değişiyor.
01:00:41Geliştikçe haliyle sanayimiz çok ön planda.
01:00:44Büyük emekteniz var o konuda tabi ki.
01:00:46Tabi hocam.
01:00:47Ama tritten unutmayacağız.
01:00:48Samsun'a gelmeyi kim düşünüyorsa aklında bir köşeye yazacak.
01:00:51Ben oraya gittim mi trit yemeliyim.
01:00:53Nerede yemeliyim?
01:00:54Kavak'ta.
01:00:55Kavak'ta nereye yemeliyim?
01:00:56Trit evi var.
01:00:57Sırp bu işçerinde yatırılmış.
01:00:58Yer sofrası.
01:00:59Her şey usulüne uygun.
01:01:00Gelinekler uygun.
01:01:01Valla çok teşekkür ederim.
01:01:02Mükemmel bir atmosfer.
01:01:03Böyle bir atmosferde bizi konuk ettiğiniz için de size çok teşekkür ederim.
01:01:08Hocam baş tacısınız.
01:01:09Her zaman sizin başının üstünde yeriniz var.
01:01:11Hepinize çok çok teşekkür ediyorum.
01:01:13Gerçekten yine kim isterse geldiklerinde aynı sevgi, saygı ve muhabbeti burada göreceklerdir.
01:01:18Yeme içme işi biliyorsunuz zevk işi.
01:01:20Buradaki mutluluğu alıp tekrar gidiyorlar.
01:01:23O zaman Türkiye'nin Miami'sine gelsinler.
01:01:24Türkiye'nin Miami'sini görsünler.
01:01:25Ama gelmişken kavağa mutlaka uğrasınlar.
01:01:26Mutlaka hep triti tatsınlar diyelim.
01:01:27Evet hocam.
01:01:28Çünkü yazın olmuyor sadece diğer mevsimde olur.
01:01:29Sadece yazın olduğunu da söyleyelim.
01:01:30Yaz dışında bütün mevsimlerde havanın biraz sevdiği mevsimlerde değil mi?
01:01:32Doğru.
01:01:33Zaten hocam tirit birlikte aileleri toparlayabilmek için her sofraya konulur.
01:01:48Dikkat ederseniz tek bir tepside sundu.
01:01:52Daha bunun büyükleri.
01:01:53Ayrıca kaynaşma, sohbet etme.
01:01:55Sosyallik de var yani.
01:01:56Tabii.
01:01:57Kış sezonunda olduğu için geçmişten dönemde böyle.
01:02:00Geçmişten gelen bir güzel gelenek.
01:02:01Evet.
01:02:02Geleceğe de aktif ediyorsunuz.
01:02:03Tabii hocam.
01:02:04O da bizim için değerli bir şey.
01:02:05Harika.
01:02:06Şimdi trit denildiğinde Türkiye'mizin her yeri güzel her yeri değerli o ayrı bir konu.
01:02:09Ama bu kars tritine karşı bizim Samsun tritimiz, kavak tritimizin farkı nedir?
01:02:13Onu bir sorayım.
01:02:14Hocam karsın damak tadıyla bizim damak tadımız çok farklı.
01:02:18Kars'ta yapılan kars tritlere çok tuzlu yapılıyor.
01:02:22Veyahut ki onu karda, kar içerisinde tahmin ediyorum.
01:02:26Farklı oluyor.
01:02:27Bizim trit damak tadımızla oranlaki çok farklı.
01:02:30Aromamız farklı.
01:02:31Evet.
01:02:32Aroma.
01:02:33Lezzetimiz farklı.
01:02:34Aynen hocam.
01:02:35Biz daha lezzetliyiz demakına sahip miyiz?
01:02:36Sahibiz.
01:02:37Çok şükür.
01:02:38Onlar da söyleyebiliriz.
01:02:39Seviyoruz karsı.
01:02:40Karsa büyük selamlarımızı, sevgilerimizi gönderiyoruz.
