- 4 hafta önce
Milli Çözüm Dergisi - Manevi Dünyamız ve Ruhani Yardımcılarımız!
www.millicozum.com
www.millicozum.com
Kategori
🗞
HaberlerDöküm
00:00Manevi Dünyamız ve Ruhani Yardımcılarımız
00:03Her insanın iki dünyası vardır.
00:061- Zahiri-Fiziki Dünyası
00:09Bedeni, ailesi, çevresi, serveti, etiketi ve etkinliği gibi maddi varlık ve imkanlardan oluşan dünyamız ki,
00:18bunların çoğu kendi irademiz dışında oluşmakta ve imtihan sırrı olarak sunulmaktadır.
00:24Çünkü ülkemizi, kavmimizi, ebeveynimizi, ailemizi, çevremizi, bedeni özelliklerimizi seçip tercih etme hakkı kimseye tanınmamıştır.
00:352- Manevi ve Hayali Dünyası
00:37Bu her insanın kendi bakış açısından, özel yaklaşımından, kendi yorumlarından, umut ve ufkundan oluşan dünyasıdır ki,
00:46mutluluk veya mutsuzluğumuz da bu hayali dünyamızdan kaynaklanır.
00:50Aslında hakiki dünyamız da bu olmaktadır.
00:53Ve bu ikinci dünyamız, büyük ölçüde kendi irademizle, hür tercihlerimizle, yani niyetimiz ve gayretimizle oluşmaktadır.
01:02Rum Suresi 7. Ayeti bu gerçeği vurgulamaktadır.
01:06Onlar, dünya hayatının sadece dış görünüşünü bilirler.
01:10Maddenin gerçeğinden ve iç yüzünden habersizdirler.
01:13Ahiretten ise onlar, daha da gafildirler.
01:16Not, dünyanın, kâinatın ve tüm varlıkların, Cenab-ı Hakk'ın nurunun farklı yoğunluktaki enerji dalgaları,
01:24esma ve sıfatlarının tezahür ve tecelli yansımaları ve her an ilahi sanat ve kudretle yaratılan görüntü boyutları olduğu gerçeğine dikkat çekilmektedir.
01:33İnanç, ahlak ve kutlu amaçlardan oluşup olgunlaşan, beslediği umutlar ve ufuklarla yaşayan dünyamız, bizim ayarımızı yansıtan aynamızdır.
01:44Nisa Suresi 104. Ayetinde bu gerçeğe işaret buyurulmaktadır.
01:48Düşmanınız olan topluluğu takip edip aramakta, şerli merkezlere ve şeytani kesimlere karşı uyanık ve hazırlıklı olmak ve istihbarat faaliyetleri yapmak hususunda,
01:59aleyhinize yazılan internet sitelerini ve gazeteleri araştırıp gerekli tedbirleri almak konusunda gevşeklik göstermeyin.
02:06Eğer siz acı ve sıkıntı çekiyorsanız, şüphesiz onlar, düşmanlarınız da sizin acı çektiğiniz gibi çeşitli acı ve sıkıntılar çekiyorlar.
02:15Üstelik siz çok farklı ve şanslı durumdasınız çünkü, onların asla umut etmediklerini Allah'tan umuyorsunuz,
02:23dünyada zafer ve izzet, ahirette ise cennet bekliyor ve bunun huzur ve onurunu yaşıyorsunuz.
02:29Allah, her şeyi, niyetinizi, gayretinizi ve teslimiyetinizi hakkıyla bilip durmaktadır, hüküm ve hikmet sahibi olandır.
02:39Evet, mümin, müstakim ve mücahit kullar, hem bu dünyamızı kuşatan, hem ahirete ve sonsuzluk âlemine uzanan umutları ve ufukları sayesinde,
02:49görünüşte sıkıntılı ve imkanları kısıtlı bir ortamda bulunsalar da, gerçekte daha dünyada iken bir cennet hayatını yaşamaktadırlar.
02:57Yani aslında mutluluk, kişinin olaylara ve imtihan şartlarına bakış açısına bağlıdır.
03:02Kur'an-ı Kerim'de, Kehf Suresi 66-82 ayetlerinde anlatılan Hazreti Musa ile Hazreti Hızır olayı bize bu gerçeği hatırlatmaktadır.
03:13Hazreti Musa, ona, Hızır'a, sana öğretilen ilimden, rüşdüme kavuşman ve tam olgunlaşıp gerçeğe ulaşmam için bana da öğretmek üzere size tabi ve talebe olabilir miyim diye sormuşlardı.
03:25O zat, Hızır aleyhisselam ise, doğrusu, sen benimle birlikte kalmaya ve yaptıklarıma katlanmaya asla sabredip dayanamazsın.
03:35Bu halini de pek yadırgamam ve kınamam çünkü, iç yüzünü bilmediğin hikmet ve hakikati öğretilmediğin bir şeye nasıl sabredip dayanacaksın diye hatırlatmıştı.
03:45Hazreti Musa cevaben,
03:46Böylece anlaşınca kalkıp birlikte yürüyüp gittiler.
04:12Nihayet bir nehir, boğaz veya denizden karşıya geçmek üzere ve kendilerini parasız aldıkları halde gemiye bindikleri vakit, Hazreti Hızır gemiyi bir tarafından delip hasar bıraktı.
04:24Bunu gören ve sabredemeyen Hazreti Musa,
04:26Ne kötü ve tehlikeli hayret verici bir iş yaptın. İçindekileri batırıp boğmak için mi gemiyi yaralayıp delik açtın diye itiraza kalkıştı.
