Bu animasyon film, insanın yaratılışını, merakını ve Allah’ı bulma yolculuğunu derin ve sade bir dille anlatıyor. Issız bir adada tek başına büyüyen bir çocuğun, doğayı gözlemleyerek, hayatın sırlarını çözmeye çalışarak ve kalbiyle hakikati arayarak Allah’a ulaşma sürecine şahit oluyoruz.
Bu hikâye bize şunu hatırlatıyor:
İnsan yalnız kalsa bile, kalbinde Allah’ı arama duygusu asla yalnız kalmaz.
Hay’ın yolculuğu; sorgulamanın, sabrın, tefekkürün ve sonunda teslimiyetin ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor. Bu film, sadece çocuklara değil, kalbinde hâlâ sorular taşıyan herkese hitap ediyor.
📌 İzlerken sadece bir animasyon değil, imanla örülmüş bir arayışa tanıklık edeceksiniz.
Eğer bu video kalbine dokunduysa, beğenmeyi, paylaşmayı ve kanala abone olmayı unutma.
#allahıarayançocuk
#hayanimasyon
#islamiçizgifilm
#iman
#tefekkür
#allahsevgisi
#maneviyat
#islamivideo
#çocukveiman
#kalbedokunan
#diniiçerik
#hakikatnefesi
#shorts
#keşfet
#öğreticianimasyon
Bu hikâye bize şunu hatırlatıyor:
İnsan yalnız kalsa bile, kalbinde Allah’ı arama duygusu asla yalnız kalmaz.
Hay’ın yolculuğu; sorgulamanın, sabrın, tefekkürün ve sonunda teslimiyetin ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor. Bu film, sadece çocuklara değil, kalbinde hâlâ sorular taşıyan herkese hitap ediyor.
📌 İzlerken sadece bir animasyon değil, imanla örülmüş bir arayışa tanıklık edeceksiniz.
Eğer bu video kalbine dokunduysa, beğenmeyi, paylaşmayı ve kanala abone olmayı unutma.
#allahıarayançocuk
#hayanimasyon
#islamiçizgifilm
#iman
#tefekkür
#allahsevgisi
#maneviyat
#islamivideo
#çocukveiman
#kalbedokunan
#diniiçerik
#hakikatnefesi
#shorts
#keşfet
#öğreticianimasyon
Kategori
🎥
Kısa filmDöküm
00:00:00İNTRO
00:00:01Şimdi size çok eski zamanlarda yaşanmış bir hikaye anlatacağız.
00:00:23İNTRO
00:00:24Sıcak ekvator kuşağında, uçsuz bucaksız okyanusların ortasında ağlayışlarına hiçbir cevap bulamayan bu yeni doğmuş çocuğun adı Hay.
00:00:42Dalgaların Hay'ı uzaklaştırmakta olduğu bu adada yaşayan insanlar, az sonra kendilerini bekleyen büyük felaketten habersizler.
00:00:50Her zamanki gibi yine bitmek üzere olan bir günün sonunu yaşıyorlar.
00:00:55MÜZİK
00:00:56MÜZİK
00:00:57MÜZİK
00:00:58MÜZİK
00:00:59MÜZİK
00:01:00MÜZİK
00:01:03MÜZİK
00:01:04MÜZİK
00:01:08MÜZİK
00:01:09MÜZİK
00:01:16Ve sonunda o an geliyor.
00:01:38İnsanlık tarihi boyunca sık sık kendilerini hatırlatan büyük felaketlerden biri daha,
00:01:44bu adadaki hayatın akışını bıçak gibi keser.
00:01:50Bu büyük depremin yerle bir ettiği adada,
00:01:53geride kalanlar için acılı ve çileli günler başlamıştır artık.
00:02:00Şimdi keder ve gözyaşının hüküm sürdüğü adadan,
00:02:04kısa bir süre önce ayrılan hay,
00:02:06olanlardan ve olacaklardan habersiz,
00:02:08okyanus dalgalarının kendisini sürüklediği sürprizlerle dolu,
00:02:12yeni hayatına gitmektedir.
00:02:14Hay yolculuğunu sürdürürken,
00:02:23biz biraz gerilere gidelim.
00:02:25Ve onun hikayesini buraya kadar anlatalım.
00:02:28Burası adayı yöneten hükümdarın sarayıydı.
00:02:32Hükümdar, ada halkına kan kusturan bir zalimdi.
00:02:35Saray ve çevresi zevk ve sefahat içinde yaşarken,
00:02:39halkın çoğunluğu onlar için çalışan köleler yığınıydı adeta.
00:02:43Hükümdar, kendi sülalesinden hayatta olan tek erkekti.
00:02:48En büyük derdi, bugüne kadar hiç çocuğunun olmamasıydı.
00:02:51Bu yüzden de sülalesindeki erkekleri,
00:02:53tahtına ortak olabilirler düşüncesiyle ortadan kaldırmıştı.
00:02:57Hükümdar sülalesinden olanlar,
00:02:59doğacak çocuklarının erkek olmaması için dua ederlerdi.
00:03:03Hükümdarın kız kardeşi,
00:03:07her ihtimale karşı hamileliğini karnına kuşaklar sararak gizlemeyi başardı.
00:03:12Çocukları erkek olunca genç anne ve kocası çok telaşlandılar.
00:03:17Hay adını verdikleri çocuğu nasıl koruyacaklarını düşünmeye başladılar.
00:03:21Hükümdar, her yerde bulunan casusları sayesinde çocuktan haber almakta gecikmedi.
00:03:31Hırsından deliye dönmüştü.
00:03:34Hay'ın başını istedi adamlarından.
00:03:36Bereket, her yerde kötülerin yanında birkaç da iyi insan bulunuyordu her zaman.
00:03:41İşte bunlardan biri,
00:03:45haberi Acele Hay'ın annesine yetiştirdi.
00:04:11Allah'ım yardım edin.
00:04:41Yardım et.
00:04:43Ne yapmalıyım şimdi?
00:04:45Hiçbir şey düşünemiyorum.
00:04:48Onların eline bırakma yavrum.
00:04:50Allah'ım yol göster.
00:05:11Allah'ım yavrumu göz göre göre bu cellakların eline teslim edeme.
00:05:19Onu sana bırakıyorum.
00:05:22Hazreti Musa'yı koruyan yüce kudretinin sonsuzluğuna inanıyorum.
00:05:25Yavrumu da koru, Rabbim.
00:05:28O gün meclisir olayında okyanusun en fazla yükseldiği anda.
00:05:57Çekilmekte olan denizin dalgaları Hay'ı annesinden çok çabuk uzaklaştırdılar.
00:06:02Yakalanan anne doğruyu söylese de hükümdar inanmıyordu bir türlü.
