Skip to playerSkip to main content
“Hayata Yön Veren Mefhumlar” fikir dünyamızda bulanıklaştırılmış, gölgede bırakılmış mefhumları ele almaya devam ediyor. Serdar Yılmaz'ın hazırlayıp sunduğu “Hayata Yön Veren Mefhumlar” bu akşam "Kitleleşme" konusunu ele alıyor.

Serdar Yılmaz'ın hazırlayıp sunduğu “Hayata Yön Veren Mefhumlar” bu akşam "Kitleleşme" konusunu ele alıyor.

- Kitleleşme nedir?
- Kitleleşmenin esasları ve vakıası nedir?
- Kitleleşmeyi ortaya çıkaran faktörler
- Kitleleşmeyi oluşturan dört unsur
- Müslümanların kitleleşirken bağlı olması gereken şeri hükümler
- Kitleleşmelerin başarısızlık faktörleri
- Fikir, metod, fertler ve bağ
- Hatalı ve bozuk kitleleşmelerin ümmete verdiği zararlar
- Cemiyetçilik esasına göre kitleleşmeler
- Sahih olmayan siyasi partiler ve cemaatlerin fikirleri metodları

#DeğişimiTakipEdin

Category

📚
Learning
Transcript
00:00Euzubillahimineşşeytanirracim, bismillahirrahmanirrahim,
00:05velhamdülillah ve salatu ve selamu ala rasulillah, emma ba'd.
00:12Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuh.
00:17Kıymetli Değişim TV izleyicileri, kerim kardeşlerim ve kerime bacılarım,
00:23geçen sene başladığımız Hayata Yön Veren Mefhumlar programımızın
00:28yeni yayın döneminde bizleri yeniden bir araya getiren Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun.
00:36Bildiğiniz gibi bu derslerimizde farklı farklı kavramları ve mefhumları ele alıyoruz
00:41ve her bir mefhumun vakasını, hayatımızdaki yerini ve önemini olabildiğince sade ve anlaşılır bir şekilde ortaya koymaya çalışıyoruz.
00:52Kimi zaman şer'i ıslahları ve İslami mefhumları ele alıp inceliyoruz,
00:57Kimi zaman da günlük hayatımızda sürekli duyduğumuz ya da kullandığımız,
01:03ancak vakalarını veya doğru tanımlarını bilemediğimiz kavram ve mefhumları açıklamaya çalışıyoruz.
01:11Bu dönemde yine hayatımıza yön veren,
01:16gerek fert, gerek toplumsal hayatımızda önemli bir yer tutan kavram ve mefhumları işlemeye
01:22gücümüz nispetinde gayret göstereceğiz.
01:27Rabbimizden bu derslerimizi hayırlı ve bereketli kılmasını,
01:31gereğince istifade edebilmeyi bizlere nasip etmesini niyaz ediyoruz.
01:37Evet, kıymetli dostlar,
01:40bu hafta yine çok önemli bir kavramı ele alacağız inşallah.
01:44Ele alacağımız bu kavram,
01:48her bir toplum ve ümmet için son derece önemli bir vakayı ifade eden kitleleşme kavramıdır.
01:57Zira bir ümmetin uyanışı, yükselişi, kalkınması ancak ve ancak doğru bir kitleleşme ile mümkündür.
02:06Deyim yerinde ise doğru bir kitleleşme,
02:11bir toplum ve bir ümmet için kalkınmanın kilidini açan bir anahtar gibidir.
02:17Özellikle Müslümanlar için doğru bir kitleleşme anlayışına sahip olmak,
02:23izzet, kurtuluş, vahdet ve yeniden şahlamış demektir.
02:28Yanlış, hatalı ve batıl kitleleşmeler ise zillet olarak, çöküntü, ayrılık ve fitneler olarak İslam ümmetine geri dönmüştür.
02:44Öyleyse hasreten Müslümanlar için bu kadar önemli olan bu kitleleşme mefhumu nedir?
02:53Esasları ve vakası nasıldır?
02:56Gelin şimdi sizlerle birlikte bu kavramı etraflıca ele alalım.
03:03Tabi ilk olarak kitleleşmenin tanımını yapmamız ve vakasını izah etmemiz gerekir.
03:10Kardeşlerim, Türkçede kitleleşme, cemaat ya da kitle diye kullandığımız bu kavramlar aslında Arapça kelimelerdir.
03:19Arapçada kutle ya da tekettül olarak geçen bu kelimenin sözlükteki anlamı bir araya toplanan şey demektir.
03:31Isılah olarak kullanılan mana ise aralarını belirli bir hedef için belirli bir bağın bağladığı insanların birlikteliğine kitle ya da kitleleşmededir.
03:46Diğer bir tanımla bir fikir, bir düşünce üzerinde bir araya gelen insanların topluluğuna kitle denilmiştir.
03:58Yine kitlenin en genel tanımı olarak fikirsel ve duygusal birliktelik olarak da tanımlanmıştır.
04:10İşte kitle ve kitleleşmenin bu tanımlarına baktığımız zaman kardeşlerim,
04:18tanımlardaki ortak noktalarının fikir, düşünce ve hedef birlikteliği olduğunu görürüz.
04:27Bu tanımlamalardan yola çıkarak işte kitleler birbirlerinden ayrılırlar, farklılaşırlar ve çeşitlenirler.
04:39Şöyle ki, madem ki bir kitleleşmeyi var eden belirli bir fikir ve hedef üzerine insanların birlikteliğidir,
04:47o zaman o fikrin ve o hedefin değişmesiyle kitleleşmeler de değişir.
