Oynatıcıya atlaAna içeriğe atla
  • 2 ay önce
Milli Çözüm Dergisi - Allah, Facirleri De Dinine Hizmet Ettirebilir. Ama Zaferi Sadık Mücahitlere Vermektedir!

www.millicozum.com

Kategori

🗞
Haberler
Döküm
00:00Allah, facirleri de dinine hizmet ettirebilir, ama zaferi, sadık mücahitlere vermektedir. Cenab-ı Hak, dilerse, facir ve kafir kişiler eliyle de, hain ve zalim kesimlerin bazı girişimleriyle de, fasık ve münafık kimselerin vesilesiyle de, dinini destekleyebilir, müminlerin yararına olacak gelişmeleri güçlendirebilir ve İslami hareketlerin hedefine ulaşmasını kolaylaştırabilir.
00:27Bu durum, zalim ve hain kimseleri şereflendirmek ve sevap verip ödüllendirmek için değil, onları sonunda rezil etmek, küçük düşürmek, ilahi izzet ve azametini gösterip, inkârcıları ve münafıkları pişman ve perişan kılıvermek gayesiyledir.
00:43Hatta böylesi dindar görünümlü fasık ve münafık kimselere, istidraç cinsinden bazı geçici başarılar verilmesi de, Cenab-ı Hakk'ın bir hilesi ve mekridir.
00:52İstidraç. Derece derece felakete ve korkunç akıbete sürüklenirken, zahiren meziyetli ve marifetli görünme, hatta keramet ehli zannedilme halidir.
01:03Aşağıdaki ayetler, bu gerçeği haber vermektedir.
01:07Ancak her türlü imkan ve iktidara kavuşturulduğu halde, ayetlerimizi yalanlayanları, Kur'anî hükümleri gereksiz ve geçersiz sayanları, yetki ve fırsatları olduğu halde, dini emirleri uygulamaya çalışmayanları ve İslam'ın icraatını değil, sadece edebiyatını ve istismarını yapanları ise,
01:25Onları bilmeyecekleri ve fark edemeyecekleri, bir yönden derece derece, yükseltip, riyakarlık ve istismarcılıkla yüreklendirip, sonunda çok acı ve alçaltıcı akıbetlerine, yaklaştıracağız.
01:38Ben onlara, şahsi ikbal ve ihtirasları için, dine ve davaya hıyanete kalkışanlara, bunların gerçek ayarları ortaya çıksın diye, belirli bir süre, mühlet ve fırsat veriyor, yularlarını uzatıyorum.
01:52Ancak, benim keydim, planım ve tuzağım, sapasağlamdır. Hiç kimsenin yaptığı yanına kâr kalmayacaktır.
01:59Araf, 182 ila, 183
02:02Artık bu hak sözü, ve Kur'an'ın hükmünü yalan sayanı, ve kendi heva ve kuruntularına uyanı, sen bana bırak.
02:11Ki, biz onları hiç bilmeyecekleri bir yönden, ve fark etmeyecekleri yöntemlerle, derece derece, adım adım felakete ve dalalete yaklaştıracağız.
02:20Not
02:20Yani, açık din düşmanlarına, ve Müslüman dava adamı görüntülü münafıklara kulak asmayın, onların işi bize kalmıştır.
02:28Bilmeden bir kimseyi helake sürüklemenin bir şekli de şudur.
02:33Zalim ve doğruluk düşmanı birine bu dünyada sıhhat, mal, evlat, başarı gibi bazı nimetler verilir.
02:40Böylece kendisinde hiçbir günah ve yanılgı olmadığını zannederek, hakka karşı gizli düşmanlığa, zulüm ve isyana battıkça batıp tükenmektedir.
02:48Bu nimetlerin kendisi için bir bağış değil, bilakis felaketine vesile olduğunu fark etmemektedir.
02:55Ben onlara şimdilik mühlet verip süre tanıyorum.
02:58Ama elbette benim düzenim, mekrim, tedbirim ve cezalandırmam, sapasağlamdır.
03:04Not
03:04Ayette
03:05Kate kelimesi geçmektedir.
03:08Bunun anlamı gizli plan yapmak demektir.
03:10Kate ve Mekr
03:11Arapça bir kelime olarak ansızın uygulamaya konuluncaya kadar, hain ve zalim rakiplerin,
03:16her şeyin kendi arzuları ve planları doğrultusunda ve yolunda gittiği şeklinde aldatılıp duran bir kimse aleyhinde hazırlanmış, gizli bir planı ifade etmektedir.
