00:30Anneme elbisanı devlet hastalığına götürdüm. Grip olmuştu. Üç gün anneme yatırdılar. Şeker hastası da aynı zamanda. Üçüncü günün sonunda annemin taburcu olacağını, sabahleyen götürebileceğimi söylediler. Birinci kan vermesi gerekiyormuş doktorum. Öğleden sonra kan vereceğiz. Kandan sonra götürebilirsin. Kan düşmüş dediler.
00:49Tamam hocam dedim. Öğleden sonra bana bir telefon geldi ki hastaneye gelebilir misin diye. Güvenlikçi bir arkadaşım aradı beni. Ben de oraya geldiğimde herhalde annem taburcu ettiler. Annemin öldüğünü söylediler.
01:03Annemin öldüğünü söylediler. Ben yıkım oldum tabi ki. Annemin normal ölüm olduğunu, kalp krizi geçirdiğini söylediler. Biz eve gittik. Defin işlemler için köye gittik. Annemi mor kaldılar.
01:16Saat 12'de Elbistan Devlet Hastanesi'nin hastanenin müdürü tekrar beni aradı ki ne? Elbistan Devlet Hastanesi'ne gelmemi söylediler.
01:25Ben de hayırdır dedim müdürüm. Dedi ki annenizin yanı. Annemiz dedir otopsi yapacağız.
01:32Gittim hastaneye vardım ki annem otopsi yapmışlar. Savcı ile görüştük. İşte burada otopsi yapıldığını. Ben savcuma dedim ki ne? Savcum annem. Ben şeyden getirdim.
01:42Annem burada yatıyordu yani dışarıdan gelmedi. Herhangi bir ölüm yok. Niçin dedi? Prodüsör böyle dediler.
01:48Tekrar Malatya'ya gündürdü otopsi yaptılar. Hastanede Çalsan'ın bir tanesi emniyeti arayarak burada bir Gülsen Alkay hakkında yanlış kan verildiğini, hastanın yanlış kandan öldüğünü, vicdan adamı çektiğini söylüyor.
02:05Bu ihbarı üzerinden savcılık soruşturma başlatıyor. Bir hemşirenin benim anneme yanlış kan verilmesi sonucunda öldüğünü, savcılık soruşturma sonucunda ortaya çıkıyor.
02:17Bir daha bu tür olaylar yaşanmaması adına Sağlık Bakanlığı'na biz dava açtık.
02:22Mahkeme maalesef tazminat olarak 240 bin liraya hükmetti.
02:28Yani bir insanın değeri benim annemin canı 240 bin liraymış.
İlk yorumu siz yapın