Oynatıcıya atlaAna içeriğe atla
  • 5 gün önce
Birbirinden değerli edebi eserleri kaleme alan usta ellerin hikayesi “Yaşadığımız Günler” ile Ülke TV ekranlarına taşınıyor. Yaşadığımız Günler, pek çok esere imza atmış yazarları, şairleri, edebiyatçıları, ilahiyatçıları, düşünce insanlarını konuk ediyor ve hayat hikayelerini bizzat kendilerinden dinliyor.

Bambaşka dünyalara kapı açan edebi eserlerin yazarlarının hisleri, düşünceleri, bilinmeyen yönleri ve karşılaştıkları zorlukları bizzat kendilerinden öğrenen Yaşadığımız Günler, izleyenlerini merak dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Okuyucusuna hayaller kurduran, kimi zaman güldüren kimi zaman ağlatan kimi zaman da eşsiz duygular yaşatan bu eserlerin yazarlarının hayalleri neydi peki? Onların hayat serüveni romanlardaki gibi mutlu sonla mı bitiyordu yoksa hüzünlü bir son mu?
Döküm
00:00MÜZİK
00:30MÜZİK
01:00MÜZİK
01:30Bu konuda yapılacak şeyler kitap yazmak çok etkili olmuyor.
01:39Çünkü kitabı okuyan insanların sayısı belli.
01:43Tabii ben akademisyenim ancak belgesel yapmak yahut sinema üretmek, sinema yani televizyon kanalıyla insanlara mesaj ulaştırmak çok daha etkili ve çok daha yaygındı.
02:03Hele o zaman çok güçlüydü.
02:05Bunu nasıl yapabilirim diye o günden düşünmeye başladım.
02:10Yani 2000 yılında bununla ilgili düşünceler üretmeye başladım.
02:182008 yılında Batı'ya doğru akan nehir medeniyet belgeseli projesinin yazımını tamamladım.
02:28Bu yazımda medeniyetlerin başlangıcından itibaren doğunun medeniyetin merkezi olduğunu,
02:39İslam medeniyetinin bütün medeniyetlerine etkileri olduğunu anlatan ve bu medeniyetler içerisinde en güçlü gücün Türklerde olduğunu anlatmaya çalıştım.
02:55Ancak bunu bu belgeseli hayata geçirmek için bir takım çalışmalar yapmak lazımdı.
03:25Sayın Cumhurbaşkanı'nın desteğiyle, o zaman daha Medeniyetler İttifakı temsilcisi değildim ben.
03:49Bunun için bir üniversiteyle çalışmam gerekiyordu.
03:54O zaman özel üniversiteler çok değildi.
03:58Devlet üniversiteleri de böyle şeylere ilgisizdi.
04:01Bahçeşehir Üniversitesi ile anlaştım ve orada bir medeniyet araştırmaları merkezi kurdum.
04:08Ve bu belgeseli hazırlamak için çalışmaya başladım.
04:12Bunun için gerek Ürdün'de, gerek Fas'ta, gerekse Türkiye'de çok yapımcı şirketlerle görüşerek böyle bir belgesel yapmak istediğimi konuştuğum zaman
04:27Allah rahmet eylesin Ahmet Beyazıt, Erdem abinin, Erdem Beyazıt'ın kardeşi, onunla konuştuk.
04:35O, ya bu çok muhteşem bir şey olur.
04:39Ben artık yaşlandım, bu işlerden vazgeçtim ama bunun için bir çalışma yaparım dedi.
04:45Ve o vesileyle Ankara'ya gittik.
04:49Ankara'da o zamanki Başbakan Yardımcısı Beşir Bey ile görüştük.
05:18Beşir Bey bizim bir desteğimiz olmaz dedi.
05:22Desteğimiz olamaz böyle bir şeye dedi.
05:25Ahmet'in de çok sınıf arkadaşıydı.
05:28Dolayısıyla oradan döndük.
