Oynatıcıya atlaAna içeriğe atla
  • 5 hafta önce
Emel Aktan konusunda deneyimli doktor ve uzmanlara, tıp dünyasındaki son gelişmeleri soruyor, bilgileri Önce Sağlık’ta sizlerle paylaşıyor. Sağlığınız konusunda farkındalık sağlıyor. Önce kendi kendinizin doktoru olmanız için yol gösteriyor. Ruh ve beden sağlığınıza olduğu kadar, estetik sorunlarınıza da önem veren Türkiye’nin önde gelen uzmanları canlı yayında Önce Sağlık’ta bilgiler veriyor, sorularınızı yanıtlıyor.
Döküm
00:00Müzik
00:01Önce sağlıktan sevgiler efendim.
00:24Bugün yine dop dolu bir programla ve birbirinden uzman konuklarla karşınızdayız.
00:29Ve programımızın ilk bölümündeki hekimimiz Prof. Dr. Sayın Ömer Kutay hocamız.
00:35Kendisini çok uzun yıllardır tanıyorum.
00:37Çok tecrübeli bir diş hekimi, çene cerrahisi uzmanı, aynı zamanda protez uzmanı.
00:43Dolayısıyla bugün ne konuşacağız?
00:45Bugün implantta, esasında diş tedavilerinde, diş eksikliklerinde ve implantta zor vakaları konuşacağız.
00:52Hocamız tabii hem akademisyenlik geçmişi olması hasebiyle hem de çok uzun yıllardır diş hekimliği yapması nedeniyle bize eminim çok güzel şeyler anlatacak.
01:04Bu arada telefonlarım yanımda.
01:06Eğer ben doktora gittim, sordum, dedi ki doktorum sana implant yapılamaz diyorsa hocamızı can kulağıyla dinleyin derim.
01:13Telefonlarımda burada mesajlarınızı bekliyorum.
01:16Hoş geldiniz hocam. Nasılsınız?
01:17Merhaba, hoş bulduk. Teşekkür ederim. Siz nasılsınız?
01:19Ben deyim. Hocam, davetimi kırmayıp geldiğiniz için ayrıca çok teşekkür ediyorum.
01:24İnşallah. Valla çok mutlu oldum, özlemiştim ben de.
01:27Şimdi hocam, implantta program öncesinde de konuştuk.
01:34Zor vakalar deyince hakikaten akla gelen ilk isimlerden bir tanesisiniz.
01:40Neticede ne tür diş eksikliklerinde zor vakalar geliyor? Zor vaka dediğimiz nedir?
01:45Evet, zor vaka dediğimiz implantolojideki vakalar genelde gecikmiş, kemik erimesine maruz kalmış ve son dakikayı beklemiş olan hastalarımız.
01:56Biz hastalarımıza diyoruz ki gecikmeyin.
01:59Hatta bir dişiniz çekildiği zaman hemen implant yapılmasını öneriyoruz.
02:04Hatta bazı meslektaşlarımız bugün hani iki ay sonra gelin, üç ay sonra gelin diyorlar.
02:10Biz bunu bile istemiyoruz.
02:11Çünkü iki, üç ay içinde bile kemikte birkaç milimetre daralma oluyor.
02:17Şimdi kemikteki daralmayı, azalmayı şöyle kategorize ediyoruz.
02:22Kemiğin bir incelmesi söz konusu diş çekildikten sonra.
02:27Bir de boyunun kısalması.
02:28Bu her ikisi de bizim için implantı olumsuz etkiliyor.
02:31İstiyoruz ki kemik hacmi diş çekilir çekilmez.
02:35Olduğu gibi o haliyle yuvasına implant yerleştirirsin.
02:39Tabi bu her zaman mümkün olmuyor biliyorsunuz.
02:41Yani aynı seansta mesela diş çekildi hemen o gün yerleştirilir.
02:45Aynı seansta.
02:46Aynı seansta.
02:46Aynı seansta.
02:47Mümkünse çene kemiği, o soket yuvası, çekim yuvası uygunsa hemen aynı seansta.
02:53En iyi yöntemlerden bir tanesi bu.
02:55Hatta böyle durumlarda biz hemen yükleme dediğimiz bir sistem uyguluyoruz.
03:00Yani implant takılıyor, üstüne diş de takılıyor.
03:03Ama bunun kuralı ön bölgede ise bir diş mesela takılıyor estetik amaçlı.
03:09Ama mesela arka bölgede tek diş takmıyoruz.
03:12Hastalarımız bunu hep istiyor ama maalesef bu söz konusu değil.
03:15Birlikten kuvvet doğar prensibiyle.
03:18En az 4 implant veya 6 implant, kaç tane varsa ama 4 implant ve çenenin sağ ve sol taraflarında birleştirilerek aynı gün yükleme yani çiğneme yapılabiliyor.
03:31Bu kural uygulanırsa aynı gün dişler takılabiliyor.
03:35Peki hocam az önce söylediğiniz gibi arada mesela bir diş diyelim ki en arkada bir diş çekilmesi gerekti.
03:44Dolayısıyla mesela onda ne olacak yani öyle tekil vakalarda?
03:47Öyle vakalarda implant konuyor.
03:49Ondan sonra üst çenede 3 ay, alt çenede 2 ay ortalama bekliyoruz.
03:54Bekliyoruz.
03:56Oraya geçici bir küçük diş yapıyoruz.
03:58O süre öyle geçiyor.
03:59Ondan sonra üstüne dişini yerleştiriyoruz.
04:04Bu arada Ayşe'cim evet görselleri de biz alalım.
04:08Bu arada hocamız gayet güzel anlatırken biz de onları görmüş olalım.
04:12Peki hocam şimdi burada mesela bu videoda hiç dişin olmadığı bir video değil mi bu?
04:19Yani hiç diş yok.
04:19Şimdi burada tabii ki insanlar sabit bir diş istiyorlar.
04:23Artık takmalı çıkmalı protez istemiyorlar.
04:26Dolayısıyla buralarda neler yapılabiliyor?
04:29Şimdi bizim diş hekimliğindeki genel kuralımız biz de öncelikle sabit diş istiyoruz.
04:33Kim istemez?
04:34Biz istiyoruz.
04:35Yani diş hekimleri de istiyor.
04:37Bizim kitaplarımızda yapılabiliyorsa hastaya önce sabit diş yapın diye okutulur üniversitelerde.
04:44Bu kural.
04:44Yani bir diş hekimi size sabit protez yapmayalım diyorsa hareketli burada mutlaka bir gerekçen sayısının azlığı olabilir.
04:53Zor vakalar burada başlıyor genelde.
04:56Kemik erimesi yatay yönde yani inceldiği zaman bugünkü diş hekimliği bilimiyle, teknolojisiyle biz kemiğin kalınlığını arttırabiliyoruz.
05:09Kemik grefleme yöntemleriyle.
05:12Kemik grefleme yöntemleri dediğimiz zaman hemen herkesin aklına toz kemik geliyor.
05:18İşte kemik tozları.
05:19Ha evet yani o yaygın.
05:21Ama nasıl tutacak?
05:22Tozla dağılmaz mı?
05:23Şimdi çok güzel bir soru.
05:25Esas zaten konumuz bu.
05:28Biz altın kural olarak diyoruz ki hastanın kendi kemiğini kullanalım.
05:33Bu da böyle.
05:34Altın kuralımız.
05:35Yani bir parça kemik alalım.
05:37Çenenin belli bir bölümünden.
05:40Eksik yere gidelim.
05:41Onu tam olarak adapte edelim.
05:43Ve oraya küçük bir vida ile sabitleyelim.
05:45Bu altın kural.
05:46Bunu yapabiliyorsak çok garantili bir şekilde kemiği genişletebiliyoruz.
05:50Genişletebiliyoruz.
05:51Bunun karması var.
05:53Hem hastanın kendi kemiği karıştırılıyor.
05:56Toz haline getiriliyor.
05:58Öğütülüyor.
05:58Hem de suni kemik.
06:01Dışarıdan alınma kemik karıştırılıp birlikte kullanılıyor.
06:05Bunun bize avantajı ne?
06:07Bunun avantajı hastadan aldığımız kemiğin içerisinde hastanın kemik hücresi var.
06:13Kemik hücresi kemiği yapıyor.
06:15Sonuçta kemik hücresi tozu koyduğu gibi gidiyor.
06:19Ayda bir milimetre kemik yapabiliyor vücut.
06:22Yani üç milim kemik darsa üç ay en az dört ay bekleyeceksiniz.
06:27Onun için kemik eksildiğinde aylar yani altı ay hatta ileri vakalarda bir yıl beklemek gerekiyor.
06:35Bunun için.
06:37Uzun süreler bunlar.
06:38Yani orayı örmesi bir nevi halk tabiriyle söyleyeyim.
06:42Örmesi onu yapması.
06:43Değil mi?
06:44Üç milim için mesela üç ay diyorsunuz.
06:46Üç ay.
06:47Üç ay sabredecek.
06:49En az.
06:49En az.
06:50Şimdi hocam mesajlar da var.
06:52Onlardan bir tanesini mesela okumak istiyorum.
