- 2 hafta önce
Milli Çözüm Dergisi - Hizmet ve Gayret Ehlinin Amacı: Allah’ın Rızası mı, Dünyalık Kazancı mı?
www.millicozum.com
www.millicozum.com
Kategori
🗞
HaberlerDöküm
00:00Hizmet ve gayret ehlinin amacı, Allah'ın rızası mı, dünyalık kazancı mı?
00:06Bir müminin en büyük hazinesi, imanı ve davasıdır.
00:10Davasından ve camiasından uzak kalan, aslında Allah'ından, Kur'an'ından, Resulullah'tan ve Aziz Hocasından ayrı düşmenin pişmanlığı ve perişanlığı içinde kıvranmıyor ve tevbe etmek için çırpınmıyorsa, sadece ayakları değil, vicdan ayarları da kaymıştır.
00:28Cüzdanı kaybolan adam, gözüyle onu arar, diliyle herkesten sorar ve yeniden bulmak umuduyla yetkililere koşarken, vicdan kayması ve cihadından uzak kalması durumunda bu denli telaş ve tedirginlik yaşamıyorsa, onun davası da, sevdası da kalmamıştır.
00:47Tevbenin aslı pişmanlıktır.
00:49Pişmanlık ise, yaktığı yanlışlık ve haksızlıklara hayıflanıp, huzurunun bozulması ve hatasını telafi etme çabasıdır.
00:57Böyle samimi pişmanlık duyanların, sevinçleri kedere, gümenleri endişeye, gurur ve kibirleri alçak gönüllülüğe dönmüş olmalıdır.
01:06Bu tevbe ve pişmanlık ise, dünyalık makam ve çıkar kaybından değil, Allah'ın rızasından ve hak davası yolundaki cihadından ayrı kalma kuşkusundan,
01:17cennet ve rüyetten mahrum kalıp, cehenneme düşme korkusundan olmalıdır.
01:21Yoksa nefsi heveslerinden ve dünyevi hedeflerinden mahrum kalma endişesiyle gösterilen pişmanlık, tevbekarlık değil, sahtekarlıktır.
01:31Hatta, Cenab-ı Hakk'ın zatını ve rızasını değil de, onun nimet ve faziletlerini yitirme korkusuyla pişmanlık duyanlar bile kınanmıştır.
01:40Derdi Leyla olanın, dilinin Mevla zikri boşunadır.
01:44Gayesi dünya olanın, ahilet ve ibadet gayreti boşunadır.
01:47İnsanlara, manevi iflasları ve uhrevi hüsranları için değil de, zahiri zararları ve dünyevi kayıpları için üzülenler de zavallıdır.
01:57Kötülüğe ve nankörlüğe düşmektense, cezaevine girmeyi tercih ve temenni eden Hazreti Lüsuf, imanın esasına ve davanın sırrına ulaştığından şöyle söylüyorlardı.
02:07Yusuf dedi ki,
02:09Ey Rabbim, zindan, bunların beni kendisine çağırdıkları şeyden, zina çirkefinden bana daha sevimlidir, zindan, zinaya tercih edilir.
02:19Eğer kurdukları düzeni benden uzaklaştırmazsan, korkarım onlara eğilim gösterir, böylece cahillerden ve hain mücrimlerden olurum düşüncesiyle Rabbine iltica etmiş ve büyük bir iffet, fazilet ve metanet örneği sergilemişti.
02:34Yusuf 33
02:35Desinler, görsünler, övsünler, hürmet etsinler, öne geçirsinler diye ibadet ve hizmet edenlere, makam ve çıkar için ilim ve hikmet öğrenenlere, ahirette şöyle buyrulacaktır.
02:48İnkar edenler, ateşe sunulacakları gün onlara şöyle denir.
02:52Siz dünya hayatınızda bütün güzelliklerinizi ve zevklerinizi tüketip yok ettiniz, onlarla Allah'ın verdiği nimet ve imkanlarla gönlünüzce yaşayıp zevkini sürüverdiniz.
03:04Ahiret için hiçbir hazırlık ve yatırım yapmadınız.
03:07İşte, yeryüzünde haksız yere büyüklenmeniz, istikbarınız ve yoldan çıkıp fasıklıkta bulunmanızdan dolayı bugün alçaltıcı bir azap ile cezalandırılacaksınız.
