Sayın Adnan Oktar’ın terör örgütü DHKPC’nin okullara yönelik özel birim oluşturması ile ilgili habere yorumu.

DİDEM ÜRER: Terör örgütü DHKP-C’ye yönelik iki hafta önce farklı illerde eş zamanlı düzenlenen operasyonda ele geçirilen özel dosyalarda, örgütün lise öğrencilerine yönelik özel bir çalışma yaptığı ortaya çıkarıldı. “Özellikle aile kavramından uzaklaştırma çalışmasının ön plana çıkarıldığı bu çalışmada İmam Hatipler için özel bir birim kurulduğu” belirtiliyor. “İmam Hatipli gençlerin dinden uzaklaştırılması gerektiği, uygun program ve politikalarla yaklaşıldığında bu gençleri örgüte yaklaştırmanın son derece kolay olacağı, liseli DEV-GENÇ örgütlenmesinin, bu konuyla özel ilgilenilmesi için talimat verildiği” anlatılıyor.

ADNAN OKTAR: Talimat verdi mi de başarılı olur. Niye? Çünkü bütün okullarda, İmam Hatiplerde de Darwinizm-materyalizm öğretiliyor. Mesela DEV-SOL’cu yahut DHKP-C militanı gelir, “Selam”, ‘Aleykum Selam. “Ne okuyorsunuz” diyecek. “Biyoloji kitabına bir bakabilir miyim?” diyecek. İnsanların tesadüfen yaratıldığı anlatılıyor, kainatın, meyvelerin, bitkilerin her şeyin tesadüfen yaratıldığı anlatılıyor. Dünya bir kaos olarak tarif ediliyor, bütün evren bir kaos olarak tarif ediliyor. O karmaşanın içinde, tesadüfen insanlar olmuş olarak anlatılıyor. Devletin kitapları anlatıyor bunu. Der, “ben de aynı fikirdeyim” der. İmam Hatipli çocuğa der ki; “siz birde din dersi görüyorsunuz değil mi?” der. “Burada akıl ve bilim Allah’ın olmadığını söylüyor ama burada da duygusal ve romantik bir üslupla dinin olduğu söyleniyor” dese, çocuk ‘haklısın’ der. Çünkü bilim Allah’ın olmadığını söylüyor haşa, onların demesine göre, bilim ve akıl. Orada da onun kafasına göre haşa, Kuran’da hikaye anlatılmış oluyor. “Eskilerin masalları” diyor ayette zaten. “Öyle derler” diyor. Onlar da eskinin masalları diyor. Şimdi çocuk orada nasıl bir duruma gelir? Çünkü devlet gayet ciddi olarak “Allah yok” diyor kitaplarında, “tesadüfen oldu” diyor. “Kuran’ın dediği gibi yaratılmadı” diyor devlet. “Kuran’ın dediği yanlış” diyor, devletin açıklamasında. “Kuran’daki anlatım efsane, öyle bir şey yok” diyor, o anlamda yani, buna getiriyor. “Asıl yaratılış nasıl oldu” diyor. “Organik maddeden oluşan bir çorbadan meydana geldi” diyor evrende. “Onun içinde bir hücre oluştu tesadüfen. Hücre çoğaldı solucan oluştu. Solucan işte primat oldu. Primat balık oldu, sonra da sen oldun” diyor. “Hz. Adem (a.s)’dan gelme; bunlar hikaye böyle bir şey yok” diyor. Bunu kim anlatıyor? Devletin kitapları, ansiklopediler anlatıyor, üniversiteler anlatıyor. Devletin bütün üniversiteleri anlatıyor. İlkokul, ortaokul, lise, üniversite, hepsinde anlatılıyor, geceli gündüzlü. “Devlet ne diyorsa, biz de felsefe olarak, inanç olarak aynı şeyi söylüyoruz” diyecek. Onun dışında ne diyecek? “Toplum da evrim geçiriyor” der, “canlılar evrim geçirdiğine göre, toplum da evrim geçiriyor. İşte, feodal toplum. Kabataş devri, yontma taş devri var mı” diyor. “Var devletin kitaplarında gösteriyor, “sonra feodal toplum devlet kitaplarında yazıyor mu? Var.” Feodal dönem de var. “Sonra kapitalist dönem, o da var. Şimdi de komünal topluma gidiyoruz. Biz de komünistiz ne var bunda?” diyor. Çocuk ne desin o zaman ona o kafada? Fevkalade bir bilgiye sahip olmadıktan sonra, fevkalade bir vicdana sahip olmadıktan sonra, onun dediğini kabul eder. Çünkü adam diyecek ki “aklın yolu bir, akıllı hareket et” diyecek. “Bak devlet akılcı bir eğitim veriyor sana, bilimle anlatıyor bunu” diyecek. Açıkça anlatıyor, “tesadüfen oldu canlılar” diyor. “Sen inanmıyor musun?” diyecek. Devlet doğru söylemiyor mu? “Devlete inanmıyor musun?” diyecek. “Devletle aynısını biz de anlatıyoruz” diyecek. Ondan sonra adamı sen nasıl geri çevireceksin? Devlet bu büyük yaranın, bu büyük sorunun üzerine gitmesi lazım. Allah’a çok şükür büyük gayretlerle Darwinizmi, materyalizmi felç ettik. Ama çok pahalıya mal oluyor bize. Devletin desteği de yok bize. Hatta devlet birçok yönde ilgilenmiyor da, var gücümüzle Allah rızası için gayret ediyoruz.

Onun bir filmi vardı Darwinizmle ilgili, onu gösterin.

VTR- Evrimcilerin Manisa’daki Fosil Sergisine Karşı Gösterdikleri Anti-Demokratik Bilim Dışı Tepki.