04:35Hazreti Hızır,
04:36Sen benimle olmaya asla sabredip dayanamazsın, dememiş miydim, diye ikazını tekrarlamıştı.
04:43Hazreti Musa,
04:44Beni,
04:45Unutarak bozduğum bir ahdimden dolayı kınama ve sana talebe olup,
04:49Bazı gaybi gerçekleri ve hikmet bilgilerini öğrenmem konusunda lütfen güçlük çıkarma,
04:54Diyerek özür beyanında bulunmuşlardı.
04:57Yine yürüyüp hikmet ve ibret yolculuğuna devam ettiler.
05:01Derken arkadaşlarıyla oynayan bir erkek çocuğuna rast geldiler.
05:04O vakit Hazreti Hızır o çocuğu kenara çekip öldürüverdi.
05:08Bu sefer yine dayanamayan Hazreti Musa,
05:11İşlediği cinayetten dolayı,
05:13Bir cana karşılık olmadan ve hiçbir suçu ve sorumluluğu bulunmadan,
05:17Böyle masum bir çocuğu öldürdün ha.
05:19Hayıf ve hayret,
05:21Gerçekten,
05:22Çok çirkin ve cezası çetin bir iş yaptın,
05:24Diye kızgınlıkla karşılamıştı.
05:26Hazreti Hızır,
05:27Eh, ben sana,
05:29Doğrusu sen benimle birlikteliğe sabredemezsin demedim mi,
05:32Diye yeniden uyardı.
05:33Hazreti Musa,
05:35Ne olur bağışla ve beni bırakma,
05:37Eğer bundan sonra bir daha işine karışır,
05:40Ve sana itiraz yollu bir şey sorarsam,
05:42Artık benimle arkadaşlığını,
05:44Sohbet ve irtibatını kes.
05:46Çünkü o takdirde,
05:47Beni sahabelik ve talebelikten azletmeye geçerli bir mazeretin olacak diye,
05:52Son bir fırsat talebinde bulunmuşlardı.
05:55Tekrar yola koyulup yürüdüler.
05:56Derken bir belde halkına uğrayıp,
05:59Onlardan yiyecek istediler.
06:01Ama onlar,
06:02Kendilerini misafir etmekten çekindiler.
06:04Oradan ayrılırken yol üstünde yıkılmak üzere olan harabe,
06:08Bir duvara rast geldiler,
06:10Hazreti Hızır hemen işe koyulup,
06:12O duvarı tamir etti ve düzeltti.
06:14Hazreti Musa ise,
06:15Eğer isteseydin,
06:17Bu yaptığın işe karşılık bir ücret alabilirdin.
06:19Bizi misafir etmekten çekinen böylesine,
06:22Cimri bir topluma,
06:23Bu iyiliğin ne gereği vardı?
06:25Diye,
06:26Sormuşlardı.
06:27Bunun üzerine Hazreti Hızır,
06:29İşte bu son itirazın artık ikimizin arasının açılmasının ve ayrılmamızın sebebidir.
06:34Ama şimdi sana,
06:35O itiraz ve isyan ettiğin ve sabretmeye tahammül edemediğin şeylerin tevilini,
06:40İç yüzünü, kader ve gayb hikmetine haber vereyim, buyurmuşlardı.
06:44O deldiğim gemi var ya,
06:46Denizde çalışan bazı yoksulların geçim kaynağıydı,
06:49Ben onu kasıtlı olarak yaralayıp deldim.
06:51Çünkü onların ötesinde, peşlerinde,
06:54Her sağlam gemiyi zorla gasp eden bir hükümdar fırsat beklemekteydi.
06:58Hasar verdim ki,
07:00Bu gemiye tenezzül etmesin.
07:01Onun yoksul olan sahipleri de,
07:04Kolayca tamir edip işlerine devam etsin.
07:07O öldürdüğüm oğlan çocuğuna gelince,
07:09Anne ve babası,
07:10Mümin ve hayırlı kimselerdi.
07:13Bu çocuğun ileride bunları azdırması,
07:15Ve küfre kaydırması yolundaki ilahi ikaz ve işaretle duyduğum haşyet ve endişe üzerine,
07:20Manevi emirle onu öldürüverdik.
07:23Ve böylece,
07:25Rablerinin bunun oğlan çocuğunun yerine,
07:27Onlara ahlaki ve akli temizlik ve seçkinlikte daha hayırlısını,
07:31Merhamet ve şefkate daha yakın,
07:33İslamiyete ve insaniyete daha yatkın olanını vermesini diledik.
07:37Öldürülen çocuk da,
07:39Cehennemden kurtulup cennete gidecektir.
07:42O ücretsiz tamir ettiğimiz duvara gelince,
07:45Burası,
07:45O kasabadaki iki yetime oğlanın malıydı.
07:48O duvarın altında,
07:49Onlara ait olan,
07:51Kendilerine miras ve emanet bırakılan bir define hazine vardı.
07:55Babaları da salih bir insandı.
07:57İşte bu yüzden,
07:59Rabbin diledi ki,
08:00O çocuklar,
08:01Rüştlerine erişinceye ve kendi hakları olan hazineye sahiplik edinceye kadar bu duvar yıkılmasın,
08:07Ve hazine başkalarınca kapışılmasındı.
08:10Bu,
08:10Rabbinden bir rahmet inayet ve hikmet sebebi ve sonucuydu.
