- 3 ay önce
Kategori
🏖
SeyahatDöküm
00:00Onları hepimiz biliriz.
00:05Bir zamanlar her gün yürürdük.
00:08Ama hiçbiri bunlara benzemiyordu.
00:15Dünyanın en tehlikeli okul yollarından söz ediyoruz.
00:22Soğuktan donarak, tırmanarak, ölümü göze alarak daha iyi bir gelecek için kat ediyoruz.
00:30Dünyanın en tehlikeli okul yollarından, muhteşem ve bazen de sadece güzel yollardan.
00:35Dünyanın en tehlikeli okul yollarından.
00:42Zambuanga del Norte, Güney Filipinler'de bir yarımada.
00:49Burada eğitim almak isteyen çocuklar okula gitmek için dünyanın en tehlikeli ve en sıra dışı yollarından birini kat etmek zorunda.
00:58Okulları dağların ortasında, bir yağmur ormanının derinliklerinde yer alıyor.
01:05Bu şartlar altında pek çok öğrenci için eğitim almak çok zor.
01:10Bazıları ormanda saatlerce tek başına yürüyor.
01:15Bazıları da hayatlarını tehlikeye atarak bu pampangı, yani yosunlarla ve ağaç kökleriyle kaplı dik ve kayalık yamacı aşmaya çalışıyor.
01:25Daha iyi bir geleceği kavuşma umudundaki bu çocuklar, her gün bu devasa duvarı tırmanmak zorunda.
01:34En tehlikeli okul yolları, Filipin'den.
01:47Mindanao'da güneş sabah 5 buçukta doğuyor.
02:04Ve bir anda her yer aydınlanıyor.
02:07Ekvatora bu kadar yakın bir yerde gün erken başlıyor.
02:10Zambuanga, Filipinler'deki en büyük ikinci adanın kuzey batısında yer alıyor.
02:21Seyrek nüfusu sahil şeridinin ardında dik dağlar yükseliyor.
02:32Madibago'daki küçük balıkçı yerleşiminde gün şafağın sökmesiyle başlıyor.
02:36Tabi günle birlikte dünyadaki en tehlikeli okul yolculuklarından biri de.
02:48Horoz öttüğünde Ayda Proceso ailesini uyandırıyor.
02:54Kaybedecek zaman yok.
02:56Kızı Ayvin'in 2,5 saat sonra sınıfında olması gerekiyor.
02:58Ayvi okul için hazırlanmadan önce annesine yardım ediyor.
03:12Kahvaltıda her sabah olduğu gibi yine pirinç lapası, balık ve moringa var.
03:17Procesoların gücü daha fazlasına yetmiyor.
03:20Filipin nüfusunun %86'sı gibi bu ailede yoksulluk içinde yaşıyor.
03:25Oradaki ortaokula gidiyorum.
03:33Her gün çok uzun ve çok zor bir yolculuk yapmak zorundayım.
03:41Burada deniz kıyısında 11 yaşındakiler için bir okul yok.
03:46Bu yüzden her gün ormanın içinde yokuş yukarı yürümek zorunda kalıyor.
03:50Okulun yakındaki bir dağda bulunuyor olması tesadüf değil.
04:00Kötü bir planlama da değil.
04:03Filipinlerin bu bölgesinde aileler birbirinden çok uzakta,
04:07dağ yamaçlarına, sahile ve ormanlara dağılmış bir şekilde yaşıyor.
04:13Oro İlk ve Orta Öğretim Okulu hepsi için merkezi bir konuma sahip.
04:17Aybin'in sınıf arkadaşı Ryan ondan yaklaşık 800 metre daha yukarıdan dalgın gözlerle körfezi seyrediyor.
04:3012 yaşındaki Ryan dağın zirvesinde yaşıyor.
04:34Onun için de okul yoluna koyulmanın zamanı geldi.
04:37Ama önce büyükannesine yardım etmesi gerekiyor.
04:40Burada yağmura bağımlı bir hayat yaşıyoruz.
05:00Eğer yağmur yağmazsa içecek suyumuz olmuyor.
05:03Onun için de yola çıkmadan önce buraya gelip çeşmeden su almam gerekiyor.
05:12Ancak ondan sonra okula gidebilirim.
05:16Çeşmeye gidip dönmek için 800 metre yol kat ediyor.
05:20Ama Ryan için hayatı zorlaştıran, uzun mesafelerden daha çok burada çektiği yalnızlık.
05:26Büyükannesiyle birlikte küçük bir kulübede yaşıyor.
05:28Okuldaki bütün arkadaşlarının evleri de onunkinden çok uzakta.
05:36Ama büyükannesi Ryan'ın bir gün daha iyi bir yaşama kavuşmasını istiyor.
05:41Okulu da bunun ilk adımı olarak görüyor.
05:46Ryan diğer çocuklara benzemiyor.
05:49O harika bir çocuk.
