Oynatıcıya atlaAna içeriğe atla
  • 2 hafta önce
Yerli yapımlar uluslararası pazarda nasıl bir etki yaratıyor? Diziler farklı sektörlerde nasıl bir dönüşüm yaratıyor? Türkiye'nin girişimcilik ekosistemi şu anda hangi aşamada bulunuyor, nasıl geliştirilebilir? Teknolojik büyüme için hangi adımlar atılmalı? Girişimcilerin risk alma eğilimi yatırımcıların kararlarını nasıl etkiliyor? Türkiye'de girişimcilerin büyümesi için nasıl bir finansal model gerekiyor? Türkiye'nin başarısı küresel arenada nasıl etkili olabilir? Türkiye'de yatırım ekosistemi nasıl oluşturulmalı? Ülkemizdeki girişimcilik ekosistemindeki dönüşüm ne yönde ilerliyor? Yatırım sürecinde karşılaşılan engeller neler? Cüneyt Özdemir 5N1K'da sordu; Bahçeşehir Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nilay Ulusoy, Bilim İletişimcisi Cengiz Çalışkan, Yatırımcı Erkut Çavuş ve Girişimci Şevin Ballıktaş yanıtladı.

Kategori

🗞
Haberler
Döküm
00:00Sevgili seyirciler yeni bir 5T1K programına hoş geldiniz.
00:08Bugün sizlere soft power'dan, yumuşak güçten bahsetmek istiyorum.
00:13Türkiye belki de dünyanın en büyük ordularından birine sahip.
00:17Ekonomisi son derece dinamik.
00:19Dünyanın ilk 20 ülkesinden biriyiz.
00:22Ekonomisiyle, askeri gücüyle gerçekten tartışmasız dünyada rol sahibi ülkelerden biriyiz.
00:29Ancak aynı zamanda son yıllarda özellikle Türk dizileriyle beraber yumuşak güç olarak da kendimizden bahsettirmeye ve öne çıkmaya başladık.
00:39Yumuşak güç aslına bakarsanız silah kullanmadan, kültürel olarak filmlerle, dizilerle, kimi zaman teknolojinizle gönülleri ve akılları fethetmeye deniyor diyebiliriz.
00:53Dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin, son yıllarda Türk dizilerinin ne kadar büyük ve hakim olduğunu görüyorsunuz.
01:01Dizi sektörü belki de hiç devlet yardımı almadan büyük bir başarıya imza attı.
01:06Muhteşem bir yüzyılın açtığı bu uluslararası pazarı diğer yapımcılarda takip etti.
01:12Şu anda Türkiye'deki dizi sektörü aslında bakarsanız yurt dışı satışlarıyla ayakta duruyor.
01:16Çünkü maliyetler o kadar yükseldi ki bugün bir diziyi yaptığınız zaman reklamıyla aldığı reklamla maliyet birbirini karşılamıyor.
01:25Ne zamanki o uzun 120 dakikalık dizileri 3'e bölüyorsunuz, götürüyorsunuz yurt dışında satıyorsunuz o zaman biraz kara geçiyorsunuz ya da çok büyük karlara geçebiliyorsunuz.
01:35Nasıl bir dizi olduğuna bağlı.
01:36Geçtiğimiz günlerde Cannes'da MİP.com fuar vardı.
01:40Evet diziciler özellikle yapımcılar bu fuara her yıl gidiyorlar ve uluslararası arenada Türk dizilerini satıyorlar.
01:47Bu yıl da yine gittiler yine sattılar ve farklı oyuncular da gittiler.
01:51Çeşitli partilerde işte lansmanlarda bir araya geldiler ve de Türk dizilerini bir anlamda bütün dünyaya anlattılar.
01:59Profesör Doktor Nilay Ulusoy kendisi Bahçeşehir Üniversitesi Sinema ve TV Bölümü Başkanı.
02:04Şu anda konuğum Sayın Ulusoy şunu merak ediyorum.
