Evrim Ağacı'nın dini görüşü, tanrı hakkında düşünceleri ve cennet (sonsuz mutluluk) eleştirisi bu videoda.
Bu video "Jahrein" kanalında bulunan "Evrim Ağacı ile KKHA" isimli videosundan alıntıdır. Daha fazla bu tarz video için beğenip abone olmayı unutmayın!
00:00Milyarlarca galaksi var onların içerisinde yüz milyarlarca yıldız var onların etrafında onlarca gezegen var ve dolayısıyla işte yaşam olabilir medeniyetler olabilir bilmem ne olabilir belki var olacak ama biz onları hiçbir zaman göremeyeceğiz eğer yeterince hızlı çözmezsek bu işte onlara ulaşmayı vesaire.
00:18Şimdi benim de zaten bunca gerçekliğin içinde yani bizim her konuştuğumuz saniyede 20 bin tane galaksiye olan görüşümüzün yok olduğu bir gerçeklikte gerçekten baldızımla sevişip sevişemeyeceğim önemli bir kanunludur ben bunu işte bunu algılayamıyorum anlatsabiliyor muyum ben sevişmeyiver baldızımla.
00:46Değil mi ya insan mı kalmadı be adam ya da bu evreni yaratan Tanrı'nın gerçekten odak noktası benim baldızım olabilir mi yani ben burada yok oluyorum açıkçası.
00:59Oradaki oradaki şey yer ya da işte sadece böylesi bir şeyi yaratan bir şey işte sen inandın sen inanmadın hadi şimdi sen sonsuza kadar yan sen sonsuza kadar mutlu ol.
01:12Bu arada sonsuza kadar mutlu olmak insanların zandığı kadar iyi bir şey değil.
01:16Yani birazcık psikoloji bilen biri bunun kısa sürede ne kadar büyük bir soruna dönüşebileceğini.
01:20Çünkü sonsuz kavramını anlayamıyor insanlar.
01:24Sonsuza kadar yaşayabiliyor olmak sonsuza kadar mutlu ol.
01:28Bir kere eğer nöronlarımız şu nöronlarımız böyle kalacaksa dediğin satiyasyona doygunluğa ulaşacak bir yerden sonra.
01:35Ve insanları mutlu etmesi gereken şeyler rahatsız edici olmuyor.
01:38The Man From Earth izledin mi The Man From Earth en sevdiğim filmlerden birisidir izledin mi?
01:42İzledim baya baya oldu ama hatırlıyorum.
01:44Orada bak psikolojik olarak çok güzel yaklaşıyor.
01:48Bir noktada orada bu arada filmi bilmeyenler için adam doğduğundan beri hiç ölmemiş.
01:55İşte kaç 4 bin 5 bin yaşında bir Cro-Magnon aslında.
01:59Ve modern dünyada arkadaşlarına bunu itiraf ediyor.
02:02Diyor ki ben diyor hiç ölmedim diyor yani.
02:03Ve hep kılık değiştirerek isim değiştirerek yeni yaşamlar uydurarak hayatıma devam ettim diyor.
02:09Tamam mı? 14 bin yaşında bu arada.
02:10Ben diyor bir mağara adamı.
02:12Spoiler vermeyelim.
02:13Çok spoiler vermeyeceğim ama bir noktada kız diyor ki doğduğun zaman neredeydin diyor.
02:18Böyle bir atılım yapıyor.
02:20Sen diyor doğduğun yere götürsek diyor şimdi diyor neredeydi diyor doğduğun yer.
02:24Adam da diyor ki ben doğduğum yeri bulamam çünkü doğduğum yer artık yok.
02:29Yani sen diyor çocukken nerede doğdun diyor.
02:32Diyor ki Alabama'da bilmem ne.
02:34Bakkala nasıl giderdin diyor.
02:36Şimdi gitsem bakkalı bulabilir misin?
02:37Yani 20 yıl içinde bile dünya ne kadar değişmiş.
02:39Yani adamın doğduğu yer yok.
02:41Ve diyor ki ben diyor sinirsel bir limiti olan bir beyniyle limitlenmiş bir insan olarak 100 bin yılda yaşasam hep böyle imgeler var diyor.
