00:0021 yaşındaki oğlu Enes Bektaş'ı aramak için annesi stüdyomuzda.
00:062024 yılının Eylül ayında rahatsızlığı nedeniyle 40 gün boyunca hastane tedavi görmüş, çıkmış iyiymiş de.
00:138 ay boyunca iyi bir dönem geçirmiş hatta bir markette işe başlamış ancak Mayıs ayı civarı ilaçlarını bırakmaya başladığı için ne yazık ki tekrar rahatsızlanmış.
00:2221 Haziran günü annesi ve üvey babasıyla yaşadığı Ümraniye'deki evinden ayrılıyor.
00:27Şişli'de bir iş bulduğunu ve bir apart tuttuğunu söylüyor.
00:30Anne Elif Yalçın oğluyla iletişimini kesilmemesi, engellememesi için onun huyuna gittiğini söylüyor.
00:36Bir süre sonra Enes'in mesajları iyice anlamsızlaşmaya başlamış.
00:40Annesinin anlattığına göre olmayan şeylerden bahsetmiş ve gerçek yaşamdan kopmuş aslında bu mesajlaşmalar ve konuşmalar.
00:48Şimdi ondan sonra da yine iş çok tehlikeli bir boyuta varmış.
00:5218 Eylül Perşembe günü Enes'in telefonunu Çorlu'da bir taksi durağında çalışan bir taksici açmış.
01:00Taksici demiş ki bu çocuğun hali hiç iyi değil.
01:03Ondan sonra peki siz hemen Çorlu'ya mı gitmeye kalktınız?
01:06Haber vereceğini söyledi taksici.
01:09Ben size döneceğim.
01:10Yalnız oğlumdan alıyor telefonu.
01:12Oğlum orada yanında.
01:13Tamam siz hemen Çorlu'ya yola çıktınız mı?
01:15Çıkmadık.
01:16Size ben haber vereceğim dedi.
01:17Sonra aramadı tabii ki.
01:19Ben oğlumu aradım.
01:21Telefonunu kapattı.
01:23Sonra daha ulaşamadık.
01:24Sonra 21 Eylül Pazar günü bu kez Kütahya Emniyeti anneye ulaşıyor.
01:28Diyor ki polis ekipleri oğlunuz duvarları taşladığı için şikayet edildi.
01:32Hastaneye götürdük ancak reşit olduğu için yatıramadık.
01:35İzmir'e gitmek istiyor dedi.
01:37Peki siz atlayıp Kütahya'ya gitmediniz mi?
01:39Hastaneyi götürdükten sonra geri dönüş yapacaklarını söylediler.
01:46Dönmedikleri için ben aradım.
01:49Biz onu otobüse koyduk.
01:50Hani bize haber vermediler.
01:51Otobüse bindirdik.
01:52Ama bir tanesi Kütahya Emniyeti geldi.
01:54Buradan Kütahya kaçsa zaten ben bir atlayıp gitseydin ya keşke.
01:57Haber vereceğini söyledi.
01:59O yüzden.
01:59Hani durmadığı için yerinde.
02:03Sonra 22 Eylül Pazartesi günü aileyi bu kez Ümraniye İlçe Emniyet Müdürlüğü kayıp bir amirliği aramış.
02:10Enes otobüse binmiş Afyon Karahisar'da inmiş demişler.
02:13Sonra 23 Eylül Cumartesi günü ise Eskişehir İl Jandarma Komutanlığı sizinle iletişime geçmiş.
02:20Enes'in Eskişehir'de görüldüğünü bildirmiş.
02:22Fakat aile yine Eskişehir'de...
02:25Eskişehir'e gittik.
02:26Gittiniz mi?
02:27Gittik.
02:27Bir karakol ismi verildi.
02:29Oraya gittik.
02:30Orada ifade vermiş.
02:32Ve bırakmışlar.
02:34Biz gittiğimizde ama o karakolun bize buraya öyle birinin gelmediğini söyledi.