01:02:41Onlar da mutlaka çok zevkli, çok tatlı ama bizimkisi biraz daha her anda lezzetli gibi geliyor.
01:02:45Görüntü öyle.
01:02:46Oraya da selamlarımızı gönderelim bu mesleyle.
01:02:49Çocukluğunuzda bu tritin mutlaka, tabi bu geçmişten geleceğe gelen bir yemek.
01:02:52Sizin ilk tanışmanız tritle ne zaman oldu?
01:02:55Yani ne zaman sevdiniz bu triti?
01:02:56Ne zaman yediniz?
01:02:57Hatırlıyor musunuz?
01:02:58Hocam rahmetli babam benim imam idi.
01:03:00O dönemde işte imam kişiyi derlerdi.
01:03:03Köylerde her hane mutlaka babamı davet ederdi.
01:03:07Sabah olur genelde.
01:03:09Çünkü biraz da sabah olup yenildikten sonra herkes çalışmaya giderdi.
01:03:14Daha rahat eritebileyim diyerekten.
01:03:16Bu genelde sabahları olurdu.
01:03:18Tandır da yapılmıyordu.
01:03:19O zaman köylerde ocaklarımız vardı.
01:03:22Yanan közün etrafında bu kaz döndürülürdü.
01:03:28Döndürülürdü.
01:03:29Döndürülürdü.
01:03:30İşte biz çocukluğumuzda öyle hatırlıyoruz.
01:03:32Yağ aktıkça aşağıda tepsi yakardı.
01:03:35Tabi tepsiden daha sonra o yağ ile bulgur aynı karıştırılırdı.
01:03:43Zaten lezzetine kazın yağı bulgura o lezzeti veriyor.
01:03:49Ve kıkırdak kaz yağının dış kısmında zaman zaman annem alırdı o zamanın.
01:03:54Eritirdi.
01:03:55O kıkırdakları kıtır kıtır onu da yerdik.
01:03:58Biz ona kıkırdak derdi o dönemden.
01:04:01Ama herhalde o pişerken sizin ağzınızın suya kayardı.
01:04:03Çocukluğunu hatırladı.
01:04:04Bir an önce pişse de şunu yesek de çocukluğu olarak değil mi?
01:04:07Tabi hocam.
01:04:08Heyecanlanırdınız herhalde.
01:04:09Evet hocam.
01:04:10Süper.
01:04:11Yani kaz böyle bir de 21 gün içerisinde besi deriz.
01:04:15Besiye konulurdu.
01:04:16O bakımı tamamen dışarıdaki diğer şeylerden arındırılaraktan.
01:04:21Mısır, buğday ve arpa veriliyordu o zamanki kazların daha kilolu olması için.
01:04:26Semirmesi için.
01:04:27Tabi tabi semiriyordu.
01:04:28Dışarıdaki kazlar yoz kaz derdik.
01:04:31Ama diğer besili kazlar daha kilolu oldu.
01:04:34Bunun da bir tanesinden şimdi sevgili Şakir başkanımdan öğrendim.
01:04:38800-1 kilo arası falan görüyorum.
01:04:40O zaman 1-1,5 kilo oluyordu.
01:04:42Bakımlısı.
01:04:43Bakımlısı.
01:04:44Evet ben 59-12 ki o zamandan bu tarafa kadar yöresel yemek olarak biz bunu tattık bugün
01:04:50Tattınız bir de geliştirdiniz bir de bunun belgesini aldınız.
01:04:53Tabi tabi hocam.
01:04:54Bunun belgesini de aldık hocam.
01:04:55Valla tebrik ediyoruz.
01:04:56Hocam bir teşekkür ederim.
01:04:57Samsun'un güzelliklerinden, Samsun'un özelliklerinden Tirit'i sayenizde görmüş olduk.
01:05:01Tadacağız biraz sonra.
01:05:02Ben zaten biliyorum tadını ama arkadaşlarım da tadacaklar.
01:05:05Memnuniyetle.