05:51Bana ev işlerinde de diğer işlerde de yardımcı oluyor.
05:54Her zaman yapmasını istediğim şeyi yapar.
05:57Ama burada oynayabileceği sadece birkaç arkadaşı var.
06:01Bu yüzden de çoğu zaman kendi başına oynamak zorunda kalıyor.
06:04O gerçek bir hayalperest.
06:08Ryan'ın anne babası 800 kilometre uzakta, başkent Manila'da yaşıyor.
06:14Hayalleri biraz da olsa refaha kavuşabilmek.
06:17Ama gerçek şu ki, Ryan'ın babası iyi bir eğitim göremediği için
06:21geçimini bir motosiklet taksi şoförü olarak sağlamak zorunda.
06:26Oğlunu şehirde besleyebilecek kadar para kazanamıyor.
06:30Bu yüzden de Ryan, 3. doğum gününden bu yana burada yaşıyor.
06:35Babası her ay onlara destek olmak için yaklaşık 17 Amerikan doları değerinde bir çek yolluyor ama
06:40Mindanao dağlarında bile bu fazla bir para değil.
06:45Sadece kahvaltılarına pirinç ve erişti ekleyebilmelerine yetiyor.
06:50Büyükannesi kahvaltıdan kalanları öğle yemeği olarak okul çantasına koyuyor.
06:58Okula gidiyorum çünkü hayalim mühendis olmak.
07:02Bu hayali gerçekleştirmek için iki saatten fazla yürüyerek okula gitmesi gerekiyor.
07:19Her sabah onun okula gidişini izlerken yüreğim paramparça oluyor.
07:36Her gün hiç şikayet etmeden Oro'ya gidip geliyor.
07:40Ormanı uzun yolları kat ediyor.
07:42Bir çocuk okula böyle gitmek zorunda kalmamalı.
07:46Ama ne yapabilirim ki?
07:48Buralardaki tek okul o.
07:50İyi bir konuma gelebilmek için tek şansı da oraya gitmek.
07:55Okula ulaşmak için Ryan'ın neredeyse hiç bozulmamış doğa içinde
07:59kilometrelerce aşağı inmesi gerekiyor.
08:05Ve 12 yaşındaki bu çocuk acele etmek zorunda.
08:09Çünkü yola çıkmakta geç kaldı.
08:12Ders iki saat sonra başlayacak.
08:15Saat sabahın altısı.
08:25Madibago balıkçı yerleşiminde yaşayan Proseso ailesi için de zaman daralıyor.
08:32Kahvaltısını bitirdikten hemen sonra
08:34Aybin'in okula gitmesi gerekiyor.
08:37Birkaç ay öncesine kadar
08:38ağabeyleri de yolda ona eşlik ediyormuş.
08:41Ama onlar okuldan mezun oldukları için
08:43şehirde iş aramaya başlamışlar.
08:51Ağabeylerimle birlikte gidip gelmek çok iyi oluyordu.
08:55Bana nereye basmam ya da neye tutunmam gerektiğini söylüyorlardı.
08:59Kendimi daha güvende hissediyordum.
09:01Ama şimdi yolumu kendi başıma bulmak zorundayım.
09:04Yola çıkmadan önce ayna karşısında sonra tuşlar.
09:1111 yaşında bir kız çocuğunun aklında
09:13bugün okula yaralanmadan nasıl gideceği konusunda endişelenmekten
09:17çok başka şeyler olmalı.
09:19Aybin'in annesi Ayda eskiden kızının okulunda öğretmenmiş.
09:32O dönemde okula çocuklar ile birlikte gidip gelirmiş.
09:37Ama artık fiziksel durumu kızına eşlik edebilmesine el vermiyor.
09:40Aybin'in gidişini izlerken hep o kazayı hatırlıyorum.
09:48Birlikte okula gidiyorduk.
09:49Yamacı tırmanırken onun birkaç metre aşağısındaydım.
09:53Birdenbire üzerime doğru düşüverdi.
09:55Neyse ki tutabilmeyi başardım.
09:58Şimdi o kayalık duvarı tek başına açtığını düşünmeye dayanamıyorum.
10:02Tıbbi bakım olanaklarının bulunduğu en yakın büyük şehir
10:05Madibago'ya yaklaşık 20 km uzaklıkta.
10:07Dabitan şehri.
10:20Burada dik yamacın üzerindeki yolun neredeyse
10:24herkesten iyi bilen biri yaşıyor.
10:30Frederick, Aybin'in yaşadığı yerde doğup büyümüş.
10:34Bugün oradaki okulun müdürlüğünü yapıyor.
10:37Çocuklar için ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorum.
10:46Ben de yıllarca o yoldan gelip gittim.
10:49İşte bu yüzden çocukların okula o sarp kayalıklar üzerinden gelmesini istemiyorum.
10:54Ama bazılarının başka seçeneği olmadığını da biliyorum.