05:30Ahmet dedi ki, biz çalışalım netice itibariyle bir şey olur dedi.
05:36Ve bu belgesel üzerine çalışmaya başladık.
05:40Fakat Ahmet bana dedi ki, bunu dedi, devlet adına yapmayalım dedi.
05:47Bağımsız bir kuruluş yapsın dedi.
05:49Bağımsız bir kurumsuzla.
05:51Bunu da dedi, yabancı bir kuruluşla yapma, yabancı bir kuruluşla yap dedi.
05:59Dolayısıyla bu değişik kuruluşlarla araştırdık.
06:02İzlediğiniz için teşekkür ederim.
06:32İngiltere'deki bir kuruluşla görüştük.
06:36Tabii onlar çok yüksek fiyatlar istiyorlardı.
06:40Gel istenen fiyatların miktarını Sayın Cumhurbaşkanı'na ilettiğimizde yaptıralım.
06:46Biz destek verirsen yaptır dedi.
06:48Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı'nın desteğiyle TRT, Türkçe yayını TRT'ye ait olmak üzere Batıya Doğru Akan Nehir Medeniyet Belgeseli'nin yapımını başlattık.
07:01İzlediğiniz için teşekkür ederim.
07:31Amerika'nın ünlü yönetmenlerinden ve birisini sanat danışmanı olarak aldık.
07:42Yine Amerika'da bir üniversiteyi partönör olarak aldık.
07:48Ve aşağı yukarı 5 sene çalışarak 16 ülkede 200 bilim adamıyla konuşmalar yaparak Batıya Doğru Akan Nehir Medeniyet Belgeseli'ni yaptık.
08:12Buna da ortaya koyduğumuz tez şuydu.
08:38Medeniyet doğuya aittir.
08:41Işık doğudan gelir meşhur sözünden hareketle.
08:45Batı medeniyete en son adapte olmuştur.
08:48Çünkü medeniyet bizim Göbekli Tepe'de ortaya çıkan verilerle de belirlediği gibi
08:56M.Ö. 10.000. senelere kadar inen tarihi itibariyle Doğu'dan, Mezopotamya'dan yani yukarı Mezopotamya'dan, Anadolu'dan başlamış ve buradan dünyaya yayılmıştır.
09:13Avrupa ise medeniyet sahnesine ancak M.Ö. 1. senelerde girmeye başlamıştır.
09:22Yunanlılar da aynı şekildedir.
09:24Dolayısıyla medeniyetin merkezi Doğu'dur, daha doğrusu Orta Doğu'dur ve medeniyetin en güçlü temsilcisi de İslam dünyasıdır.
09:35İslam dünyası içerisinde de en güçlü medeniyeti temsil eden Türklerdir.
09:40Bu anlayışla bu belgeseli yapmaya çalıştık.
09:54Aşağı yukarı 5 sene sürdü.
10:1916 ülkede çekildi çünkü.
10:22480 saatlik bir malzeme oluşturdu.
10:26Ham malzemesi o kadar oldu.
10:29Ondan aşağı yukarı 20 bölümlük Türkçesi.
10:35Türkçesi, Batıya Doğru Akan Nehir.
10:38Her biri 45 dakikalık 20 bölüm oldu.
10:41İngilizcesi East to West diye başlığını taşıyan 7 saatlik bir belgesel oldu.
10:51Biz bütün belgeseli İngilizce çektirmeye karar verdik.
10:55Dünyada yayınlanabilsin diye.
10:57Aşağı yukarı 45 dünya televizyonunda yayınlandı.
11:02Avrupa'nın önde gelen televizyonları yayınladı.
11:04O zamanlar İslam'a karşı henüz İslam düşmanlığı yoktu.
11:34Ve Türkiye'ye karşı da büyük bir sempati vardı.
11:38Bir de Medeniyetler İttifakı yeni canlanıyordu.