01:05:06İnanıyorum onlara da bayılacaklar.
01:05:07İnşallah.
01:05:08Şimdi tabi başkanım şöyle demin bizim bu yörenin yani Samsun'un Tirit'iyle
01:05:12Kars'ın Tirit'ini karşılaştırırken tabi şöyle bir farklı olması lazım.
01:05:16Yani kazın bir kere bu bölgeye ait olması lazım herhalde o tadı vermesi için.
01:05:20Başka bir şehirden getirilen kaz aynı lezzeti belki vermeyebilir diye düşünüyorum.
01:05:24Siz ne düşünüyorsunuz?
01:05:25Çocukluğumuzda, köylerimizde kazlar toplanır idi.
01:05:28Çarşambaya gönderilirdi.
01:05:30Bu 300, 500, 1000 kaz olurdu.
01:05:32Çünkü kavan kazının aroması daha güzel olduğunu o dönemlerden biz yaşıyoruz.
01:05:38Çünkü kaz toplayıcılar gelirdi.
01:05:40Ekonomiye de az çok katkısı oluyordu kazın o zaman satıldığında.
01:05:44Toplayıcılar gelirdi.
01:05:45Bir vatandaş onu buradan 500 veya 1000 kaz gibi bunu yürüterekten böyle vesayet de yoktu o dönemlerde.
01:05:53Tabii yoktu hocam.
01:05:54Yürüterekten yayıldırır.
01:05:55Sürü gibi toplayarak.
01:05:56Sürü halinde buradan çarşambaya kazların gittiğini çok iyi biliyorum.
01:06:00Şu andaki kazlarımız da bizim genelde bu bölgede yetiştiren kazlarımız.
01:06:05Birkaç arkadaşlarımız var bunun çiftliğini yapıyorlar.
01:06:08Her şey doğal.
01:06:09Bu bölgenin resimleriyle besleniyor.
01:06:11Bu bölgenin otlarıyla besleniyor.
01:06:12Aroması bu bölgeye ait.
01:06:13Kesinlikle.
01:06:14Lezzeti hepsinden farklı.
01:06:15Doğru hocam.
01:06:16O zaman başkanım şöyle yapalım.
01:06:17Yemeğe başlamadan önce, trite başlamadan önce sizden de bir türkü alalım.
01:06:21Ben çalayım siz söyleyin.
01:06:22Eğer ben de biraz katılmaya çalışayım size.
01:06:25Olmazsa çarşambayı selamlı diyelim mi?
01:06:28Bildiğiniz kadar.
01:06:29Kısa bir şey söyleyeyim.
01:06:30Tamam hocam.
01:06:31Sokağa eş geleceğim.
01:06:32Çarşambayı selamlı bir yar sevdim.
01:06:55El aldım, aman aman.
01:06:59Bir yar sevdim, el aldım.
01:07:06Keşke sevmeye dolaydım.
01:07:10Elim boynumda kaldı, aman aman.
01:07:17Elim boynumda kaldı.
01:07:24Ben artık dayanamayacağım başkanım.
01:07:25Çok teşekkür ederim.
01:07:26Ben artık dayanamayacağım başkanım.
01:07:27Çok teşekkür ederim.
01:07:28Hocam ben çok teşekkür ederim.
01:07:29Ben çok teşekkür ederim.
01:07:30Ben dayanamayacağım başkanım.
01:07:31Çok teşekkür ederim.
01:07:32Ben dayanamayacağım başkanım.
01:07:33Artık başlayalım.
01:07:34Hocam başlayalım.
01:07:35Afiyet olsun diyelim size.
01:07:36Hoş geldiniz hocam.
01:07:37Hoş geldiniz hocam.
01:07:38Hoş geldiniz hocam.
01:07:39Hoş geldiniz hocam.
01:07:40Süper.
01:07:41Süper.
01:07:52Ben artık dayanamayacağım başkanım.
01:07:53Çok teşekkür ederim.