00:06:11Çocuğun saklandığı yeri söyletmek için her yolu denemeye kararlıydı.
00:06:16İşte ne olduysa o anda oldu.
00:06:23Hay, uçsuz bucaksız okyanusun ortasında bütün yakınlarını kaybetmiş yapayalnız bir çocuktu artık.
00:06:50Uygun rüzgârın büyüttüğü dalgalarda hızla yol alıyordu.
00:07:04Ona yardım eden sadece rüzgâr ve dalgalar değildi.
00:07:08Zaman zaman onun yolculuğunun çabuk bitmesini isteyen başka yardımcılar da çıkıyordu.
00:07:14Hay, sonunda insanların hiç uğramadığı küçük bir adanın kıyılarına ulaştı.
00:07:31Çeviri ve Altyazı M.K.
00:09:01Ekvator kuşağında her gün bir kere kabarıp çekilen deniz bu sefer de hayı adada bırakıp çekilmeye başlamıştı.
00:11:48Bu yüzden Hay için önemli bir tehlike söz konusu değildi.
00:11:52Meyvesi, sebzesi, her türlü bitki örtüsü boldu.
00:11:56Üstelik kendi yavrusu kaybolan Ceylan da Hay'ın annelik görevini daha adaya ayak basar basmaz üzerine almıştı.
00:12:03Ceylan Hay'ı öylesine benimsedi ki ne zaman sesini duysa hızla yanına gelir bol sütüyle onu susturuldu.
00:12:13Başka tehlikelere karşı da her an tetikteydi.
00:12:18İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:12:48İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:13:18İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:13:48İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:13:50İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:13:52İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:13:54İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:13:56İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:13:58İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:14:00İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:14:04İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:14:06İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:14:08İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:14:10İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:14:12İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:14:14İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:14:16İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:14:18İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:14:20İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:14:22İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:14:24İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:14:26İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:14:56İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:14:58İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:15:20İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:15:22İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:15:48İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:15:50İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:15:52İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:15:54İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:15:56İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:15:58İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:16:00Çevresindeki hayvanları, onların davranışlarını, kavgalarını büyük bir merakla izleyen Hay,
00:16:06hepsinin kendilerini savunmak için doğuştan getirdikleri bazı silahlara sahip olduklarını görüyordu.
00:16:13Kimisinin keskin ve sivri dişleri, iğneleri, kimisinin boynuzları, pençeleri, sert tekmeleri vardı.
00:16:20Ayrıca hemen hepsi de zor durumlarda tehlike bölgesinden hızla kaçabiliyorlardı.
00:16:24Bu kaplumbağa gibi yavaş hareket edenlerse, tehlike anında sağlam zırhlarının içine sığınabiliyorlardı hemencecik.
00:16:34Hay, kendisinin ne dişleri, ne boynuzu, ne de çıplak bedenini tehlikelere karşı koruyacak hiçbir şey olmadığını düşündükçe, çaresizlik içinde kıvranıyordu.
00:16:47Ben neden böyleyim? Hiçbir şeyim yok. Hiçbir şeyim.
00:16:54Bu bile benden daha fazla güven içinde.
00:17:00Benim neyim var?
00:17:03Benim gücüm nerede?
00:17:05Benim gücüm...
00:17:06Hay büyüdükçe farklı duygular yaşamaya başlamıştı.
00:17:19Bugünlerde onu saran güçsüzlük duygusu gibi.
00:17:22Bu duygulardan ilki utanma duygusu olmuştu.
00:17:26Bütün hayvanların vücudu tüy ya da kıllarla kaplıydı.
00:17:30Onun vücudu ise çıplaktı.
00:17:32Bu onu zamanla rahatsız etmeye başladı.
00:17:34Sonunda edindiği yeni bir kıyafetle şimdi daha rahat hissediyordu kendini.
00:17:43Hay'a annelik eden Ceylan'la beraberlikleri bu yaşa kadar sürdü.
00:17:48Birbirlerinden ayrıldıkları süreler biraz uzasa hemen birbirlerini aramaya başlarlardı.
00:17:56Anne Ceylan hamileydi.
00:17:57Karnı iyice irileşmişti.
00:17:59Bugün yarım yavrulayacaktı.
00:18:01Hayır bugüne kadar en çok üzen şeylerden biri de
00:18:08çevresinde gördüğü hayvanlardan hiçbirine benzememesi olmuştu.
00:18:12Bu kadar canlının ortasında bir tek kendisinin farklı olması zaman zaman onu büyük yalnızlık duyguları içine itiyordu.
00:18:34Neden böyle farklıyım ben?
00:18:39Onlardan birine benzeseydim.
00:18:41Birlikte gezip oynasaydım onlarla.
00:18:44Ne kadar iyi olurdu.
00:18:45Ne kadar.
00:18:45Hayvanlar içinde en çok sevdiği hayatının büyük kısmını birlikte geçirdiği bu anne Ceylan bile diğerleriyle bir araya gelince daha mutlu oluyor gibi geliyordu Hay'a.
00:19:01Hay yalnızlık ve güçsüzlük duygularından bir türlü kurtulamıyordu.
00:19:05Hay'ın çözemediği büyük bir soru vardı kafasında.
00:19:11Bu Ceylan onun gerçekten annesi miydi?
00:19:15Eğer öyleyse neden birbirlerine hiç benzemiyorlardı?
00:19:19Halbuki çevresinde gördüğü bütün hayvanlar ve yavruları hep aynıydı.
00:19:23Hay kendine bildi bileli ilk defa hamile kalan yaşlı anne Ceylan'ın doğumu yaklaştıkça heyecanı da artıyordu.
00:19:40Kafasındaki büyük soru artık çözülecekti.
00:19:44Doğacak yavru eğer ona benzerse bu hay için müthiş bir şey olurdu.
00:19:48Bundan daha güzel bir şey düşünemiyordu.
00:19:53Hay bir taraftan bu umutla yaşarken bir taraftan da çevresindeki hayvanlara benzeyebilmek için türlü yollara başvurmaktaydı.
00:20:23İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:20:53Ay ne yaptıysa, savunmasız, güçsüz ve yalnız olmaktan bir türlü kurtaramıyordu kendini.
00:21:09Yine çıktı karşıma.
00:21:13Ne istiyor benden anlamıyorum.
00:21:17Nereye kaçsam acaba?
00:21:23Ne istiyor benden anlamıyorum.
00:21:53Oh.
00:21:57Oh.
00:22:02Oh.
00:22:03Çeviri ve Altyazı M.K.
00:28:11M.K.
00:28:13M.K.
00:28:43M.K.
00:28:45M.K.
00:28:47M.K.
00:29:17M.K.
00:29:19M.K.
00:29:23M.K.
00:29:27M.K.
