00:00İbrahim Kayaslan'ın boğulduğu söylenen gölet.
00:04Çok doluydu burası, su doluydu.
00:06Gelin Samim'e 100 gün sonra ilk kez olay yerinde.
00:09Şu dışı oturdum, ben burada oturuyorum ben.
00:11Şu dışı oturdum.
00:12Buraya oturdum, oraya oturdum.
00:15Dilini keşkeler sardı.
00:17Keşke gelmesin.
00:18Keşke görseydim, keşke ototup çıkarsaydı beni.
00:21Keşke olsun gelmesin.
00:22İbrahim Kayaslan öldü mü, öldürüldü mü?
00:26İbrahim Kayaslan'ın kuşku dolu ölümüyle ilgili şüphelerin otağındaki eş Samim Kayaslan...
00:32...olaydan 100 gün sonra ilk kez Denizli Dımbazlar göletindeydi.
00:35Olay yerini gördüğü andan itibaren gözyaşlarına hakim olamadı.
00:48Samim Kayaslan, eşinin boğulduğunu söylediği noktaya ilerlerken dilini hep keşkeler sardı.
00:56...keşke olsun gelmesin.
00:59Buraya geldiğinde demedin mi peki ne oluyor, neden buradayız?
01:02Demedim.
01:03Çünkü bir iki saat vakit geçecek diye demedim.
01:06Keşke gelmesin.
01:09Keşke.
01:10Keşke geri dönsek gelmesin.
01:13Çok doluydu burası, su doluydu.
01:16Bu kadar sığdı mıydı?
01:18Doluydu.
01:19Facihan'ın yaşandığı gölete uzunca bir süre bakamadı.
01:26Bakın buraya, bakın.
01:30Bakın buraya.
01:36Bakın buraya.
01:38Bakın buraya.
01:39Neresi? Burası mıydı?
01:41Burası mıydı?
01:44Bakın buralar hep suydu.
01:45Bak arabayı buraya koydu.
01:47Arabayı nereye koydun?
01:49Arabayı buraya koydu.
01:50Tamam.
01:51Nasıl indiniz arabadan samime?
01:52O taraftan o indi, bu taraftan ben indim arabada.
01:54Sakince mi? Kavga ederek mi?
01:56Benim de şişeler var.
01:58Şişelerimle gittilerdi.
02:00Keşke gelmesin.
02:01Keşke görmesin.
02:05Ayakta durmakta zorlandığı dakikalar içinde ilk olarak olayın öncesine yer verdi.
02:09Buraya oturdum.
02:10Nereye oturdunuz?
02:10Burası suydu böyle bak. Burası suydu.
02:13Buralar su muydu?
02:14Arabayı tam suyu kenarına mı bıraktınız?
02:15Evet suydu buraya. Ben buraya oturdum.
02:17Şişelerin suyun içine ısınladı.
02:18Burada içti. Birazcık oturduk.
02:20Burada ne kadar bilmiyorum oturduk.
02:21Tamam.
02:22Sonra kalktı bak.
02:23Şu taş su muydu? Kayak var mıydı?
02:25Bak ben buraya oturdum.
02:26Nereye kadar su var?
02:27Oooo!
02:29Biraz sakinleştikten sonra eşinin düştü dediği yeri gösterdi Samime Kayaslan.
02:33Şuna oturdum bak.
02:34Nereye?
02:35Şu taşı oturdum. Ben burada oturuyorum.
02:36Şu taşa mı oturdu?
02:38Buraya oturdum. Oraya oturdum.
02:40Tamam.
02:42İbrahim Kayaslan'ın kuşku dolu ölümünün gerçekleştiği noktanın o gün suyla dolu olduğunu söylüyordu.
02:46Bunun üstünde oturuyordu. Buraya kadar su mu vardı?
02:49Buraya kadar mı?
02:50Böyle ben suyum...
02:50O suyun içinde. Bunun altı su.
02:52Doğru mu?
