Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul'da "Türkiye Mezunları Forumu"nda konuştu. Altun, "Bugün itibariyle dezenformasyon hem iç politikada hem de uluslararası arenada siyasal iletişim aracı olarak kullanılıyor." dedi. https://haberglobal.com/gundem/fahrettin-altundan-dezenformasyon-uyarisi-226532
00:00Bu krizlerin yanında esas itibariyle bugün içinde bulunduğumuz dünyada iki temel kriz daha var.
00:30Bir, demokrasi krizi, iki, hakikat krizi ve değerli arkadaşlar bu iki krizle birbirinden beslenerek varlık bulan krizler.
00:46Demokrasi krizi diyoruz zira demokrasinin merkezinde demos vardır.
00:53Halk vardır, halkın iradesi vardır ve halkın iradesi de her şeyden önce bilinçli tercihe doğru bilgiye dayalı kanaate dayanır.
01:10Ve bu noktada demokrasi halkın tercihi, halkın bu anlamda iradesini yansıtır.
01:21Bu noktada bu iradeyi besleyen şey nedir?
01:24Doğru ve güvenilir bilgidir.
01:26Gel gelelim, doğru ve güvenilir bilginin içinde yaşadığımız bu çağda artık gittikçe zor bulunan bir değere dönüştüğünü gördüğümüzde,
01:41artık enformasyonun ve bilginin değil, yalan haberin ve dezenformasyonun kamusal alanda kendisini daha görünür hale getirdiğini gördüğümüzde o zaman biz şunu sormak zorundayız.
01:56Bu anlamda halk hangi doğru bilgiye dayanarak iradesini ortaya koyacak?
02:04Manipüle edilmiş, güdülenmiş, yanlış, yalan bilgiyle nasıl doğru ortaya konacak?
02:12Bu anlamda baktığımızda bir demosun krizinden, bir demokrasinin krizinden bahsediyoruz.
02:18Ve öte yandan da bugün içinde bulunduğumuz çağda bir hakikat krizinden bahsediyoruz.
02:25İçinde bulunduğumuz çağı birçok sosyal bilimci malumunuz, küreselleşme çağı olarak da niteler.
02:35Küreselleşme kavramı her ne kadar uluslararası ilişkiler literatüründe karşımıza 1990'lı yıllarda çıksa da,
02:46örneğin Marshall McLuhan gibi kimi düşünürler?
02:491960'lardan itibaren bu küreselleşmeye zemin hazırlayan uluslararası ortamı tarif ederler.
02:57Marshall McLuhan 1963 yılında global köy, küresel köy diye bir kavram kullanır.
03:03Ve burada içinde bulunduğu dönemi tarif ederken artık bu dönemde herkes herkesten haberdardır.
03:16Artık bu dönemde küresel köyde sır yoktur, herkes herkesin bilgisine sahiptir der.
03:23Dolayısıyla ona göre bu küresel toplum, küresel uluslararası toplum her şeyden önce sırrın olmadığı toplumdur.
03:32Sır yoktur, herkes herkesin bilgisine vakıftır.
03:35Yine Zygmunt Bauman ondan 30 yıl sonra yine küreselleşmeden bahsederken küreselleşmeyi herkesin herkese bağlı olduğu bir küresel toplum olarak ifade eder.
03:53Bütün bu analizlerde esas itibariyle merkeze konan şey esas itibariyle bilgidir, enformasyondur.
04:01Enformasyonun artık hızla yayılması, yeni iletişim teknolojileriyle dünyanın bir yerindeki bir bilginin ya da enformasyonun dünyanın bir başka köşesine anında yayılabilmesi bir küresel toplum var etmiştir bu yaklaşıma göre.
04:191990'lı yıllarda Soğuk Savaş'ın bitmesi ve ABD'nin de hegemonyasını ilan etmesinden sonra esas itibariyle bu küresel toplum analizi kendisine daha geniş bir yer buldu sosyal bilimler literatüründe.
04:38Ve bununla birlikte yine internet teknolojisinin giderek yaygınlaşması da bu tezi destekledi.
04:47Yani enformasyonun hızla yayıldığı ve dünyada herkesin birbirinden haberdar olduğu birbirine bağlı olduğu bir küresel toplum ideali üretildi.
04:58Ve bu süreçte bir süre sonra da 2000'li yıllardan itibaren bir enformasyon bombardımanından bahsedilmeye başlandı.
05:10Enformasyon yağmurundan, bir enformasyon bilgi enflasyonundan bahsedilmeye başlandı.
05:17Evet, her yerde bilgiye ulaşabilirsiniz.
