PKK Güneydoğu'yu bize verin, Öcalan da Cumhurbaşkanı olsun diyor, milletimiz buna izin vermez.
- 10 yıl önce
ADNAN OKTAR: Nerede görülmüş komünizmin bir adama, bir kişiye kendini bağlayacağı ve sırf onun hapishaneden çıkması için on binlerce, yüz binlerce, bütün dünya çapında desteklenen bir komünist hareketin bir anda vazgeçeceğini. Diyecekler ki; “Abdullah Öcalan hapisten çıktı, hadi bakalım vazgeçtik.” Adam; “hapisten çıkacağım, bir. Özerklik ilan edeceksin, iki” diyor. Yani federasyon. “Ben de onların başına geçeceğim” diyor. “PKK’lı teröristler de polis gücü olarak orada görev alacaklar” diyor. Yani “Güneydoğu’yu bana vereceksiniz, ben de oranın kralı olacağım” diyor. “Komünist bir diktatörlük kuracağım. Askeri işgalle işgal edeceğim. Dünyanın bütün komünistleri de bizi destekleyecek. İkinci hamlemizi bekleyin. Sürpriz kapıda. Size çok ilginç sürprizlerim var” diyor. “Kabul etmezsek ne olacak?” diyoruz. “O zaman terör, anarşi çıkaracağım” diyor. Bilimsel, ilmi, akılcı, sevgiyle doğrular, gerçekler anlatılmazsa; komünizmin geçersizliği anlatılmazsa; Darwinizmin, materyalizmin geçersizliği anlatılmazsa, adamların önü yayla gibi geniş. Enine boyuna at oynatıyor.
Adamların üslubu çok net; “Güneydoğu’yu bize verin, komünist devletimizi kuralım, Abdullah Öcalan da cumhurbaşkanı olarak başa geçsin, terör biter” diyor. Terör nasıl biter? Çünkü oradan Türk polisi çekilecek, Türk askeri çekilecek; vuracakları, şehit edecekleri insan da kalmayacağı için, “orada bir sorun çıkmaz” diyor. Hedef kalmıyor çünkü. Karakollar kapanacak, asker çekilecek, polis çekilecek, devlet onlara teslim edecek oranın idaresini; bunların istediği bu. “O zaman terör olmaz” diyor. Zaten hedefiniz kalmıyor ki terör olsun. Ama bir aşama için bunu kabul ediyor adam, ilk aşama için. “Hani şöyle bir istirahat edeceğimiz bir dönem olacaktır tabii, komünist devleti oluşturuncaya kadar” diyor. “Çünkü o zaman Kızıl Çin den tanklar getirtilecek, Rusya’dan obüs topları getirilecek, Suriye’den silahlar gelecek, Irak’tan silah gelecek, Kuzey Kore’den roket gelecek. Biraz vakit alacak ama o arada para da verin bize” diyor. “Federasyon olacağımız için para da vereceksiniz” diyor. Yani “mebzul miktarda, trilyonlarca lira para vereceksiniz” diyor. “Biz de PKK’nın bayrağını asacağız Güneydoğu’ya, siz de istiyorsanız kendi bayrağınızı asın” diyor. Açıkça söylüyor bunu zaten. “Bize bir zararı yok, istediğiniz yerlere asın” diyor. Zaten yırtar atarlar, Allah esirgesin. Zaten asker yok, polis yok; nasıl asacaksın oraya bayrak sen? Kim asacak? İşgal etmiş olacaklar onlar. Yani PKK’nın tamamen eline geçmiş olacak. Bütün dedeler, anneler, hepsini esir alacaklar. Genç kızlarımızı, kardeşlerimizi, Kürt hanımları, Kürt bacılarımızı, Kürt delikanlıları komünizme teslim edecekmişiz, haşa. Yani olmayacak iş. Yani bunlar dediklerimizi anlamadılar. Diyorlar ki; “biz terör çıkarırız.” Terör çıkartırsın yüz bin şehit olur. Biz sana beş milyon şehit veririz ama toprağı vermeyiz, vatanı vermeyiz. Haysiyetimize, şerefimize laf ettirmeyiz. Beş milyon, o da ilk planda daha; Bismillah, başlangıcında. Boşa debelenmesinler. Abdullah Öcalan hata yaptı, günaha girdi, günahının kefaretini çekecek dünyada. Ahirette de çekecek, inşaAllah. Yani “hata yaptım ben, bitti;” olmaz ki öyle bir şey. Suç varsa ceza da vardır. Yani bu bütün ilahi dinlerde, bütün hak dinlerde vardır. Bütün devlet kanunlarında vardır. Her devletin kanununda vardır. Suç olacak ceza olmayacak; öyle olur mu? O zaman adalet olmaz. Adam inkar etmiyor, zaten olay ortada. Onun için bizim sabrımızı denemelerine gerek yok. Biz bayağı sabırlı bir insanız. Yani şehit olmak bizim için zaten namaz gibi, oruç gibi iftiharla istediğimiz bir ibadettir. Hani öyle bir şeyimiz yok. Biz yaşama heveslisi değiliz. Onurumuza, şerefimize, namusumuza, dinimize, bayrağımıza, milletimize, toprağımıza göz dikilirse, bunu kabul etmeyiz. Amerika kabadayılık yapıyormuş. Amerika’nın hepsi yapmıyor. Amerika’nın derin devleti kabadayılık yapıyor. Amerikalılar çok güzel insanlardır. Çok seviyorum ben Amerikalıları. Nur gibidirler. Amerikan derin devletinin içindeki bazı it-kopuk takımı, komünist it-kopuk takımı bunu yapıyor. Amerikan derin devletinin hepsi de değil, onların komünist kanadı; çakallık yapıyorlar. Öyle bir şeyden biz etkilenmeyiz. Daha önce denediler. Geldiler Türkiye’ye. İstanbul’u işgal ettiler, İzmir’i işgal ettiler, her yeri işgal ettiler. Ta Ankara’ya kadar geldiler. Antalya’yı işgal ettiler. Antep, Güneydoğu, her yeri işgal ettiler. Ne oldu? Tıpış tıpış gittiler. Demek ki millet olarak esareti kabul etmiyoruz. Onurumuza laf söyletmiyoruz. “Bir daha denemek istiyoruz.”Bunu elli bin kere denesen, yine aynı neticeyi alırız. Türk Milleti’nin yakasını bırakacaklar. Çözüm İttihad-ı İslam’
