- 3 gün önce
Kategori
🗞
HaberlerDöküm
00:00Müzik
00:00Sevgili izleyiciler, Cumhuriyet TV ekranlarına hoş geldiniz.
00:17Bugün stüdyomuzda çok özel bir konuğumuz var.
00:20Kiminiz onu siyaseten tanıyor, kiminiz de katıldığı davalardan.
00:24Avukat Sevda Gül Tunçer, Cumhuriyet TV'de hoş geldiniz.
00:28Hoş bulduk, teşekkür ederim.
00:30Nasılsınız öncelikle?
00:31İyiyim, sağ olun. Sizi sormalı.
00:32Teşekkürler.
00:33Şimdi genel bir soruyla başlamak istiyorum Sevda Gül Hanım.
00:37Çok uzun zamandır Türkiye'de olağanüstü bir süreç yaşıyoruz.
00:41İşte buna siyasiler de dahil, yargı mensupları da dahil, gazeteciler de dahil.
00:47Ve Türkiye'de yaşanan bu süreci hukuken açıklamak mümkün mü?
00:51Nasıl bir sürecin içerisindeyiz?
00:53Türkiye'de bugün yaşadığımız tabloyu salt hukukla açıklamak mümkün değil.
00:57Çünkü hukuk siyasetten tamamen bağımsız bir mekanizma değil.
01:02Normal şartlarda, sağlıklı demokrasilerde hukuk siyasetin de sınırlarını belirlerken biz de tam tersi.
01:09Siyaset hukukun sınırlarını belirliyor.
01:11Nitekim hakkında onlarca ihbar kaydı bulunan, Bülent Arınç'ın kendisi hakkında sarf ettiği, Ankara'yı parsel parsel FETÖ'cülere sattı söylemini dahi bizim ihbar kabul edebileceğimiz,
01:24Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin eski başkanı Melih Gökçek hakkında tek bir işlem dahi yapılmadan,
01:29yapılan diğer tüm operasyonlar halkın nezdinde hiçbir zaman siyasetten bağımsız ya da tarafsız olarak değerlendirilmeyecektir.
01:38Biz bugün içinde bulunduğumuz tabloyu hukukun üstünlüğü kavramıyla açıklayamıyoruz.
01:42Siyasetin üstünlüğü gerçeğiyle açıklayabiliyoruz.
01:46Kanunlar var evet ama kanunların uygulanması son derece keyfiyete dönüşmüş durumda.
01:51Bu da toplumun tüm kesimleri tarafından artık inkar edilmeyen, kabul edilen bir gerçek maalesef.
01:56Şimdi Melih Gökçek'ten bahsettik ya, hatırlarsanız ABB'ye yapılacak operasyonu gece yarısı Melih Gökçek hepimize duyurmuştu sosyal medyada.
02:07Bunu biz bazı gazetecilerde de görüyoruz.
02:10Aslında dosyada gizlilik kararı var, açıklayamaz ya da kimse bilmiyor ancak bazı isimler önceden haber alıyor.
02:17Bu da hukuken, yani yozlaşma mı denmeli buna ne denmeli?
02:22İşte keyfiyet, keyfi bir uygulama var.
02:24Hukukun sujeleri, objeleri, tarafları, konusu olaya göre değil, kişiye göre belirleniyor.
02:32Bir de sevda yunanım.
02:35Şimdi gazeteciler bahsettik, siyasiler, belediye başkanları, yerel yöneticiler, Ekrem İmamoğlu,
02:43Vesun Emdar Şahal, Fatih Altaylı, Furkan Karabağ.
02:46Yani ben bu ismi sayarım.
02:47Programın süresi bitene kadar devam ederim.
02:50Hepsi cezaevinde.
02:51Burada düşman ceza hukuku diye hukukçuların tabir ettiği bazı siyasilerin de kullandığı bir terim var.
03:00Bu terime mi uyuyor şu anda bu insanların cezaevinde olması?
03:04Evet bu tam olarak düşman ceza hukukunun yansıması.
03:08Şimdi şunu söylemek isterim bu kavram siyaseten üretilmiş bir argüman değil.
03:12Bu Alman ceza hukukçusu Jakobs'un teorisi ve bazı alt başlıkları içeriyor.
03:19Bunlardan bazıları siyasi partilerin baskılanması, ifade hürriyetinin bastırılması, medyanın iktidarın tek elinde bulunması,
03:27muhaliflere farklı uygulamalar yapılması, keyfi tutuklamalar yapılması gibi alt başlıklar ve
03:32tam da sizin saydığınız isimlerle de bugün içinde bulunduğumuz tabloyu da özetleyen ve son derece uyumlu alt başlıklar aslında maalesef.
03:40Biz bu uygulamaları az önce söylediğim gibi olay bakımından görmüyoruz.
03:47Çünkü normalde ceza hukuku suçu cezalandırırken düşman ceza hukuku kişiyi cezalandırır.
03:54Kişiyi bir birey olarak görmez, bir tehdit olarak görür.
03:57Kişiler kimliğinden ötürü, düşüncelerinden ötürü, ahidiyetinden ötürü cezalandırılır.
