- 2 ay önce
Meclis’teki komisyona dair konuşan Gülistan Kılıç Koçyiğit, sürecin şeffaf olması, mutabakata varılmış noktalarda toplumun bilgilendirilmesinin önemli olduğunu ifade etti. Koçyiğit komisyonun ismi için Meclis Başkanı'nın bir formül ürettiğini, bunun yarın gerçekleşmesi beklenen komisyon toplantısında dile getirileceğini açıkladı.
Kategori
🗞
HaberlerDöküm
00:00Evet, değerli basın emekçileri hepinizi saygıyla sevgili, selamlıyorum.
00:05Yine Türkiye'nin gündemi aslında çok önemli gelişmelerle tanıklık ediyor.
00:10Şimdi öncelikle çok önemli, genelde görmezden gelene makro siyasetin pas geçtiği bir gündemle ben başlamak istiyorum.
00:17Her birimizin, bu ülkede yaşayan bütün insanların gıda güvenliğini yakından ilgilendiren bir mesele.
00:23Evet, Türkiye'nin dört bir yanında şu anda üretmeye çalışan, hayvan yetiştirmeye çalışan hayvan üreticileri ciddi bir krizle, ciddi bir afetle karşı karşıyalar.
00:34Özellikle de seçim bölgem olan Kars başta olmak üzere, Kars, Ardahan, Eskişehir, Hakkari, Muş gibi bölge illerinde çok yaygın bir şekilde görülen ŞAPSAT1 virüsü salgınıyla karşı karşıyayız.
00:49Şimdi bu iki bin yirmi beş yılı açısından en önemli hayvan pandemilerinden birisi ama hali hazırda Tarım Bakanlığı resmi bir pandemi ilanı yapmadı.
00:58Seksen bir ilde karantina uygulaması başlandı, hayvan hareketliliği durduruldu.
01:03Yeni serotipe göre yani SAT1'e göre bir aşı üretildi.
01:07Bu aşı sahada uygulanmaya çalışılıyor ama resmi olarak pandemi ilan edilmediği için gerçek anlamda bir önlem alınabilmiş değil.
01:14Palyetif tedbirlerle süreç yürütülmeye çalışılıyor.
01:17Tabi Türkiye'de özellikle son bir yıl içerisinde yangın, zirai don felaketi ve şimdi de ŞAPSAT1'in üreticileri özellikle de köyde yaşayanları, köyde üretmeye çalışan, yaşama tutunmaya çalışan insanları çok ciddi bir şekilde mağdur ettiğini ifade etmemiz gerekiyor.
01:34Bu özellikle zirai don meselesinde de gördük.
01:38Burada da bir komisyon hızlı bir şekilde kuruldu, araştırılacaktı.
01:42Çiftçinin üreticinin zarar ziyanı karşılanacaktı.
01:45Tarsim'in sigortası kapsamı genişletecekti.
01:48Ama günün sonunda olan ne?
01:50Günün sonunda hiçbir şey yapılmadığını görüyoruz.
01:52Üretici yine kendi kaderiyle baş başa bırakıldı.
01:55Ve hiçbir zarar ziyan tespitinin de tam anlamıyla yapıldığını görmüyoruz.
02:00Öbür taraftan kuraklık, su varlıklarını koruyan çok su varlıklarının ciddi bir şekilde azalmasına neden oluyor ki bazı kentlerde su alarmı ve su kesintileri başladı.
02:10Enerji ve maden talanlarıyla aslında mera alanlarının bir şekilde yok edilmesi, yangın ve bununla beraber şap hastalığı ciddi bir felaketle karşı karşıya olduğumuzu bizlere gösteriyor.
02:23Şimdi hatırlarsınız 2023 yılında da aslında SAT-2 serotipi Türkiye'de görülmüştü.
02:29Bunun Afrika ve Irak'tan geldiği belirlenmişti.
02:33Bilim insanları çokça uyarı yaptılar.
02:35Bunun yeni varyantlarının Türkiye'de salgına yol açabileceğini söylediler.
02:38Önlem alınması gerektiğini söylediler.
02:40Ama ne yazık ki bütün bunlara kulak tıkandı.
02:44Ve Türkiye'de her yıl yeni bir serotipi görülüyor ki 15 yıldır sürekli bu yeni serotipleriyle Türkiye üreticileri mücadele etmeye çalışıyorlar.
02:53Şimdi 2024 yılına göre Türkiye'de 16.9 milyon büyükbaş, 54.9 milyonda küçükbaş hayvan varlığı söz konusu.
03:01Buna karşın bakanlığın sevk ettiği aşı miktarı ne kadar diye bakacak olursak sadece ve sadece 6 milyon doz.
03:08Peki bu kadar büyük hayvan varlığına karşı 6 milyon doz gerçekten önlem almak için yeterli mi?
03:13Kesinlikle yeterli değil.
03:14Diğeri özellikle yeni tip aşı üretildi biliyorsunuz bu serotip bire göre.
03:19Fakat bu aşının üretim aşaması, ruhsatlandırma aşaması, güvenirliği, etkinliğiyle ilgili de çok ciddi soru işaretleri var.
03:27Niye bunu söylüyorum?
03:27Çünkü bir haftadır Kars'taydım ve Kars'taki bütün üreticiler şunu söylüyorlar.
03:31Aşı yaptırdık, hayvanımız öldü.
03:33Aşıdan sonra hastalık yayıldı.
03:35Şu oldu, bu oldu.
03:35Bütün bunların gün geçtikçe üreticiler açısından bir aşı karşıtlığına döndüğünü, aşının güvenirliğini gün geçtikçe daha fazla sorgulattığını da ifade etmem gerekiyor.
03:46Bu anlamıyla sadece aşılamakla ilgili değil, diğer bütün başlıklarla da hızlı bir şekilde önlem alınması gerekiyor.
