Oynatıcıya atlaAna içeriğe atla
  • 7 hafta önce

Kategori

🗞
Haberler
Döküm
00:00Değerli kamuoyu, bildiğiniz üzere 2 Ağustos 2025 tarihinde 630 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çarşığı protokolü imzalanmıştı.
00:09Bu protokol Milli Savunma Bakanlığı iş kolunda çalışan savunma işçilerin taleplerinden çok uzak bir protokoldü.
00:15Protokol sonrasında toplu iş görüşmelerimiz iş kolumuzda devam ediyordu.
00:19Dün itibariyle 16 Eylül 2025 tarihi itibariyle Milli Savunma Bakanlığı İşveren Sendikası, TÜİS ve TÜİK Harp Sendikası Genel Merkezi arasında yapılan görüşmelerde sonlanarak toplu iş sözleşmemiz, 30. dönem toplu iş sözleşmemiz imza altına almıştır.
00:35Maalesef Kamu Çarşığı protokolünde görünmez gelinen ve görünmezden gelinen savunma işçileri toplu iş görüşmelerimizde de aynı şekilde bir kez daha görünmezden gelinmiştir.
00:45Ve taleplerimizin neredeyse hiçbiri karşılanmadan, yıllardır süren mağduriyetimiz giderilmeden bu sözleşmeler imza altına alınmıştır.
00:55Bizler uzun zamandan bu tarafa bu durumu görmemiz nedeniyle üyelerimizle birlikte kamuoyunu uyarmaya çalışıyoruz.
01:02Türkiye kamuoyunu, Eşkeğir kamuoyunu uyarmaya çalışıyoruz.
01:05Ve Türkiye'de Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde çok önemli işlere imza atan, artık savaşlarda en önemli gücümüz olması gereken F-4 ve F-10 altlarının bakımını yapan,
01:17hava kuvvetlerinin, envanterindeki bütün uçakların bakımı ve onarımını yapan eski yerdeki işçilerin bir şekilde sahiplenmesi,
01:24bunun ama toplu iş sözleşmeleriyle, ama protokollerle sahiplenmesi gerekir derken, bu sözleşmeler maalesef yaramıza deva olmamıştır.
01:32Ekonomik anlamda ciddi bir şekilde mağduriyetimiz sözleşme imzalanmış olmasına rağmen devam etmektedir.
01:39Bunu yalnızca bu anlamda özlük haklarımızdaki bir geriye gidiş, ekonomik anlamda bir geriye gidiş olarak da değerlendirmemek gerekir.
01:47Çünkü yapılan bu imza aynı zamanda yılların emeğiyle yetişmiş olan kalifeyeli personelimizin de maalesef ayrılmasının istifa nedeniyle,
01:57emeklilik nedeniyle ayrılmasında önüne geçmeyecektir.
01:59Bu açık ve net bir şekilde Türkiye'nin, Milli Savunma Bakanlığı'nın yıllardır övündüğü,
02:05savunma sanayindeki güçteki büyük bir kan kaybıdır.
02:08Milli Savunma'nın kaybıdır.
02:10Ülkemizin de kaybıdır.
02:12Bizler buradan eski eden sesimizi sizlerin aracılığıyla, sosyal medya aracılığıyla,
02:19kendi iş yerlerimizde yapmış olduğunuz eylemlerle, alanlarda yapmış olduğunuz eylemlerle bu durumu anlatmaya çalıştık.
02:25Bu durumu ifade etmeye çalıştık.
02:26Fakat maalesef sesimizi bir türlü duyuramadık.
02:30Hem merkezi yöneticilerle, hem yerel yöneticileriyle, eski yer valisinden eski yer milletvekillerine kadar herkesle görüşmelerimizi yaptık.
02:39Fakat buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum.
02:42Biz 630 bin kamu işçisi içerisinde ayrı bir parantez açılması, ayrı bir noktada değerlendirilmesi gereken işçiler iken,
02:49bu yapılmamıştır, yapılma haftalarında çok uzak bir noktaya çekilmiştir.
02:55O nedenle de bundan sonraki dönemde de aynı şekilde biz de haklarımızı, taleplerimizi dile getirmeye devam edeceğiz.
03:02Sizlerin aracılığıyla getirmeye devam edeceğiz.
03:05Çünkü artık imza altına alınan durum şunu da göstermektedir ki,
03:11çalışma hayatında özellikle kamu işçileri açısından bakıldığında toplu iş görüşmelerine bir anlamı kalmamıştır.
03:17Sadece Türk İş Genel Başkanı hükümetle yaptığı ikili görüşmelere dayanılarak sözleşmeler imza altına alınmaktadır.
03:23Bu da çalışma hayatına vurulan ayrıca bir darbedir.
03:27Bizim savunma sanayi işçileri olarak bu sahipsizliğe, sahip çıkılmayışımıza buradan isyanımız açık ve nettir.
03:35Üyelerimizle birlikte bunu kamuoyuyla bir kez daha paylaşıyoruz.
03:39Ve acilen her ne kadar bizim sözleşmemiz imza altına alınmış olsa da,
03:45MİMİ Savunma Bakanlığı'na özel bir uygulamanın yapılmasının gerektiğini buradan vurgulamak istiyoruz.
03:51Bu bizim taleplerimizi karşılamayan ve taleplerimizin çok çok uzağında olan uygulamalardan, bu protokollerden, bu sözleşmelerden artık bir an önce çıkılarak ne hak ediliyorsa,
04:05başta insaniyi yaşamak anlamında, temel hak ve özgürlükler anlamında ne hak ediliyorsa,
04:10özlük haklarımızda iyileştirmenin yapılmasını, mesleki anlamda iyileştirmelerin yapılmasını,
04:15teknik anlamda da bu desteğin verilmesini talep ediyoruz ve uyarıyoruz.
04:19Altını çizerek uyarıyoruz.
04:21Bu ülkemizin kan kaygıdır, ülkemizin kaygıdır, minli bir beka sorunudur.
04:26Bu beka sorunun da bir an önce çözülmesi için gereğinin yapılması,
04:30yetkililerin bir vatan borcudur, bir vatan görevidir.
04:34Teşekkür ederiz.
İlk yorumu siz yapın
Yorumunuzu ekleyin

Önerilen