Yalova’nın en tanınmış simalarından biri olan Eczacı Kürşat Emre Çandır, son yıllarda ayyuka çıkan ilaç tedariği krizine dair önemli açıklamalarda bulundu.
00:00Eczacı Kuşat Emre Çandır'la görüşmelerimize devam ediyoruz.
00:03Sayın Çandır yayınımıza tekrar hoş geldiniz.
00:05Hoş bulduk, teşekkür ederim, sağ olun.
00:07Son yıllarda özellikle vatandaşlarımızın şu konuda şikayeti var.
00:12Kendilerine ilaç yazıldıkları zaman eczaneler geliyorlar ve bu eczanelerde kendilerine yazılan ilaçların bulamadıklarını, kendilerine muadil ilaç verildiklerini söylüyorlar.
00:22Bununla alakalı bir sorun gerçekten var mı? Bu konuda bir sorun var mı?
00:26Bunun gerçek bir payı nedir? Sizden öneriyoruz.
00:28Evet, bu aslında çok geniş değerlendirilmesi, konuşulması gereken bir husus.
00:34Ben kısaca özetlemeye gayret edeyim.
00:37Öncelikle son söylediğiniz kelimeden hareketle muadil kelimesi.
00:41Muadil benzer demektir.
00:44Yani bir eczacı size bir ilacın muadilini veriyorsa o ilacı değiştiriyor veya o ilacın yerine bambaşka bir molekül veriyor demek değildir.
00:54Muadil bir ilaç, reçetede yazılan ilacın sadece üreticisinin yani müstahsarının markasının farklı olduğu ama içerik olarak birebir aynısının olduğu ürün demektir.
01:05Ki bizler şöyle düşünün, eczanemizde binlerce kalem ilacı balındırıyoruz.
01:10Hatta bazı ilaçların 15-20 farklı çeşidi olabiliyor, muadili olabiliyor.
01:15Yani bir molekülü 10-15 tane farklı firma üretmiş olabiliyor.
01:20Hal böyle olunca 10-15 farklı firmanın aynı içerikli ürününün tamamını eczane rafında bulunması mümkün olmayabiliyor.
01:29Ancak Bakanlık, Sağlık Bakanlığı bize şu yetkiyi vermiş.
01:33İçerik olarak birbirinin aynısı olan ilaçların birbirinin yerine verilebilmesi bizim için mümkün bir durum.
01:39Yani içerik olarak farklı olmadığı müddetçe sadece üretici firmanın farklı olması durumunda bir sorun teşkil etmeyecektir.
01:47Zaten bu ruhsatlandırmalar yapılırken, ilaca ruhsat verilirken Bakanlık da bu çerçevede düşünerek hareket eder.
01:54Diğer konu, bir ilacı bulamadınız, muadileni bulduysanız onu alabilirsiniz, onda bir sıkıntı yok.
02:00Asıl sorun, muadili olmayan ilaçların içerisinde piyasada olmayanlara nasıl ulaşacağız?
02:06Şimdi bu sorun bir süredir var, bir süredir dediğim de aşağı yukarı bir 7-8 yıla varan bir sürecin getirmiş olduğu bir nokta.
02:1510 Şubat 2005'te Sağlıklı Değişim Projesi ile birlikte Bakanlık bir adım attı.
02:20O adımla birlikte malum 3 kurum, emekli sandığı Bağkur ve SSK tek çatı altında birleşti ve Sosyal Güvenlik Kurumu şemsiyesi altında birleşti.
02:30Bu süreçle birlikte bazı değişimler oldu.
02:34İşte hatırlayın o zamanlar SSK'lı hastalar devlet hastanesine gidemiyordu.
02:39Veya devlet hastanesine giden hastalarımız SSK hastanelerinden faydalanamıyordu.
02:44Bugün bu sorunların hepsi aşıldı ama bu sorunla birlikte bazı farklı değişikliklere de gidildi.
02:50İşte bunlardan birisi de ilaç fiyat kararnameleri.
02:53Bizim şu an piyasadaki yoklarla ilgili, olmayan ilaçlarla ilgili yaşadığımız en büyük sorun özellikle ithal kalemlerle ilgili.
03:01Şu an bakanlık işte o 5-6 yıldır dediğim husus bir euro kuru tespit gibi bir durum ortaya koydu.
03:10Şu an geçen sene Ekim 2024 tarihinde karara bağlanmış olan euro kurunu uyguluyor bakanlık.
03:19Nedir bu? Ne demek istiyoruz?
03:20Şimdi serbest piyasada bir parite var değil mi?
03:24İşte 1 euronun bugün karşılığı 48-49 lira civarında.
03:27Yani cebinizde 1 euro varsa bunun maddi değeri Türk lirası karşılığı 48 ya da 49 lira.
03:33Tam ki süratları hatırlayamıyorum ama ilaçta ise bu durum bambaşka.
03:37İlaçta bu durum farklı.
03:38İlaçta serbest piyasada geçerli olan kur kabul edilmiyor.
03:43Bakanlık neyi kabul ediyor?