04:03Ve biz de tam olarak bugün bu süreçleri yaşıyoruz.
04:07Buna düşman ceza hukuku denir.
04:08Bu hukuka yara veriyor maalesef.
04:12Ancak bunun da ötesinde hukukun yara alması demek toplumun adalete olan güven duygusunun sarsılması demek.
04:22Ve bundan sadece bu uygulamaların mağduru olan kesimler etkilenmez.
04:27Bu güven kaybını yaşamaz.
04:28Toplumun tamamı bu adalete olan güven duygusunu yitirir.
04:32Nitekim bugün Türkiye'de kimse hukuka güvenmiyor var mı acaba bana bir şey olmaz, benim başıma bir şey gelmez diyen vatandaştan bahsediyorum bu arada.
04:43Yok ve dolayısıyla bizim toplumsal huzurumuz da yok.
04:46Bu somut gerçeklik.
04:48İnsanlar hukuka güvenmediği süre boyunca kendi adaletlerini sallama yolunu mu tercih ediyorlar bu durumda?
04:54O işin ayrı bir boyutu.
04:57Hukuka güven duymamak ayrı, adalete geç erişmek ayrı.
05:02Onun en önemli sebeplerinden biri bu.
05:04Adalete geç erişmek.
05:06Maalesef geç gelen adalet, adalet değildir.
05:08Bugün bir mağduriyetiniz hakkında bir yargı makamına başvursanız, dava açsanız yıllar boyunca hakkınıza kavuşmayı bekliyorsunuz.
05:16Ve nihayetinde de bunun da bir garantisi yok.
05:18Bunun pek çok sebebe etkeni var aslında.
05:21Yavaş işlemesi.
05:22Yavaş işlemesi, çok liyakat esasıyla işlememesi, denetim mekanizmalarının bulunmaması vs. gibi bu başlıkları çok arttırabiliriz.
05:34Peki yurttaş dışında yani hukukçuların da böyle bir endişesi var mı güven duymamak gibi?
05:40Çünkü şunlara çok rastlıyoruz.
05:42İşte hakim savcılık sınavlarında yüksek puan alsa da mülakattan elenen gençler.
05:48Hatta bu yüzden canına kıyanlar oluyor.
05:50Böyle bir adaletsizlik var şu anda.
05:52Somut olarak var bu.
05:54Hukukçular kendi arasında konuştuğunda bir güven ortamından bahsedebiliyorlar mı?
06:00Şimdi bize sorduklarında ne iş yapıyorsunuz diye.
06:02Hukukun olmadığı bir ülkede hukukçuyum cevabını veriyoruz.
06:05Evet maalesef durum bu.
06:06Ben de üç kere hakimlik mülakatlarından elendim.
06:09Yazılı sınavı kazandım yüksek puanlarla.
06:11Ancak mülakat dediğimiz şey torpilin konuştuğu açık söyleyelim bir müessese ve sağlıklı objektif kriterlere dayanmıyor.
06:21O sebeple bu hayaller içerisinde bulunan gençler varsa bu hayalinden vazgeçmek durumunda kalıyor.
06:26Daha siz adaleti tesis edecek kişiyi seçerken en başta adaletsizlik yapıyorsunuz.
06:31Daha sonra avukat olarak mesleğinize devam ettiğinizde hakim savcı olma hayaliniz yoksa ya da bundan vazgeçmek zorunda kaldığınızda bu sefer de içerideki yozlaşmayı görüyorsunuz.
06:39Şimdi evet hukuk çok bağımsız değil.
06:43Bunu açıkça söyleyebilirim.
06:45Her dosya için bu geçerli olmayabilir.
06:47Siyasal yönü olmayan dosyalar bakımından böyle bir tarafgirlik olmayabilir.
06:52Burada da liyakat esası var.
06:53Adam kayırarak oluşturduğunuz bir sistemde nasıl bir liyakat beklentisine girebilirsiniz.
07:00Maalesef yargının tüm unsurları hem vatandaş penceresi hem mesleği icra eden avukatlar hem belki memurlar
07:07diğer hakimler savcılar gördükleri baskı itibariyle de ses çıkaramıyor oluşları itibariyle de aslında herkes bu durumlardan muzdarip bunun mağduru.
07:19Şeyi hatırlarsınız ben hiç unutmuyorum onu bir kura çekilecek Cumhurbaşkanı tarafından AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin şunu ifade etmişti.
07:29Benim yeğenim de burada işte adını hatırlayamıyorum şu an beyefendinin.
07:34Dağandı galiba.
07:35Dağandı galiba evet.
07:37İşte bir selam ver hadi.
07:39Yani bu sanırım saklanmıyordu artık yapılacak torpil.
07:43Kimseden hesap verme korkuları olmadığı için mi böyle yani?
07:47Doğru.
07:48Yanlışı uygulayıp yanlış yaptıkları konularda halka hesap verme sorumluluğu da hissetmiyorlar.
07:53Artık gözümüze soka soka adam kayırmacılığı yapıyorlar.
07:56Çok açık söylediniz ismini bilmek zorunda mıydık hatırlıyoruz unutmamışız bile mesela.