Adamların üslubu çok net; “Güneydoğu’yu bize verin, komünist devletimizi kuralım, Abdullah Öcalan da cumhurbaşkanı olarak başa geçsin, terör biter” diyor. Terör nasıl biter? Çünkü oradan Türk polisi çekilecek, Türk askeri çekilecek; vuracakları, şehit edecekleri insan da kalmayacağı için, “orada bir sorun çıkmaz” diyor. Hedef kalmıyor çünkü. Karakollar kapanacak, asker çekilecek, polis çekilecek, devlet onlara teslim edecek oranın idaresini; bunların istediği bu. “O zaman terör olmaz” diyor. Zaten hedefiniz kalmıyor ki terör olsun. Ama bir aşama için bunu kabul ediyor adam, ilk aşama için. “Hani şöyle bir istirahat edeceğimiz bir dönem olacaktır tabii, komünist devleti oluşturuncaya kadar” diyor. “Çünkü o zaman Kızıl Çin den tanklar getirtilecek, Rusya’dan obüs topları getirilecek, Suriye’den silahlar gelecek, Irak’tan silah gelecek, Kuzey Kore’den roket gelecek. Biraz vakit alacak ama o arada para da verin bize” diyor. “Federasyon olacağımız için para da vereceksiniz” diyor. Yani “mebzul miktarda, trilyonlarca lira para vereceksiniz” diyor. “Biz de PKK’nın bayrağını asacağız Güneydoğu’ya, siz de istiyorsanız kendi bayrağınızı asın” diyor. Açıkça söylüyor bunu zaten. “Bize bir zararı yok, istediğiniz yerlere asın” diyor. Zaten yırtar atarlar, Allah esirgesin. Zaten asker yok, polis yok; nasıl asacaksın oraya bayrak sen? Kim asacak? İşgal etmiş olacaklar onlar. Yani PKK’nın tamamen eline geçmiş olacak. Bütün dedeler, anneler, hepsini esir alacaklar. Genç kızlarımızı, kardeşlerimizi, Kürt hanımları, Kürt bacılarımızı, Kürt delikanlıları komünizme teslim edecekmişiz, haşa. Yani olmayacak iş. Yani bunlar dediklerimizi anlamadılar. Diyorlar ki; “biz terör çıkarırız.” Terör çıkartırsın yüz bin şehit olur. Biz sana beş milyon şehit veririz ama toprağı vermeyiz, vatanı vermeyiz. Haysiyetimize, şerefimize laf ettirmeyiz. Beş milyon, o da ilk planda daha; Bismillah, başlangıcında. Boşa debelenmesinler. Abdullah Öcalan hata yaptı, günaha girdi, günahının kefaretini çekecek dünyada. Ahirette de çekecek, inşaAllah. Yani “hata yaptım ben, bitti;” olmaz ki öyle bir şey. Suç varsa ceza da vardır. Yani bu bütün ilahi dinlerde, bütün hak dinlerde vardır. Bütün devlet kanunlarında vardır. Her devletin kanununda vardır. Suç olacak ceza olmayacak; öyle olur mu? O zaman adalet olmaz. Adam inkar etmiyor, zaten olay ortada. Onun için bizim sabrımızı denemelerine gerek yok. Biz bayağı sabırlı bir insanız. Yani şehit olmak bizim için zaten namaz gibi, oruç gibi iftiharla istediğimiz bir ibadettir. Hani öyle bir şeyimiz yok. Biz yaşama heveslisi değiliz. Onurumuza, şerefimize, namusumuza, dinimize, bayrağımıza, milletimize, toprağımıza göz dikilirse, bunu kabul etmeyiz. Amerika kabadayılık yapıyormuş. Amerika’nın hepsi yapmıyor. Amerika’nın derin devleti kabadayılık yapıyor. Amerikalılar çok güzel insanlardır. Çok seviyorum ben Amerikalıları. Nur gibidirler. Amerikan derin devletinin içindeki bazı it-kopuk takımı, komünist it-kopuk takımı bunu yapıyor. Amerikan derin devletinin hepsi de değil, onların komünist kanadı; çakallık yapıyorlar. Öyle bir şeyden biz etkilenmeyiz. Daha önce denediler. Geldiler Türkiye’ye. İstanbul’u işgal ettiler, İzmir’i işgal ettiler, her yeri işgal ettiler. Ta Ankara’ya kadar geldiler. Antalya’yı işgal ettiler. Antep, Güneydoğu, her yeri işgal ettiler. Ne oldu? Tıpış tıpış gittiler. Demek ki millet olarak esareti kabul etmiyoruz. Onurumuza laf söyletmiyoruz. “Bir daha denemek istiyoruz.”Bunu elli bin kere denesen, yine aynı neticeyi alırız. Türk Milleti’nin yakasını bırakacaklar. Çözüm İttihad-ı İslam’