02:07Bu yıl Cannes'da öne çıkan Türk yapımları ne oldu?
02:10Bildiğim kadarıyla dikey diziler fırtınası başlamış mesela ve de Çin pazarı konuşuluyor.
02:15Gerçekten Çin pazarına giriş mümkün mü acaba Türk dizileri tarafından?
02:20Kesinlikle öyle.
02:21MİP.com dünyada çok iyi bilinen bir televizyon fuarı.
02:25Hatta televizyonun Cannes Festivali olarak bilinmekte.
02:30Zaten Cannes'da da yapılıyor.
02:31Türk dizileri bizim dünyaya açılan penceremiz olarak ilk olarak 2000'lerin başında küçük standlar halinde MİP.com'da yer alıyorlardı.
02:42Fakat günümüzde en çok ilgi gören içerikler ile MİP.com'da bizi temsil etmekteler.
02:49Binbir Gece Sadakatsiz Yargı gibi dizilerle aslında Balkanlardan Güney Amerika'ya, Asya'dan Avrupa'ya, Arap Peninsulasına, Kuzey Afrika'ya her yerde milyonlarca kişi Türk dizilerini izlemekteler.
03:08Türk dizileri hem bize ait duygusal yoğunluğu hem de evrensel anlatı dilini, evrensel değerleri insanlara sunmakta.
03:20Bu da Türk dizilerini özel kılmakta.
03:23Biraz önce ben dilim döndüğünce anlattım.
03:25Farklı ülkelere gidiyoruz, Türk müsünüz diyorlar.
03:27Hemen bir diziyi söylüyorlar.
03:29Başka bir isimle yayınlanıyor ama hemen anlıyoruz.
03:31Türk oyuncular da dünyanın farklı yerlerinden ekmek yiyor diyebiliriz.
03:34Reklamlarda oynuyorlar, farklı yerde çıkıyorlar.
03:37Soft power dedim ben ama siz bu dizilerin etkisini tek tek nasıl sıralarsınız mesela?
03:42Türk dizileri evet en büyük soft power gücümüz.
03:46Çünkü soft power demek bir ülkenin kültür endüstrisiyle yurt dışında sempati kazanması, güç kazanması demek.
03:58Evet Türk dizileri de inanılmaz popüler tüm dünyada.
04:02Dolayısıyla bizim en güçlü soft power aracımız.
04:07Nasıl etkileri oluyor derseniz öncelikle kültürel tanıtım.
04:10Bu diziler Türk yemeklerinden bizim birbirimize koyduğumuz güçlü ilişkilere, duygusal ilişkilere kadar pek çok şey hakkında dünyaya bizi tanıtmaktalar.
04:26Bunun yanı sıra dizi turizmi diye bir kavram ortaya çıktı.
04:30Türk dizileri, boğazı, Bodrum'un güzel doğasını veya Marmaris'in, Ege kıyılarının, Akdeniz kıyılarının güzel doğasını,
04:40Kapadokya'yı, böyle turistik yerleri inanılmaz güzel bir şekilde dünyaya göstermekte.
04:48Günümüzde İstanbul'da okyanuslar, denizler aşıp gelmiş Güney Amerika'dan turistleri görmemiz mümkün.
04:55Sadece İstanbul değil, Cennet ülkemizin pek çok yerinde.
05:00Bunun yanı sıra toplumsal olarak bizim gelişmemizi de güzel bir şekilde sunmakta.
05:08Özellikle son dönem Türk sinemasında güçlü kadın karakterlerin var olması,
05:14artık hala bize işte deveye mi biniyorsunuz ahmiyane tabiriyle gibi sorular gelmesini de yurt dışında engellemekte.
05:25Bunun yanı sıra çok büyük bir ekonomik güç.
05:28Ülkeye sadece döviz girdisi getirdikleri için değil,
05:32diğer kültür endüstri disiplinlerine mesela müziktir, kostümdür, modadır da etkilemekte ve beslemekte Türk dizileri.