11:42Ve bu medeniyet konusunda da büyük bir ilgi vardı.
11:48Hemen hemen Rusya dahil bütün ülkeler bunu yayınladılar İngilizcesini.
11:56Hatta Amerikalılar ayrı bir versiyon yaptılar.
11:59East, Mid, West diye bir şey yaptılar.
12:04Avustralya iki sene boyunca ayrı yayın yaptı.
12:08Ayrıca Hollanda bir 3 saatlik bir bölüm yaptı.
12:12Yani böyle değişik değişik bunu biz İngilizlere o yetkiyi verdik.
12:20Siz istediğiniz gibi yapın.
12:21Çünkü her tarafta yayınlansın bizim amacımız para kazanmak değil.
12:25Buranın yayınlanması dedik.
12:27Onlar da çalıştılar hakikaten.
12:29Yayınlattılar.
13:00Fakat ne zaman ki bu Daesh çıktı, insanları böyle meydanlarda boğazlarına silah tak, bıçak dayayarak öldürmeye başladı.
13:17Ondan sonra bizim belgeselimiz de izlenmez oldu.
13:20Maalesef.
13:23Çünkü İslam'a karşı İslam düşmanlığı, Türk düşmanlığı Avrupa'da, Amerika'da, dünyanın her tarafında daha hızlı yayılmaya başladı.
13:34MÜZİK
13:46MÜZİK
13:4711 Eylül olaylarından sonra da bir ayrı konuşmamız oldu.
14:06Bu 11 Eylül olaylarından sonra ortaya çıkacak fecaatı gördük.
14:12Ve bunun neticesinde 11 Eylül'in bir yapay bir senaryo olduğunu ve sırf İslam dünyasına karşı
14:24Batı dünyasını harekete geçirmek ve Batı dünyasını kötü aleyhde propaganda yapmak üzere hazırlanmış bir proje olduğunu ben o zaman gördüm.
14:38Ve onun üzerine buna ne ile gücümüz yeter, buna karşı koyabilecek bir gücümüz yok.
14:44Ancak böyle bir eserle karşı koyabiliriz dedim.
14:48Nitekim çok şükür belki 3-500 milyon insan bu belgeseli seyretti.
14:55Ve aleyhde de herhangi bir şey gelmedi.
14:59Bir iki küçük işte Ermenilerden Türk propoandası falan diye laflar geldi.
15:04Bunun ötesinde dünyada da hiçbir menfi şey gelmedi.
15:08Hatta Fransız gazeteleri bayağı övgüler yazdılar.
15:11Daaş olsun, El-Kaide olsun, diğer hareketler olsun bunların hepsi 11 Eylül'ün devamıdır.
15:39Medeniyetler çatışmasının devamıdır.
15:41Medeniyetler çatışmasının esas amacı İsrail'in, Siyonizmin, İslam dünyasındaki hakimiyetini sağlamak üzere şeycilerin, neokonların yani yeni muhafazakar, Amerikan yeni muhafazakar ekibiyle aşırı Hristiyan grubun iş birliğiyle ortaya koydukları bir proje idi.
16:08Bu proje bugün daha açık olarak ortaya konuyor.
16:12Orta Doğu'yu bir İsrail'in hakimiyeti halkına vermek üzere hazırlandığı ortaya konmuş oluyor.
16:38Medeniyetler çatışmasındaki temel tez neydi?
17:02Gelecekteki çatışma medeniyetler arasında olacak.
17:07Hantikton'un tezi, Hantikton bir Yahudidir biliyorsunuz.
17:11Ve bu çatışmada da gelecekteki çatışmalar Müslümanlarla Batı arasında olacak.
17:18Batı derken, Batı derken Amerika'yı ve Avrupa'yı kastediyor.
17:23Bugün de görüyoruz ki İsrail'in arkasında olanlar Avrupa ve Amerika'dır.
17:29Ayrıca Rusya'yı da bunun içerisine katıyordu Hantikton.