00:29:57M.K.
00:29:59M.K.
00:30:01M.K.
00:30:03M.K.
00:30:05M.K.
00:30:07M.K.
00:30:09M.K.
00:30:19M.K.
00:30:21M.K.
00:30:23M.K.
00:30:25M.K.
00:30:27M.K.
00:30:29M.K.
00:30:31M.K.
00:30:33M.K.
00:30:35M.K.
00:30:37M.K.
00:30:39M.K.
00:30:41M.K.
00:30:43M.K.
00:30:45M.K.
00:30:47M.K.
00:30:49M.K.
00:30:51M.K.
00:30:53olmasındı. Hayvanların
00:30:56yaptığı birçok şeyi yapabiliyordu.
00:30:59Bunu da
00:30:59denemeliydi.
00:31:05Suyun altında balıklar gibi durması
00:31:07zor oluyordu.
00:31:23Hayır, yılmadı.
00:31:26Uzun süre suda denemeler yaptı.
00:31:29Bu denemeler sırasında
00:31:30göğsü hava ile dolu iken
00:31:31suyun kendisini yüzeyde tuttuğunu
00:31:33anladı.
00:31:41Daha sonra yüzme konusunda
00:31:43iyice ustalaştı.
00:31:45Hatta zamanla nefesini uzun süre tutarak
00:31:47su altında balıklar gibi yüzmeyi
00:31:49başardı.
00:31:51Bu arada deniz dibinin müthiş güzelliği
00:31:53hayı büyülemekte gecikmedi.
00:31:56Sık sık deniz dibinde
00:31:57yüzmeye başlamıştı.
00:32:09Uçmayı bu kadar kolaylıkla
00:32:12başaran kuşlara hayranlığı büyüktü.
00:32:17Kuşlar gibi uçabilmek
00:32:18canlıların yapabileceği en müthiş şey olmalıydı.
00:32:22mümkün olsaydı
00:32:23mümkün olsaydı böyle uçabilmek
00:32:24uğruna nelere katlanmazdı.
00:32:28Gittikleri yerlerde
00:32:29başka şeyler var mı acaba?
00:32:31Uçabilseydim
00:32:32çok uzaklara gidip bakabilirdim.
00:32:35Kendini bu adaya
00:32:36mahkum isteden hay,
00:32:38uçmayı daha çok
00:32:39güçler gibi hür olabilmek
00:32:40için istiyordu.
00:32:43Uçma tutkusu içinde
00:32:44iyice yer etmişti.
00:32:46Uçamasa bile uçma hayalleriyle
00:32:48adada bir aşağı bir yukarı
00:32:49koşup duruyordu.
00:32:52Bu uçma oyunu bile
00:32:54onu mutlu etmeye yetiyordu.
00:33:00Yine böyle uçma oyunu oynadığı bir gün
00:33:02iri bir kartal ölüsüyle karşılaştı.
00:33:06Kartalın gövdesi parçalanmış
00:33:07fakat kanatları sağlamdı.
00:33:11Uçmayı bir de kanatlarla denemek.
00:33:14Kim bilir bakarsın mı?
00:33:21Bir uçarsam
00:33:23uçmak
00:33:24uçmak
00:33:26onlar da bu kanatlarla uçmuyor mu?
00:33:31Onlar gibi yaparsam ben de uçabilirim.
00:33:33Evet
00:33:35mutlaka uçarım.
00:33:37Yaşasın
00:33:38yaşasın
00:33:39ben de kuşlar gibi uçabileceğim artık.
00:33:54Şimdi geliyorum.
00:34:03Neden bir şey olmuyor?
00:34:14Ben de aynen onlar gibi yapıyorum.
00:34:27Tamam
00:34:28anladım.
00:34:30Onlar uçmadan önce zıplıyorlar.
00:34:31sonra kanat
00:34:34çırpıyorlar.
00:34:55Hay
00:34:56gerçekleşeceğine çok inandığı
00:34:58denemenin başarısızlığını bir türlü
00:35:00kabul edemiyordu.
00:35:01kuşlar o kadar kolay uçuyordu ki
00:35:03kendisi neden uçamasındı?
00:35:06Denemeyi sonuna kadar götürecekti.
00:35:08Gözü hiçbir tehlikeli
00:35:09görmüyor.
00:35:10abone ol
00:35:24Ah!
00:35:25Ah!
00:35:28Ah!
00:35:42Aa!
00:35:48Umm...
00:35:50Ay uçma denemelerinden sonunda vazgeçmişti.
00:36:08Ama bu arada kartal kanadı elbisesinden de çok hoşlanmıştı.
00:36:12Böylece uzun süre kartal kanatlarıyla dolaştı.
00:36:15Hem hayvanlar içinde en çok hayranlık duyduğu kuşlara benzemek onu mutlu ediyor.
00:36:21Hem de hayvan gruplarından biriyle bir benzer tarafının olması onu yalnızlık duygusundan az da olsa kurtarıyordu.
00:36:30Geçen günler yeni olaylar getiriyordu.
00:36:34Bir gün anne Ceylan hastalandı.
00:36:37Eskisi gibi dışarı çıkıp yayılmaya gitmiyor, öylece yatıp duruyordu.
00:36:41Onun durumuna çok üzülen Hay, taze otlar ve meyveler getirip ona bir şeyler yedirmeye çalışıyordu.
00:36:48Yavrusu da artık yanına çok seyrek uğruyor.
00:37:05Ne olacak böyle yata yata?
00:37:09İyice de zayıfladı. Kaç gündür su da içmedi.
00:37:12En iyisi onu suyun yanına götüreyim.
00:37:25Hay Allah! Ne yapmalı acaba?
00:37:33Tamam!
00:37:34Anne Ceylan'ı su başına götüremese de suyu barınağa getirebilirdi.
00:37:40Daha çok su getireyim.
00:38:05Daha çok su getireyim.
00:38:07Olamaz.
00:38:25Çok az içmiş.
00:38:27Daha onu bile bitirmemiş.
00:38:28Ne olur kalk artık.
00:38:48Böyle yatıp durmam beni çok üzüyor.
00:38:51Daha ne kadar bekleyeceksin böyle burada?
00:38:53Bir şey mi üzüldü yoksa?
00:38:59Yavrusu da yanına hiç uğramıyor artık.
00:39:03Annesini unuttu sanki.
00:39:06Neden böyle yapıyor?
00:39:12Hayvanlar hep böyle.
00:39:14Hiç üzülmüyorlar mı yoksa?
00:39:17Oysa ben ne kadar çok üzülüyorum.
00:39:18Ben onlardan farklıyım.
00:39:28Çok farklı.
00:39:33Elimden hiçbir şey gelmiyor.
00:39:36Ne yapıp da onu dışarı çıkarmaya razı etsem?