02:53Bak buraya kadardı. Ben yarısında oturdum. İçine girmedim.
02:57Kalk gidelim. Çok yoruldum dedim.
02:58Gözlerim açıyor dedim. Ama burası suydu.
03:00Girdim ya tuttum.
03:02Tutamadım.
03:03Çok çırpındım. Çok çırpındım.
03:08Beni sanki itti gibiydi böyle suyun içinde sanki.
03:12Çok itti gibiydi. Belki balıkçılardı bilmiyorum. Belki oydu hatırlamıyordu.
03:16Çok su yuttum. Demek alamıyordu.
03:19Şurası biraz eğimli.
03:21Samime Hanım'ın iddia ettiği noktadan kalkıldığında şuranın altı biraz eğimli bir alan.
03:27Koştum ya koştum. Buradan tuttum. Zaten böyle elindim.
03:30Asıldım böyle indim. Bak buradan indim aşağıya.
03:34Ya burası çok doluydu. Burası böyle değildi işte.
03:38Muhabirimiz Samime Kayaslan'a suyun ne kadar sığ olduğunu gösterdi.
03:41Günlerce gözünde bir damlaya şokken o anlarda gözyaşları sel olup aktı Samime'nin.
03:45Bak şimdi bak ilerle. Suyun ne kadar sığ olduğunu gör.
03:48Düşse bile tutunup kayalara çıkabilir.
03:51Beni itti diyorsun. Seni niye itti? Aranıza bir boğuşma mı oldu?
03:53Hayır. Suyun içinde. Ben öyle hissettim. Sanki beni kurtarmaya çalıştın.
03:57Ben de belki balıkçılardı. Belki oydu. Bilmiyorum. Görmedim.
04:01Bak suyun ne kadar sığ olduğuna bak.
04:02Bak şu dallara tutunabilirsin. Bunlar çok yüksek dallar değil.
04:05Bak ağaçlar. Bilmiyorum abla. Nereden bulunduğunu bilmiyorum.
04:08Şöyle yüksek bir dal bulduk.
04:10Senin anlattığın yere kadar buraya kadar su var sanıyorum.
04:13Kalkıp İbrahim 1.90 diyorsun.
04:15Yani yaklaşık olarak şuraya denk geliyor.
04:18Buradan düşen bir kişinin burada kayalara tutunarak yukarı çıkması beklenir.
04:22Dengeni kaybedip düştüğünde bir elini aslan tutabileceğim mesafede her şey.
04:25Ben sadece çırpınlığımı hatırlıyorum suyun içinde.
04:27Çünkü çırpınırken çarpman lazım bir kayaya bir taşa. Hiç mi bir yere değmedin?
04:30Ama ben o gün ilk defa suya düştüm. Ben suya düştükten sonra başa aşağı düştükten sonra onu görmedim.
04:35Gözümün açıklığını biliyorum. Gökyüzüne çıkmaya çalışıyorum ama yok.
04:38Kalın evine dokunmadım. Tek bir kalın evine dokunmadım.
04:42Samime kaya aslan yüzme bilmedi.
04:46Düştüğünüz yer kayalık.
04:49Şimdi balçık demek ne demek biliyorsun değil mi? Hani bataklık.
04:53Şimdi sanırım hani birisi sana gölet olunca bataklık olur denir ama şimdi bataklık başka bir şey.
04:58Alttaki kayalar başka bir şey.
05:01Aslında tam tersi olması lazım ama buradan sulama yapıldığı için o dönem sular birikmiş.
05:06Daha sonra şimdi sulama yapıldığı için buradaki sular daha çekilmiş.
05:11Aslında tam aksi olması beklendi.
05:12Çünkü burası yapay bir gölet.
05:14Şimdi hani sen de izlediğinde şaşırdın mı?
05:17Mesela düşse aslında adam taşın üstüne düşecek.
05:20Acaba kafasını falan mı çarptı taşa?
05:22Taşın üstüne değil mi? O taşlar görünmüyordu. Bak orası su doluydu.