08:02Nasıl burada bir tarafsızlık olduğundan bahsedebiliriz biz?
08:06Bu insanların aklına elbette haklı olarak şüphe düşürüyor.
08:09Bu hesap vermeme kültü de bize 2017 referandumuyla mı geldi?
08:13Bunun hakkında başka bir soru soracağım ama şimdi konusu açıldı diye soruyorum.
08:17Bununla geldi sanırım.
08:18Ben çok hesap veren olduğunu hatırlamıyorum ya.
08:23Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde.
08:25Hani 2010'da referandum olmuştu yine.
08:29Darbeciler hesap verecek deniyordu.
08:30Kimsenin hesap verdiğini hatırlamıyorum.
08:32O dönem yetmez ama evet.
08:34Güç kimin elindeyse.
08:36Onun iktidarı devam ediyor.
08:38Onun gücü iktidardan çekilse dahi maalesef gücü eline geçirenler tarafından hesap sorulur olarak görülmüyor.
08:45Şimdi farklı da bir konuya değinmek istiyorum.
08:49Bu mesela Avukat Serdar Öktem, Sinan Ateş cinayeti bunlar da şunu gördük.
08:56Bu cinayetler yeni nesil çeteler aracılığıyla eşleniyor.
08:59Bu yeni nesil çeteler de kendilerine 90'ların popüler çizgi filmlerinin isimlerini alıyorlar.
09:05Casper'lar, Dalton'lar daha farklı isimler.
09:09Ama genelde o tetikçi olarak kullanılan kişilerin biz 18 yaşından küçük çocuklar olduğunu görüyoruz.
09:17Peki bu durum hukukun bir açığı gibi mi kullanılıyor?
09:21Nasıl olsa müebbet ceza almıyor.
09:2324 yıla ya da tam süresine bilmiyorum ne yazık ki.
09:27Hani düşürülüyor.
09:27O zaman biz çocuk kullanalım bu işte.
09:32Suça sürüklenen çocuk bir yere tabir ediliyor.
09:35Bu hukukun bir açığı mı?
09:37Aslında bu durum hukukun açığından çok sosyal ve siyasal çürümenin göstergesi.
09:43Güzel bir konuya değindiniz.
09:46Dediğiniz gibi pek çok olayla birlikte bu bizim gündemimizde yer alan bir tartışma.
09:50Ben de bunu detaylandırmak isterim.
09:52Birkaç başlıkta incelememiz gerek bizim bu konuyu.
09:55Öncelikle 18 yaş altı suçlular için kullanılan tabir suça sürüklenen çocuk.
10:01Burada yaklaşım 18 yaş altı olan ergin olmayan bireyin yani çocuğun suç işlemesindeki sorumluluğu onun kendi iradesinden çok korunamamış olmasını da arar.
10:15Çocuğun suça itilmesi onun alacağı cezadaki indirimle ilgili olmakla da birlikte hiç salt bundan ibaret değildir.
10:23Asıl olarak devletin koruma mekanizmalarının işlememesiyle ilgilidir.
10:27Çocuk istismar ediliyor olabilir.
10:30Eğitimden yoksun kalmış olabilir.
10:32Sağlıksız bir aile ortamında bulunuyor olabilir.
10:35Bizim ceza tartışmasından önce o çocuk neden orada neden korunamadı diye sormamız gerek.
10:41Ve tabi tek bir noktaya odaklandık bu konuda tartışmalarımızı yürütüyoruz ama bu yaklaşımla ele alırsak konuyu bizim asıl olarak sağlıklı bir toplumda yaşamamızın gereği, asıl onarımı sağlayacak yaklaşım yöntemi de bu.
11:00Neden?
11:00Çünkü cezalandırıcılıktan önce önleyici yaklaşım.
11:03Diyelim ki önleyemedik ve çocuk suça sürüklendi.
11:09Bu suçun faili oldu.
11:11Cezalandırmalar nasıl oluyor?
11:13Ondan da bahsedelim biraz.
11:14Üç ayrı grup var burada.
11:1612 yaş altı çocuklarda ceza verilmez.
11:1912 yaşını doldurmamış çocuklarda.
11:21Çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanır.
11:23Bunlar eğitim, barınma, sağlık gibi tedbirler.
11:27İkinci grup 12-15 yaş arası.
11:29Burada çocuğun yaptığı eylemde, işlediği fiilde bunun hukuken anlam ve sonuçlarını kavrama yetisi var mı diye bakılır.
11:39Bu yetinin olmadığına karar verilirse yine ceza verilmez.
11:4312 yaş altı gibi güvenlik tedbiri uygulanır.
11:45Bu yetinin var olduğu kabul edilirse ceza verilir.
11:49Verilecek cezada 1 bölü 2 oranında, yarı oranda indirim yapılır.
11:52Son grupta 15-18 yaş arası.
11:55Burada doğrudan ceza verilir.
11:57Verilecek cezada 1 bölü 3 oranında indirim yapılır.
12:00Evet bunlar ciddi indirimler.
12:02Doğru.