17:34Rusya'yı da savaşın içine kattıklarını bu günlerde görüyoruz.
17:41Şimdi burada bir şey var, bütün mesele İslam dünyasının gelişmesini önlemek ve İslam dünyasının önünü kesmek.
17:51Sonuçta medeniyetler çatışmasının temel hedefi, İslam dünyasının yeniden kendine gelip kalkınmasını önlemektir.
18:03Yani İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yeniden güçlenmeye başlayan İslami hareketleri yok etmektir.
18:12Bu maalesef İslam dünyasının pek çoğu tarafından da anlaşılmadı.
18:21İkinci Dünya Savaşı'nda
18:47Meleniyetler çatışının karşılığında tek şey vardır, o da Meleniyetler arası ittifaktır.
18:56Bu ittifak kurulmaya çalışıldı fakat geliştirmediler, ilerletemediler.
19:05Bu noktada gerekli yapılması gereken adımlar da atılmadı maalesef.
19:47Medeniyetler İttifakı kurulunca Sayın Cumhurbaşkasının önerisiyle ben Medeniyetler İttifakı Türkiye temsilciliği görevini üstlendim.
19:59Bu noktada birçok medeniyet çalışmaları yaptım, birçok yayınlar yaptım, birçok belgeseller çektim.
20:06Ancak bunun altyapısı, sistematiği kurulamadı.
20:13Kurulamadığı için de kalıcı bir hüviyete bürünemedi.
20:17Ben şu anda emekli olduğum için orası da muattal hale geldi.
20:22Halbuki Türkiye'nin dünyaya verebileceği en güçlü mesaj Medeniyetler İttifakı'dır.
20:30Çünkü biz en güçlü tarafımız medeniyetimizdir.
20:33Biz medeniyetimizle dünyaya mesaj ulaştırabiliriz.
21:00Bugün işte İslam dünyasının hali ortada.
21:18Söyleyecek bir söz, söz söyleyebilecek ülke kalmadı ortada.
21:23Neden? Çünkü bunların hiçbirisi kendi medeniyet şuuruna sahip değiller.
21:29Kendi medeniyet bilinciyle hareket etmiyorlar.
21:32Öyle hareket etmedikleri için de başkalarının esiri, kurulu, kölesi ve emrinde oluyorlar.
21:40Şu Gazze'nin çevresinde bulunanlar, şu İran'ın çevresinde bulunanlar,
21:47Türkiye'yi bir kenara bırakacak olursak sesi çıkan yok.
21:51Bir nebze Pakistan'ın sesi çıkıyor.
21:54Bu böyle mi olmalıydı?
21:562 milyarlık Müslüman dünyası, 6-7 milyonluk belki 10 milyonluk İsrail'in karşısında adeta sessiz, sakit duruyor.
22:07Böylesine kötü bir duruma İslam dünyası tarihinin hiçbir döneminde düşmemişti.
22:12Bu durumdan kurtulabilmesinin tek yolu var, yeniden bir medeniyet bilincine sahip çıkarak nasıl biz kendi birliğimizi sağlayabiliriz dememiz gerekir.
22:54İslam Birliği teşkilatı var.
22:56Allah için ses çıkarabildiler mi?
22:59Ne Gazze'de ses çıkarabildiler ne de İran olaylarında ses çıkarabildiler.
23:04İsrail niye dünyaya bu kadar meydan okuyor?
23:06Ne gücü var?
23:07Arkasında Amerika var, İngiltere var, Fransa var.
23:11Onlar her yeri geldiği zaman dünyaya medeniyet götürdüklerini söyleyen bu insanlar, bunlar vahşet götürüyorlar.
23:22Ve bir İsrailli öldüğü zaman bir İranlı'nın ölmesi gerektiğini söyleyecek kadar da aşağılaşıyorlar.
23:41İzlediğiniz için teşekkür ederim.
24:11Bir Sistemi var.
