Sayın Adnan Oktar'ın 'Gezi Parkı' ile ilgili yorumu-1 (4 Haziran 2013)
  • 10 yıl önce
DİDEM ÜRER: Sayın Bülent Arınç, Cumhurbaşkanımızla bir görüşme yaptı. Görüşme sonrasında yaptığı açıklama da; “polisin gazlı müdahalesiyle olayların çığırından çıktığını” belirterek, “samimi bir şekilde ağaçları korumak için gösteri yapan vatandaşlardan özür diliyorum” dedi. “İnsanların yaşam tarzları bizim için son derece önemlidir. Toplumla inatlaşacak bir anlayışı içinde olmadık ve olamayız. Herkes bizi takdir etmek zorunda değil. Ancak biz onlarında görüşlerine açığız. Öz eleştirimizi yaparız, kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

ADNAN OKTAR: İşte bakın, bu Risale-i Nur terbiyesi. Diyorlar ki; “Bediüzzaman kimdir?” Karşı çıkanlar var. Tamam, ama Mısır’daki adam da Kuran’dan terbiye alıyor, Afganistan’daki de alıyor, Türkiye’deki de alıyor. Ama tefsiri kimden almışlar? Bediüzzaman Said Nursi’den almışlar. Görüyor musun, Bediüzzaman’ın üslubunu? Risale-i Nur’un, siyasete etkisi böyle güzel oluyor, işte. Onun için bütün gençlere, herkese, bütün milletimize Risale-i Nur’u tavsiye ediyorum. Risale-i Nur’dan bir parça istifade eden bile huyunda, suyunda, karakterinde bir değişiklik olur. O açıklamalarda buram, buram Risale-i Nur kokuyor. Buram, buram yani kelimesi, kelimesine.

“Ben sol görüşüm, ama komünist değilim.” Ne olur, komünist olsan ne olur? Yani niye komünistlikten çekiniyorsun? Komünist olabilirsin. Yani saldırgan olmadıktan sonra, adam öldürmedikten sonra, polis öldürmedikten sonra milletin, devletin malını yakıp, yıkmadıktan sonra  komünist olman gayet normal yani. Bunda şaşılacak ne, niye bunu bir suç gibi görüyorsun? 

“Hocam, Taksim parkına katılanlara komünist dediniz.”Doğru içinde var. Adam tutuyor bayrak elinde. Yazıyor içinde işte komünist yazıyor. Adam komünistim diyor zaten afişinde yazıyor. Bayrak böyle sanki savaşa gidiyor, elinde bayrakla geliyor. Koca, koca bayraklar adamlar onunla gidiyor. Bayrağı bırakmıyor, komünist bayrak yapmış, komünist işaretleri olan bayrak. Ben onları söylüyorum. Ve gidip polise saldırıyor, polis canım benim devriliyor polis artık çocuk. Üstünden geçiyorlar polisin. Sen demin anlattın ya çadırlara, oturak biber gazı sıkmışlar. Mesela bu da çok acayip. Oturuyorsa, bizim hoşumuza gider. Gelsem, görsem izin alsınlar, çadır kurup oturuyorlarsa ne güzel. Filinta gibi delikanlılar, filinta gibi genç güzel kızlar.

“Ben sol görüşüm ama komünist değilim. Ne fikrim ne uygulamam var, katılmam bile. Ben gaz yedim, ben lafı yedim.” Ne kadar duygusalsın Allah aşkına sende. Yani herhalde anlamışsındır.

“Yayınınızı izliyorum. Atatürk’ün geçmesine çok sevindim. Allah yolunuzu açık etsin” diyor. Arkasından da bak. Atatürk’ü, en samimi, en akılcı Türkiye’de sevdiren benim. Aksini söyleyen çıksın ortaya. Bütün millete Atatürk’ü bambaşka tanıtıyorlardı. Dindarların arasında da Atatürk’ü sevdiren benim. Atatürk’e olmadık lafı ediyorlardı. Hepsinin ağzını tıkadım. Bir kişi konuşamadı Atatürk hakkında şuan. Aksini söyleyen ortaya çıksın. İspat ederim.

“Tüp kaçağını çakmak yakarak kontrol eden bir milleti bir gazıyla korkutamazsınız.”Hakikaten tüp patlıyor mu, patlamıyor mu diye adam çakmağı yakıyor. Bakıyor, eğer patlamazsa sağlam bu diyor, tüp dolu diyor. Helal olsun.

Bakın diyor ki: “Biz, sinek ilacı aracının arkasından koşmuş nesilleriz.” Hani çocuklar sinek ilacı aracının arkasından koşarlar ya, gazda neymiş. Bak filinta gibi de genç kızlar. Çok güzeller maşaAllah, boyunu posunu yaratan Allah’a kurban olayım. Ben onların acayip şekerler maşaAllah. Çocukların arasına komünistlerin girmesi çok gıcık yani. İnsan yürürken sinek musallat olur. Komünist derken bu adam öldüren komünistler. Normal komünistler benim akademideki arkadaşlarımın hepsi komünistti. Sohbet ederdik, konuşurduk. Ama efendi çocuklardı, saygılıydılar. Adam öldüren, cinayete yatkın orayı, burayı yakan, yıkan, ben onlara karşıyım. Komünist olmak niye suç olsun. Adam başka bir inançta da olabilir, ateist de olabilir.

DİDEM ÜRER: Sayın Bülent Arınç; “yalan haberlerle ilgili kirlilik yapanların yurtdışından sosyal medyayı kullandıklarını ve olayların faili olarak oraya bakmak gerektiğini” söyledi. “Türkiye’nin ekonomisini bozmak için yurtdışından genelde bütün sörlır hep oraya ait çıkıyormuş.”

ADNAN OKTAR: Kardeşim ben bir şey söyledikten kırk sekiz saat sonra açıklama yapılıyor zaten. Ben bunu 2 gün öncesinde söyledim. Yurtdışından diye çok detaylı anlattım. Kırk sekiz saat sonra aynı açıklama. Gençler sokakta özgür olacak. Ben onu gördüğümde, içim açılır. Alabildiğine neşeli rahat olsunlar. Ondan güzel oluyor ortalık zaten. Filinta gibi genç kızlar, filinta gibi delikanlılar neşeli ve rahat olacaklar. Bu kadar üzgün olmaya farz edelim Bağdat Caddesi’nde falan böyle caddenin kenarında oturuyor gençler çok güzel oluyor. Onların vatanı, kendi evleri
Önerilen