- 6 hafta önce
İBRAHİM ERDEM KARABULUT: TÜRKİYE’NİN MEDYA VE YAYINCILIK ALANINDA ÖNE ÇIKAN İSMİ
Gazeteci, yazar ve televizyon programcısı İbrahim Erdem Karabulut, medya sektöründe uzun yıllardır sürdürdüğü profesyonel çalışmaları ve akademik birikimi ile dikkat çekmektedir. İstanbul Aydın Üniversitesi’nde ulusal güvenlik Kültür Üniversitesinde, girişimcilik, Plato Meslek Yüksek okulunda ise medya ve sosyal medya alanlarında eğitim alan Karabulut, kariyerine medya yöneticisi ve köşe yazarı olarak devam etmektedir.
Televizyonculuk ve Medya Yönetimi
Karabulut, televizyonculuk kariyerinde önemli görevlerde bulunmuş, HBB TV ve Kanal Altı gibi televizyon kanallarında yöneticilik yapmıştır. Ordu TV Genel Müdürlüğü görevini başarıyla tamamladıktan sonra Türkiyem TV Genel Müdürlüğüne atanmış ve yaklaşık üç yıldır bu görevde bulunmaktadır. Medya yönetimindeki deneyimi, televizyon yayıncılığına dair stratejik bakış açısını güçlendirmiştir.
Vatan TV ve 2000 TV gibi kanallarda siyasi konuklarla programlar düzenleyen Karabulut, medya sektöründeki etkinliği ile geniş bir izleyici kitlesine ulaşmıştır. Programlarında tarafsızlık ve objektiflik ilkesiyle hareket eden Karabulut, Türkiye’nin siyasi gündemine dair derinlemesine analizler sunmaktadır.
Gazetecilik ve Yazarlık Kariyeri
Karabulut’un yazarlık kariyeri, Türkiye’nin önde gelen gazete ve dergilerinde yayımlanan köşe yazıları ile şekillenmiştir. Hürriyet ve Milliyet gibi platformlarda blog yazarlığı yapan Karabulut, Tercüman, Günaydın, Gündem ve Meşale gibi gazetelerde köşe yazarlığı yapmıştır. Hâlihazırda Sonsaat gazetesinde haftalık makaleleri yayımlanmaktadır.
Yazarlık alanındaki başarısını kitapları ile taçlandıran Karabulut’un dört kitabı bulunmaktadır. Bu eserlerden en dikkat çekeni, Türkiye’nin siyasi gündemini ele alan “Karearlılar Erdoğan’ı Devirecekler” adlı kitabıdır. Kitap, siyasi analizleri ve öngörüleri ile okuyucuların ilgisini çekmiştir.
Uluslararası ve Sivil Toplum Çalışmaları
Karabulut, Uluslararası Basın Teşkilatı (UBT) Genel Başkanlığı görevini yürütmektedir. Bu pozisyon, uluslararası düzeyde basın faaliyetlerini koordine etme ve medya alanındaki gelişmeleri takip etme fırsatı sunmaktadır. Ayrıca, çeşitli sivil toplum kuruluşlarında yönetici ve üye olarak aktif görevler üstlenmektedir.
Akademik ve Mesleki Kimlik
Türk milliyetçisi bir yazar olarak tanınan İbrahim Erdem Karabulut, Ülkü Ocakları kökeni nedeniyle toplumda güvenilir bir figür olarak öne çıkmaktadır. Yazılarında tarafsızlık ve objektiflik ilkesini benimseyen Karabulut, doğruyu yapan kişiyi takdir etmekten çekinmeyen, yanlışları eleştirme konusunda cesur bir tavır sergilemektedir. Kaleminin sertliği ve doğrulara olan bağlılığı, onun mesleki kimliğinin en belirgin özelliklerindendir.