03:54Özellikle ahırların dezenfekte edilmesi, bu konuda üreticinin desteklenmesi, ahır temizliği, el hijyeni,
04:00burada aşılamak yapan veteriner sayısının yetersizliğin hızla giderilmesi, veteriner istihdamının yapılması ve en önemlisi aşı yapan veterinerlerin de aslında iş yükü nedeniyle dikkat etmediği hijyenin hastalığın yayılmasında bir aracılık ettiği gibi gerçekleri hızla Tarım Bakanlığı göz önünde bulundurulmalı ve bu konuda da etkin önlem alması gerektiğini ifade etmemiz gerekiyor.
04:23Tabii bu sadece hayvanların ölümüyle sınırlı bir meseleden bahsetmiyoruz.
04:30Üreticinin geçim kapısının kapanmasından, yerel ekonominin yaşamın felç olmasından, çökmesinden ve insanların yaşamını idame ettirecek gelirinin kaybından bahsediyoruz.
04:41O anlamıyla özellikle son dönemlerde zaten yüksek olan yem maliyetleri, mazot ve girdi maliyetlerin artmasıyla zaten üretici çok zor durumdaydı.
04:51Şimdi üzerine çok ciddi bir hastalıkla karşılaşıyor.
04:55Neredeyse her ahırda yüzde elli bir hayvan kaybı var.
04:59On ineği olan beş ineğini bu hastalık nedeniyle kaybetti ve bütün bunları tanzim eden de yok.
05:05Örneğin Tarsim şap hastalığıyla ölen hayvanları ödemiyor kesinlikle.
05:09Şap hastalığı Tarsim kapsamının dışında kalıyor.
05:12Diğer bir mesele buradaki aslında ilaç fiyatlarının artması.
05:16Bakın sekiz yüz lira olan bir ateş düşürücünün şu anda bin beş yüz iki bin liradan piyasada satıldığını görüyoruz.
05:21Denetleme var mı yok, fiyat kontrolü var mı yok.
05:24Üretici neredeyse oradaki satıcıların insafına bırakılmış durumda.
05:30Milyonlarca doz ilaç kullanılıyor, ateş düşürücü kullanılıyor, hiçbir şekilde kullanılmaması gereken antibiyotikler şap hastalığında yaygın bir şekilde kullanılıyor.
05:38Ve bütün bunlar hem büyük bir ekonomik kayıp olmakla beraber üreticiyi zor durumda bırakıyor ve günün sonunda en kötüsü işe yaramıyor ve hayvanlar ölmeye devam ediyorlar.
05:51Şimdi şap hastalığı nedir?
05:52Hayvanlarda yüksek ateşte seyreder, ağızda yaralar çıkar, ayakta yaralar çıkar, memelerde de yaralar çıkar.
05:58Ağızda yara çıktığı için hayvan beslenemez ve buna bağlı olarak yetersiz beslenmeden en başta hayvan kaybı olur.
06:05Bununla beraber çok ciddi bir üretim, süt üretimi kaybı olduğunu da biliyoruz.
06:09Veteriner Hekimler Birliği'ne göre süt üretim kaybı yüzde otuzdan yüzde otuz ile yüzde yetmişe varan oranlarda değişiyor.
06:17Şimdi eski Tarım Bakanı'nın kurduğu, Mehdi Eker'in ve başkanlığını yürüttüğü Tarımsal Strateji ve Politika Geliştirme Merkezi'nin hazırladığı şap hastalığına dair bir projeksiyon var.
06:27İki bin yirmi beş raporuna göre şöyle demişler, hayvanlar çapa salında hayvanların yüzde otuzu ölürse ne olur diye bir projeksiyon yapmışlar ve bunun maliyetini çıkarmışlar.
06:38Et üretim kaybı iki nokta üç milyon dolar olur, süt üretim kaybı sekiz yetmiş beş milyon dolar olur, ilaç giderleri dört yüz on altı milyon dolar, aşı uygulamaları elli milyon dolar, buzağı ölümleri yirmi beş milyon dolar, ihracat kaybı dört yüz otuz yedi milyon dolar.
06:53Bütün bunlara ihracat yasaklarını da eklediğimizde toplam dört nokta bir milyar dolar yani yaklaşık yüz atışmış iki milyar TL'ye yaklaşan bir zararın olduğunu görüyoruz.
07:05Peki mevcut bakanlık ne diyor?
07:07Diyor ki bunlar farazi hesaplamalardır.
07:09Sahadan bu kadar kopuk, gerçeklikten bu kadar kopuk bir değerlendirmeye gerçekten hayret ediyoruz.
07:16Şimdi şunu açık ve net bir şekilde söylememiz gerekiyor.
07:19Bu kriz sadece kırsalda yaşayan insanların üreticileri krizi değil aynı zamanda biz tüketicilerin de krizi şehirde yaşayan her gün köyde üreten insanların ürettikleriyle beslenen bizler açısından yani milyonlarca insan açısından da büyük bir gıda krizinden, büyük bir gıda güvenliği krizinden bahsetmemiz gerekiyor.
07:40Şimdi et ve süt üretiminde yaşanacak bu düşüş neye yol açacak?
07:44Zaten Türkiye'de OECD ortalamasının neredeyse birkaç katı olan gıda enflasyonunun gittikçe yukarıya yükselmesine özellikle dar gelirlinin proteine yani ete süte ulaşamaması gibi bir gerçekliğe doğru gidecek.
07:58Hali hazırda soracağız zaten.
07:59Bugün asgari ücretli emekli et alabiliyor mu süt alabiliyor mu alamıyor ama bundan sonra hiç alamayacağımız orta gelirliğinde alamayacağı bir tabloya doğru bizi ilerletiyor.
08:10Şimdi tabii bütün bunların bir nedeni var bu da iki bin on yılından beri Tarım Bakanlığı'nın özellikle ithalata bağımlı bir tarım politikasını esas almış olması.
08:22Bu ülkede üretici desteklenmiyor, üreticiye gerçek anlamda destekler verilmiyor, teşvikler verilmiyor.