06:56Muharrem Bey yazmış.
06:57İyi günler diliyorum Ankara'dan.
06:58Ben Muharrem.
06:59Hocamıza şunu sormak istiyorum.
07:01Dört senedir takmalı çıkmalı protest kullanıyorum.
07:04Sabit dişe geçmek istiyorum.
07:05Buradaki bir doktora gittiğim zaman kemiğin çok incelmiş dedi bana olabilir mi diyor.
07:11Tabii bu konuştuğumuz konular.
07:13Aynısı değil mi?
07:14Aynısı.
07:15Kemik inceldiyse kalınlaştırılabilir.
07:18Kalınlaştırma için hastamızın müsait bir bölgesinden kemik alabiliyorsak hastamız da bunu kabul ediyorsa bu işlem yapılarak kemik genişletilebilir.
07:28Ya da toz kemiklerle bu yapılır.
07:31Toz kemikle yapıldığı zaman farkı bekleme süresi.
07:35Daha uzun beklenmesi gerekiyor.
07:37Çünkü toz kemiğin içinde hücre yok.
07:40Kendi hücremiz kemikten oraya göç edecek kılcal damarlar o hücreleri taşıyacak ve orada kemik yapılacak.
07:48Bu zaman alan bir şey.
07:50Süreler altı aya kadar uzuyor.
07:53Uzuyor.
07:53Peki hocam bu altı aylık sürede.
07:55Üç ay bekledi, altı ay bekledi hatta bazen bir sene bekledi.
07:58Bazı hastalarımız benden alınmasın da kemik ne olursan olsun ben beklerim de diyorlar bu arada.
08:04Öyle mi?
08:04Bu da var.
08:05Peki mesela bu süreç zarfında yani neticede dışarıdan karşılanan veya kendisinden kemik alındığı zaman fark etmez.
08:14Bu süreyi dişsiz mi geçirecek?
08:16Nasıl beslenecek?
08:17Şimdi hani altı ay bir sene uzun bir süre yani.
08:20Şimdi bu konu esasında diş hekimlerinin bakış açısı farklı.
08:26Evet.
08:27Biz diyoruz ki mesela hastamız dört yıldır dişsiz damaklı protez kullanıyor.
08:31Evet.
08:31Biz tedavi sırasında eğer o protez taşınırsa tekrar risk oluşturacaksa kemik oluşumuna diyoruz ki siz zaten dişsizdiniz dört sene.
08:43E bir altı ay daha bekleyin.
08:46Ha diyoruz.
08:46Ama hastalarımız tedaviye başlayınca doğal olarak hemen bir kurtuluş istiyorlar.
08:52Evet.
08:52Hemen bir dişler takılsın o anda hani rahata kavuşsun.
08:55Bu da çok haklı bir istek.
08:57Ama tabii ki işin hani prensipleri buna uymuyor.
09:02Şimdi şöyle söyleyeyim.
09:03Bir kemik oluşurken vücutta o kemik hareketsiz olursa oluşuyor.
09:09Şimdi kırık bacağı düşünün.
09:10Bacak kırıldı.
09:12Alçıya alınıyor hareket etmemesi için.
09:15Evet.
09:15Hareket ederse biliyorsunuz kaynamıyor.
09:18Evet.
09:18Bacak.
09:19Bu da aynen böyle.
09:20Şimdi ağızda hareket etmeyecek bir kemik grefti koydunuz.
09:24Vidayla sabitlerseniz tamam biraz güçlü ama toz olursa bu damaklı protezde bile o hareket ettirebiliyor.
09:33Çiğneme sırasında.
09:34Yani etin üstüne basıyor.
09:36Etin altında da toz greft var.
09:38Ve greft hareket ettikçe.
09:39Bir basınç oluyor.
09:40Basınç kemik olmuyor.
09:41Onun için hastalarımıza en azından bir süre birkaç ay bir ya iki dişsiz kalmalarını da önerebiliyoruz.
09:49Çok geniş alanlarda.
09:51Ya da diyoruz ki biz kemik greftinin önündeki protez kısmını kısaltıyoruz.
09:57Sadece damağa yerleşiyor.
09:59Oraya da damakta işte protez yapıştırıcılarla idare etliyoruz.
10:02Ha yani yine böyle geçici bir diş kullanabiliyor yani.
10:05Evet kullanabilir.
10:06Ama yani ben sandım ki tümden böyle hiç diş görüntüsü olmadan en azından.
10:11Bir konumuz daha var.
10:12O da bizde çok sık uygulanmıyor.
10:15Geçiş protez, geçiş implantları kullanıyoruz.
10:19İlk defa duydum hocam sizden geçiş implantları.
10:21Yani hasta altı ay bir sene dişsiz kalmasın diye.
10:24Mesela altı implant mı koyduk?
10:27Üç tane daha fazla koyuyoruz.
10:30Üç dört tane.
10:31Bunlar ileride kaybolsa da kullanılmayacak diye düşünüp.
10:34Bu üç dört tane implantın üzerine sabit diş.
10:39Altı ay bir sene için sabit diş takıp kaybolursa da o implantlar zaten altı tane bizim esas implantımız içeride uykuda ve kaynıyor kemikle.
10:50Böyle bir geçiş dönemi yapabiliyoruz.
10:53O trans yani geçiş implantlarıyla.
10:55Geçiş implantlarıyla.
10:55Dediğim gibi hocam ilk defa duydum.
10:57Bu da önemli bir şeymiş.
10:58Evet bu geçiş implantları o dönemde sallanmadan ağızda kalır o da kaynarsa o da bizim kârımız oluyor.
11:06Onu da kullanabiliyoruz.
11:07Hocam Belçika'da.
11:08Bunu biliyorsunuz en büyük dezavantajı maliyeti arttırması.
11:12Evet.
11:13Tabii maliyette günümüzde önemli konular.
11:15Kesin.
11:16Her zaman da her yerde uygun kemik bulunmuyor.
11:18Onun için çok da sık uygulanmak mümkün olmuyor.
11:21Ama anladığım hocamızın da dediği gibi en azından görüntü açısından neticede sosyal hayatınızda.
11:28Bir diş görüntüsü oluyor.
11:30Ama kalıcı dişleri biraz 3 ay 6 ay 1 sene artık hekimimiz nasıl söylüyorsa sabretmek gerekiyor.
11:37Sabretmek gerekiyor.
11:38Ya da implantlar kemiğe yerleşirken bunu belki bir ahşaba vida sokmuş.
11:48Çok mantıklı ama hocam.
11:49Şeyler hani kişiler daha iyi bilir.
11:53Vida sonuçta sıkışır ve belli bir döne yüverden sonra artık sıkıştıramazsınız.
11:57Aynen kemik de buna benzer.
12:00Vidayı sıkıştı.
12:01İmplantların hepsi vida artık günümüzde biliyorsunuz.
12:04Vida şeklinde kemiğe yerleştirdiğinizde sıkışma kuvveti yeterliyse ki bunu hekim deneyimli olarak mutlaka bilir.
12:13Hatta ölçer tork aletiyle implantın üstüne o gün diş takabiliyoruz.
12:19Harika.
12:19Hocam Belçika'dan Müyesser Hanım yazmış.
12:23Belçika'ya da selamlar sevgiler.
12:25Şöyle bir şey diyor.
12:26Hocam Türkiye'den yeni döndüm ama hocamızı da şimdi dinliyorum.
12:30Dolayısıyla buradan ne göndermeliyim ki hoca bana bir fikir verebilsin implantlar konusunda.
12:39Yani anladığım kadarıyla tetkik açısından soruyor.
12:42İlk önce en çok istediğimiz bir panoramik röntgen.
12:46Müyesser Hanımcığım panoramik röntgen tamam.
12:49Bir tane gönderirse bir de önceden yapılan tedavileri bize kısaca bir hikayesini anlatırsa biz röntgene bakıp neler yapılması gerektiğini kendisine söyleyebiliriz.
13:03Söyleyebilirsiniz.
13:04Hocam başka bir mesajla devam etmek istiyorum.
13:08Aydın'dan yazmış Hikmet Bey.
13:10İyi günler hocam.
13:11Diyor ki ben iki sene önce kanser tedavisi gördüm.
13:17Dolayısıyla implant yaptırabilir miyim?
13:20Şimdi ben bunu şöyle sorayım.
13:21Öncelikle geçmiş olsun.
13:24Daha önce kanser tedavisi görmüş.
13:26Şu anda görmekte olan ya da henüz bitmiş kişiler de implant yaptırabilir mi?
13:31Şimdi baş ve boyun bölgesindeyse kanser buna ayrı bakıyoruz.
13:36Baş boyun bölgesinden uzaksa buna bir farklı bakıyoruz.
13:40Çünkü baş boyun bölgesinde özellikle radyasyon teravisi ışınlama olduğunda bu bizi engelliyor.
13:46O belirtmemiş mesajı onu bilmiyorum.
13:48Bunun dışında aldığı ilaçlar çoğunlukla kanser ilaçlarının seviyesi önemli.
13:57Bizim burada mutlaka doktoruyla, kanser tedavisini takip eden doktoruyla mutlaka bir ilişkide olmamız,
14:06kendisiyle haberleşmemiz ve yapılacak işlemleri söyleyip onun onayını almamız gerekiyor.
