- 13 saat önce
Haber Global’de “Muhabbet Kralı”nda Okan Bayülgen, Çizer Tarık Tolunay, Çizgi Romancı Ersin Karabulut, Ressam Ergün Gündüz ve Reklamcı Salih Güngör’ü konuk ediyor.
https://haberglobal.com/kultur-sanat/cizerler-neden-yurt-disina-yoneliyor-muhabbet-krali-175695
https://haberglobal.com/kultur-sanat/cizerler-neden-yurt-disina-yoneliyor-muhabbet-krali-175695
Kategori
🗞
HaberlerDöküm
00:00Ersin Karabulut'tan, röportajından birkaç satır okumak istiyorum.
00:05Türkiye'ye bir kitap yapıyorsun, kurdan ve ücretten Fransa'ya göre 20 katı daha az kazanıyorsun.
00:13Fransa'da hem kazanıyorsun hem saygı görüyorsun.
00:15Öyle.
00:16Öyle.
00:17Yani en önemli sebeplerinden birisi yani, şimdi palavra sıkmayayım tabii ki,
00:22geçimimizi sağlamak zorundayız.
00:25İnsanlarda genel olarak bunun bedava olması gerektiğine dair bir inanç var.
00:29Karikatürün, çizgi romanın.
00:31O yüzden zaten işte emeğine sağlık diye Instagram hesabına yazıyorlar.
00:35Ama çizen kişiye teşekkür etmiyorlar.
00:39Yurt dışına yönelmenizin sebeplerinden biri.
00:41Bir de onun dışında az önce Fransa'da imza günü olduğunda,
00:45olduğumu konuştuk.
00:47Oraya gittiğimde ben şok olmuştum.
00:49Yani 70-80 yaşlarında abiler gelmişler, çok incelemişler.
00:54Çizdiğim konuyla ilgili şeyler anlattılar bana falan.
01:00Yani gerçek bir mutluluk oluyor.
01:02Burada öyle değil.
01:02Burada kuyruk diyorlar biliyorsun.
01:03Nasıl?
01:04Saat, kuyruk.
01:05Evet.
01:05Hani kitaplara biraz sulu boya ya da çizimler yapıp onu almak için
01:10bütün gününü harcayan insanlarla doludur.
01:13Yani bizde de kuyruk oluyor.
01:14Milo Manara'da bekledim.
01:16Dört saat sonra vazgeçtim.
01:18Çünkü bir türlü bitmiyor.
01:19Ama uzun sürüyor.
01:20Mesela ben de oralarda imza attığım için sulu boyalara başladım.
01:25Yaklaşık yarım saat falan sürer.
01:26Kitap imzalıyor bana.
01:28Bekliyor herkes sırayla bitsin ben de alayım.
01:30Bütün kitabı imzalamalar da öyle biliyorsun.
01:32Çizerek yaptığı için.
01:34Sadece imza da atılmıyor.
01:36Orada bir orijinal sergisi ve orijinal yapma eylemi de var.
01:39Bir de bir imza alabilecek miyiz?
01:40Mesela şu anda senin Dargo bu yıl mı çıkıyordu?
01:45Ağustos.
01:45Ağustos'ta çıkıyor.
01:46Üç sayı yapacaksın.
01:47Bir üçlemenin ilk kitabı çıkıyor.
01:49Otobiyografik.
01:50Türkiye'de büyümek çizer olmak.
01:53Hatta yani politik bir arka plan.
01:56Müthiş.
01:57Ergün Gündüz'ün röportajından.
02:01Türkiye'de bana resimli roman yap dediklerinde aklıma gelen ilk soru
02:05nasıl geçineceğim oluyor?
02:07Bakın Avrupa standartlarında iki günde bir sayfa çizilir.
02:11Bir gün kurşun kalemle tasarlarsınız.
02:14Ertesi gün çini ve renklendirme yaparsınız.
02:16Böyle olunca yetmiş sayfalık bir kitap yüz kırk günde biter.
02:20Hafta sonlarını tatilleri çıkarın.
02:21Bir kitap neredeyse altı ay alır.
02:24O da her gün çalışırsanız.
02:25Ben altı ay kitapla uğraşacağım.
02:29Karşına da birkaç bin lira para alacağım.
02:31Mümkün mü böyle yaşamak?
02:33Mümkün değil.
02:34Peki o zaman hemen başa mı dönelim?
02:38Yani bir yandan uluslararası bir çizer oluyorsun, yıldız oluyorsun.
02:42Eserlerin müzelerde sergileniyor.