12:03Ancak bunun yanı sıra infaz rejimi apayrı bir konu.
12:07Şimdi 10 yıl ceza almanız demek, 10 yıl hapiste kalacaksınız demek değil.
12:12Bu yetişkinler için de böyle.
12:14Nitekim bazı suçlarda 10 yıl ceza alıyorsunuz.
12:171 yıl sadece kapalı cezaevinde kaldıktan sonra açık cezaevine geçme hakkını elde edebiliyorsunuz.
12:22Bu ne demek?
12:23Toplumsal hayata yeniden karışmak demek.
12:26Çok kısa bir sürede.
12:27Ve cezanın asıl amacı ıslah etmekken, ıslaha dair bir yol ve yöntem izlenmiş mi?
12:33Bir çalışma yürütülmüş mü?
12:35Bu sağlanmış mı?
12:36Bunun sonuçlarını tam olarak ölçmüyoruz biz aslında.
12:39Bizim infaz rejimine biraz odaklanmamız lazım.
12:42Burada doğal olarak ben ceza almam algısı oluşmuyor da bir yaptırımı olmaz.
12:48Algısı var.
12:49Ceza alsam da bir yaptırım yok.
12:51Yani korkutluyor insanları.
12:53Evet caydırmıyor.
12:54Ceza değil.
12:55Uygulanması aslında esas.
12:57Bir diğer başlık.
12:59Bunu kriminoloji, bilim inceler, psikoloji inceler, sosyoloji inceler.
13:03Birçok bilimsel çalışmanın neticesinde aslında ve insanlık tarihinin eskiden bu yana süregelen uygulamaları neticesinde ceza kanunları ve sistematiği oluşur.
13:13Yapılan araştırmalar ortaya koyuyor ki bir toplumda cezaları artırmak, o toplumda suç oranlarının doğrudan düşmesi demek değil.
13:23Böyle bir doğrusal orantı yok.
13:24Hatta çok ilginç gelecek belki, idam cezasının kaldırıldığı 11 ülkeden 10'unda cinayet oranlarının düştüğü gözlemleniyor.
13:34Neyle alakalı peki bu?
13:36Çok net bir tespit yapılamıyor.
13:39Yani cezaların artırılması sonuç anlamında bir etki yaratabilir ama insanı suça sevk eden noktada çok etkili olmuyor.
13:49Bunun çalışması hala yapılıyor tabii ki.
13:51Yine ABD'de mesela idam cezasının olduğu bazı eyaletlerde idam cezasının bulunmadığı diğer eyaletlere göre cinayet oranları daha yüksek.
14:01Ya da İran, Çin gibi idam cezalarının bulunduğu başka diğer ülkelerde suç oranlarının düşük olduğunu söylemek çok mümkün değil.
14:11Ekseriyetle suç oranları refah seviyesinin yüksek olduğu ülkelerde düşük.
14:16Burada doğrudan orantı var refah seviyesiyle ilgili.
14:18Eğitimin, eğitim seviyesinin yüksek olduğu ülkelerde düşük.
14:24Bizim bu açılardan da konuları ele almamız gerek.
14:27Bunu ifade etmek istemiştim.
14:28Çok kapsamlı bir yaklaşım aslında bu.
14:31Yine 18 yaş altı suçluluğa dönersek,
14:35burada baktığımızda bugün Türkiye'de 3,5 milyon ev genci var.
14:40Ne demek bu?
14:40Bu gençler eğitimde yoklar.
14:42Çalışma hayatında yoklar.
14:44Biz bugün eğitim süresinin kısaltılmasını konuşuyoruz ama mesele eğitimin süresi değil, eğitimin niteliği.
14:52Çocuğun aldığı eğitim ona meslek kazandırıyor mu?
14:55Onu hayata hazırlıyor mu?
14:57Ona bir genel kültür kazandırıyor mu?
14:59Entelektüel kimlik kazandırıyor mu?
15:02Bizim buna bakmamız lazım.
15:03Eğitimi nitelikle hale getirmemiz lazım.
15:05Yoksa eğitimi uzun da tutsak, kısa da tutsak, o eğitimden çıkmış ve ev genci olmaya aday bir çocuk,
15:14işte bu saydığınız suç örgütleri için maalesef tırnak içinde verimli bir kaynak haline geliyor.
15:20Bugün gençlerin kaybedecek bir şeyi yok.
15:24Ne derler?
15:24Hayatta kaybedecek bir şey olmayan insandan korkacaksınız.
15:27Tabii ki.
15:28Sahip oldukları bir şey yok.
15:31Bir şeye sahip olma hayali dahi yok.
15:33Geleceğe dair tutunma hayali dahi yok.
15:35Sanıyorum bir topluma yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri bu.
15:43O toplumun çocuklarını yani geleceğini kaybolmuş bir nesil haline getirmek.
15:48Bu bilinçli gibi aslında.
15:50Ve bize bu kötülük yapıldı.
15:52İşte bu konunun birçok, bu sorunun birçok sebebi var.
15:55Birçok açıdan ele alınması lazım.
15:56Başta da söylediğim gibi bu sadece bir hukuk açığı değil.
