Film, Albert Camus’nun “Yabancı” adlı romanından serbest bir uyarlamadır. Hikâye, sıradan bir memur olan Musa’nın duygusuz, kayıtsız ve topluma yabancı yaşamını merkezine alır. Musa’nın hayatı, annesinin ölüm haberini bile sakinlikle karşılamasıyla başlar. Onun bu soğukkanlı tavrı, etrafındaki insanların tepkisini çeker.
Bir süre sonra Musa, kendisini ilgilendirmeyen bir cinayetin ortasında bulur. Tesadüfler sonucu haksız yere suçlanır ve mahkûm edilir. Ancak tüm bu süreç boyunca ne öfke ne pişmanlık gösterir; yalnızca yaşamın anlamsızlığı karşısında mutlak bir kayıtsızlık içindedir. Mahkemede bile kendisini savunmaz; hayatı sanki başkasının hikâyesiymiş gibi izler.
Yazgı, insanın kader, suçluluk, ahlak ve özgür irade kavramlarıyla ilişkisini felsefi bir düzlemde sorgular. Zeki Demirkubuz’un sade anlatımı, durağan kamera kullanımı ve karakterin iç dünyasına odaklanan tarzı, filmi güçlü bir varoluşçu dram haline getirir. Musa’nın ifadesizliği, yaşamın rastlantısallığına ve insanın kendi yazgısına karşı duyduğu çaresizliğe ayna tutar.
İlk yorumu siz yapın