Sonuç
İbrahim Erdem Karabulut, medya ve yayıncılık alanındaki geniş birikimi, yazarlık kariyerindeki başarısı ve televizyonculuk deneyimi ile Türkiye’nin önde gelen isimlerinden biri olarak dikkat çekmektedir. Akademik bir temele dayanan çalışmaları, toplum
Gazeteci, yazar ve televizyon programcısı İbrahim Erdem Karabulut, medya sektöründe uzun yıllardır sürdürdüğü profesyonel çalışmaları ve akademik birikimi ile dikkat çekmektedir. İstanbul Aydın Üniversitesi’nde ulusal güvenlik Kültür Üniversitesinde, girişimcilik, Plato Meslek Yüksek okulunda ise medya ve sosyal medya alanlarında eğitim alan Karabulut, kariyerine medya yöneticisi ve köşe yazarı olarak devam etmektedir.
Televizyonculuk ve Medya Yönetimi
Karabulut, televizyonculuk kariyerinde önemli görevlerde bulunmuş, HBB TV ve Kanal Altı gibi televizyon kanallarında yöneticilik yapmıştır. Ordu TV Genel Müdürlüğü görevini başarıyla tamamladıktan sonra Türkiyem TV Genel Müdürlüğüne atanmış ve yaklaşık üç yıldır bu görevde bulunmaktadır. Medya yönetimindeki deneyimi, televizyon yayıncılığına dair stratejik bakış açısını güçlendirmiştir.
Vatan TV ve 2000 TV gibi kanallarda siyasi konuklarla programlar düzenleyen Karabulut, medya sektöründeki etkinliği ile geniş bir izleyici kitlesine ulaşmıştır. Programlarında tarafsızlık ve objektiflik ilkesiyle hareket eden Karabulut, Türkiye’nin siyasi gündemine dair derinlemesine analizler sunmaktadır.
Gazetecilik ve Yazarlık Kariyeri
Karabulut’un yazarlık kariyeri, Türkiye’nin önde gelen gazete ve dergilerinde yayımlanan köşe yazıları ile şekillenmiştir. Hürriyet ve Milliyet gibi platformlarda blog yazarlığı yapan Karabulut, Tercüman, Günaydın, Gündem ve Meşale gibi gazetelerde köşe yazarlığı yapmıştır. Hâlihazırda Sonsaat gazetesinde haftalık makaleleri yayımlanmaktadır.
Yazarlık alanındaki başarısını kitapları ile taçlandıran Karabulut’un dört kitabı bulunmaktadır. Bu eserlerden en dikkat çekeni, Türkiye’nin siyasi gündemini ele alan “Karearlılar Erdoğan’ı Devirecekler” adlı kitabıdır. Kitap, siyasi analizleri ve öngörüleri ile okuyucuların ilgisini çekmiştir.
Uluslararası ve Sivil Toplum Çalışmaları
Karabulut, Uluslararası Basın Teşkilatı (UBT) Genel Başkanlığı görevini yürütmektedir. Bu pozisyon, uluslararası düzeyde basın faaliyetlerini koordine etme ve medya alanındaki gelişmeleri takip etme fırsatı sunmaktadır. Ayrıca, çeşitli sivil toplum kuruluşlarında yönetici ve üye olarak aktif görevler üstlenmektedir.
Akademik ve Mesleki Kimlik
Türk milliyetçisi bir yazar olarak tanınan İbrahim Erdem Karabulut, Ülkü Ocakları kökeni nedeniyle toplumda güvenilir bir figür olarak öne çıkmaktadır. Yazılarında tarafsızlık ve objektiflik ilkesini benimseyen Karabulut, doğruyu yapan kişiyi takdir etmekten çekinmeyen, yanlışları eleştirme konusunda cesur bir tavır sergilemektedir. Kaleminin sertliği ve doğrulara olan bağlılığı, onun mesleki kimliğinin en belirgin özelliklerindendir.
Sonuç
İbrahim Erdem Karabulut, medya ve yayıncılık alanındaki geniş birikimi, yazarlık kariyerindeki başarısı ve televizyonculuk deneyimi ile Türkiye’nin önde gelen isimlerinden biri olarak dikkat çekmektedir. Akademik bir temele dayanan çalışmaları, toplum
Kategori
🗞
HaberlerDöküm
00:30Gençleri hakkındaki düşüncelerinizi bize aktarabilir misiniz?