10:56Kendi de aynı zorlukları yaşamış olduğu için Frederick,
11:02okul yönetim kuruluyla birlikte ailelerin dik yamaçtan geçen yolu kullanmalarını resmen yasaklamış.
11:08Ama o da biliyor ki bir yandan kimseye hangi yolu seçeceğini söyleyemez.
11:21Öte yandan da çocuklar için bunu yapabilmek gerçekte o kadar da kolay bir şey değil.
11:27Motosikletiyle şehirden ayrıldıktan kısa bir süre sonra, bunun nedeni açıkça ortaya çıkıyor.
11:34İşte Maldibago yolu bu.
11:44Oradaki okula gitmek için bundan başka yol yok.
11:48Önce sahil yolunu aşmanız gerekiyor.
11:50Yani bu mesafenin iki katı kadar yolu, yokuş yukarı yürümek zorundasınız.
11:55Çoğu insanın taksi tutacak imkanı yok.
12:02Bir Amerikan doları.
12:06Okula bir motosiklet taksiyle gitmenin bedeli bu.
12:09Ama Aybin'in ailesinin bu parayı ödeyecek gücü yok.
12:14Okula yaya gitmek de saatlerce yürümek anlamına geliyor.
12:18Bu yüzden Maldibagolu çocuklar uzun yıllardır ormanın içinden geçen kestirme yolu tercih ediyor.
12:25Kestirme yolu da buradan geçiyor.
12:35Bu dik ve kayalık yamaçtan.
12:38Bölgede yaşayanların buraya verdiği isim Pampang.
12:41Kendi dillerinde kısa geçiş anlamına geliyor.
12:44Sahilden dağlara geçiş.
12:46Sudan kayalara geçiş.
12:49Yamaç büyük bir duvar gibi aniden yükseliyor.
12:52Ve bazı yerlerde eğimi 90 dereceyi buluyor.
12:56Çıplak kayaların üzeri kaygan yosunlar ve köklerle kaplı.
13:00Bu da pek çok insanın düşmesine yol açıyor.
13:03Pampanga tırmanmaya çalışırken ciddi şekilde yaralananlar olmuş.
13:08Bu yüzden Maldibagolu çocuklar okula birlikte gitmeyi tercih ediyor.
13:12Umarım bugün daha büyük çocuklar da vardır.
13:19Yoksa küçüklere ben liderlik etmek zorunda kalacağım.
13:22Aslında çoktan buluşma yerine gelip Pampanga birlikte tırmanmak için diğerlerini bekleyen çocuklar var.
13:28Ama sadece 8 yaşındaki Jamari ile küçük kardeşi Janel.
13:35Bugün Aybin'in yol arkadaşları onlar olacak.
13:3911 yaşındaki Aybin grubun en büyüğü olduğu için diğer çocukların sorumluluğu da onda.
13:49Filipinler'de de okula gitmek zorunlu.
13:51Ama sadece 6. sınıfın sonuna kadar.
13:55Oysa pek çok çocuk okula hiç gitmiyor.
13:58Her 10 çocuktan biri okuma yazma bilmiyor.
14:03Bu arada Ryan, kobra kayasına ulaşmış bile.
14:07Burası son derece zehirli ama neyse ki ürkek yılanların yaşadığı bir bölge.
14:13Ryan onlardan korkmuyor.
14:16Uzun otların arasında oynamayı çok seviyor.
14:18Bu oyunlar esnasında pek çok kez yılanlarla karşılaşmış.
14:30Bir gün öğleden sonra koşarak tepeye tırmanıyordum.
14:35Aşağı hiç bakmıyordum.
14:36Birdenbire tak tak diye bir ses duydum.
14:40Ve bacağımda bir acı hissettim.
14:42Bir yılan otların arasından fırlayıp baldırımdan ısırdı.
14:48Neyse ki Ryan'ı ısıran bir sabeymiş.
14:50Yani zehirsiz bir yılan türü.
14:53Bu dağlarda yaşayan ve bir ısırığı bile öldürücü olan Filipinlere özgü tüküren kobraya rastlamadığı için çok şanslı.
15:00İzlediğiniz için teşekkür ederim.
15:30Derslerin başlamasına bir buçuk saat kaldı.
15:34Ama Ryan henüz okul yolunun dörtte birini bile tamamlamış değil.
15:40Dağın eteğindeki üç çocuk da pek fazla ilerleme kaydedememiş.
15:45Günlük rotalarının en zor kısmına yaklaşıyorlar.
15:48Pampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampampamp
16:18Parmak arası terlikleriyle kat ettikleri orman yolu, gittikçe daha da dikleşiyor.
16:29Sabahın bu kadar erken saatinde bile okul yolunda sıcaklık şimdiden 30 dereceyi aşmış durumda.
16:42Bu sıcaklığa bir de ormandaki yüksek nemek deniyor.
