- 1 gün önce
CHP Parti Sözcüsü Zeynel Emre, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantıları sürerken "asgari ücretin bu ülkede en az 39 bin lira olması gerektiğini" söyledi. Komisyonun yapısında işçi temsilinin "problemli" olduğunu belirten Emre, işçi tarafının toplantılara katılması halinde CHP’nin de destek vermeye ve komisyona gelmeye hazır olduğunu ifade etti; "39 bin olsun diyoruz; onun altına yokuz" dedi.
Kategori
🗞
HaberlerDöküm
00:00Hazır mıyız? Peki.
00:13Değerli arkadaşlar, değerli basın mensupları, kıymetli vatandaşlarımız,
00:18hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
00:22Değerli arkadaşlar, bugün basın toplantımızla başlarken öncelikle
00:25Manisa Şehzadeler Belediye Başkanımız, Sayın Gülşah Durbay'ın
00:30sağlık durumuyla ilgili kısa bir bilgi vermek istiyorum.
00:34Sayın Belediye Başkanımız, bizim evladımız, partimizin evladı,
00:38gençlik kollarından beri bizimle birlikte mücadele eden kardeşimiz,
00:43Gülşah kardeşimiz, durumu biraz ağırlaştı ve bugün itibariyle entübe edildi.
00:49Kendisine Allah'tan şifa ve dualarımızı gönderiyoruz.
00:52İnşallah kısa sürede sağlığına kavuşur diye temenni ediyoruz.
00:57Değerli arkadaşlar, bir önceki basın toplantımızda takip edenler bilir,
01:01Türkiye'deki suç artışını ve bunun ülkemizde yarattığı tehlikeye
01:06ve gelecek açısından asıl beka meselesinin bu olduğunun altını çizerek başlamıştık.
01:11Bugün de orada toplantıda söylediklerimiz kapsamında bir iki noktaya daha temas etmek istiyorum.
01:20Çünkü bugün maalesef Türkiye Büyük Millet Meclisi büyük bir skandalla çalkalanıyor.
01:27Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde staj yapmak üzere gelen kız çocuklarının tacize uğradığına yönelik iddialar var.
01:35Bu iddialar üzerine soruşturma açıldığı ve bir kişinin gözaltında alındığı bilgisi var.
01:41Ve oradaki ifadelere baktığımız zaman buradaki öğrenciler, evlatlarımız maalesef bazı personellerin bu çocuklara küçük sevgilim diye hitap ettiği
01:51ve bu çocuklarımızın istismar edildiğine yönelik bilgiler var.
01:55Tabi bunu birkaç sapığın meselesi olarak değerlendirmemek lazım.
02:02Çünkü bu yıllardan beridir halının altına süpürülen sorunların bir sonucudur.
02:09Türkiye'de ciddi bir suç patlaması vardır.
02:12Bu her alanda ortaya çıkıyor.
02:14Bugün maalesef Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde dahi kız çocuklarımız taciz edilebiliyor.
02:21Yine ikinci bir olay, bu da ibretlik.
02:23Adli emanette bulunan elli kilo altının, düzeltiyorum elli kilo gümüşün yirmi beş kilo altının
02:32orada onu muhafaza etmekle görevli bir memur tarafından alınıp çocuklarıyla birlikte yurt dışına kaçması.
02:40Düşünebiliyor musunuz değerli arkadaşlar?
02:43Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde sokakları, meydanları, evleri hepsini bıraktık.
02:49Adaleti sağlamakla görevli, yetkili bulunan bir yerin adli emanetinden hırsızlık
02:58yapılabiliyor ve bu günler sonrasında ortaya çıkıyor.
03:02İşte esasında tuzun koktuğu yerde tam da burası değerli arkadaşlar.
03:07Çünkü bu fotoğraf sadece iki tane basit adli olay olarak değerlendirilemez.
03:14Gerek TÜİK rakamları, gerekse de Adalet Bakanlığı verileri Türkiye'de bir sosyal patlamayı işaret ediyor.
03:21Özellikle çocukların karıştığı olaylar bakımından ciddi bir sosyal patlamanın olduğunu söyleyebiliriz.
03:29Bakın son beş yılda milyonlarca çocuk ama suça sürüklenme veya suçun mağduru olarak adli merciler önüne gelmiştir.
03:39Sadece iki bin yirmi dörtte çocukların karıştığı olay sayısı altı yüz bin üzerindedir.
03:45Yine iki bin on beşten bugüne kadar baktığımızda çocukların karıştığı cinayet sayısı iki kat artmıştır.
03:55Uyuşturucu satma suçuna karışan çocuk sayısı yine katlanmış durumdadır.