08:14Ben bunların hiçbirini kendiliğimden,
08:16Nefsi heves ve hedefimden yapmış değilim.
08:19İşte senin sabretmeye takat getiremediğin bu işlerin tevhili,
08:23Gerçek nedeni,
08:24Hikmet ve hakikati ve kader bilgisi bu idi,
08:27Demişti.
08:28Not,
08:28Bu kıssada,
08:29Hazret-i Musa,
08:31Şeriat ve adalet ölçülerini takip etmekte,
08:34Hazret-i Hızır ise,
08:35İlahi kader ve hikmet gizemini temsil ve tebliğ etmekteydi.
08:39Yani,
08:40Mevlamız bizlere Hazret-i Musa ile,
08:42Hazret-i Hızır hadisesiyle,
08:44Bazı musibet ve felaketler sürecinde,
08:47Zahiri hükümlerle amel etmeyi,
08:49Ama gizli kader hikmetiyle düşünüp değerlendirmeyi öğretmekteydi.
08:53Evet,
08:53Hazret-i Musa ile Hazret-i Hızır,
08:55Görünüşte aynı olaylara şahit olmalarına rağmen,
08:58Bakış açıları ve yorumları nedeniyle çok farklı duygular yaşamışlardı.
09:03Olayları hayra yormak,
09:04Huzurun anahtarıdır.
09:06Hazret-i Peygamber Efendimiz,
09:07Sallallahu aleyhi ve sellem,
09:09Tefaül,
09:10Bir şeyi hayra yormak,
09:12Uğurlu saymak,
09:13Ve hikmet aramak rahmandan,
09:15Ama teşeğüm,
09:16Kötü ve uğursuz saymak ve umutsuzluğa kapılmak ise şeytandandır.
09:21Bu nedenle bir şeyi,
09:22Zahiren felaket zannedilen hadiseleri,
09:24Uğursuzluğa yorup umutsuzluğa ve huzursuzluğa kapılmayın,
09:28Her şeyi hayra yorun,
09:29Ve her şeyde hikmet arayın buyurmuşlardır.
09:32Enfal suresi 43 ve 44. ayetlerinde,
09:36Kutlu Bedir Harbi öncesinde,
09:38Müşriklerin sayısını müminlere olduklarından daha az,
09:41Aynı şekilde müminleri de müşriklere daha az gösterdiğini,
09:45Ancak yorum farkı ile bunun müminlere yaradığını hatırlatmaktadır.
09:49Hani Allah,
09:50Onları, düşman ordularını,
09:52Sana uykunda sayıca az gösteriyordu.
09:55Eğer sana onları çok gösterseydi,
09:57Kesinlikle yılgınlığa kapılacaktınız,
09:59Ve cihadla ilgili işler konusunda gerçekten çekişmeye başlayacaktınız.
10:04Ancak Allah,
10:05Mümin mücahitlere esenlik,
10:07Kurtuluş bağışladı ve onları bu durumdan kurtardı.
10:10Çünkü o,
10:11Elbette sinelerin özünde saklı duranı bilendir.
10:14Karşı karşıya geldiğinizde,
10:16Allah,
10:17Olacağı olan takdir buyrulan işi gerçekleştirmek için,
10:20Onları düşmanları gözlerinizde az gösteriyor,
10:23Sizi de onların gözlerinde azaltıyordu.
10:26Böylece siz onları güçlü görüp ürkmüyor,
10:28Onlar ise sizi zayıf görüp tedbirsiz davranıyordu.
10:32Ve bütün işler Allah'a döndürülmektedir.
10:35Herkesin ve her şeyin hesabı,
10:37Onun huzurunda görülecektir.
10:39Hakikat ve hidayet ehlinin,
10:41Cahil ve gafil kimselerin sahip oldukları mal,
10:44Makam ve imkan gibi şeylere yerinmeleri kınanmış ve yasaklanmıştır.
10:48Taha suresi 131. ayeti,
10:51Bu uyarıyı yapmaktadır.
10:52Ey Nebim!
10:54Onlardan bazı gruplara,
10:55İnkarcı ve münafık takımına,
10:57Kendilerini denemek üzere fitne olması için yararlandırdığımız,
11:01Dünya hayatının süsü olan,
11:03İştah çekici benzer şeylere gözünü dikme.
11:06Senin Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha devamlıdır.
11:09İnsanı küfre ve nankörlüğe götüren şu beş basamaktır.
11:13Bir iştiyak,
11:14İki ihtiraz,
11:15Üç itiraz,
11:17Dört isyan,
11:18Beş inkar.
11:19Bir iştiyak duyma,
11:20Bir dünyalık,
11:21Nimete ve nefsani zevke aşırı arzu ve istek duyan,
11:25Onu elde etmek için,
11:27Bazen gaflete dalıp,
11:28Haram ve haksız yöntemlere başvurmaktadır.
11:31İki ihtirasa kapılma,
11:33Bu aşırı istekler,
11:34Eğer ihtiras tutkusuna dönüşürse,
11:37Kişi hırsla ve hınçla,
11:38Dünyalık arzularının peşine takılacak,
11:41Hak ve ahlak kavramlarını hiçe sayacaktır.
11:44Üç itiraza başlama,
11:46Şiddetle arzuladığı ama yeterince ulaşamadığı nimetlerin veya yetkilerin,
11:51Başkalarına verilmesini kıskanacak,
11:53Kendisine vefasızlık ve haksızlık yapıldığı zannına kapılacak ve şeytan gibi itiraza başlayacaktır.
