uykuların en uzun uyanışlarında, endişeler sarardı o kapkara düşleri her gece…o saatlerde yaşardım ölüp öldüresiye dirilişleri
yüreğimin kanadığı vakitlerde dinlerdim ölümün kıyısındaki sesi gözlerimde bir tutam hüzünle sarılırdı boynuma, uzak sevgilinin yakın hasreti
bir düş vardı, karanlığına yaslanıp ağladığım bakışlarımdan gitmişti sürgüne dönüşlerin yüreğimde dinmeyen sızılarla dökülürdü tenime sus payı gülüşlerin
sesinde sakladığın ne varsa adını apansız yalnızlık koydum senle sessizlik arası bir düş vardı umutsuzluğunda boğulduğum dünya durdu, son ses durdu, kan durdu
bir düş vardı, düştüm boşluklarına feryat yüreğe, ateş topuğa kadar tüten dumanın içindeymişsin gibi ne zaman söndürmek istesem daha çok yanar