Zuhruf Suresi, 61-63 Ayetlerinin Tefsiri

  • 10 yıl önce
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. “Şüphesiz” diyor, Cenab-ı Allah. İsa Mesih (a.s) için. “Şüphesiz o” İsa Mesih İbn-i Meryem, “kıyamet-saati için” kıyamet vakti için “bir alamettir. Öyleyse ondan yana hiçbir kuşkuya kapılmayın.” Emin olun diyor, Allah, kesin bu diyor, “kıyamet için bir alamettir” diyor, Hz. İsa Mesih (a.s). Bakın bir de arkasından ne diyor Cenab-ı Allah? “Öyleyse ondan yana hiçbir kuşkuya kapılmayın ve Bana uyun. Dosdoğru yol budur.”

“Şeytan” yani deccal “sakın sizi Allah’ın yolundan alıkoymasın. Gerçekten o sizin için açıkça bir düşmandır.”

“İsa” Mesih İbni Meryem “açık belgelerle gelince” Allah’ın hükümleriyle gelince, “dedi ki: “Ben size bir hikmetle geldim ve hakkında ihtilafa düştüklerinizin bir kısmını size açıklamak içinde.” Demek ihtilafa düşüyor insanlar. İşte Kuran’ın hükmü de, ihtilafa düşülen yanlış bilinen şeyleri düzeltiyor. Yoksa Kuran’ın hükmü geliyor, Allah onu beğenmiyor bir daha değiştiriyor. Beğenmiyor bir daha değiştiriyor. Böyle bir şey yok. Hüküm geldiğinde, tamamdır. Adamlar zannediyor ki, Allah hükmü gönderiyor sonra beğenmiyor, başka bir hüküm gönderiyor. Öyle bir şey yok. Allah’ın hükmü niye kalksın? Hepsi geçerli. Kuran’da geçerli olmayan hiçbir hüküm yok. Bu inanılır gibi değil, bu nasıl bir cesarettir böyle? Geçmiş şeriatlarda unutulan hükümleri” diyor, Allah yeniden hatırlatırım veyahut daha hayırlısını gönderirim diyor, Allah. Ayetin açıklaması bu. O devirde olan savaşlarda da Allah, sürekli yöntem gösteriyor, şöyle yapın, böyle yapın. Çünkü çok vahşi adamlar. Acımasız ve gaddarlar. Gece baskınları yapıyorlar, Müslümanları kılıçtan geçiriyorlar. Cenab-ı Allah, onlara karşı ne yapmaları gerektiğini Peygamber (s.a.v.)’e bildiriyor. Peygamberimiz (s.a.v.), ya kendi karar verecek, ya Allah bildirecek. Kendi karar verdiğini de, Allah bildirir ama bir de vahiyle bildirme var. Vahiyle bildirdiğinde, gönlü daha rahat oluyor. Çünkü vahiy net. Ne yapayım acaba diye düşünüyor mesela Peygamberimiz (s.a.v.) sabah, ayet iniyor, şöyle yapacaksın diyor, onu yapıyor. Oradaki ayet, o savaşa ait. Adam, her yerde bunu ben uygulayacağım diyor. O oraya ait bir konu. Mesela Peygamberimiz (s.a.v.)’in hanımlarına ait hükümler var. Sırf Peygamber (s.a.v.)’in hanımlarına ait. Kardeşim Allah diyor ki bakın, “siz ayrısınız” diyor, Peygamber (s.a.v.) hanımlarına, “siz diğer Müslüman hanımlar gibi değilsiniz” diyor. “Onların hükmü ayrı” diyor. Adam diyor ki “yok diyor, “bana göre aynı, hiçbir fark yok” diyor, hatta daha da üstünlere getirmeye çalışıyor. Veyahut işte “aynı hüküm ona da uygulanması gerekiyor” diyor. Allah “hükümleri ayrı” diyor, onlar “yok” diyor, hükümleri aynı” diyor. Allah ayrı dediyse ayrıdır. Müslüman hanımlar için, “daha özgür olabilirsiniz” diyor Allah, daha rahatsınız. Ama peygamber hanımları için, “perde arkasından konuşacaksınız” diyor Allah. Adam ne yapıyor? Bütün hanımları perde arkasından konuşturuyor. Öyle bir şey yok. Niye Allah’ın hükmünü değiştiriyorsun?