08:28En ufak bir borcu olduğunda direkt teşviğinden kesiliyor, ona ödenen ödemelere haciz konuluyor ama bunun yerine yurt dışından ithal etten tutalım.
08:38İthal samana kadar her şey ithal edilerek bir şekilde arz güvenliği sağlanmaya ve bu açık kapatılmaya çalışılıyor.
08:45Bunun doğru olmadığını en başta ülkede yaşayan milyonlarca insanın gıda güvenliğini ve üreticilerinin de üretim kapasitesini etkilediğinin altını çizmemiz gerekiyor.
08:56Şimdi buradan hızlı bir şekilde şunu söylememiz gerekiyor.
09:00Palyatif tedbirlerle bu süreci yürütemezsiniz.
09:0281 ilde karantina ilan ettiğiniz bir süreç resmi olarak pandemi diye ilan edilmelidir.
09:09Tarım Bakanlığı'nı ve ilgili kuruşları hızlı bir şekilde resmi şap pandemisini ilan etmeye davet ediyoruz.
09:18Acil olarak hayvan sağlığı seferberliği ilan edilmeli.
09:21Açılama programı bütün ülke kapsamına genişletilmeli.
09:25Denetim mekanizmaları güçlendirilmeli.
09:2781 ilde 158 hayvan pazarı kapalı.
09:30Bu yeterli değildir.
09:32Bununla beraber ciddi bir karantina programı uygulanmalı ve hayvanların hareketliliği engellenmeli.
09:39Krizden etkilenen üreticilerin borçları faizsiz bir şekilde ertelenmeleri ve zarar ziyanları sigortalı olup olmadığına bakılmaksızın hepsi tanzim edilmeli.
09:52Ve özellikle de üretimden kopmamaları için ayrıca özel teşvik programlarının ve destek programlarının açıklanması ve hayata geçirilmesi.
10:02İthalata dayalı hayvancılık politikasından hızla vazgeçilmeli.
10:06Yereldeki üreticiyi ve koruyan, merayı aile işletmeleri koyruyan yapısal bir tarım reformunun hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi gerekiyor.
10:15Hayvan reva gözetilmeden yapılan uygulamalara son verilmeli, özellikle koruyucu hekimlik yani koruyucu veteriner hizmetleri yaygınlaştırılmalı ve bu hizmetler kamusal nitelikte ücretsiz bir şekilde etik ve bilimsel temellere göre hayata geçirilmeli.
10:31Sağda aktif görev yapan veteriner hekim, tekniker ve teknisyenlerin koruyucu ihtiyaçları acilen karşılanmalı, özlük hakları iyileştirilmeli, yıpranma hakları iade edilmeli, çalışma koşulları sağdaki salgınla mücadele yüküne uygun şekilde düzenlenmeli.
10:46Ve özellikle de özellikle örneğin ilim vekili olduğum Kars için söyleyeyim, sekiz yüz bine yaklaşık büyükbaş hayvanın olan bir kente otuz veteriner Tarım Bakanlığı'na bağlı çalışıyor.
10:57Hızlı bir şekilde veteriner istihdamının yapılması gerekiyor.
11:01Bütün bunlar yapılırsa kısmen belki süreç hafifletilebilir.
11:06Bu büyük felaket biraz da olsa sonuçları engellenebilir.
11:09Buradan ilgili bakanlığa, Tarım Bakanlığı'na özellikle tüm kurumlara, parlamentoya ve Meclis Tarım Komisyonu'na da çağrı yapmak istiyoruz.
11:18Derhal harekete geçin, teyakkuz halinde olmaya ve önleyici etkili önlemleri almaya da davet ediyoruz.
11:26Değerli basın emekçileri, tabii şap gibi büyük insan sağlığını, hayvan sağlığını ve gıda güvenliğini etkileyen meselelerle beraber bugün gerçekten hepimizi dehşete düşüren başka uygulamalar, başka sorunlarla da karşı karşıyayız.
11:42Şimdi artık ülkede daha beteri ne olabilir diye hep soruyoruz.
11:46Gerçekten ne zaman bir şey olsa daha kötü ne olabilir ki sorusunun ben bu ülkede yaşayan her yurttaşın neredeyse kafasından geçtiğini biliyorum.
11:54Ama her gelen skandal bize daha da kötüsünün, daha da çürümüşünün olduğunu gösteriyor.
12:00Bu Abdindino'nun bana mutluluğun resmini yapabilir misiniz diye bir bilinen sözü vardır.
12:06Biz de söyleyelim Türkiye'de bana çürümüşlüğün resmini yapabilir misiniz desek herhalde böyle bir tablo ortaya çıkardı.
12:12Bugün yaşadıklarımız tam bir çürüme halinin açığa çıktığını gösteriyor.
12:17Evet ülkede tuz kokmuş, su çürümüş, söz bitmiş durumda.
12:22Bunları niye söylüyorum?
12:23Aslında bunları son günlerde Türkiye kamuoyunu yakından ilgilendiren herkesin konuştuğu sahte diploma meselesi üzerinden ifade ettiğimi söylemek isterim.
12:33Şimdi dün cemaat sınav sorularını sızdırırdı ve yandaşlarını bir şekilde üniversitelere aldırır.
12:39Orada ışık evlerinde yatırır, besler, büyütür.
12:43Daha sonra da ilgili kamu kurumlarına stratejik noktalara yerleştirirdi.
12:47Ve bütün böyle bir kurguyla da ülkeyi, devleti ele geçirmeyi hedeflerdi.
12:51Bugün bakın artık sınav sorularını sızdırmak, yandaşı üniversiteye göndermek gibi çok uzun ve meşakkatli bir iş yapmıyorlar.
12:58Direkt sahte diploma veriyorlar ve sahte bir diploma verdiklerini de ülkenin en önemli kurumlarına hatta ve hatta üniversitelere akademisyen diye arıyorlar.