02:54Onun dışında böyle %100 geçmişini hatırlamak işte inanılmaz bir bilgeliğe ulaşmak mümkün değil.
02:59Ve bu bana çok mantıklı geldi.
03:02Ve oradaki kişi 4-5 bin yıldan söz ediyoruz.
03:05İnsanlar sonsuz kavramını anlayamıyorlar.
03:07Sonsuz süreyle belli bir şey yani bir şeyler yapabiliyor olmak demek.
03:13Yapılabilecek her şeyi sonsuz kere yapmak demek bir yerde.
03:17Ve dolayısıyla hadi bir ilk seferde eğlenceli rollercoaster'a bindin diyelim ki ikinci seferde eğlenceli, üçüncü seferde eğlenceli, beşinci seferde eğlenceli, yüz kere, bin kere, yüz bin kere ve ne kadar çok çeşitlilik olursa olsun onları yapabileceğin kadar da zaman var.
03:31Yani burada şunu anlıyoruz yaşamayı eğlenceli sıra dışı yapan şey süre kısıtının olması aslında.
03:39Süre kısıtı olmasaydı bu yaptığımız şeylerin o zaman anlamı olmazdı aslında.
03:45Çünkü o zaman illaki bir şeyleri yapabilecek birileri çıkardı sonsuz zaman içerisinde.
03:50Ama çok kısıtlı zamanlar içerisinde bir şeyler yapmaya çalışmak işte o insanın sürekli aradığı anlam algısını bence çok besleyen bir şey.
03:57Yani bir şey diyeceğim şimdi çağrı ben sana kırk tane inanılmaz bal tanesi huri versem sonsuza kadar yine sıkılır mısın kardeşim onu mu diyorsunuz?
04:07Kesinlikle sıkılırsın kesinlikle.
04:09Kaçarı yok yani ya bunlar deneysel olarak da gösterebilir.
04:13Ha şimdi tabii ki şimdi sonsuz güçte bir şeyler söz ederken tabii çok şey yani parmağının ışıklatmasıyla o satiyasyon sınırını değiştirir kaldırır.
04:23Tabii ki yani bunlar çözümü olmayan şeyler değiller.
04:25Elbette sonsuz güçte bir şeyle uğraşırken her şeyin çözümü var.
04:32Ama söylemek istediğim şey yani şeyi sordun ya hani baldızını atlamanla mı ilgileniyor diyor.
04:38Bunların var olan toplumsal sorunlara çözüm olarak üretilmiş yasa koyma çabaları yani sosyolojik çabalar olduğu bence çok belli.
04:47Dolayısıyla yani işte sürekli bir işte mucize arayışı var hani bunu nereden bildiler şunu nereden bildiler falan filan diye ama kesinlikle şey olabilir.
04:59Bir süper gücün gönderdiği bir kural dizisi olabilir.
05:02Ben bu olasılığa her zaman açığım ama şu ana kadar o bu çok olağanüstü bir iddia.
05:09Çünkü hem o kuralların olağanüstü bir yaratıcı tarafından gönderildiğini söylüyorsun hem de olağanüstü yaratıcının var olduğunu söylüyorsun.
05:16Niteliklerinin bu olduğunu iddia ediyorsun şöyle olduğunu iddia ediyorsun.
05:19Bunun için olağanüstü düzeyde kanıt görmek gerekir ki ben daha başlangıç seviyesinde bile şahsen kanıt göremiyorum.
05:28Bir de tabii burada şey çok büyük bir problem doğrulama önyargısı.
05:33Yani maalesef hiçbirimiz şey doğmuyoruz boş levhalar olarak doğmuyoruz.
05:40Sadece sinir bilimsel bir iddialeri sürmüyorum burada.
05:43Aynı zamanda kendi benliğimize edinene kadar kültürümüz tarafından bize birçok şey enjekte ediliyor.
05:49Dolayısıyla çok ciddi bir doğrulama önyargısıyla başlıyoruz hayata.
05:53Hayata başlamayı sıfır doğum anından almıyorum da işte ne bileyim 16, 17, 18 yaşından alıyorum.
05:59Tamam mı?
05:59Çok ciddi bir doğrulama önyargımız var.
