Adnan Oktar: Müslümanlar PKK tehditine rağmen faaliyet yaparlarsa daha çok sevap alırlar.

  • 9 yıl önce
ADNAN OKTAR: PKK yüzünden birçok insan faaliyet yapamıyor Güneydoğu’da, Müslümanlar, çekiniyorlar. Ama tehdit altında faaliyet yaparlarsa, daha çok sevap alırlar. PKK tehdidine rağmen faaliyet yapılırsa, daha çok sevap alınır. Mesela bir ise, bin. Peygamberimiz (s.a.v) de tehdit ediliyordu, Hz. Ali (k.v) de tehdit ediliyordu, hepsi tehdit ediliyordu, o tehdit içerisinde faaliyet yaptılar ve çok sevap kazandılar. Tehdit olmasaydı, kazandıkları sevabın milyonda birini ancak alabilirlerdi. Milyonda birini bile alamayabilirlerdi. Tehdit, nimettir. Tehdidin olduğu ortamda İslam anlatılırsa, ibadet olur. Diyor ki; “tehdit olmasın, ben de ibadet yapayım.” İbadet neredeyse yok hükmüne geliyor öyle bir şeyde, çok çok azalır, yani bir hükmünde olur. Halbuki Müslüman çok fazla sevap istiyor. Milyon sevap kazanmak varken, niye bire razı oluyorsun? Tehdit yoksa bile Müslüman onu kalben isteyecek, “tehdit edenler olsa da daha sevap kazansam” demesi lazım. Tabii, böyle dik duranlar olduğunda, daha çok sevap kazanılır.

BÜLENT SEZGİN: Hz. Musa (a.s) döneminde, “onlar çıkmadıkça biz oraya girmeyiz, sen ve Rabbin gidin savaşın” diyorlar.

ADNAN OKTAR: Korkuyorlar. “Sen ve Rabbin gidin savaşın. Niye? Korkuyor, tehdit olarak gördüğü için. “Eyvah yakalandık” diyorlar” yine tehdit. Peygamberimiz (s.a.v) hep tehdit altında yaşadı. Ebu Cehil’in, Ebu Leheb’in, o devrin firavunlarının tehditleri. Hz. Musa (a.s), hep firavun tehdidi altında yaşadı. Çölde bile firavun’un tehdidi hep devam etti 40 yıl. Sürekli yer değiştirerek firavun’un suikastından kendilerini korudular. Çünkü oraya adam gönderir, asker gönderir, onlar orada uykudayken yahut herhangi bir savunma yapmadıkları anda onları vurabilirlerdi. Onun için sürekli hareket halinde oldular çölde 40 yıl Tih Çölü. Ve Cenab-ı Allah onların rızıklarını sürekli gönderdi. “Rızık derdine düşmeyin” dedi Cenab-ı Allah. Bediüzzaman da diyor talebelerine; “sakın rızık derdine düşmeyin, Allah size rızkınızı verecek, siz tebliğ yapın” diyor. Adam diyor ki; “nasıl olur, öyle şey mi olur” diyor, “en iyisi çalışayım, en iyisi evleneyim” diyor. Bediüzzaman diyor ki, “bak evlenmeyin” diyor talebelerine, “has talebeler evlenmesin, çalışmanıza da gerek yok, Allah size rızkınızı verecek” diyor. Buna inananların Allah rızkını verdi, ama inanmayanlar meşakkat içinde yaşadılar. Çok meşakkat içinde yaşadılar, dikkatlice bakılırsa bu görülür. Mesela Bediüzzaman’a Allah uzun bir ömür verdi, hastalıksız uzun ömür. Kanser olabilirdi, başka ağır hastalık olabilirdi hiçbir şey olmadı Bediüzzaman’a. Allah uzun ömürle ona tebliğ yaptırdı. Eğer tevekkül etmeseydi, evlenseydi, çoluk çocuğa karışsaydı, çok erken ölebilirdi Bediüzzaman. Ve bu faaliyetlerinin büyük bölümünü yapamazdı.

ALTUĞ BERKER: Kurşunlandı, zehirlendi bir şey olmadı Allah’ın izniyle.

ADNAN OKTAR: Hiçbir şey olmadı.

ALTUĞ BERKER: Sizin de tarihiniz öyle delikanlılıkla dolu Hocam. Kaç defa suikast, komplo, hepsinden daha güçlenerek çıktınız.

ADNAN OKTAR: MaşaAllah. 7 kurşun sıktılar, daha ilk geldiğim gün. EvelAllah. Kurşunu yaratan kimdir? Allah. İsabet ettiren kimdir? Allah. İsabet ettirmedi mi, ettirmez. İsabet ettirince sen istediğin kadar tedbir al, evinde de olsan sana kurşun isabet eder. Pencerede olursun pencereden yine gelir. Sokakta yürürken olur yine gelir. Tedbir takdiri bozmaz. Ama tedbir için sebebe sarılırsın, ayrı.

Yani tehdit yoksa, sevap da yok onu bilecekler. “Tehdit ediliyoruz” diyor. İşte sana cennet nimeti, cennet köşkü, cennet güzellikleri. Allah’ın rızası demektir en başta. Sana Allah’ın rızası olarak dönecek o, nimet olarak dönecek. Ömrüne bereket gelir. Tehditle insan güzelleşir, sağlık sıhhat kazanır. Tehdit edeni yok, asude sakin hayat yaşıyor. Yok kardeşim, zannettiğin gibi olmaz. Ya hastane köşesinde can verirsin, ya bir şey yaparsın, yani Allah rahatlık vermez. Allah kendi yolunda olmayana rahatlık vermez. “Ben tebliğ yaparım ama çok rahat olmam gerekiyor.” Sen zaten tebliğ yapmak istenmiyorsun ki. Tebliğ; rahat olmayarak yapılan faaliyete deniyor. Sen de diyorsun ki, “ben rahat olmazsam tebliğ yapmam.” Tebliğin kökünü reddetmiş oluyorsun, esasını reddediyorsun. Tebliğde ne olacak; acı olacak, meşakkat olacak, zorluklar olacak, tehdit olacak. Arttıkça bu olacaklar, değeri artar tebliğin. Arttığında, Allah’ın rızasını daha fazla kazanırsın; amacın Allah’ı rızasıysa, rahmetiyse. İki günlük dünya için korkak, ürkek yaşamak, çok aşağılayıcı.

ALTUĞ BERKER: Bütün peygamber kıssaları açık. Hz. Nuh (a.s)’a, “çok ileri gittin” diyorlar. Hz. Şuayb (a.s)’a aynı şekilde söylüyorlar.

ADNAN OKTAR: Tehdit, peygamberlerin yaşadıkları bir kanundur, sünnettir. Hep Cenab-ı Allah’ın o sünneti onlarda tahakkuk etmiştir. Tehdidi yaratan Allah’tır. Diy

Önerilen