16:48Üstelik henüz yolun en zor kısmına gelmediler bile.
17:02Bu arada dağın tepesindeki Ryan, Hindistan cevizi tarlalarına ulaşmayı başarmış.
17:09Burada bazen büyük bıçaklarla palmiye ağaçlarının gövdelerinde yeni çentikler açan çiftçilerle karşılaşıyor.
17:16Bu çentikler ağaçlara tırmanmak ve Hindistan cevizlerini elle toplamak için basamak olarak kullanılıyor.
17:25Pirinç ve mango ile birlikte Hindistan cevizi de bu bölgedeki en önemli ürünlerden biri.
17:32Ama dağlık alanlardan elde edilen miktar büyük ölçekli ihracatta rol oynayacak kadar fazla değil.
17:38Burada yetişen Hindistan cevizlerini şehre taşımak çok zor olduğu için büyük kısmı dağ köylerindeki pazarlarda satılıyor.
17:48Saat neredeyse sabahın yedisi.
17:51Okul bir saat sonra başlıyor ama sıcak şimdiden Ryan'ı bunaltmaya başladı bile.
17:56Bazen çiftçiler izin verdiğinde yolculuğuna kısa bir mola verip bir esinti yakalayarak serinlemeye çalışıyor.
18:01Hindistan cevizi ağaçlarının boyu 20-30 metreyi bulabiliyor.
18:25Küçücük bir hata bile Ryan'ın yere düşmesine sebep olabilir.
18:29Ama dağ çocukları özel tırmanma tekniğini küçük yaşlarda öğreniyor.
18:36Çentikler de birer basamak gibi onlara destek sağlıyor.
18:41Zaman hızla azalıyor olsa da Ryan henüz okul yoluna geri dönmeyi düşünmüyor.
18:48El becerisi isteyen işlerde ve bir şeyler icat etmekte ağaçlara tırmanmaktan daha başarılı.
18:54Burada bulunduğu sürece biraz nefes alma fırsatı bulduğu için çok mutlu.
19:00Büyüyünce mühendis olarak çalışmayı ve bir gün Manila'daki annesiyle babasını ziyarete gitmeyi hayal ediyor.
19:07Ama hayallerini gerçekleştirme anahtarının palmiye ağacının tepesinde değil,
19:15dağın birkaç kilometre aşağısında olduğunu da biliyor.
19:18Bu arada Ivy, Jean-Marie ve Janelle yolun en dik kısmına ulaşmış.
19:42Ivy buraya her geldiğinde, annesinin onun hayatını son anda kurtardığı günü düşünüyor.
19:53Yağmurlu bir gündü.
19:56Tam şurada ayağım kaydı ve düştüm.
20:00Eğer Ivy'da onu yakalayamasaydı, kayalara çarpa çarpa aşağı düşecekti.
20:07Ama Ivy'nin annesi bugün orada değil.
20:1011 yaşındaki kız kendi başına.
20:12Üstelik kendinden küçük çocuklara da liderlik etmek zorunda.
20:17Çocuklar tam tırmanmaya başlamak üzereyken,
20:20karşı yönden birinin geldiğini görüyorlar.
20:22Pampang'ın en önemli kuralına göre,
20:25geçiş hakkı aşağı inen kişiye aittir.
20:28Bazı bölümlerde kaya çıkıntıları ve kökler o kadar dar ki,
20:32üzerlerinden aynı anda sadece bir kişi geçebiliyor.
20:38Genel, ailelerini doyurmak için her gün dağlardaki evlerinden aşağı inen balıkçılardan biri.
20:44Onlar için Pampang, sadece kestirme bir yol değil.
20:48Dağın tepesindeki yaşamla, sahildeki yaşam arasındaki en önemli bağlantı.
20:53Sıkı tutunun çocuklar.
21:07Bugün her yer çok kaygan.
21:09Dikkat edin.
21:12Balıkçıdan hızlı ve iyi niyetli bir tavsiye alan çocuklar,
21:16yine yalnız kaldı.
21:17Dik yamaca tırmanmak için kullanacakları yol artık boş.
21:24Aybin'in babası da bir balıkçı.
21:27Kızı burada Pampang'ı tırmanırken,
21:29o da Pasifik Okyanusu'nun kenar denizlerinden,
21:32Sulu'da,
21:33ailesinin geçimini sağlamaya çalışıyor.
21:35Sulu denizi,
21:40kıyı boyunca oldukça sığır.
21:43Balıkçı,
21:43teknesine kadar yüzlerce metre yürüyebiliyor.
21:46Ama bir süre sonra,
21:48okyanus tabanı aniden keskin bir düşüşe geçip,
21:51neredeyse 7 kilometre derinliğe kadar iniyor.
21:56Ben Proceso,
21:57hiç eğitim görmemiş ama,
21:58çocuklarının okul yolunu son derece iyi biliyor.
