*Sen önce ‘konser verdim, burs dağıttım..’ dediğin paraların, *Sen önce eski garajın yeri, mezarlık arsaları dahil sattığın onca arsaların paralarını.. *Sen önce emekli vekilliğin yanında belediye başkanlığı için aldığın maaşı.. *Sen önce Adapazarı’na pardon Ardahan’a kule yapacak denen ve başkanı çeper taşları ile mutlu olan vakıftan aldığın paraları.. *2 Dönemdir inmediğin uçak paralarını kime ödettiğini.. *Sen Önce aldığın yatın parasını.. *Sen Önce SERKA’nın yaptığı kasiyeri kim olduğuna cevap vermediğin lokantadan elde ettiğin paraların hesabını, *Sen önce onca araç ve malzemeyi sattığın hurdacıların adını ve İbanlarının hesabını ver? *Sen önce sahaya çıkamayacak durumda olan ve sporcuları, teknik heyeti aç kalan, valinin yetiştiği Serhat Ardahanspor’a neden sahip çıkmadığını.. Ve başta çekim yapan inşaatçılardan olmak üzere rüşvet almak için sık sık kullanıldığı söylenen TOKİ bloklarına, yeni özel sektör Konutlarına giden, tehdit edilen esnaflara giden o yoldan yani İbanlı yoldan hangi gazetecinin senin İBAN’ınını kullandığını açıkla.. Yukarıda ki bu soruyu 36 yıldır alnın teri ile gazeteci olan bana özel olarak açıklamasan çok şereflisin derim.. Ve sen ‘ceddiniz nerede?’ derken ceddin nerede olduğu, hangi kırmızılı için sık sık İstanbul’a geldiğini açıkla ki İbanla yetmedi merdiven altı Kavurmacılarla beslediğin yalakan söz de gazeteciler ve sanalcıların da yazsın.. Evet, Kanada’da bulunan Kars adlı kentin yanında Türki Cumhuriyeti kandaşlarımızın tanımadığı, tam tersi ve zıddı olarak Güneyini tanıyıp, temsilcilik, konsolosluk açtığı Kuzey Kıbrıs’ta Ardahan adında bir köyün olduğunu biliyor musunuz? Bilmem ama bu ülkede her yıl bin kişinin üzerinde insanın göç ettiği Ardahan’ı çantacı milletvekillerinin ardından seçimden seçime çantasını alıp, gelen ve Ardahan’da bir evi bile olmayan belediye başkanları tarafından idare edildiğini ben biliyorum.. ‘Başkan oldukları memlekette bir evleri bile yok..’ derken, eline aldığı çanta ile İstanbul’dan gelip, DSP’den seçilip, önce AK Parti’ye sonra hakimin çektiği kura ile başkanlığına devam eden Çıldır’ın kurada çıkan belediye başkanının dükkanının olduğunu ve 3 rakamlı bir markete kiraya verdiğini de bilen var mı bilmem ama ben biliyor, hatta haberini de manşetten vermiş, ‘Reklamlarınızla yerelden ulusala özgür gazetecilik..’ diyen gazetelerimizin aracılığıyla ulusal basının ekranlarına da yansıtmıştıkta.. Evet, Gazeteci bir meslektaşımın gidip, röportaj yaptığı ama ‘Bunu söylerken kime, yoksa bana mı diyorsun?’ diye bir soru sormadığı türkücü biri yine bir türkü söylemiş ve kendisini manşetlere taşıyan gazeteciler dahil tüm meslektaşlarımızı İBANcılıkla suçlamış.. Ki aynı başkanın İBAN üzerinden gelip, giden paralar dolaysıyla İstanbul Şişli’de bulunan ve kendisinin de bir dönem başkanlığını yaptığı türkücülerin kurduğu stk’nın da senin döneminde davalık olduğunu da biliyor o gazeteciler.. Devamı için TIKla.. www.kuzeyanadolugazetesi.com
İlk yorumu siz yapın