04:00Ve yaş gruplarına baktığımız zaman sıfır on bir yaş grubu, on iki on dört yaş grubu, on beş on sekiz yaş gruplarında çocuklar kasten yaralama, cinsel istismar, hırsızlık, tehdit gibi suçların gerek mağduru gerekse o suçları bizzat yapanlar arasında yer almaktadır.
04:21Bunu basit bir asayiş sorunu olarak değerlendiremeyiz.
04:24Evet, burada bir gelecek, bir nesil gözümüzün önünde kayıp gitmektedir.
04:31Bir hususun daha altını çizmek istiyorum değerli arkadaşlar.
04:34Bakın biz sadece Cumhuriyet Halk Partisi olarak sadece kamuoyunda bilinen dosyaları okumuyoruz, incelemiyoruz.
04:41Ülkemizin geleceği açısından hassasiyetle takip ettiğimiz ve suç oranının artışı bakımından önlemler alınması yapılması gerekenlerin tespiti açısından da birçok dosyayı izliyoruz.
04:55Bunlardan bir tanesi de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Barış Boyun İddianamesi olarak sunduğu dosya.
05:01Bu dosyanın içeriğine baktığımız zaman bu örgüt kapsamında işlenen suçların her dört suçtan birini bir çocuk tarafından işlendiğini görüyoruz.
05:12Yaklaşık kırk tane çocuk burada sanık olarak duruyor.
05:17Peki bu çocukların ifadeleri, bu çocukların geçmişi ve sosyal konumları incelediğimizde dört temel başlık önümüze geliyor değerli arkadaşlar.
05:26Bunlardan bir tanesi yoksulluk üzerinden.
05:30Mesela çocuklardan birinin ifadesinde şöyle bir ibare yer alıyor.
05:33Diyor ki babam hasta, paraya ihtiyacımız vardı.
05:38Elli bin lira vereceklerini söylediler.
05:40Gittim benzin istasyonuna üç el ateş ettim.
05:44Diğer bir başlık ne ikincisi?
05:46Kimlik arayışı üzerinden.
05:47Çünkü sokakta kalmaktan, yalnızlıktan, aile içi şiddetten kaçan ve ait olma duygusuyla bir yere kendisini empoze etmek isteyen çocuklar var.
06:01Üçüncüsü ise lüks hayat fantezisi üzerinden.
06:04Hayatında hiç otel görmemiş çocuklar lüks otellerde uyuşturucu ve alkol etkisiyle hücre evlerinde, otel odalarında bu işlere hazırlanıyorlar.
06:15Bir diğer başlık ne arkadaşlar dediğimizde bu da tehdit üzerinden gerçekleşiyor.
06:21Yani bu işi yapmazsan seni de ailene de zarar veririz diye on dört yaşında bir çocuğa suç işletebiliyorlar.
06:28Yani artık çocuk suçluluğu dediğimiz şey bir çocuğun hata yapması, organize suç örgütlerinin yoksullukla ve çaresizlikle çocuklara suç makinesine devşirmesinin ötesindedir.
06:43Aile Bakanlığımız seyrediyor.
06:45Adalet Bakanlığımız seyrediyor.
06:47İçişleri Bakanlığımız seyrediyor.
06:49Öyle fotoğraf paylaşmak, sadece drone kameraları eşliğinde görüntü servisiyle bütün bunların önüne geçilemez.
06:55Değerli arkadaşlar, bir iktidar, bir siyasi parti halkın önüne çıktığı zaman der ki bana belirli süreliğine yetki ver.
07:05Yani bizim anayasamızda yazdığı şekliyle beş yılında yetki ver.
07:08Ben ülkenin refah seviyesini yükselteceğim, eğitim seviyesini yükselteceğim, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek getireceğim, suç oranını düşüreceğim.
07:17Eğer tüm bunların aksi oluyorsa ve bu rakamlar geriye doğru kötüye doğru gidiyorsa, bütün bu olanlar karşısında Adalet ve Kalkınma Partisi yetkililerin, hükümette bulunan bakanların bunlara adeta doğal bir afet muamelesi yapma hakkı yoktur.
07:35Bizzati bu işin sorunlarıdır.
07:38Unutmayalım ki, kötülerin kaybetmediği bir ülke çocukların ahlakı öğretemez.
07:45Ben geçen toplantıda bahsettim.
07:47Uluslararası tabloda hiç iş açıcı değil.
07:51Bakın biz bugün yüz doksan üç ülke içerisinde onuncu durumdayız.
07:55Neyde?
07:56Küresel Organize Suç Endeksinde ve Avrupa'da birinciyiz.
07:59Çünkü suça karşı dirençte, hukuk devletinde, çünkü kurumların gücünde, çünkü şeffaflıkta, denetimde, çünkü cezasızlıkla mücadele alanlarında sınıfta kalmış durumdayız.