12:00Dört isyana kalkışma,
12:01Ardından,
12:02İçindeki bu itirazları açığa vurup açıkça isyana kalkışacak,
12:05Rabbine, Resulüne ve itaatle görevli olduğu emirine cephe açacak,
12:10Kendisinin haklı ama herkesin haksız olduğunu savunacak ve saldıracaktır.
12:15Beş inkâra kayma,
12:17Bu,
12:17İştiyak,
12:18İhtiraz,
12:19İtiraz ve isyan basamaklarından aşağı inerek,
12:22Esfeles safiline yuvarlanan insan,
12:24Sonunda inkâr,
12:25Küfür ve nankörlükle gayyasına yuvarlanacaktır.
12:29Allah korusun.
12:30Amin.
12:30Oysa dünya,
12:32Bir görüntüler yumağıdır.
12:34Dışarıda,
12:34Yani dünya dediğimiz ortamda,
12:36Ve tüm kâinatta,
12:38Sadece öz nurun çok farklı tabakalardaki dalga boyutlarından,
12:42İlahi esma ve sıfatların yansımalarından başka bir şey bulunmadığı,
12:46Görüntü,
12:47Ses ve zevklerin beyinlerde oluştukları,
12:49Aslında gören,
12:51İşiten ve lezzetlenenlerin ruhlar oldukları gerçeği,
12:54Bugün bilimsel deneylerle kanıtlanmıştır.
12:56İşte bu görüntüler uğruna,
12:58İhtiraslara,
12:59İtirazlara,
13:01İsyanlara kalkışıp,
13:02İnkâra kaymak en büyük hüsrandır.
13:04Ve elbette asıl dünyamız,
13:06Gönül ikliminde ve ruh ülkemizdeki,
13:09İmani ve insani duygularımız,
13:11Umutlarımız ve kutlu ufuklarımızdır.
13:14Kâinatta da dünyada da,
13:15Savaşta da barışta da,
13:17Sağlıkta da hastalıkta da,
13:19Varlıkta da darlıkta da,
13:20Her ortamda ve tüm zamanlarda,
13:22Tek yaratıcı ve gerçek iş yapıcı Allah'tır.
13:25İnsanlar sadece niyet ve gayretlerinin,
13:28Tercih ve temennilerinin karşılığını alacaktır.
13:31Allah,
13:32Göklerin ve yerin nurudur.
13:34Onun nurunun misali,
13:35Bir örneği,
13:36İçinde parlak ışıklı fitil bulunan bir lamba benzeridir.
13:40O lambada bir sırça,
13:41Cam fanus ampul içerisindedir.
13:44O sırça ampul ise,
13:45Sanki incimsi bir yıldızdır ki,
13:47İçindeki parlak ışık doğuya da batıya da ait olmayan,
13:50Benzeri bulunmayan kutlu bir zeytin ağacından tutuşturulmuş gibidir.
13:54Bu öyle bir ağaç ve nurani bir kaynaktır ki,
13:58Neredeyse ateş ona dokunmasa da,
14:00Yağı enerji akımı ışık verir.
14:02Açıkça elektrik enerjisine benzetilmektedir.
14:05Bu,
14:06Nur üstüne nur aydınlık,
14:07Kolaylık ve huzurdur.
14:09Allah,
14:10Gerçeği arayan ve çabalayanlardan,
14:12Kimi dilerse onu,
14:13Kendi nuruna hidayet ve hikmet yoluna yöneltip iletir.
14:17Allah insanlar için işte böyle örnekler verir.
14:20Allah,
14:21Her şeyi bilendir.
14:23Not,
14:23Bu ayet,
14:24Kâinatın ve bütün varlıkların,
14:26İlahi nurun,
14:27Farklı tecellilerinden ve atomik enerjinin değişik dalga boyutu tezahürlerinden yaratıldığına,
14:33Ayrıca elektriğin alternatif akımına ve sinüs dalgasına işaret etmektedir.
14:38Nur suresi 35. ayet,
14:40Göklerde ve yerde olan ne varsa her türlü ihtiyacını ondan ister.
14:44O Allah Celle Celaluhu,
14:47Her gün,
14:48Her an farklı bir şende,
14:49Ayrı bir işte
14:50Ve meşguliyettedir.
14:52Her şeyle ve herkesle,
14:54Bizzat ilgilenmektedir.
14:56Rahman suresi 29. ayet,
14:58Unutmayınız ve haddinizi aşmayınız ki,
15:01Alemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.
15:05Öyle her arzu ettiğinize erişemezsiniz.
15:08Zira her şey Allah'ın elinde ve takdirinde bulunmaktadır.
15:12Tekvir suresi 29. ayet,
15:14Maddenin aslı ve hayatın sırrı.
15:17Evet,
15:17Allah Celle Celaluhu kendi nurundan,
15:20Önce Efendimiz Hazreti Muhammed Aleyhisselam'ın nurunu yarattı.
15:24O nurdan da diğer enbiya-ı izamı,
15:27Melaike-i kiramı ve cümle insanları
15:29Ve diğer mahlukatı varlığa çıkardı.
15:32Böylece hadisi kutsi'de buyrulan,
15:35Ben gizli bir hazineydim.
15:37Bilinmek kudret ve nimetlerimi göstermek için,
15:40Bütün mahlukatı halk eyledim,
15:42Hakikatini aşikar kıldı.
15:43Elbette maddi olarak da kâinat vardır,
15:47Tabiat vardır.