00:39:38Uyudu galiba.
00:40:05Uyudu galiba.
00:40:05Uyudu galiba.
00:40:06Uyudu galiba.
00:40:07Uyudu galiba.
00:40:08Uyudu galiba.
00:40:09Uyudu galiba.
00:40:09Uyudu galiba.
00:40:09Uyudu galiba.
00:40:10Uyudu galiba.
00:40:10Uyudu galiba.
00:40:11Uyudu galiba.
00:40:11Uyudu galiba.
00:40:12Uyudu galiba.
00:40:13Uyudu galiba.
00:40:14Uyudu galiba.
00:40:15Uyudu galiba.
00:40:16Uyudu galiba.
00:40:17Uyudu galiba.
00:40:18Uyudu galiba.
00:40:19Uyudu galiba.
00:40:20Uyudu galiba.
00:40:21Uyudu galiba.
00:40:22Uyudu galiba.
00:40:23Uyudu galiba.
00:40:24Uyudu galiba.
00:40:25Çok soğuk.
00:40:54Kayalar gibi.
00:40:56Toprak gibi.
00:40:58Her zaman ne kadar sıcak olurdu halbuki.
00:41:20Her tarafı sağlam görünüyor.
00:41:22Hiçbir yerinde görünür bir şey yok.
00:41:27Neden hareket edemiyor acaba?
00:41:30Hay ömrü boyunca birlikte yaşadığı, hayvanlar içinde en çok sevdiği,
00:41:35annesi yerine koyduğu ceylanın ölümünü bir türlü kabullenemiyordu.
00:41:39O güne kadar etrafında çok sayıda hayvanın ölümüne şahit olmuştu.
00:41:45Tuttuğu balıklar kısa sürede elinde ölüyorlardı.
00:41:48O güne kadar karşılaştığı bu olaylar ona nedense çok sıradan gelmişti.
00:41:52Ölüm üzerinde ciddi olarak hiç düşünmemişti.
00:41:56Hay için anne ceylan çok farklıydı.
00:41:59Onun hareketsizliği ölüm olamazdı.
00:42:01Bundan böyle hiç hareket etmeyeceği gerçeğini aklı almıyordu.
00:42:05Kalkıp yürüyemeyecek mi artık?
00:42:08Bana bakmayacak mı artık hiç?
00:42:10Olamaz.
00:42:11Yardım edecek yok mu?
00:42:23O kalkıp yürüyemiyor artık.
00:42:26Tekrar, tekrar yürüyemez mi?
00:42:30Bir şeyler bilen yok mu?
00:42:33Ben böyle tek başına mıyım burada?
00:42:34Aaaaa!
00:42:36Bana bir bakan, beri bir duyan yok mu?
00:42:43Hay ceylanım!
00:43:13Onun başında uzun süre bekledi.
00:43:16Onu uyandırmaya çalıştı ama hiçbir sonuç alamıyordu.
00:43:21Hay düşünmeye başladı.
00:43:25Gözünü kapatınca göremiyor, gözünün önündeki engeli kaldırınca tekrar görebiliyordu.
00:43:30Kulaklarını kapatınca duymuyor, parmağını çekince yine eskisi gibi duyabiliyordu.
00:43:43Ceylan'ın başına gelen de böyle bir şey olmalıydı.
00:43:53Onun hareket etmesini engelleyen bir şey vardı.
00:43:57Bu engel ortadan kaldırılırsa Ceylan yeniden ayağa kalkabilirdi.
00:44:01Tekrar bana bakar, benimle oynayabilir o zaman.
00:44:05Yine birlikte ormana gidebiliriz.
00:44:09O engeli bulmalıyım.
00:44:12Ne var ki Ceylan'ın hiçbir organı çalışmıyordu.
00:44:17Önce bütün organlara canlılık veren ana organı bulmalı diye düşündü.
00:44:21Bu organ gövdenin içinde olmalıydı.
00:44:26Bu organ gövdenin neresinde acaba?
00:44:30Ayaklarım olmasa yaşayabilirim.
00:44:34Kollarım olmasa da yaşarım.
00:44:38Başım olmasa...
00:44:40Başım olmasa yine yaşayabilir miyim?
00:44:51Ama göğüsü olmasa yaşayabileceğini hiç düşünemedi.
00:44:57O zaman bütün organların bağlı olduğu yer burada.
00:45:03Aradığım burada olmalı.
00:45:06Evet, hem göğüs bütün vücudun ortasındaydı.
00:45:09En önemli organ merkezde olmalıydı.
00:45:12Üstelik kafes gibi örülmüş kemiklerle en iyi korunan yer de burasıydı.
00:45:17Aradığı burada olmalıydı.
00:45:18Hay, hafızasını yokladı.
00:45:21Diğer hayvanlardan annesinin durumuna düşüp de tekrar eski haline dönüşen olmuş muydu?
00:45:27Böyle bir şeyle hiç karşılaşmamıştı.
00:45:30Keşke daha önceleri öbür hayvanları diriltmeye çalışsaydı, şimdi işe yarayabilirdi.
00:45:37Ama bu sefer yerde yatan anne Ceylan'dı.
00:45:40Böyle çaresiz duramazdı, bir şeyler yapmalıydı.
00:45:43Hay, daha uzun süre böyle düşünceler içinde bocaladı durdu.
00:45:49Sonunda sert ve keskin taşlardan, kuru sağlam kamışlardan yapabildiği bıçağa benzer aletlerle anne Ceylan'ın göğsünü açmaya karar verdi.
00:45:58Elindeki aletlerle göğsünü açmak kolay olmadı.
00:46:05Önce göğüs boşluğunu dolduran akciğerlerle karşılaştı.
00:46:09Aradığı bu olabilir miydi?
00:46:11Araştırmasını sürdürünce akciğer tarafından da korunan, sağlam bir kılıfa sarmalanmış, dayanıklı askılarla bağlı yüreği buldu.
00:46:21Bu organ göğsün ortasında bulunuyor ve iyi korunuyordu.
00:46:26Aradığım bu işte, ama o da sağlam görünüyor.
00:46:30Hay bulduğunun ana organ olduğuna inanmıştı.
00:46:33Bozukluğun nerede olduğunu daha iyi anlamak için yüreği çıkarıp iyice incelemeye karar verdi.
00:46:41İçinde boşluk var. İçini açmalıyım.
00:46:46Aradığım bunun içinde olmalı.
00:46:51Sonunda hay yüreğin içini de açtı.
00:46:55İlk karşılaştığı iki boşluk oldu.
00:46:58Boşluklardan biri pıhtılaşmış kanla doluydu.
00:47:01Diğeri boştu.
00:47:02Kendisi de birçok kereler yaralanmış ve kan kaybetmişti.