14:12Evet harika.
14:14Başka bir izleyici mesajına geçmek istiyorum.
14:1859.86 ile biten izleyicimiz yazmış.
14:22Diyor ki ben de aşırı derecede kemik erimesi var vücutta.
14:27Dolayısıyla bana implant yapılabilirim.
14:29Şimdi vücuttaki kemik erimesiyle, çene kemiğindeki kemik erimesi aynı şey midir hocam?
14:35Şimdi tabii kemik metabolizması bütün vücudun etkileyen bir faktör.
14:40Yaşla birlikte metabolizma azaldığı için ve kullanılmayan bölgelerde,
14:47yani kullanılmayan bölge dediğim şu, diş çekilmiş o bölge uzun süre dişsiz kalmış.
14:52O bölgede kemik zayıflıyor.
14:54Yani kemiğin içindeki sertlik azalıyor.
14:57Yaşlanınca da bu olabiliyor.
14:59Ama bu çok doğrudan paralellik yok.
15:02Hani vücuttaki kemik erimesi daha çok omurgada, vertebranın çökmesi,
15:09işte bununla kalça kemikleriyle vesaire bununla alakalı.
15:13Ama çene kemiklerini doğrudan etkiledi diyemiyoruz.
15:16Çünkü çene kemiğinin ön bölgeleri daha sert, arka bölgeleri daha yumuşak olabiliyor.
15:23Yani ön bölgeye yerleştirilecek dört implantla bir hayat kurtarılabiliyor.
15:28Çiğneme sağlanılabiliyor.
15:29Sağlanılabiliyor.
15:29Hocam çok teşekkür ediyorum programa katıldığınız ve katkı sağladığınız için.
15:34Bu arada şunu belirtmek istiyorum.
15:36Çok sayıda mesaj var.
15:38Hocamıza tetkiklerinizi gönderirseniz, hocam değil mi rica etsem size bakabilir misiniz?
15:44Panoramik röntgenleri ve epikrizleri, geçmiş şeyleri, tedavileri.
15:50Hocam seve seve bizim için cevaplar.
15:54Hocam çok teşekkür ediyorum.
15:55İnşallah önümüzdeki haftalarda da vakit buldukça bekliyorum sizi.
15:58Ben teşekkür ederim.
15:59Ben teşekkür ederim.
16:00Görüşmek üzere diyorum.
16:01Sağ olun hocam.
16:02Evet efendim şimdi kısa bir aramız var ve hemen ikinci yarıda karşınızda olacağım.
16:08Evet efendim.
16:10İkinci yarıda tekrar karşınızdayız ve yine çok değerli bir hekimle, operatör doktor sayın Ferruh Yılmaz hocamızla.
16:16Kendisi biliyorsunuz kulak burun boğaz uzmanı ve aynı zamanda horlama ve apne tedavisi.
16:22Yani horlamayı ses olarak düşünmeyin.
16:25Vücudun her tarafına olumsuz etki ediyor.
16:28Çünkü demek ki rahat nefes alamıyorsunuz ki horluyorsunuz, horluyoruz ya da.
16:32Bunun ilerlemiş versiyonu da apne.
16:35Peki özellikle apnesi olanlar biliyorsunuz sibap kullanıyorlar.
16:40Yani bir hava üfleyici bir maske kullanıyorlar.
16:42Peki bu maskeden bazı uyku apnesine sahip olan kişiler, bu hastalığı olan kişiler kalıcı olarak kurtulabilir mi?
16:55İşte hocamız bize bunu anlatacak neticede.
16:58Önemli bilgiler verecek telefonlarım.
17:00Yanımda mesajlarınızı bekliyorum.
17:03Hoş geldiniz hocam.
17:04Nasılsınız?
17:04Merhabalar, hoş bulduk.
17:05Teşekkürler, iyi yayınlar.
17:07Çok sağ olun hocam.
17:08Bu arada hocamız da Dora Hospital'ın değerli hekimlerinden onu da söyleyeyim.
17:12Hocam şimdi ben artık hani öğrendim ya biraz hemen nefes alamadığınız falan diye böyle bir şey yaptım.
17:18Dolayısıyla insanlar neden nefes alamaz zaman içinde bir duruma mı geliyorlar yoksa insan böyle mi doğuyor?
17:25Yok, yani doğuştan da olabiliyor, sonradan da olabiliyor ama nefes alamamanın nedeni öncelikle burun.
17:33Yani nefesi alan organ burun.
17:37Burun kanatları açılması lazım ki akciğerler çalışmaya başlasın.
17:41Evet.
17:42Şimdi burundan rahat nefes almanız lazım.
17:46Alamıyorsunuz, niye alamazsınız?
17:48Niye alamazsınız?
17:49Şimdi birincisi çağın hastalığı alerji.
17:53Burun alerjileri.
17:54Maalesef.
17:55Boya, koku, toz, ozan tabakasının denilmesi, hava kirliliği, iklim değişikliği bir sürü nedenleri var.
18:04Şimdi birisi alerji.
18:05Alerjide ne oluyor?
18:06Alerjide burnumuzun içindeki konka dediğimiz etler şişiyor.
18:11Onu nasıl anlıyoruz?
18:13Burnumuzun arada biri tıkanıyor, biri açılıyor, biri tıkanıyor, biri açılıyor.
18:17Burnumuzun içinin derisi dudağımız gibi mukoza.
18:21Bunun üzerinde mas hücreleri denilen koruma hücreleri var.
18:25Bu hücreler bazı maddeleri.
18:28Mesela koku.
18:29Yani çiçeği kokluyor, başlıyor hapşırmaya.
18:32Şimdi bu gibi maddeleri, bayanlarda çamaşır suyu, deterjan, klima, parfüm, sigara dumanı gibi çoğu maddelerle karşılaştığı zaman yabancı kabul ediyor.
18:45Bu hücreler öldürmeye çalışıyorlar.
18:47Bundan da kaçış yok ki hocam.
18:49Yok.
18:49Yani nereye kadar kaçacaksınız?
18:50O esnada bir salgı çıkıyor ortaya.
18:52Bunun adı histamin.
18:54Zaten verilen ilaçların adı da anti-histaminik.
18:58Histaminin üç tane reaksiyonu var.
19:00Kaşıntı, peş peşe hapşırma, akıntı.
19:04Akıntı önden gelmiyor.
19:06Her insandan bir su bardağı salgı akciğeleri nemli tutsun diye akar.
19:12Alerjisi olanlarda akıntı miktarı artıyor.
19:15O zaman arkaya aktığında burada nefes borusunu yemek borusundan ayıran epiglot diye bir kapak var.
19:22Orada çok küçük de olsa takılma yapıyor.
19:24O da öksürük refleksini uyandırıyor.
19:27Devamlı burada saç kılı gibi, yün gibi bir şey var.
19:31Yapıyorum, çıkmıyor diyorsunuz.
19:33Bunlar alerji.
19:36Ana nedenlerin başında da deviyasyon dediğimiz burun kıkırdağının eğriliği.
19:41Eğer burununuzun hep bir tarafı tıkalıysa, o zaman deviyasyon dediğimiz kıkırdak eğriliği söz konusu.
19:49Bunlar doğuştan yapısal olarak oluyor.
19:53Biz de millet olarak çoğumuzda bu maalesef var.
19:56Şanssızız.
19:57Evet.
19:58Yani veya çarpmayla falan meydana geliyor.
20:01Netice itibariyle bunun dışında polip dediğimiz, içi su dolu bir kese düşünün.
20:07Böyle bir avuç bir tarafta, bir avuç bir tarafta etler var.
20:12Yani nedeni ne olursa olsun, çok basit yöntemlerle, cerrahi yöntemlerle çok kısa sürede bunu tedavi edebiliyoruz.
20:21Yani öncelikle burnun açılması lazım.
20:25Oksijeni aldınız.
20:26Bitmiyor.
20:27Aldığınız oksijenin genzinizin arkasından aşağıya akciğerlere doğru inmesi lazım.
20:35İnemiyor.
20:36Onun nedeni ne?
20:38Ağız içindeki yumuşak dokular, küçük dil, yumuşak damak, gevşek olduğu zaman horlamada sallanıyor.
20:47Sallandığı zaman veyahut da bunu nasıl anlıyorsunuz sırt üstü yatamaz hastalar.
20:53Genellikle yan yatar ki küçük dil birazcık, kaysın birazcık altından hava geçebilsin diye.
21:00Ana iki neden horlama ve uyku apnesinde burun ve ağız içindeki yumuşak dokular.
21:07Üçüncü sorun da kilo.
21:09Kilo niye önemli?
21:11Aldığınız havanın size yetmesi lazım.
21:13Eğer kilonuz yoksa, burununuz ve ağzınıza yapılan müdahale ile bütün sorunlarınız ortadan kalkar.
21:21Subaba maskeye gerek kalmaz.
21:23Ama kilonuz varsa da apne kilo yapar.
21:27Kilo apne yapar.
21:29Onun dışında bir salil istiyoruz.