13:08Sahte diplomalı hukukçular, sahte diplomalı akademisyenler, sahte diplomalı inşaat mühendisleri, sahte diplomalı diş doktorları, hatta bazı iddialara göre sahte diplomalı siyasetçiler olduğunu görüyoruz.
13:20Şimdi böyle bir ülkede hangimizin hukuk güvenliği, hangimizin yaşam güvenliği, hangimizin sağlık güvenliğinden bahsedebiliriz ki bu ülkede milyonlarca genç çalışıp çabalıyor, dirsek çürütüyor.
13:32En zor koşullarda aileleri onlara özel ders alırarak, dershaneye göndererek bir şekilde üniversiteye gitmelerini sağlıyor.
13:39Sonrası büyük bir kapasite maratonuyla işe girmeye çalışıyorlar.
13:44Ama o üniversiteye dirsek çürütüp girenler ve emek verip de üniversiteyi bitirenler bugün üç harfli mağazalarda, üç harfli marketlerde kasiyerlik yapıyorlar.
13:53Açlık sınırının altında çalışıyorlar, yorgunluktan bayılıyorlar, bir değil birden fazla iş yapıyorlar ama ülkede bir sınıf azınlık parasını basıyor, yurt dışından sahte diplomasını alıyor ya da e-veri tabanına e-imzayla sahte diploma üretiliyor ve çok güzel bir şekilde gidip kadro tahsis edilerek hayatını devam ettiriliyor.
14:14Şimdi burada ne aşınmış çok açık ve net hukuk devleti ve bağımsız tarafsız yargı ilkesinin ortadan kalktığını görüyoruz.
14:21Parlamentonun yürütme üzerindeki denetim yetkisinin aslında lağvedilmesiyle yüz yüzeyiz.
14:26Kuvvetler ayrılığı, denge ve denetleme mekanizmasının çökmesiyle karşı karşıyayız.
14:33Medya üzerindeki baskının arttırılması her türlü keyfiyetin hukuk dışılığın kamusal alanda ve idari sistemde bir yönetim kültürü haline getirilmesinin yarattığı büyük bir çürüme, büyük bir kokuşmayla karşı karşıya olduğumuzu ifade edelim.
14:48Bu liyakatsiz, bu yanlaşık ayıran, bu parası olanı, gücü olanı bir yerlere makam mefki sahibi yapan sisteme gerçekten söz bulmak, onu kelimelerle nitelendirmekte bizler zorlanıyoruz.
15:03Şimdi bu meselenin bir de başka bir yönü de aslında güvenlik meselesiyle ilişkisini de kurmak isteriz.
15:12Şimdi kamuya alındıklarında birçok insana güvenlik soruşturması yapılıyor.
15:16Özellikle Kürdistan'da yüzlerce genç güvenlik soruşturmasından geçemediği için hekimse atanamıyor, hukukçuysa savcı hakim olamıyor sınava girdiği halde vesaire vesaire.
15:26Şurada bir danışman bile alınınca aslında güvenlik soruşturmasından geçiliyor ve en ufak bir protestoya katılmışsa vetoyur.
15:34Eee günün sonunda ne oluyor?
15:36Günün sonunda gerçekten bu ülkeye emek veren insanlar, bu ülkeye katkı sunacak insanlar sistemin dışında kalırken, umudunu bu ülkeden kesip yurt dışına göçe zorlanırken, bu ülkedeki kodamanlar, yanlaşlar semirdikçe semirmeye devam ediyorlar.
15:52Sadece Van Büyükşehir Belediyesi biliyorsunuz belediyemize kayyum atandı, yüzlerce işçiyi arşiv soruşturması nedeniyle işinden attı.
16:01Evet, Van Büyükşehir Belediyesi arşiv soruşturması negatif diye, olumlu değil diye yüzlerce işçiyi ekmeksiz bıraktı, kapının önüne koydu ama bir taraftan da E-Devlet sistemine sızan bir şebeke eliyle, sahte diplomalarla bakıyorsunuz sistemin tepesinde insanlar yer alabiliyorlar.
16:18O anlamıyla şunu açık ve net söyleyelim, kimse bu krizin, bu skandalın üzerini örtmeye kalkmasın.
16:25Sadece sahte diplomalı kişiler değil, buna göz yuman sistemin sorgulanması ve bütün kamu görevlilerinin de hakkında derhal soruşturma başlatılması gerekiyordu.
16:34Kimler bu ağ üzerinden nasıl kadro aldılar ve hangi yetkiye sahipler, hangi bir yetkiyi kullanarak nasıl imzalar attılar, kimi hangi pozisyona getirdiler, nasıl idari tasarruflarda bulundular, bunların her birinin araştırılması ve bu sahte diplomalı kişilerin yaptığı bütün işlemlerin geriye dönük taranarak iptal edilmesi gerekiyor.
16:58Bir kamudan bahsediyorsak, bir kamu denetiminden bahsediyorsak bunun hızlı bir şekilde yapılması gerekiyor.
17:05Evet, bir taraftan neredeyse vallahi çiftliğe dönmüş bir ülke gerçeği isteyen istediğine diploma veriyor, isteyen istediğine vatandaşlık satıyor.
17:15Sahte ev satıp vatandaşlık satanlarla ilgili de bugün bir haber biliyorsunuz kamuoyuna yansıdı.
17:20Bir taraftan da yaşam hakkı ihlal edenlere karşı bu ülkede sistematik bir şekilde uygulanan bir cezasızlık politikası var.
17:28Evet, bundan iki yıl önce Hakkari Yükseko'da bir uzman çavuş beş yaşındaki Erdem Aşkan'a aracıyla çarparak hayatını kaybetmesine yol açtı.
17:38Sonrasında kamera kayıtları açığa çıktı.
17:41Söz konusu uzman çavuş hem aşırı hız yapıyordu, hem hatalı sollama yapıyordu, hem de makas atıyordu.
17:47Yani hukuki olarak ifade edecek olursak olayda taksiri aşan bir kast vardı.