15:48İşte bütün kâinat ve mevcudat,
15:50Allah tarafından yaratılmış harika sanat eserleri konumundadır.
15:54Bu âlem, bu evren yoktur,
15:56Sadece hayali bir görüntü söz konusudur,
15:58Diyen bazı filozof takımı,
16:00Ve sofestai sapkınları yanılmakta ve inkara kaymaktadır.
16:04Ancak insanların,
16:05Allah tarafından yaratılan bu mevcudatın ve mahlukatın dünyadayken,
16:09Kendisiyle, yani maddesiyle muhatap olduğunu sanması bir yanılgıdır.
16:14Çünkü zahiren gördükleri, işittikleri,
16:16Temas ettikleri,
16:18Dokunuverdikleri ve hissettikleri,
16:20O şeylerin ve nimetlerin kendileri değil,
16:22Karanlık beyninde şekillenen enerji seslerin,
16:25Resimlerin ve lezzetlerin bizzat yaşanmışlık hissine çevrilen algılarıdır.
16:29İnsanoğlu ancak ahirette ve özellikle cennette bu nimetlerin hakikisine ve bakisine daimisine muhatap ve malik olacaktır.
16:39Allah Celle Celaluhu, bu imtihan sahasındayken,
16:42Fâni dünyanın geçici ve cüzi kısmına bile kullarının madden sahip ve malik olmasını,
16:47Kendi zatına ve malikül mülk,
16:50Mülkün tek ve gerçek sahibi sıfatına yakışır bulmamıştır.
16:53Bu nedenle sadece eşyanın beynimizde oluşan ve gerçek sanılan görüntüleriyle muhatap kılmıştır.
17:00Şimdi izanla ve insafla tartıp söyleyelim.
17:03Bu fâni algılar ve duygular için harama bulaşmaya,
17:07Haksızlık yapmaya,
17:08Günahlara dalıp ahiretimizi yıkmaya,
17:11Kalp kırmaya ve Allah'ın rızasını,
17:14Rıdvanını,
17:15Sonsuz ve kusursuz cennet hayatını elimizden kaçırıp,
17:18Korkunç cehennem azabına müstahak olmaya değer mi?
17:21Bu akıl kârı mıdır?
17:23Çünkü bu dünyada sadece fâni görüntüleriyle irtibat kurduğumuz maddi nimet ve faziletlerin,
17:29Asıl gerçeğine ve ebedi zevkine,
17:32İnşallah cennette malik ve muhatap olacağız.
17:35Bu algı gerçeğinin en kesin kanıtı rüyalardır.
17:39Çünkü bunların benzerlerini insanlar,
17:41Rüyalarında da sık sık görüp yaşamaktadır.
17:44Rüyalarında da evleri,
17:46Çok süretli arabaları,
17:47Son derece değerli mücevherleri,
17:49Tomar tomar dolarları,
17:51Yığın yığın altın ve gümüşleri olmaktadır.
17:54Rüyalarında da yüksek bir mevkide bulunurlar,
17:57Binlerce kişinin çalıştığı bir fabrikaları olur,
18:00Pek çok insana hükmedebilecek bir güçleri olur,
18:02Herkesin hayran kaldığı kıyafetler içinde dolaşılır.
18:05Ancak nasıl rüyada sahip olduklarıyla övünmek onları komik duruma düşürürse,
18:10Aynı şekilde bu dünyada muhatap oldukları görüntüyle övünmek de bundan farksızdır.
18:16Rüyalarında gördükleri de,
18:17Bu dünyada muhatap oldukları da,
18:19Sonuçta zihinlerindeki birer görüntüder ibaret algılardır.
18:23Bunun gibi,
18:24Dünyada yaşadıkları olaylara gösterdikleri tepkiler de,
18:27Gerçeği anladıklarında bu insanları utandıracaktır.
18:31Kendini kaybetmiş şekilde kavgaya tutuşanlar,
18:33Bağırıp çağıranlar,
18:35Dolandırıcılık yapanlar,
18:36Rüşvet alanlar,
18:37Sahtekarlık tasarlayanlar,
18:39Yalan konuşanlar,
18:40Cimrilik yapanlar,
18:42İnsanların canını yakanlar,
18:43Onları dövüp sövmeye kalkışanlar,
18:46Gözü dönmüş saldırganlar,
18:47İçleri makam mevki hırsıyla dolu olanlar,
18:50Haset ve hıyanet planlayanlar,
18:52Gösteriş yapmaya çalışanlar,
18:54Kendilerini yüceltmek için uğraşanlar ve diğerleri,
18:57Bir hayal içinde bunları yaptıklarını fark ettiklerinde rezil olacaklardır.
19:01Cündüllah, Allah'ın orduları,
19:04Manevi ve meleki güç odakları.
19:06Cündüllah, Allah'ın ordusu anlamını taşıyan Arapça bir tamlamadır.
19:11Asker, ordu, yardımcı ve destek çıkıcı,
19:14Manevi ve meleki güç kaynağı,
19:16Velayet mertebesindeki ruhanilerin ve şehitlerin yardımı anlamındaki cünd kelimesi,
19:21Kur'an-ı Kerim'de yedi yerde tekil,
19:23Yirmi iki yerde ise çoğul,
19:25Cunut şekliyle kullanılmıştır.
19:26Böylece o, Allah Celle Celaluhu imanlarını bir kat daha arttırsınlar diye,
19:33Müminlerin kalplerine sükunet, huzur, itminan ve emniyet indirdi.