21:31İnsülün direnci mi yüksek, başka hormonlarda mı bir şey var.
21:35Bunları endokrincilerle, diyetçilerle de kilo sorununu hallettiğiniz zaman bir daha subap maskeye gerek kalmaz.
21:43Nerede?
21:44Bu hastalığın adı obstrüktif uyku apne sendromu.
21:49Obstrüktif.
21:50Üççesi tıkanıklığa bağlı uykuda solunum durması.
21:56Yani nedeni belli tıkanıklık.
21:58O zaman ne yapacaksınız?
22:00Tıkanıklıkları açacaksınız ki tedaviden netice alın.
22:05O zaman açın.
22:05Siz subap maskeyi verdiniz.
22:07Çok affedersin.
22:08Estağfurullah.
22:09Şimdi buradan basınçlı havayı verdiniz.
22:12Küçük dil ve yumuşak zamak zaten gevşek.
22:15Bu basınçlı hava oraya vura vura vura vura iyice gevşetiyor.
22:20Ağzın içindeki karşı duvardaki deriyi de gevşetiyor.
22:24Onu bir daha germe şansınız da yok.
22:26O zaman yapılacak şey subap ve maskeden evvel.
22:29Zaten bu hastalar daha çok göğüs hastalıkları ve nörologlara gidip
22:35apte tesisine bir gece yatırıyorlar.
22:38Polisomnografi dediğimiz tahlil yapılıyor.
22:40Ne kadar solunumu duruyor.
22:42Ne kadar orluyor.
22:43Teşhis ona göre koyuluyor.
22:44Obsürüklük apne sendromu.
22:47Ve deniyor ki bir kulak burun boğaz konsültasyonuna gidin.
22:51Kulak burun boğaza geliyorlar.
22:53Tıkanıklığı var ama subap maske kullanılıyor.
22:56Maalesef bizim meslektaşlarımızın da bazı hataları var.
22:59Nedeni bu ameliyatlar aşağı yukarı bir 10-15 senedir pek yapılmıyordu.
23:05Onun nedeni de eski yapılan ameliyatlar.
23:08Şimdikileri söylemiyorum.
23:10Eskiden yapılan ameliyatlar da
23:12uvulo palatino plastiğide ameliyatın adı.
23:16Türkçesi küçük dil uvula.
23:19Palatino ağzının yukarısındaki yumuşak damağın adı.
23:22Plasti kesme.
23:24Yumuşak damak baklava dilimi şeklinde kesiliyordu.
23:28Dikiliyordu ki yukarıya doğru birazcık yükselsin ki tıkamasın diye.
23:33Ama burası yutma ve konuşmayla ilintili.
23:37Burayı diktiğiniz zaman dikişin izi, sıkatrisi, kalınlığı kalıyordu.
23:43Daha sonra bu hastalar geliyordu.
23:45Hocam bana ne oldu?
23:47Ne oldu?
23:48Su içiyorum genzimden geliyor çorba içiyorum.
23:50Bu tip yan etkiler olmaya başladı.
23:53Bunda geri dönüşü yok.
23:54Onun üzerine bu ameliyatlar uzun süredir yapılmıyor.
23:58Yumuşak damağı kesip dikmenize gerek yok.
24:02Ana kapatan yer küçük dil daha çok.
24:05Küçük dili kesip yumuşak damağı sertleştirirseniz herhangi bir yan etki doğmaz.
24:11Hastaya 3 saat sonra yemek yedirirsiniz.
24:13Hadi güle güle git dersiniz.
24:15Evet şimdi burada şey diyecektim hocam az önce.
24:18Yani ekran başında eğer SİBAP kullanıp bu tip bir maske kullanım ihtiyacı duyuyorsa tıkanıklığa bağlı olanlar fayda görüyor.
24:29Değil mi hocam yani bunu anlattığınız tıkanıklığa bağlı.
24:32Onun için teşhislerine baksınlar yani.
24:35Hayır zaten bu hastalıkların %90'dan fazlası obsürüktif uyku apnesi.
24:40Tamam.
24:41Bir de merkezi apne var.
24:43Yani beyin kökenli apneler orada yapılacak bir şey yok.
24:47Yani beyin emir vermiyor.
24:50Yani ona bağlı olanlar ki nadir olan apne tipleri bunlar.
24:54Onlarda SİBAP maske kullandırıyoruz.
24:56Ha bizim yaptığımız ameliyatlardan sonra SİBAP maske kullanılabilir mi?
25:02Ne şartlarda kullanılır?
25:04Şimdi biz ameliyatı yaptık.
25:06Tıkanıklıkları açtık.
25:07Hastanın kilosu da yok.
25:09O zaman sorun yok.
25:10Ama biz tıkanıklıkları açtık.
25:13Hasta kilosunu veremiyor.
25:14Aldığı oksijen yetmiyor.
25:16O zaman ne yapacak?
25:18SİBAP maske kullanacak.
25:20Onu da sabaha kadar prize takıp kullanmasına gerek yok.
25:23Yani yarım saat bir saat oksijen alırsa o eksikliği tamamlamış olacak.
25:28Bir de acilen kilo verecek tabii.
25:31Yani onu da dediğim gibi endokrincilerle, diğer doktorlarla.
25:36Yani bütün talihlerini yaptırıp kilonun neden dolayı olduğu, neden dolayı veremediğinin araştırılması lazım.
25:44Aynen değil mi hocam?
25:45Kesinlik.
25:46Peki hocam bu şimdi yine mesajlardan okumak istiyorum.
25:50Çoğunluk soru şu yönde geliyor.
25:54Böyle bir operasyonun iyileşme süreci nedir ve ne kadar zaman alır?
26:01Yani ne kadar İstanbul'da kalmalıyız?
26:03İstanbul'da yaşayanlar için zaten hocamız İstanbul'da.
26:07Ama şehir dışından, ülke dışından gelecekler için ne kadar Türkiye'de kalmalıyız diyorlar?
26:12Bizim yaptığımız ameliyatlar süreç olarak genellikle genel anesteziyle yapıyoruz, uyutuyoruz hastaları.
26:20En uzun ameliyatımız yarım saat sürüyor.
26:23Yani yarım saat sonra hasta hemen uyanıyor, ameliyat biter bitmez odasına çıkarılıyor.
26:30İki buçuk üç saat sonra hastaya yemek yediriyoruz.
26:33Sadece küçük dile müdahale ettiysek, diyoruz ki on gün kaynar yani çok sıcak yeme.
26:41Ilık yiyebilirsin.
26:42Çünkü sıcak yersen biz orayı lazerle veya radyo dalgalarıyla kesiyoruz.
26:47Yani biraz da yakarak kesmiş oluyoruz.
26:50Onun için bir hafta on gün çok sıcak yeme diyoruz hastalara.
26:54Ama ne istiyorsa istediği her şeyi yiyebilir.
26:56Hastanede üç saat yattıktan sonra istiyorsa istediği yere seyahat edip gidebilir.
27:05İstiyorsa bir gece yatar, ertesi gün gider.
27:07O hastanın kendi inisiyatifine bağlı.
27:11Hasta zaten üç saat sonra hocam ben gideyim gayet iyiyim diyor.
27:15Yani ameliyat olmadan evvel çok korkuyorlar ama ameliyattan sonra hocam bu kadar kolay mıymış diyorlar.
27:23Yani bu şekilde.
27:24Şimdi genellikle ameliyatlarda bakın burada görülüyor.
27:30Burunda tampon var şimdi.
27:31Bunun deviyasyon ameliyatı yapmışız.
27:34Buruna koyulan tamponlar bunlar.
27:36Evet ortası delik.
27:37Evet oradan rahat hava alabiliyor.
27:39Ve bir antibiyotikli krem sürüldüğü için orası sarı sanmayın ki bir burundan akıntı geliyor.
27:45Yok o ilaç krem.
27:47Evet krem.
27:48Yani hem burun deliği açık hem de tamponun kendisi de açık.
27:51Buradan rahatlıkla nefes alabiliyorlar.
27:54O koyduğumuz tamponlar genellikle beş ile yedi gün arasında kalıyor.
28:00Onu çıkartıyoruz.
28:02Bunu herhangi bir sağlık personeli çok rahatlıkla alabilir.
28:07Yani diyelim hasta Diyarbakır'dan geldi.
28:10Yani geldi.
28:10O gün ameliyatını oldu.
28:13O gün isterse uçabilir.
28:15Yurt dışından geldi.
28:16İstiyorsa Danimarka'dan geldiyse Danimarka'ya uçabilir.
28:21Orada da bunlar alınabilir.
28:22Şimdi dikkat ederseniz bu tampon...
28:23İlla ki tekrar Türkiye'ye gelmesine gerek yok diyorsunuz yani bunun için.
28:27Bu tamponun önü hemen şurada bir deliği var.
28:30Ucu hemen.
28:31Uç kısmı.
28:32Evet.
28:33Karşılıklı oraya bir tane dikiş atıyoruz.
28:36Bunun alınması çok kolay.
28:37Bunu herhangi bir sağlık personeli alabilir.
28:40Kendiniz bile alabilirsiniz.
28:42O kadar yani.
28:42Yani şöyle düşünün.