24:13Bir Sistemi var.
24:14Dünyada da bu biraz böyledir.
24:15Esas ilmi çalışma doktoradır.
24:18Doktorada ilmi çalışma yapılır.
24:22Ondan sonrası tamamen kişinin kendi çalışmasıyla alakalıdır.
24:26Ama bizde bir de doçentlik olduğu için doçentlikte lisan zarureti vardı.
24:32Onu verdik.
24:33Doçent olduktan sonra beş yıl geçmesi gerekiyordu.
24:37Beş yıl boyunca ben bölüm başkanı olarak görev yaptım.
24:41Beş yıl sonra artık bir imtihana girme falan yok.
24:45Üniversite bir heyet seçiyor.
24:48O da ikisi kendi üniversitesinden.
24:50Üçü de dışarıdan.
24:52Onlar rapor veriyorlar ve öylece profesör oluyorsunuz.
24:571992'de veya 1993'de profesör oldum.
25:01Profesör olduktan sonra
25:02Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü başkan olarak görevime devam ettim.
25:07İlahiyat Fakültesi'ni dünyaya açmıştır.
25:37Yani dünyanın bütün ilim adamlarıyla irtibata geçmesini sağlamak,
25:45İstanbul'a gelen ilim adamlarını fakülteye davet ederek
25:49burada konferanslar, seminerler verdirmek, toplantılar yapmak.
25:55Aynı zamanda uluslararası konferanslar düzenlemek oldu.
25:59Uluslararası konferanslara katılmak oldu.
26:02Doktora ve master öğrencilerimizi yetiştirmek üzerine çok yoğunlaştım.
26:09Çünkü lisans öğrencileri zaten standart yollarla yürümek zorundaydınız.
26:13Orada değişiklik yapamıyordunuz.
26:15Orada da derslere devam ediyorduk.
26:18Böylece 12 sene İlahiyat Fakültesi'nde devam ettim.
26:23Sonra bir müddet sonra bir rahatsızlık geçirdim.
26:28Kalp ameliyatı oldum.
26:29Artık emekli olmak gerekli.
26:33Dinlenmem gerekiyor diye düşündüm.
26:53Baktım üniversiteler çok hantallaştı.
26:59Devlet üniversiteleri özellikle YÖK'ün çok şeysiz kararlarıyla o zamanki YÖK
27:06çok anormal kararlar alıyordu ve hiçbir şey yapabilme imkanı olmadığı gibi
27:13İlahiyat Fakültesi'ndeki hocalar da diğer üniversitelerden daha çok o günkü YÖK'ün kulvarında koşmaya çalışıyorlardı.
27:24Bu da beni rahatsız etti.
27:25Dedim ki ya emekli olayım da dinleneyim bari dedim.
27:28Ve 60 yaşında, 60 küsur yaşında emekli oldum.
27:34Daha 7 senem vardı emekli olmaya.
27:43Emekli oldum, emekliye ayrıldım.
28:08İşte o sırada Batı'ya doğru Akan Nehir Projesi ortaya çıktı.
28:14Onu işlere koyarken Bahçeşehir Üniversitesi teklif yaptı.
28:20Oraya devam ettim.
28:21Ondan sonra Başbakanlık'da Medeniyetler İttifakı Başkanlığı görevi başladı.
28:28Emekli olayım derken daha çok işler yapmaya başladım.
28:32Ve tabii ki bu belgesel merakı bende fazlasıyla şey yaptı.
28:37Çünkü söylediğim gibi sadece Batı'ya doğru Akan Nehir 3-500 milyon insan izlediğini duyunca
28:45bunun devamı için Farabi, Biruni, İbn-i Sina belgesellerini yaptım.
28:53Artık onlara devam ettim.
29:24Ondan sonra bu merkezi kurdum.
29:26Medeniyet Araştırma İstanbul Uluslararası Medeniyet Araştırmaları Merkezi'ni kurdum.