19:37Ve indirecektir.
19:39Göklerin ve yerin orduları, elbette Allah'ındır.
19:42Allah Celle Celaluhu, her şeyi nasıl yapacağını en iyi bilendir.
19:47Hüküm ve hikmet sahibidir.
19:49Fetih Suresi 4. Ayet
19:51Cenab-ı Hak, bütün bu vaat ettiklerini yerine getirmeye kadirdir.
19:55Zaten, göklerin ve yerin içindeki gizli ve özel orduları, Allah'ın emrindedir.
20:00Allah, aziz ve hakimdir.
20:02Sınırsız kuvvet, hakimiyet ve hikmet sahibidir.
20:05Fetih Suresi 7. Ayet
20:07Ey Nebim, hani o zaman sen müminlere, Rabbinizin size meleklerden indirilmiş üç bin kişiyle yardım iletmesi size yetmez mi? diye uyarı vermiştin.
20:17Evet, eğer siz hak ve hayır yolundaki sıkıntılara sabrederseniz, günahlardan da sakınırsanız ve onlar, düşmanlarınız da aniden üstünüze saldırırsa,
20:26yine Rabbiniz, size meleklerden nişanlı beş bin kişiyle, yani görmediğiniz ama hissettiğiniz manevi desteklerle yardım eriştirecek ve imdadınıza yetişecektir.
20:37Allah bunu, melekler ve manevi güçlerle yardımı size, ancak bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla tatmin bulsun diye yaptı.
20:45Yoksa, yardım ve zafer, nuslet, ancak üstün ve güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah'a aittir.
20:52Onun indindedir.
20:53Ali İmran Suresi 124-125-126 Ayetleri
20:58Hatırlayın ki, o vakit siz Rabbinizden yardım dilemiştiniz de, o da hemen, peygambere, ben peş peşe, inen bin melek ile size yardım edeceğim diyerek duanıza icabet etmişti.
21:10Aslında Allah bunu, sadece bir müjde olması ve kalplerinizin tatmin bulması için yapmıştı.
21:17Yoksa Allah'ın katından başkasında nusret, zafer ve yardım yoktur.
21:21Hiç şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
21:28Enfal Suresi 9-10 Ayetleri
21:31Bu ayetlerin açık bir kanıtı olarak, manevi ordulardan destek alındığına, mücahit müminlere karada, havada, denizde ve istihbaratta sahip çıkıldığına dair,
21:43Erbakan hocamızın üstün gayret ve cesaretiyle ve kahraman ordumuzca başlatılıp, başarılan 1974 Şanlı Kıbrıs Harekatımızda
21:52Ve şimdi, bütün süper şeytanlara meydan okuyan ve çaresiz bırakan Hamaslı mücahitlerin destansı direnişleri sırasında da rastlandığına dair onlarca görgü tanığı vardır.
22:041974 Kıbrıs çıkartması ve Haydar Baba'nın ihbarı
22:08Milli Selamet Partisi ile Bülent Ecevit CHP'sinin koalisyon dönemiydi.
22:13Haçlı AB'yi arkasına alan Yunanistan ve Yahudi lobileri destekli EOKA'cılar, Kıbrıs'ı tamamen ele geçirme ve bir soykırımla, Türkleri tüketme hevesiyle bir darbeye girişmişlerdi.
22:25Rahmetli Erbakan Hoca, hükümet ortağının ayak diremesine rağmen, kahraman komutanlarımızın da desteğiyle Kıbrıs'a müdahale kararı vermişti.
22:33Biz, 19 Temmuz 1974'te muhterem mürşidimiz Haydar Baba'yı ziyarete gitmiştik.
22:39Bütün ülke bu konuya kilitlenmiş ve kenetlenmişti.
22:43Ben, mürşidimizin bu gelişmelerle ilgili detayları bizden soracak diye beklerken, hiç ilgilenmemesine ve konuya değinmemesine hayret etmiştik.
22:52Derken, yatsı namazı cemaatle kılınıp, zikir ve fikir sohbetlerinden sonra,
22:57Haydar Baba, tekkeden çıkıp kendi odasına çekilirken bana dönerek,
23:01Kıbrıs davamıza ilginizi ve gayretinizi tebrik ederim ama endişelenme, şanlı bayrağımızı Kıbrıs'ın Beş Parmak Dağları'na diktik deyince şaşırıvermiştim.
23:11Çünkü çıkarma henüz gerçekleşmemişti ve ben Beş Parmak Dağları'nı hiç işitmemiştim.
23:16O gecenin sabahında, saat 06.05'den sonra, 20 Temmuz 1974 tarihinde,
23:23radyolar, Kıbrıs Harekatımızın başarıyla devam ettiğini ve Beş Parmak Dağları'na al bayrağımızın dikildiğini haber vermekteydi.
23:3020 Temmuz 2023'te, 70 yaşında olan Kıbrıs Harekatımızın kahraman gazilerinden Abdülkadir Kurt,
23:38sürücüsü olduğu tankı, Beş Parmak Dağları'na nasıl çıkardığını ve o sarp kayalıkları nasıl aşırdığını TV kanallarında nakletmişti.
23:46Bu olay, ilahi bir destek sayesinde yaşanmıştı çünkü normal şartlarda imkansız bir şeydi.
23:52Elbette bize düşen Enfal Suresi 60. ayetinde emredildiği üzere,
23:56çağın şartlarına ve ihtiyaçlarına göre düşman saldırılarına karşı her türlü hazırlığımızı yapmak, sonra da Allah'a sığınmaktı.
