Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (21 Mayıs 2013; 22:00)

  • 10 yıl önce
GÜLŞAH GÜÇYETMEZ: Canımdan çok sevdiğim, göz bebeğim, aşkımla sohbetimize devam ediyoruz.

ADNAN OKTAR: Bu dünyada millet birbirleriyle niye kapışıyor Didem Hocam? Anlamıyorum ben bunu.

DİDEM ÜRER: Hocam gerçekten bu kadar rahat altında yaşayabileceklerken.

ADNAN OKTAR: Allah Allah. Uçsuz bucaksız bomboş araziler, bereketli topraklar. Bütün insanların büyük bir bölümü birbirini yiyor ya. Çoluğu çocuğu gece gündüz bombalayıp kurşunluyorlar.

DİDEM ÜRER: Aslında sizin hep anlattığınız Allah’ın ayeti tecelli ediyor. Allah; “siz eğer birbirinizin velisi olmazsanız, yeryüzünde büyük bir fitne ve bozgun olur” diyor. Müslümanların sorumluluğu Allahualem.

ADNAN OKTAR: İşte birbirinizin velisi olması; İttihad-ı İslam. Yani “birbirini koruyan bir topluluk olmazsanız, birbirine bağlı bir topluluk olmazsanız, İttihad etmezseniz, yeryüzünde bozgun, büyük bir fitne çıkar” diyor, “perişan olursunuz” diyor, aynısı oluyor. Yurtdışındaki bazı yazarlar da bu durumu el altından destekliyorlar bir anlamda, o da yakışık almıyor. Sözün nereye gideceğini pek bazen hesaplayamıyorlar. Mesela bu Daniel Paybs. Bu Musevi asıllıymış, ben bilmiyordum. Ben Hristiyan zannediyordum, Musevi’ymiş. Kardeşim Musevi isen sen Tevrat’a bakmıyor musun? Tevrat’ta hep sevgiden, şefkatten, merhametten bahsedilir. Hep affedicilikten bahsedilir. Komşularına çok iyi davranmaktan bahsedilir. Kavganın önlenmesinden bahsedilir ve dünyanın son zamanlarında bütün silahların kalkacağı, dünyada mutlak barış olacağı, savaşların tamamen duracağı, bütün insanlığın Allah’a yöneleceği, müthiş bir sosyal adalet olacağı, dünyanın bayram, sevinç yerine döneceği belirtilir. Daniel güzel, ismi de güzel, maşaAllah. Peygamber ismi. Ne demiş? “Benim konuşmalarımdan dolayı hayal kırıklığına uğradığını” söylemiş. Peki ben haklı mıyım, değil miyim? Ne diyor? Suriye ile ilgili yorumu; “korkunç, İslamcı isyancılara ve korkunç Esad rejimine baktığımızda” diyor, tamam doğru hakikaten bir dehşet ortamı var, “ne radikallerin, ne Esad yanlılarının zafer kazanmasını istemiyorum.” Şimdi burada bir acayiplik başlıyor. “Birbirlerine odaklandıklarında bu bizim için daha iyi”. Birbirlerine odaklanması ne demek biliyor musunuz? Birbirlerini kırıp geçirmeleri. Birbirlerine odaklanma nedir? Muazzam bir kavga. Allah Tevrat’ta “kavgayı ayırın” diyor. “Sulh” yapın, “silahları ortadan kaldırın” diyor. “Kanı durdurun” diyor. “Ne güzeldir kardeşliği yaşamak” diyor. Sen ne diyorsun burada? “Birbirlerine odaklandıklarında, bu bizim için daha iyi” diyor. Nasıl oluyor bu? Sen Musevi insansın, Allah’ın hükmünü uygulasana. “Ama bu stratejik bir görüş, insani bir görüş olarak demiyorum.” Sen insansın, strateji ayrı insan olur mu? Strateji zaten insan içindir. Strateji niçin yapılır? Bak diyor ki; “ama bu stratejik bir görüş, insani bir görüş olarak demiyorum”. İnsani bir görüş olarak diyeceksin. Bir Musevi olarak söyleyeceksin. Bir Allah’a inanan olarak söyleyeceksin. “Yoksa Suriye halkına sempatim var ve kalbim kan ağlıyor.” Tamam, insan sevgisiyle ilgili sözlerin güzel. “Suriye’de acı çekenler için” “merhamet ediyorum” demek istiyor. Bu güzel. “İran-Irak savaşında yaptık bunu, Humeyni kazanmasın diye, canavar Saddam’ı sevmediğimiz halde ona destek olduk.” Yani bu bir mantık değil ki, Saddam gibi bir adama silah verip başka Müslümanları katletmesini istemek zaten kabul edilir bir şey değil. Yani bir yanlışı bir insan bir kere yaptıysa, yeni yanlışlara o yanlış örnek olmaz artık. Bir kere yanlış yapmışsın, başında yanlış yapmışsın. Saddam gibi azılı bir deccale silah verilir mi? “Git saldır” denir mi? İran rejiminin anormal yanları varsa, ilimle, irfanla, akılla, güçle, gerekirse ambargo uygularsın, gerekirse eğitirsin. Akıl kullanarak netice elde edersin. Tevrat bunu vadetmiş bize. Tevrat’ta Cenab-ı Allah söylüyor; “güçle kuvvetle değil” diyor, yani silahla, tankla, topla değil, “Allah’ın gücüyle başaracaksın” diyor, Moşiyah için.

“El Kaide ilişkili, AKP ilişkili, Suudi ilişkili İslamcıların Şam’da hakim olmalarını istemiyorum.” Kardeşim şimdi El Kaide’yi anladık. AKP ne alaka? Ak Partiyle, El Kaide’yi aynı kefeye koyman, aklı başında bir yazarsın, uygun düşüyor mu? Ak Parti demokrasiyi, insan haklarını, sevecenliği savunan bir parti. El Kaide nedir? İşte asmak, kesmek, bombalamak, yöntemi bu. “Suudi ilişkili İslamcıların” onlar da zaten El Kaide’yi destekliyorlar, Suudi Arabistan. Yani daha önce de desteklemişlerdi, halen de destekliyorlar. Onlarla Ak Parti’yi iç içe zikretmesi yanlış olmuş. Yani dürüst bir tavır değil. “Şam’da hakim olmalarını istemiyorum.” Kardeşim Ak Parti zihniyeti Şam&r

Önerilen