Oynatıcıya atlaAna içeriğe atla
  • 1 gün önce
Söyleşi: Faruk Ekici

Türkiye’nin en köklü müzik kurumlarından biri olarak 80 yıla yaklaşan bir geleneği sürdüren İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO), hem sahnedeki başarıları hem de kurumsal yapısıyla klasik müzik yaşamının merkezinde yer alıyor. Bir orkestranın yalnızca sanatsal üretimiyle değil, aynı zamanda idari işleyişiyle de nasıl ayakta durduğunu gösteren bu yapı, kuşaklar arasında aktarılan bir bayrak yarışı niteliği taşıyor.

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası müdürü ve keman sanatçısı Aycan Küçüközkan; çocuk yaşta başlayan müzik yolculuğunu, sahnedeki enerjiyi yönetim sorumluluğuyla birleştiren deneyimini, başkemancının rolünden turne heyecanına, genç kuşaklara ulaşma çabalarından dijital projelere uzanan vizyonunu T24’e anlattı.
Döküm
00:00MÜZİK
00:30MÜZİK
01:00MÜZİK
01:12Merhaba, serimizin 17. bölümünde Klasik Müziğin Kalbine, Senfoni Orkestrası'nın büyülü dünyasına konuk oluyoruz.
01:36Bu bölümde hem yönetici hem de sahnede kemanıyla yer alan İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Müdürü Aycan Küçük Özkan bizlerle.
01:43Onunla bir orkestranın müzikal yolculuğunu ve perde arkasındaki dinamizmi konuşacağız.
01:49Öncelikle hoş geldiniz.
01:50İlk sorumla başlıyorum.
01:52Müziğe olan ilginiz ne zaman ve nasıl başladı?
01:54Kemanı seçmenizde ve bu alanda ilerlemenizde sizi etkileyen, ilham veren kişiler ve olaylar nelerdi?
01:59Aslında aileden gelen bir ilgi müzik benim için.
02:03Teyzem keman çalıyordu ve onu ziyarete gittiğim zaman kemanını hep böyle izlerdim, bakardım, hani bir ilgi duyardım.
02:10Sonrasında ilkokulda mandolin dersleri almaya başladım.
02:13Normal ilkokulda klasik müzik dersleri ve hafta sonu kursları vardır bilirsiniz normal klasikleşmiş.
02:19Mandolin kurslarına gittim.
02:20Tabii benim çok ilgim vardı.
02:22Ondan sonra annem de bu ilgimin karşısında beni konservatöre sokmak, imtihanlarına girmemi istedi.
02:28Burada tabii ben aslında o kadar yabancıydım ki, tamam teyzemin kemanını biliyorum, nasıl çaldığını biliyorum ama
02:34benim o işin içine aslında profesyonel anlamda girebilmem için böyle bir eğitime başlamam.
02:40Hiç bilmiyordum nasıl da olur, nasıl başlayacağım, sınava gireceksin dediler, hani neyle karşılaşacağımı hiç bilmiyordum.
02:47Ve başarılı geçtim sınavı tabii.
02:49Konservatör öğrencisi olarak keman bölümünde okumaya başladım.
02:53Tabii bizim ailede sadece ben değil, teyzemin haricinde kuzenlerim de, keman çalan kuzenim var, yonsel çalan kuzenim var.
03:00Biraz ailede sanata karşı aslında biraz yatkınlık da var.
03:04İşin açıkçası işte dayım resim yapıyor, heykel yapıyor.
03:07Aslında böyle bir sanata duyarlı bir aileden geliyorum.
03:10O kadar bu müziğe karşı yabancı olsalar da çok büyük bir ilgileri başladı benimle birlikte de.
03:17Bilmiyorum hani sonuçta bir duyarlılık meselesi her şeyden önce önemlidir ya.
03:21Böyle bir başlangıç yaptım aslında.
03:23Sonrasında da zaten işte okulu bitirdikten sonra orkestracı olmak istedim.
03:28Orkestrada keman çalmak istedim.