28:43Şimdi bakın tampon buruna yapışık.
28:47Arada iplik var.
28:48Makasla onu kesiyorsunuz çekin çıkarın.
28:50Bir tarafı kesiyorsunuz bitti.
28:53Alınması bu kadar kolay.
28:55O zaman hocam yani ben şunu anlıyorum neticede.
28:58Bunun için randevu aldıkları takdirde sadece bir gün Türkiye'de kalmaları yeterli.
29:03Yani öyle hani günlerce günlerceye gerek yok.
29:06Hayır hayır hayır.
29:07Peki hocam.
29:07Biz rapor veriyoruz diyoruz ki şu ameliyatları yaptık.
29:11Uçağa binebilir uçabilir diye rapor veriyoruz kendilerine.
29:14Rapor veriyorsunuz zaten.
29:15Tabii ki.
29:15Şimdi şöyle de bir şey var hocam.
29:17Şimdi çeşitli kademelerde tıkanıklığı saydınız.
29:20İşte burunda saydınız.
29:22Küçük dili saydınız neticede.
29:25Dolayısıyla bu çeşitli kademelerdeki diyelim ki bütün bunlar var.
29:29Hem burnu kemik eğriliği var hem tıkanıklığı var.
29:33Et var.
29:33Et var.
29:34Hem işte küçük dili büyümüş falan.
29:36Bunlar ayrı ayrı ameliyatlarla mı olacak?
29:38Hepsini bir yapıyoruz.
29:40Hepsi bir.
29:40Bütün toplamı yarım saat sürüyor ameliyatın hepsi.
29:45Burnunun kemiği, küçük dili, yumuşak damağı.
29:49En fazla yarım saatte yapıyoruz bu ameliyatları.
29:51Uzun süre anestezi de almıyorlar.
29:53Almıyor.
29:54Yani yarım saat sonra ameliyat bitiyor.
29:56Bittiği dakika uyanıyor zaten.
29:59Odasına çıkarı diyor.
30:00Aradan iki buçuk üç saat geçiyor.
30:02Yiyor, içiyor.
30:04İstediği an çıkıp gidebiliyor.
30:05Ben bir gece yatayım diyoruz.
30:07Ya da gece yatırıyoruz.
30:08Ertesi gün gidiyor.
30:11Ekin kardeşimiz yazmış.
30:13Niye kardeşimiz diyorum.
30:1417 yaşındaymış.
30:15Lise öğrencisi.
30:16Diyor ki üniversite sınavlarına gireceğim ama sağlıklı uyuyamıyorum.
30:20Burada diyor neresiymiş orası?
30:24Sinop'muş.
30:25Sinop'ta diyor bir doktora gittim.
30:26Ondan sonra 18 yaşına kadar beklemen lazım.
30:30Burnunda eğrilik var dedi.
30:33Aynı zamanda da diyor geniz etim varmış.
30:35Dolayısıyla diyor ben ameliyat olabilir miyim?
30:38Hocama sormak istiyorum.
30:3917 yaşında olduğu için soruyor.
30:41Şimdi şöyle.
30:43Geniz eti genellikle çocuklarda olur.
30:4512 yaşına kadar olur.
30:4612 yaşından sonra kaybolur.
30:48Belki o et büyümesi.
30:49O geniz eti denilen şey burun eti.
30:51Ha burun eti.
30:52Konka dediğimiz.
30:52Konka.
30:53Yani septum deviyasyonu var ve konka hipertrofisi dediğimiz burun eti var.
30:58Eskiden 18 yaşı diyorduk ama artık 17 yaşında da bu ameliyatları yapabiliyoruz.
31:03Bazen burun sıfıra kadar kapalı oluyor.
31:07Benim 12 yaşında ameliyat ettiğim de oldu.
31:11Ya tamamen kapalı neredeyse.
31:13Tamamen kapalı mecbur hava alsın diye açıyoruz.
31:15Ama genellikle artık daha erken gelişmeye başladı çocuklar, gençler.
31:2317 yaşında bu ameliyatlar yapılıyor artık.
31:2617 yaşından itibaren yapılabiliyor.
31:30Peki başka bir izleyicimiz daha yazmış.
31:34Diyor ki bu ameliyattan sonra rahatça nefes alma ve SİBAP'tan kurtulma oranı nedir?
31:41Çünkü bunu şunun için soruyor anladığım kadarıyla.
31:43Hani siz başta dediniz ya küçük bir kısmı hala SİBAP kullanıyor olabilir ameliyattan sonra diye.
31:49Ama o kullanmıyorlar şimdi şöyle burun ameliyatlarında söyledik deviyasyonu hallediyoruz.
31:58Konkaları, etleri çekiyoruz bunları hallediyoruz.
32:02Ama maalesef burun alerjilerinin ameliyatı yok.
32:06Alerjinin tedavisi var.
32:08Ameliyat sonrası hasta şikayetleri oluyor mu?
32:12Ne oluyor?
32:13Ne oluyor?
32:15Hocam benim genzimde yine akıntı var.
32:18Yine yapıyorum.
32:19O normal.
32:21Onun tedavisi ilaç.
32:23Onun tedavisi şimdi belli maddelere karşı test yapılıyor.
32:28Akarlara karşı test yapılıyor.
32:30Kedi köpek tüyüne karşı test yapılabiliyor.
32:34Onları alerji bölümü diye bir bölüm var.
32:38Onlara gönderiyoruz.
32:40Onlar test yapıyorlar.
32:41Hangi maddelere alerji varsa o maddeleri aşı tedavisi yapıyorlar.
32:47Yani ileride şikayeti olan hastalarının çoğunun nedeni alerji tedavisi ilaç.
32:55Kilo tedavisi endokrinciler ve diyetçilerle kiloyu halletme.
33:00Eğer bunları hallederseniz subaba maskeye ihtiyacınız kalmıyor.
33:06Çünkü tıkanıklıklar açılıyor.
33:07Rahat hava alıyorsunuz.
33:08Aldığınız hava rahat aşağıya iniyor.
33:11Size aldığınız hava yetiyor.
33:13Daha hiçbir şeye ihtiyacınız yok.
33:1627-79 ile biten izleyicimiz yazmış.
33:19Diyor ki bu ameliyatlardan sonra belirtilerin tekrar geri gelmesi söz konusu mudur?
33:26Yani kısacası şöyle söylüyor.
33:28Bu sıkıntılar, tıkanıklıklar açıldıktan sonra tekrar bunların tıkanma, etlerin büyüme, kemiğin erilme ihtimali var mıdır demek istiyor anladığım kadarıyla.
33:38Ben bunu anlıyorum sorudan.
33:40Şimdi yani dün bir hasta geldi.
33:44Burun ameliyatı olmuş.
33:46Burun ameliyatı olmuş.
33:46Burun ameliyatı olmuş.
33:47Çocuğu kafasını çarpmış.
33:48Burunun ön tarafı yamulmuş.
33:51Şimdi ne yapacaksınız?
33:53Mecbur onu düzelttik.
33:54Şeye aldık.
33:56Atöle aldık.
33:58Gönderdik.
33:59Yani çarpmazsanız bir daha.
34:02Yani etlerde alerjiye bağlı etler büyüse bile biz sadece et ameliyatını 3 dakikada yapıyoruz.
34:11Oranın için genel anesteziye gerek yok.
34:13Bunu lokal anesteziyle yapıyoruz.
34:16Dişe vurulan iğnenin aynını burun etine yapıyoruz.
34:19Sadece tık diye girişini duyar.
34:22Dişi dahi uyuşuyor.
34:23Hiçbir şey duymuyor.
34:24Burun etlerine birer dakika akım veriyoruz.
34:27Yani onu da neştersiz yapıyorsunuz anladın mı?
34:29Tamamen.
34:30Tamamen.
34:31Lazerle veya radyo dalgalarıyla.
34:33Peki küçük dilde mi hocam aynı şekilde?
34:35Küçük dili genel anesteziyle yapıyoruz.
34:37Yok anladım ama onda da herhalde lazer kullanıyorsunuz.
34:40Lazer veya radyo frekansla.
34:41Radyo frekans.
34:42Orada da öyle yani.
34:43Zaten dikiş atmıyoruz hiç.
34:45Onlarda kanama olmuyor.
34:48Yani kanama olmadan hallediyoruz.
34:51Zaten yani şimdi ağız için ameliyata dediğimiz çık diyoruz ya.
34:55O kadar sürede yapıyoruz inanın ki.
34:58İki dakika sürüyor.
34:59Yani bir dakika sürüyor.
35:00Yani bu hakikaten çok konforlu bir tedavi olmuş oluyor.
35:04Kesinlikle.
35:05Ve dokuları fazla zedelemeden yapıyoruz ameliyatları.
35:08Evet bu da çok önemli.
35:10Hocam çok teşekkür ediyorum.
35:12Ben teşekkür ederim.
35:12Davetimi kırmadınız.
35:14Geldiniz.
35:14Bize zaman ayırdığınız için.
35:16Bu arada çok sayıda mesaj da geliyor hocamıza danışmak isteyenler.
35:21Biz yönlendiriyoruz.
