Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (20 Nisan 2013; 23:00)

  • 10 yıl önce
EBRU ALTAN: Bir tanem, ruhum, aşkım Hocamın güzel sohbetine başlıyoruz, inşaAllah. Hoş geldiniz Hocam.

ADNAN OKTAR: Şeyhimiz Sultanımız, dünyanın en tatlı Şeyhi, Şeyh Nazım Kıbrısi Hazretleri’nin bugün ve yarın gelecek olan ziyaretçileri ve ihvanlarının Şeyhimizi yormamaları için istirham etmiştik, Bahaddin Efendi’den rica ettik, Riham Hanım’dan da rica ettik. Kıbrıs’ı aradığında kardeşlerimiz, Şeyhimiz devriyeden yeni dönmüş, maşaAllah. Sağlığı sıhhati de, elhamdülillah çok iyi. Yalnız istirham ediyoruz, Şeyhimizin yaş günü nedeniyle, Şeyhimize kardeşlerimiz yaklaşmak, sarılmak isteyebilirler, Allah vermesin zarar verirsiniz. Bakın, sizde olmayabilir, gidip nezle grip olmuş birisiyle tokalaşmış olabilirsiniz, virüsü yeni almış olabilirsiniz farkına varmazsınız, gribi taşıyorsunuzdur o anda, gider sarılırsınız Şeyhimize, Allah esirgesin hastalığı bulaştırırsınız. Çok riskli, sakın ha sakın. Onun için sarılma, dokunma tarzında sevgi ifadesinden kardeşlerimiz eğer Şeyhimizi gerçekten seviyorlarsa yapmasınlar, kaçınsınlar. Şeyhimiz pencereden sevgisini ifade edebilir. İhvanlar toplansın evin önüne, orada konuşma da yapabilir, mikrofon koysunlar şeyhimiz konuşsun, onlara hitap etsin. Fakat o tip bir şeyden şiddetle kaçınsınlar, Allah rızası için, istirham ediyorum. Bir de Şeyhimiz Osmanlı’dır. Osmanlı olan her şeyden hoşlanır hatırlatayım, inşaAllah. Yeter ki, Osmanlı olsun. Mehter takımı getirmişler evin önüne. Aslında bir daha ki sefere havalar iyi olduğunda, Şeyhimize doyurucu böyle esaslı bit mehter takımı götürelim, oraları bir inletsin mehter takımı. Tabii götürmüşler ama küçük bir grup, öyle olmaz anlı şanlı olması lazım. Bir de sunum çok önemli, şeyhimiz çıktığında böyle. Onu ben ayarlarım, inşaAllah.

Eski ANAP Milletvekili Sayın Emre Kocaoğlu, ne kadar değerli insanmış. Bizim milletimizde ne değerli insanlar var. Canım benim bak yaşlı haliyle benim ziyaretime gelmiş. Hanımı da profesörmüş Robert mezunu, çok güzel kaliteli okullarda okumuş, güzel görevlerde bulunmuş, halen de öyle görevlerde bulunuyor. Ağzından sevgiden başka bir şey çıkmıyor. Tam barış insanı böyle, muhabbet insanı nur gibi. Yani bir yobazların haline baktım, bir Hocamızın üslubuna baktım, müthiş sevgi dolu bir insan. Müthiş nezaketli acayip saygılı, çok hürmetkar. Kim bilir böyle ne değerli insanlar var da, haberimiz yok, maşaAllah. Ne muhterem insan. Allah ömrünü uzun etsin, kendisine de hanımına da bereket, hayır, iyilik ihsan etsin. Çok istifade edilecek bir insan. Devletin çok istifade ettiği bir insan zaten, hayırla bereketle, inşaAllah hizmetlerine devam eder.

Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Çin’de bugün 7.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 156 kişi hayatını kaybetti. 5500 kişi yaralandı ve 6000’in üzerinde asker bölgeye sevk edildi.

ADNAN OKTAR: İnsanlar eğer düşünürlerse, böyle bir olay dünyada görülmedi, dünya tarihinde yok. Bu kadar sıklıkla deprem nerede görülmüş? Dünyanın tarihi inceleniyor, jeolojik yapısına bakarak ayrıca inceliyorlar, çok gerilere kadar gidiyorlar, 1980’lerden sonra inanılmaz bir artış var. Tam Hz. Mehdi (a.s)’ın çıkış tarihinden itibaren. Yer-gök her yer sallanıyor. Gece-gündüz deprem oluyor. Bakalım, insanlar, Allah’ın bu mesajını ne derece anlayacaklar?

DİDEM ÜRER: Son birkaç gün içinde İran, Japonya ve Çin’de 7.0 şiddetinde depremler oldu.

ADNAN OKTAR: Hz. İsa Mesih (a.s)’ın var olduğu bir dünyada, Hz. Mehdi (a.s)’ın var olduğu bir dünyada, Hz. Hızır (a.s)’ın kol gezdiği bir dünyada olağanüstülükler birbirini kovalar, peş peşe. Peygamberimiz (s.a.v) ne diyor? “Bir ipe dizilmiş boncuklar gibi peş peşe devam edecek, ta ki evlatlarımdan Muhammed Mehdi zuhur edinceye kadar” diyor. “Onunla beraber sükûn bulacak dünya” diyor.

Evet, Didem Hocam.

DİDEM ÜRER: Başbakan Erdoğan, Ankara’da bir cami açılışında sesi kısık olmasına rağmen uzun bir konuşma yaptı. Ve Arif Nihat Asya’nın şu şiirini okudu: “Biz, kısık sesleriz. Minareleri, Sen, ezansız bırakma Allah’ım! Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslümansız bırakma Allah’ım! Kahraman bekleyen yığınlarını, Kahramansız bırakma Allah'ım! Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü, Ya çobansız bırakma Allah'ım! Bizi Sen sevgisiz, susuz, havasız Ve vatansız bırakma Allah'ım!” dedi. Ve tüm cemaat bu söylenenleri dua kabul ederek, “amin” dedi.

ADNAN OKTAR: Orada beklenen kahraman kim acaba? Arif Nihat Asya veli bir insandır, acaba kimi kastetti? Bütün Müslümanlara neyin duasını yaptırıyor? Kimin beklentisi içersinde acaba? “Kahraman bekleyen yığınları…” Bir tane kahraman bekleniyor, 1400 seneden beri; o da Hz. Mehdi (a.s)’dır ve Hz. İsa Mesih (a.s)’dır, maşaAllah. Böylece Tayyip Hocam Hz. Mehdi (a.s)’a olan muhabbetini de kapalı ve örtülü bir üslupla belirtmiş, inşaAllah. İttihad-ı İslam’a olan sevgisini belirtmiş.

Evet, Didem Hocam.

DİDEM ÜRER

Önerilen