03:26Kate ve Mekr
03:27Sinsi ve gizli projelerle, hissedilmeyecek hile ve düzenlerle, düşmanlarına ve dost görünümlü münafık istismarcılarına zarar vermeye yönelmektir.
03:37Kalem
03:3744 ila 45
03:39Yoksa gayb görünmeyenin bilgisi, onların yanında bulunuyor da, kendileri mi yazıp durmaktadırlar?
03:45Ki geleceklerini kendileri kurguluyor gibi davranmaktadırlar.
03:49Kalem 47
03:50Kesinlikle anlaşılıyor ki, kafirler ve zalimler istemeseler de, hatta şeytani gayelerle istismar etmeye yeltenseler de, Allah sonunda elbette nurunu tamamlayacak ve yeryüzünde İslam'ın adil düzenini hakim kılacaktır.
04:06Zavallılar, Allah'ın nurunu, ağızlarıyla söndürmek istiyorlar, ama Allah buna asla fırsat vermeyecektir.
04:14Ahmaklar, üfürmekle güneşi karartmaya çalışıyorlar.
04:17Halbuki kafirler hoşlanmasa da, Allah mutlaka nurunu tamamlayıverecektir.
04:22Çünkü Allah, dinini ve düzenini, hakim kılmayı murad etmiştir ve takdiri kesinleşmiştir.
04:28Bundan asla vazgeçmeyecek, Kur'an'ın hidayeti ve İslam'ın hakikatleri kıyamete kadar devam edecektir.
04:35Tevbe
04:3532
04:36Onlar, Allah'ın nurunu ve İslam'ın zuhurunu ağızlarıyla, kuru laf kalabalığıyla söndürmek istemektedirler.
04:44Oysa Allah, kendi nurunu tamama, başarıya eriştirecektir.
04:49Kafirler hoş görmese ve engellese bile, Kur'an'ın adil düzenini yerleştirip yürütecektir.
04:55Saf, 8. ayetleri bu kutlu neticeyi müjdelemektedir.
04:59Münafık Kuzman'ın Ucuz Kahramanlığı ve İntiharı
05:02Uhud Savaşı'na katılan Kuzman isimli bir şahıs, kadınlar, bu adam korkak ve kaypak birisidir, vatanını savunmaktan acizdir demesinler diye gerçekte İslamiyet'e ve ahirete inanmadığı ve sadece ganimet payı almayı amaçladığı halde, ortaya atılıp kahramanca savaşmış, sonra ağır yaralanmıştı.
05:21Ona gıpta eden bazı sahabeler, kendisine övgüler yağdırınca Efendimiz, o cehennemdedir, buyurmuş ve sahabeler, hayretler içinde kalmıştı.
05:31Daha sonra o kişinin aldığı yaranın acısına dayanamayarak, kabzasını yere dayadığı kılıcı üzerine kendisine atıp intihar ettiğini ve son anında ahirete inanmadığını,
05:42hurmalıklarını korumak ve kadınların dilinden kurtulmak için savaştığını söylediğine şahit olan sahabe, bunu Efendimiz'e anlatınca,
05:49Gerçek şu ki, cennete sadece ve ancak iman ve İslam ehli girecektir.
05:55Ama şurası da bir hakikattir ki, Allah dilerse kendi dinini elbette facir, fasık, münafık, inkârcı bir kişi ile de teyit edip güçlendirebilir, mealindeki hadisi şerifleri buyurmuşlardır.
06:08Ne var ki, böyle riyakârlık, çıkarcılık ve münafıklık niyetiyle bu yüce dinin ve İslami hareketin gelişip güçlenmesine vesile olacak girişimlerin sahipleri,
06:18Allah katında makbul değil, merdut kimselerdir.
06:22Siyaset ve politikada, dini hizmet oluşumlarında ve tarikatlarda, vakıflar ve sosyal yardımlaşma kurumlarında bazı kötü niyetli,
06:31dünya ehli ve yabancılarla işbirlikçi kişilerin ve kesimlerin, genelde şu üç türlü riyakârlık ve sahtekârlıkları,
06:37dinimize ve müminlere bir takım yararlara sebep olsa da, kendileri Allah'ın kahrına uğramışlardır.
06:43Bir suistimal hesaplı dini söylemler, ve eğer onlar, düşmanlar seni aldatmak ve hile yapmak isterlerse, şüphesiz Allah sana yeterlidir.
06:54O seni yardımıyla ve müminlerle teyit edip destekledi ve destekleyecektir.
06:59Enfal, 62.
07:002. İki siyasi istismar amaçlı İslami eylemler
07:04Bu azaba düşmenizin ve cehennem zindanına hapsedilmenizin, sebebi ise şudur.
