Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (13 Eylül 2013; 18:00)

  • 11 yıl önce
EBRU ALTAN: Derin gözlerine aşık olduğum bir tanemin güzel sohbetine başlıyoruz, inşaAllah.

ADNAN OKTAR: Cenab-ı Allah, ne güzel iyi insanlar için, koskoca dünyayı, iyi insanlar için şekilden şekle sokuyor. Yanlış insanlar da haberi bile yok, halbuki iyi insanlar için dizayn ediliyor dünya. Onların yaratılışında bir güzellik oluyor, müminlerin yaratılışı bir güzellik bir, nur oluyor. Ehl-i gaflette de bir zülumat oluyor. Onların nurundan istifade ediyorlar. Ahirette de diyorlar ki “Allah’ın size verdiği nimetlerden bize de verebilir misiniz?” diyorlar. Doğrudan bir nimet talebi yok. Bu dünyada da öyle, Allah’ın verdiği nimetlerden, müminlere verilen nimetlerden onlar yandan istifade etmiş oluyorlar. Yoksa hiçbir şekilde verilmez. Tabii yandan alıyorlar. İmtihan sırrından dolayı Allah onlara bir şey demiyor. Diyor ki Allah, “Dünyada sizin” onlarındır demiyor ayette dikkat et. Onlarındır demiyor. “Dünyada sizin” diyor. Ama açıklık getirmiyor veyahut “Ahirette yalnızca sizindir.” Onu kaile bile almıyor Allah. Sizden dolayı yoldan size gelen nimetlerden istifade edecekler anlamına geliyor ayet. “Tüm dünyada sizin” o zaman demesi lazımdı zarureten onların da olur veyahut imtihan için onlara veriyorum demiyor Allah nimeti. Sadece, kaile dahi almıyor Allah. “Dünyada sizin” diyor, sadece müminlere hem o da. “Ahirette yalnızca sizin” diyor, oradan anlıyoruz. Anlıyoruz ki, Kuran’ın böyle nezih üslubuyla birçok şey açığa çıkıyor. O derinliği görmek gerekiyor.

Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Suriye’de Esad rejimine bağlı ordu birliklerinin muhaliflere yönelik havan topu, roket ve uçaklarla düzenledikleri saldırılarda 88 kişi hayatını kaybetti.

ADNAN OKTAR: İşte Müslümanların, Allah büyük bir bölümünün beynini dumura uğrattı, basiret, ferasetleri kapandı. Daha hala odalarına çekilip zikir çekiyorlar, diyorlar “daha on bin zikrim var onu bitireyim.” On bin zikrini çekerken sen, mesela üç saat dört saat sürekli orada yetmiş tane çocuğu katlediyorlar, on bin zikir çekerken! Onları koruyarak zikir çek, o çocukları kurtararak zikir çek. Odana giriyorsun, geğirerek, eline tespihi de alıyor boynuna altına böyle on bin zikir çekiyor. Bu kadar sakin olacağın bir ortam var mı? Allah’tan kork. Hayır, imkanın yoksa ayrı mesele sakatsa, gücü yetmiyorsa ayrı mesele, çünkü onlara sorumluluk yok ayette. Ama imkanın varken gözünün önünde çoluk çocuk öldürülüyor, sen zikir çekiyorsun. Allah sana sorar, deli misin sen? Bir adam öldürülürken ben zikir çekebilir miyim? Onu kurtararak zikir çekerim ben, oturarak zikir çekemem ben, haram olur, o. Cenab-ı Allah sorar, çok anormal bir hareket. Gözünün önünde çocuğu kesiyorlar, sen tespih çekmeye devam edeceksin. “Allah, Allah” diyerek git kurtar çocuğu. “Allah, Allah” diye git götür, sağlam bir yere bırak, inşaAllah.

Allah, Hamiyet-i İslamiye’yi artırmak için, bazı hocalar çıktılar dediler ki “ ortalık çok sakin hiçbir şey yok, İslam’ı hakim etmeye de gerek yok, İttihad-ı İslam’ı hakim etmeye de gerek yok, Hz. Mehdi (a.s)’a da gerek yok, Hz. İsa Mesih (a.s)’a da gerek yok, rahat olun işinize bakın.” Allah da, muazzam bir ızdırap ortamı meydana getirip, onların bu üslubunu telin ediyor Allah. “Böyle bir şey yok, elinizi çabuk tutun, İslam’ı çabuk hakim edin” Allah’ın verdiği mesaj da bu. Çünkü biz dedik ki; Hz. Mehdi (a.s) çıkacak, ortalık çok gergin olacak çok zor günler olacak, Hz. İsa Mesih (a.s) çıkacak, İslam dünyaya hakim olacak diyoruz.  “Nereden çıkarıyorsun? Üniversitede okuyoruz, işimize gücümüze bakıyoruz, çocuğu evlendireceğiz” kafasındaydılar. Suriye öyleydi, Suriye bu hale geldi. Irak da öyleydi, Irak da bu hale geldi. “Irak da hiç sular durulmuyor” diye tabir ediyorlar. Hiçbir şekilde durulmaz. Afganistan hep kaynayacak, İslam ülkeleri hep kaynayacak. Amerika hep kaynayacak, Rusya hep kaynayacak, insanlar sürekli mutluluğu arıyor, fakat bir türlü bulamıyorlar. Halbuki Allah onun formülünü çok kısaca söylemiş; Bakın Hz. Mehdi (a.s), Hz. İsa Mesih (a.s), bu kadar. “Onları başa geçirin, mutlu olun” diyor Allah, rahat edin. “Direnirseniz canınızı yakarım” diyor. Diyorlar ki “biz direneceğiz” o zaman canın yanacak.  Vazgeçersen, rahatlarsın.

Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Esad; “kimyasal silahların teslim edilmesi kararında Amerika’nın tehditlerinin etkili olmadığını, Rusya önerdiği için kabul ettiğini” iddia etmiş.

ADNAN OKTAR: Bir de Rusya, şimdi bak, Rusya geri çekilmiş oluyor. “Amerika’ya sizi ezdiririm” diyor. Yoksa Rusya dese ki “ bunu şöyle yap” tamam zaten bir o ittifakın içerisindesin. Ama Rusya’nın elini çekmesi durumunda sen mahvolursun. Rusya bunu durduk yere sana demez, zaten yıllardan beri dememiş ve hiçbir şeki