Hz. Süleyman (as) sanatı, estetiği ve sevgiyi ön planda tuttuğu için Allah ona dünya hakimiyeti vermiştir.

ADNAN OKTAR: İnsanlar dinde çok zorluk çıkınca, Allah’ın çok beğeneceğini zannediyorlar. Mesela müzik dinlemeyeceksin, Allah beğenecek zannediyor. Eziyet çekeceksin, o nimetten geri kaldın ya, Allah onu beğenir zannediyor. Mesela yemeği yerde yiyeceksin, gülmeyeceksin, gün aşırı oruç tutacaksın, uyumayacaksın, gün aşırı uyuyacaksın, iki günde bir uyuyacaksın, sabahlara kadar namaz kılacaksın, ayağın şişecek, Allah böyle beğenir zannediyorlar. Düşünmüyorlar ki şu vakte kadar Allah dünyaya İslam’ı niye hâkim etmedi acaba? Hz. Süleyman (a.s) devrinde niye hâkim etti? Çünkü Hz. Süleyman (a.s) çok neşeliydi, dışa dönüktü, sanata ve bilime çok önem veriyordu. Her yeri heykellerle, sanat eserleriyle süslemişti mescidini. Sokaklar pırıl pırıl, caddeler pırıl pırıl, her yer sanat eserleriyle dolu. Her yer süslü, hayvanlar bile süslü. Müzik var, eğlence var, neşe var, bilim ve sanat en yüksek seviyeye gelmiş artık. Hava ulaşımı var, düşünün, Hz. Süleyman (a.s) zamanında hava ulaşımı. Büyük havuzlar, yüzme havuzları. “Sökülemeyen çanaklar” diyor. Her yer süslü her yer çok güzel. Allah dünya hâkimi ediyor. Hz. Süleyman (a.s) sabaha kadar namaz kılmıyor. Normal namazlarını kılıyor. Gün aşırı da oruç tutmuyor. Günlerce uykusuz da kalmıyor. Normal uykusunu uyuyor. Müzik de dinliyor, atlarla ilgileniyor, hayvanlarla ilgileniyor. Çok fazla kuşları var rengârenk, onlara bakıyor, atları var. Çok güzel hanımları var annelerimiz, maşaAllah. Annelerimiz çok şık, güzel giyiniyorlar. Muhteşem bir sistem olunca Allah dünyaya hâkim ediyor. Allah, sefaleti dünyaya hâkim etmez. Arkadaşlarımız, bir kısım kardeşlerimiz sefaleti Allah’ın istediğini zannediyorlar, perişanlığı. Leş gibi kokacak ağızları. Diyor ki,“ne güzel kokuyor” der diyor Allah, ağızları leş gibi kokunca. Üstleri başları leş gibi kokuyor. Perişan, pejmürde; “işte evliya alameti” diyor. Hindular gibi. Var ya onlar da çivinin üstüne yatıyorlar bilmem ne falan, kendine çile çektiriyor, acı çektiriyor. Onun Allah tarafından beğenileceğini zannediyor. Bu kafadan dolayı Allah dünyaya İslam’ın hâkimiyetini erteliyor, vazgeçmedikleri için. Çünkü İslam hâkim olsa onların kafasında dünya cehenneme dönecek, bütün güzellikleri kaldıracaklar. Allah da güzeli seviyor. Bunlar da güzellik istemiyorlar. Allah güzelliği seviyor. Cennette her yer güzel. Güzeli sevdiği için Allah cenneti yaratıyor. Bunlar da güzellik karşıtı olduğu için, Allah bakıyor, görüyor tabii Cenab-ı Allah. Allah kendisi yaratıyor, kaderde belli olan bir şey. Bir felaket olacağını bildiği için İslam’ı dünyaya hakim etmiyor. Hep en zor, en çetrefilli işleri istiyorlar. Her şeyin kötüsü olsun istiyor. Mesela bak Kuran, şimdi önümde, Kuran’ın kabının süslü olması gayet güzel. Niye süslü olmasın? Onu kıyamet alameti olarak alıyorlar. Niye süslü olmasın Kuran? Peygamberimiz (s.a.v) saçını örerek süs yapıyor. Bahçesinin önündeki güller süs. Cennette yastıkların ne kadar süslü olduğunu, yatakların ne kadar süslü olduğunu, bardakların, tepsilerin ne kadar sanatlı ve süslü olduğunu Allah anlatıyor. Böyle güzellik olursa Allah hakimiyet veriyor, yoksa vermiyor. O kafayı Allah hakim etmez.

Osmanlı’nın son döneminde, Allah Osmanlı’yı niye yıktı? Halkın epey bir bölümü sanata, estetiğe ve bilime karşı olduğu için yıktı Allah. Estetiğe karşıydı. Devlet karşı değildi ama halkın epey bir bölümü karşıydı. Sefalet paçalardan akıyordu. Devlet saraylar yaptırıyordu, çeşmeler, süslemeye çalışıyordu ama halkın büyük bölümü bilime ve sanata karşıydı. Bağnazlık muazzam sarmıştı etrafı. Bu sebeple Allah yıktı Osmanlı’yı. Sanatlı, bilimli, güzel, estetik olarak İslam’ı yeniden hâkim edeceği için Cenab-ı Allah bir ara verdi. Şu an bu ara bitti, yeniden sanatın ve bilimin önde olacağı şekilde, İslam dünyaya hâkim olacak. O zaman Allah müsaade ediyor, onun dışında müsaade etmiyor.