05:24Enformasyonun her türlüsünü her ortamda, mecrada rastgelebilirsiniz.
05:30Fakat karşımızda zamanla şöyle bir soru belirdi.
05:36Peki bu bilgi, bu enformasyon nedenle güvenilir bir bilgidir?
05:41Nedenle doğru bir bilgidir?
05:43Bu enformasyonun, bu bilginin kaynağı nedir?
05:47Zamanla birbirine referans verile verile çoğalan bu enformasyonlar, bu bilgiler esas itibariyle gerçek kaynağını, zeminini yitirmeye başladı.
05:58Ve bu noktada zeminin olmadığı ve giderek de bir boşlukta kendisini yeniden yeniden üreten sahte bilgiler, gerçek bilginin yerini almaya başladı.
06:13Bu noktada biz 1990'lardan, 2000'lerden bu yana yine uluslararası ortamda özellikle iletişim teknolojilerindeki dönüşümle birlikte,
06:25yeni medya teknolojileriyle birlikte artık giderek bir enformasyon bombardımanından değil,
06:33enformasyon yağmurundan değil, dezenformasyon bombardımanından, dezenformasyon yağmurundan bahsetmeye başladık.
06:40Zira güvenilir bilginin ortadan kalkmaya başlaması bir dezenformasyon üretim sürecini beraberinde getirdi.
06:53Ve bu dezenformasyonun sistematik şekilde üretimi ne yazık ki hem uluslararası alanda hem de ulusal ölçeklerde,
07:02dezenformasyon savaşlarını beraberinde getirdi.
07:07İletişim tarihçileri tarihe bakarken dönem dönem enformasyon savaşlarından bahsederler ve farklı toplumların birbirleriyle çekişirken,
07:16mücadele ederken enformasyonu nasıl kullandıklarından bahsederler.
07:20Fakat biz esas itibariyle yeni medya teknolojilerinden bu yana daha çok enformasyon savaşlarından değil,
07:29dezenformasyon savaşlarından bahsediyoruz.
07:32Örneğin yanı başımızda devam eden savaşta da bunu gördük ki,
07:36esas itibariyle taraflar enformasyon üzerinden değil,
07:41dezenformasyon üzerinden kendilerini bir şekilde uluslararası kamuoyuna anlatmayı tercih ediyorlar.
07:47Ya da bunu dezenformasyonu bir stratejik iletişim enstrümanı olarak görüyorlar.
07:53Bugün itibariyle dezenformasyon ne yazık ki hem iç politikada hem dış politikada,
07:59uluslararası alanda bir stratejik iletişim enstrümanı olarak faaliyet göstermektedir, kullanılmaktadır.
08:07Bu noktada dezenformasyonun, yalan haberin ana yakıtı olduğu bir siyasal iletişim mücadelesi elbette başlı başına sorunlu bir mücadeledir.
08:21Ve bu noktada mutlak surette sorunsallaştırılması gereken, üzerine gidilmesi, teşhis edilmesi gereken bir sorundur.
08:29Neden? Zira manipüle edilmiş, güdülenmiş, dezenformasyonla zehirlenmiş bireyler doğru karar verebilirler mi?
08:39İşte bu temel bir krizi, hakikat krizine işaret eden bir durumdur.
08:45Biz bugün bu hakikat krizini tecrübe eden, bunun içinde nefes alıp veren bireyleriz.
08:53Ve bu nedenle mutlak surette bu konuyla alakalı farkındalık geliştirmesi gereken ve bu ekosistemi tanıması gereken de bireyleriz.
09:04Eğer ki hakikati esas almak istiyorsak mutlak surette bu hususun altını çizmek zorundayız.
09:12Değerli kardeşlerim, kıymetli katılımcılar, bugün küresel alana baktığımızda çok açık ve net bir gerçekte karşı karşıyayız.
09:27Acı, çıplak bir gerçekte karşı karşıyayız.
09:29Nedir bu?
09:31Küresel adalet sorunu, küresel adaletsizlik gerçeğidir.
09:37Küresel alanda gerçek anlamıyla eşitsizlik ve adaletsizlik baş göstermiş durumdadır.
09:42Ve bugün itibariyle bu adaletsizlikten özellikle dünyanın mazlum toplumları çok ciddi şekilde muzdariptir.
09:50Ve bunun altında da, bu küresel adaletsizliğin altında da biz çok açık ve net bir şekilde ifade etmemiz lazım.
10:03Bir, neden görüyoruz?
10:07Nedir o?
10:08Batılı sömürü düzeni.
10:11Modern dönemde sistematik hal almış, kurumsallaşmış batılı sömürü düzeni, sömürge düzeni, bugünkü küresel adaletsizliğin en temel nedenidir.