15:59Biz toplum olarak vicdanımızı rahatlatmak ya da vicdani tatmini sağlamak için zaman zaman cezaların arttırılmasını istiyoruz.
16:07Ancak dediğim gibi bu daha geniş bir perspektif ve bütüncül bir tedavi yaklaşımı gerektiren bir mesele.
16:14Sosyal medya da mesela bu konuda çok etkili.
16:17Özellikle çocukların suçu görüp, çeteleri görüp onların arasına girmesi, onlarla kaynaşması açısından sosyal medyanın da etkisi.
16:25Muhakkak, muhakkak var.
16:26Pek çok etken var.
16:27Dediğim gibi sadece cezaların düşük olması ya da ceza noktasında çocuklara indirim yapılması değil.
16:35Bundan ibaret değil yani mesele.
16:36Çok daha büyük bir soru.
16:37Şimdi Sevda Gül Hanım, siyasetin içinde de bulunduğunuz için şunu da sormak istiyorum.
16:43AKP kulislerinden zaman zaman bilgiler sızıyor.
16:46Bunlardan en dikkat çekeni, iktidar 2026'da bir yeni anayasa hazırlığında, 2027 için de bir seçim düşünüyor denildi.
16:56Daha önce de aktif siyasetin içindeydiniz.
16:59Az çok bu durumlara da hakimsiniz.
17:02Ve yıllardır da doğal olarak AKP iktidarı ile hepimiz, yani AKP iktidarı ile yaşıyoruz.
17:10Bu söylentiler içerisinde sizin yeni anayasada nasıl bir beklentiniz var?
17:16Şayet böyle bir hazırlık varsa, böyle bir şey meclise sunulursa, mesela sizin beklentinizi ben merak ediyorum.
17:23Şu şerri koymak isterim.
17:24Yeni anayasayı kurucu iktidarlar yapar.
17:27Burada yapılabilecek olan sadece anayasa değişikliğidir.
17:29Bir de bizim bu tartışmaları anlamlandırmamız için şu anayasa hükmünü hatırlamamız gerek.
17:38Cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin dönem sınırlaması.
17:41Şimdi bir kimse anayasaya göre iki defa cumhurbaşkanı olabilir.
17:45Bunun tek istisinin aslında meclisin bir erken seçim kararı alması.
17:49Bu durumda üçüncü kez cumhurbaşkanlığına aday olunabilir der anayasa.
17:53Bu durumda Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın 2028 seçimlerinde aday olması mümkün değil.
17:58Buna farklı yorum getiren kesimler de var.
18:02Bir an için onun doğru olduğunu ya da esas alındığını kabul etsek bile her halükarda bizim tekrar adaylığı konuşabilmemiz için bir erken seçim kararı alınması gerek.
18:13Bu tartışmaların büyük ölçüde sebebi bu.
18:16Ancak erken seçim kararı alınsa dahi dediğim gibi bu meşruiyet tartışmalarını peşine getirecek.
18:22Bu nedenle anayasa değişikliği gibi söylemlerin birçok sebebinden en temeli belki bu dönem sınırlamasını kaldırmak,
18:33meşruiyet için anayasal zemini güçlendirmek ve tartışmaları ortadan kaldırmak aslında.
18:38Şimdi anayasayı nasıl değiştirebiliriz?
18:40Bunu hatırlayalım.
18:42Burada iki tane nitelikli çoğunluk var.
18:44Birincisi üçte iki.
18:45Mecliste 400 sandalyenin oy vermesiyle anayasa değişikliği sağlanabilir.
18:51Doğrudan.
18:52Diğer çoğunluk 400'ü yakalamak çok mümkün gözükmüyor bugünkü konjonktürde.
18:57Diğer çoğunluk beşte üç.
18:59Bu da 360 sandalyeye tekabül ediyor.
19:02360 sandalye mecliste anayasa değişikliğine oy verirse yine anayasaya göre zorunlu olarak referanduma götürülür.
19:10Şimdi burada bizim ikinci çözüm sürecine dönmemiz biraz, oraya fener tutmamız lazım.
19:17AKP-MHP'den temasları tam da bu hedefe yönelik.
19:22Burada 360'ı yakaladıktan sonra bir referandumla anayasa değişikliği yapmak ve bu adaylık engelini ortadan kaldırmak.
19:28Ama bu sürecin bileşenlerine baktığımızda bazı başka alt başlıklar daha görüyoruz biz.
19:36Anayasanın değiştirilemeyecek ilk üç maddesinin değiştirilmesi, tartışma konusu edilmek isteniyor.
19:41Anayasadan Türklük kavramının çıkarılması, Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter devlet yapısının zayıflaması, zayıflatılması ve belki Türkiye'nin çok parçalı hale gelmesine müsait bir anayasal zeminin oluşturulması.
19:54Bu bileşenler anayasal düzenin şekillenmesi için ortak bir hedefte.
20:00Ancak bu saydığım başlıklar tabii ki toplumun asla kabul etmeyeceği ve toplumda endişe yaratan başlıklar.
20:05Bugün toplumsal tepkinin çok fazla olmadığı belki söyleyebilir ama çok açıktan dile getirilmedi bunlar.