04:57Ve en genel anlamda kitleleşmeler siyasi olanlar ya da siyasi olmayanlar olarak ikiye ayrılmıştır.
05:06Yeryüzündeki mevcut tüm kitleleşmelerin vakası açısından bu ayrım son derece önemli bir ayrımdır.
05:16Yani insanları bir araya getiren fikir ve hedef siyasi bir fikir ise o kitleleşmeler siyasi kitleler yani partiler olarak kabul edilmiştir.
05:31İnsanları bir araya getiren fikirler siyasi fikirler değilse o kitleleşmelere cemaatsel kitleler ya da cemiyetçilik esasına dayanan kitleler denilmiştir.
05:46Bu açıdan bakıldığında bizim Türkiye'de cemaat olarak kullandığımız kavram siyasi olmayan kitleleri ifade eden bir kavramdır.
06:01Siyasi bir fikre ve hedefe sahip olan kitlelere ise malum parti lafzını kullanırız.
06:11Parti kavramı ise Arapçadaki hizip kelimesinin Türkçe'de kullandığımız karşılığıdır.
06:19Ki hizip parti inandıkları fikri, inandıkları düşünceyi hayatta var etme iradesini gösteren kitleleşmeye denir.
06:32İşte kitleleşmenin cemaat veya partilerin ana hatlarıyla tanımları böyledir kardeşlerim.
06:44Bu tanımları yaptıktan sonra şimdi bir toplum içinde, bir ümmet içinde kitleleşmeleri ortaya çıkartan vakayı, etken ve faktörleri incelemeye geçebiliriz.
07:00Evet, hemen hemen istisnasız her bir kitle hayat vakasında ve toplumsal yaşamlarında gördükleri bir sorun ve problemin ya da yaşanılan sıkıntıların neticesinde oluşurlar.
07:19Yani öyle durup dururken ve her şey güzel giderken insanlar kitleleşmez.
07:25Bilakis bir sorun gördüklerinde, bir problemi hissettiklerinde kitleleşirler.
07:34Mesela yöneticiler tarafından bir zulüm yaygınlaştığında insanlar yöneticilerine karşı ya da o zulmü ortadan kaldırmak için kitleleşirler.
07:48Yine yaşadıkları belde yabancı bir düşman unsuru tarafından işgale uğradığında, saldırıya uğradığında, o beldede yaşayanlar hemen düşmana karşı kitleleşmeye başlarlar.
08:04Keza yine toplumda inançlarına aykırı şeyler yaygınlaştığında veya işler ehil olmayan kimselere verildiğinde, bir toplumda sınıflar ve katmanlar oluştuğunda,
08:19işte sermaye dengesiz dağıtıldığında, gelir dağılımında uçurumlar oluştuğunda, yani siyasi krizler meydana geldiğinde, ahlaki çöküntüler yaşandığında,
08:33işte bunlar gibi durumlarda bu gibi sorunların çözümüne yönelik kitleleşmeler meydana gelir.
08:40Zira bu gibi durumlar ümmette canlılığı ve uyanışı tetikler.
08:49Bu kötüye gidiş ve çöküntüyü hissetmek, bu çöküntü hissiyatı, cemai, toplumsal bir hal almaya başlayınca,
08:59yani insanların geneli tarafından hissedilince, insanlar kitleleşir ve çeşitli kitleler meydana getirirler.
09:10Ve her bir kitleleşme, kardeşlerim, şimdi zikredeceğimiz dört hususun bir araya gelmesiyle oluşur.
09:22Nedir bu kitleleşmeleri oluşturan dört husus?
09:26Birincisi, bir kitleyi var eden ve bir kitleye ruh ve canlılık katan bir fikir vardır.
09:36Yani o kitleyi oluşturan bir hedef vardır.
09:40O hedefe ilişkin fikir, işte bu kitleye canlılık veren şeydir.
09:50İkincisi, kardeşlerim, kitleyi var eden fikir ve hedefin nasıl tatbik edileceği,
09:58hedefe nasıl ulaşılacağına ilişkin bir metot, yol ve yöntem vardır.
10:07Yani bu kitle gayesine ulaşmak için nasıl bir metot takip edecektir?
10:15Nasıl bir yolla hedefine ulaşacaktır?
10:18İşte bunu ortaya koyan bir metot olmalıdır.
10:23Üçüncüsü ise fikir ve metot tabii ki tek başına yetmez.
10:30Bir de bu kitlede faaliyet gösteren, kitlenin yükünü omuzlayan fertler vardır.
10:38Dördüncüsü de bu kitlenin içerisindeki fertleri birbirine bağlayan ya da fertleri kitleye bağlayan aralarında bir bağ vardır.
10:51İşte her bir kitle istisnasız olarak bu dört unsurun meydana gelmesiyle oluşturur.
11:01Dolayısıyla kitleleşmeleri incelemek, işte bu dört unsuru incelemek demektir.
11:08Zira bu dört unsur yani fikir, metot, şahıslar ve aralarındaki bağ unsurları doğru esaslar üzerinde ise,
11:22bu dört unsur sahih ise o kitlede sahih ve doğru bir kitleleşme olur.
11:28Şayet bu dört unsur, hatalı, bozuk ve batıl ise o kitlede hatalı ve bozuk bir kitleleşme olur.
11:39İşte kardeşlerim, yeryüzündeki tüm kitleleşmelerin vakası budur.
