Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (20 Eylül 2013; 22:30)

  • 11 yıl önce
BERİL KONCAGÜL: Bakmaya doyamadığım aşkımla başlıyoruz, inşaAllah programımıza.

ADNAN OKTAR: Derinlik ve tutku, ancak akıl, imanda olur, inşaAllah. İnsanlara bakıyorum, gözleri bomboş. Niye? Hasetlik bir yandan, kıskançlık bir yandan, gaddarlık bir yandan, sevgisizlik bir yandan, insanlardan korku bir yandan, Allah’a teslimiyetsizlik bir yandan, rekabet ruhu bir yandan, birçok anormal tavır bir araya gelince göz ona dayanamaz. Beyin de ona dayanamaz, çünkü hücre de ona dayanamaz. Bakıyorum, hücreleri de ona isyan ediyor. Eti de kuruyor, bakışı da bozuluyor, sesi de bozuluyor, mantığı da bozuluyor. Hayattan zevk alamıyor, negatif elektrik yayıyor, insanlara karşı öfkeli oluyor, sevginin lezzetini alamıyor, tutkunun lezzetini alamıyor, dolayısıyla perişan bir hayat sürüyor. Onu da sorduğunda uyanıklık olarak görüyor, çok akıllı olduğunu iddia ediyor. Küfrün, cehaletin, delaletin sonucu bu oluyor. İnşaAllah.

Evet Didem Hocam.

DİDEM ÜRER: Hocam, Ankara’da Dikmen Polis Evi’ne roket atarlı saldırı düzenlendi az önce. Roket atar Polis Evi’nin duvarına isabet etti. Ölen olmadı, ancak yaralılar olduğu bildirildi. Bir de bu saldırıda kullanılan roket atar türü ile Ak Parti’ye yapılan saldırıda kullanılan, aynı tür olduğu söylendi.

ADNAN OKTAR: İşte iddia edilen Ergenekon terör örgütü, inceden inceden keman çalmaya başladı. İddia edilen Ergenekon terör örgütünün üstüne devlet çok daha ciddi gitmesi gerekir. Tamamen yok edilinceye kadar, ısrarlı ve kararlı bir politika izlemesi gerekiyor. Gevşeltmeye gelmez. Gevşetmede, bunlar anında neşv-ü nema bulur, azgınlaşır, kendilerini yargılayanlara, kendilerine karşı mücadele edenlere karşı almaya başlarlar. Mesela polis. Polis ne yapıyor? İddia edilen Ergenekon terör örgütüne tavır alıyor. Hukuki, kanuni işlem yapıyor onu korkutmaya çalışıyorlar. Polisi etkisiz hale getirmeye çalışıyorlar. Polis gereksiz şeylerle değil de, gerekli şeylerle uğraşacak hale getirilmesi lazım. Polisin dikkatini gereksiz şeyle teksif etmemek lazım. Boş ve yararsız şeylere teksif etmemek lazım. Polisin dikkatini dağıtmamak lazım. Polisin dikkati, direkt küfrün üzerinde olsun, gaddarların üstünde olsun. Orada da bir açıklık var, orada da bir eksiklik var bunun düzeltilmesi gerekiyor. İnşaAllah. 

DİDEM ÜRER: Hocam, aynı zamanda emniyet binasına da iki ayrı binaya saldırı düzenlenmiş bir de yakınlarda patlamamış bir roket bulunduğu iddia edilmiş.

ADNAN OKTAR: Şımartmamak çok önemli. Bir de söylüyorum polisi, ilgileneceği gerçek karşıtlara yönlendirmek lazım. Polisin dostlarına değil. Vatanın dostlarına, milletin dostlarına değil. Çünkü ahir zamandayız, “emin olan hain bilinir, hain olan emin bilinir” diyor hadiste. Eminlerin üstüne, iyilerin üstüne polisi yönlendirmek değil de, hainlerin üstüne yönlendirmek lazım. Polis bilmez, ona öyle gibi gösterirsen, kimin ne olduğunu bilmediği için, bilmeden müdahale edebilir, iyi niyetle. Onun için sadece zıtlara, anormal insanlara, zarar verenlere polisi yönlendirmek lazım.

Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Hocam, Twitter’da yazdıkları nedeniyle yeniden yargılanan piyanist Fazıl Say’a, on ay hapis cezası verildi. Ceza ertelenirken, Fazıl Say’a Yargıtay yolu yeniden açıldı.

ADNAN OKTAR: Evet, kanun, hukuk daima güzel ve faydalı insanlar oluşturmayı amaçlar. İnsanları terbiye etmeyi amaçlar, zararlarını engellemeye yönelik bir nimettir hukuk. Faydasını da gördük. Fazıl Say artık insanlara yakışıksız sözler etmiyor, yakışıksız cümleler etmiyor. Daha nezaketli daha derli toplu konuşmalar yapıyor, bu da güzel. Demek ki faydası olmuş hukukun. Evet, inşaAllah.

DİDEM ÜRER: 28 Şubat’ta kapatılan Refah Partisi’nin eski milletvekili Hasan Hüseyin Ceylan; “rahmetli Erbakan Hocamız’ın sağlığında ve son günlerinde sürekli yanında olduğunu ve Erbakan Hocamız’ın Ergenekon tarafından zehirlenerek öldürüldüğünü” öne sürdü.

ADNAN OKTAR: Olabilir, çünkü ani çökmeler normal değil. Bayağı sağlıklıydı Erbakan Hocamız. Partinin de başındaydı. Özellikle yaşlı diye dikkati çekmez diye böyle ileri yaştaki insanlara çok rahat suikast yapabilirler. İnsanlarda şüphelenmez, derler “ zaten yaşlı ondan ölmüştür” diyebilirler. Onun için çok özenli olmak lazım.

Polisimizi zalimlere yönlendirsinler, mazlumlara değil. Onda uğursuzluk olur. Mazlumlara polisi yönlendirirsen, uğursuzluk olur. Çok büyük uğursuzluk olur. Polis sadece zalimlerle uğraşacak, görevi bu. Bilmeden mazlumlara gider musallat olursa bazı polisler, bu uğursuzluk getirir. Görevi, zalimlerle mücadeledir polisin.

DİDEM ÜRER: Emniyet birimleri yaklaşık iki yıllık çalışma sonucu bir suç örgütünü takip ederek hakim, savcı, polis, gazeteci ve siyasetçiler adının da karıştığı çeteyi ortaya çıkardı, bunu söylediler. Örgütün Yargıtay ve çeşitli adliyelerde görevli hakim ve savcılar aracılığıyla, davalara müdahale ettiği tespit edildi.

ADNAN OKTAR: Asıl işte bunlarla uğraşsınlar, böyle şeylere ağı