35:22Mutlaka hocam onları cevaplıyor.
35:25Hocam çok çok teşekkürler.
35:26Önümüzdeki haftalarda yine buluşmak üzere.
35:28Sağ olun.
35:30Evet efendim şimdi kısacık bir aramız var.
35:32Ve son bölümde yine çok değerli bir hekimle karşınızda olacağım.
35:36Bizden ayrılmayın.
35:37Evet efendim.
35:39Üçüncü yarıda yine çok önemli bir konu ve çok değerli bir hekimle birlikte olacağımızı söylemiştim.
35:47Uzman doktor Sayın Alptekin Şen hocamızla birlikteyiz.
35:51Kendisi bilim üniversitesi öğretim üyesi.
35:53Yani aynı zamanda bir akademisyen.
35:56Patoloji ve fitoterapi uzmanı.
35:58Peki ne konuşacağız?
36:00Çok önemli bir konuyu konuşacağız.
36:03Kanser tedavisinde fitoterapinin önemini konuşacağız.
36:08Bu çok önemli bir nokta.
36:09Ve dolayısıyla telefonlarımda yanımda sizden sorularınızı bekliyorum.
36:14Hocam nasılsınız?
36:15Çok teşekkür ederim efendim.
36:16Siz nasılsınız?
36:16Ben de iyiyim.
36:17Çok teşekkür ediyorum.
36:18Öncelikle davetimi kırmayıp geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum.
36:22Rica ederim.
36:22Ben teşekkür ederim.
36:23Şimdi hocam yani ben hani çok uzun yani yirmi kaç seneyi aşkın zamandır sağlık programı yapıyorum.
36:29Dolayısıyla ben ilk yapmaya başladığım zaman bu fitoterapi meseleleri önüne gelen ben fitoterapi uzmanıyım diyordu.
36:37Ama artık üniversitelerde bunlarla ilgili dersler veriyorsunuz neticede artık yani tıp fakültesinde.
36:43Dolayısıyla burada fitoterapi bilgileri kimden almak lazım?
36:51Biliyorum daha ben o kanser meselesine geçmeden önce özellikle bu soruyu şey yapmak istedim.
36:55Çünkü önüne gelen bir şeyler söylüyor.
36:58Çok doğru.
36:59Emel Hanım öncelikle teşekkür ederim beni konuk ettiğiniz için.
37:01Seve seve hocam her zaman.
37:03Bu konu çok önemli bir konu.
37:04Çünkü fitoterapi birçok hastalığın tedavisinde sadece kanser değil A'dan Z'ye hayatımızda bulunan tüm problemlere karşı önemli bir çözüm olarak hayatımıza girmiş durumda.
37:15Evet.
37:16Tabii ki bu riskleri de beraberinde getiriyor dediğiniz gibi.
37:19Çünkü fitoterapinin de uygulamasında belli kurallara riayet edilmesi gerekiyor.
37:24Bu da bu konuda eğitim almış uzmanlaşmış kişiler tarafından yapılmalı.
37:29Çünkü bu iki ucu keskin bir bıçak gibidir.
37:31Bazı bitkileri kullanırsınız ne dozda kullanacağınızı bilmediğiniz için yarardan çok zarar verebilirsiniz.
37:38Bazı bitkileri ise daha az kullanırsınız.
37:40Beklersiniz beklersiniz herhangi bir yarar göremezsiniz.
37:43Dolayısıyla dozunu iyi bilmek gerekir.
37:46Kime verileceğini iyi bilmek gerekir.
37:48Hatta hangi cinse ne kadar dozda verileceğini iyi bilmek gerekir.
37:52Yan etkilere hakim olmak gerekir.
37:53Bu tedaviyi yönetmek gerekir açıkçası.
37:56Evet yani tıp doktorları ve bu konuda eğitim almış tıp doktorları.
38:01Hocamız mesela şimdi çift bir branş var.
38:04Hem patoloji uzmanı biliyorsunuz kanserde patoloji çok önemli bir şey.
38:08Patoloji uzmanı aynı zamanda da fitoterapi uzmanı ve bunun için bir eğitim alıyorlar ciddi.
38:15Yoksa öyle aktara gidelim onu karıştıralım ya da ben de uydurayım bir şey söyleyeyim.
38:19Söylerim ne olacak ki?
38:20Duyuyorum sağdan soldan yani.
38:22Maalesef sosyal medya.
38:23Evet hocam evet evet aynen yani bu kirlilik artık değişsin Türkiye'de istiyorum.
38:29Doktorlar şey yapsın bu konuda yetkin bir hal alsın.
38:32Şimdi hocam şunu sormak istiyorum.
38:34Gelelim esas mevzumuza.
38:36Yapılan istatistikler esasında kanser vakalarının giderek böyle bir yükseldiği hatta kalp damar hastalıklarının neredeyse yakaladığı yönünde.
38:47Üstelik erken yaşlara da kayıyor.
38:49Bunun nedeni ne yani?
38:50Neden bu kadar bir artış oldu?
38:52Evet.
38:53Şimdi bu konuya şöyle bir açıklık getireyim.
38:55Burada klasik risk faktörlerinden bahsedip zaman kaybetmek istemiyorum.
38:59Zaten kişinin bir takım zararlı alışkanlıkları sebebiyle isimlerini anmayalım burada.
39:04Kansere yol açması mümkün.
39:08Bir yatkınlık kazandırıyor değil mi?
39:09Fakat tabii kesinlikle mümkün.
39:10Ama benim burada dikkatinizi çekmek istediğim, benim yakında çıkacak olan kitabımda da bahsedeceğim.
39:16Bütün dünyanın sorunu olan pestisitlerden biraz bahsetmek istiyorum.
39:20Pestisitler.
39:20Bu pestisit konusuna mutlaka bir pencere açmamız lazım.
39:23Çünkü kanserin ivmelenmesindeki en önemli neden birinci sırada şu anda pestisitler.
39:29Nedir bu pestisitler?
39:31Kısaca bahsedeyim.
39:31Evet hocam.
39:32Bunlar mevsiminin dışında bir takım sebzeleri ve meyveleri yiyebilmemiz için geliştirilmiş kimyasal ajanlar.
39:41Yani siz eğer seranızda veya tarlanızda pestisit ürünlerini kullanırsanız, bunların klorlu olanları var, efendim fosforlu olanları var veya karbon kökenli olanları var.
39:53Hangisini kullanırsanız kullanın.
39:54Çok güzel cillop gibi sebze ve meyveler elde ediyorsunuz.
39:58Mevsimin dışında da.
39:59Biz çocukken çünkü kışın mesela domates yiyemezdik.
40:02Ama şimdi her mevsimde her türlü meyveyi sebzeye yiyoruz.
40:05Evet.
40:05Bunun bedeli bu işte.
40:06Çünkü kullandığınız bu kimyasallar bir kere o bölgedeki bütün tabiatı sizin üretip pazarlayacağınız sebzeler dışındaki bütün tabiatı öldürüyor.
40:17Oradaki olması gereken toprağa canlılık kazandırması gereken bitkiler ölüyor.
40:23Efendim buradaki küçük, buradaki bir takım zararlı etkenleri ortadan kaldırabilecek böcekler ölüyor.
40:31Karıncalar ölüyor.
40:31Ve toprağın havalanması bozuluyor.
40:34Aynı zamanda hatta burada kemirgenler bile ölüyor.
40:37Hatta kuşlar bile ölüyor.
40:38Yani size hiçbir sorunsuz bir tarladan çıkan bir sebze üretimi söz konusu oluyor ama bunun çok büyük bedelleri var.
40:47Çünkü bu kimyasal maddeler toksik olmaları yanı sıra maalesef son zamanlarda yapılan çalışmalarda arka arkaya çok önemli bilimsel yayınlarla geldi ki
40:56birçok kanserde mide kanseri, sindirim sistemi kanserleri, kolon kanseri ayrıca özel olarak belirtelim pankreas kanseri, löseminin her türlü gibi birçok kanserin artmasına, ivmelenmesine sebebiyet verdi.
41:09Bu çok önemli hocam.
41:11Yani bu pestisitler meselesi mi hiç?
41:13Birçok ülke aslında önlem almaya başladı bu konuda.
41:18Bizde de bu konuda mutlaka önlemler alınmalı.
41:20Bizim tarımımıza da sekte vuruyor.
41:22Çünkü siz pestisit kullanırsanız birçok ülke artık pestisit ürünlerinin tamamını yasakladığı için sizin tarım ürünleriniz aynı zamanda geri döndüğü için ihracat konusunda da bazı sıkıntılar yaşanıyor.
41:32Bu da bir sekonder etken olarak bunu da söylüyor.
41:35Kesinlikle, kesinlikle.
41:36O zaman biz vatandaş olarak ne yapmalıyız?
41:39Buraya kadar özet.
41:40Mevsiminde meyve sebze tüketmeliyiz.
41:43Doğru değil mi hocam?
41:43Doğru.
41:43Çünkü yani bu anladığım kadarıyla hani onunla yıkayalım, yok karbonat koyalım, yok sirke koyalımla da...
41:49Yok.
41:50Pestisiti uzaklaştıramazsınız.