00:33Tabii ki Semanur. Memnuniyetle biraz sizi gençlere eleştireyim.
00:37Bakayım üniversite gençliğinde staj yapan gençliğimiz nasıl bir yanıt verecek?
00:41Memnuniyetle dinliyorum sizi.
00:44Öncelikle sizi tebrik ediyorum.
00:46Kurumunuzda başarılı bir staj dönemi geçiriyorsunuz.
00:49Sonuç tibariyle programı da güzel hazırlanmışsın.
00:52Seni kırmak mümkün değil tabii ki.
00:55Konu gençliğimiz ise benim şikayetçi olduğum gibi tüm toplumun yeni yani sizi Z kuşağı diye adlandırdığımız gençlerimizi biraz eleştireceğim.
01:08Bundan umut ediyorum.
01:09Gençler bana kızmazlar.
01:11Belki bir nebze olsun yanlışlarını, hatalarını, gittikleri yolun doğru olmadığını öğrenirler.
01:17Gençlerin bu duruma gelmesinde asıl sebep yine biziz.
01:23Biz Türk toplumuyuz ya da bizim kuşak yani Z kuşağını eleştiren kuşak bizim kuşak.
01:30Ama Z kuşağının memnuniyetsizliği yine bizim yüzümüzden kaynaklandı.
01:37Yani biz Z kuşağını bu şekle getirdik.
01:40Tabii nedir bu memnuniyetsizlikler?
01:42Öncelikle teknoloji, değişen dünya, işte gelişen sistemlerden dolayı bütün dünyayı izleyebilen siz gençler,
01:52Türkiye'de olmaması gereken bir yapıya sürüklenip gidiyorsunuz.
01:59Bunda sizi yetiştiren akademisyenlerin de çok büyük rolü var.
02:02Nedir mesela bu roller?
02:03Sizler üniversitelerde okurken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı milli eğitim alırken sizlerin bu ülkeye, bu topluma, bu millete, bu bayrağa, bu devlete faydalı birer, birey olmanızı bu konuda yönlendirmeleri gerekirken
02:22sizlere yetiştiren akademisyenlerin birçoğu ki bunu duyuyoruz, çok üzülüyorum.
02:28Çocuklar üniversiteyi bitirdikten sonra kapağı yurt dışına atın.
02:33Çünkü bu ülkede gelecek yok.
02:36Bu düşünceye katılma mümkün değil.
02:38Sizler bizim geleceğimizsiniz.
02:40Bu ülkenin geleceğisiniz.
02:42Bu devletin geleceğisiniz.
02:44Bu binlerce yıllık mazisi olan bir milletin geleceğisiniz.
02:49Sizler bizim göz bebeğimizsiniz.
02:51Dolayısıyla biz sizleri iyi eğitmedikçe, iyi yetiştirmedikçe siz bizi beğenmeyeceksiniz.
02:59Biz bize kuşağı diye sizleri eleştireceğiz.
03:02Eleştirdiğimiz yanlara gelince o kadar çok eleştirdiğimiz yanlarınız var ki
03:06örneğin Türk, örf, adet ve töresinden tamamen koptunuz.
03:12Türk milletinin genel yapısından çok uzaklaştınız.
03:16Özenti içerisine girdiniz.
03:17Yani millet olmayan küçük devletler, Avrupa'daki millet olmayan küçük devletler size rol model oldu.
03:24Şöyle bir düşünürsek, Avrupa'daki o küçük devletler,
03:28gerçi Almanya'nın nüfusu bizim Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin nüfusu kadar.
03:33Ama yüz ölçümü hemen hemen aynı şeye denk gelen bir yüz ölçüme sahip.
03:38Yani 80-100 milyon insanın yaşadığı bir ülke.