03:18Ahkaf 20
03:19Dostlar, nefsin gıdası, zevk, şehvet ve çıkardır.
03:24Aklın gıdası, ilim, hikmet ve irfandır.
03:27Kalbin gıdası ve itminanı, fikrullah ve zikrullahtır.
03:32Ruhun gıdası ise, Allah yolunda cihat ve bu uğurda sıkıntılara katlanmaktır.
03:37Bazı yiyecek ve içeceklerin kendisini hasta ettiğini veya hastalığını derinleştirdiğini anlayan akıllı bir insanın yapacağı ilk şey, o yiyecek ve içecekleri bırakmaktır.
03:48Acı da olsa, doktorun verdiği ilaçları kullanmadan ve tavsiye ettiği sporları yapmadan hastalıktan kurtulması da imkansızdır.
03:56Bunun gibi, gurur, kibir, enaniyet zehrinden vazgeçmeden, halis niyetle ibadet ve hizmete yönelmeden, hak yolunda ve adil düzen kurulsun amacıyla cehdü gayret göstermeden, nefis putu nasıl kırılacaktır?
04:10Ey nebim ve hak elçilerim! Kendi istek ve tutkularını, nefsi hevasını ilah edinenleri gördün mü? Şimdi ona karşı sen mi vekil olacaksın? Bırak, herkes hak ettiğine erişecektir.
04:23Furkan 43
04:25Şimdi sen, kendi nefsi hevasını ilah edinip, bencil tutkularına, boş gurur ve kuruntularına tapınmaya başlamış kimseyi görmez misin?
04:33Ki Allah da onu, bir ilim üzere saptırmış, yani bazı bilgi ve becerilerine kibirlenerek, onları yanlış kefsir ve tatbik ederek ve kendisini herkesten üstün görerek azıtmış olduğundan,
04:46Cenab-ı Hak, kulağına ve kalbine mühür basmış, böylece nasihat dinlemez ve ilahi hükümleri kabullenmez şekilde hidayeti kararmış ve gözleri üstüne bir perde asılmış,
04:56bu yüzden gerçekleri göremez şekilde feraseti alınmış kimselerin sapkınlığını ve azgınlığını fark edip, sakınmanız gereken kişileri artık bilmelisiniz.
05:06Şimdi Allah'tan sonra, kim ona hidayet verecektir? Siz yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz?
05:12Câsiye 23
05:14Nefis, kuduz ve saldırgan köpek konumundadır. Kendisini ısıran köpeği ıslah etmek yerine, ona et ve ekmek vermek, onun saldırganlığını artırır.
05:24Bir insan, yıllarca çalışıp çabaladığı ve pek zorlu zahmetler ve fedakarlıklarla kazandığı altınlarını ve elmaslarını hiç ucuza satar ve bir inat uğruna çöpe atar mı?
05:35Böyle yapıyorsa, ya kendisine ve sevdiklerine acımayacak, akıbetini ve ahiretini hiç hesaba katmayacak kadar şuurunu yitirmiş,
05:43gurur ve kibrine yenilmiş bir insandır veya kazandıklarının altın ve elmas olduğuna ta başından beri inanmamıştır.
05:51Huneyn Savaşı ve Hatırlattıkları
05:53Hicretin 8. Yılı
05:55Andolsun birçok yerlerde ve Huneyn gününde Allah size manevi yardım ulaştırmıştı.
06:02Hani o zaman sayıca çok fazla oluşunuz sizi böbürlendirip gururlandırmıştı.
06:07Ama hiçbir işe yaramamıştı.
06:09Huneyn, Mekke ile Taif arasındaki bir vadinin adıdır.
06:13Arafat'tan 3 mil 4,5 kilometre ileride bulunan Arapların meşhur Zülmecaz panayırı bunun eteğindedir.
06:20Buraya Evtas da denir.
06:22Hevazin birçok kolları olan büyük bir kabilenin adı olup buraya yerleşmiştir.
06:27Mekke'nin fethinden önce İslam fetihlerinin alanı her geçen gün genişlemekteydi.
06:33Buna rağmen müşrik Araplar en kutsal merkezlerinin yani Mekke'nin hala kendi ellerinde bulunduğunu her an gördükleri için,
06:41eğer Muhammed, Kureyş'e üstün gelir de Mekke'yi ele geçirirse işte o zaman gerçek peygamber olduğuna inanırız diye düşünüyorlardı.