08:13Türkiye, uyuşturucu için ana koridor, insan kaçakçılığı ve göçmen kaçakçılığı açısından da transit bir ülke haline gelmiş durumdadır.
08:23Bütün bunlar, değerli arkadaşlar, ekonomimizden bağımsız değildir.
08:27Asgari ücret açlık sınırının altındadır.
08:31Emekli maaşı yoksulluk sınırının altındadır.
08:34Genç ıssızlık tırmanmıştır ülkemizde ve borçsuz ay sonunu getiren hane sayısı neredeyse yoktur.
08:43Bizim ülkemizde yoksullukla mücadele edilmiyor.
08:47Palyatif önlemlerle geçici yönetme şekliyle sorun örtülmek isteniyor.
08:52Bu yüzden diyoruz ki Adalet ve Kalkınma Partisi ülkeyi yönetemez hale gelmiştir.
08:59Cumhuriyet Halk Partisi olarak ne yapmalıyız?
09:02Biz diyoruz ki çocuklarımız için gerçek bir seferberlik ilan etmeliyiz.
09:07Stajdan okula, ilkokula başladığından ortaokula, liseye, yurtlara mezun olduktan sonrasına kadar
09:15Bütün çocuklarımızla ilgili her türlü şiddetle ilgili sıfır tolerans politikası uygulamamız lazım.
09:23Bağımsız ve denetim mekanizmaları ailelere ve çocuklara güçlü bir şekilde psikolojik destek sağlamalı.
09:31Hukuki destek sağlamalıdır.
09:33Organize suçla sahici mücadele edilmek durumundadır.
09:36Sadece vitrinde paylaşılan olaylarla değil, bakın özellikle altını çiziyoruz, Cumhur İttifakı mensuplarına sesleniyoruz.
09:46Bu ittifak mensuplarının özellikle mafya-siyaset-bürokrasi ilişkisini kesen ve gençlere örnek olacak bir düzene gelmesi gerekir.
09:56Ülkemizde genç işsizlikle mücadele etmemiz, eğitimde fırsat eşitliği için mücadele etmemiz lazım.
10:02Bizim ülkemizde Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli unsurlarından bir ne dediğimiz de Cumhuriyet'in kazanımlarından bir ne dediğimiz de fırsat eşitliğidir.
10:12Bugün ülkemizde fırsat eşitliği kalmamıştır.
10:16Bugün Doğu'da, Orta Anadolu'da bir köydeki bir çocuk, Ankara'da, İstanbul'da varlıklı bir ailenin bir siyasinin çocuğuyla yaşama aynı şartlarda gitmemektedir.
10:27Ülkemizdeki fırsat eşitliği Adalet ve Kalkınma Partisi eliyle ortadan kaldırmış durumdadır.
10:34Değerli arkadaşlar, tüm bunları yaşarken bir hususun daha altını çizmek istiyorum.
10:40Bakın, yakın zamanda biz büyük bir acı yaşadık.
10:442023 yılında, 6 Şubat.
10:47Depremde 50 binin üzerinde canımız gitti.
10:50Yüz binlerce yaralımız oldu.
10:52Milyonlarca aile bundan etkilendi, 11 ilde.
10:54Ve biz bu deprem soruşturmalarını incelemek üzere, 11 ilde gerçekleşen soruşturmalarla ilgili,
11:03Cumhuriyet Halk Partisi olarak geçtiğimiz yasama döneminde, 11 ilin başsavcılıkları da toplantı gerçekleştirdik.
11:10Yürüyen soruşturmalarla ilgili bilgi aldık, heyetçe gittik, dinledik.
11:13Baroları ziyaret ettik.
11:15Oradaki kayıpların, acıların bir daha yaşanmaması için, sorunların eksiksiz bir şekilde ortaya çıkması için çaba sarf ettik.
11:23Bugün de yürüyen duruşmaları ve davaları takip ediyoruz.
11:29Bakın değerli arkadaşlar, Kahramanmaraş Beş Ağır Ceza Mahkemesi, dosyalarında görev yapan bilirkişiler, 5 kişilik heyet, profesörler, akademisyenler, alanında uzman kişiler,
11:42tam 20 dosyada bilirkişilik hizmeti veriyorlar.
11:44Bir dilekçeyle yaşadıklarını anlatarak bu 20 dosyadaki bilirkişilikten istifa ettiklerini duyurdular.
11:52Peki arkadaşlar, bunların başına ne gelmiş dediğimizde, burada yazmışlar.
11:59Bu bilirkişiler, farklı çevreler tarafından tehdit ediliyor.
12:05Hedef gösteriliyor.
12:07Aileleri, kendileri, oturdukları yerler, yaptıkları işler, ikametgahları ve bu davalardaki objektif bir şekilde görev yapması engelleniyor.
