Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Biyoloji Bölümü\'nde yer alan Böcek Araştırma Koleksiyonu, Türkiye\'nin zengin böcek çeşitliliğini belgeleyerek gelecek araştırmalara kaynak sağlıyor. Dr. Muhabbet Kemal Koçak ve Dr. Hanife Uçak, bu alandaki çalışmalarıyla 10 bin böcek türü olabileceğini belirtiyor.
00:00Ama belli bölgelerde böyle yok oluyor aşırı toplamadan dolayı o gruplar üzerinde.
00:30İzlediğiniz için teşekkür ederim.
01:00İzlediğiniz için teşekkür ederim.
01:30Eşim Prof. Ahmet Ömer Kocak ile birlikte başlamıştık.
01:35O zamanlar bir toplamda burada resmi kayıtlarda çeşitli makalelerden bildiğimiz kadarıyla 500-600 tür vardı.
01:43Son zamanlarda bizim o yaptığımız çalışmalarla buradaki tür sayısı ilk etapta biz 2000 türlük bir liste hazırladık, yayınladık.
01:51Kelebek, böcek, güveler hepsi bir arada.
01:54Ondan sonra 3000 türünün üzerinde bir liste daha hazırladık.
01:58Şimdi aradan geçen 7-8 sene içerisinde bu tür sayısı daha da artmıştır.
02:02Bizim beklentimiz burada sadece Van Gölü Havzası'nda 10.000'ün üzerinde böcek türünden bahsedeceğiz.
02:09Ve burada tabii ki böcek derken kelebekler, güveler, kız böcekleri, çekirgeler, kın kanatlılar bunlar hepsi sinekler, sivil sinekler, arılar hepsi bunun içinde.
02:22Ve böyle baktığımız zaman Van aslında Van Gölü Havzası biyolojik çeşitlilik açısından özellikle böcekler açısından çok zengin.
02:30Türkiye'nin faunası, böcek faunası şimdi çok zengin fakat bölgesel olarak tam olarak bilinmiyor.
02:37Bunları ortaya koyacağız ki onu nereden neyi nasıl koruyacağımızı bilelim diye faunayı ortaya koymak üzere çalışıyoruz.
02:45Bunu yaparken de zaman zaman tabii nadir türler, endemik türler, yeni türler de karşımıza çıkıyor.
02:51Bizim gelenek göreneklerimizde böyle böceklere karşı bir uzak mesafeli durma gibi bir durum var.
02:57Oysa ki böcekler hem sağlık açısından, hem ekonomik açıdan, hem ekolojik açıdan, hem çevrenin gelişmesi açısından son derece önemli hayvan gruplarından bir tanesidir.
03:08Öbür taraftan tabii değişen çevre şartlarına karşı çok hassas olduğu için indikatör türler olarak da görüyoruz.
03:16Omurgalı hayvanlar ya da bizim gibi insan oğlu çevreden etkilenmesi bunlar kadar hızlı olmuyor.
03:23Biz bunların etkilendiği durumu göre popülasyon yoğunluğu ve bulunduğu ortamdaki popülasyonun düşüklüğüne göre de bir kanaat getirebiliriz.
03:34Mesela 2000 yıllarında ben buraya geldiğimde Bahçesaray yolu üzerinde yol kenarları güzeldi böyle kelebekler.
03:42Binlerce kelebek bir arada. Yüzlerce türü görürdünüz. Şimdi yok. Bahçesaray yollarını genişlettik, bir gaza bastık mı hemen gideriz Bahçesaray'a ama kelebekler kalmadı.
03:53O şundan kaynaklanıyor. Kelebekler yok olmasından değil. Hem popülasyon düşüyor, iklim şartları da değiştiği için.
04:01Bir de birçok alan tarla olarak açıldı dağ stepleri. Özellikle bizim buralardaki kelebeklerin çoğu %90'ı dağ stebindeki bitkilerle beslenir.
04:14Dağ stebi tarlaya dönüştürüldüğü için, yollar genişletildiği için, bir de iklim şartları değiştiği için hayvanların beslenebileceği,
04:23yavrusunu bırakabileceği, devam ettirebileceği ortamlar gittikçe kısıtlandığı için ne oluyor?
04:30Burada hayvan popülasyonu da düşüyor. Dağ stebine dönüştürdük, gebenleri kestik.
04:36Onlar aslında hem toprağın tutuyor hem toprağın altındaki suyu tutan bir özelliği var.
04:40Dolayısıyla dikenler olduğu için çeşitli bitkilerin de gelişmesini sağlar. Böylece kelebeklerimiz de orada gelişir.
04:46Fakat onları aldığımız zaman, tarlaya dönüştürdüğümüz zaman belki de 5 sene, 10 sene, 20 sene, bilemedim 30 sene oradan bir ürün alabilirsiniz.
04:55Ama yağışların azalmasıyla birlikte orada artık yapamazsınız.
04:59Hem bitkileri yok ettik, hem orada yaşayan canlıları yok ettik, hem 20-30 sene içerisinde oradan herhangi bir ürün alma durumunuz ileride olmayabilir.
05:08Çünkü yağışlar azaldı.
05:16O tür bizim buna Prex Oritra diye, üst yüzü mavi olan, o da Dicle Havzası boyunca geldi.
İlk yorumu siz yapın