20:11Niyetler daha açığa çıktıkça, talepler daha da somutlaştıkça toplumsal reaksiyon artacaktır.
20:16Dolayısıyla bir referanduma gidilse dahi ki hukuken dediğim gibi bazı maddeler anayasaya aykırı olarak değişikliği dahi teklif edilemez.
20:26Diyelim ki uzlaştıkları bazı çerçeveler oldu ve bunu referanduma götürmek istediler.
20:31Ben böyle bir toplu paketin toplum tarafından destekleneceğini düşünmüyorum.
20:35Bir referandum ve anayasa değişikliği ihtimalini zayıf buluyorum.
20:39Olsa olsa 2027'de bir erkensiz için senaryosu görebiliriz.
20:45Bu olabilir.
20:46Dediğim gibi bu da adaylık istinası için alınması gereken zorunlu bir karar.
20:49Ancak biz tüm bu süreçleri izlerken ve yorumlarken bunun anayasal meşruiyeti inşa çabası olduğunu anladığımızda daha rahat anlamlandırabiliriz.
21:00Ne karşılığında hangi konular masaya yatırılıyor?
21:03Hangi konular masaya yatırılmaya uygun hale getiriliyor?
21:08Türk milletinin tüm hassasiyetlerine rağmen bunu daha sağlıklı yorumlayabiliriz.
21:13Şimdi referandumdan bahsetmişken 2017'ye dönmemek olmaz diye düşünüyorum.
21:172017 referandumu yapıldı.
21:20O dönemde çok tartışıldı.
21:212,5-3 milyona yakın mühürsüz oy geçerli sayıldı.
21:24Hatta Kemal Kılıçdaroğlu daha sonra bu konuda çok eleştirildi.
21:28Neden itiraz etmediğine ilişkin.
21:30Ve burada da siz mesela özellikle Asli Hukuk Mahkemesi'nin Cumhuriyet Halk Partisi'ne kayyum, il başkanlığına kayyum kararından sonra
21:392017 referandumunun iptali için dava açtınız.
21:43Ve jet hızıyla reddedildi dava.
21:45Ama aynı yani madem Yüksek Seçim Kurulu'nun kararı nihayidir, tartışılamaz.
21:52Bu durumda Asli Hukuk Mahkemesi Cumhuriyet Halk Partisi'ne nasıl kayyum atayabilir?
21:57Şimdi bunu nasıl açıklayabiliriz?
21:58Şimdi ben Asli Hukuk Mahkemesi'ne dava açtım.
22:03Evet bu dava reddedildi.
22:04Sizin de söylediğiniz gibi redderekçesine hakim anayasaya göre YSK kararlarının kesin olduğunu ve bu konuların hukuk mahkemelerinin yargılama konusunu oluşturmadığını ifade etti.
22:16Doğru, bunu ben de biliyordum bir hukukçu olarak davayı açarken.
22:19Dediğiniz gibi yine biz CHP kurultaylarına karşı da devam eden davaları takip ediyoruz hep birlikte.
22:25Bu tabii devletin üç kuvveti var.
22:27Yasamı yürütme yargı.
22:28Yargı içindeki kuvvetlerin, mahkemelerin de bir yetki karmaşası yaşadığını gösteriyor bize.
22:33Ama bu karmaşa bilinçsiz bir karmaşa değil.
22:36Nitekim Can Atalay hakkında da Anayasa Mahkemesi bir ihlal kararı vermişti ve Yargıtay bu karara uymayacağını ifade etti ve bu kararı veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında tuvalette görülmemiş bir şekilde suç duyurusunda bulunacağını ifade etti.
22:54Hatta dönemin yetkilileri Yargıtay Anayasa Mahkemesi'ne hukuk dersi verdi dedi.
22:59Olur mu öyle bir şey? Bu büyük bir devlet krizi.
23:02Buna bu açıdan bakmak, böyle tarafgir olmak, gerçekten Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini sarsan en büyük tehlike, en büyük yaklaşım ki Anayasa Mahkemesi'nin kararları Anayasa'ya göre herkes için bağlayıcıdır.
23:16Yerarşik olarak bir üst değil, böyle bir konumlandırma yok ancak bütün mahkemeler bu kararlara uymak zorundadır.
23:22Fakat Yargıtay'ın böyle bir kararı olmuştu.
23:24Biz burada yetki karmaşasının da aslında çok ötesinde bir devlet krizi olduğunu görüyoruz.
23:29Ve Yargı'yı bu şekilde bazı siyasi emellerin aracısı haline getirmek dediğim gibi çok tehlikeli, hukuk devleti için en büyük tehlike.
23:38Şimdi biraz daha hızlı ilerleyeceğim.
23:43Anayasa değişikliğinden bahsettik, referandumlardan bahsettik.
23:47Tabi bu sürede de İmralı ile Ankara arasında bir süreç yürütülüyor.
23:51Buna da iktidar terörsüz Türkiye adını verdi ve çok ilginçtir.
23:55Bu sürecin başlangıcı Devlet Bahçeli ile başladı.