12:18Bu bilirkişiler feryat ederek, yaşadıkları sorunları dile getirerek bir dilekçeyle bu dosyalardan çekiliyorlar değerli arkadaşlar.
12:27Bu yaşadığımız ilk mi bizim ilk değil.
12:31Çünkü yine bununla ilintili, bu depremdeki yaşanan hadiselerle ilgili suç işleyen kimsenin cezasız kalmaması adına siyasiler, o dönem yönetimler çokça kereler söz verdi.
12:45Ve hatta şu diyaloglar aktarıldı.
12:48Denildi ki, ya daha önce deprem oldu.
12:51Üstüne bin dokuz yüz doksan yedi depremi, üstüne rahşan hafı olarak bilinen doksan dokuz hafı geldi.
12:57Oralarda kusuru bulunan kimselerin başına bir şey gelmedi günün sonunda.
13:02Bugün de iki bin yirmi üç yılında deprem gerçekleşti.
13:05Ve iki bin yirmi altıya giderken meclise on birinci yargı paketi olarak sunulan paket itibariyle oradaki yirmi yedinci madde incelendiğinde burada depremle alakalı suçlara karışan müteahhitler, yapı denetimciler, sorumlular, yetkililer hepsi buradaki infaz düzenlemesinden faydalanacak, cezaları düşürülecek bir cezasızlık rejimi inşa ediliyor.
13:31Ve o davalarda görev yapan bir avukat meslektaşımız olacak muhtemel şeyleri, öngörüleri bir toplantıda anlatıyor.
13:41Avukat Naim Eminoğlu deprem hafı olarak anılan düzenlemeye karşı düşüncelerini ifade ediyor ve bu kişi de tutuklanıyor.
13:52Değerli arkadaşlar, bunu bir aslın felaketi olarak görmemiz lazım.
13:59Eğer ki bu düzenlemeyle orada yüz binlerce insanın mağduriyeti karşısında sorumluları affedilirse ortada bir aslın katliamı olur.
14:11Bunun da bizzat sorumlusu Adalet ve Kalkınma Partisi yetkilileridir.
14:15Ben buradan bu tutuklanan avukat karşısında sözledikleri yalansa, yanlışsa buradan söylüyorum.
14:22Sayın Adalet Bakanı desin ki on birinci yargı paketinde deprem nedeniyle sanık olanlar yararlanamayacak.
14:29Ya da Sayın Abdullah Güler, meclisteki grup başkanı ya da Milliyetçi Hareket Partisi'nden Sayın Fethi Yıldız, hukuk işleri başkanı.
14:38Desinler ki yanlış yanılıyorsunuz.
14:41Bu düzenlemelerden deprem nedeniyle suç işleyenler yararlanmayacak.
14:46Yararlanacak arkadaşlar.
14:48Ve burada bir notu daha düşmek istiyorum.
14:49Bakın, gizlilik, büyük bir gizlilik var.
14:56Bir önceki infaz düzenlemesinde, o düzenleme esnasında biz muhataplarımıza şunu sormuştuk.
15:02Bu düzenlemeden kaç bin kişi yararlanacak, hangi suçlar, ne kadarı tahliye olacak diye.
15:08Düzenleme geçti, yazılı olarak Adalet Bakanı'na sorduk.
15:11Bizzati ben sorduk.
15:12On beş gün içinde cevap vermesi lazım.
15:14Cevap vermedi.
15:15Hangi suçlardan kimler, ne kadar yaralandı ve tahliye oldu?
15:18Çünkü bu düzenlemeler yapılırken biz biliyoruz ki, aynı zamanda adrese, adrese teslim tahliyeler gerçekleşiyor.
15:27Şimdi elli binde yüz yirmi bin arasında tutuklunun tahliye olabileceği söyleniyor.
15:33Burada bir şeffaflık olmadığı için, bürokrasi tam olarak bir öngörü analizi yapıp da bunu sunmadığı için tahmini rakamları veriyor.
15:41Ama bu rakamlardaki detayları bizlerle paylaşmak durumundalardır.
15:45Değerli arkadaşlar, bir başka konuda yine bununla benzer bir şekilde Kartalkaya faciasında yaşanan, dikkatinize sunuyorum.
15:56Bakın orada da bilirkişi heyeti ilk etapta elinden gelen doğru bir şekilde değerlendirme yaptığı için daha raporunu sunmadan görevden alındı.
16:05İkinci heyet de aynı şekilde baskı altında.
16:07Şimdi siz bilimsel süreçlere müdahale ederseniz, alanında uzman kişileri tasfiye ederseniz, siyasi ihtiyaçlara göre yeni bilgi kişiler atarsanız,
16:19ülkede de adaletin ağası kalmaz, vicdanlar yaralanır.