03:30Bu şekilde gelişti olaylar.
03:31Keman sanatçısınız ve bunca yıllık sanat kariyerinizin ardından bir senfoni orkestrasının müdürü olarak şu an hayatınıza devam ediyorsunuz.
03:40Bir sanatçı iken idareci bir lider olmak sizi de neler değiştirdi?
03:44Yani sormak istediğim zorlukları ve sorumlulukları ne oldu?
03:47Bir kere orkestrada keman çalmayı çok seviyorum.
03:51Arkadaşlarımla birlikte o enerjiyi paylaşmak, birlikte çalışmak çok mutlu olduğum bir olay zaten.
03:57Onun haricinde evet böyle bir yönetici pozisyonuna geçtim ama aslında daha çok sanki böyle şeyi gibi hissediyorsunuz kendisi.
04:05Tamam bu arada yönetici olarak da yalnız değilim aslında.
04:08Beş arkadaş birlikte yapıyoruz yönetimi.
04:10Kendim belki müdür olarak şu an hani titri müdür ama aslında beş kişi yönetiyoruz bu orkestrayı.
04:16Ve orkestramdaki arkadaşlarımın desteğiyle yapıyorum bunu.
04:20Ve onun verdiği sorumluluk bana daha doğrusu bize çok daha farklı bir duygu tabii.
04:25Bir kere her şeyden önce orkestrada çaldığınız zaman orkestraki çalışma düzeninde, sisteminde sizi mutlu eden şeyleri aslında çok iyi biliyorsunuz.
04:34İçindesiniz zaten orkestranın.
04:36Zaten müdür olduğunuz zaman da gerçekten onlar için yapmak istediğiniz şey mutlu ve çok rahat bir çalışma ortamı yaratmak.
04:44Bunun için uğraşıyoruz.
04:45O sistemi biliyorum içinden geldiğim için.
04:47Önemli olan müdür olduğunuz zaman orkestrayı bütün şeklinde, bütün olarak birlikte düşünüp beraber bir uyum içerisinde götürmek en güzeli aslında.
04:58Açıkçası hani müdür olunca farklı bir şey olmuyor.
05:00Sorumluluğunuz çok yükseliyor.
05:02Ama birlikte çalışmanın heyecanı da daha farklı oluyor bence.
05:05Benim merak ettiğim bir şey var.
05:07Bir senfoni orkestrasının müdürü ne yapar?
05:09Evet burada bir idari kısmı var bir de sanatsal kısmı oluyor.
05:14Aslında idari kısımda çok şeyi kapsıyor.
05:16Bir kere her şeyden önce ilk yönetime geldiğiniz zaman ilk önce orkestram için ne yapabilirim diye düşünüyorsunuz.
05:23Peki en önemli şey, birinci madde bu.
05:25İki, orkestramın sezon programı için en başarılı şekilde ne gerçekleştirebiliriz, ne olabilir programımız diye.
05:32Bunlar var.
05:33Bunun yanı sıra bu programı yaparken tabii çok dünyaca ünlü olsun şef solistlerimizi getirmek istiyoruz.
05:40Aynı zamanda Türkiye'deki yetenekli gençlerimize yer vermek istiyoruz.
05:45Hepsini bir arada en başarılı şekilde nasıl yapabiliriz?
05:48Bunun bir sürü şeyleri var.
05:50Jürolojistik çalışmaları var, teknik çalışmaları var, programlama var.
05:54Bunlar biraz detaylı idari kısma giriyor.
05:57Mali bütçe kısmı var, sürdürebilirlik var.
06:00İşte destek, sponsorluk destek kısmı var.
06:04Yani bunlar hem idari dediğim gibi hem de sanatsal bakımından fazla detaylı.
06:08Aslında dışarıdan işte bir solist şef getiriyorsunuz.
06:11Hani bir programa gerçekleştiriyorsunuz.
06:13Sanki öyle gözüküyor ama arkasındaki detaylar gerçekten çok fazla.