02:37Başka karakollara gittik.
02:40Orada da öyle söylendi.
02:41Ondan sonrasında daha haber yok.
02:44En sonunda 26 Eylül yani Cuma günü yine polise ifade verdiğini aileye söylüyorlar.
02:49Ama 13 gündür o tarihten itibaren haber alınamıyor.
02:53Ekrandaki oğlumuzdan.
02:55Tekirdağ, Kütahya, Eskişehir'e gidiyor.
02:58Aslında Ümraniye'de oturuyor.
02:59Anladığım kadarıyla yani siz Ümraniye'de kayıp başvurusu yaptığınız için İlçe Emniyet Müdürlüğü de onlara gelen bilgileri sizinle paylaşıyor.
03:05Ancak ne yazık ki çocuk 21 yaşında hastaneye de yatırılamamış.
03:10O nedenle de etrafta da dolaşıyor.
03:13Otostop yaparak dolaşıyormuş.
03:14Cebinde parası da yok.
03:16Annenin en büyük endişesi de ya oğlumun durumunu anlamazlarsa ve oğlumun da başına bir iş gelirse diye.
03:22Buyurun siz de seslenin hem seyircilerimize hem oğlumuza.
03:25Oğlum, yavrum neredesin?
03:28Çok özledik seni.
03:30Başına bir şey mi geldi?
03:31Ne oldu?
03:32Havalar soğuk.
03:33Üşüyor musun?
03:34Aç mısın?
03:35Tok musun?
03:36Hiçbir şeyden haberimiz yok.
03:38Görenler, duyanlar varsa lütfen bize bildirmelerini rica ediyorum.
03:43Bütün bunları dikkate almanız lazım yanında bulunduranlar.
03:47Yani şimdi o biraz önceki kızımız 10 yaşında bir çocuk sayılıyor.
03:53Kanunumuza göre 12 yaşının altındaki çocuklara yapılan bu tür işlemler, alıkolmalar çok ağır cezai müstezim.
04:0318 seneden başlıyor.
04:07Yani biz gördük, acıdık, yardım etmek istedik.
04:11Bu türlü konuşmalar sizi kurtarmaz.
04:14Her iki yavrumuzun da nereye bulunursa bulunsun bir an evvel en yakın mahalli karakola teslim edilip kendinizi kurtarmaya bakın.
04:27Bakın, ikaz ediyorum.
04:29Şimdi çocuğumuzun durumu ile kızımızın durumu farklı.
04:31Kızımızı alıkoymalarının, Recep Bey de söylemiş ben programımı takip ediyorum diye teşekkür ederim.
04:40Geçen haftaki olayla bir benzeri aslında o.
04:43Bir bilir kimin elinde.
04:45O biraz sıkıntılı bir durum.
04:47Şimdi oğlumuz kendi kendine dolaşıyor.
04:49Aslında anladığım kadarıyla izleyicilerimiz de fark ediyorlar durumu.
04:52İşte bir şekilde polise falan ulaştırıyorlar ama
04:54tabii gidip de sizin çocuğunuzu da almanız lazım.
04:58Yani neredeyse oyalatmanız lazım.
05:01Kırgın bize hani daha önce hastaneye yatırdığımız için hani bizde de biraz korku var.
05:06Alıp götürebilir miyiz?
05:08Hani 21 yaşında olduğu için alabilir miyiz diye.
05:10Elif'ciğim ben size şöyle söyleyeyim alırsınız.
05:13Zaten güzel bir şey yapmışsınız.
05:14Bakın Ümraniye Kaymakamlı İlçe Sağlık Müdürlüğü görüldüğü yerde hastaneye sevkine dair sizin elinize bir kağıt da vermiş.
05:21Dağıtım yerlerine diye de çok güzel genel bir ifade kullanmış.
05:25Valla ben kutluyorum doktor Cemal Karaaç'ı da ilçe sağlık müdürü herhalde.
