Kafatası hacet çukuru , beyni lağım Bir güruh ki ; zikri küfür , fikri çürük Kesilesi boynu üstünde ayağım Titriyor münafık , beti benzi sönük
Aklı akıl olsaydı adamdan sayardık İlm erbabı deyip baş köşeye koyardık Yine de görev bildik kırk kez uyardık Cehlini kemal biliyor zavallı münafık
Ne temizler acaba bu yüz karasını Bulmuşlar belaların en belasını Cehennem yolunun levhasını Taşıyor boynunda zavallı münafık
Tutturmuş bir türkü her gün sayıklıyor Müctehid olmuş da hata ayıklıyor Oysa ki bir zerre dikkate alınmıyor Kendi çalıp kendi oynuyor münafık
Dilinde ilk hezeyan meşhur Hicret Gülleri Kıt aklıyla ölçüyor kitaptaki o büyükleri Meyhane ağzı mesajlarmış bütün hüneri Tasmasını çok çektiler kusuyor münafık
İkinci hezeyan tutup "ilmi icazet" dediler Allah'lık taslayıp HAK işine burun büktüler Şekerle kaplı necaseti işte böyle yediler İstidraç lağımında su diye yüzüyor münafık
Yetmedi , cahil cesareti bu ya , aldı ilmihali Kokuşmuş ağzıyla geveledi bir kaç hali Hınzıra hırlama desen anlar mı hiç seni ? Pisliğe bulanmış hır hır hırlıyor münafık
Edep fakiri , bir de Efendi Hazretleri der Saklanıp gölgesine her türlü küfrü eder Kılıktan kılığa bu ipi istediğin kadar ger İlmek kendi boynunda , koptu kopuyor münafık
Sanma ki bulandırır aklı , pişirdiğin bu zehir Bu kutsal sofrada varken ilm gibi panzehir En tepeden en dibe düşmek buna denir Geç olmadan tövbe et sende kurtul münafık
( Hicret Gülleri kitabı bahanesi ile İslam Alimlerine ve talebelerine saldıran , muteber Ehli Sünnet kitaplarını itibarsızlaştırmaya çalışan hâricî meşrepli zavallı münafıklara ithafen kaleme alınmıştır. Bu fitnede kullanılan Seyyid'ler konunun dışında tutulmuştur.)