22:01Şu anda orada bir yerde olmalı.
22:05Balığa gittiğimde,
22:07kürek çekerken hep yukarı bakar,
22:09ve kızımı öyle bir yola göndermenin doğru olup olmadığını düşünürüm.
22:13Ama ne yapabilirim ki?
22:15Nihayetinde okula gitmek zorunda.
22:18Balıkçılar,
22:19geleneksel olarak bu koyda ağla balık avlıyor.
22:23Ağına yetere kadar balık takıldığı zamanlarda,
22:26benim çocukları için motosiklet taksi tutabildiği de olmuş.
22:29Ama bu artık giderek seyrekleşen bir lüks.
22:33Çünkü yakalanan balık miktarı da gittikçe azalıyor.
22:36Üç balık.
22:47Bu aslında bir sabah için oldukça iyi sayılır.
22:51Bazen beş tane bile tuttuğum oluyor.
22:54Çocuklarımın balıkçı olmalarını istemiyorum.
22:56Eğer kendi tercihleri bu olursa bir şey diyemem tabii.
23:00Ama bence işe yarar bir şey öğrenmeliler.
23:02Bu yüzden de okula gitmeleri gerekiyor.
23:07Bugün de ancak kendi ailesini beslemeye yetecek kadar balık tuttu.
23:12Ben uzun zamandır satabilecek kadar çok balık yakalayamıyorum.
23:17Bu yüzden de kızını tehlikeli okul yolculuğundan kurtarabilecek kadar parası olmuyor.
23:21Öğretmen Frederick, eğitimin yoksulluktan kurtulmanın bir yolu olabileceğinin en önemli örneklerinden biri.
23:34O da Madibago'da yaşayan bir balıkçı ailesine mensup ve çocukluğunda o da her gün pampangaşarak okula gitmiş.
23:41Oro'da toplam 340 öğrencisi olan bir ilk ve bir orta öğretim okulu bulunuyor.
23:55Frederick, anaokuluna ek olarak birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadar ders veriyor.
24:01Ivy Veray'ın da devam ettiği beşinci ile onuncu arasındaki diğer sınıflarda hemen yandaki başka bir binada yer alıyor.
24:08Çocuklar için bir çeşit rol model olduğumu düşünüyorum.
24:15Onlara pes etmemeleri gerektiğini, ne kadar zor olursa olsun bu yolculuğa değdiğini gösteren bir örneğim ben.
24:23Çünkü bu aynı zamanda, mecazi anlamda onları hayattaki hedeflerine götürecek bir yol.
24:28Ryan'ın palmiye ağacındaki molası planladığından biraz daha uzun sürdü.
24:34Saat 7'yi çeyrek geçiyor.
24:368'de, yani 45 dakika sonra ders başlayacak.
24:40Ryan acele etmezse okula geç kalacak.
24:48Ama o hemen harekete geçmek yerine az önce ağaçtan kopardığı Hindistan cevizini kesmekle meşgul.
24:54Her gün tekrar tekrar dağın sırtında zorlu bir yolculuk yapan 12 yaşındaki bu çocuğa sadece kendi düşüncelere eşlik ediyor.
25:16Buradayken en çok annemle babamı düşünüyorum.
25:30Onları en son ne zaman gördüğümü bilmiyorum.
25:33Ama birkaç yıl oldu.
25:36Onları çok özlüyorum.
25:39Keşke burada olsalardı.
25:40Birkaç yüz metre aşağıda, Ivy, Jean-Marie ve 7 yaşındaki Janelle de başka sorunlarla başa çıkmak zorunda.
26:00Üç çocuk, Pampang'ın en dik bölümüne ulaştı.
26:11Kazaların büyük kısmı burada gerçekleşiyor.
26:14Kaya duvar hava koşullarına bağlı olarak sürekli değişiyor.
26:18Çocuklar da her gün onu yeniden keşfedip üzerinde yeni yollar bulmak zorunda.
26:25Tutanabilecekleri tek şey var, ıslak topraktan yetişen ve kayaların etrafına dolanan kökler.
26:31Bunların da bazıları sağlam, bazıları değil.
26:34Bu kısımdan gerçekten çok korkuyorum.
26:38Burada birkaç kere ayağım kaymıştı.
26:41Çocuklar üç nokta kuralına uyarak ağır ağır tırmanıyor.
26:45Bu kurala göre, destek ararken her defasında sadece tek kollarını ya da bacaklarını kullanmaları gerekiyor.
26:53Okula giderken hayatta kalmak istiyorlarsa buna mecburlar.
26:57Bir başka kural, en büyük en arkadan gider.
27:01Böylelikle Ivy diğerlerine göz kulak olabilir.
27:04Aşağıdan onlara yol gösterebilir ve acil durumlarda belki de onları tutmayı başarabilir.
