Oynatıcıya atlaAna içeriğe atla
  • 12 yıl önce
DİDEM ÜRER: Hocam, Amerikan Dışişleri Bakanı Kerry;  “Eğer Esad, misilleme yapacak kadar aptal ve kibirliyse, Amerika ve müttefiklerimizin, bir savaşa gitmeden, onu buna pişman edecek birçok yolları var” dedi.

ADNAN OKTAR: Yani karşılık verdikten sonra, intikam almak mantıklı bir hareket değil. Çünkü mesela Esad vuracaksa, en fazla 24 saat sürer bu vuruşu. Amerika’nın ona cevabı da 72 saat sonra olursa zaten kaybeden yok burada. Hiç kimse bir şey kaybetmemiş oluyor. Çünkü Esad ve Amerika’daki muhalif güçler ve İsrail’deki muhalif güçler, memnun ve mesrur olmuş oluyor. Amaç yerini bulmuş oluyor. Sonra Suriye’nin yerle bir edilmesi zaten sorun değil. Zaten Esad istiyor yerle bir edilmesini. Çünkü Esad sağlam bir Suriye, tarihi dokusunu kültürel dokusunu, sanayi dokusunu muhafaza eden bir Suriye bırakmak istemiyor. Çünkü düşman güç olarak bırakıyor onlara. Onlara bir enkaz bırakmak peşinde olduğu için, kendinin ağır bombardıman yapması da çok masraflı olduğu için Amerika’nın yapması konumunda çok mutlu olur. Çünkü kendi deniz kenarında küçük bir yer ayarlamış, ufak yani küçük bir ülke ayarlamış kendisine orada mutlu yaşamak istiyor, kendi taraftarları, arkadaşlarıyla, ona da kimsenin bir şey dediği yok. Dolaysıyla hayalet ve enkaz bir Suriye istediği için, ağır bombardımanla yapacağı şey Amerika’ya teşekkür etmektir. Amerika şunu demek istiyor. Şimdi Türkiye’yi sen vuracaksın belli bir delilik yapacaksın diyor. Sen vurduktan sonra bende seni vururum, yerle bir ederim zaten aranan da bu. Hem Türkiye’nin çökertilmesi hem de Suriye’nin çökertilmesi. Yani adamların deniz kenarındaki, sayfiyeleri, turistik tesisleri buda zarar görecek durumda değil. Bu çok önemli. Kimseye bir zarar gelmiş değil. Ne İsrail’le zarar gelir burada, ne Suriye’ye zarar gelir. Zarar sadece Suriye’nin kendi halkına, tarihi dokusuna, sanayi tesislerine ve Türkiye’nin Güneydoğusunda bir çöküntüye yönelik bir plan var gibi görünüyor.

Bir ihtimal Türkiye’de getirilen o füzelerin koruyucu kalkan oluşturacağını düşünüyor olabilirler, Allahualem öyle bir şey pek olmaz. Yani o füzelerin adedi de zaten çok sınırlı. Ellerinde ne kadar Suriye’de roket var onu bilmiyoruz. Yani İran rahatça çok fazla sevkiyatta bulunmuş olabilir. Kaba ve hantal roketler ama patladığında hakikaten sorun çıkaracak gibi. Yani yağmur gibi roket yağarsa, bunları tek tek havada yakalama diye bir konu olmaz. Ama tekrar söylüyorum, İsrail’e hiçbir şekilde o tip bir tavır göstertemezler. Çünkü öyle bir şeyde deniz kenarındaki o şenlik yurduda yerle bir olur, hepsi yerle bir olur. Zaten böyle şeyler iyice anlaşma yapmadan, karşılıklı ikna oluşmadan olmaz. Bir saldırı olacaksa mutlaka bundan Suriye’nin de haberi olur, İsrail’inde haberi olur herkesin haberi olur. Yani başı boş olmaz.  Daha Türkçesi, bölgedeki asıl sorunun bir tanesi gereksiz İsrail düşmanlığıdır. Bu nefretin kalkması lazım ve gereksiz mezhep karşıtlığıdır. Sünni ve Şii mezhepleri aynı mezhep olduğu göstertilip barıştırmak lazım. Yani kardeş ruhunun onlara göstertilmesi gerekiyor. Ama bunların tamamı yine Mehdiyet’le olacak gibi. Yani nereye çıksak, yol yine Mehdiyet’e çıkıyor. Bunu yapacak bir müessese, topluluk bir yer yok yani şu an. Ya Sünnileri koruyan var, ya Şiileri koruyan var. Sünnileri ve Şiileri birbirleriyle kucaklaştırıp sevdirecek olan, ancak Mehdiyet’tir.

Kategori

🗞
Haberler
İlk yorumu siz yapın
Yorumunuzu ekleyin

Önerilen