05:45Bunun yanı sıra kültürel diplomaside de oldukça etkili.
05:50Sadece farklı toplumlar bize sempati duymuyor.
05:56Aynı zamanda farklı bu toplumların bizim dizilerimizi izleyen politikacıları da bizi tanıyorlar ve sempati duyuyorlar.
06:06Kültürel disiplomasi açısından soft power etkisi daha kalıcı olmakta.
06:14Daha etkili bence ve daha kalıcı olmakta.
06:16Evet Türk dizileri Türkiye'nin gücünü, imajını yurt dışında gerçekten çok ama çok desteklemekte.
06:26Sayın Ulusoy'a çok çok teşekkür ederim.
06:28Sevgili seyirciler bir başka soft power dediğimiz olay da çeşitli girişimler.
06:33Özellikle teknoloji girişimleri.
06:36Türkiye'de de mesela oyun konusunda efsane yazıyoruz.
06:40Destan yazıyoruz.
06:41İzmir'den, Ankara'dan, çeşitli üniversitelerin teknokentlerinden öylesine ilginç girişimler çıkıyorlar ki bütün dünya pazarına neredeyse meydan okuyacak kadar adım atılabiliyor.
06:54Tabii bir Tel Aviv kadar değil.
06:56Tel Aviv şu anda Orta Doğu'nun en büyük teknoloji hublarından bir tanesi.
06:59Bir silikon vadisi de değil ama yine de şu anda iyimsel bir gözlükle teknoloji kentlerine baktığınız zaman üniversitelerin bu ekosistemi görüyorsunuz.
07:09İsterseniz Cengiz Çalışkan'la konuşalım.
07:12Türkiye'deki start-up ekonomisi hakkında ne düşünüyor?
07:14Sayın Çalışkan siz bu start-up ekonomisini nasıl görüyorsunuz?
07:19Mesela Türkiye'den çıkan milyar dolarlık unicorn şirketler sayısı sizce yeterli mi?
07:25Ne düşünüyorsunuz?
07:26Türkiye'de start-up ekosistemi unicorn hikayeleriyle birlikte aslında bir eşiği aştı.
07:31Bu başarı hikayeleri bize daha önce hayal bile edemediğimiz bazı şeyleri bizim de ülkemizde başarabildiğimizi gösterdi.
07:412015-2021 yılları arasında aslında bir altın bir dönem yaşadık.
07:45Ama bu bizi yanıltmasın, bir yanılsama yaratmasın burada.
07:50Çünkü bu hikayeleri kimlerin olduğunu biliyoruz.
07:54Bu hikayeleri okuduğumuzda her birinin aslında bir istisna olduğunu görüyoruz.
07:58Ve kurucularını, arkasındaki ekipleri dinlediğimiz zaman kendileri de bize söyleyecektir.
08:04Ki söylüyorlar az çok röportajlarını dinlerseniz.
08:07Çok büyük zorluklarla bu başarıları elde ettiler.
08:12Bunun da sebebi, geçici mi kalıcı mı tartışmasının aslında cevabı da burada.
08:19Bu başarıların, bu unicornların bir kültür sonucunda ortaya çıkmamış olması.
08:24Bir sistemli ekosistem sonucunda ortaya çıkmamış olması.
08:28Birer istisna olması.
08:31Biraz geç de kalınmış başarılar aslında.
08:33Ama yine de bizim için, Türkiye'deki start-up ekosistemi için bir yol açtılar.
08:40Ve bizim bu başarıları kalıcı hale getirmemiz için bir sistemli sermayeye ihtiyacımız var.
08:48Sistemli bir start-up ekosistemine ihtiyacımız var.
08:52Bunun için aslında ilham almakta hiçbir beysi yok.
08:55Silikon Vadisi en temel örneklerimizden birisi.
08:59Ona bakabiliriz.