11:46Peki, Müslümanların kitleleşme noktasında bağlı olmaları gereken şer'i hükümler var mıdır sorusuna gelecek olursak,
11:56tabi ki Müslümanların tüm davranış ve amellerinde şer'i hükümlere bağlı olmaları gerektiği gibi,
12:04kitleleşme hususunda da şer'i hükümlere bağlı olmaları gerekir.
12:10Maalesef günümüzde Müslümanlar kitleleşme ve cemaatleşme noktasında şer'i hükümlere pek itibar etmiyorlar.
12:21Yine maalesef ki şer'i hükümleri değil, mevcut vakayı, durumları ve gidişatı kendilerine kaynak ediniyorlar.
12:31Mesela bizler kitlesel hareketler içerisinde olan kardeşlerimize sizleri bir araya getiren şey nedir,
12:42neden cemaat oldunuz, neden kitleleştiniz diye sorduğumuzda aldığımız cevaplar kitleleşmeye ilişkin şer'i hükümlerden çok uzak cevaplar oluyor.
12:55Oysa ki nasıl İslam'ın ferde ilişkin hükümleri varsa, devlete ilişkin hükümleri de vardır ve aynı zamanda kitleye ilişkin hükümleri de vardır.
13:11İşte bir kitle İslam'ın kitleye ilişkin hükümlerini ikame etmek yerine getirmek için kurulur.
13:22Mesela Ali İmran suresi 104. ayet-i kerimesi kitleye ilişkin bir hükümdür.
13:32Rabbimiz estağzübillah
13:34Veltekun minkum ummetun
13:37Sizden bir topluluk, bir kitle, bir cemaat bulunsun buyuruyor.
13:43Ne yapacak bu topluluk?
13:44Yedûne ilel hayr
13:46Hayra yani İslam'a davet edecek.
13:50Başka ne yapacak?
13:53Ve ye'murûne bil ma'ruf ve yenhevne anil münker
13:57Ve ulaike humul muflehun
13:59Ma'ruf'a emredecek ve münkerden nehy edecek.
14:04İşte kurtuluşa erenler bunlardır buyuruyor Rabbimiz.
14:08Rabbimiz bu ayette bütüncül olarak İslam'a davet edecek, emre bil ma'ruf ve nehy-i anil münker yapacak bir kitle olmasını farz kılıyor.
14:22Bu ayetteki emre bil ma'ruf ve nehy-i anil münker tüm ma'rufları ve münkerleri kapsayan bir şekilde gelmiştir.
14:33Ki marufun ve münkerin başı ve kaynağı yönetimdir, otoritedir.
14:40Dolayısıyla şer'i hükmün talep ettiği kitle yöneticileri muhasebe eden, onlara da emri bil ma'ruf ve nehy-i anil münker yapan bir kitledir.
14:51Bu ise siyasi bir ameldir.
14:55Dolayısıyla bu kitlenin siyasi bir kitle olması, yöneticileri yaptıkları her amelde İslam'a göre muhasebe etmesi, münker işlerini reddetmesi ve bu münkerlerin ortadan kaldırılması için
15:11ümmetle birlikte bu siyasi hizbin yöneticileri denetlemesi ve muhasebe etmesi farzdır.
15:19Zira yönetim bozuk olursa yani hükümler, kanunlar ve ilişkiler bozuksa toplum da fasit ve bozuk olur.
15:31Çünkü yönetim ve siyaset toplumun yapısını teşkil eder.
15:37Sosyal ilişkileri tanzim eder.
15:39Bu tanzimdeki çarpıklık ve yönetime ait hükümlerin İslam dışı hükümler olması toplumun da çarpık, bozuk ve İslam dışı olması sonucunu doğurur.
15:54Bundan dolayı da yönetime ve yöneticilere yönelik marufu emretmenin ve münkerden nehyetmenin ne kadar önemli bir farziyet olduğu ortadadır.
16:08İşte Allah-u Teala bu önemli siyasi işi Müslümanların vasfı olarak zikrederek onlardan bu işi üstlenecek en az bir kitlenin bir siyasi hizbin olmasını kesin bir şekilde talep etmiştir.
16:26Ve maalesef bugün İslami kitleler ve cemaatler bu şer'i hükümlerden bağımsız ve müstahni olarak kitlesel çalışmalar yapıyorlar.
16:36İnsanlara faiz yemeyin haramdır diyorlar.
16:40Ancak faizi ekonominin bel kemiği haline getiren, küçük büyük her şeye faizi bulaştırıp yaygınlaştıran ve halkını bankalara ve faizi kredilere mahkum eden yönetimi ve yöneticileri görmezden geliyorlar.
16:55İçki içmeyin, kumar oynamayın haramdır diyorlar.
16:59İçkiyi ve kumarı devlet eliyle meşrulaştıran ve yaygınlaştıran yönetimi ve yöneticileri görmezden geliyorlar.
17:07Ey insanlar İslam'a göre yaşayın, şer'i hükümlere dikkat edin diyorlar.
17:14İslam'ın hükümlerini sırtlarının arkasına atıp devlet layıktır.
17:20Yönetimde, ekonomide, eğitimde, sosyal alakalarda İslam'ın ve şer'i hükümlerin bir yeri yoktur diyen yönetimi ve yöneticileri görmezden geliyorlar.
17:32Ey Müslümanlar çocuklarınızı İslam'a göre yetiştirin.