17:53Peki ne oldu?
17:54Bu olay yaşandığında milletvekillerimiz defaatle bunu meclis gündemine taşırdılar, yerelde açıklamalar yaptılar, yargılama sürecini takip ettiler vesaire.
18:03Günün sonunda bu kazaya sebebi veren uzman çavuşun aldığı ceza ne biliyor musunuz?
18:09Bir yıl sekiz ay ve üstelik hükmün açıklanmasının geriye bırakılması.
18:13Yani beş yaşındaki bir çocuğu kendi kusuru, kendi kasıtlı kullandığı araç nedeniyle yaşamdan koparan, onun ölümüne yol açan kişi ki normal bir trafik kuralına göre bile bunu değerlendirirseniz asla böyle olamaz.
18:27Bir yıl sekiz ay ceza aldı, hükmün açıklanması geriye bırakıldı.
18:31Şu anda elini kolunu sallayarak hiç bu cinayeti işlememiş gibi sokaklarda aramızda gezmeye ve görevini yapmaya devam ediyor.
18:38Şimdi burada açık ve net söyleyelim, bu aslında bir cezasızlık sistematiğinin olduğunu bize açık ve net gösteriyor.
18:47Özellikle de Kürdistan'da, Kürt coğrafyasında ve Kürtlere karşı kolluğun işlediği cinayetlerde ve suçlarda.
18:55Onun için hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkesini işletmek yerine cezasızlık politikasını Ankara kriteri haline getiren bir anlayışla karşı karşıyayız.
19:06Ve bu anlayışa karşı geçmişte olduğu gibi bugün de mücadele ettik, etmeye devam ediyoruz.
19:12Çok açık net, uluslararası sözleşmeler var.
19:14Türkiye'nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi aynen şunu söyler.
19:20Taraf devletler her çocuğun temel yaşam hakkına sahip olduğunu kabul eder ve çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı sarf eder.
19:29Türkiye bu anlaşmanın neresinde?
19:32Her gün patır patır işliklerde, fabrikalarda, atölyelerde çocuk işçiler yaşamını yitiriyor.
19:38Bu ülkede mesem eliyle çocuk işçiliği resmileştirildi.
19:43Çocuk emeği sistemin asıl iş gücü haline getirilmiş durumda.
19:47Zırhlı araçların çarptığı çocukların ölümüne kimse dönüp bakmıyor bile.
19:51Ve bütün bunları görmezden gelen, çocuğun üstün yararını görmezden gelen, yeri geldiğinde cemaat ve tarikat yurtlarında tecavüze maruz kaldığında üstünü kapatan, yeri geldiğinde de aslında yaşamını hiçe sayan bir anlayışla karşı karşıyayız.
20:06Onun için çok açık ve net söylenip bu sistematik bir cezasızlık politikasıdır.
20:11Bakın AF örgütü cezasızlığı nasıl tanımlıyor?
20:14Diyor ki, cezasızlık fiil veya yasal olarak bir hak ihlalinin faillerinin var olan veya olması gereken yargı süreçlerine tabi tutulmaması veya uygun şekilde cezalandırılmaması ve mağdur edenlerin onarım hakkına erişememesidir.
20:32Tıpkı bizim örnek olayımızda olduğu gibi.
20:35Onun için Erdem Aşkın olayı ve Kürt coğrafyasındaki binlerce başka örnek tam olarak bu tarife uyuyor ve bunun tekil bir olay olmadığını da her birimiz biliyoruz.
20:46Şimdi buradan bütün hukuk ve insan hakları alanında faaliyet gösteren kurumların da ortaklaştığı, büyük ölçüde üzerinde uzlaştığı birkaç talebi de dile getirmek istiyorum.
20:56Bir, cezasızlığa yol açan kurumsal kültürü önlemek ve mücadele etmek amacıyla politikalar geliştirmek gerektiği ve uygulamaya yönelik özellikle de kötü uygulamaya yönelik tedbirler alması gerektiğinin altını çizelim.
21:09İlgili uluslararası sözleşmeler kapsamında yükümlülüklerinizi yerine getirin ve bu sözleşmedeki hükümlerin yargı ve yürütme makamları tarafından tutarlı ve ayrımcı olmayan şekilde uygulanmasını sağlayın.
21:23Evet, hükümetin bu sorumluluğunu yeniden hatırlatıyoruz.
21:26Başta güvenlik personeli olmak üzere kamu görevlileriyle ilgili idari ve yargısal işlemlerin yapılabilmesinin önünü açın.
21:33Çünkü biliyorsunuz kamu görevlileri bir suç işlediklerinde idarenin yargılanması için onay vermesi gerekiyor.
21:39Altı yüz elli yedi sayılı devlet memurlu kanunları gereği.
21:42Bir failin sırf devlet görevlisi olmasından dolayı yargısal kuruma altını alınmasına müsaade etmeyin diye çağrı yapmak istiyoruz.
21:51Bu çağrımızı duyarlar mı? Bu çağrının gereğini yerine getirirler mi?
21:55Hep beraber göreceğiz.
21:56Yeni bir dönem yeniden barışı, Kürt sorunu demokratik çözümünü konuştuğumuz bu eşikte bakalım Kürt coğrafyasındaki sistematik cezasızlık politikasına karşı hükümet, yargı, bürokrasi nasıl bir tutum alacak?
22:09Son başlık olarak da TÜİK'e vurgu yapıp basın toplantısını sonlandırmak istiyorum değerli basın emekçileri.
22:15Evet TÜİK iki bin yirmi beş yılı enflasyon rakamlarını açıkladı.
22:19Buna göre aylık bazda iki nokta sıfır altı olurken yıllık bazda ise otuz üç nokta otuz iki olarak kaydedildi.
22:27Şimdi tabii TÜİK'in Saray Hazine Maliye Bakanlığı dahil aslında TÜİK'in rakamlarına hiç kimse inanmıyor.