16:23Siz adalet arayanların deprem zedelerinin sesini kısarsanız, bilimsel delil üretimini zorlaştırmayı, sorunları da yargı sürecinden kaçırmaya, kurtarmaya çalışırsanız,
16:38ülkedeki vicdanlar yaralanır.
16:41Bizim çağrımızdır.
16:43Adalet sağlanmadan bu ülke güvenli bir hale dönüşmeyecektir.
16:47Bu toplumsal barışımız için, huzurumuz için en temel başlıktır.
16:53Bununla birlikte değerli arkadaşlar, bugün de bakın hala hazırda ben size delilleriyle iki farklı olayda bilirkişileri nasıl baskı altına alındığını ifade ettim.
17:06Ve bugün de bizim Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın İmamoğlu'nun
17:13kamuoyunda bilirkişi davası olarak bilinen davası vardı.
17:17Neymiş?
17:19Sayın İmamoğlu, bilirkişi görevini yapanı etkilemeye, yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs etmiş.
17:26Bakın çok açık ifade edelim.
17:28Türk Ceza Kanunu 277. maddesi ve 288. maddesi, yargı görevini etkileme ve yargı görevini etkileme teşebbüs suçlarına işaret eder.
17:40Bu suçların faili olabilmek için birincisi yargıyı etkileyebilecek bir siyasi kudrette olmanız lazım.
17:49Tıpkı Tayyip Bey gibi, tıpkı Adalet Bakanı gibi, tıpkı Başsavcılık gibi.
17:53Bir muhalefet partisi yetkilisinin yargı görevini yapanı etkileyecek bir nüfusu yoktur.
18:00Bu suçlar ağırlıklı olarak bu tip meseleler için getirilmiştir.
18:05Kaldı ki savunma dokunulmazlığı ve kutsallığı binlerce yıldır gelen bir anlayıştır.
18:13Bizim kanunlarımızda da buna işaret edilmiştir.
18:15Türk Ceza Kanunu'nda.
18:16Bir kimse kendi yargılandığı davayla ilgili dosyaya gelen bilirkişinin kendisinin ve partisinin daha önce tüm yargılandığı davalarda aynı isim olması,
18:26binlerce bilirkişi içerisinden aynı ismin gelmesi ve sürekli de sudan sebeplerle suçlu olarak gösterilmesi karşısında
18:36bu duruma tepki gösterdiği bir basın toplantısı suç unsuru olarak gösterilemez.
18:41Sanık kendisini savunur, şüpheli kendisini savunur.
18:45Bu kutsal bir haktır.
18:46Dolayısıyla bunu adaletin A'sını, B'sini, C'sini bilen insanlar bilir.
18:52Ben size demin iki tane gerçek anlamda bilirkişiye müdahale olayı anlattım.
18:57Bir de esasında hiç olmayan, fiilen olması mümkün bulunmayan bir meseleyle ilgili
19:02bugün iki yıldan dört yıla kadar haksız bir şekilde Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayımız
19:08Sayın İmamoğlu'nun yargılanmasını işaret etti.
19:11İşte ikili hukuk düzeni dediğimiz budur.
19:15Ortada bir adalet krizi vardır.
19:18Biz isteriz ki burada basın toplantılarında esasında tarafsız, bağımsız bir yargının olduğu
19:25keşke olsa, böyle bir durum olsa da biz ülkenin başka daha temel problemleri üzerine konuşabilsek.
19:32Ancak bu öyle bir başlık ki her şey etkiliyor.
19:35Ekonomiyi etkiliyor, toplumsal huzuru etkiliyor, eşitliği etkiliyor.
19:38Yani nereden düşünürseniz burayı düzeltmeden başka bir şey düzeltemiyorsunuz.
19:43Bakın dün Adalet Bakanı Meclis Genel Kurulu'nda bir konuşma yapıyor.
19:46Diyor ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti demokratik bir hukuk devletidir.
19:53Hukuk devletiyle anılmak benim için bir şereftir.
19:55Ben diyor, ceza mahkemesi kanun yüz altmış açıktır, yüz otuz sekiz açıktır.
20:02Dolayısıyla benim yürüyen davalarla ilgili müdahale etmem söz konusu değildir.
20:07Vesaire.
20:08Şimdi değerli arkadaşlar, elbette ki biz bir Adalet Bakanı'nı arayıp da bir savcıya şunu bunu söyle demesini beklemiyoruz.
20:14Kanunda zaten bunun aksi.
20:16Ancak, hakim savcılar kurulu on üç kişiden oluşuyor.
20:21Bunun başkanı Adalet Bakanı.
20:22Bu yapının oluşumunda Adalet ve Kalkınma Partisi bizzatı söz sahibi.