23:58Grup toplantısında Öcalan meclise gelsin, örgütün lav edildiğini açıklasın dedi.
24:04O zamandan bu zamana da zaman zaman silah yakmalar gördük, örgüt kendini lav ettiğini söyledi vs.
24:10Ama şimdi çok dikkat çeken de bir durum var.
24:13Bunlardan birisi, mecliste Bici Öcalan sloganları atıldı.
24:19Bir diğeri de sık sık DEM Parti tarafından bir gene laf olması gerektiği gündeme getiriliyor.
24:26Şimdi siyasi kimliğinize mecliste atılan sloganı sormak istiyorum.
24:31Hukuki kimliğinize de bir gene laf çıkar mı?
24:34Bunun önü nasıl açılır, açılır mı?
24:36Bunu sormak istiyorum.
24:37Bu sloganı salt siyasi kimlikle değil, vatandaş kimliğinle de cevaplamak isterim.
24:44Orası Türkiye Büyük Millet Meclisi.
24:48Milletin temsil edildiği en büyük çatı.
24:51Orası Kandildağ değil.
24:52Ve orada ifade edilen her söz, siyasi argümanın da ötesine topluma verilen bir mesaj aslında.
25:00Toplum bu mesajı kabul etmez.
25:02Bu demokratik bir ifade hürriyeti falan değil.
25:05Bu 50 bin kişinin katili, bebek katili bir terörist başına övgü dizmek.
25:10Bu bölücü söylemleri meşrulaştırmak.
25:13Bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı tanımazlık aslında.
25:19Ve bu hukuken de, siyaseten de, vicdanen de toplumun asla kabul edemeyeceği bir şey.
25:25Bakın kim bu sınırları zorluyorsa ya da kim buna göz yumuyorsa bilmelidir ki halkın sabrı sonsuz değil.
25:32Peki bir diğer sorunuz vardı.
25:38Gene laf.
25:39Gene laf sorusunu.
25:41Tabii insan sakinliğini korumakta çok zorlanıyor.
25:45Şimdi diyecek çok şey var.
25:48Ancak yetki sahibi olmadığınız için bir yaptırımı siz vatandaş olarak uygulayamıyorsunuz.
25:53Dediğim gibi herkesin sabrı sonsuz değil.
25:57Vatandaş da haklarını hukuk devleti sınırları ölçüsünde kullanıp tepkisini muhakkak gösterecek.
26:03Ve bu gerçeğin soğukluğuyla herkes yüzleşecek.
26:06Olmaz.
26:06Türkiye Büyük Millet Meclisi bunu kabul etmez, kaldırmaz.
26:09Gösteren Orkun Özerler mesela.
26:11Tutuktan da cezaevine gönderildi.
26:13Yani yıllarca sınır ötesinde bulunmuş bir asker, emekli albay.
26:17Hatta Devlet Bahçeli'den şikayetçi olmuştu Türk milletin askerlikten soğuttu diye.
26:22Ve şu anda tutuklu cezaevinde.
26:24Hatta o da ilginçtir onu anlatayım.
26:27Albayla bir program yapacağız.
26:29Akşamından konuştuk.
26:31Sabahına yazıyorum.
26:32Tek dik arıyorum meşgul.
26:33Dedim Allah Allah yanlış bir şey mi dedim adama da kalbimi kırdık.
26:37Sonradan bir haberi çıktı gözaltına alınmış orduda.
26:39Böyle garip bir durum.
26:41Bu konu hakkında eklemek istediğiniz bir şey var mı?
26:43Diğer sorunuz vardı.
26:45Genel af söylemiyle ilgili.
26:47Evet.
26:48İsterseniz tekrar edin ya da cevabı verebilir.
26:50Şöyle yani genel af çıkacak mı diye sormuştum.
26:52Ya da bunun önü nasıl açılır?
26:54Bunu sormuştum.
26:55Şimdi burada genel afın aslında tanımını yaparken kapsamını doğru tespit etmemiz lazım.
27:02Burada sivil, adil suçlara yönelik bir aftan mı bahsediliyor?
27:07Ki öyle değil.
27:08Burada bahsedilen af terör örgütü mensuplarına yönelik düzenlenmesi talep edilen af.
27:14Bunu tabii ki toplum desteklemez.
27:17Bakın terörle mücadele ederken onların bu taleplerini kabul edecek bir pazarlığa devlet tarafı olarak giremezsiniz.
27:26Terörle pazarlık yapılmaz.
27:28Teslimiyet böyle olmaz.
27:29İşte göstermelik tiyatro vari, flash tv oyunculuğu düzeyinde, flash tv alınmasın, bir kazan yapıp orada boyası, cilası yeni yapılmış, o güne özel bir sanki set kurmuş gibi içine 3-5 silah atıp yakmakla terör teslim oldu söylemini kullanmak ve daha sonrasında böyle bir pazarlığa oturmak, terör örgütü mensuplarının affedeceğini söylemek halka büyük bir aldatmaca, büyük bir yalan.
27:55Teröristler teslim olurlar, silah bırakırlar, yargılanırlar, cezalarını alırlar, bedelini öderler.