07:11Siz Allah'ın ayetlerini, alay ve istismar konusu edindiniz, ve dünya hayatının, geçici makam ve çıkarlarına, aldanıp gittiniz, denilecek.
07:19Artık bugün çıkarılmamak üzere onlar, cehenneme kilitlenecek, ve Allah'tan, özür dileme ve hoşnutluğunu kazanmak için, ondan, fırsat isteme talepleri de kabul edilmeyecektir.
07:31Câsiye 35.
07:333. Sosyal istikrar sağlama görüntülü şahsi ikbal ve iktidar gayeli milli ve manevi girişimler
07:39Böylece bütün nebilere, ve hak dava elçilerine, insan ve cin şeytanlarından düşmanlar kıldık.
07:47Onlar, birbirlerini aldatmak için, yaldızlı sözler fısıldaşırlar.
07:51Hakka davetçilerle, onların yakın çevrelerine yerleşmiş bazı şeytani ekipler, sanki birbirlerine güveniyormuş tavrıyla sahte iltifatlar yağdırırlar.
08:01Rabbin dileseydi, izin vermeseydi elbette, bunu yapamazlardı.
08:05Öyleyse onları, hak dine ve hizbe sızmış insan suretli şeytanları, yalan olarak uydurmakta oldukları iftiralarıyla baş başa bırak.
08:14Seyret ki sonları nasıl olacaktır?
08:17En'am 112.
08:19Not.
08:20Kur'an-ı Kerim'de birçok ayette belirtildiği gibi, insanlar,
08:241. Ya Hizbullah, Allah'ın tarafkirleri, destekçileri, partisi ve ekibi olmaktadır.
08:30Bak. Maide, 56, 2, ya da, Hizbüşşeytan, şeytanın tabileri, destekçileri, partisi ve ekibi olmaktadır.
08:39Bak. Mücadele, 19.
08:41Böylece, dini ve ahlaki değerleri koruyor, milli ve manevi dengeleri kolluyor gözükerek,
08:47siyasi makam ve şahsi çıkar peşinde koşanların, bu istismar, samimiyetsizce sömürüp yararlanma,
08:54ve suistimal, bazı doğru ve değerli şeyleri kötü maksatlı kullanma amaçlı,
08:59bazı girişimleri, dinin ve müminlerin güçlenmesine dolaylı destek sağlamış olsa da,
09:04aslında kendileri melun ve mahrum konumdan kurtulamayacaklardır.
09:07Çünkü şeytan bunları aldatıp oyalamaktadır.
09:11Kafir şeytan, onlara, sadece kuru kuruya vaat ediyor, onları en olmadık kuruntulara düşürüyor.
09:18Oysa şeytan, onlara bir aldanıştan başka bir şey vaat etmez, boşuna umutlandırır.
09:24Nisa, 120.
09:25Onlar, münafıklar, sözde Allah'ı ve iman edenleri aldattıklarını, zannetmektedirler.
09:32Oysa onlar, sadece kendilerini aldatmaktadırlar ve, ama bunun, şuurunda değillerdir.
09:38Çünkü Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışanlar, ancak kendilerini kandıran kimselerdir.
09:44Bakara, 9
09:45Sonunda asıl zafer, münafıkların değil, mücahid ve müttaki Müslümanların olacaktır.
09:52De ki,
09:52Ey kavmim, bütün imkanlarınızla çalışıp, elinizden geleni yapın.
09:57Şüphesiz ben de görevimin gereğini yapıyorum, yapacağım.
10:00Yakında kutlu sonuç diyarının, ülke ve dünya iktidarının, kimin olacağını, bilip öğreneceksiniz.
10:06Gerçekten zalimler, şeytani amaçlarına ve kurtuluşa ermeyeceklerdir.
10:11En'am, 135
10:12Muhakkak ki Allah, bu dini, facir bir adamla da teyit ve takviye eder.
10:18Hadisinin anlamı
10:19Facir
10:21Kelime olarak, haktan sapmış, haram ve günaha dalmış, kötü ve günahkar insan anlamındadır.
10:27Facir
10:28Kafir, münafık, fasık olmak üzere üç mana içinde kullanılır.
10:32O zaman bu cümlenin manası, Allah dilerse kafir, münafık ve fasık bir adamın eli ile de, dinine hizmet ettirebilir olmaktadır.
10:41Pekala, bunun gerçek hayatta örnekleri var mıdır?
10:45Bunun hem asr-ı saadette, hem de günümüzde birçok misaline şahit olunmaktadır.
10:50Medineli münafıklar, zahirde de olsa, İslam saflarına katılıp, sayılarını çoğaltarak, hatta istemeyerek de olsa, bazı savaşlara katılarak, dolaylı bir şekilde hizmete vesile olmuşlardır.
