ADNAN OKTAR: O çocukların durumu çok vahim. Anneler var, yaşlılar, kış hakikaten çok tehlikeli olur. O konuda çok acele edilmesi lazım. Bu Esad çok münasebetsiz adam. Ben böyle densiz adam görmedim. İnsan ölümü göze alır, şu rezilliği göze almaz. Deli misin be adam? Git, milli koalisyon kurulsun. Herkes gelsin, hükümete katılsın konu bitsin. Ne biçim adamsın sen? “İlla ben başta olacağım” diyor. Soğan başı gibi niye başta olman gerekiyor? Git, kimi seçiyorsa seçsinler. Mesela kaç gurup varsa, hepsi milletvekili göndersin, koalisyon hükümeti olsun, kendi kendilerini yönetsinler. Baş belası olmanın alemi ne? Çoluk çocuk var. Kendisi rahat, sıcak yerde duruyor, çoluk çocuk donuyor. Çocuklar soruyorlar canlarım benim, “Biz Esad’a ne yaptık?” diyorlar. Gördünüz mü onların filmini? Acayip tatlılar. Bir küçük ufaklık çok şeker, “Biz ne yaptık Esad’a?” diyor.
DİDEM ÜRER: Hocam, Bahçelievler’de Suriyeli mülteciler parkta kalıyormuş dışarıda. Onunla ilgili bir video vardı iki gün önceki halleri, uygun görürseniz gösterebiliriz. Bahçelievler’de parkta kalan Suriyelileri.
ADNAN OKTAR: Kardeşim bu ne iştir? İşte bak bunlar da Esad’ın marifeti. Bırak adamlar evlerine dönsünler, rahat yaşasınlar. Deli misin be adam sen? Nasıl bir insandır bu? Uluslararası bir heyet gidip, bunu alıp gelsin. Tabii, Amerikalı, İngiliz, Fransız, İran, İslam alemi, herkes her yerden hükümetler birer tam yetkili temsilci göndersin, çoluğuyla çocuğuyla bunu alıp bir yere götürsünler bunu. Milletin başını belaya sokacak bu adam.