00:47:06Pıhtılaşmış kanı biliyordu. Aradığı bu değildi. Boş olana baktı.
00:47:09Hiçbir organ faydasız ve gereksiz olamaz.
00:47:13Bu boşlukta bir şey olmalıydı.
00:47:15Böyle bomboş nasıl olur?
00:47:16Tamam. Aradığım şey bu gözdeydi.
00:47:19Ve o buradan ayrılınca...
00:47:20Ceylan'ın yaşamasını sağlayan şey gövde sağlamken yerinden ayrıldığına göre o şimdi parçalanmışken geri döner miydi?
00:47:39Bunun artık çok zor olduğunu düşünmeye başlayınca Hay'ın bütün ümitleri kırıldı.
00:47:46Evet. O şimdi taş gibi, toprak gibi bir şey artık.
00:47:51Asıl önemli olan o yaşarken onun içinde olup da şimdi onu terk eden şeydi.
00:47:56O nasıl bir şeydi acaba?
00:48:02Hay bundan sonra artık hep Ceylan'a canlılık veren şeyin ne olduğunu düşünüp durdu.
00:48:08Onu gövdeye bağlayan şey neydi?
00:48:11Gövdeden ayrıldıktan sonra nereye gitmişti?
00:48:14Giderken nereden nasıl çıkmıştı?
00:48:16Kendi isteğiyle mi gitmişti?
00:48:18Böyle birçok sorular sormaya başladı kendine.
00:48:42Zamanla Ceylan'ın cesedi korkmaya başlamıştı.
00:48:45Hay daha birkaç gün öncesine kadar kucak kucağa yattığı Ceylan'ın yanına bile yaklaşamaz olmuştu şimdi.
00:48:52Hay şunu artık iyice anladı ki,
00:48:54kendisini seven, besleyip her türlü tehlikelere karşı koruyan,
00:48:58şimdi korkmaya, çürümeye yüz tutmuş şu biçare et ve kemik yığını olamazdı.
00:49:05Bütün bunları yapan, onun gövdesinde belli süre barınıp,
00:49:08şimdi ise onu terk edip giden şeydi.
00:49:11Yani Ceylan'ın içinde arayıp da bulamadığı şey.
00:49:15İşte o, Ceylan'ın gerçek varlığı olmalıydı.
00:49:19.
00:49:21.
00:52:41M.K.
00:53:23M.K.
00:53:33M.K.
00:54:33Sonradan şiddetlenen yağmur ateşi söndürmüştü ama
00:54:57Hay ateşle karşılaşmanın şokunu uzun süre üzerinden atamadı.
00:55:03Yağmur dinmiş gece olmuştu.
00:55:06Hay hala ateşi düşünüyordu.
00:55:09Ateşin o zamana kadar gördüğü şeylerin en değerlisi olduğuna karar verdi.
00:55:13Ateşin yalımları ve dumanı göğe gittiğine göre ateş de gökteki cisimlerden olmalı diye düşündü.
00:55:20Hay'a göre gökten güneş bir an için yere inmişti sanki.
00:55:29Yaşarken hep sıcaktı.
00:55:33Ben de sıcağım. Bütün canlılar gibi.
00:55:37Bu soğuk.
00:55:40Anne Ceylan ölünce vücudu taş gibi soğumuştu.
00:55:44Yanan ağaçlara yaklaşınca büyük bir sıcaklık duymuştu.
00:55:48Hay ateşle canlılık arasında bir ilişki olduğuna inanmaya başladı.
00:55:53Sonra Ceylan'ın yüreğinde ateş olabileceğini düşündü.
00:55:57Hem vücudu ısıtan hem de ona canlılık veren o olmalı.
00:56:06Ve şimdi o da yukarılara doğru uçup gitti.
00:56:10Ateş ve dumanın gökyüzüne yükseldiğini görmüştü.
00:56:16Anne Ceylan'ın yüreğinden ayrılan şeyin ateş olduğuna gittikçe daha çok inanmaya başladı.
00:56:21Çünkü anne Ceylan'ın yaşamasını sağlamak gibi olağanüstü bir şeyi ancak şimdiye kadar gördüklerinin en müthişi olan ateş yapabilirdi.
00:56:33Hay artık ateşi düşünüyordu hep.
00:56:36Ateş neydi?
00:56:37Nasıl bir şeydi o?
00:56:39Ateşi olan tutkusu onu çakmak taşı kayalıklarına sürükledi.
00:56:45Sonraki günlerde yanından bu çakmak taşlarını hiç eksik etmedi.
00:56:49Bazen birbirlerine vuruyor, bazen önüne çıkan kayalara atıyordu onları.
00:56:54Bir gün olağanüstü bir şey oldu.
00:56:56Sonunda alevler sızıntının oraya kadar küçüldü ve orada kaldı.
00:57:11Hayın artık uzun uzun inceleyeceği ateşi olmuştu.
00:57:15Barınağına taşıdığı ateşi kuru ağaçlarla besleyip büyütmeyi öğrendi.
00:57:20Ateşin neleri yakıp neleri yakmadığını araştırırken,
00:57:23ateşe attığı bir balıktan barınağına çok güzel kokular yayıldı.
00:57:33Balıktan bir parça alıp ağzına götürdü.
00:57:37Çok hoşuna gitmişti bu.
00:57:40Böylece hay başka yiyeceklerle de denedi bunu.
00:57:46Ama hayın asıl derdi başkaydı.
00:57:48Gerçekten de canlıları yaşatan onların yüreğindeki ateş miydi?
00:57:55Bu soruya cevap bulmanın kestirme bir yolu vardı.
00:58:01Sonunda o yolu da denedi.
00:58:05Fakat bir sonuç alamadı.
00:58:07Canlı hayvanların yüreğinde ateşe benzer bir şey yoktu.
00:58:09Giderek ateşe olan tutkusu azalmaya başladı.
00:58:15Onu yakından tanıması da büyüsünü azaltmıştı.
00:58:18Hem su bile söndürüyordu onu.
00:58:20Canlıları yaşatan başka bir şey olmalı.
00:58:27Hayvanlar ölürken onlardan ayrılan bu şey.
00:58:31Nasıl bir şeyse görünmüyor belki de.
00:58:34Çok dikkatli baktığım halde onlardan uzaklaşan hiçbir şeyi görmedim bugüne kadar.
00:58:39Bu benim göremeyeceğim bir şey olamaz mı?
00:58:45Göremeyeceğim bir şey.
00:58:47Görünmeyen, tutulmayan, duyulmayan bir şey.
00:58:51Böyle bir şeyin olması mümkün müydü?
00:58:54Ama hay bunu düşünmüştü bir kere.
00:58:57Ve bunu yapan onun düşüncesiydi.
00:59:00Düşünce, düşünmek.
00:59:03Nasıl düşünüyorum ben?