17:36Onlara Allah'ı, Resul'ünü ve kitabını öğretin diyorlar ama İslam'a zıt ve düşman bir eğitim sistemiyle çocuklarımızı layık, kemalist ve deist yetiştiren yönetimi ve yöneticileri görmezden geliyorlar.
17:52İşte böyle bir cemai anlayış ve böyle bir kitleleşme İslam'i ve şer'i hükümlere uygun olduğu söylenebilir mi?
18:01Tabii ki hayır.
18:02Bundan dolayı öncelikle İslam'i bir kitleleşmenin siyasi bir kitleleşme olması zaruridir ve bir farziyettir.
18:11Yine bu kitlenin İslam'ın birkaç hükmüne değil, İslam'ın tamamına davet etmesi, kamil manada İslam'ın tatbik edilmesini gözetmesi de farzdır.
18:28Ve yine bildiğiniz gibi bu ayet medeni bir ayettir.
18:33Yani bu siyasi amelleri yapacak olan kitle, İslam devleti varken de yöneticileri muhasebe işlerini yapacaktır.
18:45Günümüzde olduğu gibi İslam devleti yokken bu kitlenin işi, İslam'ı hayata ve devlete tamamen hakim kılmak,
18:55ümmetle birlikte İslam'ın otoritesini tesis etmek için Resulullah'ın Mekke'de izlemiş olduğu metodu izleyerek İslam devletini ikame etmesi farzdır.
19:12İşte bir kitleleşme ile ilgili Müslümanların tabi olmaları gereken şer'i hükümler bunlardır.
19:19Ne yazık ki günümüzde var olan İslami kitlelerin büyük bir çoğunluğu işte bu şer'i hükümlerden uzak cemai yapılar ve kitlelerdir.
19:30Aynı şekilde maalesef mevcut kitlelerin büyük bir çoğunluğu biraz önce zikrettiğimiz kitleleri oluşturan ve var eden dört unsur noktasında da sıkıntılı ve problemlidir.
19:46Biraz önce kitleleşmelerin vakasını açıklarken her bir kitleleşmenin dört esas üzerine oluştuğunu,
19:58dört şeyin bir araya gelmesiyle meydana geldiğini söylemiştik.
20:03Neydi bunlar?
20:04Bir kitleyi var eden fikir, iki kitlenin takip edeceği metot,
20:09üç kitleyi oluşturan fertler ve dört fertler arasındaki bağlar.
20:16İşte kitleleri incelemek bu dört esası incelemek demektir.
20:23Ve bu dört unsur sahih ise o kitlede sahih ve doğru bir kitleleşme olur.
20:29Şayet bu dört unsur hatalı ve bozuk ise o kitlede hatalı ve bozuk bir kitleleşme olur demiştik.
20:39Evet kardeşlerim, öncelikle her bir kitle ümmetini, halkını, toplumunu kalkındırmayı hedefler.
20:51Yani içinde bulundukları durumdan daha iyi bir duruma yükseltmeyi amaçlar ve hedefler.
20:59Bütün kitleler bu iddia ile, bu amaçla ortaya çıkarlar.
21:07İşte 1800'lü yıllardan beri İslam beldelerinde ortaya çıkan tüm hareketlerin ve kitlelerin iddiası budur.
21:17Yani ümmeti kalkındırmak iddiası.
21:22Ancak bu kitleler, kalkınmanın ne olduğu, yani hakikatini, nasıl gerçekleşeceğini idrak etmek ve anlamaktan uzak bir şekilde ümmeti kalkındırma iddiasında bulundular.
21:37Batılıların kalkınma hakkındaki teorilerini ve düşüncelerini takip ederek ümmeti kalkındırmayı amaçladılar.
21:45Tabi ki bu da bu kitlelerin, bırakın Müslümanları yükselişe ve kalkınmaya ulaştırmayı, çöküşünü hızlandırmaya sebep oldu.
21:55Neden? Çünkü kalkınma kavramını ve mefhumunu işlerken detaylıca ele aldığımız gibi, hem fertlerde hem de toplumlarda kalkınmayı gerçekleştiren şey fikri yükseliştir.
22:10İnsanları ve toplumları kalkındıran fikir de esasi ve külli fikirdir.
22:16Bu külli fikir, hayatın her alanındaki problemlere çözümler üreten ve tüm insanlara şamil olan bir fikirdir.
22:28İşte bu da ancak İslam akidesidir.
22:31İşte bir kitleleşmenin sahih bir kalkınmayı gerçekleştirebilmesi, ancak İslam akidesi üzerine kurulması
22:42ve sadece İslam akidesinden çıkan fikir ve hükümlere bağlı olmasını gerektirir.
22:51Oysa ki bu kitleler İslam akidesi üzerine kurulmadılar.
22:58Manaları ve vakaları sınırlandırılmamış genel fikirler üzerine kuruldular.
23:06Ki bu kitlelerin fikirleri aynı zamanda neyin kast edildiği ve o kasta nasıl ulaşılacağı hakkında netliğin olmadığı kapalı fikirlerdi.
23:22Mesela kimi kitleler milliyetçilik fikri, vatancılık fikri, bağımsızlık fikri gibi düşük, dar ve kapalı fikirler üzerine kitleleştiler.
23:35Yine mesela kimi kitleler adil düzene çağırdılar.
23:42Peki adil düzen ne demek?
23:45Sizler sadece İslami hükümlerin tatbik edileceği bir İslam devleti mi istiyorsunuz?
23:52Yoksa bu sistem içerisinde kendinize göre biraz daha adil kanunların olacağı layık, demokratik bir düzen mi?