06:49Mekke fethedilince bütün Arap kabileleri kendiliklerinden gelerek İslam'ı kabul etmeye başladılar.
06:55Ama Taif'teki Hevazin ile Sakif kabileleri üzerinde bu fethin ters etkileri yaşanmıştı.
07:01Bu kabileler son derece savaşçı ve savaş tekniğini iyi bilen insanlardı.
07:06İslam üstün geldikçe ve bütün kabileleri teker teker yendikçe kendi liderlikleri ve seçkin bir kabile oluşları son bulacak diye endişeleniyorlardı.
07:15Bu yüzden Hevazin ile Sakif kabilelerinin liderleri Mekke'nin fethinden sonra artık sıranın kendilerine geldiğini düşündüklerinden bir araya gelerek anlaştılar ve o sırada topluca Mekke'de bulunan Müslümanlara genel bir saldırı yapılması için hazırlıklara başladılar.
07:32Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bu olayları Mekke'de haber alınca ne derece gerçek olduğunu anlamak için Abdullah bin Ebu Hadred'i oraya yolladı.
07:42Abdullah, casus olarak Huneyn'e vardı. Birkaç gün askerler arasında kalarak bütün durumları araştırdı.
07:49Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem aldığı bu bilgiler doğrultusunda mecbur kalarak savaş hazırlıkları yaptı.
07:56Hatta yiyecek, içecek ve savaş malzemesi ayarlamak için borç para alma ihtiyacı duymuşlardı.
08:03Ebu Cehil'in üvey kardeşi olan Abdullah bin Rebiya çok zengin bir insandı.
08:07Ondan 30 bin dirhem ödünç para alındı. Safvan bin Ümeyye, Mekke'nin önde gelen liderlerindendi ve misafirperverliğiyle ünlüydü.
08:17Ama o ana kadar henüz Müslüman olmamıştı.
08:19Hz. Peygamber ondan ödünç olarak savaş silahları istedi. O da yüz zırhla birlikte parçalarını takdim etti.
08:26Hicri 8. yılın Şevval ayında Ocak-Şubat 630'da sayısı 12 bine ulaşan İslam ordusu öyle bir ihtişamla silahlı ve tam donanımlı olarak Huneyn'e ilerledi ki dostları bile hayrete düşürüp heyecana sürükledi.
08:42Bazı sahabilerin ağzından kendiliğinden bugün kim bize üstün gelebilir sözleri dökülüvermişti.
08:48Ancak zafer yerine daha ilk anda ortaya çıkan hezimet ve yenilgiydi.
08:53Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem başını kaldırıp baktığında yanında en yakın arkadaşlarından bile hiçbirini göremedi.
09:02Bu savaşa katılmış olan Ebu Katade radiyallahu anh şöyle nakletmişti.
09:06İnsanlar kaçıp gidince bir Müslümanın göğsüne oturmuş bir kafir gördüm.
09:12Arkasından omuzuna bir kılıç salladım, zırhını delerek içeri geçti.
09:16Dönerek bana öyle bir şiddetle vurdu ki neredeyse öldürecekti.
09:20Ama gücünü kaybedip yere yığıldı.
09:22Bu arada Hz. Ömer'i gördüm.
09:25Müslümanların bu hali nedir böyle diye sordum, o da takdir-i ilahi böyleymiş dedi.
09:31Bu yenilginin çeşitli sebepleri vardı.
09:33Bazıları şunlardı.
09:35Birincisi, Halid bin Velid'in radiyallahu anh komutasında bulunan öncü bölüğünde daha çok Mekke'nin fethinin hemen arkasından henüz yeni Müslüman olmuş gençler vardı.
09:45Gençlik hevesi ve gururuna kapılarak savaş silahlarını bile almadan cepheye gelmişlerdi.
09:50Ayrıca ordu içinde hala Müslüman olmamış Tuleka denen iki bin kişi bulunmaktaydı.
09:57Buna karşılık düşman safındaki Hevazin kabilesi bütün Araplar arasında bir örneği bulunmayan nişancılardı ve attığı oku hedefe vuran insanlardı.
10:06Savaş alanında onların bir oku bile boşa gitmez, hedefine ulaşırdı.