22:34Hiçbir biz inanmıyoruz. Zaten TÜİK de inanılmadığını biliyor ama TÜİK'in bir amacı var.
22:39Bu rakamları açıklarken sonuçta bu rakamlar üzerinden oluşacak enflasyon oranlarına göre dar gelirliye, asgari ücretliye, emekliye zam yapılıyor.
22:48Onun için TÜİK'in mümkün olduğu kadar enflasyon rakamlarını aşağıya çekmesi ve insanlara zam oranını da düşük göstermesi gerekiyor.
22:56O anlamıyla biz Türkiye İstatistik Kurumu'nun artık adının değişmesi gerektiğini ifade edelim.
23:01İktidar İstatistik Kurumu olarak adlarını değiştirebilirler.
23:05İktidarın ihtiyacına göre İstatistik Kurumu diye adlarını değiştirebilirler.
23:08Çünkü hiçbir geçerli, hiçbir tutarlığı yok.
23:11Bakın ısrarla söylediğimiz halde mahkemeye verildiği halde TÜİK hala enflasyon sepetini açıklamıyor.
23:17Enflasyon sepetinin içerisinde ne olduğunu bilmiyoruz.
23:20Ama sürekli aşağıda çok aşağıda bir enflasyon var.
23:23Biz markete gidiyoruz, halkımız markete gidiyor.
23:25Çünkü gerçekler bambaşka sanırım hayal satmaya devam edecek bir süre daha bize TÜİK'in kendisi.
23:32Şimdi aynı döneme dair en aknesi bir enflasyon oranı açıklamış.
23:36Aylık bazda 3.75, yıllık bazda 65.15 olarak açıklamış.
23:43İstanbul Ticaret Odası'na göre İstanbul'da enflasyon aylık ne kadar?
23:472.62, yıllık olarak da 42.48.
23:51Hepsi TÜİK enflasyon rakamlarının çok çok üzerine.
23:55Niye?
23:55Çünkü hakikat böyle.
23:56Hakikat bir tane yani.
23:5710 tane hakikat olmaz.
23:59Gerçek bir tane olur.
24:01TÜİK ne kadar manipüle ederse etsin bu gerçeği değiştiremeyeceğini de biliyoruz.
24:06Tabii Temmuz ayında şimdi kirala kira artışları başladı.
24:10Kiracılar Temmuz ayında kiralarının yüzde 41.13 artışla ödeyecekler.
24:14Yani diyelim ki kiranız 20.000 TL ise bu aydan itibaren 28.226 lira ödeyeceksiniz.
24:21Peki nasıl bir kıyas oluyor?
24:23Asgari ücret diye zam yok.
24:25En düşük emekli maaşı 16.881 lira.
24:28Fakat kiralara neredeyse yarısı oranında zam yapıldı.
24:32Bu sanırım AKP'nin alemeti, farikası, mucizesi bu.
24:37Biz de gerçekten hayretle izlemeye devam ediyoruz.
24:40Diğer bir mesele Cumhurbaşkanı'nın milli güvenliği tehdit bozucu nitelikte görüldüğü gerekçesiyle
24:48neredeyse sistematik olarak bütün grevleri yasaklaması.
24:52En son biliyorsunuz Türkiye Maden İşçileri Sendikası tarafından alınan karar da bu nedenle grev kararı da 60 gün süreyle ertelendi.
25:00Yani aslında yasaklandı.
25:02Şimdi AK Parti iktidarı döneminde yani AKP döneminde yaklaşık 200 bin işçinin grevinin erteleme adı altında yasaklandığını görüyoruz.
25:10Peki grev anayasal bir hak değil mi?
25:12Anayasal bir hak.
25:14İşçiler anayasal hakkını kullanabiliyor mu?
25:16Fiil olarak kullanamıyor.
25:17Çünkü her seferinde bir güvenlik gerekçesiyle ertelenen grevlerle karşı karşıyayız.
25:23Yani burada aslında anayasal hakkını kullanamayan işçiden ve tam bir keyfiyetten söz edebiliriz.
25:30Şimdi soruyoruz, şirketlerin çıkarları ne zamandan beri milli güvenliğin konusudur?
25:35İşçinin, emekçinin anayasal hakkını kullanmasının, haklarını grev yoluyla talep etmesinin milli güvenlikle nasıl bir ilgisi ve alakası olabilir?
25:44İşçiler, emekçiler bu ülkenin güvenlik sorunu olabilir mi?
25:47Böyle bakılabilir mi bu meseleye?
25:50Gerçekten bunu sormak istiyoruz.
25:52Bu ülkenin alın terini, bu ülkenin bütün değerlerini üreten işçi sınıfına ve üretim gücüne yapılan bu yaklaşımı kabul etmiyor, reddediyoruz.
26:02Her şeyi güvenlikleştiren bir anlayış bu ülkede demokrasinin önündeki en önemli engeldir.
26:10Mesele güvenlik değil, kar hırsıyla işçiyi, emekçiyi sömüren, semiren şirketlerin çıkarlarını korumaktır.
26:17Bu yasakları ve yasakçı anlayışı reddediyoruz.
26:20İşçinin, emekçinin yanındayız.
26:23Grev hakkı anayasal bir haktır.
26:25Bu hakkın kullanılması için bize düşen nasıl bir görev olursa onu da yerine getirmeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
26:32Hepinize teşekkür ediyorum.
26:36Soru varsa alabilirim yoksa bitireceğim.
26:39Buyurun lütfen.
26:39Geçen ayda zam aylıydı.
26:44Aslında sizden bahsetmiştiniz ama bu da detaylanma makamından soru.
26:49Zam aylı bir otuz zemli.
26:51Düşük olarak açıklandı.
26:52Şimdi bir bakıyoruz.
26:53İki, iki, iki.
26:55Evet, aylık.
26:56Şimdi çok açık ya TÜİK bunu yeni yapmıyor ki.