09:00Ve Silikon Vadisi'nin başarısına baktığımızda bu tip gelip geçici hikayeler değil.
09:081950'lere kadar, 2. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar giden, sonrasına kadar giden bir süreci görüyoruz.
09:13Ve temel de aslında Silikon Vadisi'nin bu seviyeye ulaşmasını ve Amerika'nın çok büyük bir ülke olmasını sağlamasının temel sebebi kuruluşunda temel bilimlere yatırım yapıyor olması.
09:30Ve RG'ye yatırım yapıyor olmasıydı.
09:32Cengiz Bey, mesela İstanbul, San Francisco'daki Silikon Vadisi gibi bir yere dönüşebilir mi?
09:37Bunun için ne gerekiyor?
09:38İstanbul'un yeni bir San Francisco olmasına gerek yok.
09:45İstanbul yeni bir İstanbul olabilir.
09:47Çünkü inanılmaz bir potansiyel var.
09:51Yine Silikon Vadisi'ne bakarsak aslında Silikon Vadisi bomboş bir araziye sıfırdan inşa edilmiş bir projeydi.
09:58İstanbul bu açıdan hem tarihi dokusuyla hem de aslında o coğrafya derslerinde gördüğümüz jeopolitik konum sembolik bir şey değil.
10:08Bir anlamı da var bunun.
10:09Batı'nın disipliniyle biz doğunun sezgilerini birleştirebilecek güce sahibiz.
10:15Dünyanın gerçekten de bir teknoloji köprüsü olabilecek potansiyelimiz var.
10:19Ama bunun için yine söylediğim gibi iş birliğini daha üst düzeye çıkarmamız gerekiyor.
10:26Global ölçekte sorunlara yerel cevaplarla Londra'nın belki de sermayesini Dubai'deki sanayinin çözümleriyle birleştirecek mühendisleri İstanbul'da konumlandırabiliriz.
10:40İstanbul'un bu anlamda çok büyük bir potansiyeli var.
10:43Daha fazla iş birliğine ihtiyacımız var.
10:45Daha fazla sermayeye ve sabırlı sermayeye ihtiyacımız var.
10:48Az önce de söylediğim gibi.
10:49Ben de bir girişimci olarak daha önce böyle bir yapay zeka diyorum bir dergi çıkartmıştık.
10:55iPad'ler ilk çıktığında çok zorlanmıştık.
10:57Özellikle yatırımcı bulmakta zorlanmıştı Cengiz Bey.
11:00Bana demişlerdi ki ya sen önce niye burada yapıyorsun bırakın dışarıda yapsınlar.
11:04Sonra buraya gelirsiniz işte burada biz onun takdini yaparız demişlerdi.
11:08Biraz da moralim bozulmuştu.
11:09Bir başarısızlık olarak ders alacağım.
11:11Bir başarısızlık olarak dergiyi kapatmak zorunda kalmıştım.
11:14Türkiye'deki girişimlerin de en çok sıkıntısı anladığım kadarıyla bu yatırımcı atmosferi, ekosistemi.
11:21Neden yatırımcılar Türkiye'deki girişimlere çok sıcak bakmıyorlar sizce?
11:26Ya da hangi şartlarda bakıyorlar?
11:29Belki de az önce konuştuğumuz kalıcı ekosistem önündeki en büyük engellerden birisi bu.
11:37Yine orada da söylediğim gibi bizdeki en büyük problemlerden birisi, birincisi startup ekosistemi paranın kontrolü altında.
11:47Öyle olması gerektiğini düşünüyoruz belki ama öyle değil.
11:52Para karar verici konumda olduğu noktada başarısızlık, beceriksizlikle karıştırılabiliyor.
12:00Para kontrolde olduğu zaman hemen sonuç beklenebiliyor.
12:06Ya da para kontrolde olduğu zaman şöyle de bir ikilemde kalıyoruz.