05:34Yani bak Ümraniye İlçe Emniyet Müdürlüğü, Ümraniye İlçe Sağlık Müdürlüğü, Ümraniye Kaymakamımız güzel bir karar almışsınız elinizde.
05:41Bunu da zaten polis şeyin içine koydurtmuşsunuzdur herhalde.
05:45Yani bulunan polislerinde hastaneye sevk edilmiş.
05:49Ama bakın şimdi çocuk bulunmuş, hastaneye sevk edilmiş.
05:51Çocuğun da durumu anlaşılmamış mı?
05:54Ben bir şey söylediğim zaman problem oluyor ama doğruyu da söylemek zorundayım.
05:57Bu çocuğu almış işte polisler bulmuş.
05:59Hastaneye de sevk etmiş.
06:01Polis de kardeşim ana baba.
06:03Herkesin evladı var.
06:04Evladı olmayanın kardeşi var, kuzeni var, bir şey var yani.
06:07Çocuğun durumu iyi değil.
06:08O hastanede de o zaman işte bir şey yapmak lazım yani.
06:13Yani o onu tuzacak.
06:14Demek ki bak bu çocuk zaten 4 ay hastanede yatmış.
06:164 ay hastanede yatmak ne demek daha evvel psikiyatri kliniğinde?
06:19Bunu gir, 40 gün.
06:21Yani girersin bakarsın daha evvelde yatışı var.
06:26Çocuk da 21 yaşında.
06:28Hayatım öyle bir şey de yok yani.
06:29Çağıracaksınız ambulans, ne yapıyorsunuz, ne ediyorsanız bir yere yatıracaksınız.
06:33Yani yoksa bu çocuk kendine zarar verir, başkasına da zarar verir.
06:36Bakın şimdi bu çocuklar hepimiz için hem şey, tehlike.
06:41Ama en büyük tehlike aslında önce kendilerine.
06:45Ama sonra bizler için de tehlike.
06:46Bilemiyoruz ki nerede karşılaşacağız, ne yapacağız.
06:49Bir de ben Elif Hanım'ın endişesini anlıyorum.
06:52Aynı böyle benzer bir çocuğumuz daha vardı.
06:54Şimdi onu da anlayan olur, anlamayan olur.
06:56Omuzuna çarpıp, niye benim omuzuma çarpıyorsun diye bıçaklanan, hayatını kaybeden insanları gördü bu memleket.
07:04Yani kimin de kiminle karşılaşacağının garantisi yok.
07:0824 Eylül'de ki verilen efendim gerçekten elimde ilçe sağlık müdürlüğünün kararı da var.
07:13Buradan da belirteyim.
07:14Çocuklarımızı, yerini bilenlerin acilen bize ulaşmasını istiyoruz.
07:19Biz gider oluruz, bekletiriz de.
07:22Biraz da oyalatacaksınız hayatım çocuğunu.
07:24Elifciğim belki buradan gideceksin, gene seni birisi arayacak.
07:26Dur ben, sen bir oyaladayacaksın yani.
07:29Söyledik yani.
07:30Durması için söyledik.
07:31Hatta hani hastane daha iyi olur.
07:33Hastaneye götürseniz, hani oradan biraz sakinleşmesi için.
07:37Biz de korkuyoruz hani açıkçası.
07:39Gittiği bir zaman bizden gelecek mi?
07:42Sen ne gelmeyecek zaten.
07:44Sen gideceksin, başhekimin kapısında yatacaksın.
07:46Diyeceksin ki benim durumum bu.
07:48Lütfen benim oğlumu bırakma diyeceksin.
07:49Biraz da biz de anne baba olarak insanlara ulaşacağız.
07:53Derdimizi anlatacağız.
07:54Ben hepsine ne diyorum?
07:56Yani savcılığa da gittiğinizde, hastaneye de gittiğinizde siz derdinizi doğru anlatmazsanız hiçbir sonuç alamazsınız.
08:02Keşke böyle olmasa ama gerçek bu yani.