Zümre-i nâcîleriz bende olup Hayder’e şîr-i Hûdâ Mürteza safşiken ü safdere heybet-i ‘lâ fetâ’dan arz u semâ titredi şiddet ile urunca pençe der-i hayber’e dest-i velâyet ile salladı zülfikâr’ın kesti yedi kat yeri darb edicek anter’e şâh-ı velâyet Ali cümlemizin serveri kanberiyiz tâ ebed kanber olan Kanber’e kalb-i selîminde çü hubb-ı Ali olanlar verdi Hüseyn aşkına, bakmadı cân u sere râh-ı muhabbetinde mest-i mey-i aşk olur cennet-i an içinde tâlib olan kevser’e mevt ü hayât elinde ol veliyyü’l-mutlak’ın mürdeler ihyâ olur ‘kum’ diyecek makbere cennet ü dûzâh anın emrine fermânberi eyleye taksîm-i dem hâkim olup mahşere tâ ki çıkar nisbet-i silsile-i ahdimiz âl-i Alî’den hemîn hazret-i Peygamber’e mürşidimiz Muhammed, rehberimizdir Ali âşık olan can verir mürşid ile rehbere iki cihânda ebed kaygu çeker mi dahi sen ki şefî’ olasın Hilmi gibi kemtere Mehmet Ali Hilmi Dedebaba
Schreibe den ersten Kommentar