06:17Önemli olan o gelen solistleri, şefleri burada çok ağırlamak,
06:21onları bizim orkestramızın seviyesinin başarısını onlarla birlikte aynı şekilde belli bir düzeye getirmek.
06:28Çok fazla detay var aslında ve o duygusal anlamda burada her şeye yetişmek istiyorsunuz.
06:34İnşallah arkadaşlarımızla birlikte, hep birlikte, orkestramla birlikte bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz.
06:40Devlet tiyatrolarında ya da Devlet Opera Balesi'nde çift titir vardır.
06:43İşte Devlet Opera Balesi Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni.
06:47Sizde de böyle bir şey var mı?
06:48Yani siz provalarda hem de keman sanatçısı olduğunuz için,
06:51işte baş kemana ya o değil, öyle değil de böyle işte şefim şöyle mi yapsak gibi bir şeye müdahil olabiliyor musunuz?
06:57Provalarımızda bizim konsert masterlerimiz var.
07:00Onlar zaten orkestrımızın bir sözcüsüdür.
07:04Konsert masterlerimiz orada şef ve orkestr arasındaki o dengeyi yöneten kişilerdir.
07:11Bütün denge onların himayelerinde orkestreye yansır.
07:15Yönetim burada ikinci plandadır.
07:17Evet, gerektiği zaman öne çıkar ya da işte bir müdahale etme olayı olabilir.
07:21Tabii ki sonuçta yönetimsel ve idare işlere de bakıyoruz.
07:23Ama bizim provalarımız ve sanatsal anlamda konsert masterlerimiz bu işi görür.
07:29Ve aynı zamanda burada teknik kurulumuz da atlayamam.
07:32Burada bütün grup şeflerimiz de provalar da oluyor.
07:35Grup şeflerimizin de düşünceleri, etkisi çok büyük bu konuda da.
07:39Önemli olan burada yönetimsel anlamda işleyişi düzgün bir şekilde ilerlemesi için sağlıklı tutmak ortamı.
07:47Yönetimin işi budur yani.
07:48İstanbul Devlet Senfone Orkestrası 45 yılında kuruluyor.
07:5380 yıllık bir geçmişi var aslında.
07:5572 yılında da Devlet Senfone Orkestrası kimliğini alıyor.
07:59Biraz bunu anlatmanızı isteyeceğim.
08:01Biraz da böylesine köklü bir geleneğin parçası olmak nasıl bir duygu?
08:05Yani orkestranın yapısı ve kültürü hakkında ben de buna dahilim.
08:09Müzik bilgisi olmayan izleyicilerimize böyle anlayacağı dilde biraz anlatabilir misiniz?
08:14Aslında biliyorsunuz şehir orkestrası olarak kuruldu.
08:18Söylemeden edemeyeceğim.
08:19Onları saygıyla almak istiyorum.
08:21Çok değerli ablalarımız, abilerimiz var orada.
08:25O ablalarımız, abilerimiz bizi aslında bugünleri yaşamımıza bir etken.
08:30Yani en büyük sebeplerinden bir tanesi.
08:33O zaman onların verdiği emek, çalışma.
08:37Belki çok zorluklar içinde de sonuçta çalışmalarını yaptırdılar, sürdürdüler.
08:41Belki işte kendinize ait salonumuz yoktu.
08:44İşte o zaman hangi şartlarda çalışıcılığı belli değil.
08:47Ben o dönemi birebir yaşamadım ama.
08:50Fakat oradan duyduğum kulağıma giren çok güzel hatıralar var.
08:55Yaşanmışlıklar var.
08:56Bunları duyduk ve onlara büyük saygı duyduğunu göstermek istiyorum, söylemek istiyorum.
09:01Bu bir aslında bayrak yarışı gibi bir şey diye düşünüyorum.
09:05Aslında bunu bir yerde okumuştum.
09:07Aslında gerçekten ona benziyor.
09:09O emeğin devamını getirmek için ve geleceğe de taşımak için gerçekten şu an bence çok büyük bir sorumluluk taşıyoruz.