24:04Onlara, gizli açık düşmanlara, karşı, gücünüzün yettiği kadar bütün imkanları kullanarak,
24:10siyasi, askeri ve iktisadi, her türlü kuvvet ve bağlanıp beslenen atlar,
24:16bugün ise üretilip devamlı bakımı yapılan uçaklar, füzeler ve tanklar hazırlayın.
24:21Ki bunlarla, Allah'ın ve sizin düşmanlarınızı ve Allah'ın bildiği ama sizin bilmediğiniz diğer gizli şer ve nifak odaklarını korkutasınız
24:30ve caydırıcılık gücüne sahip olasınız.
24:33Bu konuda cimrilik ve tedbirsizlik yapmayasınız.
24:36Allah yolunda, cihat uğruna ve milli savunma amacıyla her ne harcarsanız, nasıl bir katkı sunarsanız,
24:43o ahirette size tam olarak ödenir ve asla haksızlığa uğratılmazsınız.
24:48Allah adalet sahibidir.
24:50Enfal Suresi 60. ayet
24:51Haydar Baba Hazretleri, Tepecikli Mehmet Baba Hazretlerinden aktarmış,
24:56rahmetli Molla Ahmet, Hacı Bekiroğlu hocamız da bir tefsir sohbetinde bizlere anlatmıştı.
25:01Ben askerdim ve savaştaydım.
25:04Tahminen 1891 Osmanlı-Bulgar çatışmalarıydı.
25:08Savaş sırasında düşman saldırıları sonucu yoğun bir şekilde askerimiz zayiat veriyordu.
25:13Ben nöbetçiydim, gece vakti bir ara dikkatimi çeken nurlu ve aydınlık bir çadıra vardım.
25:19Çadırda garip ve acayip üç kişi bulunuyordu.
25:22Beni bulundukları çadıra çağırdılar.
25:24Çadırda bulunanlar sanki hiç savaş olmuyor ve biz asker kaybetmiyormuşuz gibi davranıyor,
25:30sürekli önlerinde bulunan Kur'an-ı Kerim'in tefsiriyle uğraşıyorlardı.
25:34Bu durum sabaha kadar devam etti.
25:36Bir ara çadırda bulunanlardan birisi diğerine bir araştır bakalım şehit var mı diye sordu.
25:42Dışarı bakan kişi, henüz şehit yok diyordu.
25:46Halbuki o anda yoğun asker kaybı hala devam ediyordu.
25:50Belli bir süre geçtikten sonra çadırdaki ilginç zat gene sordu.
25:55Bak bakalım şehit var mı diye tekrar sordu.
25:58Diğeri, tek tük şehit var şeklinde yanıtladı.
26:01Bir süre daha geçince o şahıs diğerine tekrar sordu.
26:04Git bak bakalım şehitler var mı deyince diğeri,
26:08evet şehitler artmaya başladı haberini aktardı.
26:11O şahıslar bana dönüp üzerinde ayetel kürsü olan bir mühür verdiler
26:16ve bunun bana hediye olduğunu belirttiler.
26:19Ve bana, biz dönünceye kadar sakın bu çadırdan ayrılma ve dışarı çıkma diye tembihte bulunup çadırdan ayrıldılar.
26:26Ama ben dayanamayıp merakla çadırdan dışarı bakınca
26:29o üç şahsın düşmanlara karşı o güne kadar hiç görmediğim silahlarla saldırmaya başladıklarını
26:35ve ateş püskürten, düştüğü yerde yangınlar ve patlamalar meydana getiren
26:40hiç görmediğim özel silahlar sayesinde düşman saflarını hezimete uğrattıklarını gördüm
26:45ve galibiyet sevinciyle yanlarına yaklaşıp olanları izlemeye başladım.
26:50Görünürde bizim askerimiz savaşıyor ve galip geliyor zannediliyordu
26:54ancak düşman saflarına bütün zayiatları o üç zatın verdiğini izliyordum.
26:59Sonunda o gizemli zatların yardımıyla ordumuz zafere ulaştı, düşman beklenmedik bir hezimete uğramıştı.
27:06Galibiyet sevincinden unutup terk ettiğim çadırı hatırlayıp acele geri döndüğümde
27:11yerinin bomboş olduğunu gördüm ve şaşkınlığım geçince
27:14manevi görevlilerin, meleklerin ve ruhanilerin imdadımıza geldiğini anladım.
27:20Rahmetullah Hacı Haydar Baba Hazretleri o Ayetel Kürsi mührünün
27:24hala Muhammed Baba'da bulunduğunu da vurgulamıştı.
27:27Nacaran, Baltaşı köyündeki Tepecikli Mehmet Baba, Kuddise Sırruh Hazretleri.
27:33Tahmini 1870-1945.
27:36Aslen Elazığ Maden ilçesinin Gezin beldesine bağlı
27:39ve Seyyid Muhammed Kattali Hazretlerinin makamı karşısındaki Tepecik köyünden olup
27:44daha sonra Baltaşı, Nacaran köyüne taşınmış Evliyaullah'tan bir zattır.
27:49Kendisi Hacı Ömer Hüdayi Hazretlerinin halifeleri arasındadır.
27:53Muhterem Mürşidimiz Haydar Baba Hazretleri kendileriyle ıssız bir yerde çileye oturmuşlardır.
27:59Çok hikmetli ve ibretli anıları vardır.