01:07:54Hocam ben çok teşekkür ederim.
01:07:55Ben dayanamayacağım artık başlayalım.
01:07:56Hocam başlayalım.
01:07:57Afiyet olsun diyelim size.
01:07:59Hoş geldiniz hocam.
01:08:00Süper.
01:08:12Bunun özelliği.
01:08:13Eller.
01:08:14Değil mi?
01:08:15O yufkayı ince yufkayı.
01:08:16Banak diyoruz zaman.
01:08:17Banak mı dedi ne deniyor ona?
01:08:18Orada.
01:08:19Banma.
01:08:20Banma.
01:08:21Tabi her yörenin kendine özgü bir konuşma tarzı bir ağız aksanı var.
01:08:26Tabi var.
01:08:27Bizim sapsırımızın böyle aksandan birkaç tane örnek.
01:08:29Özellikle yöresel.
01:08:30Eller ama o kadar güzel olmuş ki bu yemek hocam.
01:08:33Oy çok güzel.
01:08:34Eller ama.
01:08:35Tabi eller ama o kadar güzel olmuş ki bu yemek.
01:08:37Eller ama o kadar güzel olmuş ki bu yemek.
01:08:39Çok güzel çok.
01:08:40Banak.
01:08:41Kaç banak yemek lazım?
01:08:42Hocam doyana kadar bandıracağız hocam.
01:08:44Doyana kadar bandıracağız hocam.
01:08:45Doyana kadar bandıracağız.
01:08:46Evet.
01:08:47Bana bana bana yiyeceğiz hocam.
01:08:48Kışın soğuk olur mu?
01:08:49Kışın buyulur mu?
01:08:50Kışın buyuyoruz biz.
01:08:51Kışın.
01:08:52Soba yanmıyorsa buyduk deriz.
01:08:53Bu değil mi?
01:08:54Üşüdük demeyiz diyorsun.
01:08:55Buyduk deriz.
01:08:56Üşümek yok.
01:08:57Her yörenin kendine özgü değil mi şiveleri?
01:08:59Her tarafı mağarıyor.
01:09:00Vareze mağarıyor.
01:09:01Vareze mağarıyor.
01:09:02Vareze mağarıyor.
01:09:03Her tarafı mağarıyor demek.
01:09:04Vareze yeri mağarıyor.
01:09:05Vareze yeri mağarıyor.
01:09:06Doğru.
01:09:07Doğru.
01:09:08Vareze yeri mağarıyor.
01:09:09Her tarafı mağarıyor.
01:09:10Her tarafı mağarıyor.
01:09:11Bazı özel sözcükler de var tabi.
01:09:12Benleket gibisi yok.
01:09:13Samsun.
01:09:14Samsun.
01:09:15Samsun.
01:09:16Samsun.
01:09:17Samsun.
01:09:18Samsun.
01:09:19Kırmızı.
01:09:20Veya.
01:09:21Veya.
01:09:22Veya.
01:09:23Veya.
01:09:24Veya.
01:09:25Veya.
01:09:26Veya.
01:09:27Veya.
01:09:28Veya.
01:09:29Veya.
01:09:30Veya.
01:09:31Veya.
01:09:32Veya.
01:09:33Veya.
01:09:34Veya.
01:09:35Veya.
01:09:36Veya.
01:09:37Veya.
01:09:38Veya.
01:09:39Veya.
01:09:40Veya.
01:09:41Veya.
01:09:42Veya.
01:09:43Veya.
01:09:44Veya.
01:09:45Veya.
01:09:46Veya.
01:09:47Veya.
01:09:48Veya.
01:09:49Veya.
01:09:50Veya.
Önerilen
1:08:02
|
Sıradaki
49:34
1:07:33
1:09:11
1:10:26
1:08:47
1:09:22
1:09:13
1:04:01
2:26:00
2:24:32
1:29:56
2:44:45
2:50:36
15:10
4:19
İlk yorumu siz yapın