09:16Bunun bilincindeyiz.
09:17Bundan sonraki gençlerimize de motivasyon olacak en büyük, en güzel başarılı şeyleri yapmak için onlara bir zemin hazırlamak.
09:24Çünkü onlar bize bu zemini hazırladılar.
09:26Şu anki yaşadıklarımızın bu festivallere katılıyoruz.
09:30Başarılı konserler veriyoruz.
09:31Davet ediliyoruz.
09:32Uluslararası falan da isim yapıyoruz.
09:35Haberlerimiz çıkıyor.
09:36Onların sayesinde onlar bize bu zemini hazırladı.
09:39Ve biz bunda, biz bu şekilde, aynı şekilde, başarılı bir şekilde gidersek biz de gençlere bu bayrağı vereceğiz.
09:45Onlar devam ettirecekler.
09:47Aslında ben böyle düşünüyorum.
09:48Bir şehrin neden senfoni orkestrasına ihtiyacı vardır sizce?
09:52İtso İstanbul için bir marka.
09:54Biliyor musunuz?
09:55Yani gerçekten yurt dışında da mesela işte İstanbul Deyre Senfon Orkestrası'ndan geliyoruz.
10:01İşte konserimiz var dediğimiz zaman resmen uluslararası platformda hele ki dünya klasiklerinin olduğu çok başarılı olan orkestraların arasında yer almak.
10:14Ya siz aslında bir yandan sadece İstanbul değil, aynı zamanda da Türkiye'yi temsil ediyorsunuz.
10:20Yani İstanbul adası aslında size çok daha farklı ayrıcılıklar tanıyor işin açıkçası.
10:24İstanbul dediğiniz zaman çok farklı bakıyor herkes.
10:27Yani bunu gerçekten hepimiz yaşıyoruz yurt dışında.
10:30Ki bir de üstelik dünya çapında böyle bir klasik müzik alanında hani bizim bu şekilde başarılı konser vermemizle birlikte büyüyoruz.
10:39İstanbul büyüyor, Türkiye büyüyor.
10:41Yani duygusal anlamda çok şey hissediyorum.
10:44Ama bilmiyorum geçirebildim mi gerçekten bir şehrin orkestrası olması çok önemli.
10:49Biliyorsunuz Berlin'de Berlin Philharmonie, Münih Münih Philharmonie.
10:53Yani her yerde adından söz ettiren yegane orkestralar bunlar.
10:58Biz de aynı şekilde İstanbul olarak bunu yurt dışında gösteriyoruz.
11:02Çok önemli bence orkestranın olması.
11:04Senfoni ve Philharmonie arasındaki farkı da böyle kısaca sorsam.
11:08Devlet Senfoni Orkestrası diyelim.
11:10Devlet Senfoni Orkestrası her zaman biliyorsunuz ki devletin desteğiyle kurulan ve onun desteğiyle yürütülen bir orkestra.
11:18Philharmonie daha özel, özel destekçileri oluyor onların.
11:23Philharmonie'nin açıklaması da bu.
11:26Klasik müzik bazı insanlar tarafından mesafeli, zor hatta sıkıcı olarak görülüyor.
11:31Siz İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası olarak bu algıyı kırmak, geniş kitlelere ulaşmak, gençlere inmek için neler yapıyorsunuz?
11:40Bizim için en önemli olan şey aslında gençler.
11:43Bugün gençlere yaptığınız yatırımı ileride çok daha farklı zaman dilimlerinde.
11:48Daha büyüyerek geri dönüşleri olacağına inanıyoruz işin açıkçası.
11:52Aslında tabii sadece gençlere söylemeyeceğim.
11:55Küçükler için de aynı şey geçerli.
11:56Gidiyoruz okullarda mesela konserlerimiz oluyor orkester olarak.
11:59Gidiyoruz hem özel okullarda hem devlet okullarında konserler yapıyoruz.
12:04Oradaki ilgiyi, çocukların o heyecanını, bakışlarını, meraklarını görmek, onu yaşamak gerçekten çok büyük bir haz veriyor bize.
