Herkes İstanbul'un göbeğindeki Polonya'yı merak ediyor: ''Biz onlardanız, onlar bizden''!

Gezelim

İstanbul Boğazı'nın ötesinde, 1800'lerin ortalarında, Polonyalı göçmenlerin kurduğu Polonezköy, ziyaretçilerine hem Karadeniz'in temiz havasını hem de otantik bir Leh kültürü yansımasını sunuyor.

Transcript

01:30Babam bu köyün emekli öğretmenlerinden.

01:34Babam tayini çıkınca bu köyde öğretmenlik yapmaya başlıyor.

01:38Bu şekilde de Polonezköy'de bir yaşantımız devam ediyor.

01:41Şöyle gerçekten de Polonezköy İstanbul'un en güzel mekanlarından biri.

01:48Yeşiliyle, doğasıyla, oksijeni nefes almak için mükemmel bir yer.

01:52İnsanlar buraya kahvaltıları için geliyor.

01:55Kahvaltı yapmak için geliyorlar.

01:57Piknik yapmak için geliyorlar.

01:59Yürüyüş parkurumuz var.

02:00Buradaki yürüyüş parkurunu da gezmek için geliyorlar.

02:03Kar yağdığında masal gibi oluyor.

02:06Yollarımız, ana yollarımız açık.

02:08Köyün içi biraz daha böyle hem açılır hem açılmaz gibi.

02:13Yani o karda yürümenin keyfini burada insanlar doya doya yaşayabiliyorlar.

02:17Tabi burada tescilli evler var Polonezköy yapısını temsil eden.

02:22Ama onlar da tabi çok az sayıda.

02:26Orijinal olarak yaşanan bir tane ev var o şekilde.

02:31Tamamen korunmuş şekilde.

02:34Diğerleri artık eskimiş veya işte revizyon görmüş.

02:37Kenarlarına işte eklemeler yapılmış.

02:39Ama Polonezköy o mimarisini temsil eden evlerimiz de var.

02:44Ben Vinci amcanın ahırına girerdim.

02:49Oradaki atölyesini kullanırdım.

02:51Topumu şişirirdim küçükken.

02:53Ve hep böyle hayal kurardım.

02:56Benim de böyle bir atölyem olur mu diye.

02:57Ki oldu.

02:58Hep onlardan görmüşümdür.

03:00Tabi o kuşaklar geride kaldı.

03:03Şimdi amca demiyoruz ama abi diyoruz.

03:07işte Fredy abi var, işte Daniel abi var, işte Bolek abi var.

03:11Gene o kültürü yaşatmaya çalışıyorlar.

03:14Onlar da bizim abilerimiz, amcalarımız.

03:16Polonezköy Kiraz Festivali her yıl Haziran'ın ilk haftası yapılan bir festival.

03:23Polonya'dan folklor ekibi geliyor.

03:24Kendi oyunlarını sergiliyorlar kendi kıyafetleriyle.

03:30Tabi o hafta sonu biz önceden reklamı yaptığımız için İstanbul'dan herkes bu şeye akın akın geliyor.

03:39Mesela bu seneki yapılan festival gerçekten de çok kalabalıktı.

03:42Polonezköy'ün tarihinde zaten ilk başta tarımla başlıyorlar.

03:46Sonra turizm ve tarım.

03:47Sonradan tarım bitiyor, turizm devam ediyor.

03:50Pansiyonculuk, işte bahçeler.

03:54Bu isimlerin hepsinin yabancı olması aslında hepsi şeydir.

03:58Gerçekten de oradaki yaşayan insanların isimleridir.

04:04Veya işte amcalarının, babalarının isimleridir.

04:07Açık olan tek.

04:20Sonrasında da şu dal.

04:37Tabi vefat eden çok oldu.

04:58Bazısı başka memleketlere de gitten oldu.

05:03Biz ama kaldık burada.

05:05Çok şükür.

05:07Köyde zor şartlar altında büyünüyor, kazanılıyor.

05:12Fakat çok şükür iyi ki o köylülüğü de yaşadık.

05:17Şu anda artık o kadar hayvanımız, şeyimiz yok.

05:21Eskisi kadar.

05:23Fakat yine köyümüz iyi ki var.

05:24Bir sürü kiraz herkes ekiyordu.

05:27Vişne, bütün meyveler vardı.

05:29Yalnız kiraz değil.

05:30Kendi hep kendim ektiğimiz, biçtiğimizle burada geçiniyorduk.

05:38Yalnız o değil tereyağı, yumurta, her şey İstanbul'a gidip satılır, geri getirilir.

05:43Fakat bunlar yani on tane, elli tane bin bir zorlukla götürüp getiriliyordu.

05:51Buraya birçok kendi tanıdık ailelerimiz.

05:55İlkbahar, sonbaharda bize uğruyordu.

05:58Uğramakla beraber biz onlarla arkadaştık.

06:02Neredeyse o devirde.

06:06Şimdi tabii daha kalabalık olarak bazen ilkbahar, sonbaharda yine gelen oluyor.

06:13Köyün kıymetini anlıyor der.

06:15Hep aynı aileler geliyordu.

06:17O çocuklarla beraber biz de büyüdük.

06:21Onun için güzel bir yaşam sürdük.

06:25Hep beraber.

06:27Ve kültürel de alışverişimiz oldu.

06:29Çünkü tiyatrocular, sinemacılar da çok geldi.

06:35Burada filmler çekildi.