03:44Geçtiğimiz sene bir sene önce Ekim 2024'te aldığı kararla 1 euroyu 21 lira 60 kuruş seviyesinde kabul etti.
03:56Çok ciddi bir fark yok mu?
03:57Büyük bir fark var.
03:59Bir de şöyle düşünün.
04:00Geçtiğimiz sene bu zamanlar 1 euroyu 21 lira 60 kuruş kabul ederken o dönemde 1 euro 38 lira civarındaydı.
04:10Bugün ise gelmiş olmadığımız noktada 1 euro 48 lira.
04:14Peki bu aradaki dalgalanmalar, yükselmeler, eurodaki serbest piyasadaki hareketlilikler ilaca yansıyor mu?
04:22Ne yazık ki yansımıyor.
04:23İşte bu yansımamadan kaynaklanan bir durum ki ithalatçı mevcut euro paritesiyle yani 48 lirayla belki ithal ettiği ilacı bakanlığa 21 lira 50 kuruşa satmak zorunda kalıyor.
04:37Hal böyle olunca da birçok ithal ilaç, ithal kalem yılın bu döneminde ne yazık ki piyasada bulunamıyor.
04:45Sayın Çağrı bu bahsettiğiniz konu çok önemli bir konu.
04:49Çok ciddi bir sorun gibi gözüküyor.
04:51Belirlenen 21 liralık kurla şu anki kurasını dalalar kadar farklı diyebiliriz.
04:57Peki eczacılar odasıyla Sağlık Bakanlığı bu sorunun çözümü için bir görüşümü gerçekleştirdi mi?
05:02Bu konudaki son durum nedir?
05:04Yani bu sorun sadece eczacıları ilgilendiren bir sorun da değil aslında.
05:08Bu sorun ilacı üreten, üreticiyi de ilgilendiren, ilaç deposularını, ilaç dağıtım kanallarını da ilgilendiren, eczacıları ilgilendiren ve en çok da 85 milyon vatandaşımızı ilgilendiren bir sorun.
05:21Biz sorunun kendimizle ilgili olan kısmını defalarca Türkiye İczacıları Birliği ve İczacı Odalarımız kanalıyla zaten bakanlıkla paylaşıyoruz.
05:30Sorunun çözümü de aslında belli net.
05:33Yani siz yılda sadece bir kez, yılda sadece bir kez bir kur ayarlama sistemi üzerine sistemi kurarsanız, insanlar da ona göre, üretici de, ithalatçı da ona göre pozisyonunu verirler.
05:47Bizim mesela bu dönemde en çok ilaç yoklarıyla karşılaştığımız dönem Ağustos, Eylül, Ekim dönemi.
05:53Çünkü bu dönemde depolar, ilaç firmaları, ilaç üreticileri zam beklentisi içerisine girerek elinde mevcut bulunan ürünleri de piyasaya arz etmeme yolunu seçebiliyor.
06:05Ne yazık ki böyle bir durum var.
06:07Yani şimdi siz 3 gün sonra %21 zam geleceğini veya %25 zam geleceğini bilseniz, bunun haberini alsanız elinizdeki ilacı piyasaya sürer misiniz?
06:18Yani birçok firma ne yazık ki, ne yazık ki zam haberini aldıktan sonra piyasaya mevcut elindeki stoktaki veya ithal ettiği ürünleri arz etmeme yolunu seçebiliyor.
06:30Bunun çözüm yolu aslında çok basit.
06:32Yani yılda bir kez, sadece bir kez kuru tespit etmek yerine bunu 12 aya yayarsınız.
06:39Her ay o euro kurundaki hareketliliği artı ya da eksi yönünde öyle ya euro düş edebilir.
06:44Yani bugün 48 lira belki bir sonraki ay 47 liraya düşecek.
06:48Bilemiyoruz bunun hesabını yapabilecek durumda değiliz.
06:52O düşüşü aylık olarak değerlendirirseniz, o zaman firmalar da %20 değil, %1 veya %2 gelebilecek veya düzenlenebilecek bir kur.
07:01Bu sebebiyle de kimse stok yapmak veya piyasaya ilaç sürmemek gibi bir duruma düşmemiş olur.
07:08En azından hani bunu aylık yapamıyorsanız 3 ayda bir yapın.
07:123 ayda bir yaparsanız da %3-4 için kimse tutup malını stoklamaz veya piyasada bu sıkışmalar meydana gelmez.
07:20Bugün 21 lira 50 kuruş bakanlığın kabul ettiği euro kuru ama piyasada bakıyorsun bugün 1 euro olmuş 48 lira.
07:27Geçen sene aynı zamanda yılın aynı döneminde 21,5 lirayken euro o zaman euro 38 liraydı.
07:33Yani aynı oranda da belirlenmemiş aslında.
07:35Ama piyasadaki...
07:37İşte şu an bir güncelleme beklentisi içerisinde piyasa.
07:40Yani Ekim ya da Kasım bilmiyorum Kasım'ı bulur mu muhtemelen Ekim ayında bir güncelleme gelecek.