05:26Benim oturduğum yere kadar su doluydu. Taş falan ben görmedim.
05:29Ben arkada oturuyorum.
05:30Ama şimdi çekilmiş ya su.
05:31Çok çekilmiş.
05:32Su çekildiği için biz görmüş görüyoruz şu an taşı.
05:35Senin de orada ayağının olduğu yerden oraya gelebilmesi için.
05:40Yani şimdi senin hani ayağının olduğu yeri gösterdin ya sen.
05:43Hani buradaydı diye biz burada oturuyorduk diye.
05:45Oradan yükseldiği zaman bu suyun bir yüksekliği olur.
05:48Yani oradan mesela daha böyle yükselmez yani anlatabiliyor muyum?
05:51Hani şimdi hani Hazreti Musa'nın asasını vurup açılması gibi açılmayacak ya orası.
05:59Yeri belli.
06:01Hani bu kadar.
06:01E bu kadarın altıda kaya be yavrum.
06:03Yani düştüğü zaman onu hatırla bu adam kafasını falan mı çarptı yani rahmetli?
06:07Bakın düştüğü zaman kafasını çarptığını yine diyorum bilmiyorum.
06:10O düşünce.
06:10Ben zaten o canavim ne hani tutabileceğim diye girdim.
06:13Bakın nasıl anlatamıyorum?
06:16Nasıl anlatamıyorum?
06:16Belki de kafasını çarptı.
06:18Çarptığını çarpmadığını bilmiyorum.
06:20Hiçbir şey yoktu.
06:21Önümde safa sağlam oturuyordu.
06:22Ben bunu günlerdir anlatıyorum.
06:24Ve bunun içimde geldim.
06:25İyi biliyorsunuz bunu.
06:26Baya da kayalıkmış anca böyle sırt üstü düşüp değil mi kafasını çarparsa ama nasıl battığını yine anlamadım.
06:37Hocam insan nasıl batar yani ciğerine böyle su doluyor falan nasıl oluyor?
06:41Yani o bir önceki programda da anlatmıştım.
06:46Kendi bilinci açıksa o esnada kendini kurtarma çabası varsa su üstüne çıkar tekrar batar.
06:54Su üstüne çıkar tekrar batar.
06:56Ondan sonra artık iyice kendini nefesi bittikten sonra artık suyun dibine doğru batar.
07:04Hatta kafa aşağıda ve ayaklar aşağıda bir pozisyonda olur.
07:08Yani şu pozisyonda suyun dibine batar.
07:12Taklı su tuzlu suya göre kaldırma gücü biraz daha azdır.
07:17Dolayısıyla batma olasılığı daha yüksek.
07:19Ama buradaki süreçlerden bahsettiğimizde ilk beş dakika içerisinde maksimum zaten Samime Hanım'ı kurtarmaya geldiklerini görüyoruz.
07:31Çünkü aşağı yukarı eş zamanlı suya düştüğünü söylüyor Samime Hanım.
07:36Dolayısıyla eş zamanlı düştüklerinde beş dakika, dört dakika, beş dakika suya batması için yeterli bir zaman değil.
07:46Sonrasında suya batar ancak hani su içinde uzun bir süre kaldıktan sonra su içine çıkar.
07:49Yani aynı anda işini düşüp birinin suyun üstünde olup birinin suyun dibine batması.
07:54Birinin suyun dibine batması çok beklediğimiz bir durum değil.
07:58Beni orada sıkıntıya sokuyor.
08:00Şeye de çok katılıyorum ben İbrahim Bey'in sizi oraya iyi niyetle götürdüğünü de hiç düşünmüyorum.
08:09Belki bir eylem yapmadan bir şekilde düştü etti birinci kapağında onu bilmiyorum.
08:17Ama burası gerçekten hani oturulacak kıyısı olan da bir yer değil.
08:24Korkmadın mı ya oraya gideceğiz sen mi?
08:29Hava da kararıyor.