11:03Allah, bu dini, facirlerin fasıkların eli ile de güçlendirir, manasına gelen hadis, birçok talikle rivayet edilmiştir.
11:11Konuyu daha detaylı olarak ifade eden rivayetlerde vardır.
11:15Buhari ve Müslümin aktardıklarına göre, Ebu Hureyre şöyle demiştir.
11:19Bizler, Hayber'de, Resulullah'ın beraberinde hazır bulunduk.
11:24Resulullah, İslam'ı iddia etmekte olanlardan bir kimse için.
11:29Bu adam ateş ehlindendir.
11:31Ey Karay, buyurdu.
11:32Savaş başlayınca bu adam şiddetli bir şekilde, düşmanla çarpışmaya başladı, ve kendisine büyük bir yara isabet etti.
11:40Bunun üzerine bir sahabi tarafından,
11:43Ya Resulullah, o, ateş ehlindendir, buyurduğun şu kimse, bugün gerçekten çok çetin bir savaş yapmış ve ölmüştür.
11:50Denildi.
11:52Peygamber, sallallahu aleyhi ve sellem, bu söze karşılık, o, ateşe gitmiştir buyurdu.
11:58Bu haberden dolayı, insanlardan bazıları şaşkınlık içerisindeydiler.
12:03Onlar bu şaşkınlık hali üzerinde bulundukları sırada birdendire, o adam ölmemiştir, lakin onda şiddetli bir yara vardır, denildi.
12:11Geceden bir vakit olunca, o yaralı adam, yaranın acısına sabredemedi, ve kendi kendini öldürdü.
12:17Sonra, bu durum, Peygamber, sallallahu aleyhi ve selleme haber verildi.
12:22O da, Allahu ekber, ben kendimin Allah'ın kulu ve Resulü olduğuma şehadet ederim buyurdu.
12:28Sonra, Efendimiz, sallallahu aleyhi ve sellem, Bilal'e emretti de, Bilal insanlar için de,
12:36Şu muhakkak ki cennete ancak Müslüman nefis girer, ve muhakkak ki Allah, bu İslam dinini, dilerse,
12:42Elbette facir kişi ile de teyit edip kuvvetlendirir, sözlerini bağırıp ilan etti.
12:48Vakidinin megazisi, hadisenin Uhud'da cereyan ettiğini, olayın kahramanının adının Kuzman olduğunu belirtir.
12:56Ona göre, Kuzman, Uhud'dan geri kalır.
12:59Kadınlar bunu, savaş kaçkını diye alaya alırlar.
13:02Bunun üzerine gidip, İslam ordusuna katılır ve ön safta yer alır.
13:06İlk oku atar, sonra kılıcını çeker, ve acayip kahramanlıklar gösterir.
13:11Müslümanlar bir ara bozguna uğrayıp dağılınca, kılıcın kınını kırar ve,
13:15Ölüm, kaçmaktan daha iyi, diye bağırarak ileri atılır.
13:19Bu esnada kendisine uğrayan Katade-i Benun Numan,
13:23Şehitlik sana mübarek olsun, diye tebrikte bulunur.
13:26Kuzman ise,
13:27Vallahi ben bir din için savaşmadım kavmimin itibarı için savaştım,
13:32diye mukabele eder, ve yaranın ızdırabına dayanamayarak intihar eder.
13:37En aşağılık, fitne, zalim odaklarla işbirliği yapmaktır.
13:42Fitne, sözlükte, altın, gümüş gibi madenleri potada, ateşte eriterek,
13:47saf hale getirmek anlamını taşır.
13:50Kur'an-ı Kerim'de, fitne kötülenip yasaklanmıştır.
13:53Onlar öyle sapıklardır ki, yeryüzünde fitne ve fesat çıkarırlar.
13:58Bakara, 27.
13:59Onlara, yeryüzünde fitne fesat çıkarmayın, dendiği zaman,
14:04biz ancak ıslah edicileriz, diye yanıtlarlar.
14:08Bakara, 11.
14:10Fitne çıkarmak, adam öldürmekten daha kötü ve kışkırtıcıdır.
14:14Bakara, 217.
14:16Kalplerinde eğrilik olanlar,
14:18fitne çıkarmak için ayetleri kendilerine göre yorumlar.
14:22Ali İmran, 7.
14:24Onlar fitne çıkarmak için can atarlar ve fırsat kollarlar.
14:28Nisa, 91.
14:31Onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar,
14:33Allah ise bozguncuları sevmediğini açıklar.
14:37Maide, 64.
14:39Fitneden ve her türlü fesatlık girişiminden, sakının.