00:59:04Görüyorum, duyuyorum.
00:59:08Nasıl görüp nasıl duyduğumu biliyorum.
00:59:10Ama nasıl düşündüğümü bilemiyorum.
00:59:13Bu konuda bildiğim tek şey düşündüğüm.
00:59:16Ben düşünüyorum.
00:59:20Evet, düşünmek ne görülen ne de duyulan bir şeydi.
00:59:24Ama varlığı kesindi.
00:59:26Canlıları yaşatan şeyde düşünce gibi bir şey olamaz mı peki?
00:59:30Düşünmek.
00:59:31Belki de en önemli şey bu.
00:59:33Düşünce.
00:59:34Hay o günden sonra ateşi bırakıp,
00:59:37Düşünce üzerine yoğunlaşmaya başladı.
00:59:40Kendisi hareketsiz sırt üstü yattığı halde,
00:59:43Pekala anne Ceylan'la koşup oynuyor,
00:59:45O günlere gidebiliyordu.
00:59:47Bunu yapan onun düşüncesiydi.
00:59:50Anne Ceylan'ın yaşadığı günlere,
00:59:52Hay'ın vücudunun gitmediği kesindi.
00:59:55Peki, bunu yapan düşüncemle gerçek varlığım aynı şey olabilir mi?
00:59:59Birçok geceler uykusunda hiç yerinden kalkmadığı halde,
01:00:04Adanın her yerinde dolaşıyordu.
01:00:07Uçmuştu bile birinde.
01:00:16Uyanınca, hep akşam yattığı yerde buluyordu kendini.
01:00:21Bunu yapan da düşünce miydi,
01:00:22Yoksak gerçek varlığı arada bir ondan ayrılıp,
01:00:26Yine geri mi dönüyordu?
01:00:28Hay, düşünceyle gerçek varlığı aynı mı, değil mi?
01:00:33Bu konuda bir karara varamadı ama,
01:00:35Düşüncenin varlığını iyice kavramıştı artık.
01:00:38Ateşi bulduktan sonra daha geç yatmaya başlamıştı.
01:00:42Hem ateşin yanında geceleri düşüncesi daha bir açılıyor,
01:00:46Daha derin düşüncelere dalabiliyordu.
01:00:48Bir gün, bir ördek yumurtasını alıp,
01:01:06Baykuş yuvasına koymuştu.
01:01:08Sonucu merakla bekledi günlerce.
01:01:10Yuvadan ayrılan yavru ördek,
01:01:31Doğruca suya koşmuş,
01:01:33Yüzme konusunda da hiç acemelik çekmemişti.
01:01:37Halbuki hay,
01:01:38Yüzebilmek için günlerce uğraşmıştı.
01:01:40Ben yaptığım her şeyi sonradan öğreniyorum.
01:01:48Onlarsa yapacakları her şeyi öğrenmiş olarak doğuyorlar.
01:01:52Birisi ne yapmaları gerektiğini onların içine koyuyor.
01:01:56Evet, başka biri.
01:01:59Kendi içinde ne yapması gerektiği konusunda bir şey bulamamıştı bugüne kadar.
01:02:04Hay'ın kendinde bulduğu tek şey,
01:02:06Düşünmüyor olduk.
01:02:07Ve bu hayvanlarla arasındaki en önemli farktı.
01:02:12Onlar her şeyi düşünmeden yapıyor,
01:02:14Hay'sa düşünmeden hiçbir şey yapamıyordu.
01:02:17Ellerinin önemini kavradığı günden beri,
01:02:19Kendisiyle ilgili ikinci büyük buluşu bu olmuştu.
01:02:23Ben düşünen bir varlığım.
01:02:25Ve şunu da anladı ki,
01:02:28Kafasındaki bütün sorulara düşünerek cevap bulabilirdi ancak.
01:02:32Bilinmeyenlerin anahtarı,
01:02:33Düşüncede saklıydı.
01:02:35İzlediğiniz için teşekkür ederim.
01:02:36Bir sonraki videoda görüşmek üzere.
01:02:38Bir sonraki videoda görüşmek üzere.
01:02:40Bir sonraki videoda görüşmek üzere.
01:03:10Her şeyi çok seviyorum.
01:03:13Öteden beri içinde ne olduğunu arayan Hay,
01:03:16Kendi gerçek varlığında bir şey daha buldu.
01:03:21Sevgi?
01:03:22Evet, içimde sevgi var.
01:03:25Her şeyi çok seviyorum.
01:03:27Bu çiçekleri, hayvanları, suyu, her şeyi, çevremdeki her şeyi.
01:03:32Bu sevgi, onu mutlu ediyordu.
01:03:37İçindeki sevgi olmasaydı,
01:03:39Adadaki bu yalnız hayat oldukça zor olurdu Hay için.
01:03:44Hayvanlara ne yapacaklarını öğreten,
01:03:47Hay'ın içine de düşünceden başka bir de sevgi koymuştu.
01:03:50Anlı bu sevgiyi veren,
01:03:54Beni seviyor olmalı.
01:03:59Ben de onu seviyorum.
01:04:03Anne Ceylan'ı da sevdiğini hatırladı.
01:04:06İçindeki bu sevgi,
01:04:08Onun canını da yakıyordu zaman zaman.
01:04:10Bir gün girdiği bir kaya kovuğunda,
01:04:14Onu şaşkına çeviren bir şey bu.
01:04:23Müthiş bir şey bu.
01:04:25Olamaz.
01:04:26Böyle bir şey olamaz.
01:04:30Bunu siz mi yapıyorsunuz?
01:04:33İnanamıyorum, inanamıyorum.
01:04:36Bir parça alabilir miyim?
01:04:40Bugüne kadar yediğim her şeyden güzel bu.
01:04:47Yaşasın, yaşasın.
01:04:48Harika bir şey buldum.
01:04:50Harika.
01:04:58Bu, kendisi için özel olarak gönderilmiş bir armağan gibi geldi Hay'a.
01:05:04Sanki bir güç.
01:05:05Onun için güzel şeyler koyuyordu etrafına.
01:05:10Birden güçlü bir varlığı daha yakınında hissetti.
01:05:14İçine bir ürperme geldi.
01:05:16İçindeki korkudan farklı bir duyguydu.
01:05:19Yalnız olmadığını düşündü.
01:05:21Bu onu biraz rahatlattı.
01:05:23Bütün bu etrafımda gördüğüm her şey kendi kendine, kendiliğinden olamaz.
01:05:30Bütün bunların bir sahibi, bir yöneteni olmalı.
01:05:33Bana ellerimi veren, içime sevgiyi koyan biri mutlaka olmalı.
01:05:38Ama onunla bir türlü karşılaşamıyorum.
01:05:42Onu bulamıyorum.
01:05:44O nerede?