24:02Manası ve vakası sınırlandırılıp açıklanmış bir fikir mi bu?
24:09Tabii ki hayır.
24:12Kim neyi anlamak istiyorsa, kim neyi kastetmek istiyorsa.
24:16Yine mesela Müslümanların vahdetinden bahsettiler.
24:22Peki vahdet ne demektir ve nasıl sağlanır?
24:28Kimileri yine önce ahlak ve maneviyat dediler.
24:32Kimileri dindar nesil dediler.
24:35Peki bunlar içleri dolu, nasıl gerçekleştirileceği açıklanmış hedefler miydi?
24:41Geldiğimiz noktada ahlak ve maneviyat daha da bozulmadı mı?
24:49Dindar nesil beklerken deist ve dinden uzak bir nesil ortaya çıkmadı mı?
24:57İşte bunlar hep sınırlandırılmamış, genel ve kapalı fikirlere sahip olmalarından kaynaklandı kardeşlerim.
25:06Yine kıymetli dostlar, bununla birlikte mevcut kitlelere baktığımızda bu kitlelerin fikirlerinin billurlaşmamış fikirler olduğunu görürüz.
25:22Yani nasıl ki tuzun sudan ayrılıp billurlaşması gibi bu kitlelerin fikirleri de duygusallıktan ve hamasatten sıyrılıp insanlara bu fikirleri açıklayacak ve şerh edecek şekilde billurlaşmamıştı, somutlaşmamıştı.
25:45Dolayısıyla hep sloganik ve duygulara hitap eder şekilde hareket ettiler.
25:50Mesela en çok duyduğumuz söylemlerden birisi kurtuluş İslam'da ya da huzur İslam'da söylemleridir.
25:59Evet bunlar güzel sloganlardır.
26:01Ancak bugün halkının büyük bir bölümü Müslüman olan toplumlarda neden huzur yoktur?
26:09Ve neden içinde bulundukları çöküntüden kurtulamıyorlar?
26:14İslam'a dönmek ne demektir?
26:16Hayatımıza İslam tam anlamıyla hükmetmeden, tüm sorunlarımızı sadece şer'i hükümler çözmeden, İslam dışı tüm fikir ve hükümler Müslümanların hayatından sökülüp atılmadan nasıl kurtuluşa erecekler ve nasıl huzur bulacak Müslümanlar?
26:36Evet, tüm bunlar ve benzerleri billurlaşmamış, somutlaşmamış duygusal söylemlerdi.
26:46Kardeşlerim yine maalesef dünden bugüne mevcut kitleleşmelerin fikirlerinde bir berraklık, bir temizlik, bir arılık da söz konusu değildir.
26:58Bu yapılar ve kitleler fikirlerini İslam dışı fikirlerden, batılı fikirlerden arındırıp temizleyemediler.
27:08Bundan dolayı da batıya ait kaideleri sanki İslami kaidelermiş gibi savundular.
27:16Mesela demokrasi gibi, cumhuriyet gibi, özgürlükler gibi fikirleri savundular.
27:21Bunlar İslam'dandır dediler.
27:24Sözde İslami partiler muhafazakar demokratlıklarıyla övündüler.
27:30Birçok İslami cemaatler ve gruplar, Hint ve Yunan felsefelerinden İslam'a giren fikirleri kullandılar.
27:40İslam ümmetinin niye çöküntü içerisine düştüğünü dahi anlayamadılar.
27:45Yani gayri İslami fikirlerin İslam ümmetini zehirlediğini anlayamadılar.
27:53Bundan dolayı da kurtulmak için tekrar o bozuk ve fasit fikirlere tutundular.
28:01Halbuki onları temizlemeleri gerekirdi.
28:04Hiçbir İslam dışı fikri bünyelerinde barındırmamaları gerekirdi.
28:08Yine kardeşlerim mesela, İslam'a muhalif olmayan İslam'dandır.
28:15Maslahat neredeyse şeriat oradadır.
28:18Zamanın değişmesiyle hükümlerin değişmesi inkar edilemez.
28:22Vatan sevgisi imandandır gibi kaideler edindiler.
28:26Ve bu İslam dışı kaideleri İslami kaideler gibi savundular.
28:31Tüm bunlarla birlikte bir de fikirlerinde safiyet ve görüş keskinlikleri de yoktu.
28:41Yani bir fikir ile bu fikrin kendisinden çıktığı esasın arasındaki ilişkiyi idrak edemediler.
28:54Mesela şura hükmünden demokrasiyi çıkardılar.
28:59Aralarında bir ilişki var mı?
29:03Şura İslami bir hükümdür ve belirli esasları vardır.
29:07Demokrasi ise kafirlerin toplumlarında ve kafirlerin ortaya çıkartmış olduğu bir yönetim nizamıdır.
29:16İçkinin haram kılınması sürecinden tedriciliği çıkardılar.
29:23Dinde zorlama yoktur ayetinden fikir ve inanç hürriyetini çıkarttılar.
29:29Ve bunlar gibi fikir yönünden bozuklukları sebebiyle mevcut kitleleşmeler başarısız oldukları gibi Müslümanların daha da bozulmasına sebebiyet verdiler maalesef.
29:43Evet İslami kitleleşmelerin başarısızlık faktörlerinden ikincisi ise kardeşlerim metotlarındaki hatalardır.
29:55Bu hareketler kitlelerin fikirlerini nasıl infaz edeceklerine nasıl hareket edeceklerine dair metot hakkında maalesef net bir görüşleri yoktu.