20:27Bütün bu atamalar, görevden almalar, tayinler, terfiler hepsinde söz sahibi.
20:32Soruşturmalar hepsinde söz sahibi.
20:34Dolayısıyla bu kadar hukuksuzluğun bulunduğu bir ortamda, ikili hukukun bulunduğu bir ortamda,
20:39şu soruyu o zaman Adalet Bakanı cevap versin.
20:42Biz, Büyükşehir Belediyelerini iki bin on dokuz itibariyle aldık ağırlıklı olarak.
20:49Ve bizlerden önceki döneme ilişkin çok sayıda somut tespitle, yüzlerce somut vakayla suç duyurlarında bulunduk.
20:56Ne oldu değerli arkadaşlar?
20:58Hiçbir şey olmadı.
21:00Eğer o kimseler masumsa, Sayın Bakan cevap versin.
21:04Ne diye o isimlerin istifalarını aldılar?
21:06Suçlular mıydı, FETÖ'cüler miydi?
21:08Ne diye istifalarını aldılar?
21:09O gün ceza muhakemesi kanunuyla, yüz altmışıncı maddeyle, anayesan yüz otuz sekizinci maddesi yok muydu?
21:18İşte bugün Türkiye'nin en temel sorunu bu ikili hukuk.
21:22Adalet ve Kalkınma Partili bir kimseyle, Cumhuriyet Halk Partili birine, bir siyasetçiye, bir vatandaşa,
21:27Milliyetçi Hareket Partili biriyle, DEM Partili birine, siyasetçiye aynı hukuku uygulandığını kimse söylemesin komik duruma düşer.
21:34Biz bu durumu düzeltmeden hiçbir şey düzeltemeyiz.
21:38Durmadan yargımız tarafsız ve bağımsız demekle yargı tarafsız ve bağımsız olmaz.
21:44Fiilen bunu görmemiz lazım.
21:46Değerli arkadaşlar, şimdi tabii yargı paketleri, durmadan yargı paketi geliyor, reform paketleri geliyor.
21:54Bir defa reform, söylem olarak siz bir şeyi reform edeceğinizi söylüyorsanız eğer, zaten onun kötü gittiğini ifade ediyorsunuzdur.
22:02Bu yasama dönemindeki on birinci yargı paketi ve bunu ile övünüyor.
22:06Bununla övünen bir iktidar var, Adalet Bakanı var, yetkililer var.
22:10Bu neye benziyor biliyor musunuz?
22:12Ya bir yerde çok büyük bir yangın var, yangını söndürülemiyor.
22:17Söndürmesi gereken sorunlar diyor ki ama bizim hortum sayımız fazla.
22:20Çok sayıda hortumla müdahale ediyoruz ama yangın sönmüyor.
22:24Sizin yargı paketi sayınızın fazla olmasının bizim açımızdan bir değeri yok.
22:30Millet açısından, Türk milleti açısından bir değeri yok.
22:33Yani bugün bütün araştırmalara bakın, sadece Cumhuriyet Halk Partili ya da muhalif olan kimseler değil.
22:40Bu ülkede yargıya güven, kimse güven duymuyor bu ülkede yargıya.
22:43En temel sorun bu.
22:44Bu yapılmak isterirse yapılır.
22:47Anayasa Mahkemesi kararları, anayasanın açık hükümleri, ahim kararları ve hakim savcı kurullarının oluşumu, bunlara ilişkin düzenlemeler ve liyakata dayalı göreve kabuller, görev atamalar, bütün bunlar yapılırsa bir düzene girebilir.
23:03Ama bağımlı yargı döneminde bunun gerçekleşmesine imkan yoktur.
23:07Değerli arkadaşlarım bakın, bir hususun daha altını çizmek istiyorum.
23:12On birinci yargı paketi geldi ama esasında son yıllardaki o torba kanunu uygulamasının bir benzerini görüyoruz.
23:20Yani konu birliği olmayan, birbirinden alakasız birçok konunun aynı torbanın içerisine atıldığı, büyük bir hızla bitirilmesinin amaçlandığı bir süreç.
23:30Türkiye Büyük Millet Meclisi tıpkı dünyadaki diğer parlamentolar gibi hassasiyetle çalışması gereken, uzun uzun konuşulması, tartışılması her maddenin düşünülmesi gereken bir yerdir.
23:42Buralar bir seri üretim merkezleri değildir.
23:46Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne kimse tuğla üretim seri tuğla üretim merkezi muamelesi yapmasın.
23:52Demokrasi zaman isteyen bir şeydir.
23:54Konuşmak lazım, tartışmak lazım.
23:56Temel kanun olarak gelmesi gereken kanunların temel kanun olarak gelmemesinin nedeni hızlı bir şekilde bitirmesinin istenmesidir.