27:45Kızı Pampang'a tırmanmaya devam ederken,
27:58Ivy'nin annesi de yeni işine gitmek üzere birkaç yüz metre sürecek yolculuğuna başlıyor.
28:05En küçük çocukları dağa tırmanmak zorunda bırakmamak için,
28:09devlet sahilde en azından bir anaokulu açmış.
28:12Ivy'nin annesi burada haftanın altı günü çalışmak karşılığında,
28:22Ivy'de yaklaşık 23 Amerikan doları alıyor.
28:25Yuvada öğretmenliğini yaptığı çocuklar ona hep kendi kızını hatırlatıyor.
28:29Ivy bu yaşlardayken çok çekingen bir kızdı.
28:44Birdenbire tek başına Pampang'a tırmanmak zorunda kalana kadar da bu durum değişmedi.
28:50O zamandan beri çocuğumu zor tanıyorum.
28:52Bir anda bir yetişkin oluverdi sanki.
28:54Ve bunun bedelini de ağır ödüyor.
28:59Tıpkı şimdi anaokuluna giden çocukların da yakında ödeyecekleri gibi.
29:03İnce sahil şeridinde okul olmadığı sürece,
29:06onlar da o tehlikeli yoldan geçmek zorunda kalacak.
29:13Ivy'nin eski çekingenliğinden hiç iz yok artık.
29:17Cesur ve kendinden emin bir şekilde 7 ve 8 yaşındaki iki çocuğun dağ tırmanmasına yardım ediyor.
29:27Güçleri azalmaya başlıyor.
29:30Zorlu tırmanış özellikle de iki küçük çocuğun enerjisini tüketiyor.
29:35Bugün zemin daha kaygan olduğu için dikkatlerini sürdürebilmeleri son derece önemli.
29:40Bitti.
29:58Yorgun çocuklar büyük bir çabayla dik yamacın son birkaç metresini de tamamlıyor.
30:05Bu tehlikeli tırmanış yarım saatten uzun sürdü.
30:0811 yaşındaki Ivy şimdilik rahat bir nefes alabilir.
30:16Kendinden küçük çocukları güvenli alana ulaştırdı.
30:21Pampangı tırmanmak bugün fazlasıyla zordu.
30:26Ama yolculukları henüz sona ermedi.
30:29Dinlenecek zamanları yok.
30:30Dersin başlamasına 40 dakika kaldı ve bu noktadan sonra çocukların hala en az bu kadar zamana ihtiyacı var.
30:37O da acele ederlerse.
30:39Müzik
30:39Bu arada yüksekteki yaylaya yakın köylerde yaşayan birkaç çocuk,
31:05oradaki okula çoktan ulaşmış bile.
31:12Okula erken gelmeleri gerekiyor.
31:15Çünkü her sabah ders başlamadan önce bütün öğrenciler ve öğretmenler birlikte çevre temizliği yapıyor.
31:21Madibago'dan ve uzak dağ yerleşimlerinden gelen çocuklar bu çalışmaya nadiren katılabiliyor.
31:26Ama okulun müdürü de olan Frederik, bu yüzden onlara ne kızıyor ne de onları cezalandırıyor.
31:31Uzak yerlerde yaşayan çocuklar neredeyse her gün okula çok geç geliyor.
31:40Yapabildiğimiz tek şey öğleden sonraları onlara zaman ayırıp kaçırdıkları konuları tekrarlamak.
31:46Dağın diğer yamacından tırmanan Rhein'de sonunda bir binaya ulaşıyor.
31:55Son derece iyi bildiği bir binaya.
31:57Burası Daro İlkokulu.
32:03Rhein'in eskiden devam ettiği köy okulu.
32:06Ayrıca bir de anaokulu var.
32:08Sadece 3 sınıfı bulunan okulda 3 öğretmen çalışıyor.
32:11Birinci ve ikinci sınıflar gibi,
32:13üçüncü ve dördüncü sınıflarda aynı dersliği ve aynı öğretmeni paylaşıyor.
32:17Anaokulundan dördüncü sınıfa kadar bu okula gittim.
32:29Burada sadece bu kadarı var.
32:35Köyde ortaokul bulunmuyor.
32:38Bu yüzden de Rhein artık oraya kadar gitmek zorunda.
32:42Ama en azından buradan sonra yolu takip edecek.
32:45Eski sınıf arkadaşlarının çoğu artık okula devam etmiyor.
32:50Sebebi de yollarının çok uzun olması.
33:12Saat 8'e geliyor.
33:13Tırmanışı tamamlayan Aybi ve iki küçük çocuk bu kez de hızla Mangro Ormanı'nı geçmeye çalışıyor.
33:21Grubun 11 yaşındaki lideri okula çok geç kalmamakta kararlı.
33:35Okul bahçesine tam zamanında ulaşıyorlar.
33:38Yakın bölgelerde yaşayan çocukların büyük kısmı çoktan gelmiş bile.