06:37Türkan Şoray'ın filmi böyle birçok artistin.

06:40Onlar çok daha iyi konuşuyordu bizden.

06:44Birinci, ikinci nesil.

06:46Onlar eski kitaplardan çıkarıp tiyatrolar oynarlarmış.

06:51Büyük anne böyle sandıktan elbiseler çıkarırmış.

06:55Bir şeyler, tiyatro eserleri.

06:57Eski ahırlarda böyle ilk inşaat yapılan yerlerde eğlenceler.

07:02Eğlenceler kendi kendine eğlenceler yaparlarmış.

07:06Büyük anne onun rejisörlük yapıyordu.

07:09Anlatırdı hep kendileri.

07:12Enteresan.

07:14Yani kültürü bırakmamışlar yine de.

07:17Lisanı da öğrenmeye çalıştılar.

07:20Birçok lisanları gelenden gidenden de öğrenilmiş oldu.

07:23Burada birkaç lisan birden konuşulurdu.

07:28Çünkü İstanbul'un birkaç lisan konuşanı gelipti.

07:33Yani onlardan da öğreniyorduk ayrıca.

07:36Bilmiyorum böyle bir şanslı bir dönem yaşadık.

07:39Ne o zaten bir ay sürer.

07:42Başlar bitmez.

07:43Çünkü bir gün çörekler pişirilir, bir gün visküviler yapılır fındıklı, bir gün kaz doldurulur pişirilir.

07:56Bir gün başka bir yemek.

07:59Aynı günde hepsini yiyemezsiniz.

08:01Onun için böyle 5-10 gün sürer.

08:03Yılbaşı da olsun.

08:06Güzeldir yani.

08:08Herkes uğrar.

08:10Bir de herkes, her milletin adetine göre de zaten her bir şey hazırlanılıyor burada.

08:17Tedarik ediliyor.

08:19Onların yemekleri de eksik olan bazı adetler de telafi ediliyor.

08:24Onlarda herkes gelir, dolar, taşar köy.

08:28Evet, severiz yani süslemeyi her tarafı.

08:52Yemekleri, meyveleri, öyle bir şey.

08:55Kendi geleneklerimizi devam ettirerek yaşamamızı sürdürdüğümüz bir Polonya köyü haline getirdik.

09:19Ve bu bir yerden sonra insanların merak konusu olmaya başladı.

09:24Ya İstanbul'da Beykoz diye bir yer varmış.

09:27Polines köyü varmış.

09:28Avrupalarının yaşadığı bir köy varmış.

09:30Bir gidelim, bir görelim ne yapıyorlar, neler yapıyorlar.

09:33Ve bir anda aslında turizmle ilk tanıştığımız noktalar,

09:361900'ün ortaları ve 2000'lerin başlarında çok ilgi noktası haline geliyor.

09:43Turizmle tanıştıktan sonra kendi evlerimizin yatak odalarını misafir odası olarak kullanmaya başladık.

09:50Ve bir yerden sonra talep arttıkça restoranlar, oteller, işletmeler, tesisler açılmaya başladı.

09:56Ve bu noktada Polines köyün aslında en çok pik yaptığı dönemlere geldik.

10:01Sene 2000'lere doğru.

10:03Ve bizden sonraki birçok köyü de aslında bizim sayemizde belli bir ivme kazandırdık.

10:10Ve bu noktada da öncü köylerden biri olduğumuzu düşünüyorum.

10:13Yani hafta sonları çok 10 bin, 20 bin kişinin üzerinde misafir ağırlayan bir köy haline geldik.

10:20Ve çok mutluyuz aslında.

10:22Çünkü gelip insanlar, turistler geliyor.

10:24Neler yapıyorsunuz, neler ediyorsunuz merakla bunları bize sormaya başlıyor.

10:31Ve biz de o kadar mutlu oluyoruz ki.

10:32Çünkü kendi kimliğimizi başkasına anlatınca bu mirası aslında daha çok yaşattığımızı hissetmeye başladığımız için bu da bize mutluluk veriyor.

10:43Neden Polines köyü deyince aslında buradaki bütün işletme sahiplerinin hepsi Polonyalı.

10:48Her gittiğiniz yerde bir esinti Polonya'ya dair alacaksınız.

10:52Mustafa Kemal Atatürk de vefatından bir yıl önce Polines köyde cenazeye katılmak için geliyor.

10:59Ve belli bir saat, 4-5 saat bandında burada gelip ıstırahat ediyor.

11:04Bu da bizim için o kadar kıymetli bir şey ki.

11:07Gelen herkese söylediğimizde tüyleri diken diken oluyor ve çok mutlu oluyor.

11:11Bu bizim için çok büyük bir şans.

11:13Ve bunu koruyup geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.

11:17Yani biz burada abi, kardeş, amca, baba, dayı olarak yani kucak kucağıyız ve o kadar keyifli ki biz onlardanız, onlar bizden.

11:25Yani böyle bir ayrımcılık asla söz konusu değil.

11:27Cuma günü burada camimizde namazımız okunuyor.

11:31Cumartesi günü bizim köyümüzdeki kilise.

11:33Cumartesi akşamında kilisemizde vaaz veriliyor.

11:38Bütün buradaki Polonyalı kardeşlerimizle hep beraber kiliseye gidiyoruz.

11:43Aynimizi yapıyoruz ve dönüyoruz.

Kategori

Döküm

İlk yorumu siz yapın

Önerilen