Ahir zamanda Müslümanlar engellerle, baskılarla karşılaşacak bu dönemin sevabı çok daha fazladır. Zorluklar, hastalıklar çok makbuldür.

ADNAN OKTAR: Ahir zamandayız, Müslümanları engelleyenler olacak. Engelleyenler olduğunda bir sevap alıyorsanız, yüz bin sevap alırsınız. Engelleme yoksa, teşvik olursa ne olur, biliyor musun? Bir sevap alırsın. Eğer engelleme olursa yüz bin sevap alırsın. Onun için engellemeler, baskılar, tehditler çok makbuldür. Yakında İttihad-ı İslam olacak; bir milyar götür para ver, sadaka ver, bir sevap alırsın. Şu an bir milyar verirsen, trilyon sevap alırsın. Zorlukla orantılıdır. Yani tabii biz şimdi büyük şevkle İttihad-ı İslam’ı bekliyor. Tabii ki çok güzel ama sevap bitiyor artık. İttihad-ı İslam’dan sora çok az sevap alırsın. Çok çok az. Tehdit ne kadar kuvvetliyse, baskı ne kadar kuvvetliyse o kadar çok sevap alır. Diyor ki işte; “babam engelliyor.” Çok sevap alırsın. Kimi de mesela eşinin engellediğini söylüyor, çok fazla sevap alır. Kimi diyor ki; hanımı baskı yapıyor, çok sevap alır. Sahabeler ilk başta çok fazla sevap alıyorlardı. Sonra sevapları azaldı. Çünkü ortalık sakinleşti. Ayette de; “şimdi sizden yirmi kişi, yüz kişiyi yener” diyor. Ama sonra vakit geçince durum değişiyor. Sevabın gücü de azalmış oluyor. Onun için Cenab-ı Allah, şeytandan Allah’a sığınırım; “Zorlukla beraber kolaylık vardır.” Yine “her zorlukla beraber kolaylık vardır” diyor Cenab-ı Allah. Zorluklar çok makbuldür, hastalıklar çok makbuldür, dertler çok makbuldür.