12:14Bence önemli şey bir kere gençlere yapılan yatırım her şeyden önce bence çok önemli.
12:19Aynı zamanda da biliyorsunuz artık gençler yani sonuçta sosyal medya ve dijital platformlarda çok ilgi alanları çok yüksek.
12:27Bizim aslında en büyük şu anki vizyonumuz dijital platformlarda çalışmalarımızı çok fazla, onlara nasıl inebiliriz?
12:36Onların dünyasına girmek istiyoruz aslında.
12:38Bunun için bir çalışmalar yapıyoruz.
12:40Bence bu çok önemli.
12:41Sosyal medya evet ama dijital platform olayını bence çok daha fazla büyütmemiz gerekiyor.
12:47Bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz zaten.
12:50Çekimlerimiz oluyor.
12:51Konserlerimizi çekiyoruz özellikle.
12:54Onların kayıtlarını şu an işte biriktirmeye başladık.
12:57Önümüzdeki zaman diliminde aynı zamanda bir YouTube kanalı açarak bunları yayınlamak istiyoruz.
13:02Tabii bunun da çalışmaları çok titizlikle devam ediyor.
13:05Çünkü biliyorsunuz sonuçta canlı konseri alıyorsunuz.
13:08Onun çalışmaları ve onların editleri falan çok farklı oluyor.
13:12Siz daha iyi bilirsiniz.
13:13Buna da titizlikle önem veriyoruz.
13:16Artık dijital yani hayatımızdan çıkaramayacağımız bir gerçek.
13:20En büyük benim amacım yani bizim amacımız diyeyim daha doğrusu.
13:24Türkiye'de bütün alanlarda her yerinde nasıl ulaşabiliriz?
13:28O çocuklara nasıl ulaşabiliriz?
13:30Neler yapabiliriz?
13:31İşte köylerde olsun.
13:32Bunun için büyük bir destek gerekiyor bizim için aslında.
13:35Biz zaten devletimizden istediğimiz desteği almanın yanı sıra.
13:39Yanında da mutlaka bir sponsorluk desteği de gerekiyor.
13:42Bilmiyorum yani bu dijital platformu şey gibi düşünün.
13:45Yani nasıl çocuklar mesela çıkıyorlar oyun oynamak için bahçeye.
13:49Hani bir zaman geçiriyorlar.
13:50Bir ortam yaratıyorlar kendilerine.
13:53Acaba mahallelere böyle bir şey koyabilir miyiz diye düşünüyorum.
13:56Hani gitsin istediği zaman hani sıkıldı.
13:58Hemen gitsin oraya bir müzik açsın dinlesin.
14:01Ama görsel yani sadece dinlemek yetmiyor.
14:03Görsel belki bir videoyla bir konuşma eğitici videolar olabilir.
14:08Oyun bahçesi gibi aslında bütün amacımız o.
14:11Oyun bahçesi haline getirir gibi.
14:13Bu düşünce belki de bilmiyorum.
14:15Hani bunu çok yapmak istiyoruz.
14:17İnşallah gerçekleşir.
14:18Şimdi biraz gençlere inmekten bahsetmişken Avrupa seyahatlerimin neredeyse tamamında bir konser dinlemeyi ya da izlemeyi seviyorum ve dikkatli ediyorum ona.
14:27Ama her gittiğim konserde işte en son Budapest'te de bir Lids konserine gitmiştim.
14:32Orada ortalama yaş 70'lerdeydi.
14:35Yani 2-3 benim gibi genç insan vardı 35'inde 40'ında.
14:39Türkiye'de de böyle mi?
14:40Yani dünya bundan korkuyor.
14:42Klasik müzik izleyicisi yaşlanıyor diye ama bizim Türkiye'de de bu geçerli mi?
14:46O kadar olduğunu düşünmüyorum.
14:47Yani biz de gittiğimiz festivallerde, konserlerde, yurt dışında gerçekten hatta işte dijital platformlarda da görüyoruz, konserleri izliyoruz gerçekten.