10:23Ve yine bunu besleyen bir diğer gerekçe, batılı sömürü düzeni besleyen bir diğer gerekçe, onu da olmazsa olmaz uzantısı, batıcı bağımlılık düzenidir.
10:38Bu anlamda baktığımızda küresel adaletsizliği biz siyasal alanın farklı yönlerinde görüyoruz.
10:50Ekonomik alanın farklı yönlerinde görüyoruz.
10:53Ve aynı zamanda bu küresel adaletsizlikle biz enformasyon alanında da karşılaşıyoruz.
10:58Evet, enformasyon alanında da bir adaletsizlik söz konusudur.
11:04Küresel alanda, iletişim ve medya alanında bir adaletsizlik söz konusudur.
11:10Burada da bir sömürü düzeninden bahsediyoruz.
11:12Burada da bir emperyalizmden bahsediyoruz.
11:15Bir tarafta verenler, bir tarafta alanlar.
11:18Bir tarafta üretenler, bir tarafta tüketenler.
11:21Esas itibariyle modern dönemin enformasyon kurgusu, modern dönemin enformasyon endüstrisi tam anlamıyla bu düzenek çerçevesinde kurumsallaşmıştır.
11:33Ve ideal olan kapitalist sistemin, batılı kapitalist sistemin çerçevelemeye çalıştığı ideal sistem,
11:40bu anlamda batının verdiği, batı dışı toplumların aldığı, batının ürettiği, batı dışı toplumların tükettiği bir bilgi düzeni endüstrisi varsaymıştır.
11:53Ve bu anlamda baktığımızda bir medya emperyalizminden, bir enformasyon emperyalizminden bahsediyoruz.
12:00Ve elbette bu temelde kültür emperyalizmden beslenen bir husustur.
12:05Kültür emperyalizmi bizim çok daha kendisine aşina olduğumuz bir kavramdır.
12:13Değerli arkadaşlar, batı sömürü sistemi dediğimizde, sömürü düzeni dediğimizde, sömürge düzeni dediğimizde,
12:22tarihsel olarak bir silsileden de bahsediyoruz esasında.
12:24Çünkü 19. yüzyılda bu düzenin göstergeleri farklı iken, 20. yüzyılda farklıdır, 20. yüzyılın sonundan itibaren daha farklı bir hal almıştır.
12:3719. yüzyılda batılı sömürge düzeni dediğimizde, esas itibariyle batılı güçlerin fiili sömürüsünden bahsediyoruz batı dışı toplumları.
12:49Askeri unsurları kullanarak, kendi güçlerini, elitlerini kullanarak batı dışı toplumları, batılıların sömürdüğü bir düzenden bahsediyoruz.
13:00Ve katı bir zapturap sisteminden bahsediyoruz.
13:03Gel gelelim 20. yüzyıla gelindiğinde, giderek sömürge toplumlarında, batı dışı toplumlarda, bu batılı sömürge düzenine yönelik tepkiler arttıkça,
13:15ve sömürge karşı hareketler yükseldikçe, ve buna batılı ülkeler yine kendi içindeki sömürge savaşları dolayısıyla,
13:23dolayısıyla birinci dünya savaşı ve ikinci dünya savaşından bahsediyorum, bunlara direnemedikleri için burada yeni bir sömürge yöntemine geçmeyi tercih etmişlerdir.
13:35Ve bu noktada batı dışı dünyanın batıya bağımlı olduğu yeni bir sistem üretilmiştir.
13:42Siyasi, ekonomik ve kültürel anlamda bir bağımlıktan söz ediyoruz.
13:47Ve bu bağımlılık düzeni içerisinde en temel bileşen batıcı elitlerdir.
13:53Batı dışı dünyadaki batıcı elitler, batılı sömürge düzeninden başka, kendi toplumlarının kurtuluşu olmadığına inanan batıcı elitlerin varlığından bahsediyoruz.
14:02Ve bunlar siyasetten ekonomiye, kültürden eğitime kadar pek çok alanda batının reçetelerini önüne koyduğu yol haritasını uygulamayı esas almışlardır.
14:14Ve bu esas itibariyle bağımlılık düzeni uzun süre varlığını sürdürmüştür.
14:22Bu Türkiye'nin de uzun süre muzdarip olduğu bir düzendir esas itibariyle.
14:29Ve son 20 yılın temel bir ayırt edici hususiyeti varsa o da Türkiye'nin bu batılı sömürge sisteminin dışına çıkmak ve batıcı bağımlılık düzenini reddetmek üzere politika üretme gayretidir.
İlk yorumu siz yapın