30:11Genellikle irticalen yani doğaçlama şeklinde hareket ediyorlardı.
30:20Yük yolda doğrulur mantığıyla yola çıkıyorlardı.
30:25Sonra da vakaya göre şekil alıyorlardı.
30:30Önceden belirlenmiş ve şer'i hükümlere dayalı bir metot anlayışları hiç olmaz.
30:37Dolayısıyla bu durum bu kitlelerin zikzak çizmelerine, yalpalamalarına ve eğilip evrilmelerine sebep oldu.
30:51Mesela önceden demokrasi küfür nizamıydı.
30:56Ona davet etmek haramdı.
30:58Sonra araç oldu, araç haline geldi.
31:02Şimdi ise İslam'dan oldu.
31:03Önceden milliyetçilik haramdı.
31:07Kim milliyetçiliğe çağırırsa bizden değildir hadise okunurdu meydanlarda.
31:14Şimdi milliyetçilik en üstün bir meziyet olarak görülmeye başlandı.
31:19Milliyetçilikleriyle övülmeye başladı Müslümanlar.
31:23Eskiden devlet gayri İslamiydi.
31:26Değişmesi gerektiği savunulurdu.
31:27Şimdi ise devlet kutsal devletimiz haline döndü.
31:31Eskiden devlete laf söylenildiğinde layıklar saldırırdı.
31:36Şimdi Müslümanlar saldırıyor ve linç ediyor.
31:41Vakıadan bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
31:44İşte metotsuzluk İslami kitleleri böyle evrimleştirdi.
31:50Eğip büktü.
31:51Zira kimi kitleler sahip bir metot anlayışına sahip olmadıkları için demokratik yolu kendilerine metot kabul ettiler.
32:01Güya demokrasiyi bir araç olarak kullanacaklardı.
32:05Ama maalesef demokrasi onları bir araç olarak kullandı.
32:09Ve Müslümanları demokrasiye adapte etmek için bir araç haline geldiler.
32:17Kimi kitleler silahlı mücadeleyi kendilerine metot olarak seçtiler.
32:23Ve kendi ümmetlerine, kendi halklarına, kendi çocuklarına silah doğrultular.
32:28Kimileri devlete sızmayı bir metot olarak kullandılar.
32:33İyice sızana kadar her tavizi verelim dediler.
32:36Ve sonunda yabancı devletlerin uşakları haline geldiler.
32:40Yine kimi kitleler kendilerince hedeflerine ulaşmak için, sıkıntılardan ve sert rüzgarlardan korunmak için sistemle ya da diğer kitlelerle pazarlığa oturdular.
32:53Ve sonunda yok olup gittiler.
32:56Yani kardeşlerim, kitlelerin metot hakkındaki hataları ve metot hükümlerine ehemmiyet vermemeleri, bu kitleleri rüzgarın önündeki çer çöp gibi savurup attı.
33:10İşte ikinci esas olarak metot yönünden kitlelerin durumu ve vakası ne yazık ki budur.
33:19Üçüncü olarak ise bu kitlelerin fertlerindeki sorunlardır.
33:23Bu kitlelerin mensupları fikirlerine, hedeflerine, metotlarına iman etmedikleri için kendilerinde sahih bir irade ve uyanıklık olmayan kişilerdi.
33:37Sadece bu kişiler istek ve hamasetle kitleye girdiler.
33:44Bu kitleler de sırf çoğalmak için, kalabalık olmak için, kitleye, fikrine, hedefine uygun olup olmadığına bakmaksızın bu kişilerle hareket ettiler.
33:56Zira fikir ve metot yoksulluğundan ve kitleleşmedeki metodun hatasından dolayı, bu kitleler aynı zamanda kitleleşmelerini bizzat ferdin salihliği esası üzerine de oturtmadılar.
34:15Onlar ancak onun toplumdaki konumu ve cemiyetteki varlığından hızlı bir şekilde faydalanmak için kitleye şahıslar seçtiler ve aldılar.
34:28Kişiler kitle için uygun olup olmadıklarına bakılmaksızın zengin oluşu, toplumun ileri gelenlerinden olması, avukat, doktor vs. gibi mevki ve nüfus sahibi olmaları açısından değerlendirildi.
34:45Bu durum kitleleşmelerdeki üyeler arasında dağınıklık ve sınıflaşma oluşturduğu gibi toplum ile bu kitleler arasında da sınıflaşma ve tabakalaşma meydana getirdi.
35:03Dördüncüsü ise kıymetli dostlar, kitlenin mensupları arasındaki bağdır ki bu bağda akide ve inanç bağı ve bu akideden çıkmış olan ve kitlenin tüm fikirlerinin içerisinde yer aldığı partisel kültür bağı olması gerekir.
35:25Oysa ki mevcut kitlelerin mensupları arasında ya menfaat ve masraat bağı, ya kavmiyet bağı, ya mezhep bağı, ya vatan bağı, ya bazı sözler ve sloganlar ya da böyle mücerret, kitleleşme, bağ gibi insanları birbirine bağlamaya uygun olmayan bağlar ile bu kitle mensupları birbirlerine bağlandılar.
35:49Dolayısıyla bu fertlerin kısa zamanda dağılmaları, hamasetleri ve duygularını yitirince kitleyi terk etmeleri ya da daha menfaatli bir parti bulduklarında ona geçmeleri gibi şeyleri çok sıklıkla şahit olmaya başladık.