24:02Halbuki bu vesileyle bu kadar hızlı bir şekilde ilerlediğinde ne milletvekilleri ki bunu da iddialıyım, gidin sorun birçok milletvekili hangi kanuna nasıl geçti, içerisinde ne olduğunu bilmiyor dahi.
24:15Ne de vatandaşın, halkın, yargıyla ilgili bir konuda baroların, meslek örgütlerinin, ilgili kuruluşların yeteri kadar tartışıp konuşup doğrusunu analiz etme imkanı da ortadan kalkıyor.
24:27Büyük bir hızla kanunlaşsın isteniyor.
24:30Bu işin usulü tarafı, bir de işin teknik tarafı var değerli arkadaşlar.
24:35Bakın gelen düzenlemelerde mali hayatı felç edebilecek işler var.
24:39Hakim kararı olmadan kırk sekiz saat süreyle insanların maddi varlığına, bankadaki hesabına el koyma yetkisi özel mali kuruluşlara veriliyor.
24:50Bu mutlak süretli anayasaya aykırıdır.
24:53Bu yetki hakimlere aittir.
24:55Ve değerli arkadaşlar, her türlü hukuki sorumluluktan da uzak.
25:00Yani istediğini yapabiliyor, hiçbir sorumluluğu yok.
25:04Peki, burada yine anayasa mahkemesinin daha önce iptal ettiği şekliyle bazı düzenlemeler var.
25:14İşte içerik çıkartılması, yani gerek internet ortamında, gerek sitenin sadece o internet ortamında paylaşılan değil, gerek görülmesi halinde tüm sitenin kapatılmasına yol açacak düzenlemeler.
25:28Tüm bunlar ülkemizin farklı farklı alanlarla sürekli sansürcü baskıydı, işte ve otoriterleşmeye yönelik adımların kurumsallaştığı bir düzeni işaret ediyor değerli arkadaşlar.
25:42Yani biz anayasa mahkemesi kararlarına uyuyoruz demekle de olmuyor.
25:45Onu somut düzenlemeyle de göstermeniz lazım.
25:49Özetle biz önümüzdeki teklifi elbette önümüzdeki haftalarda meclis genel kuruluna geldiğinde ya da öncesinde tekrar tekrar üzerinde konuşacağız.
25:58Çünkü yargı bu ülkenin yarası.
26:00Ancak şunu ifade etmek istiyorum.
26:05Eğer ki bu ülkede gerçek anlamda bir adalet duygusunu ortaya çıkarmak, insanlara bu duyguyu vermek istiyorsak, önce parti rozetini çıkartarak herkes objektif bir şekilde, hukukçu olarak meselelere yaklaşması lazım.
26:22Savcılık makamı, iktidara yakın mı yoksa muhalefete yakın dosyaları mı daha dikkatle, daha özenle bakıyor, bunu da kamuoyu bilmektedir.
26:34Değerli arkadaşlar, biz tabii birçok problemimiz var geçtiğimiz toplantıda ülkemizdeki asgari ücretin durumuyla ilgili bir değerlendirme yapmıştık.
26:44Bugün özellikle komisyonun yapısıyla ilgili bir değerlendirme yapmıştık.
26:48Orada işçilerimizin temsilinin problemli olduğunu söylemiştik ki bugün ilgili sendika katılmayacağını toplantıya ifade etti.
26:58Çünkü baştan zaten girerken işveren ve hükümet temsilcilerinin çoğunluğu var.
27:04Eğer bu düzende bir değişiklik olur da yani işçi temsilcilere katılmak isterse Cumhuriyet Halk Partisi olarak da biz kendilerine destek vermeye hatta komisyona gelmeye hazırız.
27:14Biz asgari ücretin bu ülkede en az otuz dokuz binler olması gerektiğini ifade ediyoruz.
27:20Bunu da küçük işletmeleri koruyarak da yapabileceğimizi söylüyoruz.
27:24Eğer işçi temsilcileri o toplantıya katılır ise bir dahaki toplantılara biz bu düşüncelerimizi orada göndereceğimiz bir heyetle birlikte nasıl gerçekleşebileceğini de sunmaya ve katkı sunmaya hazırız.
27:39Şu anda asgari ücret komisyonu toplandı yani umarım ki biz otuz dokuz bin olsun diyoruz onun altında yokuz.
27:47Çünkü hani hep söyledik yani bu bile yetmez ama en azından asgari düzeyde insanların hayatını devam ettirecek bir arayış bir çalışmanın içerisinde bulunmamız lazım.
27:58Biz ülkedeki sosyal sıkıntıların farkındayız değerli arkadaşlar ve her alanda buralarda düzeltme yapmak için düzenleme yapılması için çaba içerisindeyiz.