28:02Hacı Ömer Hüdayi Hazretleri 1821-1905.
28:07Aslen Elazığ-Harput'a bağlı Mürük köyünden olup
28:10Harput medreselerinde eğitimini tamamladıktan sonra
28:131842'de askerlik görevi için Erzincan'a varmıştır.
28:17Bu sıra meşhur Erzincanlı Terzi Baba ile tanışıp
28:20manevi eğitim halkasına katılmıştır.
28:22Daha sonra şeyhinin tavsiyesiyle
28:25Arap kirli Ömer Nurani Hazretlerine talebe olmuşlardır.
28:29Ardından bu zatın tavsiyeleriyle
28:31Urfalı Seyyid Osman Avni Hazretlerine bağlanmış ve feyiz almışlardır.
28:36İrşad hizmetlerini Elazır-ı Altınova'daki Bingöl Karayolu
28:3916. kilometredeki Kövenk, Gün Taşı Köyü'nde sürdürmüştür.
28:43Türbesi de buradadır.
28:44Rahmetli Dedem Ali Şamlı Sofu Ahmet Efendi, 1852-1937 ile özel bir dostlukları anlatılır.
28:53Hacı Haydar Baba Hazretleri, 1906-1979
28:57Elazığ'ın palu kazasında 1906 tarihinde dünyaya geldi.
29:02Babası, derviş bir kişi olan Mübaşir Cemil Efendi,
29:05henüz çok küçük yaşlarda onu zikir ve sohbet meclislerine götürürlerdi.
29:08Oğlu, ilim ve irfan ehli olsun diye onu Cemşidiye Medresesi'ne verdi.
29:14Haydar Efendi, 7 yaşında annesini, 10 yaşında ise babasını kaybetti.
29:18Sonra ablası Leyla Hanım'ın ve eniştesi Berber Osman Efendi'nin himayesine girdi.
29:24Bu süreçle ilgili çok acı hatıralarını bize nakletmişlerdi.
29:28Cemşidiye Medresesi hocalarından, Molla Selim Efendi'den bir sohbetinde,
29:33İhlas-ı Şerif okumanın sevabını dinleyince, her gün binlerce okumayı adet edindi.
29:37Henüz 16 yaşındayken, bir gece namazından sonra,
29:42şeytan-ı layin, Japonların sumo güreşçilerine benzer toparlak bir insan görünümünde gelip,
29:47arkadan Haydar babayı sıkıştırıp pes ettirmeye girişti.
29:51Ama Allah'ın izniyle, sürekli İhlas-ı Şerif ve kelime-i tevhid zikriyle,
29:56şeytanı eritip ezmiş ve kaçmaya mecgür ettiğini söylemişti.
30:00Haydar Efendi, 17 yaşında savunalı Mehmet Baba'ya intisap etti.
30:04Uzun yıllar berberlik mesleğini sürdürdü ve müşterilerine nasihatler verdi.
30:10Nihayet askere gitti.
30:12Gündüzleri asker ve subayları tıraş eder,
30:14geceleri ise kışlaya yakın çoban baba türbesinde geçirirdi.
30:18Allah'ın bana en büyük ikramı,
30:20hayatımı kulluk şuuru ve ibadet huzuru ile geçirmemi nasip ve müyesser etmesidir derdi.
30:25Askerlik dönüşü, savunada itikafa girdi ve rüyasında azgın murat suyunu geçtiği
30:32ve sırtındaki içli köfte sepetinden herkesin nasiplendiği müjdesini görmüşlerdi.
30:371945 yılında Kütahya'ya sürgün edildi.
30:41Sürgün hayatı dönüşü, on binlerce insanın ibadet ve istikamet yoluna girmesine öncülük eden,
30:47çok mühim ve mürşidi kamil bir şahsiyettir.
30:50Vefatına yakın yanında, hatırlatma babında sesli kelime-i tevhid getiren oğlu Cemil Efendi'ye,
30:56gözlerini son kez açıp,
30:58bu tavrınla huzurumu bozarsın.
31:00Çünkü Rabbimle aramıza engel olmaktasın.
31:03Ya sen bizi şimdiye kadar her an kiminle sanırsın, buyurup ikaz etmişlerdi.
31:08Ardından rahmet-i rahmana yürümüşlerdi.
31:11Kadiri tarikatı, nefsi terbiye ve tezkiye etmeye yoğunlaşmak suretiyle,
31:15ruha nefsin yedi makamını aşırma ve olgunlaştırma yolunu esas almıştır.
31:21Nakşibendi ise, kalbin onletaifinin, nurani basamağının güçlendirilmesini esas almıştır.
31:27Yani kadirilik, azgınlaşıp üstünden atmasın diye binilen atı zayıflatmayı,
31:33nakşilik ise, biniciyi güçlendirip ata hakim olmayı amaçlamıştır.
31:37Mürşidi Kamil Haydar Baba, hem nakşi, hem kadiri icazetli olup,
31:42yani hem nefsi zayıflatma, hem kalbi güçlü kılma yolunda çabalamıştır.
31:47Milli çözüm ise, bunların yanında aklı da her an uyanık ve çalışır tutmak,
31:52hakkı hakim kılmak üzere, devamlı cihat şuuruyla,
31:55ilim ve irfanla, Kur'an meal okumakla ve tebliğ yapmakla,
31:59hikmet ufkuna doğru birlikte yol almaktadır.
Önerilen
0:59
|
Sıradaki
19:23
10:45
27:29
12:21
15:08
19:59
19:00