12:09Sermaye yatırımcılar startuplardan performans bekliyorlar, mali tablo bekliyorlar ya da parasının karşılığını alabileceği garantiyi bekliyorlar bir anlamda.
12:20Ama startuplarda bu yeni mezunlara deneyim sormak gibi bir şey aslında.
12:25Startuplarda sermayeye ulaşamadığında bu performansı, bu mali tabloları oluşturamıyorlar.
12:31Böyle bir çakışma halindeyiz.
12:33Bunun için aslında bazı çözümler var.
12:36Sermaye şu an çok küçük bir noktaya sıkışmış durumda.
12:40Daha demokratik yatırım ekosistemine ihtiyacımız var.
12:45Ve kitlesel fonlama bunun için çok iyi bir çözüm.
12:47Daha küçük yatırımcının bu ekosisteme dahil olması, bu para akışına dahil olması bu sorunların büyük bir kısmını çözecektir.
12:56Startupların ihtiyaç duyduğu o fikir sıkıntımız yok çünkü, kaynak sıkıntımız yok.
13:02Sadece bir fikrin, şöyle söyleyeyim, 12 ay yaşayabilecek oksijene ihtiyacı var.
13:09Bunu sağlamak için de sermayenin hem sabırlı olması hem vizyoner olması ve biraz da konunun para olmadığını,
13:19bir startup'a gelecek geçmişten de getirdiğimiz bir şeyimiz var.
13:23Mülkiyet isteğimiz ve yatırım anlayışımız var bizim.
13:28Startuplara sahip olmak değil, onları hep birlikte büyütmek odak noktamız olmalı.
13:33Bunu yaptığımız zaman erken aşama startupların, erken aşama yatırımlarını sağlayabildiğimizde,
13:39onları yaşatabildiğimizde, onlar büyüdüğünde hem sermaye kazanacak hem de gelecekte ülkemizde kazanacak.
13:46Cengiz Bey çok çok teşekkür ederim.
13:48Biraz önce yatırımcılara, dedim ki yatırımcılar pek bakmıyorlar ama Erkut Çavuş kendisi bir yatırımcı.
13:54İsterseniz bizzat ona soralım.
13:56Erkut Bey sizce Türkiye'deki girişimcilik, Türkiye'nin yumuşak gücünü arttırmada rol oynayabilir mi?
14:01Ne düşünüyorsunuz genel ekosisteme baktığınız zaman?
14:03Tabii hem dünya hem de insan varlığı hem fiziki hem de ruhani bir yapıdan geliyor.
14:09Fiziki yapıyı belki zorbalıkla yere gelirse veya güç kullanarak baskı altına olabilir ve yönlendirebiliriz.
14:17Fakat şunu unutmamalıyız ki ruhları baskıyla ya da zorbalıkla kazanamayız, fethedemeyiz.
14:23Bunu sizin de tabirinizde soft power'la yani yumuşak güçle yapabiliriz.
14:28Bu yumuşak güç bir yandan da dünyada karakterini, nerede durduğunu, nasıl bir insani varlık sergilediğini gösteriyor.
14:38Bu gösteriyi iyi yaptığımız sürece, bunun da başarılı olduğumuz sürece hem yatırım anlamında ülkemize para akışının hızlandığını hem görüyoruz hem de başka ülkelere bu para akışı hızlanıyor.
14:52Çünkü sermaye korkaktır.
14:54Sermaye güven ister, ruhani güven de ister.
14:56Belki ilk başta baktığı şey ruhani güvenin olup olmamasıdır.
15:04Ve insanlara nerede durduğumuzu göstermenin en iyi yoludur yumuşak gücü kullanmak.
15:11Bu dediğim gibi hem yurt dışından büyük sermayenin gelmesi ve bu yeni startuplara, yeni girişimlere olanak sağlanması
15:20ya da öğrencilerin ya da girişimcilerin sermaye bulmasının kolaylaşmasını sağlayacaktır.