03:43Bu ülkeye diğer Avrupa ülkelerinde katarsak, 10 milyonluk, 15 milyonluk, 20 milyonluk,
03:48yani tüm Avrupa'yı katarsak,
03:51oradaki bütün gençlerin yapmış olduğu dövme,
03:55yani bu kollarınıza, boyunlarınıza, bacaklarınıza, göğüslerinize, sırtınıza yaptırdığınız dövme sayısı kadar değil.
04:02Düşün yani 30 ülkenin yaptırdığı dövme sayısı bizim Türkiye'de yapılan dövme sayısına eşit değil.
04:11Daha altta kalıyor.
04:12Nedeni?
04:13Biz her şeyi abartıyoruz, özeniyoruz.
04:17Şimdi giyim kuşağım kıyafet,
04:19üniversitelerde biliyorsunuz siz giyim kuşağım kıyafet,
04:22ilk dönemler işte başı kapalı öğrencilerimizin okula girmeyişi,
04:26okula alınmayışından dolayı kaynaklı.
04:29Ciddi bir sıkıntı vardı.
04:30Bunu açtık ama başı açarken biz komple vücuda açtık.
04:36Keza bununla ilgili,
04:38işte Ankara sokaklarında geziyoruz,
04:40gençlerimize bakıyoruz ki inanılmaz bir özenti var.
04:44Yani soyunmayı özgürlük adına yaptıklarını düşünen gençlerimiz var.
04:49Ne kadar çok soyunursak o kadar çok özgürüz algısıyla
04:53sokakta hareket eden gençlerimiz, genç kızlarımız var.
04:57Keza genç kızlar değil, genç erkeklerimiz de aynı durumda.
05:01Hep bir özenti içerisindeler.
05:04Oysa tüm Avrupa'yı gezseniz, zaten elinizde araba motorlarına baktığınızda
05:09ya da son dönem yeni çekilmiş 2024-2025 yılı yapımı filmlere baktığınızda
05:16Avrupa'da öyle bir gençlik göremiyorsunuz.
05:18Avrupa'da öyle bir kültür göremiyorsunuz.
05:21Biz özenti, özenti, özenti.
05:24Bu da adı milli olan eğitimimiz ne?
05:27Biz müfredatlarla sürekli oynamaktan kaynaklanıyor.
05:32Düşünebiliyor musunuz?
05:33Liseyi bitirdiğiniz günün ertesi yılı,
05:35eğer başarılı bir öğrenciyseniz üniversiteye giriyorsunuz.
05:38Ama liseye siz formayla giderken, formayla giderken,
05:42bir yıl sonra girmiş olduğunuz üniversitede özgürlük adına,
05:47artık yüksek öğrenim gördüğünüz için özgürlük adına,
05:49her şeyi serbest olarak görüyorsunuz.
05:51Halbuki üniversiteye hazırlanma döneminin olması gerekir.
05:55Ama milli müfredatımızda bu yok.
05:57Yani bir yıl önce forma giyen bir öğrenci,
06:01bir yıl sonra gittiği üniversitede kız öğrenci, erkek öğretmene aşk teklifinde bulunuyor.
06:07Erkek öğrenci bayağı öğretmene aşk teklifinde bulunuyor.
06:11Ya bu kadar sınır, arada uçurum, yani buna ne derler?
06:16Arafta kalmak gibi.
06:19Yani bir gün önce forma giyen bir öğrencinin bir gün sonra
06:24okulda her türlü özgürlüğü yaşama hakkına sahip olması
06:27dünyanın hiçbir yerinde yok.
06:29Dünyanın hiçbir üniversitesinde yok.
06:30Üniversiteyi hazırlarken bile,
06:32yani 4 artı 4 artı 4 sistemiyle şu an
06:35Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde
06:38yani bizim milli eğitimimizde bir sistem uygulanıyor.
06:41O son, lisenin son bir yılında
06:44üniversitede nasıl bir eğitimin verildiğini,
06:47nasıl yaşanması gerektiğini,
06:48nelere çalışılması gerektiğini
06:50bunları çalışmak gerekir.