07:46Yani geçtiğimiz seneki 21 lira 38 lira arasındaki oransal fark neyse yaklaşık 10'a yakın bir seviyede bir güncelleme olacak.
07:56He ne olur 21 euro %20'lik 21'lik bir artışla aşağı yukarı 25-26 liradan kabul edilir.
08:03Ama 25-26 lira yine bu sorunu çözmez.
08:06Bu sorundan dolayı da aslında başka bir daha başka bir soruna değinmek istiyorum.
08:11Bu mevcut durum bir yerde yeni üretilen, yeni icat edilen, yeni bulunan ilaçların da Türkiye'ye gelmesini önlüyor.
08:18Yani ne yazık ki tıbbın getirdiği yeni gelişmeleri, yeni ilaçları, yeni molekülleri Türkiye'ye ulaştıramıyor firmalar.
08:26Bu kur politikası sebebiyle.
08:28Dünyada bulunan her 10 ilaçtan ancak bir tanesi, bakın sadece bir tanesi, 10 ilaçtan sadece biri Türkiye pazarında hemen yer alabiliyor.
08:37Türkiye'nin burada yapması gereken aslında çok basit.
08:39Geçici olarak bu kur politikasından vazgeçilmeli.
08:42Bu politika biraz daha güncel, biraz daha aklı selim, daha yürütülebilir bir hale sokulmalı.
08:47Bundan çok daha önemlisi, Türkiye artık kendi ilacını kendi üretir hale gelmesi gerekiyor.
08:53Ne zaman biz kendi ilacımızı kendimiz üretiriz, kendimize yeter bir duruma geliriz, hatta sağlıkta dünyaya yön verir bir pozisyona geliriz.
09:04Yani diğer ülkeler bizim bulduğumuz molekülleri kendi ülkelerinde kullanmaya başlar.
09:08İşte o zaman Türkiye'de ilaç sorunu kökten çözülür.
09:11Hem de tam bu noktada size bir soru atacaktım.
09:14Siz bir giriş yaptınız.
09:15Bu yaşanan problem daha çok ithal ilaçlar üzerine.
09:19Tabi kurduğu uçmazlık sebebiyle oluyordu.
09:22Türkiye'nin ilaç üretimine dair bir problem var mı diyecektim.
09:26Siz de buna biraz bahsettiniz.
09:27Bu konuda o zaman biraz geri kaldık.
09:29Ne yazık ki şöyle, yüksek teknoloji gerektiren ürünler, nanoteknolojiyle üretilen kanser ilaçları,
09:35bazı özel insülinler, diyabet ürünleri, bazı buna benzer işte maliyetli ürünlerin ne yazık ki Türkiye'de teknolojik gelişmeleri firmalarımızın çok yakinen takip etmemesi sebebiyle ulaşmakta zorlanıyoruz.
09:49Bunlar da öyle ki hep yekün tutan yani pahalı ürünler.
09:53Yani Türkiye artık bir tablet üretebiliyor.
09:56O kadar da geride değiliz.
09:57Yani işte antibiyotik şurupları vesaire, öksürük şurupları bunları üretebiliyoruz.
10:02Ama asıl para yapan hani hep derler ya işte adam bir kamyon fındık hasat etmiş, karşılığında sana iki kutu çikolatayı sana aynı fiyata satıyor.
10:12Yani bizim bir kamyon satacağımız bir ağrı kesici ne yazık ki adamın bize iki kutu verdiği kanser ilacına eşdeğer bir yük karşılığına geliyor.
10:21Onun için de Türkiye'nin özellikle işte yüksek teknolojili ürün üretmesi lazım.
10:26İşte bunu pandemide yaşadık.
10:27Biz kendi aşımızı ürettik değil mi?
10:29Pandeminin sonuna denk geldi belki ama Türkovak piyasaya çıktı ve vatandaşlarımıza Türkovak aşı yapıldı.
10:43E biz hani Türkovak üretmiştik ya niye grip aşısı yapamıyoruz?
10:46İşte soru bu.
10:48Mesela Türkiye niye hala grip aşısını yurt dışından ithal eden bir ülke?
10:52Niye Fransa'dan ve Hollanda'dan bize aşı geliyor?
10:56E Türkovak üretebilen bir teknolojiye sahipse bir ülke kendi grip aşısını niye üretemez?
11:01Ne yazık ki çok teknolojik ürünlerde böyle üst segment ürünlerde öyle diyeyim.
11:06Çok gerideyiz, dünyanın gerisindeyiz.
11:08Bunu bir yerde aynı TOK gibi hani devletin desteğiyle birlikte bir takım paydaşların bir araya gelmesiyle biz kendi elektrikli aracımızı yaptık.
11:18Aynı bu noktada da devletin üreticilere, ilaç endüstrisine bir masanın etrafında toplayıp arkadaşlar bu ürünleri artık biz de üretelim, biz de teknolojik ürün üretelim ve dünyaya satalım bunu diyebilecek bir sese, bir soluğa ihtiyaç var.
11:32Umarım önümüzdeki süreçte bu dediğimiz hususlar da hayata geçirilmiş olur.
İlk yorumu siz yapın