41:52Tamam, hijyenik anlamda yıkadığınız zaman veya sirkeli suya koyduğunuz zaman bir takım kalan mikroorganizmalar eğer kalmışsa onları yok edebilirsiniz.
42:00Ha, eğer kalmışsa.
42:01Evet, aynen öyle.
42:02Ama pestisitleri asla ve asla ortadan kaldıramazsınız.
42:06Bunları kaldırdığını iddia eden bir takım firmalar var.
42:09Bunlar bir miktar belki yararlı olabilirler ama tam anlamıyla tüm pestisit türlerini ortadan kaldırabilecek bir cihaz henüz icat edilmiş durumda değildir.
42:17Durumda değil.
42:18Peki hocam, şimdi siz bu konuda hakikaten çok çalışıyorsunuz.
42:22Zaten yayınlar da yapıyorsunuz, kitaplar da yazıyorsunuz.
42:26Ama aynı zamanda kanser vakalarında fitoterapinin yararlı olacak bir takım protokoller geliştirdiniz.
42:36Neticede bunlardan bahsetmek istiyorum.
42:39Yani bunların fonksiyonu nedir?
42:41Tabii ki.
42:41Ne işe yarıyor ve hangi kanserlerde etkili olabilir gibi detayları öğrenebilir miyim?
42:47Tabii ki.
42:48Şimdi Emel Hanım, fitoterapi yeni bir tedavi değil.
42:51Yani yüzyıllardır uygulanan bir tedavi.
42:53Aslında ilk tedavi.
42:54Tabii.
42:54Dünyadaki ilk tedavi aslında fitoterapi.
42:58İki insandan itibaren bir tedavi şekli.
43:00Lokman hekimlerden, eminicinalardan zaten gelen formüller var birçok.
43:04Bu fitoterapinin etki mekanizmalarını tabii biz bunu çağdaş anlamda yapmaya başladıktan sonra öğrenmeye başladık.
43:11Nedir bunlar?
43:12Şöyle birkaç madde halinde söyleyeyim.
43:14Bitkilerin bazıları kansere antioksidan olmaları sebebiyle etkili oluyorlar.
43:20Ne demek antioksidan?
43:21Şimdi vücudunuzda oksidasyon önemli bir faktör.
43:26Çünkü oksijenize ortam iyi vücudumuz için.
43:28Ancak bu oksidasyon fazla miktarda olduğu zaman veya bizim istediğimiz yönlere gitmediği zaman bize zarar vermeye başlıyor.
43:36Ve bunu özellikle serbest radikaller dediğimiz bir takım vücudumuza giren her gün aldığımız aslında kimyasal maddeler sebebiyle yaşıyoruz.
43:45Antioksidan etkisi bitkinin bu konuda bize yardımcı oluyor.
43:49Bu serbest radikalleri süpürüyor bir kere.
43:50Bu neyi sağlıyor?
43:51Dengeyi sağlıyor.
43:52Yani bir kere tümör oluşumunu engelleyebilirsiniz fitoterapi kullanarak.
43:56Bu çok önemli bir katkı.
43:57Bu birçok şeyde diğer kimyasal ilaçların hiçbirisinde yok.
44:01Korunmacı, profilaktik, kansere karşı profilaksi fitoterapiyle çok rahat sağlanabilir.
44:06Bu birincisi.
44:07İkincisi anlaşıldı ki bitkilerdeki bazı maddeler tümör hücrelerinin apoptoza gitmesini yani programlı hücre ölümüne gitmesi.
44:16Hücreleri ölüme gönderiyor bu.
44:18Ama normal hücreleri göndermiyor sadece tümör hücrelerini gönderiyor.
44:21Bu da fitoterapinin diğer konvansiyonel tedavilere karşı muazzam bir üstünlüğün ortaya koyuyor.
44:25Yani seçici davranıyor.
44:26Tabii ki seçici davranıyor.
44:27Kim zarar veriyorsa vücuda, kim vücudun aleyhine çalışıyorsa bunları tanıyor ve ortadan kaldırıyor.
44:32Buyurun hocam, pardon.
44:34Bir tane daha önemli son zamanlarda etkisi de şu.
44:38Şimdi tümör hücreleri çok akıllı hücrelerdir Emel Hanım.
44:40Kendi kendilerine bir takım yollar seçerler.
44:43Kendi kendilerine uyarı sinyalleri üretirler.
44:45Kendi kendilerine ürüyebilirler, çoğalabilirler.
44:47Aynı zamanda imin sistemin tuzaklarından kaçabilirler.
44:50Apoptozdan da kaçabiliyorlar bunlar.
44:52Bir takım yolakları kullanarak apoptozdan yani hücre ölümüne gitmiyorlar bunlar.
44:56Normal hücreler giderken bunlar gitmiyorlar.
44:57Kaçıyor yani.
44:58Tabii.
44:59İşte bu kaçışı da engelliyor fitoterapinin ajanları.
45:01Son zamanlarda anlaşıldı ki özel bir yolu kullanarak fitoterapi tümör hücrelerinin bu kaçak davranışlarını ortadan kaldırıyor.
45:09Bunları yakalıyor.
45:11Son olarak şunu söyleyeyim.
45:12Fitoterapi kanseri tedavi etmekle kalmıyor.
45:15Kanserin yol açtığı anjiyogeniz istediğimiz damar invazyonları ve uzak organ metastazlarını da ortadan kaldırıyor.
45:22Bizim öyle hastalarımız var ki terminal döneme gelmiş.
45:26Artık yapacak hiçbir şey yok.
45:27Klinik tarafından da evine gönderilmiş hastaların biz metastazlarını öncelikle ortadan kaldırıyoruz.
45:33Tümörün önce etkilerini yok ediyoruz.
45:35Daha sonra da tümöründe önemli oranda regresyon gerileme sağlayabiliyoruz.
45:40Bu çok önemli bir şey hocam.
45:41Yani çok iddialı bir aslında cümle bu.
45:44Yani tam o son evredeki değil mi terminal evredeki bir şeyleri gerileme sağlamı.
45:51Peki hocam şöyle sorular geldi demin ona baktım.
45:56Hangi mesela kanser türlerinde etkili yoksa her kanser türünde etkili mi?
46:02Evet.
46:02Emel Hanım ben bunu da çalıştım.
46:04Türkiye'de bu konuda çok fazla çalışma yok.
46:06Böyle bir açığı fark ettim.
46:08Şimdi gerçekten de aynı kemoterapide olduğu gibi veya diğer tedavi şekillerinde olduğu gibi bizim de fitoterapiyi dizayn etmemiz lazım.
46:16Yani pankreas kanseri, meme kanseri, kolon kanseri, lösemiler bunlarla ilgili tedavileri ayrı ayrı bulmamız lazım.
46:24Gerçekten de bazı bitkiler belli kanserlere karşı daha etkililer, belli kanserlere karşı daha etkisizler.
46:30Bu yüzden bunları da ben grupladım.
46:32Beş grup halinde topladım.
46:33Yakın zamanda bu gruplara yönelik mesela birinci grubumuzda kimler var?
46:38Pankreas kanserleri var, kolon kanseri var, mide kanseri var, sindirim sistemi kanserleri var.
46:43İkinci grubumuzda meme ve endokrin karsinomlarımız var.
46:45Bu şekilde gidiyor.
46:46En son grubumuzda da lösemi lenfoma ve globilastom dediğimiz agresif beyin tümörleri olmak üzere birçok kanser çeşidine karşı nokta atışı yapabilen bitkiler de geliştirmeye başladık biz.
46:57Bunların üzerinde de çalışıyorum.
46:59Bunlarda da dünyadan müthiş yayınlar geliyor.
47:01Hastalarımız asla hızla kapılmasınlar.
47:04Bunu ciddi anlamda söylüyorum.
47:05Özellikle Uzakdoğu'dan, Güney Kore'den, Singapur'dan, Malezya'dan, Küba'dan muhteşem yayınlar gelmeye başladı bu kanserlerle ilgili.
47:14Dünyada da böyle bir klasifikasyon üzerinde çalışılıyor.
47:17Yakın bir zamanda pitoterapiyle de belki etkili olabilecek birçoğu FDI onay almış preparatlarla karşılaşabiliriz.
47:25Karşılaşabiliriz.
47:26Hocam şimdi mesajlardan bir tanesini okumak istiyorum.
47:3078.84 ile biten izleyicimiz hocamızın ağzına sağlık çok teşekkür ederiz demiş ve şöyle söylemiş.
47:36Aile büyüklerimizden bir tanesi üçüncü evre kanser.
47:42Bakayım ne kanseriymiş?
47:44Prostat kanseri diyor.
47:47Dolayısıyla bunun için bu hocamızın bahsettiği protokoller faydalı olur mu?
47:53Ben şöyle sormak istiyorum.
47:54Aslında anladığım kadarıyla her evrede faydası oluyor.
47:58Ama şu önemli bu izleyicimize ek olarak gördükleri de bir tedavi oluyor doğal olarak.
48:06Şimdi bu tedavileri bırakıp mı fitoterapi kullanacaklar?
48:10Nasıl?
48:10Çünkü burada kafaların bir tıp hekimi olarak net olması lazım.