36:07İşte kardeşlerim bir kitleleşmenin vakasını oluşturan bu dört unsurdaki bahsettiğimiz hatalar ve yanlışlıklardan dolayı mevcut kitleler varlıkları ile faydalı olmak şöyle dursun, ümmet için birçok zararlara sebebiyet verdiler.
36:27Şu anda mevcut kitleleşmeleri siyasi olanlar ve cemai olanlar olarak ikiye ayırdığımızda öncelikle siyasi partiler bu ümmete çok büyük zararlar verdiler.
36:42Öncelikle bu partiler batılılara ait yani bizim düşmanlarımıza ait fikirleri, layıklık gibi, demokrasi gibi, cumhuriyet gibi, milliyetçilik gibi, özgürlükler düşünceleri gibi,
37:00Bizi bölen, parçalayan, bizi İslam'dan eden, devletimizi kaybetmemize sebep olan, Müslümanların bugün içinde bulundukları sorunların sebebi olan bu fikirleri, bu siyasi partiler Müslüman halklara benimsetmeye çalıştılar.
37:21Bu en büyük zarar ve en büyük ihanettir.
37:24Eğer bugün Müslümanlar bu kavramları kullanıp bunlara bir değer veriyorsa, batılı değerleri savunabiliyorsa, batılı hayat tarzına özenip evlatlarına bu hayatı yaşatmaya çalışıyorsa,
37:42Allah ve Resulünün getirdiklerine değil de batının fikirlerine boyun eğiyorsa,
37:51Evlatlarına İslami şahsiyetleri rol model olarak değil de batılı şahsiyetleri rol model olarak sunuyorsa,
38:01Ve bugün bu halk İslam'dan bu kadar uzaksa bunda en büyük pay bu siyasi partilerindir.
38:08Kendi çıkarları ve menfaatleri için bu ümmete en büyük ihanetleri yaptılar.
38:16Şayet bu necis fikirler, batılı şahsiyetler ve kurumlar tarafından Müslümanlara kabul ettirilmeye çalışılsaydı,
38:25Bu Müslümanlar bunları asla kabul etmezlerdi.
38:27İşte batı bunu çok iyi bildiği için bu işi sözde bizden olan ve mensupları Müslümanlar olan siyasi partiler ve kitleler, hareketler yoluyla yapabildiler.
38:43Yine bu partiler Müslümanların kalplerine ümitsizlik tohumları ektiler kardeşlerim.
38:54Çünkü Müslümanlar bu siyasi partilerden büyük bir beklentileri vardı.
39:01Onlar zannediyorlardı ki bu partiler İslam'ı getirecekler.
39:05Yeniden eski izzetli ve şerefli günlerine döneceklerini zannettiler.
39:13Onun için bu partilerin arkasında koştular.
39:16Onları desteklediler.
39:18Para istediler, para verdiler.
39:20Gece gündüz bu partiler için koşturdular.
39:24Ama sonunda gördüler ki bu partilerin derdi İslam ya da Müslümanlar değilmiş.
39:31Sadece kendi çıkarları ve menfaatleriymiş.
39:33Belirli makamlara ve mevkilere gelmekmiş.
39:39İşte bu durum Müslümanların kalplerine ümitsizlik tohumları ekti kardeşlerim.
39:45Doğru bir hareket olsa dahi partisel hareketler, siyasi hareketler hakkında tereddüt ve şüpheler uyandırdılar.
39:54Bu partilerin yine bu ümmete verdikleri diğer bir zararları ise kardeşler.
39:59Bu halka menfaatlerinin peşinde koşmayı ve ikiyüzlü davranmayı bu siyasi partiler öğretti.
40:08Evet maalesef şayet bugün Müslümanlardaki menfaatçilik ve ikiyüzlülükten şikayet ediliyorsa
40:15bunun tek sebebi bu partilerdir.
40:19Yoksa bu halk menfaatçi bir halk değildi.
40:22Gerektiğinde dinin bir hükmü için canını ve malını seve seve feda ederdi.
40:29Hak sözü söylemek ve bundan asla korkmamak bu halkın en büyük meziyetiydi.
40:36Ama insanlar orada ayrı, burada ayrı konuşmayı bu siyasi liderlerden öğrendiler.
40:42Menfaatler için dinden taviz vermeyi bu siyasi partilerden ve liderlerden öğrendiler.
40:50Real politik adına ikiyüzlü davranmayı bu siyasilerden öğrendiler.
40:56İslami hükümleri eğip bükmeyi, ortamına göre konuşmayı, yeri geldiğinde dinden bahsedip
41:02ama bir çıkar ve menfaat söz konusu olduğunda ilk taviz verilecek şeyin din olduğunu bu siyasi kişiliklerden öğrendiler.
41:12Bu hal bu ümmete verilmiş en büyük zararlardan birisidir.
41:17Müslümanların tertemiz tabiatlarını bozdular.
41:21Yine maalesef ki bu halk arasında kavmi, şahsi, ailevi kin ve nefretler oluşturdular.
41:32Bu halk kavmiyetçiliği, milliyetçiliği reddeder.
41:37Bunları İslam dışı görürdü.
41:40Dünyanın neresinde olursa olsun Müslümanların arasında bir fark görmezlerdi.
41:48Bir Suriyeli ile, bir Arap ile, bir Kürt ile Türk arasında bir fark görmezlerdi.
41:56Onların derdiyle dertlenirlerdi.
41:58Bir Arap Çanakkale'ye gelir, burada düşmanla savaşır ve şehit olurdu.