14:56Baya yüksek bu konuda.
14:58Yaş 60-70'ler yani ortalama baya yüksek gerçekten.
15:02Ama burada öyle değil.
15:03Yani bizim konserlerimize bakıyorum daha çok gençler daha ağırlıkta hatta.
15:08Yaş sınırı o kadar fazla değil yani onlar kadar değil.
15:11Ben Türkiye'de aynı şey olduğunu düşünmüyorum.
15:14Umarım bundan sonra da gençlere daha çok ulaşırsak daha da iyi şeyler, neticeler alacağımızı düşünüyorum.
15:20Peki burada klişe bir soru da sormak istiyorum.
15:22Şimdi biliyorum artık böyle frak giyip, tuvalet giyip, klasik müzik dinlemeye gitmiyoruz.
15:27Ama böyle bir jean, tişört ile de gidilemez.
15:30Yani bir Chopin işte ne bileyim bir tofun dinlenemez mi?
15:34Tabii ki dinlenebilir yani.
15:35Aslında bizim için önemli olan ne biliyor musunuz?
15:37Biz sahneye çıktığımız zaman şey tabii ki her zaman insanlarda o estetik güzellik falan giyim, kuşam hani onun tabii insan da karşı tarafta yarattığı etki yatsınamaz.
15:48Tabii ki çok farklı algılar oluyor.
15:50Fakat orada biz eserleri çalmaya başladığımız zaman o eserin içindeki o duygusal işte anlar işte ne bileyim işte romantik olsun, şiddet olsun.
16:00Hani biliyorsunuz orada müziğin getirdiği, eserin getirdiği farklı duygular insanı şey yapıyor.
16:07O ruh haline sokuyor.
16:08Bizi en çok etkeleyen çalanları, müziyenleri, seyirciye baktığınız zaman onun yüzündeki ifade size olan geçtiği elektrik, mutluluğu ya da işte ne bileyim o hissiyatı, o hayranlığı.
16:22Yani orada siz onun işte onu giymiş, bunu giymiş, aa böyle gelmiş falan diye düşünmüyorsunuz.
16:26Böyle bir şey yok aslında.
16:28Yani gerçekten sadece gözlerine bakıyoruz işin açıkçası.
16:32O bir gerçek.
16:33İnsanın suratına bakıyorsunuz, gözlerin içine bakıyorsunuz, o mutluğu, o zevki aldığını gördükten sonra öyle hani işte şöyle gitmek lazım, bu kıyafet de giymek lazım.
16:42Evet mutlaka bazı konserler, etkinlikler, gala konserleri olmuyor değil.
16:46Bazıları dreskot diyorlar işte şu şöyle olsun, böyle olsun olmuyor değil.
16:50Onlar da var.
16:51Ama bizim için o önemli değil inanın ki.
16:53İnanın ki orada konser bittiği zaman o insanın gözlerinden onu görüyorsunuz, o mutluluğunu görüyorsunuz.
16:59Verdiği elektriği görüyorsunuz.
17:00Biz ona daha çok hayranız işin açıkçası en büyük isteğimiz konser sonunda bunu görmek aslında.
17:06Hiç başka bir şeyin önemi yok.
17:08Orkestrada ayrılıyor üflemeler, yaylılar, perküsyon bir sürü parça var ama bir de kemanlar da ayrılıyor içinde.
17:14Evet.
17:15Birinci keman, ikinci keman, bir de baş keman var.
17:18Evet.
17:18Konserler söyledi.
17:19Biraz önce biraz anlattınız ama baş keman dediğimiz kişinin görevi tam olarak nedir, ne yapar ve birinci kemanla ikinci kemanla ayrı olmasının sebebi nedir?
17:28Birinci keman eserin melodilerini seslendiriyor, melodik kısmını.
17:33İkinci keman ona hem destek hem de ritim, daha ritim içeren bir şey oluyor, partisi oluyor.
17:40Notalar olayım diyeyim daha doğrusu.