29:32Burada da seminerler, konferanslar ve biraz da belgeseller yaparım dedim.
29:39Ama tabii belgesellerin de dönemi geçti.
29:41Artık daha teknolojik şeyler çok ilerledi.
29:45Dolayısıyla biraz da yaş da ilerledi.
29:48Dolayısıyla burada daha çok bilimsel faaliyetler yapmaya çalışıyorum.
29:53Bu arada Türk dünyasına özellikle önem verdim.
30:18Türkiye'de İslam Enstitlerinin kuruluşu, daha doğrusu İmam Hatip Okulları'nın açılışı,
30:43İslam Enstitlerinin kuruluşu ile birlikte İslami ilimler alanında çok iyi ve canlı bir gelişme başlamıştı.
30:53Daha sonra ilahiyat fakültelerine dönüşte orada da bir heyecan, bir canlılık başladı.
31:00Fakat daha sonra bu canlılık şeyini yitirdi.
31:07Özellikle sayılar çoğalınca, yani yüz küsur ilahiyat fakültesi, 112 bildiğim kadarıyla ilahiyat fakültesi oluştu.
31:17Bu ilahiyat fakülteleri bence ilahiyat liseleri mesabesine düştü.
31:22Üstelik yok kanunlarındaki değişiklikle profesörlük ünvanları o kadar sıradanlaşmaya başladı ki,
31:33dolayısıyla olması gereken yere ulaşamadı.
31:38Bunların içerisinde çok iyi, değerli, yetişmiş arkadaşlar var, gençler var.
31:44Onları da takdir ediyorum.
31:45Onları da takdir ediyorum.
32:18Batı 18, 19, 20. yüzyıllarda bu maceralardan geçtiği için bilimi, üniversiteyi çok yüksek yerlere koydu.
32:32Fakat kutsadı o. O kutsadı.
32:34Biz maalesef aynı devirde medreseyi ihbal ettik.
32:42Medreseyi kenara attık.
32:44Onun yerine Batı'dan gelen bilimleri almaya çalıştık.
32:47Dolayısıyla medrese bizde geriledi, çöküntüye uğradı.
32:53Şimdi üniversite şu anda çöküntüye uğramış durumda.
32:58Böyle olursa, ilim olmazsa hiçbir şey olmaz.
33:02İlmin olmadığı yerde düşüncenin, gelişmenin olması mümkün değil.
33:08Bunun için sayılar çok önemli değil.
33:12110 ilahiyat fakültesi açmışsınız.
33:16Bunun önemi yok.
33:17Onun yerine 10 tane, 20 tane ama kaliteli, verimli ilahiyat fakültesi açmak lazım.
33:42Bu işte akademik gelenek dediğimiz şey budur.
33:55Gelenek yok.
33:56Bu gelenek kalkınca orada ilim olmaz.
34:32Allah selamet versin, Mustafa İsen, o zaman Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteriydi.
34:39O aradı, dedi ki, hocam biz bu şeyi önemsiyoruz, bu belgeselini önemsiyoruz, size bir ödül vermek istiyoruz dedi.
34:48Ben de pek iyi dedim.
34:51Mustafa İsen aracılığıyla, o zaman Abdullah Gül Bey Cumhurbaşkanı'ydı.
34:58O dönemde 5 kişiyle beraber bana da bu ödülü verdiler.
35:18Çankaya Köşkü'nde oldu, Cumhurbaşkanı katıldı.
35:32Bizden de katılmasını istediğiniz 10 kişiyi çağırabilirsiniz dediler.
35:37Ben de yakın arkadaşlarımdan 10 kişiyi çağırdım ve o törende bulunduk.
35:43Ben bu tür törensel şeylere çok fazla da önem vermediğim için ama Cumhurbaşkanlığı ödülü önemli bir ödül.
35:54Benim için önemli bir ödüldü.
35:57Ondan sonra birkaç ödül daha verdiler.