01:05:44Bütün hayvanlara ne yapacaklarını öğreten, onun içine de kendisini bulduracak bir ipucuk koymuş olamaz mı?
01:05:54Belki de o düşüncede gizliydi.
01:05:57Düşüncede.
01:05:59Bundan böyle daha çok araştırmalı ve düşünmeliydi.
01:06:03Hay, yarım kalmış araştırmasını tamamlamaya karar verdi.
01:06:07Şimdi yanında karanlığı aydınlatacak ateşi de vardı.
01:06:14Gördüğü büyük kapalı mekanlar, onu oldukça etkiledi.
01:06:19Hay, ilk defa karşılaştığı bu yeraltı dünyasında heyecanla ilerledi.
01:06:23Mağara koridorlarında uzun süre dolaşan hay, sonunda yorulmuştu.
01:06:42Mağaranın sonu yok gibiydi.
01:06:46Geri dönse iyi olacaktı.
01:06:49Geldiği yönde ilerlemeye başladı.
01:06:53Hangisinden gelmişti acaba?
01:06:59Burayı daha önce görmüş müydü?
01:07:02Pek kestiremedi.
01:07:03Ne kadar da çok yol var.
01:07:16Geldiği yolları bulmak için saatler boyu araştırdı ama çıkışı bir türlü bulamıyordu.
01:07:23Hay, kaybolmuştu artık.
01:07:30Çıralar azalmış, Hay'ın yorgunluğu da iyice artmıştı.
01:07:34Artık araştırmıyor, sadece düşünüyordu.
01:07:40Dolaşmak, yorulmaktan başka bir işe yaramıyordu.
01:07:45Belki de onu iyice uzaklara götürüyordu.
01:07:47Çünkü dolaştığı her yer hep başka başka geliyordu Hay'a.
01:07:51Sakin olmalıyım.
01:07:53Bugüne kadar birçok şeyi hep düşünerek başardım.
01:07:56Buradan çıkışı da düşünerek bulabilirim.
01:07:58Düşüncenin gücüne inanmalıyım.
01:08:01Böylece oturup uzun uzun düşündü.
01:08:04Ancak hiçbir şey gelmiyordu aklına.
01:08:06Birden korkmaya başladı.
01:08:08Ya buradan çıkamazsa?
01:08:10Olamaz, bitiyor.
01:08:13Bu da biterse.
01:08:15Bu karanlığın ortasına ne yaparım ben?
01:08:17Bir yol bulmalıyım.
01:08:24Düşünmeliyim.
01:08:25Düşünmeliyim.
01:08:26Düşünmeliyim.
01:08:31Alevler hep aynı tarafa gidiyor.
01:08:34O tarafa doğru hafif bir rüzgar esiyor hissediyorum.
01:08:38Bu bir kurtuluş olabilir.
01:08:40Rüzgar mutlaka bir boşluktan dışarı çıkıyor.
01:08:43Çıkışı olmasa gidemez.
01:08:44Alevi izlemeliyim.
01:08:45Alevi izlemeliyim.
01:08:46Bu soruncu çıkışa kadar yetse bari.
01:08:49Acele etmeliyim.
01:08:51Ay ateş sönmeden çıkışa ulaşmak için nefes nefeseydi.
01:08:56Hangisi acaba?
01:08:57Hangisi?
01:08:58Bu taraftaki, bu taraftaki.
01:09:00Ama yol bitmiyordu bir türlü.
01:09:02Sonunda elindeki çıra da bitti.
01:09:05Elini yakacaktı neredeyse.
01:09:07Ay yakacak nesi varsa yakıp yoluna devam etti.
01:09:11Yaktığı kanatlar da çabuk bitti sonunda.
01:09:13Her şey bitti.
01:09:15Yetişemedim.
01:09:16Bu karanlıkta ne yapabilirim artık?
01:09:19Çıkışta epey uzaktı herhalde.
01:09:29Yaklaşsaydım şelalenin sesini duyardım.
01:09:32Hiçbir ses duyulmuyor.
01:09:34Hiçbir ses.
01:09:35Hay mağarada saatlerdir dolaşırken dışarıda gün bitmiş gece olmuştu.
01:09:42Uzunca bir süre kımıldamadan oturdu bu karanlıkta.
01:09:44Sonra yaşadığı günler geçmeye başladı gözünün önünden.
01:09:49Hayin umutsuzluğu arttıkça düşüncesi her şeyi yöneten güçlü varlığa,
01:10:19yöneldi.
01:10:20Bu zifiri karanlığın ortasındaki çaresiz güçsüz Hay'dan onun haberi var mıydı acaba?
01:10:29Belki de yakınındaydı.
01:10:31Bugüne kadarki hayatında Hay'a çok sevdiği, onu mutlu eden, bir sürü armağanlar sunan o güçlü varlık şimdi onu burada terk edecek miydi?
01:10:40Birden onunla konuşma isteği doğdu içinde.
01:10:44Ne olur yardım et bana.
01:10:48Beni sevmekten vaz mı geçtin yoksa?
01:10:51Neden?
01:10:52Neden?
01:10:53Çıkar beni buradan.
01:10:55Ne olur bir çıkış yolu göster bana.
01:10:58Çıkar beni buradan.
01:10:59Yorgun ve bitkin düşen Hay'ın yalvarış ve umutsuzluk çırpınışları gitgide yavaşladı.
01:11:08Derin bir uykudaydı artık.
01:11:11Sonunda gece bitmişti.
01:11:13Yeni günle birlikte adadaki hayat her zamanki gibi başlıyordu yine.
01:11:17Hay, Mart'ı sesleriyle uyandı.
01:11:31Sesler, kuş sesleri.
01:11:34Yine uykuda mıyım yoksa?
01:11:36Burası neresi?
01:11:38Taşlar?
01:11:40Ha?
01:11:42Bu ışık da ne?
01:11:44Yine uykudayım galiba.
01:11:47Bu son parçaydı.
01:11:55Burası çıkış mı?
01:11:56Nasıl geldin buraya?
01:11:57Yaşasın!
01:11:59Yaşasın!
01:12:00Işık!
01:12:00Işık!
01:12:01Kurtuldum!
01:12:03Kurtuldum!
01:12:04Burası adanın en yüksek noktasıydı.
01:12:07Hay, ateşi bitinceye kadar krater yolundan ilerleyerek çıkışa çok yakın bir noktaya ulaşmıştı.
01:12:14Ancak dışarısı gece olduğundan çıkışı fark edememişti.
01:12:17Böylece bütün bir geceyi burada geçirdi.
01:12:20Sabahın ilk ışıkları onun için en büyük kurtuluş müjdecisiydi şimdi.
01:12:25Çıktım, çıktım, inanamıyorum.
01:12:31Bir daha göremeyeceğim sandım buraları.