02:45Bir yandan dünya çapındaki bir karaktere hayat veriyorsun Amerika Birleşik Devletleri'nde.
02:50Peki ülkemize döndüğümüzde tekrar Salih gibi, 11 yaşındaki gibi çaycılığa mı acaba devam etsek?
02:57Şimdi tabii bizde mizat dergisi kültürü var ya, oradaki gelirler yetiyordu insanları zamanında.
03:05Ama çizgi roman çok daha meşakkatli ve çok uzun süreçli bir işti.
03:10Gerçekten yani.
03:11Çok ağır bir işti.
03:13Ve onun karşılığı Türkiye'de alınmaz.
03:15Onun için eğer yeteneklerin ve becerin bir de şansla iletişimin varsa, yurt dışında bir yer sağlayabiliyorsan,
03:24en azından demin de anlattım, hem saygı görüyorsun, hem de karşılığını alıyorsun.
03:29Bir de şimdi herkese ulaşabiliyorsun.
03:30Mail atıyorsun.
03:31Tabii tabii.
03:32Cevap veriyorlar.
03:32Teknolojinin geldiği yerleri.
03:33Özellikle projelendirirsen her yeri, Japonya içi zararlarına yaklaşık.
03:37İmkanı yok.
03:37Bu reklamı da böyle.
03:39Cevap vermiyorlar.
03:40Evet.
03:40Tarık'ın röportajlarından alıntılıyorum.
03:43NFT artist yoktur.
03:45NFT üretilmez.
03:47NFT yapılmaz.
03:48Bir üretim yapılır.
03:50NFT olarak insanlara sunulur.
03:52odaklanmamız gereken, yayınlandığımız mecra değil, yaptığımız iş olmalı.
03:56Katılıyor musunuz?
03:59Şu an öyle gözüküyor.
04:01Yani herkes her şeyi koyuyor.
04:04Bir takım trendler oluşuyor.
04:07Ve bu kısa süreli trendlerde insanlar Twitter'daki ünvanlarını bir günde değiştirebiliyorlar.
04:13Ben ona biraz vurgu yapmak için bunu açıklamıştım.
04:16Yanlış anlaşmalar var.
04:17Şöyle bir daktilo yazarı olamayacağı gibi, bir tuval ressamı olamayacağı gibi, bir mermer heykel tıraşı olamayacağı gibi NFT'nin de artisti olmaz.
04:30Sizin bir hikayeniz varsa bunu anlatırsınız.
04:33Sadece ve sadece onu nerede yayınlayacağınız size kalmıştır.
04:39Yöntemler bilir.
04:39İster kağıda basarsınız, ister internette yayınlarsınız, isterseniz blockchain'e kaydedersiniz.
04:45Bu bizim yeni bir yayınlama mecramızdır.
04:50Hedefimiz değildir, amacımız değildir.
04:53Biz ana yaptığımız işi yapmaya devam ederiz.
04:55Sadece yayınlayacağımız mecrayı seçmek bize kalır.
05:00Fraktal yani bu kent çalışmaları için üç hedef belirledim kendime diyorsun.
05:05Sanat tarihçileri, mimarlar ve belki de en ilginci berberler.
05:11Açıkçası tıraş olduğum bir berberin duvarında Fraktal İstanbul posterini görebilmek benim hedeflerimden biri.
05:18Direkt berberine hediye etsen bir tane olmuyor mu?
05:21Evet, bu üç hedefimin üçüne de ulaştım.
05:24Çok severek takip ettiğim birkaç sanat tarihçisinin övgülerini aldım.
05:35Dün gezi davasında tutuklanan Mücella Yapıcı ablamız, Mimarlar Odası yöneticisi, onun iltifatlarına mazhar oldum.
05:48Üçüncü kesim berberler en zorlu kesimdi.
05:51Ne yazık ki tesadüfen gittiğim herhangi bir berber dükkanında çalışmalarımı görmedim.
05:58Ve sizin de dediğiniz gibi kendi berberime bir tane hediye ettim.
06:03Berberler kısmını da böylelikle tamamlamış olduk.
06:06Kendim kesiyorum, bana da hediye etti.
06:09Gerçekleşmiş oluyor.
06:10Peki, Ersin Karabulut röportajına.
06:13Fransa ve yanında biraz da Belçika, dünyada çizgi romanın en önemli merkezlerinden biri.
06:18Çok fazla kitap çıkıyor orada, çok büyükler.
06:20Biraz daha sanat tarafına ağırlık veren bir kültürleri var.