36:00Medeniyetler İttifakı
36:27bir müddet sonra gerek dünyada gerekse Türkiye'de yavaşlamaya başladı.
36:35Dedim ki sadece bu işi resmiyete bırakmayalım.
37:04Bir sivil oluşum oluşturayım.
37:08Benim bu kadar gücüm var, bu kadar şeyim var.
37:11Bu sivil oluşum halinde bunu devam ettirelim.
37:14Yine orada bir hareket, bir canlılık başlarsa burayı oraya devrederiz dedim.
37:22Ve onun üzerine Medeniyet Araştırmaları Merkezi'ni,
37:26yani dernek kurduk, derneğe bağlı merkezi kurdum.
37:31Bu merkezde faaliyetlerimizi devam ettirmeye çalıştım.
37:38Seminerler yaptık.
37:40Önce Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle o zamanki birçok seminerler yaptık.
37:48Konferanslar düzenledik, medeniyet eksenli.
37:51Arkasından belgeseller yapmaya çalıştık.
37:58Bütün bunları ama buranın ekseni etrafında yaptık.
38:02Burası tamamen serbest, sivil bir kuruluş olsun dedik.
38:27Onun için siyasi tarafı yok.
38:29Sayın Ahmet Selamet, eski belediye başkan yardımcısı.
38:35Sayın Ahmet Selamet Bey buranın yönetiminde.
38:39Bekir Uğur Bey buranın yönetiminde.
38:42Cemal Bey buranın yönetiminde.
38:45Veli şimdi başkan yardımcısı olarak yönetiminde.
38:50Onun dışında 10 kişilik bir yönetim kurulu üyesi var.
38:55Bir de üyeler var.
38:56Biz kimseden şey talep etmiyoruz.
39:00Yani aidat talep etmiyoruz.
39:02Sadece çalışabilmek için yaptığımız çalışmalardan gelirlerle burayı yürütmeye çalışıyoruz.
39:10Şimdi burası bir kurum haline gelsin, kurumsallaşsın istedim.
39:18Bu vesileyle önce seminerler, konferanslar düzenledik.
39:26Medeniyet bilinci seminerlerini başlattık.
39:55Sonra baktık ki bu çok verimli oluyor.
39:59Bunu milli eğitimle görüşelim dedik.
40:02Milli eğitimle görüştük.
40:03Milli eğitimde bizim milli eğitim şu anda bakan yardımcısı ile görüştük.
40:11Hocam o zaman din eğitim genel müdürüydü.
40:16Onunla görüştük.
40:18Ve netice itibariyle bu seminerleri başlatalım dedi.
40:2415 bin lise öğretmenine medeniyet bilinci seminerleri verdik.
40:30Seminerler devam ederken korona çıktı ve ondan sonra bıraktık.
40:38Koronayı dolayı bıraktık.
40:41İzlediğiniz için teşekkür ederim.
41:11Daha sonra Yunus Emre Enstitüsü ile görüştük.
41:16Bu seminerleri Yunus Emre Enstitüsü'nün olduğu yerde yapalım dedik.
41:20Onlarla da iki seminer yapabildik.
41:23İki şey.
41:24Seminerde tabi medeniyeti anlatan, İslam medeniyetini anlatan sergilerle beraber konferanslar, sergiler ve belgesel gösterimiyle beraber yaptık.
41:36Bu da iki kere yaptık.
41:39İzlediğiniz için teşekkür ederim.
42:09Medeniyetler İttifakı ile bunu yapamayınca dernek olarak Kazakistan Farabi Üniversitesi ile birlikte bir Farabi çalışması yapalım dedik.
42:29Kazakistan'da Farabi konusunda 8-10 konferans düzenledik.
42:35Orada Farabi'yi anlatmaya çalıştık.
42:37Farabi belgeselinin çekimini onlarla beraber yaptık.