48:14Hemen açıklık getireyim.
48:15Hemen hanım evet bu çok tartışmalı bir konu çünkü.
48:17Şimdi hastamız hastalığının başlangıç evresindeyse tanı almışsa eğer ama daha biyopsi sonucunu bekliyor.
48:27İşte kematerapi programını bekliyor.
48:29Bu dönemde biz hastaya zaman kaybetmeden fitoterapi başlamasını öneriyoruz.
48:33Bunu ilk defa söylüyorum.
48:34Neden?
48:35Çünkü yaptığımız çalışmalarda biz gördük ki hasta bu dönemde bir haftada on günde bile ileri evrelerde önemli zamanlar kaybetmiş olabiliyor.
48:45Hocam bunun bir daha altını çizer misiniz?
48:47Kimler yani?
48:48Yani şüpheyle gitti doktora.
48:50Şüpheyle gitti.
48:52Doktoru mani etti.
48:53Manihteden şüphelendi.
48:55Biyopsi aldı.
48:55Daha o evrede fitoterapiye başlamalarını öneriyoruz.
48:59Çünkü neden?
48:59Bu hastalarımız eğer bu evrede fitoterapiye başlarlar ise alacakları ki mutlaka almamalarını asla söylemiyoruz.
49:07Konvensiyonel tedavi reddettiğimiz gibi bir durum yok.
49:10Tam tersine bizim tedavimiz o tedavilere yardımcı bir tedavi.
49:12Onların yan etkilerinin ortadan kaldırıcı bir tedavi.
49:14Beraber bir sineercik bir etki.
49:16Tabii ki çok rahatlıkla kullanılabilir.
49:17Kemoterapiyle, radyoterapiyle, HDP yönelik tedaviyle, immunoterapiyle yani uygulanabilecek bütün konvensiyonel tedavilerle fitoterapinin %99'luk bölümü çok rahatlıkla uygulanabilir.
49:29Bu konuda bize danışabilirler.
49:31Biz zaten kemoterapiyle çakışan ilaçları tedavi protokollerimizden çıkardık tamamen.
49:35Ama bu süreci çok önemsiyoruz.
49:37Yani daha yeni başvurduğu zaman.
49:40İlk başta yani.
49:40Evet fitoterapiye başlamalı.
49:42Bunun ne avantajı var?
49:42Şu bir kere fitoterapi hemen tümörün yayılmasını durduruyor, önüne geçiyor, tümör markalarını düşürüyor.
49:48Böyle hastalarımız var çünkü çok yüksek tümör markalarını bir haftada biz yarı yarıya düşürdüğümüz vakalarımız var.
49:53Dolayısıyla hastalarımız hem kemoterapiyi daha iyi tölere ediyorlar, yan etkiler daha az oluyor hem de çok güçlü bir şekilde bu kanser tedavisini başlatmış oluyoruz.
50:03Peki hocam yani bu arada burayı tekrar altını çizelim şöyle ki böyle bir şey oldu hemen başladılar fitoterapiye.
50:10Ama bu demek değildir ki diyorsunuz yani çıkan sonuca göre öteki tedavileri de almayayım ben bununla devam edeyim diye bir şey yok.
50:18Kesinlikle öyle bir şey söylemiyoruz.
50:19Onu çünkü altını çizelim ki.
50:21Tabii ki altını kalın çizgilerle de çiziyoruz.
50:24Eğer bu konuyla ilgili onkologlarında bir takım tereddütler varsa bütün onkolog arkadaşlarıma da buradan sesleniyorum.
50:31Hepsi çok rahatlıkla bizim telefonumuzdan arayabilir.
50:34Kendilerine de ben gerekli bilgileri, gerekli güncel çalışmaları, gerekli makaleleri, gerekli literatür bilgilerini sunmaya hazırım.
50:42Evet yani dünyada da aslında fitoterapi artık tıp alanında yükselen bir değer.
50:47Kesinlikle yükselen bir değer.
50:49Dediğim gibi öyle tedaviler var ki Emel Hanım kemoterapiyle mutlaka beraber kullanılma tekrar söylüyoruz ama yurt dışında bu da denenmiş sadece fitoterapiyle tümör boyutlarını %70 küçülttüklerine dair yayınlar gelmeye başladı.
51:04Çok önemli.
51:04Şimdi hocam ben size aslında bu bitkileri sormayacağım.
51:09Tabii.
51:09Çünkü özellikle sormuyorum.
51:11Çünkü insanlarda şöyle bir şey oluyor.
51:13Hoca bunu söyledi.
51:14Biz alalım kaynatalım.
51:15Hep bir kaynatma var ya.
51:17Kaynatalım içelim.
51:18Kaynatalım içelim.
51:19Halbuki hani çok masum görünen bitkilerin bile az önce zehirleyici olabileceğini doğru kullanılmadığı zaman söylediniz.
51:27Dolayısıyla hocam burada nasıl bir yol izlenmeli?
51:31Şimdi bu çok o kadar çok mesaj ve telefon geliyor ki sizin için yani neticede.
51:36Dolayısıyla kişiler nasıl bir yol izlemeli?
51:39Kanser hastası olan, kanser hastası yakını olan ekran başındaki izleyicilerimiz için.
51:44Hemen izah edeyim.
51:45Küçük bir hatırlatmayla da bahsedeyim.
51:47Yıllar önce Türkiye bunun bedelini ödedi.
51:50Şöyle ödedi.
51:51Ziya Özel diye bir hocamız vardı.
51:52Buradan tekrar saygıyla anıyorum kendisini.
51:55Zakkum'la ilgili bir tedavi bulduğu iddia edildi.
51:58Birazcık tabii haber yanlış da speküle edildi bir şekilde.
52:01Ancak o dönemde birçok insan zak kumu kaynatarak suyunu içti.
52:06Maalesef bunlardan çok etkilenenler oldu, ölenler oldu.
52:08Zehirli bir bitki için.
52:09Tabii zehirli bir bitki.
52:11Bu en çok güzel bir örnek olduğu için burada söylüyorum.
52:14Konuşmamın başında söylediğim gibi mutlaka eğer kanser gibi veya kronik bir hastalık gibi önemli bir hastalıkla mücadele eden bir şahıs ise hastamız.
52:25Mutlaka fitoterapiste veya bu konuyla deneyimi insanlara başvurmalı.
52:29Fitoterapist derken doktor fitoterapist.
52:31Fitoterapist diyor hocam ama gözünüzü seveyim bak valla söyleyeyim yani burada.
52:35Zaten diğerlerine fitoterapist yetkileri yoktur.
52:38Hani doğacı şifacı diyetisyen arkadaşlarımız olabilir.
52:41Çok kandıran insan oluyor.
52:43Saygı da duyuyorum.
52:43Buradan ben aktar arkadaşlarımın hepsini de selamlıyorum.
52:46Fakat çok dikkat etsinler.
52:48Bu iş tehlikeli bir iş.
52:49Özellikle kanser hastalarına bu tip tedaviler verirken iki kere düşünsünler.
52:53Vebal yani.
52:54Aynen öyle ama şey verebilirler mesela bu bitkileri günlük hayatımızda da kullanabiliriz.
53:00Bir takım hastalıklardan korunmak için de kullanabiliriz.
53:02Bunlara bir takım şeyleri verebilirler yani sonuçta eğer kişinin bir rahatsızlığı yoksa.
53:06Bir ıhlamurdur.
53:07Evet yani bu tip şeyleri rahatlıkla verebilirler.
53:10Kişiler de bunları kullanabilir yani.
53:11Evet.
53:11Hocam çok çok teşekkür ediyorum yayınıma katıldığınız için.
53:15Bu arada bitirmeden önce bir hatırlatma yapmak istiyorum.
53:19Hocamızın Instagram adresinden de takip edebilirsiniz.
53:22Hocam Instagram adresinizi söyleyebilir misiniz tekrar lütfen?
53:26Instagram adresim biraz karışık.
53:28Patolojivit diye geçiyor.
53:30Patolojivit.
53:30O şekilde gittikleri zaman bulabilirler.
53:32Bulabilirler ya da.
53:33Veya benim kendi adıma da ikinci bir Instagram adresim var.
53:36Doktor Alptekin Şen.
53:37Buradan görürler zaten.
53:38İkisine de girebilirler.
53:39Alptekin Şen'den hocamızın çalışmalarını görebilirsiniz bu arada.
53:44Ve sormak istediğiniz soruları ve raporlarınızı da bize ilettiğiniz zaman biz hocamıza zaten iletiyoruz.
53:50Her zaman başım üstüne.
53:51Hocam çok çok teşekkür ediyorum.
53:52Rica ederim.
53:52İnşallah önümüzdeki haftalarda da görüşmek dileğiyle diyorum.
53:55Sağ olun.
53:55Çok sağ olun.
53:56Teşekkür ederim.
53:56Evet efendim bugün de programımızın sonuna geldik.
53:58Yarın yine aynı saatte ben Emel Anerak'tan değerli konuklarla karşınızda olacağız.
54:04Hepinize gönülden sevgiler.
54:09Çeviri ve Altyazı M.K.

Önerilen