33:43Madibagolu çocuklar okula zil çalmadan yetiştikleri her seferinde çok mutlu oluyor.
34:05Tıpkı bugün gibi.
34:05Okulda dersler saat tam 8'de geleneksel bayrak töreniyle başlıyor.
34:22Öğretmen Frederick sırayla her sınıf için yoklama alıyor.
34:26Neredeyse her gün bu saatte birkaç öğrenci hep eksik olsa da okulda gün planlandığı gibi başlıyor.
34:33Ulusal barşı söylenmesiyle.
35:1112 yaşındaki çocuk 2 saatten uzun bir süredir tek başına yürüyor.
35:15Bazen onu bir süreliğine taşıyabilecek bir motosiklet diye rastladığı oluyor ve bu ona epey zaman kazandırıyor.
35:21Ama bugün şansı yok.
35:23Onun motosikletini alabilecek biriyle karşılaşmadı.
35:26Biliyorum.
35:27Kesinlikle çok geç kaldım.
35:30Her zaman vaktinde gelmeye çalışıyorum.
35:32Ama acele etsem bile buraya ulaştığımda ders çoktan başlamış oluyor.
35:37İzlediğiniz için teşekkür ederim.
36:07Ryan okula ancak 8.45'te varıyor.
36:10Bu yüzden de ilk dersi kaçırıyor.
36:12Üstelik bu, bu hafta ilk kez olmuyor.
36:15Bugün ilk dersi kaçıran tek öğrenci o da değil.
36:17İkinci sınıfta ders devam ediyor.
36:328 yaşındaki Jean Marie ve 7 yaşındaki kardeşi de ilk derse vaktinde yetişti.
36:37Bugün görecekleri dersler matematik, İngilizce, sosyal bilgiler ve bilim, Filipince ve yerel lehçeler.
36:46Ama bütün çocuklar dikkatini derse veremiyor.
36:53Yorucu pampank tırmanışı etkisini böyle gösteriyor.
36:56Jean Marie ve Janelle gibi Madibago'dan gelen çocukları hemen tanıyabilirsiniz.
37:10Dikkatlerini yoğunlaştırmadaki yetersizlikleriyle diğerlerinden ayrılırlar.
37:14Çok yorgunlar, derse katılmalarını sağlamak için onlarla özel olarak ilgilenmek zorunda kalıyorum.
37:21Saat 11.30'da uzun bir öğle teneffüsü var.
37:35Okulda gerçek bir kafeterya yok ama civar köylerden gelen birkaç anne bahçede yiyecek satıyor.
37:41Bugün menüde kızarmış hamur işi, mısır lapası, yumurta ve tavuk var.
37:46Fiyatları 1 ile 5 pezo arasında yani 5 ile 25 cent'e karşılık.
37:52Bu fiyatlarla en yoksul çocuklar bile zaman zaman evden getirdikleri pirincin yanına bir şeyler alabiliyor.
37:58Ryan ve Aybi 7. sınıfa devam ediyor.
38:01Öğleden sonra tarih dersleri var.
38:03Bir süredir İkinci Dünya Savaşı'nı işliyorlar.
38:23Aybi evde İspanya'nın savaş dönemindeki durumuyla ilgili bir ödev hazırladı.
38:27Filipinler yüzyıllar boyunca bir İspanyol kolonisiydi.
38:32Bugün bile ülkenin yemeklerinde, kültüründe ve dilinde o dönemin etkilerini görebilmek mümkün.
38:38Aybi her zamanki gibi çok güzel bir ödev hazırlamış.
38:5911 yaşındaki Aybi örnek bir öğrenci.
39:06Aybi bir istisnam.
39:09Okula çok uzun yollardan gelen çocuklar sınıfta diğerlerinden daha başarısızlar.
39:15Ryan'i ele alalım.
39:17Her gün yürüyerek dağdan aşağı inmek zorunda kalıyor.
39:20Aslında çok zeki bir çocuk ama dikkatini derse vermiyor ve hemen hemen her gün ilk dersi kaçırıyor.
39:26Dersler öğleden sonra 3.30'da bitiyor.
39:48Okul bahçesinde öğlen kafeterya gibi kullanılan bölüm bir taksi durağına dönüşmüş.
39:58Bu bölgede çalışan ve bazıları öğrencilerle aynı yaşlarda olan motosiklet taksi sürücüleri biraz daha para kazanabilme umuduyla bekliyor.
40:08Jean-Marie ve Janelle çok şanslı.
40:10Sahilde oturan başka bir öğrencinin motosiklet taksi tutacak parası var.
40:14Onları da yanına alıyor.
40:16Yani iki kardeş bugün Pampank'tan aşağı inmek zorunda kalmayacak.
40:21Ryan da kendine bir araç bulmuş.
40:24Yolunun büyük kısmını aynı yöne gidecek bir çiftçinin motosikletiyle kat edecek.
40:29Bu nadir yakaladığı bir şans.