17:42O bütünlüğüyle birbirini çok destekleyen, bütünleşen iki grup oluyor.
17:47Konsert master için söylüyorsunuz.
17:49Konsert masterimiz aslında şeften sonra gelen ikinci bir şef gibi oluyor.
17:54Yani bütün aslında şefle konsert master arasındaki o birliktelik onun bütününü orkestraya yansıtıyor.
18:02Yani orada konsert masterinin çok büyük önemi var şeften sonra.
18:06Onların arasındaki bütünlük bütün orkestrayı rahatlatan ve götüren bir isim ve enerjiyle devam ediyor.
18:12Size bu şekilde açıklama yapabilirim.
18:14Yani bütün enstrümanların aslında orkestra içerisindeki dengeleri çok farklı.
18:19Yeri geliyor işte biz atıyorum flütlerle birlikte oluyoruz ya da ne bileyim viyolalar fogotla birlikte oluyor.
18:26Fakat öyle bir şey oluyor ki sonuçta herkes bir bütün yani böyle herkes bir yerde toplanıyor ve aynı duyguyu, aynı heyecanla bir bütün haline geliyor diyeyim size.
18:35Sonrasında zaten bu tarz şeylerle bu denge bu şekilde gidiyor diyeyim daha doğrusu.
18:40Burayla ilgili son sorumlu şu daha sonra tekrar İstanbul Devleti Senfonu Orkestrası'na döneceğim.
18:45Hangi sanatçıyla konuştuysam, enstrüman çalan müzisyenle konuştuysam özellikle orkestra içinde biz nota okuyarak çalmaya çalışıyoruz, ezberden çalmıyoruz dediler.
18:55Peki orada hem nota okuyup hem şefi takip edip hem enstrümanı çalmak nasıl bir şey yani o nasıl oluyor?
19:01Aslında tabii bunun eğitimini küçüklükten beri alıyorsunuz. Notaya baktığınız zaman zaten öyle bir şey ki yani o sırada şefi de takip edebiliyorsunuz.
19:09E tabii sadece şefi de takip etmek yetmiyor. Aynı zamanda o ritimde o beraberliği sağlamak için de bir de diğer enstrümanları da deniyorsunuz.
19:20Yani hepiniz bir bütün bir homojenlik önemli olan orada bir bütün yaratmak yani.
19:26Fakat o şefin en ufak vuruşu bagetinin o ritminden tutun.
19:31O bageti vururken ki o hali bile size aslında bir müzik yaptırıyor.
19:37O çok farklı bir dengi yani onu şu an size tam olarak anlatamıyorum ama o hissiyat biz müzisyenlere geçiyor.
19:43O çok önemli bir şey zaten. Yani şefin enerjisiyle orkestranın gerçekten kimyasının uyuşması aslında en önemli şeylerden bir tanesi.
19:52O kimya oluşunca zaten ortaya çok güzel bir netice çıkıyor.
19:56Tabii her iki taraf da çok memnun oluyor. Özellikle tabii ki seyircilerimiz de zaten bence o enerjiyi kesinlikle hissediyor.
20:03Peki klasik müziğe hiç aşina olmayan belki daha önce hiçbir konsere gitmemiş izleyiciler için bir konsere davet edecek olsanız ya da önerecek olsanız ilk dinlemekini istediğiniz kişiler, eserler ya da konserler ne olurdu?
20:17Yani hiç bilmeyen birisi bence ilk şuna gitsin, şu ismi ya da şu konseri dinlesin öyle başlasın deseniz kim olurdu bu bestecisi?
20:25Çok zor bir soru sordunuz çünkü her bestecinin çok popüler eserleri var tabii ki. Yani sonuçta şu şu diyemem işin açıkçası.
20:34Ama bence en önemli şey bir kere bence her şeyden önce melodisini bildiği, popüleritesi çok yüksek olan bir konseye gitmesi gerekiyor.