06:53İşte sizlerin okumuş olduğu üniversitelere zamanla
06:56bizler birey olarak, gazeteci olarak katılıyoruz.
06:58Öğrencilerimizin tamamı çok bildiğini,
07:03çok iyi bildiğini,
07:05gelen konuğu nasıl mahvederse
07:07bütün öğrenciler tarafından alkışlanacağını,
07:10işte konuğu nasıl sıkıştırabileceğinin
07:13yollarını aramakta.
07:15Oysa gelen konuk
07:16bir program için geldiyse,
07:19onun ilgi alanı olan alanda
07:21en iyi bilgileri,
07:23en iyi deneyimleri almak için
07:25çalışılması gerekirken,
07:26biz ne yapıyoruz?
07:27Gelen konuğu
07:28nasıl mahvederiz?
07:31Öğrencilerin arasında rezil ederiz.
07:33Bu çaba içerisine giriyoruz.
07:35Dolayısıyla öğrencilerimizin
07:37kendilerini toparlamaları lazım.
07:39Bu nedenle,
07:41genç 25, 26,
07:42hatta 30'lu yaşlara gelen gençlerimiz,
07:45bir üniversite değil,
07:46iki üniversite değil,
07:47üç üniversite bitirdiğini
07:49ifade ederek,
07:50iş için başvurduğunda,
07:52işte okurum diyor ki,
07:53evet bu çocuk üç tane üniversite bitirmiş,
07:55bu kızımız üç üniversite bitirmiş,
07:56bu oğlumuz üç üniversite bitirmiş,
07:59alanında da şunlar da şunlar da yetişmiş,
08:01bunu işe alalım diyorlar ama verim yok.
08:04Bu nedenle biz ne diyoruz?
08:06Biz diplomalı cahiller ordusu yetiştiriyoruz.
08:09Bunun örnekleri de var.
08:11Örneğin,
08:12liseye giden bir öğrenciye,
08:14ekmek neden yapılıyor dediğinde,
08:16undan diyor,
08:17unun neden yapıldığını bilmeyen
08:18bir lise öğrencisiyle karşı karşıya kalıyoruz.
08:20Yine liseyi bitirmiş bir öğrenciye,
08:23üç Türk markası say dediğinde,
08:25Türk kahvesi,
08:26Türk nes kafesi,
08:28Türk orayeti dediğini görüyoruz.
08:30Boynuna,
08:31Gazi Mustafa Kemal Atatürk imzasını atmış,
08:35ama Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün,
08:38geldikleri gibi giderler,
08:39deyimini nerede kullandığını bilmiyorsunuz.
08:43Üç üniversiteyi bitiren,
08:44çocuğumuz bir yarışma programına girdiğinde,
08:47yarışma programında şıklara bakın ki,
08:51birisinde,
08:52sıpa neyin yavrusu diye soruyor.
08:55Üç üniversiteyi bitirmiş bir öğrencimiz,
08:57sıpanın neyin yavrusu olduğunu bilmiyor.
08:59Dolayısıyla bizim,
09:01kültürümüzden,
09:02örf, adet,
09:03ananemizden,
09:04koptuğumuzun en büyük işaretlerini,
09:06siz gençler veriyorsunuz.
09:08Ama sonuçlarıyla,
09:09sizler bu milletin evladısınız,
09:11bu milletin umudusunuz,
09:14geleceğimizsiniz,
09:15yarınlarımızsınız.
09:16Bu şikayetçi olduğumuz konularda,
09:19sizlerin suçu yok,
09:20aslında bizlerin suçu var.
09:21Çünkü sizler,
09:22ya siz benim kızımsınız,
09:26erkek bir,
09:27benim yaştaşım olan birinin oğlu,
09:29yani sizler bizim neslin,
09:33ürünlerisiniz.
09:34Ama biz,
09:35sizden memnun değiliz,
09:37siz de,
09:38biz ne zaman artık bu dünyadan göç edelim de,
09:41siz rahat yaşayasınızın,
09:43kaygısını yaşıyorsunuz.