40:31Diğer çocukların çoğu okulda kalıyor.
40:51Okul arazisi öğleden sonra herkesi açık.
40:53Birbirinden uzak yerlerde yaşayan gençler bu fırsatı birlikte basketbol oynayarak değerlendiriyor.
41:00Basketbol Filipinlerin milli sporu.
41:03Bazıları da sadece arkadaşlarıyla sohbet ediyor.
41:07Aybi gibi.
41:07Arkadaşlarım burada oturuyor.
41:16Onlarla birlikte olmak için tek şansım bu.
41:21Çiftçiyle yaptığı yolculuk,
41:23Rain'a epey zaman kazandırdı.
41:26Yürüyüşü en az bir saat kısaldı.
41:28Okula giderken yaptığının aksine eve dönüşte hiç oyalanmıyor.
41:43Çünkü sıklıkla olduğu gibi yine bir fırtına yaklaşıyor.
41:46Filipinler'de hava aniden değişebiliyor.
42:05Havadaki yüksek nem sık sık kısa ama şiddetli sağanak yağışlara neden oluyor.
42:11Hatta kurak mevsimde bile.
42:16Bu yağışlar çocukların çoğu için sorun değil.
42:24Çünkü bulutlar genellikle toplandıkları kadar büyük bir hızla dağılıyor.
42:29Ama yağmur,
42:31Aybi için okuldan dönüş yolunu daha da tehlikeli bir hale getiriyor.
42:36Çünkü ıslanan kökler, kayalar ve toprak yüzünden
42:39Pampank her zamankinden daha kaygan oluyor.
42:46Bu yüzden yağmurdan nefret ediyorum.
42:54Kaldı ki aşağı inmek yukarı tırmanmaktan çok daha zor.
42:59Aybi'nin annesi Ayda da yağmurdan en az kızı kadar nefret ediyor.
43:24Onu giderek artan bir endişeyle bekliyor.
43:28Aybi'nin Pampank'ta ikinci kez kayıp düşmesinden korkuyor.
43:31Geçen sefer Ayda onu tam vaktinde kurtarmayı başarmış.
43:37Neyse ki o zaman 8 yaşında olan Aybi,
43:39o düşüşü sadece birkaç çürük ve birkaç sıyrıkla atlatmış.
43:43Hava böyle olduğunda dikkatimi dağıtmak için hep kendimi oyalayacak bir iş ararım.
43:51Yoksa sürekli Aybi ve köklere nasıl tutunmaya çalıştığını düşünüyorum.
43:56Ve buna dayanamıyorum.
44:00Tam da o sırada Aybi Pampank'ın en dik bölümüne ulaşıyor.
44:07Bu arada yağmur iyice şiddetleniyor.
44:10Çevrede acil bir durumda ona yardım edecek kimse yok.
44:43Eve dönüş her zamankinden daha uzun sürüyor.
45:02Normalde çoktan eve varmış oluyorduk.
45:04Bir yerden sonra onarılması gereken bir gömlek artık Ayda'nın dikkatini dağıtamıyor.
45:15Gidip kızına bakma ihtiyacı hissediyor.
45:17Gidip warmthĩ ya dağıtamıyor.
45:18Gidip kızına bakma ihtiyacı hissediyor.
45:21Gidip mevlek yapma ihtiyacı
45:31Gidip kızına bakma ihtiyacı hissediyor.
45:42Şu anda Aydan'ın yapmak istediği tek şey kızına sıkı sıkı sarılmak.
45:49Ama Aybi'ye ne kadar endişelendiğini göstermek istemiyor.
45:54Çünkü sonuçta yarın yine okula gidecek.
45:57Bu yüzden bugün bir istisna yapılamaz.
46:00Aybi oturup ödevlerini yapmak zorunda.
46:06Bir polis memuru olup suçluları hapse atmak istiyorum.
46:12Dağın tepesinde de okul günü sona eriyor.
46:19Ryan her akşam olduğu gibi bugün de yemek yerken ödevini yapıyor.
46:25Son derece yorgun ama bu 12 yaşındaki bu çocuğun hayallerinin peşinden gitmesine engel olmuyor.
46:42En büyük dileğim bir gün Manila'ya gitmek için yeterli paraya sahip olmak.
46:49Annemle babamı ziyaret edebilmeyi çok istiyorum.
46:53Bu gerçekten benim en büyük dileğim.
46:58Güneş ufukta tamamen kaybolmadan önce 11 yaşındaki Aybi yorgunluktan tükenmiş bir halde yatağına giriyor.
47:05Rhyme da her zamanki gibi erkenden yatıyor.
47:23Zambuanga Del Norte ile bu çocuklar için şafak sökerken her şey yeniden başlayacak.
47:30Ve okullarına gidebilmek için bir kez daha dünyanın en tehlikeli yollarından birine koyulacaklar.
İlk yorumu siz yapın