08:31Zaten Mülkanım bu on beş günlük süreçte tabii ki de hani bir pişmanlık, korku, o ne dese tamam diyordum.
08:38Anladın mı Mülkanım?
08:39Ama korktun mu buraya giderken?
08:40Ya on beş günlük ben tüfek attığı zaman da korktum, darbe ettiği zaman tabii ki bunları da korktum ama düzelebileceğiz diye düzelebilmemiz lazımdı.
08:48Çünkü öyleydi. Ben çok dedim bakın annem babam da dedi istemiyorsan hani ayrıl bırakmam dedi hocam bırakamam dedi ya bırakmayacağım dedi.
08:59Tekrar saat dörtte eve almaya geldi annemgilere bakın annemgilere gittim ben.
09:02Gece dörtte geldi.
09:04Ölür müsün öldürür mü?
09:06Sürekli söylüyordu zaten.
09:08Bir de şöyle bile demiş ki şimdi sizde de röportaj yaptım başkasının yanında görmeye dayanamam demiş.
09:15Diyordu Mülkanım.
09:16Bırakmam dedi, boşamam dedi.
09:18Dayanamam dedi ya.
09:19Boşa oğlum dedi ya eşim, kabullenmiyorsan boşa git dedi.
09:23Kabullenemem dedi.
09:25Ben onu dayanamam başkasına görmeyi dedi ya.
09:28Yapmış bir hata dedi.
09:29Su akar gibi sana kazanıp duruyor.
09:31Eşi nasıl boşayacak hanım?
09:33Mülkanım nasıl boşayacak?
09:35Mülkanım zaten şöyle bir şey.
09:36Borçları baş olmaz borç var ya.
09:38Yedi bitirdi zaten bizi.
09:40Bizi bitirdi.
09:41Koyun sürümüzü yedi, iki motorumuzu yedi.
09:44Sadece bu sene kuru para elini verdiğimiz 80 milyar lira para verdik.
09:49Adam aylığını çekip gelip eline veriyordu Mülkanım ya aylığını.
09:53Peki ne yapıyordu damadınızı?
09:54Kendi babası gibi de öyleydi Mülkanım.
09:57Damadınız ne yapıyordu bu parayı?
09:58Bilmiyoruz ki.
10:00Duyuşumuzu görü, kumar oynuyor diyorlardı.
10:03Sevinmeyedim, Sarıgöllere gidiyormuş, oğlardı, yer içiyormuş.
10:06Öyle diyorlardı biz elden ulaşımıza.
10:09Kumar oynuyordu telefonla diyorlardı.
10:11Sarıgöl'e gidiyormuş yani.
10:12Kumara para dayanmaz orası.
10:13Köylüye sorabiliyorsanız, şu torunları benim baktığıma, köylüyü sorun ne olursunuz.
10:21Hani diyorlar iftira atıyor.
10:23Köylü iftira atıyor.
10:24O kadın çok kötü, çok bağırıyor diyorlar.
10:26İnan ki.
10:27Cezayindeki çocuğuna bak sen bırak bizim çocuklara.
10:29Şöyle daha ne buna, ne annelerin, ne çocuklara daha bir tokat vurmamışsındır.
10:35Bir tokat.
10:37İnandım bak buna.
10:37Mülkanım ben benim yapamadım anneli.
10:39Bir tokat vurmadım.
10:40Çocuklarım annem yaptı.
10:41Benim babasından bir dedikoduysak anne beni bırakma.
10:45Senden bir ben de giderim diyordu ya.
10:47Diyordu ya çocukken.
10:48Benim küçük kızım kırk günlüktü kaldığında annem yanında gece bile kaldı.
10:53Kız sürekli bir şey gittiğim için ben.
10:56Her gün işe gidiyorlardı her gün.
10:58Çocuklarım benden fazla emeği çok fazla.
11:01Bak küçük hala beni sarılmayınca yatmaz.
11:03Hala beni sarılıp da yatıyor.
11:05Peki devam edelim izlemeye.