06:23Yani Amerikan Marvel tarzı ya da Japonya'nın endüstriyel çizgi romanları gibi üretim değil.
06:28Çizerler de çok el üstünde tutuluyor.
06:31Türkiye'de karikatüristler ya da çizgi romancılar değildir.
06:35Yüksek sanatçı, ressamlardır, heykeltıraşlardır.
06:38Fransa ve Belçika'da da öylesin.
06:40Bu tabii ki çizer için süper.
06:42Bizim de hep özenmemiz vardı.
06:44Zaten küçüklükte Asterix'te ve Tenten'le büyüyünce onların o bölgeden geldiğini anlayınca
06:49aa ne güzelmiş diyorsun, bir parçası olmak istiyorsun.
06:52Ama işte uzun yıllar mizah dergisi çizerleri olarak dışarıya açılmaya çok çekinik.
06:56Bir de hemen Tenten ve Asterix'le ilgili bu üç boyutları, üç boyutlu ne diyoruz onlara?
07:02Oyuncaklar mı diyelim, kuklalar mı diyelim?
07:04Figürler.
07:05Figürler.
07:06Onların objeleri doğru.
07:08İnanılmaz satıyor.
07:09İnanılmaz satıyor ve farklı klasmanlarda çok yüksek koleksiyon ederleri olanları da var.
07:18Evet.
07:19Zaten koleksiyon yapılabilecek olanları küçük objelerin onlar da çok pahalı.
07:26Bir de çok pahalı aranıp bulunamayanlar var.
07:28Bunun için dükkanlar var filan.
07:32Sizin, senin çizgilerinde var mı Vampirella'da böyle bir şey?
07:35Var.
07:36Merchandising'i?
07:36Var var.
07:37Büyük heykelleri var.
07:39Ama arkadaşlarımdan olanlar var.
07:41Uğur Gürsay'ın Fırat karakterinin var mesela öyle figürü ve sattı baya.
07:45Türkiye'de peki acaba, çünkü bizde de bu Marvel şeyleri olan, objeleri olan dükkanlar var.
07:53Ama hamburgerciler de yapıyorlar yani küçük küçük.
07:56Ben Fraktal İstanbul'daki vapurları bir arkadaş üzerinden maketlerini yaptım.
08:0320 tane ürettik.
08:0610 tanesi satıldı.
08:0710 tanesi şu anda beklemede.
08:08Yani Türkiye'de çok fazla…
08:09Bu tarih satıldı dediğin ama yani yüksek fiyatın herhalde.
08:12Yok çok da yüksek rakamlara değil aslında.
08:15Ama obje dar olarak, art objesi olarak.
08:17Evet.
08:18Yani çok…
08:19Böyle bir fabrikasyon durumu yok.
08:20Yani seriksi biraz daha heykele gidiyor.
08:22Bu bahsettiğim biraz daha yaygın ama koleksiyon edisyonları yüksek.
08:27Heykeli de var.
08:27Mesela bende tentem var.
08:29Seramik.
08:29Evet.
08:30İmzalı numaraları var.
08:33Onlar hakikaten başka bir değer.
08:34Yani hepsi var.
08:35Öyle bir kapsamında aldık tabii ki.
08:37İşlendiriyorlar.
08:38Nasıl sunulduğuyla ilgili.
08:40Yani aslında bu festivalin önemi biraz da oradan geliyor.
08:43Yani şu ana kadar işte çoluk çocuk çizimleri gibi biraz anlatılıyordu.
08:47Yani çizgi roman her ne kadar çok okunsa bile, bir yüksek satışlara ulaşsa bile,
08:52mizah dergileri de, çizgi romanlar da, bir yüksek sanat olarak algılanmıyordu.
08:55Yani galeriler orijinal sergisi yapmıyor mesela.
08:58Türkiye'de öyle bir gelenek yok.
09:00Fransa'da yani her yerde, geçen sene hatta çizgi roman yılıydı.
09:03Aynı ya.
09:04Orijinal sergileri var o rakamlara.
09:06Hatta çok daha yüksek satılıyor.
09:08Bizde öyle bir gelenek yok.
09:09Olması gerekiyor.
09:09Orada çok fazla galeri var.
09:11Evet.
09:12Sana göstermiş miydim?
09:13Ben de Marrakeş'te bir dükkanın önünden geçiyordum ama karanlık, dar bir sokakta,
09:23karanlıkça bir dükkan.
09:25Çat çat, küt küt, vız vız falan bir sesler.
09:26Bir marangosane gibi fotoğraf çekiyorum o sırada.
09:32Baktım içeride dedim ne yapıyorsunuz falan.