09:45ailelerinizle anlaşamıyorsunuz,
09:48çevrenizle anlaşamıyorsunuz,
09:50yeni nesil otomatik,
09:52odaklanmış teknolojiye,
09:54sosyal medya hayatınız olmuş,
09:56kitap okumuyorsunuz,
09:58kitap okurken de yine özenti içerisindesiniz.
10:00bizim tarihimizi ilgilendiren kitapları okumuyorsunuz.
10:04Bir,
10:05İbni Sinay'ı bilmiyorsunuz,
10:07bir,
10:08Piri Reis'i bilmiyorsunuz,
10:09Mevlana'yı bilmiyorsunuz,
10:11Yunus'u bilmiyorsunuz,
10:12Fatih'i,
10:13Oğuz'u,
10:14Yavuz'u,
10:14Cengiz Han'ı bilmiyorsunuz.
10:17Kadınlar,
10:18genç kızlarımız,
10:19sizler,
10:20Dört E'yi bilmiyorsunuz,
10:21Tomlis Hanım'ı bilmiyorsunuz,
10:23Halide Edip Bar'ı bilmiyorsunuz,
10:24Sabiha Gökçen'i bilmiyorsunuz.
10:27Yani siz kendi tarihinizden kopmuş,
10:30gittiğiniz dershanelerde dahi farkındaysanız,
10:34bakıyorsunuz hep yabancı bilim adamları.
10:37Oysa asıl bilimin,
10:38ilmin merkezi bu topraklar.
10:41Dünya üzerinde hiçbir millet yok ki,
10:43Türk milleti kadar eski olsun.
10:46Dünya üzerinde hiçbir millet yok ki,
10:48Türk milleti kadar asil olsun.
10:51Yabancı bilim adamları,
10:52Türk milletin asaletinden bahsederken,
10:55Gazi Mustafa Kemal'in deha,
10:57başarılarından bahsederken,
10:58sizler C'ye özeniyorsunuz,
11:01C'ye özeniyorsunuz.
11:03Sizler Stalin'e özeniyorsunuz,
11:05Mussolini'ye özeniyorsunuz.
11:07Siz kendi değerlerinize sahip çıkmayıp,
11:10bir özenti içerisine girip,
11:12Avrupa'yı yaşamaya çalışırken,
11:16aslında o özentinin içerisinde olduğunuz ülkelerde,
11:19o yaşantının olmadığının farkında değilsiniz.
11:22Bireysel olarak,
11:24inancım şu ki,
11:25siz gençlerimiz,
11:27kökleri çok derin olan,
11:29binlerce yıllık geleneği olan,
11:32bir soydan geliyorsunuz.
11:33Bir gün mutlaka aslınıza rüca edeceksiniz.
11:37Ama bunu,
11:38görürüz görmeyiz bilmiyoruz ama,
11:40benim inancım,
11:41yine bu ülkeyi,
11:43bu milleti,
11:43bu devleti yönetecek,
11:45daha ileri taşıyacak.
11:46Avrupa'ya,
11:48ya da Avrupa gibi ülkelere,
11:49gelişmiş ülkelere,
11:50özenti duyma yerine,
11:52Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni,
11:54onların çok çok üstüne çıkaracaksınız.
11:57Buna inanıyorum,
11:57çünkü,
11:58kurucu Cumhurbaşkanımız,
12:00Gazi Mustafa Kemal Atatürk'te,
12:02aynı düşüncedeydi.
12:04Ve Atatürk'ün gençliğe hitabesinde,
12:06mutlaka bunlardan bahsetmekte.
12:08Sevgili Semanur,
12:09teşekkür ediyorum,
12:10sorduğun sorular için.
12:11Konuk aldığın için de teşekkür ediyorum.
12:14Mut ediyorum,
12:14sen ve arkadaşların,
12:16bu senin son çalışmanı olan çalışmayı izlerler.
12:19Bizim,
12:20yani sizlerin,
12:21bizim yok olmamızı istediğiniz bu neslin,
12:25aslında sizler birer ürünlüsünüz.