27:02TÜİK ısrarlı bir şekilde bunu sistematik bir şekilde yapıyor.
27:05TÜİK'e verilen bir misyon var.
27:07Sürekli enflasyon oranlarını aşağıda göstermek ve bunun üzerinden işçi ücretlerini aslında baskılamak, emekli ücretlerini baskılamak, toplu sözleşme süreçlerinde aslında özellikle toplu sözleşme masasına oturan sendikaların elini zayıflatmak gibi bir misyon edilmiş durumda.
27:23Daha doğrusu böyle bir görev kendilerine tevdi edilmiş durumda ve TÜİK de bu görevi yerine getiriyor.
27:28Yoksa her zam döneminde aslında aksine her şey pahalanırken bu kadar enflasyonu aşağıda göstermelerinin başka bir mantığı olamaz.
27:36Diğer bir taraftan biliyorsunuz Tüketici Hakları Derneği TÜİK enflasyon sepetini mahkemeye verdi.
27:41Mahkeme sonuçlarına rağmen hala sepeti tam açıklamıyorlar.
27:45Yani bu anlamıyla sepette ne olduğunu da bilmiyoruz.
27:48Balon mu var o sepetin içerisinde?
27:50Yumurta mı var o sepetin içerisinde?
27:52Kira mı var, giyim mi var, kırtasiye malzemesi mi var?
27:56Tam olarak ulaşamadığımız, erişemediğimiz bir enflasyon sepetinden bahsediyoruz.
28:00Bu niçin önemli?
28:01İşte bu neyi baz aldığınızla ilgili toplumun genel olarak gündelik hayatını belirleyen kalemleri koyduğunuz zaman o enflasyon sepetinin nasıl yukarıya çıktığını görürsünüz.
28:10Ama neredeyse pimpon topunu, gemi geçmişti bu olmuştu, pimpon topunu eğer enflasyon sepetine koyarsanız doğal olarak bu rakamları da çıkarabilirsiniz.
28:19O anlamıyla tamamen manipülatif, gerçeklikten uzak, işçinin, emekçinin, asgari ücretinin cebinden çalmak için, hakkını yemek için yapılmış bir veri olduğunu söyleyelim.
28:30Eğer öyle olmasaydı, bakın devlet yeniden değerleme oranlarına yüzde kırk dört küsur şeklinde geri aldı.
28:37Yani devlet kendi vergisini alırken yeniden değerleme oranlarına yüzde kırk dört yapıp işçiye, emekçiye yüzde on beş oranında zam yapıyor.
28:45O anlamıyla buradaki uçurum da aslında hakikati açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor zaten.
28:50Evet bugün saat ikide koordinatör grup başkan vekilleri ve MHP'den Fethi Bey'in, Fethi Yıldız'ın katılacağı bir
29:20toplantımız olacak Sayın Meclis Başkanı'yla beraber.
29:22Burada son gelişmeleri muhtemelen birlikte değerlendireceğiz.
29:27Tabii bu terörsüz Türkiye süreci ne dediniz?
29:30Bu isme karşı olan karşılığımızı tekrardan altını çizmek istiyorum.
29:34Bu süreci terör üzerinden nitelendirmeyi doğru bulmuyoruz, kabul etmiyoruz.
29:38O anlamıyla demokrasiyi, barışı, kür sorun demokratik çözümünü içeren bir perspektifin, bir dilin hızlı bir şekilde yerine konulması gerektiğinin altını çizelim.
29:47Yarın komisyonun ilk toplantısı yapılacak, giriş kısmı zaten duyuruldu, basına açık olacak.
29:53Yarın hem komisyonun adı, hem çalışma sistematiği, çalışma ilkeleri hem de çalışma takvimine ilişkin bir tartışma yürüteceğimizi düşünüyoruz açıkçası.
30:03O anlamıyla yarın büyük oranda bütün bunlar netleşmiş olacak.
30:07Ne kadar süreyle çalışacağı, nasıl bir yöntemle çalışacağı, çalışma ilkelerinin ne olacağı ve komisyonun adının ne olacağına dair de yarın komisyon kendi toplantısını yaptıktan sonra muhtemelen meclis başkanı kamuoyuna da bir açıklama yapacaktır.
30:20İsme dair daha önce çok söyledik ama bir kez daha ifade etmekte fayda var.
30:25Biz kesinlikle bu komisyonun adının kür sorunu demokratik çözümüne Türkiye'deki toplumsal barışa hizmet edecek bir isim olması gerektiğini düşünüyoruz.
30:33O anlamıyla barış ve demokrasi perspektifini ıskalayan bir isim ya da bunu geride bırakan bir isimi bir nitelendirmeyi açıkçası doğru bulmadığımızı söyledik.
30:43Demokrasi kavramı mutlaka komisyon adında geçmelidir.
30:47Toplumsal barış olursa çok çok iyi olur.
30:50Çünkü bu süreç toplumsal barış ve demokratik bir demokratik toplum sürecidir.
30:55Devletin demokratik dönüşüm sürecidir.
30:57Demokrasi perspektifi olmadan yol almak, demokrasi perspektifi olmadan kür sorunun çözümünü istemek, bunu murat etmek, buraya doğru yol almanın da taklit edersiniz ki koşulu olmayacaktır.
31:09O anlamıyla Türkiye demokratikleştikçe kür sorunu çözülecek, kür sorunu çözüldükçe de Türkiye demokratikleşecek.
31:16Bunlar birbirine bağlı, birbirini besleyen iki temel meseledir.
31:20Biz de demokratikleşme perspektifini temel eksen olarak alıyoruz.
31:23Aslında biz daha önce isim önerimizi yapmıştık.
31:38Barış ve Demokratik Toplum Komisyonu demiştik.
31:41Fakat bu konuda bir mutabakat önemli.
31:44Yani herkesin de ortaklaşabileceği, üzerinde uzlaşabileceği, daha geneli, daha toplumu ifade eden, süreci tarif eden bir isme ihtiyaç olduğunu görüyoruz.
