Oynatıcıya atlaAna içeriğe atla
  • 2 ay önce

Kategori

🗞
Haberler
Döküm
00:00Yurt dışındaki üniversitelere baktığımızda, üniversitelerin performansları artık toplumsal fayda üretme kapasitesiyle ölçülüyor.
00:10Yani üniversitede üretilen akademik bilginin, üniversitenin yerleşkesinin bulunduğu ilin, bölgenin ekonomisine, toplumsal yapısına, tarihi ve kültürel birikimine ne tür katkıları var, ne tür katkılar yapmayı planlıyor, performanslar biraz bunun üzerinden ölçülüyor.
00:34Dolayısıyla benim birazdan konuşacağım şeylerin de aslında üniversitenin bu anlamda misyonuyla yakın ilişkisi olduğunu ifade etmek isterim.
00:44Türkiye değerli arkadaşlar, aslında terörsüz Türkiye diye konuştuğumuz süreç, Türkiye açısından salt bir terör problemi değil.
00:53Türkiye açısından aynı zamanda bir demokratikleşme problemi, bir insan hakları problemi, bir kalkınma problemi.
01:01Bunu hepiniz biliyorsunuz zaten.
01:04Dünyanın her tarafında iki kutuplu bir yapı ortaya çıkıyor.
01:10Bir, demokrasiden, insan haklarından, adaletten yana olanlar.
01:15İki, gerek kendi çıkarları açısından, gerek farklı sebeplerden dolayı vesayetçi düzenleri, antidemokratik yapıları ve hukuksuzlukları meşru gören ve onun tarafında yer alanlar.
01:29Türkiye'de de aslında bugün terörsüz Türkiye diye ifade etmeye çalıştığımız süreç, biraz hikayesini buradan okumak lazım.
01:37Böyle baktığımızda da, Türkiye'de bilhassa 19. yüzyıldan itibaren bambaşka bir süreç başladı.
01:46Ulus devletlerin üzerine inşa edildiği formlar, ülkeler içerisinde imparatorluk yapılarının yerine ortaya çıkan yapılar, ülkeler içerisinde ayrıştırıcı ve ötekileştirici politikaları, uygulamaları hayata geçmesine sebebiyet verdi.
02:04Ben bu konuyla ilgili bilhassa son 40-50 yıllık süreçle ilgili paylaşımlarda bulunmak istiyorum.
02:13Bu ayrıştırıcı ve ötekileştirici hususlar, o ülkelerde demokrasiyi, insan haklarını, hukuk devleti ilkesini güçlendirmeye yönelik adımları da sabote etmiş oldu.
02:241960'lı yılların Türkiye'sini hatırlayın.
02:2827 Mayıs'ta başlayan süreçte, Türkiye demokrasisini kesintiye uğrattı.
02:3327 Mayıs darbesini yapanlar, bir kez daha ihtiyaç duyduklarında nasıl davranacaklarının planlanmasını yaparak, kurgusunu yaparak, iktidarı tırnak içinde sivillere devretme yolunu seçtiler.
02:51Ama öyle bir yapı kurdular ki, Türkiye yaklaşık 10 yıl sonra bir kez daha darbe süreciyle karşı karşıya kaldı.
02:5812 Mart muhtırasını yaşadık.
03:00Ardından yine kurulan bu bir tuzaklarıyla dolu Türkiye'nin toplumsal yapısı ve siyasal yapısı, 10 yıl sonra bir kez daha bizi terörle karşı karşıya getirdi.
03:11Fakat her bir darbe süreci, bir sonraki darbe sürecini kolaylaştıracak, bir sonraki darbe sürecinin daha meşru kabul edilebileceği bir altyapıyı da beraberinde getirdi.
03:26Bunu yapan kişilerin bir tane dertleri var.
03:30O ülke güçlenmesin, siyaseten güçlenmesin, ekonomik olarak güçlenmesin, bölgesinde büyük güç sahibi olmasın.
03:38Ve her seferinde de yeni adımlar atıyorlar, kendilerini revize ediyorlar.
03:42Benim iddiam şu, 12 Eylül darbesini yapanlar, Türkiye'yi 28 Şubat'a götüren sürecin de altyapısını hazırladılar.
03:50Belki bu bahsi diğer farklı bir ortamda konuşabileceğimiz konu ama, 1990'lı yılları hatırlamak gerekir.
04:02Türkiye nasıl bir 1990'lı yılları yaşadığı ve 3 Kasım 2002 tarihine geldiğimizde, Türkiye nasıl bir Türkiye'de idi, nelerle uğraşıyorduk?
04:13Size 3 yıl içerisinde yaşadığımız birkaç olayı ifade etmek istiyorum.
04:18Mesela 1990 yılında ben mülkiyede öğrenciyken, Türkiye'de her birisi toplumsal kaosa sebebiyet veren birkaç olayı size anlatayım.
04:28Bir, Turan Dursun'un cinayeti.
04:32Günlerce bunu konuştuk.
04:34Hemen onun akabinde Muammer Aksoy cinayeti.
04:39Ardından Çetin Emeç, Bahriye Uçok ve Hiram Abbas.
04:43Bunların hepsi 1990 yılında.
04:45Neredeyse her gün güvenlikle ilgili kaotik bir ortama uyandık.
04:51Neredeyse her gün insanlar, acaba can güvenliğimiz tehdit altında mı diye.
04:56Üniversitelerde karışıklıklar, sokakta karışıklıklar, böyle bir tabloyla karşı karşıyayız.
05:03Bu 1990 yılı sadece.
05:05Türkiye 1990'lı yıllarda nasıl bir ülkede yaşıyor idi.
05:091994 yılına geldiğimizde gazi olaylarıyla başladık.
05:1622 insanımızın hayatını kaybettiği gazi olayları.
05:21Peki bu tabloda siyaset ve siyasal yapı nasıl?
05:2520 Ekim 1991 seçimleri oldu.
05:29Koalisyon hükümeti kuruldu.
05:31Sonra koalisyon hükümeti içinde tartışmalar vesaire.
05:36Turgut Hazal'ın vefatı sonrası Anavatan Partisi ile karıştı.
05:39Koalisyon hükümetleri karıştı.
05:421995 yılında seçim yaptık.
05:45Seçimde bir parti birinci oldu.
05:47Ülkenin Cumhurbaşkanı çıktı.
05:49Dedi ki evet bu partiye %25'e yakın insan oy verdi ama geriye kalan %75 de vermedi.
05:55Dolayısıyla bu partiye ben hükümeti kurma görevini vermiyorum dedi.
06:00Kapaca 1989 ile 2002 yılı arasında biraz önce saydığım, bahsettiğim kaotik ortam varken
06:08kaç hükümet kuruluyor biliyor musunuz arkadaşlar?
06:1111 hükümet kuruluyor.
06:1389, 2002, 13 yılda 11 tane hükümet.
06:18Her hükümetin kurulması ve yıkılması bizim açımızdan,
06:23yani sıradan vatandaşlar açısından yaşadığımız dönemde bir kaos.
İlk yorumu siz yapın
Yorumunuzu ekleyin

Önerilen