10:11İkincisi, kafirler savaş alanına önce gelerek uygun yerleri ele geçirmiş, okço birliği dağların eteklerine ve sırtların arkalarına yerleşip siper almışlardı.
10:22Üçüncüsü, İslam ordusu sabahleyin ortalık iyice aydınlanmadan saldırmıştı.
10:27Müslümanların savaş alanında bulundukları yerde sırtları o kadar bayır aşağıya doğruydu ki ayakların yere sağlam basması imkansızdı.
10:35Saldırıya geçen Müslümanlar tam ilerlerken karşıdan düşman safında binlerce asker sökün edip ortaya çıkmıştı.
10:43Öte taraftan siperlere yatmış düşman okçular birliği yerlerinden harekete geçerek ok yağdırmaya başlayınca İslam ordusunun en ön safında olanlar çaresizlik içinde düzensiz olarak geriye çekilmek zorunda kalmıştı.
10:57Sonra da bütün ordunun ayağı kaymış, hezimet başlamıştı.
11:01Sahih-i Buhari'de de bildirildiği gibi herkes geri çekilip kaçmış, Hazreti Peygamber tek başına kalmıştı.
11:08Ok yağmuru kesilmiyordu.
11:1012 bin İslam askeri dağılmıştı ama tek başına Yüce Peygamber bir cesaret ve kahramanlık abidesi olarak ayakları üzerinde dimdik düşmana meydan okumaktaydı.
11:19Hazreti Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem tek başına bir ordu, bir ülke, bir kıta, bir dünya, hatta dünyalar birliği gibi yüksek bir dirayet ve cesaretle ayakta durmaktaydı.
11:32Hazreti Peygamber sağ tarafına baktı ve ey ensar topluluğu diye bağırdı.
11:37Bağırmasıyla birlikte biz buradayız, emrindeyiz sesi yükseldi.
11:41Sonra sol tarafına dönerek ey muhacir topluluğu diye bağırdı, yine aynı ses cevap olarak geldi.
11:48Biz buradayız, emrindeyiz nidaları yükseldi.
11:51Hazreti Peygamber bineğinden indi ve peygamber azametini yansıtan bir ses tonuyla ben Allah'ın kulu ve peygamberiyim buyurdu.
12:00Buhari'nin diğer bir rivayetinde ise ben peygamberim, bunda yalan yoktur.
12:05Ben Abdülmuttalib'in oğluyum.
12:07Yani hayatımı ve ahlakımı biliyorsunuz, bizde kahpelik ve korkaklık bulunmaz buyurduğunu belirtmişlerdi.
12:15Hazreti Abbas radiyallahu anh gür sesliydi.
12:19Hazreti Peygamber ona, muhacirlerle ensara seslen diye emir verdi.
12:25O da, ey ensar topluluğu, ey Hudeybiye barışına katılanlar topluluğu diye çağırdı.
12:31İnsanı ürperten bu ses kulaklara gelir gelmez bütün ordu geri dönmeye başladı.
12:36Kargaşadan ve aşırı kalabalıktan dolayı geri dönemeyen atların üstündeki süvariler zırhlarını fırlattılar ve atlardan aşağı sıçradılar.
12:46Birden savaşın gidişatı değişip başkalaşmıştı.
12:49Kafirler kaçıp uzaklaşmak zorunda kalmıştı.
12:52Kaçamayıp kalanların ellerine zincir vurulup esir alınmıştı.
12:56Sakif kabilesinin bir kolu olan Malikoğulları yerlerinden kıpırdamayıp dik durmuşlardı.
13:02Ama yetmiş mensubu öldürüldü.
13:04Bayraktarları Osman bin Abdullah öldürülünce onlar da yerlerinde duramamış, dağılmışlardı.
13:11Yenilen düşman ordusu, darmadağınık vaziyette, paramparça olarak bir kısmı evtasta toplandı, bir kısmı da Taif'e giderek kalelerine sığındılar.
13:21Sığınanlar arasında ordu komutanı Malik bin Av da vardı.
13:25Taif kuşatması ve sonrası.
13:27Huneyn'de yenilen düşman ordusunun kaçıp kurtulanlarından bir kısmı Taif'e gidip oranın kalesine sığındı.
13:34Ve onlara karşı savaş hazırlıklarına başladı.