42:41Onlar da bana Farabi altın ödülü verdiler o vesile ile.
42:49Farabi önemli bir düşünür.
42:51İslam düşünürü, Türk düşünürü.
42:54Zaten sonu Türk olan tek düşünür.
42:57Farabi et Türkiye diye geçer kaynaklarda.
43:11Onlara bir de dedim ki, bakın Medeniyetler İttifakı var.
43:35Farabi'yi Medeniyetler İttifakı'nın şey temsilcisi yapalım.
43:42Yani düşünür mümessili yapalım dedim.
43:47Bunun için Medeniyetler İttifakı yüksek temsilcisi ile konuştum.
43:51New York'ta Medeniyetler İttifakı tarafından New York'ta bir sempozyum düzenledik.
44:00Ben gidemedim, sağlığım el vermiyordu.
44:02Orada bir Farabi sempozumu yaptık.
44:05Sonra orada da kargaşa oldu.
44:08Kazakistan hükümeti de bir şeyler oldu.
44:11Üniversite rektörü değişti falan.
44:13Onlar da şeyi bıraktı.
44:15Ben de epey zamandır gitmiyorum oraya da.
44:30Arkasından tabii Özbekistan.
44:58bizimle arası çok kötüydü.
45:03Sonra Türkiye ile arası iyileşmeye başladı.
45:06O zaman Tuğrul Türkeş Başbakan Yardımcısı'ydı.
45:10Medeniyetler İttifakı da ona bağlıydı.
45:12Tuğrul Bey dedi ki, hocam bir Özbekistan'a bir gitseniz de
45:16burada neler yapabiliriz, nedir dedi.
45:18Ben de Özbekistan'a gittim.
45:20Bir 10 gün Özbekistan'da kaldım o zaman.
45:23Orada görüşmeler yaptım.
45:54Özbekistan'ın bize karşı son derece açık olduğunu gördüm.
46:00Ve buranın zengin bir kültür yatağı olduğunu gördüm.
46:04Orada bir ortak bir biruni belgeseli yapalım dedik yine Medar'la beraber.
46:10Orada Medar'la beraber bir ortak biruni belgeseli yaptık.
46:14Tabii bunları yaparken Kültür Bakanlığı'ndan destek aldık.
46:18Onların hem Farah abi de hem biruni de Kültür Bakanlığı'ndan destek aldık.
46:24Dolayısıyla ondan sonra orada bir takım programlar yapmaya çalıştık.
46:48Özbekistan'a çok hızlı gelişti.
47:07Türkiye ile ilişkileri çok iyi gelişti.
47:09Son zamanlarda ben çok fazla gidemez oldum.
47:15Çünkü son gittiğimde ayağıma pıhtı kaçtı.
47:19Çok fazla uçağa binemez oldum.
47:22Dolayısıyla oradaki şeyimiz de yavaşladı.
47:27altı aydır bir pıhtı dolayısıyla gidemiyor.
47:32Kaderin bir lütfu olduğu için
48:02İslam dünyasının her tarafını gizli gezdim.
48:05Üst seviyede görüşmeler de yaptım.
48:07İran'da dahil olmak üzere.
48:11İslam dünyasının gelişmesini önlemek için güçlü bir mihrak var.
48:21Bilinmeyen ve her şeyi engellemeye çalışan güçlü bir mihrak var.
48:26Yani emperyalizm, batı emperyalizmi, Amerika dahil, Avrupa dahil, zaman zaman Rusya dahil.
48:35Rusya çok şeyli olarak bunun içerisinde yer alıyor.
48:40Öbür taraftan Hindistan dahil, Çin dahil.
48:44Yani bütün bunlar hepsi iç içe olan bir şey.
48:48İzlediğiniz için teşekkür ederim.
49:18İzlediğiniz için teşekkür ederim.
49:48İzlediğiniz için teşekkür ederim.
49:50İzlediğiniz için teşekkür ederim.

Önerilen