15:26Aynı zamanda dünyanın know-how'ının da coğrafyamıza, bölgemize, ülkemize gelmesi,
15:34beyin göçünün tersine engellenmesini sağlaması,
15:37aksine dünyadaki beyin göçünün de bir kısmının hiç değilse ülkemize gelip buradaki bilgi birikimi artırması için oldukça önemlidir.
15:48Ruhları kazanmak için soft power yani yumuşak gücü elimizden geldiğince kullanmak zorundayız.
15:55Sizce küresel güçte bir start-up'ın ortaya çıkması için yatırımcılara düşen sorumluluklar ne?
16:02Türkiye'deki yatırımcılar nasıl bakıyorlar bütün bu girişim sistemine?
16:05Bu alanda iki ayrı sorumluluk doğuyor yatırımcıya.
16:09Birincisi kendi coğrafyamızda ve ülkemizde enflasyon etkisine veya döviz etkisine
16:15ya da faiz etkisine bakılarak yatırım yapılması,
16:18yani basiretli bir tüccar gibi yatırım yapılma hafızası çok güçlü.
16:23Fakat girişim sermayeleri, start-uplar, teknolojik ürünlerin gelişimi için
16:28bunun bir üstüne çıkmamız gerekiyor.
16:31Yani daha sağduyulu, daha soğukkanlı, uzun vadeli planların içinde olmamız,
16:38ortaklık yapılarını iyi benimsememiz, patronluktan çıkıp daha kooperatif bir şekilde çalışma prensibine edinmemiz gerekiyor ki
16:47gerçek bir bütünlük sağlayabilirim.
16:49Yatırımcıların kısa vadeli kârdan çıkıp uzun vadeli yatırımlara yönelmesi,
16:57belki %80-90 yatırımlarının olumsuz sonuçlanacağını bile bile yeniden o %1, %5, %10'luk başarı şansının
17:08diğer bütün bertaraf olan şansları da kurtarabileceğini artık bütün dünyada görüyoruz, izliyoruz.
17:15Ama uygulamaya geçmek lazım.
17:18Yani sadece bilgiyle olmuyor.
17:20Tecrübemizi kazanıp, cesaretimizi toparlayıp,
17:25bu konuda ciddi bir yatırımcı bilgisi oluşturmamız,
17:30yatırımcı kitlesi ve ekosistemi oluşturmamız gerekiyor.
17:34Gerek girişim sermaye fonları, gerek yatırım fonları,
17:37gerek kitle yatırım fonları ile belki bu enstrümanları güçlendirebiliriz yakın vadede.
17:44Ve orta vadede yatırımcının dediğimiz gibi gerçekten çok önemi var.
17:51Bankalar ya da finans kuruluşlarının da bu odakla yaklaşması gerekiyor.
17:57Klasik bir yatırım çeşidinden çıkıyor çünkü.
18:00Startup ve girişim ya da teknoloji odaklı yatırımlar.
18:04Bu tarafa döndürülmesi, kendi ekosistemimizi yaratabilirsek,
18:09dış ekosistemler de bize entegre olacaktır.
18:11Madem bütün bu ekosistemin oyuncularını konuşuyoruz,
18:15şimdi de bir girişimciyle bitirelim isterseniz yayını.
18:18Şevin Ballıktaş şu anda konuğumuz.
18:20Sayın Ballıktaş, Türkiye'de girişimciye olan bakış açısının geldiği noktayı siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
18:27Kötü bir algı mı var?
18:28Bu algıların yırtılması için, yıkılması için ne yapmak gerekiyor?
18:32Yatırımcıları nasıl ikna ediyorsunuz?
18:33Öncelikle bunu birkaç perspektifte değerlendirmek istiyorum girişimci olarak.
18:38Girişimci olduğunuzda girişimciliği değerlendiren sadece yatırımcılar veya iş yaptığınız şirketler olmuyor.
18:46Birinci aşamada aile geliyor.
18:48Ben 10 yıl kurumsalda çalıştım, 5 yıllarda girişimciyim.