13:37Taif son derece korunaklı bir konumdaydı.
13:40Buraya Taif denmesinin sebebi şehri koruyan surların şehrin her tarafını kuşatmış olmasıydı.
13:46Buraya yerleşmiş olan Sakif kabilesi çok cesur, bütün Araplar arasında seçkin savaşçılardı.
13:53Ve Kureyş'in de bir bakıma dengi sayılırdı.
13:55Burada korunaklı bir kale vardı.
13:58Şehir halkı ve Huneyn'den mağlup olarak kaçan asker kalıntıları kaleyi tahkim ederek uzun zaman yetecek yiyecek malzemelerini depoladılar.
14:07Dört bir tarafa mancınık ve yer yerde okçular yerleştirip savunma tedbirlerini almışlardı.
14:13Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Huneyn'de elde edilen ganimet mallarının ve savaş esirlerinin curanede korunmalarını emretti.
14:22Ve kendisi Taif'e gitmek üzere harekete geçti.
14:24Öncü birliği olarak Halid bin Velid radiyallahu an daha önceden hareket ettirilmişti.
14:31Taif kuşatıldı.
14:32Kuşatma 20 gün boyunca devam etti ama şehir feth olunamadı.
14:37Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Nevfel bin Muaviye'yi çağırarak bu noktada görüşün nedir diye sordu.
14:43O da tilki inine girmiştir.
14:46Uğraşmaya devam edilirse yakalanacaktır.
14:49Ama bırakılsa da endişelenecek hiçbir durum yoktur dedi.
14:53Sadece savunma amaçlandığı için Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kuşatma kaldırılsın buyurdu.
15:00Sahabe-i kiram Hazreti Peygamberden onlara beddua etmelerini istediler.
15:05Hazreti Peygamber ise şöyle dua etti.
15:07Allah'ım sakife hidayet et ve onları bana gönder.
15:12Huneyn sonrası ganimetlerin taksimi ve itirazlar.
15:15Hazreti Peygamber kuşatmayı bırakarak curaneye dönme kararı aldı.
15:20Sayısız ganimet malı toplanmıştı.
15:226 bin savaş esiri, 24 bin deve, 40 binden fazla koyun keçi ve 4 bin okka, 7 bin 200 kilogram altın ve gümüş vardı.
15:31Savaş esirleri meselesinde Resulullah kendileriyle görüşüp bir takım iyi sonuçlar alabilmek için esir yakınlarının ve akrabalarının gelmesini bekledi.
15:41Birkaç gün geçmesine rağmen kimse gelmedi.
15:44Ganimet malları 5'e bölündü.
15:464 bölümü prensibe uygun olarak askerlere bölüştürüldü.
15:505'te biri ise devlet hazinesine ve yoksullara, fakirlere bırakıldı.
15:54Henüz İslam'ı yeni kabul etmiş olan Mekke'nin birçok ileri geleni hala kararsız inançlılardı.
16:00İman kalplerinde tam ve sağlam olarak yerleşmemişti.
16:04Kur'an-ı Kerim bunlara müellefe-i kulub demişti.
16:08Kur'an-ı Kerim'de zekatın harcanacağı yerler anlatılırken bu insanların adları da geçmektedir.
16:13Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bu insanlara son derece mertçe ikramlarda bulundu.
16:20Bunun dökümü şöyledir.
16:21Ebu Süfyan ve ailesine 300 deve ve 120 okka 200 kilogram gümüş,
16:28Hakim bin Hizam'a 200 deve,
16:31Nudayr bin Haris bin Kilde Es-Sekafi'ye 100 deve,
16:35Safvan bin Ümeyye'ye 100 deve,
16:37Kays bin Adi'ye 100 deve,
16:40Süheyl bin Amre 100 deve,
16:42Hüveytip bin Abdüluzza'ya 100 deve bağışlanmıştı.
16:46Bunlardan başka Mekkeli olmayan yeni Müslüman kabile reisleri de büyük ikrama layık bulunmuşlardı.
16:53Temim kabilesinden Akra bin Habise 100 deve,
16:57Uyeyne bin Husayn el-Fizari'ye 100 deve bırakılmıştı.
17:01Bundan başka birçok insana 50 deve ikram edilmişti.
17:05Genel taksime göre askerlerin payına düşen adam başı 4 deve ve 40 keçiydi.