09:35Hemen sakladı falan.
09:37Ondan sonra yaptığı şey falan.
09:39Dedim ve göster bakayım falan filan.
09:42Ne yapıyordum?
09:42Ten ten.
09:44Ne?
09:46Kaçak mı?
09:48Hani başı belaya girer mi?
09:49Yasa dışı ten ten.
09:51Ben her şey düşünüyorum.
09:53Merdiven altı ten ten.
09:54Merdiven altı ten teni.
09:55Ama daha şey yok yani.
09:57Gövdeler var.
09:58İşte ten ten köpek mapek bilmem bir şey.
10:00Ondan sonra.
10:02Ama şey dedim ki satın alabilirdi.
10:05Daha dedi suratlar falan yok dedi.
10:06Ben özellikle böyle almak istiyorum falan.
10:09Böyle bir ten ten.
10:09Aldım hatta
10:10Zekai Demir ona böyle bir
10:14Evren yaptı.
10:15Bir kutu cam bir kutu yaptı falan.
10:17Onun şeyde çerçeveciler falan filan.
10:18Ona böyle bir şey.
10:19Bak bu da ayrı bir değer yani.
10:22Merdiven altı ten teni olarak.
10:24Ya şu ya pazar ne büyük aslında.
10:25Merdiven altı ten teni.
10:27Yok bir de
10:27Yani market nasıl büyük aslında.
10:31Nasıl büyük yani?
10:32Bir yandan da fasta da imal edip duruyorlar yani.
10:34Ama ten tenin biliyorsunuz
10:37Spielberg'in çektiği filmde
10:40Şeyde fasta geçiyor ya.
10:41Evet.
10:42Bir bölümü.
10:43Belki de oradan dolayı
10:44Marrakeş kısmı öyledir.
10:46Mesela Hergen'in ten tenin çizerinin
10:48Belçika'da bir müzesi var.
10:52Şimdi Fransa'da
10:54Küçük yaşta başlayan bu çizgi roman kültürü
10:57Fransa, Belçika
10:58İtalya'da öyle, İspanya'da öyle.
11:01Hani o Asterixler
11:03İşte Red Kitler
11:05Gibi
11:06Sonra
11:07Büyüdükçe
11:09Edaatlaşıyor çizgi romanlar.
11:11İşte şu an
11:11Ünlü Edebiyat Romanları da çizgi romanlar.
11:15Büyük
11:15Yaşları 40
11:1650
11:1760
11:17Hala devam ediyor.
11:19Mesela bizim o Gırgır dönemi
11:20Askere kadar alıyorlardı.
11:22Askerden dönünce bir daha almıyorlar.
11:24Beraber büyüdük.
11:25Hep falan gibi oluyor.
11:26Çünkü evet
11:27Sunum şey değil
11:28Yeterli olmadı ülkemizde.
11:29Halbuki müthiş bir
11:31Kaynak var.
11:33Burada insan kaynağı var.
11:34Peki bitiriyoruz.
11:35Bunu konuşmuştuk az önce.
11:37Evet.
11:37Çok teşekkür ederim.
11:38Şu reklamla ilgili bir şey diyecektin.
11:40Ha evet onu eksik bırakın.
11:42Niye bu?
11:42Dergiler var.
11:43Hemen başta konuştuğumuz
11:45Muhalif olamaz mı reklam alırsa?
11:49Ben reklam alınabileceğini düşünüyorum.
11:50Düşünüyoruz.
11:51Dergilere ve hatta öyle bir dergi de yapmak istiyorum.
11:53Yani basılı yayının bittiğine de inanmıyorum ben.
11:55Yani sadece format değiştirebilir.
11:57Bildiğimiz anlamda mizah dergileri belki satışları düşecek.
12:01Onlar nicelikleriyle satıyorlardı.
12:03Ama şimdi koleksiyonerler için bir dergi yapılabilir ki Ergün abiler aslında öyle
12:07dergiler de yaptılar.
12:09Bence öyle bir derginin de zamanı geliyor.
12:12Onlara da gayet reklam alınabilir.
12:13Biz biraz erken yaptık.
12:14Belki zamanlarında.
12:15O şu kural değildi aslında.
12:16Garip bir şekilde.
12:17Ama ben reklamcı olarak söylüyorum.
12:19Alınması gerekiyordu.
12:20Yani çok met yani.
Önerilen
5:28
|
Sıradaki
0:59
4:17
3:41
2:40
7:16
1:07
1:21
1:48
1:06
0:49
İlk yorumu siz yapın