20:42Çünkü şimdi normalde o müziği biliyor ama canlı olarak hiç seyretmediği için klasik orkestrayı hiç seyretmediği için bildiği müzikle o görselize alırsa o görselle aslında bambaşka bir ruh haline girecek diye düşünüyorum.
20:56Bir sonraki adımda onu çok daha farklı, şimdi buna gideyim, buna gideyim yani şey gibi düşünün bunu.
21:01Yabancı hiç bilmediği bir esere gittiği zaman tamam belki hepsi için söylemiyorum.
21:05Hani yüzde olarak tabii ki mutlaka beğenenler olur ama normalde hiç bilmediği esere gittiği zaman bazen çok yoğun olabiliyor, çok ağır olabiliyor.
21:13O zaman böyle hani bir uzaklaşıyorlar yani bir daha gelmek istemeyebilirler.
21:17Ama bildiği müzik, sevdiği bir programa gittiği zaman bir sonraki adımda çünkü görseli canlı gördüğü için o isteği çok daha farklılaşabilir.
21:25O zaman isteyebilir. Ben öyle düşünüyorum şahsen.
21:28Yeni sezon başladı. Biraz sizden şeyi anlatmanızı rica ederim.
21:31İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nı önümüzdeki günlerde nasıl, nerede ve ne zaman dinleyeceğiz.
21:37Çünkü ben bile biraz işin meraklısı olarak nedense yanlış bir bilgiden dolayı İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın sanki sadece özel gün ve gecelerde konser verdiğini düşünüyordum.
21:48Ama bir programınız var ve program başlıyorsunuz Ekim ayından itibaren biraz anlatır mısınız?
21:53İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın Ekim ayında bir sezon açılış konseri oluyor.
21:58Bu Ekim ayının başında ilk haftası ya da ikinci haftası olarak genelde ilk haftası Kültür Yolu Festivali'ne denk geldiğimiz için ilk haftasını festival kapsamında yapıyoruz.
22:08Gerçek açılışımızı 10 Ekim'de yapacağız. Normal sezonumuz Mayıs sonuna kadar devam ediyor.
22:14Biz her Cuma akşamı Atatürk Kültür Merkezi'nde konser veriyoruz.
22:17Saat 8'de konserlerimiz. Bunun yanı sıra bazı ekstra hafta sonları ya da hafta içi verdiğimiz konserler de olabiliyor.
22:26Gerek kendi arkadaşlarımızın o da müziği grupları, o da orkestrası aynı şekilde.
22:31Bu tarz konserlerimiz de tabii oluyor. Fakat bizim klasikleşmiş yıllardır konserimiz Atatürk Kültür Merkezi'nde Cuma akşamı saat 8'de gerçekleşiyor.
22:41Yurt dışına gitmek gibi durumlarınız var mı? Festivaller falan?
22:45Daha henüz yeni geldik. George Erescu Festivali'ne davet edilmiştik.
22:5067 yıldan sonra ilk defa bir Türk orkestrası olarak bu festivale katıldık ve davet aldık.
22:56Turnemiz çok güzel geçti gerçekten ve orada olan ilgi çok güzeldi. Gerçekten bundan da onur duyuyoruz.
23:04Şimdi önümüzdeki turnemiz Romanya Bükreş ve Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirecek.
23:10Bu çok özel bir salon. Gerçekten bizim için çok değerli.
23:1328 Ekim'de bir turnemiz olacak orada. Şu anki en yakın turni şeyimiz bu seneye de turnelerimiz olacak.
23:20Onunla ilgili şu an çalışmaları yapıyoruz. Görüşmeler, temaslar, festival yönetimleriyle.
23:27Fakat şu an belirli bir tarih ve şey olmadığı için şu an söyleyemiyorum.
23:31Ama en yakın turnemiz Ekim'de. 28 Ekim'de Romanya Bükreş'te gerçekleştireceğiz konserimizi.
23:37Ben çok teşekkür ederim ağzınıza sağlık. İyi ki geldiniz.
23:40Teşekkür ederim. Sağ olun.
İlk yorumu siz yapın
Yorumunuzu ekleyin

Önerilen