28:08Her bulunduğumuz platformda.
28:10Ben şimdi milletimize bir kez daha Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi'nden bu kürsüden yakın zamanda bizim önerdiğimiz AKP MHP oylarıyla reddedilen birkaç hususu dikkatinizle sunmak istiyorum.
28:23Bakın mecliste komisyonda bütçe görüşmelerinde biz dedik ki emeklilerimiz, çocuklarımız, eğitimcilerimiz için özel olarak düzenleme yapalım.
28:35Ne demişiz?
28:36Yani burada en çok darboğazda hissenen kesimler bir nefes alsınlar.
28:41Demişiz ki en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çıkarılması.
28:47Ne olmuş?
28:48AKP MHP oylarıyla reddedilmiş.
28:50İkinci olarak ne demişiz?
28:53Emeklilerin bayramlarda asgari ücret tutarında ikramiye verilmesi.
28:58Bu ne olmuş?
28:59Yine AKP ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedilmiş.
29:04Peki üçüncüsü ki bunu daha önce de dile getirdik.
29:07Bizim çocuklarımız bir öğün sağlıklı bir şekilde beslenme ihtiyacı var.
29:12Bodurluk problemleri var.
29:13Gelişim problemleri yaşıyor.
29:15Demişiz ki okullarda ücretsiz öğle emeği verilmesi.
29:19Ne olmuş?
29:21Yine Cumhur İttifakı mensupları yani AKP ve MHP'lilerin oylarıyla reddedilmiş.
29:26Demişiz ki arkadaşlar, kıymetli yurttaşlarımız.
29:30Öğretmenlerin atanması için bütçeye ödenek konulması.
29:33Öyle ya öğretmen açığı var.
29:35Yetişen yüzbinlerce öğretmen var.
29:39Bunların mesleklere göre listesi var, görüyoruz.
29:42Öyleyse bunda ek ödenek yapalım.
29:44Başka alanlardan kısarız bütçede.
29:47Ne olmuş?
29:47Bu da yine AKP ve MHP milletvekillerinin oyları reddedilmiş.
29:51Peki demişiz ki, öğretmen görevini yaparken, bizim çocuklarımızı geleceğe hazırlarken,
29:58en azından yani sürekli geçim sıkıntısı hisseden, bu problemi düşünen bir şekilde olmasın.
30:05Burada en azından öğretmenlerin eğitim yılı başında 24 Kasım'da birer maaş ikramiye verilmesini önerge olarak sunmuşuz.
30:14Ne olmuş?
30:15Yine Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerinin oyları reddedilmiş.
30:19Şimdi değerli arkadaşlarımız,
30:21Saray öyle bir noktada ki, bileşenleriyle birlikte halkın sesini duymuyor.
30:28Halktan kopuk.
30:30Kendi çocukları Amerika'da, yurt dışında, farklı yerlerde eğitimini görüyor, özel okullarda bir sıkıntı yaşamıyor.
30:37Ama saraylarından çıkıp gerçek anlamda halkın sesini duymuyorlar.
30:42Biz, bu milletin çocuklarının okulda aç durmasının, temiz su içememesinin,
30:49bugünkü dünya düzeninde hiçbir bahanesi olmadığını düşünüyoruz.
30:53Bakın bizim Beyoğlu Belediye Başkanımız bütün okullara ücretsiz sebil dağıtıyor.
30:58Bu sağlanabilir değerli arkadaşlar.
31:00Yeter ki iyi niyet olsun, bütçemiz de yeter, paramız da yeter.
31:03Önceliğiniz bu olsun yeter ki.
31:05Emeklilerimiz yeni yıla zamlarla girecek.
31:07Biz istiyoruz ki maaşları en azından asgari ücret seviyesine gelsin.
31:12Öğretmenlerimiz de keza öyle.
31:15Siz eğer, bu önerileri kamuoyunun dikkatine sunuyorum.
31:17Siz eğer, bu bütçede mutfak tüpü olsun diyorsanız, çocuklarımızın karnı doysun diyorsanız,
31:23bizi dikkatle dinlemeyi devam edin.
31:26Yok efendim, biz, pırlanta olsun, Türkiye'nin yüzde ikisi olsun diyorsanız, buyurun devam edin.
31:33Bu ülkede elbet o sandık gelir.
31:35Ve geldiğinde de, memlekette insanların yüzüne bakacak durumda olamazsınız.
31:41Teşekkür ediyorum değerli arkadaşlar.
31:43Soru varmıyız?
31:47Soru varsa alabiliriz.
31:57Kolay gelsin.
32:13Kolay gelsin.
32:15Kolay gelsin.
32:16Sekir valores.
32:17Kolay gelsin.
32:19Kolay gelsin.
32:19Gel
İlk yorumu siz yapın