12:26Bizim isteğimiz,
12:28köklerinize,
12:30ananenize,
12:31örfünüze,
12:32adetinize,
12:32törenize,
12:33ailenize,
12:34sahip çıkmanız.
12:36Bu ülkede,
12:37kesinlikle ben,
12:38kendimi kurtarırsam,
12:40düşüncesiyle yola çıkmamanız.
12:42Yani,
12:42bizim dönemimizde sorulurdu,
12:44ne olmak istiyorsun?
12:46Polis memuru olmak istiyorum.
12:47Ne olmak istiyorsun?
12:48Doktor olmak istiyorum.
12:49Ya da bizim dönemin,
12:51yani bizim neslin,
12:52yetiştiricileri,
12:53bizim geldiğimiz soyda,
12:54bizlere şöyle derdi,
12:56ya okuyup devleti mi kurtaracaksın?
12:59Bu devleti sen mi kurtaracaksın?
13:01Evet,
13:02bu devleti,
13:03siz gençler kurtaracaksınız.
13:05Bu devleti,
13:06bu milleti,
13:07siz gençler kurtaracaksınız.
13:09Onun için,
13:10kendinizi küçümsemeyin,
13:11ben polis olacağım,
13:12doktor olacağım,
13:13hemşire olacağım,
13:15asker olacağım,
13:16düşüncesinden çıkıp,
13:18ben çok iyi doktorlar yetiştirecek,
13:20bir bilim adamı olacağım.
13:21ben çok iyi polisler yetiştirecek,
13:24bir emniyet müdürü olacağım.
13:25Ben siyasetteki yanlışlıkları düzeltecek,
13:28bir genel başkan olacağım.
13:31Ben ülkemde,
13:32istediğim hizmeti vermeyen,
13:34ilimde istediğim hizmeti vermeyen,
13:36örnek bir vali olacağım.
13:39Ben ilçemde,
13:40istediğimiz halkın,
13:41toplumun istediği hizmeti vermeyen,
13:44bir kaymakam olacağım,
13:46ve bütün kaymakamları,
13:48kendim gibi olmasını sağlayacağım.
13:51Ufkunuzu geniş tutmalısınız.
13:53Yani,
13:54kendinizi kurtarmak adına,
13:56hayata atılmamalı,
13:57toplumu,
13:58milleti,
13:59devleti,
14:00ailenizi,
14:01çevrenizi,
14:01komşularınızı,
14:02komşularınızın çocuklarını,
14:05hatta geleceği kurtaracak projelere imzalatmalısınız.
14:08Bunun için de,
14:10yine,
14:10Gazi Mustafa Kemal Atatürk,
14:12çok güzel bir deyişle,
14:14sonlandırmış,
14:15muhtaç olduğunuz kudret,
14:18tüm samiyetimle söylüyorum.
14:20Ne hocalarınızda,
14:22ne biz toplumu analiz eden gazetecilerde,
14:25ne siyasi kanaat önderlerde,
14:27ne siyasi parti liderlerinde,
14:30bunların tümüne duyduğunuz ihtiyaç,
14:32damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur.
14:36Teşekkür ediyorum,
14:37sevgili Sema.
14:38Derslerinde başarılar diliyorum.
14:40İnşallah bizden almış olduğun stajdan,
14:42memnun kalmıştırsın.
14:45Haberpars Türkem TV ortak yayında,
14:48bugünkü konuğumuz,
14:49gazeteci yazar İbrahim Erdem Karabulutlu.
14:53Türkiye'deki gençlerimiz hakkındaki,
14:55düşüncelerini bize aktardığı için,
14:57kendisine teşekkür ediyor.
14:58Önümüzdeki yayınlarda görüşmek üzere,
15:01sağlıcakla kalın.
Önerilen
4:33
|
Sıradaki
2:06:51
2:33:17
2:21:57
1:30:01
1:35:41
44:25
23:25
14:05
14:06
15:41
3:18
2:10