18:51İlk kurumsal hayatı bırakıp girişimci olmaya adım attığımda,
18:55ailemin kaygısını, korkularını bildiğim için aylarca söylemedim.
18:58Yaklaşık 6 ay kadar sanki kurumsalda çalışıyormuşum gibi hayatımı sürdürdüm.
19:03Şansım vardı, Covid'e denk geldi, herkes evdeydi.
19:07Bu bence henüz çözülmüş bir konu değil.
19:10Çünkü bizim ebeveynlerimiz devlet memurluğundan kurumsalda çalışmaya adım atmayı kabullenebilmişti.
19:18Şimdi girişimcilik onlar için çok uçurum.
19:21İkinci aşamada değerlendirmek istediğim ve bence hızlı adapte olan nesilden bahsedeceğim.
19:25Girişimciliği potansiyel çalışma alanı olarak görmek.
19:29Yeni mezunlarda bizim gördüğümüz şöyle bir konu var.
19:32Daha motiveler bir kurumsal şirkette çalışmaktansa girişimlerde çalışmaya.
19:38Bunu da şöyle yorumlayabiliriz.
19:40Ne yaptığı, sorumluluk alması belli.
19:43Çok fazla şey öğrenebildiği bir şirket ve daha esnek bir şirket olarak gördüğü için
19:46aslında çalışan gözünde girişimler parlayan yıldız.
19:50Peki yatırımcı gözünde nasıl diyecek olursak Türkiye'de bence çok güzel başarılı girişimler çıktı.
19:57Bu yatırım süreçleriyle ilgili şunu söyleyebilirim.
20:00Bizim şanslı olduğumuz Türkiye'deki girişimcileri olarak başlangıç aşaması,
20:04seed aşaması dediğimiz kısımda yatırım yapabilecek.
20:07Melek yatırımcı veya fon çok fazla.
20:11Eğer ki işinizi sahipleniyorsanız, tutkuluysanız, ekip kurabilecek bir potansiyeliniz varsa,
20:18inandığınız proje, büyüyebilecek, ölçeklenebilecek bir projeyse bunu güzel bir şekilde de anlatıyorsanız
20:24bence yatırım kolay bulunuyor.
20:26Ama Türkiye'de ne zor diyecek olursam ikinci seviyeye atlamak.
20:30Ölçeklenebilir hale geldiğimizde, hala yatırımcı ile büyüyecek bir iş olarak konumlandırdıysak,
20:36karlılığa geçmediyse burada şu ikilemde kalınıyor.
20:40Yabancı yatırımcı hala Türkiye'ye yatırım yaparken kaygılı.
20:43Türkiye'deki yatırımcı da diyor ki, yurt dışındaki pazar büyümeni görmeden ben ikinci aşamaya geçmekte kaygılıyım.
20:51Girişimci de diyor ki, kimse bana para koymadan ben nasıl büyüyeceğim?
20:55Buradaki çıkış noktası bence girişimcilerin bakış açısının değişmesiyle daha pozitife gidiyor.
21:01Karlılığına odaklı, sürdürülebilir büyümeye odaklı, ekip sayımı arttırdım değil,
21:08ben minimum ekiple maksimum faydayı nasıl alırım diye yaklaşan girişimlere dönmeye başladık.
21:13Bir 4-5 yıl önce ekip sayım 200 oldu, 300 oldu diye altı çizilen hikayeler anlatılırken,
21:20şu an şu kadar kişiyle bu ciroyu yapıyoruz, konuşuluyor diyebilirim.
21:24Az gittik uz gittik bir 5ne1K'nın daha sonuna geldik.
21:27Yeni bir 5ne1K'da haftaya tekrar buluşuncaya kadar.
21:29Ben Cüneyt Özdemir, hepinize iyi günler, iyi akşamlar dilerim.
İlk yorumu siz yapın
Yorumunuzu ekleyin

Önerilen