31:54O anlamıyla illa bizim dediğimiz isim, illa şu olsun değil ama kavramsal olarak demokrasi kavramında ısrarcıyız.
32:01O anlamıyla demokrasi kavramının geçeceği bir komisyon adı formülasyonuna biz de sıcak bakarız.
32:07Aslında meclis başkanının bu konuda bir formülasyonu var.
32:10Bize de ilettiler.
32:11Muhtemelen yarın bunu komisyon toplantısında da dile getireceklerdir.
32:15Öyle bir formülasyon sanırım bizi de tatmin eder.
32:19Basıda açık olması olmaması ile ilgili partinin net bir görüşü nedir acaba?
32:24Yani bazıları basıda açık olması istiyor, bazıları olmasını istiyor.
32:28O konuda da bir tartışma var.
32:30Evet.
32:31Şimdi öncelikle partilerin bunu tek taraflı belirlemesinin doğru olmadığını ifade edelim.
32:35Bu anlamıyla AK Parti grup başkanının komisyonun çalışma ilkesini henüz komisyonu yan yana gelmemişken, toplanmamışken şöyle çalışacak demesini doğru bulmadığımızın altını çizmek isterim.
32:46Sonuçta komisyon var, komisyonun bir hukuku var ve komisyon bunu kendisi karar altına alacaktır.
32:52Tabii ki her partinin kendi görüşü, kendi önerisi orada olacak ve bu mutabakat sağlanacağına da inanıyoruz.
32:57İşin doğası gereği şöyle bir şeyi kabul etmek zorundayız.
33:00Yüzde yüz basına kapalı, yüzde yüz basına açık bir formülasyon çok mümkün görünmüyor.
33:06Sonuçta bazı bilgilendirmeler olacak, işte MIT gelecek bilgilendirecek, belki milli savunma gelecek bilgilendirecek.
33:12O anlamıyla kapalı olmasının daha faydalı olacağı bölümleri, kesimleri illaki olacaktır.
33:18Ama bu şeffaf olmayacağı anlamına gelmiyor.
33:21Burada komisyonun kapalı olup açık olmasından ziyade sürecin şeffaf olması, topluma anlatılması, toplumla paylaşılmasının çok daha kıymetli olduğunu düşünüyoruz.
33:30O anlamıyla günün sonunda kapalı olma kararı da alınabilir, basına kapalı olma belirli yönleriyle kararı da alınabilir.
33:36Ama toplumun üzerinde mutabakata varılmış bir şekilde bilgilendirilmesi, bütün komisyonun birleşenleri ya da komisyon sözcüsü, meclis başkanı tarafından toplumun bilgilendirilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
33:48Yoksa komisyonu gündelik, o onu dedi, bu bunu dedi, o komisyonda şöyle yaklaştığı gibi, polemiye çeken, tartışmaları kamuoyuna boca edip, kamuoyunun da kafasını karıştıran bir tarzın çok sonuç alıcı olmayacağını biz de belirtmek isteriz.
34:02Ama sonuçta bilgilendiği olduğu zaman da sözcüğü ve sözcüğün verdiği kadar bilgilendirilmesi.
34:08Ortak mutabakatı verir sözcüde.
34:10Üzerinde uzlaşılan, anlaşılan başlıklar kamuoyuna anlatılır.
34:13Özür dilerim, ben de paralelik yapıştırıyorum ama kamuoyun yine bilgiye sahibi olmamış olur.
34:17Çünkü basın mensupları olarak içeride olduğumuzda farklı insanların görüşlerini dinleyip onların komisyonun çalışmasını haber ediyoruz.
34:25Ama sadece sözcüğünün aktardığını bilmek, iktidarın vakaklılıklarına aktığı bilgi noktada uygulamasına mı yetecek?
34:34Yok.
34:35Şöyle, sonuçta komisyon nitelikli çoğunlukla karar alacak kamuoyuna yansıdı aslında.
34:40Bunu daha önce de beyan etmişti.
34:42Bizim de talebimiz buydu.
34:43Muhalefetin genel talebi buydu.
34:44Bu anlamıyla üzerinde anlaşılan, ortaklaşılan ve kamuoyunun gerçekten bilmesi gereken bilgiler üzerinden bir bilgilendirme yapılacaktır.
34:52Yoksa sadece bilgi vermiş olmak için bir bilgilendirme değildir.
34:56İçerik birlikte belirleneceği için, üzerinde uzlaşılacağı ve konuşulacağı için ben kamuoyunun bilmesi gereken bütün bilgilerin de kamuoyuyla paylaşılacağını düşünüyorum.
35:04O anlamıyla bir eksiklik olursa da muhalefet olarak oradayız.
35:07Sürece de müdahil oluruz.
35:09O konuda bir problem yok.
35:10İki partilerin üye vermemesine nasıl karşılaştınız?
35:14Açıkçası biz bütün siyasi partilerin bu komisyona dahil olması ve mutlaka üye vermesi gerektiğini hem toplantıda ifade ettik hem kamuoyuna ifade etmiştik.
35:24Her siyasi partinin bu sürece dair farklı yaklaşımları olabilir, farklı el alışları olabilir, önerileri olabilir, itirazları da olabilir.
35:32Fakat bu itirazlarını, önerilerini gelip komisyonda yapmalarının çok daha doğru olacağını söyledik.
35:37Bir kez daha söylemek istiyoruz.
35:39Komisyonun dışında kalarak değil, komisyonun içine girerek itirazlarını yapmalarının sürece katkı vereceğini hep belirttik.
35:46Bu anlamıyla kendi takdirleridir.
35:48Ama biz bütün siyasi partilerin dahil olmasından memnuniyet duyarız.
35:52Onun altın içisiyim.
35:54Çok teşekkür ederim arkadaşlar, emeğinize sağlık.
Önerilen
2:08
2:17
0:59
0:44
İlk yorumu siz yapın