01:12:33O beni hala seviyor.
01:12:41Ve aradan uzun yıllar geçti.
01:13:00Hay, kendisiyle diğer canlılar arasındaki en büyük farkın düşünmek olduğunu anladığı günden sonra,
01:13:07bu özelliğini sürekli kullanarak daha da geliştirdi.
01:13:12Artık hep düşünen ve araştıran bir hay vardı.
01:13:18Bir gün geldi ki bu küçük adada araştırılacak ve incelenecek pek bir şey kalmamıştı.
01:13:24Uzun yıllar boyunca fırtınalı deniz gibi çalkalanıp duran hayın ruh dünyası sonunda durulup sakinleşmeye başladı.
01:13:33Düşüncesi bir karara varmıştı.
01:13:35Hay, tam bir inanış içinde aradığını bulmuştu.
01:13:41Bir yüce yaratıcı gücü bütün varlığıyla hissediyordu artık.
01:13:46Bundan böyle dış dünyaya daha farklı bir gözle bakmaya başladı.
01:13:51Artık görüp dokunduğu her şey yüce yaratıcının birer eseriydi onun için.
01:13:56Her varlığında bir yaratılış amacı vardı.
01:13:59Bu amaca ulaşmalarında onlara yardımcı olmak hay'a huzur veriyordu.
01:14:03Giderek kendini diğer varlıkların hizmetine adadı.
01:14:09Bitki ve hayvanların ihtiyaçlarını karşılamayı, karşılaştıkları sıkıntılardan onları kurtarmayı bir görev bildi kendine.
01:14:17Hay, zamanının yarısını çevresindeki varlıklara hizmetle geçiriyor,
01:14:21diğer yarısında da barınağına kapanıp derin düşüncelere dalıyordu.
01:14:25Bu uzun düşünce anları ona büyük zevk ve heyecan vermekteydi.
01:14:30Günlerden bir gün, hayın hayatında önemli değişiklikler yapacak bir olay oldu.
01:14:37Adaya başka bir yabancı ayak bastı.
01:14:41Yabancının adı Apsal'dı.
01:14:44Geldiği adanın halkı çoğunluk olarak o dönemin hak dinine inanan bir topluluktu.
01:14:48Apsal'da bu hak dinin doğru anlaşılıp yaşanılması için geceli gündüzlü çalışıp mücadele etmişti.
01:14:57Ama insanlar, inansalar bile dünya hırsına kapılmaktan kendilerini kurtarmaları çok zor oluyordu.
01:15:04Çalışmalarının boşa gittiğini gören Apsal, zamanla toplumdan ve insanlardan soğudu.
01:15:08Kendini dinlemek için daha önce gemicilerden duyduğu bu ıssız adaya gelmeye karar verdi.
01:15:16Apsal kendine uygun bir yerde barınak yaptı önce.
01:15:21Sonra adayı dolaşmaya çıktı.
01:15:23Ada tam düşündüğü gibiydi.
01:15:26Hayda yiyecek toplamak için çıkmıştı barınağından.
01:15:29Ansısını karşılaştılar.
01:15:31Adeta donup kaldı ikisi de.
01:15:33Aman Allah'ım bu ne?
01:15:35Benim gibi biri.
01:15:37Hayal mi görüyorum yoksa?
01:15:38Sonunda yıllardır düşündüğüm şeyi buldum.
01:15:40Benim gibi biri.
01:15:41Benim gibi.
01:15:43O da ne?
01:15:45Ben de bu adayı ıssız sanmıştım.
01:15:47İnşallah kalabalık değillerdir.
01:15:50Belki bu da benim gibi toplumdan kaçan biri.
01:15:52O zaman hiç konuşmamak daha iyi.
01:15:55Şuradan yolumu değiştireyim en iyisi.
01:15:57Hay'la Apsal'ın dost olmaları fazla uzun sürmedi.
01:16:09Yalnız Apsal, Hay'in hiç konuşma bilmemesine bir türlü akıl erdiremiyordu.
01:16:14Aç.
01:16:17Ağaç.
01:16:23Ağaç.
01:16:24Ağaç.
01:16:26Taş.
01:16:31Taş.
01:16:33Taş.
01:16:34Taş
01:16:37Konuşmayı kısa sürede öğrenen Hay, yılların suskunluğunun ardından durup dinlenmeden Apsal'la konuşmak istiyordu.
01:16:48Hay ona anne ceylandan başlayarak başından geçen her şeyi anlattı.
01:16:53Apsal da ona kendi hikayesini.
01:16:55Geldiği adada yaşanan hak dini, o dinin peygamberini ve kurallarını anlattığında buna Hay'ın cevabı şu oldu.
01:17:02Benim yıllar süren düşüncelerim sonunda ulaştıklarımla senin bana anlattıklarım aynı şeyler.
01:17:10Evet, anlattıklarına inanıyorum.
01:17:14Hay'ın öğrenme isteği ve yeteneği o kadar güçlüydü ki Apsal ona yetişmekte güçlük çekiyordu.
01:17:20Hay'ın hafızası sanki üzerine hiç yazı yazılmamış beyaz bir kağıt gibiydi.
01:17:26Konuştukları hiçbir şeyi unutmuyordu.
01:17:28Apsal ayrıca çok sağlam mantığıyla öğrendiklerini birleştirerek öyle şaşırtıcı sonuçlara varıyordu ki Apsal hayretini gizleyemiyordu.
01:17:36Apsal Hay'daki bu özelliği onun bugüne kadar hiç şartlandırılmamış bir zihin yapısına sahip olmasına bağlıyordu.
01:17:43Apsal bir süre sonra Hay'ın kendisinden daha ileride olduğunu fark etti.
01:17:48Ona saygı duymaya başlamıştı.
01:17:49Apsal yaşadığı adadaki toplum hayatını, insanların gözlerine siyah bir perde gibi inen, onların gerçekleri görmesini engelleyen dünya hırsı hastalığını,
01:18:00birbirlerinin hayatını ve kendi hayatlarını nasıl mahvettiklerini anlattıkça,
01:18:04Hay'ın içinde insanlara karşı acıma duyguları belirmeye başladı.
01:18:08Mümkün olsaydı insanlara yardım etmeyi ne kadar çok isterdi.
01:18:12Bir gün fırtınaya yakalanıp o tarafa sürüklenen bir gemi, Hay'ın hayatında yeni bir dönem başlatacaktı.
01:18:20Bu gemiyle insan topluluklarına doğru yola çıkan Hay'ın, içi sevinç ve heyecanla dop doluydu.
01:18:27Çünkü insanlara yardım etmeye gidiyordu.
01:18:30Yıllar süren düşünceleri sonunda ulaştığı gerçekleri insanlarla paylaşmaya gidiyordu.
İlk yorumu siz yapın