28:05Teslim alma, teslimiyet böyle olur.
28:07Bugün af konusu teröre yönelik, terör mensuplarına yönelik bir pazarlık konusu.
28:13Terörün bitmesine de yönelik.
28:15Aslında sürece terörsüz Türkiye dediler bu iyi bir propaganda yöntemi.
28:19Kimse kulağa hoş geliyor, kimse buna hayır demez.
28:21Ama yöntemi yanlış.
28:24Halka verilen bilgiler eksik, dedeniyor bunlar çok daha açık ve somut hale geldikçe halkın tepkisi de büyük olacaktır.
28:32Böyle bir affa halkın desteği yok.
28:35Anketler de bunu gösteriyor.
28:37Yeni yakın zamanda yapılmış anketleri inceledim.
28:40Hayır cevabı çıkıyor halk tarafından.
28:42Ve bunun ben çok mümkün olacağını düşünmüyorum.
28:46Peki şimdi aslında size sanırım daha önce ekran önünde de cevaplamadığınız bir soru soracağım.
28:54Bunu sizi şahsen sevenler de merak ettiği için sormak ihtiyacı duydum.
28:59Efendim geçtiğimiz günlerde Zafer Partisi'nden ayrıldığınızı duyurmuştunuz.
29:04Bu ayrılık kararına sebep olan durumu hem ben şahsen merak ediyorum hem izleyiciler merak ediyor.
29:12Bunu sormuş olayım size.
29:13Soru gelirken tahmin ettim ne olacağını.
29:16Bunu cevaplamak isterim.
29:18Ben siyaseti kişisel hesaplarla değil, ilkesel çizgiyle yürütmeyi tercih ediyorum.
29:25Cevabım da bu bağlamda olacak.
29:26Evet Zafer Partisi'nin kurucu kadrosunda yer aldım.
29:29Partinin kuruluşundan sonra tanınmasında, partinin kurumsal marka değerinin büyümesinde ciddi emeğim ve katkılarım oldu.
29:38Birçok yaratıcı, sempati ve destek toplayan sürecinde fikir sahibiyim aslında.
29:43Bunları çok kimse bilmez.
29:44Gençlik politikalarından sorumlu genel başkan yardımcılığı yaptım.
29:47Parti sözcülüğü yaptım.
29:48Nitekim Zafer Partisi'de en çok gençlerden oy aldı.
29:52Ancak bugün geldiğimiz noktada hem çizgimiz hem de bugüne ve geleceğe dair projeksiyonumuz uyuşmadığı için ayrılma kararı aldım.
30:01Benim görev yaparken, görev yaptığım süredeki motivasyonum, cumhuriyeti korumak, cumhuriyetin kazanımlarını korumak,
30:10gençlerin sorunlarına yani bizim kendi sorunlarımıza çözüm üretmek ve ülkemizi daha ileri taşımaktı.
30:16Motivasyonum hala aynı.
30:18Aynı çizgideyim.
30:19Aynı güçte bu motivasyon.
30:21Benim için hala toplumsal fayda üretmeye çalışıyorum.
30:24Toplumun genç ve üretken enerjisini siyasete taşımak istiyorum.
30:30Açık söyleyeyim, istifa ettikten sonra teklifler de aldım, alıyorum da.
30:34Ancak sağlıklı verilmiş her karar öncesinde bir düşünme sürecini gerektirir.
30:41Açıkçası bu evredeyim.
30:42Anlıyorum.
30:43İleride peki aktif siyasete dönmek gibi bir düşünceniz var mı?
30:48Bu sorunuzu cevapladığımı düşünüyorum.
30:50Peki, tamamdır o halde.
30:51Efendim çok teşekkür ediyorum.
30:53Bugün kırmadınız bizleri, stüdyomuza geldiniz.
30:56Ağzınıza sağlık.
30:57Oldukça keyifli, oldukça açık yürekli bir program oldu.
31:01Şahsen benim adıma bir kez daha teşekkür ediyorum.
31:03Ağzınıza sağlık.
31:04Teşekkür ederim.
31:05O şeref bana ait.
31:07Çalışmalarınızla başarılar diliyorum.
31:08Teşekkürler.
31:09Evet sevgili izleyiciler, avukat Sevda Gül Tunçer stüdyomuzun konuydu.
31:15Birçok konu başlığını ele aldık.
31:17Bir taraftan anayasa değişikliği olur mu?
31:192017 referandumu.
31:21İmralı ve Ankara arasındaki süreç.
31:23Tabi Zafer Partisi'nden Sevda Gül Hanım'ın neden ayrıldığı, Türkiye'de yaşanan bu süreci hukuken nasıl açıklarız?
31:30Ve daha birçok konuyu oldukça açık bir şekilde ele almaya çalıştık.
31:35Efendim artık programımızın burada sonuna geldik.
31:38Noktalıyoruz.
31:38Başka programlarda yeniden görüşmek ümidiyle.
31:41İzlediğiniz için teşekkür ederim.
Önerilen
1:42
|
Sıradaki
0:20
1:29
1:20
3:03
İlk yorumu siz yapın