06:02Yani benim ailemin, kültürümün söylediği şey doğru olmalı.
06:06Yoksa niye beni kandırsınlar?
06:07Orada bir sosyal kimlik teorisi devreye giriyor.
06:14Dolayısıyla yoksa beni kandırmaya çalışan bir kabilenin partisi olmak istemiyorum ben diyecek yoksa.
06:20Çünkü biliyorsan kabilenin seni kandırmaya çalıştığını.
06:23Dolayısıyla o doğrulama önyargısıyla yola çıktığımız için onu doğrulayıcı şeyler arıyoruz.
06:29Ve bu bilimin en önemli durdurucularından bir tanesi.
06:32Bilimin bir numaralı kuralı ne yaparsan yap ama ne yaparsan yap kendini kandırma.
06:38Kendini kandırma çünkü bu çok büyük bir problem bilimde.
06:42Ve bunu sağlamak çok zor.
06:43İşte bizim bilimde çözmeye çalıştığımız en temel problem bu.
06:46Nasıl yaparım ki ben bu deneyi?
06:49Deneyin düzeneğinin kendi istediğim sonucu çıkacağı şekilde ayarlamadığımdan emin olayım.
06:55Çünkü ister istemezsen ona önyargı introduce edebilirsin.
06:58Benim çalışma konum.
06:59Sonucu öngörebilirsin sonuçta.
07:01Tahminde bulunarak yola çıkıyorsun zaten.
07:03Tabii ki.
07:04Aynen.
07:04Zaten hipotez dediğin şey eğitimli tahmin.
07:07Ya ha şu şöyle oluyor olabilir diyorsun.
07:09Ve sen sonra aslen onu çürütecek bir deney kurman gerekiyor.
07:13Ama çürütebilmeye başlaman için öncelikle o hipotezin doğru olduğunu gösterecek bir deneysel bulgu olması lazım.
07:19Ve o deneysel bulgunun hani ona teğet geçip aa öyle değilmiş dedirtmesi lazım sana.
07:24Ki ha hipotezim yanlışmış diyebilesin.
07:25Ama o teğet geçmeyi bir yanlış ayarlarsan o hipotezini doğruluyormuş gibi sonuçlar veren o yüzden zaten başkalarının deneyi tekrar edebilmesi çok önemli.
07:35O yüzden ilk çıkan araştırmaya atlamamak çok önemli.
07:38O yüzden ilk patlama yalanlandı diyen ilk çalışmaya manşetlere taşımamak çok önemli.
07:45Bunlar hep birbirine bağlı sorunlar tabii ki bilimde ve bilim iletişiminde.
07:49Peki.
07:49Benim doktora konumdu bu arada şey.
07:51Ha evet doktora konusunda bilim insanları kendi doktoraları ile ilgili entuziyast olurlar.
07:57Bakalım sen ne kadar entuziyastın bu konuda.
08:00Ben çok yani çok fazla ya abi doktora çok tuhaf bir şey ya.
08:04Yani uğraşıyorsun ediyorsun ediyorsun bir şeyler yapıyorsun.
08:06Savunuyorsun falan böyle pis pis bir şey.
08:09Evet sonra yani hiçbir şey ilerletmediğini hissederek mezun oluyor.
08:14Bazıları böyle çok güzel çalışmalar yapıyor da.
08:16Lan ne yaptım ki ben şimdi işte yani böyle bir boşlukta kalma hissi yarattı bende.
08:22Eşim çok geçirmeye çalıştı onu.
08:24Onda da halbuki aynı his olmasına rağmen.
08:26Çok yaygın bir his bu doktora öğrencilerinde.
08:28Çünkü hepimiz zannediyoruz ki hani öyle havalı bilim insanı şeyi var ya Einstein'lar,
08:32John Nash'lar falan.
08:34Üç sayfa şey tez yazıyorlar.
08:36Üç sayfayı atıyor hocasının önüne.
08:38İşte hocası böyle gözlüğünü indiriyor.
08:40Önce bir şüpheci yaklaşıyor.
08:41Sonra bir okuyor.
08:42Vay be diyor işte.
08:44Yani milyarda bir belki yani onun olma ihtimali.
İlk yorumu siz yapın