14:43Enfal, 25.
14:45Yeryüzünde fitne fesat çıkaranlara lanet olsun.
14:48Rad, 25.
14:49Hadis-i şeriflerde de, fitne ve hıyanet yasaklanmıştır.
14:54Fitneden sakının.
14:56Söz ile çıkarılan fitne, kılıç ile çıkarılan fitne gibidir, İbn-i Mace.
15:01Fitne zamanı evinizden ayrılmayın.
15:03Adem'in oğlu Habil gibi olun.
15:05Ebu Davud,
15:06Kıyamet yaklaştıkça fitneler çoğalır.
15:10Böyle zamanlarda kenarda kalan, ileri atılandan, oturan, ayakta olandan, ayakta olan, yürüyenden, yürüyen de koşandan hayırlıdır.
15:19Evinizde oturun, fitneye karışmayın.
15:22Ebu Davud,
15:23Fitne zamanında evinizde oturun, günahlarınıza tevbe edin, dilinizi tutun, kendi işinize bakın, başkalarının işine karışmayın.
15:31Ne sayi, ne mutlu fitneye karışmayana, ve fitneye maruz kalıp da sabredene.
15:37Ebu Davud,
15:38Allah zaferi, sayıları çok az da olsa, mümin, müstakim ve mücahit kullarına nasip buyurmaktadır.
15:46Derken Taalud, yanında kalan az sayıdaki orduyla birlikte, savaşmak üzere bulundukları yerden, ayrılıp yola çıktığında, doğrusu, Allah sizi, önümüze çıkacak bir ırmakla imtihan edecektir.
16:00Susamanıza rağmen, karşıya geçinceye, ve ben size izin verinceye kadar, kim bu sudan içerse, artık, o benden değildir.
16:09Kim de eliyle bir avuç hariç, doyasıya tadıp içmezse, o bendendir.
16:14Anlarım ki, sadık ve sağlam birisidir, dedi.
16:18Ama, az bir kısmı hariç, hepsi o sudan içmişlerdi.
16:23Nihayet, Taalud ve iman edenler, beraberce ırmağı geçince onlar, geride kalanlar, bugün bizim Caalut'a ve askerlerine karşı koyacak gücümüz yoktur diyerek, fesada yönelmişlerdi.
16:35Allah'ın vaadine, nusretine ve rahmetine kavuşacaklarına kesinlikle iman ve itimatları, ve Rablerine hüsnü zanları tam ve sağlam olanlar ise, dediler ki.
16:46Allah'ın izniyle, nice az, ama itaatkar ve sebatkar, topluluk, çok daha kalabalık, ve güçlü sanılan, topluluklara galip gelmiştir.
16:55Çünkü Allah sabreden, müminlerle beraberdir.
16:58Bakara, 249.
17:01Böylece, Allah'ın izniyle onları, çok az sayıdaki sadıklar, kalabalık ve donanımlı düşmanları, yenilgiye uğrattılar.
17:08Daha peygamber olmamış bulunan ve genç bir subay olarak orduya katılan Hazreti Davut, düşman tarafın henüz bilmedikleri ve şaşkınlıkla izleyip panikledikleri, yeni bir teknolojik silah hükmündeki attığı sapan taşıyla, zırhlar içinde ve fil üzerinde gururla meydan okuyan kafir komutanı Caalut'un gözlerini kör edip, beynini akıtarak devirince, başsız kalan düşman birlikleri dağıldılar ve bozulup kaçtılar, böylece, Davut Caalut'u öldürdü.
17:35Allah da ona mülk ve hikmet, hükümdarlık ve bilgelik verdi, ona dilediği şeylerden, yöneticilik, adalet, sanat ve teknoloji bilgilerinden öğretti.
17:45Eğer Allah'ın, insanların bir kısmı ile bir kısmını def edip, engellemesi olmasaydı, yeryüzü mutlaka fesada uğrardı.
17:53Ancak Allah, alemlere karşı büyük fazıl ve ihsan sahibidir.
17:58Bakara, 251.
18:00Ant olsun, biz senden önce birçok peygamberi kendi kavimlerine gönderdik de, onlara apaçık belgeler getirdiler, ama onlar, buna rağmen inkâr edip azgınlaştılar.
18:12Böylece biz de suçlu günahkârlardan intikam aldık.
18:15İman edenlere yardım etmek ve zafere eriştirmek ise, bizim üzerimize hakk olmuş bir vaattır.
18:21Mücahid ve müstakim müminlere, muslet ve galibiyet vermek, Allah'ın izzet ve inayetinin şanıdır.
18:28Rum, 47

Önerilen