17:11Ama süvarilere 2 misli daha fazla pay düştüğünden her süvarinin payına 12 deve ve 120 keçi düşmüştür.
17:19Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem böylece inkârcıların ve münafıkların elebaşları olacak,
17:27fitne ve fesat çıkaracak kimseleri çok büyük ganimetler verip zahiren İslam'a bağlamış
17:32ama onların yakınlarının, çocuklarının ve torunlarının samimi Müslüman olmalarını sağlamıştı.
17:38Kendilerine ikram ve ihsan yağmuru yağdırılanlar genellikle Mekkeliler ve daha çok yeni Müslüman olmuş kimselerdi.
17:47Bundan dolayı ensar gücendi.
17:49Bazıları Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Kureyş'e ikramlarda bulunup bizi mahrum etti.
17:56Halbuki kılıçlarımızdaki Kureyş'in kanı hala tazedir dediler ve
18:00''Zorluk ve musibet zamanında hatırlanıyoruz, ganimet ise başkalarına veriliyor'' diye söylendiler.
18:07Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bu huzursuzluğu duyunca ensarı yanına istetti.
18:13Bir deri çadır kuruldu, içinde insanlar toplandı.
18:17Hz. Peygamber ensara hitaben ''Siz böyle dediniz mi?'' buyurdu.
18:21Onlar da mahcup bir tavırla ''Ey Allah Resulü, bizim önde gelenlerimizden hiçbiri böyle demedi, yeni yetme gençlerimiz böyle konuşmuş olabilirler'' dediler.
18:31Sahih-i Buhari'nin Menakıb-ül Ensar bölümünde Hz. Enes'ten şöyle rivayet edilmektedir.
18:37Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ensarı çağırarak ''Bu ne haldir?'' diye sorunca ensar yalan söylemediğinden ''Ey Allah Resulü, işittikleriniz doğrudur'' dediler.
18:48Bunun üzerine Hz. Peygamber edebiyat sahasında benzeri görülmemiş bir hitabede bulunmuşlardı.
18:55Şurası bir gerçek değil midir ki, önceleri dalalette ve hak yoldan uzaktaydınız, Allah benim aracılığımla size hidayet verip doğru yola iletti.
19:06Siz darmadağınıktınız, Allah benim aracılığımla sizi bir araya getirdi.
19:12Siz hiçbir şeyi olmayan yoksul kimselerdiniz, Allah benim vasıtamla sizi zengin etti.
19:18Hz. Peygamber konuşmasına devam ediyordu.
19:21Ensar her bir cümlesinde ''Allah ve Resulünün ikramı ve lütfu her şeyden üstündür'' diyorlardı.
19:28Hz. Peygamber ''Hayır, siz şöyle cevap veriniz.
19:32Ey Muhammed, insanlar yalanlarken biz seni tasdik edip sahip çıktık.
19:37İnsanlar seni tek başına bırakmışken biz seni barındırıp himayemize aldık.
19:41Yoksul gelmiştin, biz her çeşit yardımı yaptık.''
19:45Hz. Peygamber bunları söyledikten sonra ''Siz böyle cevap vermeye devam ediniz, ben de doğru söylüyorsunuz.'' demeye devam edeceğim.
19:53Ama ''Ey Ensar, insanlar deve ve keçileri alıp gitsinler, sizler Muhammed'i yanınızı alıp yurdunuza dönmeyi arzu etmez misiniz?'' buyurunca,
20:01hepsi pişmanlıkla ağlamaya başlamıştı.
20:04Ve tabi Huneyn sonrası, görünüşte hak ettikleri ganimetlerden mahrum bırakılmaya,
20:10ilk anda itirazları olsa da, ardından Allah'ın rızasına, ahiret yatırımına ve Resulullah'ın yakınlığına razı olup teslimiyet gösteren sadık sahabeler.
20:19Halifelik, devlet başkanlığı makamına, Mısır, İran, Şam, Yemen, Kafkasya ve Doğu-Güneydoğu Anadolu'nun genel valilik fırsatlarına,
20:30muzaffer ordu komutanlıklarına, en yüksek bürokrasi koltuklarına layık ve nail olacaklardı.
Önerilen
0:59
|
Sıradaki
19:23
32:03
10:45
27:29
12:21
15:08
19:59
19:00