42:05Bir Türk buradan kalkar, Hicaz'a, Yemen'e kadar gider, orada savaşır ve şehit olurdu.
42:11Ama bugün bu halk diğer Müslümanları neredeyse düşman olarak görmeye başladı.
42:20Kendilerine sığınmış Suriyelilere ya da farklı ülkelerden Müslümanlara düşmanca tavırlar sergileyebiliyorlarsa,
42:29bunun en büyük müsebbibi işte bu siyasi partilerdir.
42:32Hatta aynı aile içerisinde bile şahıslar sırf farklı partilerden oldukları için birbirlerine düşmanlar haline geldiler.
42:44İşte kardeşlerim, bu bozuk ve batıl siyasi partilerin bu ümmete verdikleri zararların sadece birkaçı bunlardır.
42:53Siyasi olmayan, cemiyetçilik esasına göre bir araya gelen, kitlelere gelince,
43:00ki bunlar işte malum vakıf ve dernekler gibi ve kültür ve hayır cemiyetleri şeklinde olan kitleleşmelerdir.
43:09Bunlar gayeleri hayır yapmak olan yerel cemiyetlerdi.
43:13Yine bu cemiyetlerin bazı faydaları olmuş olsa da ne yazık ki bu cemiyetler de İslam ümmetine bir takım büyük zararlar verdiler.
43:27Mesela İslam ümmeti kendilerinde İslami fikirlerin varoluşu sebebiyle,
43:35bazı şer'i hükümlerin tatbik ediliyor olması sebebiyle ve İslami duyguların gönüllerde yerleşmesi sebebiyle
43:47kendisinde kalkınma hisleri, hayır şevki ve kitleleşme için tabi bir eğilim bulunan bir ümmettir.
43:59Çünkü İslam ruhu toplumsal bir ruhtur.
44:02İslam ümmeti kendi başına bırakılırsa o his doğal olarak fikre dönüşerek İslam ümmetini kalkındıracak olan çalışmalara sevk edecektir.
44:15Fakat bu tür cemiyetlerin varlığı işte bu sonucun doğmasına engel teşkil etti kardeşler.
44:21Zira bu cemiyetler yaptıkları kasıtlı, sınırlı işlerle ümmetin ateşli duygularını söndürdüler.
44:33Ve bu hisleri işin bütünlüğünde değil cüz'i yönlerinde, detaylarında meşgul ettiler.
44:41Böylece bu tür cemiyetlere mensup olanlar işte bir yardım faaliyeti yaptıklarında, bir cami yaptırdıklarında, bir hastane veya işte okul inşa ettirdiklerinde
44:54veya hayırlı bir işe katıldıklarında kendilerini rahat ve huzur hisleri kapladı ve yaptıkları işlerle yetinir oldular.
45:05Oysa bu cemiyetler olmasaydı toplumsal bir ruh ile bu kişiler doğru bir kalkınmaya ulaşacak olan sayıh kitleleşmelere ulaşacaklardı.
45:18Yine bu cemiyetler kalkınmanın temelinin ahlak ve ferdi ıslah düşüncesi olduğunu savunan ıslahçı yapılardır.
45:29Bunlara göre toplumu yıkan ancak ferttir.
45:32Ferdi yıkan ya da onu kalkındıran, yükselten ise ancak ahlaktır.
45:40İşte bu fikirden hareketle toplumun ıslah edilmesi ancak ferdin ıslah edilmesiyle mümkün olur kanaatine, düşüncesine, hedefine ulaştılar.
45:55Toplumu bireysel programlarla ıslah etmeye çalıştılar ve Müslümanları bireysel çalışmalara çağırdılar.
46:08Böylece bu kitleler ümmetin evlatlarını toplumu değiştirme çalışmasından alıkoyup ferdi kurtarma çalışmalarına yönlendirdiler.
46:19Neticede fertleri de kurtaramadık.
46:23Evet kıymetli dostlar, işte yanlış kitleleşmelerin neticesi ve İslam ümmetine verdiği zararlar genel hatlarıyla bunlardır.
46:34Başta da dediğimiz gibi bir ümmetin uyanışı, yükselişi, kalkınması ancak ve ancak doğru bir kitleleşmeyle mümkün olur.
46:44Deyim yerindeyse doğru bir kitleleşme, bir toplum ve bir ümmet için kalkınmanın kilidini açan bir anahtar gibidir.
46:53Özellikle Müslümanlar için doğru bir kitleleşme anlayışına sahip olmak, izzet demektir, kurtuluş demektir, vahdet demektir ve yeniden şahlanış demektir.
47:05Aksi takdirde zillet, parçalanma ve çöküş kaçınılmaz olacaktır.
47:12Rabbimizden niyazımız odur ki İslam ümmetini şer'i hükümlerden uzak fikirleri ve metotları hatalı ve bozuk bu kitleleşmelerden arındırıp sahih ve doğru bir kitleleşmeyle yeniden izzetli ve güçlü oldukları günlerine bir an evvel kavuştursun.
47:34İslam'ı hayata yeniden hakim kılacak, raşidi hilafete sahih bir kitlenin liderliğinde kavuşmayı bizlere nasip eylesin.
47:44Amin. Allahümme amin.
47:48Kardeşlerim böylece bu haftada bize ayrılan süremizi doldurduk.
47:54Haftaya yeni bir mefhum üzerinde buluşmak ümidiyle her birinizi Allah'a emanet ediyorum.
48:02Esselamu Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu.

Recommended